23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 13 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk - OKUYUVER BANA ŞU MEKTUBU OĞLUM, DEDEN ARAP HARFLERİYLE YAZMIŞ.. GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Kum Torbasıyla Meydan Okuma Kazalarda ölenlerin sayısı 100’ü aşmış. Kaza- lar ve ölümler o kadar sık olmaya başlamış ki, ül- ke ayağa kalkmış. Medya haftalarca, aylarca bağır bağır bağırmış. Olmaz böyle şey. Bunun adı cinayet. Yok mu Tuzla’da olup bitenlere dur diyecek? Hükümet temsilcileri gitmiş, muhalefet liderle- ri gitmiş, yerinde incelemeler yapmışlar, Tuzla’da kazaların, ölümlerin önlenmesi için bastırmışlar. Bir iki tersane bir süre için kapatılmış. İhmal yüzünden, ilgisizlik yüzünden vurdum- duymazlık yüzünden işçilerin birer ikişer ölümü her- kes gözünü Tuzla’ya çevirmiş. Dünyanın gözü Tuzla’nın üzerinde. Ama Tuzla’da birileri, dünyanın gözünün içine baka baka 19 işçiyi ölüme gönderiyor. Üstü camla kaplı, denize hızla fırlatılan kurtarma filikasını deneyecek. Ağırlık olsun diye filikaya kum torbalarının yer- leştirilmesi gerekiyor. Öyle ya, bu deneme. Bir ak- silik olursa, bir kaza meydana gelirse, olan kum torbasına olsun. Ama yok. Kum torbası da yok. İşçi çok. Kum torbaları yerine filikaya 19 işçi bin- diriliyor. 19 işçiyi kum torbası yerine filikaya bin- dirirken şöyle göz ucuyla çevreye bile bakmıyor- lar, acaba bir gören var mı diye. İşçiler yerlerini alı- yor, emniyet kemerlerini bağlıyor. Deneme hazır mı, hazır. Filika fırlatılıyor. Havada ters dönüyor, hızla suya çakılıyor, cam patlıyor, filika su alıyor, dört işçi boğulup ölüyor. Diğerleri yaralı. Bu olay sizce nedir? İhmal sonucu dört işçinin daha yaşamını yitir- mesi mi? Sık sık meydana gelen iş kazalarına dört kurban daha mı? Tuzla’da işçilerin kobay olarak kullanılması mı? Evet, hepsi. Ama hepsinden önce bu çok ciddi bir meydan okuma. Tuzla’da işçi ölümleri artık dayanılmaz nokta- ya gelmişken... Türkiye’de herkesin gözü Tuzla’nın üstündeyken... Herhalde bir şeyler yapılır ve bu kazalar önlenir diye beklenirken... 19 işçinin kum torbaları yerine kurtarma filika- sına bindirilip denize, ölüme atılması, bir kaza değil, bir ihmal değil, bir meydan okumadır. “Ben 21’inci yüzyılda, İstanbul’da, 18’inci yüzyılın vahşi kapitalizm kurallarını uygularım, kimse de gıkını çı- karamaz arkadaş” demektir. “19 kum torbası benim için 19 işçiden daha değerlidir” demektir. “Kimseden korkum yok” demektir. “Gerekirse 19 kum torbasının yerine yine 19 işçi- yi oturturum” demektir. “Ben kodum mu oturturum” demektir. Çünkü bilinmektedir ki, çivisi çıkmış bir ülkede, taşların bağlandığı bir ülkede yapanın yanına kâr kalır. Böyle bir ülkede 19 işçinin ‘kıymeti harbiyesi’ nedir ki? 19 kum torbası değil ki, değeri de olsun. hikmet.bila@ntv.com.tr Kalpteki iki delik aynõ anda ameliyatsõz kapatõldõ. Hasta dört saatte ayağa kalktõ Kalbe başarõlõ operasyon Meram Tõp Fakültesi Hastanesi’ndeki operasyonda, doğuştan kalbinde iki delik bulunan 19 yaşõndaki genç kõz “şemsiyeleme” yöntemiyle bir gün sonra taburcu edildi. Damarlardan girildiği için vücutta herhangi bir ameliyat izi yok. BARIŞ YAMAN KONYA - Selçuk Üniversitesi Meram Tõp Fakültesi Hastanesi Kar- diyoloji Ana Bilim Da- lõ’nda gerçekleştirilen operasyonla 19 yaşõn- daki hastanõn kalbinde bulunan 14 ve 17 mm çaplarõndaki iki ayrõ de- lik (defekt), “şemsiye- leme” adõ verilen yön- temle ilk kez aynõ anda ameliyatsõz kapatõldõ. Başarõlõ geçen operas- yonun ardõndan 4 saatte ayağa kalkan hasta, bir gün sonra da taburcu edildi. Operasyonu ger- çekleştiren Prof. Dr. Mehmet Sıddık Ülgen, “Türkiye’de ilk kez kalpteki iki delik aynı anda iki cihaz yerleşti- rilerek kapatılmış ol- du” dedi. DAMARDAN GİRİLDİ Saynur Akdoğan, ge- çen hafta aşõrõ derecede çarpõntõ ve nefes darlõğõ şikâyeti ile Selçuk Üni- versitesi Meram Tõp Fa- kültesi Hastanesi’ne baş- vurdu. Genç kõzõn yapõ- lan tüm tetkiklerinde kal- bin sağ ve sol kulakçõk- larõnõ ayõran bölümle- rinde 1.5 cm arayla do- ğuştan iki ayrõ delik bu- lunduğu belirlendi. Dok- torlar, “şemsiyeleme” adõ verilen yöntemle her iki kasõktaki toplarda- marlardan girerek “am- platzer” adõ verilen ci- hazla delikleri kapatma- ya karar verdi. Kardiyoloji Ana Bilim Dalõ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sõddõk Ülgen ile Osmangazi Üniversitesi Tõp Fakül- tesi Hastanesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Göktekin başkanlõğõn- daki ekip, işlemi başarõ ile gerçekleştirdi. Prof. Dr. Ülgen, “Eğer açık kalp ameli- yatı yapılmış olsaydı, hastanın göğsüne yak- laşık 40 santimetre ka- dar kesi atılmak zo- runda kalınacaktı” di- ye konuştu. Üniversite hazõrlõk öğ- rencisi Saynur Akdoğan ise şunlarõ söyledi: “Doktorlarım da bana çok destek oldu. Şimdi son derece iyiyim.” 17Ağustos’unüzerinden9yõlgeçtiancaktartõşmalarhâlâbitmedi Onarım değil makyaj Antalya’nın Serik ve Manavgat ilçeleri arasında 31 Temmuz’da başlayan ve altıncı gününde kontrol altına alınabilen büyük orman yangınında 77 evin yandığı, iki kişinin öldüğü Serik ilçesine bağlı Karataş köyünde hayatın yeniden normale dönmesi için çalışılıyor. Yangından sonra bazı köylülerin evlerinin enkazında dolaşarak yanmayan ve kullanılabilen eşyalarını topladıkları görüldü. (Fotoğraf: AA) Anılar da yandı FARUK KIRTAY YALOVA - Jeofizik Mühendisleri Odasõ Ya- lova Temsilcisi Murat Uzun, 17 Ağustos dep- reminden sonra hasar gören binalarõn büyük bir bölümüne onarõm yerine makyaj yapõldõ- ğõnõ söyledi. Büyük Marmara depreminin 9. yõldönümü yaklaşõrken, bölgede hasarlõ konut- larla ilgili tartõşmalar halen sona ermedi. Jeo- fizik Mühendisleri Oda- sõ Yalova Temsilcisi Murat Uzun, deprem sonrasõnda binalarõn onarõm ve güçlendirme çalõşmalarõnõ yapmak için Bayõndõrlõk ve İs- kân Bakanlõğõ’ndan Proje Mühendisliği (PM) belgesi alanlarõn Yalova’da yüze yakõn irtibat ofisi açtõğõnõ an- lattõ. Güçlendirme ve onarõm çalõşmalarõnõn PM bürolarõnca deprem rantõna dönüştürüldüğü- nü vurgulayan Uzun, “Hasarlı binaların güçlendirme çalışma- larını gerçekleştiren PM bürolarının önem- li bir bölümü projeye ve yönetmeliklere ay- kırı bir şekilde güçlen- dirme onarım çalış- malarını gerçekleştir- di. Bu nedenden ötürü onarım gören konutla- rın hak sahipleri ile PM bürolarının mah- kemeleri halen devam ediyor” dedi. 17 Ağus- tos 1999 sonrasõ inşa edilen binalarõn deprem yönetmeliğine göre ya- põldõğõna dikkat çeken Uzun, “1998 deprem yönetmeliğinden önce yapılan konutların büyük bir bölümü ha- sar gördü” diye konuştu. Dünyaya barış mesajı vermek için bisikletle dünya turuna çıkan Yahya Kaakeh, Yalova Belediye Başkanı Barbaros Binicioğlu’nu ziyaret etti. Suriye Halep Üniversitesi’nde elek- trik mühendisliği laboratuvar müdürü, öğretim üyesi, ressam ve aynı zamanda heykeltıraş olan Prof. Dr. Yahya Kaakeh, “Barış Seyahati” adını verdiği turda ilk olarak Türkiye’yi dolaşıyor. Ya- lova durağında Belediye Başkanı Binicioğlu’yla bir araya gelen Kaakeh, Türkiye’yi bisikletiyle dolaşarak 6 bin kilometre pedal çevireceğini söyledi. (FARUK KIRTAY) Barış için ilk durak Türkiye ÇOCUK SAYISINI BELİRLİYOR Baskı,kadının boynunubüküyor GÜ’de yeni program Eğitim Servisi - Galatasaray Üniversite- si’nde “Siyaset Bilimi Tezsiz Yüksek Lisans Programõ” açõlõyor. Siyaset bilimi alanõnda, kuramsal düzeyde olduğu kadar, uygulamalar konusunda da donanõm sahibi profesyoneller yetiştirmeyi hedefleyen programa başvurular, 14 Ağustos 2008 tarihine kadar yapõlabilir. Eğitim dili Türkçe olan ve kontenjanõ 20 kişi ile sõnõrlõ tutulan programa kabul edilen aday- lar, iki yarõyõlda 30 kredi karşõlõğõ toplam 10 ders alacak ve dönem projesi hazõrlayacaklar. 78 yaşında askere çağrıldı SAKARYA (AA) - Karasu ilçesinde otu- ran 78 yaşõndaki İbrahim Güngör askerlik yap- tõğõ tespit edilemediği için yeniden askere çağ- rõldõ. Askerliğinin üzerinden 58 yõl geçmesine karşõn yeniden çağrõldõğõnõ söyleyen Güngör, “Muayene olmak için hazõrlanõyorum” dedi. Elektrikle balık katliamı SİİRT (AA) - Siirt Avcõlar ve Atõcõlar Derneği Başkanõ Hüseyin Gül gazetecilere yaptõğõ açõklamada, patlayõcõlar ve elektrik kullanõlarak balõk katliamõ yapõldõğõnõ söyledi. Siirt’teki Botan çayõnda balõk sayõsõnõn oldukça azaldõğõnõ ifade eden Gül, “Balõk katliamõna son verilmeli. Önlem alõnmadõğõ takdirde korkarõm, birkaç yõla kalmaz hiç balõk bulamayacağõz” dedi. Yolcu otobüsünde 10 kilo esrar ELAZIĞ (AA) - Sivrice ilçesi jandarma ekipleri, Diyarbakõr’dan İstanbul’a giden bir yolcu otobüsünü Elazõğ-Diyarbakõr karayolunun 35. kilometresinde durdurarak arama yaptõ. Ekipler, yolculardan M.A’nõn (35) çantasõnda 10 kilo 100 gram, R.S’nin (34) çantasõnda ise 10 gram esrar ele geçirdi. Zanlõlar gözaltõna alõndõ. AKIN BODUR İSKENDERUN - Ege Üniversitesi Tõp Fa- kültesi Halk Sağlõğõ Anabilim Dalõ öğretim üyesi Dr. Meltem Çiçekçioğlu, Türkiye’de ge- leneksel baskõlar nedeniyle kadõnlarõn isteme- dikleri kadar çocuk yaptõklarõnõ söyledi. Füsun Sayek II. Sağlõk ve Kültür Etkinlikleri kapsamõnda İskenderun’un Arsuz beldesinde “Kadın Sağlığı” konulu konferans veren Dr. Çiçekçioğlu, kadõnlarõn gelişme evresinden menopoza kadar olan döneminde sağlõğõyla il- gili farkõndalõk algõsõna sahip olmasõnõn öne- mine dikkat çekti. Çiçekçioğlu, “Ülkemizde kadınlar açısından üreme problemli. Çünkü kadınlarımız, istediği kadar çocuk yapmı- yor, istediğinden daha fazlasını yapıyor. Bu- nun nedeninde bilmemesi, geleneksel baskı- nın da etkisi var. Gerçi son yıllarda bunda azalma var. Bunda da eğitim ve aile planla- masının etkisi bulunuyor” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle