02 Şubat 2025 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2008 PAZARTESİ 4 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Cemaat Kültürü Budur... Konya’daki öğrenci kursu ve yurdu adı altın- daki kaçak ‘Kuran kursu’ felaketinde en çok dik- kat çeken yan, ölen ve yaralanan öğrencilerin ve- lilerinin hiç şikâyet etmemesi oldu. Yavrularını kaybeden ya da yaralandığını gö- rerek acı çeken veliler neden şikâyetçi olmadı? Bu nedenlerin başında ‘şikâyet etmenin kut- sal olana karşı gelmek’ olduğu inancı gelmektedir. Bu çocukların velileri, yavrularını oraya ‘kut- sal bir amaç için’ göndermişlerdir. Çocukları dinlerini, kutsal kitap olan Kuran’ı okumayı öğreceklerdir. Bu amaçla gittikleri yerde bir kaza olmuş, ya- ralanmış ya da yaşamlarını kaybetmişlerdir. Şimdi bu anne babalar şunu söylemektedir- ler: Çocuklarımız öldüyse şehittir, yaralıysa ga- zidir. Bir gaz kaçağından kaza olmuştur. Allah’ın takdiridir. Bize şikâyet etmek düşmez. Siz de abartmayın. Kutsal bir amaca yönelik eleştiride bulunmayın. İşte bu, cemaat kültürüdür. Bir inanca daya- lı cemaat kültürüdür. Bu cemaat bir din cemaati olabilir, bir kan ba- ğına dayalı cemaat olabilir, herhangi bir kutsal sayılan kavrama bağlı cemaat olabilir, sadece ait olmaya dayalı bir cemaat olabilir. Toplumun cemaat kültürünü yeterince bil- mediği ortaya çıkıyor. Cemaat kültüründe ‘kutsal olan sistem’ bütün yaşamı denetler ve egemenliği altına alır. Düşünce gücü dediğimiz ‘eleştirme, tartışma, soru sorma, sorulara yanıt arama, bunun için her şeyi irdeleme’ gibi zihinsel işlemler cemaat dogmaları tarafından işlemez kılınır. Duygular, sevme-nefret etme, yakın duyma- uzaklaşma, birlikte olma-reddetme, yüceltme- alçaltma, saygı duyma-aşağılama, hatta yaşat- ma-öldürme gibi yaşamsal işlemler cemaat dogmaları tarafından yönetilir ve yönlendirilir. Eğitim, sağlık, beslenme, temizlenme, hukuk, kentleşme, ulaşım, iletişim, kültür, eğlenme gi- bi gündelik yaşam biçimlerinin hepsi de cema- at kültürünün dogmaları tarafından belirlenir ve biçimlendirilir. Çocuğu yaralanan babanın sözleri kendi sa- mimi inancını açık olarak yansıtmaktadır ve dik- katle dinlenmeye değer. “Benim kızım balede, diskoda, barda, köpük eğlencelerinde yaralanmadı” dediği zaman, içinde reddettiği ve suçladığı bir yaşam biçimi- ni anlatıyordu. Eğer kızı böyle bir durumda ya- ralansaydı belki hiç üzülmezdi, kızını ayrıca cezalandırmayı düşünürdü. İşte bu bir kalıpyargıdır, bir düşünbiçimidir, bir zihniyettir (mentalite). Ülkedeki sayıları 60 bini geçtiği söylenen ka- çak Kuran kursları böyle bir cemaat kültürünü yaygınlaştırıyor. Ne demektir kaçak Kuran kursu? Aileler istediği gibi çocuklarına din eğitimini de, kutsal kitabı da öğretmelidirler. Ama bu eğitim de milli eğitimin denetim al- tındaki bir bölümü olmalıdır. Uygar bir ülkede hükümeti istifa ettirecek olay- lar oluyor. Çıt yok, ses yok, doğru dürüst eleştiri bile yok. Bildik yazarlar, beklenen yazılar toplumsal eleş- tiriyi dile getiriyor. Zarara uğrayanların artık sesleri bile çıkmıyor. Ülke adım adım cemaat kültürüne uyarlandı. Ama unutmayalım ki cemaat kültürü ‘ayrım- cı bir kültürdür’. Ulus kültürü ‘bütünleştirici bir kültürdür’. Cemaat kültürü ile ulus kültürü birbirinden çok farklıdır. Türkiye 1923 yılında ulus kültürünü hedefle- mişti. Halkevleri, köy kalkınması, ulusal ekonomi, anadil, ulusal tarih bunu amaçlıyordu. Köy Enstitüleri’nin temel düşüncesi, köyden başlayan ulusal kültür hamlesiydi. 1980’lerden başlayan değişim ‘cemaat kül- türü’ne dönüşümü başlattı. Türkiye buralara adım adım geldi. Burada kalabilir mi? Bunu da irdeleyeceğiz. erdalatak@gmail.com erdalatak@superonline.com www.erdalatabek.com Newsweek’teki ‘Yeni Türkiye Hayali’ başlõklõ makalede son gelişmeler değerlendirildi ‘AKP tercihte zorlanabilir’NEW YORK (ANKA) - News- week dergisinde yayõmlanan makale- de, Anayasa Mahkemesi kararõnõn ardõndan AKP’nin, “çoğulcu de- mokrasi ve laik siyaset”i içeren tam liberalizm ile son dönemdeki “ço- ğunlukçu eğilimlerini güçlendir- meyi sürdürerek mahkeme kararı- na meydan okuma” arasõnda bir ter- cihle karşõ karşõya kaldõğõ öne sürül- dü. Newsweek dergisi, ABD’nin ta- nõnmõş düşünce kuruluşlarõndan Was- hington Enstitüsü’nden Soner Ça- ğaptay tarafõndan kaleme alõnan “Ye- ni Türkiye Hayali” başlõklõ makale- yi yayõmladõ. Çağaptay, makalesinde “Kökleri İslamda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, tam anla- mıyla liberalizmi kucakladığı ve Türkiye’de laiklik ile demokrasi arasında kalıcı bir denge buldu- ğu”nu hayal ettiğini anlattõ. Anayasa Mahkemesi’nin ne zaman İslamcõ bir partiyi kapatõrsa bu partinin daha õlõmlõ bir siyasi hareket olarak yeniden ortaya çõktõğõ, mahkemenin, yeni par- tilere tepkisinin de giderek yumuşa- dõğõ belirtilen makalede, mahkemenin “AKP’nin seleflerini kapattığı, an- cak partinin daha da ılımlılaşacağı umudu ile hakkında daha az sert bir karar aldığı” görüşü dile getirildi. Ça- ğaptay, AKP’nin sicilinin, partinin õlõmlõlaşacağõ yönünde kendisine umut verdiğini belirterek AKP’nin kurul- duğunda laik demokrasi, Batõ ve li- beral değerlerine saygõ ilan ettiğini yazdõ. “Bir süre için de AKP’nin İs- lam ile demokrasi arasında liberal bir denge bulduğunu ve Türkiye’yi Batı’ya doğru götürdüğünü” yazan Çağaptay, ancak daha sonra AKP’nin AB üyeliğinin pahalõ reformlar anla- mõna geldiği, AİHM’nin türban ya- sağõnõ destekleyen kararõnõn da “la- ikliği yeniden tanımlamak için Av- rupa’ya güvenebileceğine” inanan AKP’de hayal kõrõklõğõnõ yarattõğõ öne sürdü. AKP’nin “liberal, eşitleyici de- mokrasiyi alakart bir menü olarak” ele almaya başlayarak türban yasağõ- nõ kaldõrõrken kadõnlarõn istihdamõnõn azalmasõna neden olan politikalarõ uyguladõğõna dikkat çeken Çağap- tay, “AKP döneminde Batı değer- lerinin erozyonu, partinin İslamcı soyuna ilişkin korkuları canlan- dırdı ve Türkiye, destekçileri ile mu- halifleri arasında bölündü” görü- şünü dile getirdi. AKP’nin “çoğulcu bir demokrasi anlayışından ço- ğunlukçu bir demokrasi anlayışına” kaydõğõnõn öne sürüldüğü dergide, partinin seçimlerde yüzde 47 oyu el- de ettikten sonra “halkın verdiği yetkiyi açık çek” olarak yorumlamaya başladõğõ değerlendirmesini yaptõ. Mahkeme kararõnõn ardõndan AKP’nin, “samimi Avrupa yanlısı si- yasi programı” benimseyebileceği, ekonomik ve sosyal reformlarõ yapa- bileceği belirtilen dergide, AKP’nin “çoğulcu demokrasi, laik siyaset ve farklı düşünce hakkını da içeren tam liberalizm” ya da “çoğunlukçu eğilimleri güçlendirmeyi sürdürecek mahkemenin kararına meydan oku- ma” arasõnda tercih ile karşõ karşõya kaldõğõ vurgulandõ. “Yargının İs- lamcı partilere karşı harekete geç- mesi, bu partileri ılımlılaştırırken onları siyasi merkeze çekerek ve po- püler mağdur etiketini armağan ederek daha popüler yaptı” değer- lendirmesinin de yapõldõğõ makalede, şöyle devam edildi: “Erdoğan, mahkeme kararına tepki göstermiş bulunuyor ve AKP, karşılıklı denetleme sistemini red- dederek ve AB katılımının gerçek çalışmalarını gözardı ederek dar de- mokrasinin anlayışını benimseye- bilir. Böyle bir zihniyetle AKP, ka- dın istihdamına, içki tüketimine ve laik eğitime olan hoşnutsuzluğu ile dine dayalı toplum vizyonunu güç- lendirerek Türkiye’yi ortasında böler. Böyle bir gelişme, kaçınılmaz olarak AKP’ye karşı sert yargı ey- lemini, belki kapatmayı beraber getirir.” Soner Çağaptay tarafõndan kaleme alõnan makalede “Kökleri İslamda olan Adalet ve Kalkõnma Partisi’nin, tam anlamõyla liberalizmi kucakladõğõ ve Türkiye’de laiklik ile demokrasi arasõnda kalõcõ bir denge bulduğu”nu hayal ettiği anlatõldõ. İL ÖZEL İDARE YASASI Yerel meclisler devre dışı İl Özel Yasasõ’nda değişiklik yapõlmasõnõ öngören yasayla, hükümetin özel idarelerin bütçelerini kullanarak seçim yatõrõmõ yapmasõnõn önü açõldõ. Anafartalar Zaferi’nin 93. yõlõ ÇANAKKALE (Cumhuriyet) - Anafartalar Zaferi’nin 93. yõldönümü, törenle kutlandõ. Gelibolu Yarõmada- sõ Conkbayõrõ‘ndaki tören, Atatürk Anõtõ‘na çelenk konulmasõ, saygõ du- ruşu, saygõ atõşõ, İstiklal Marşõ‘nõn söy- lenmesi ve Türk bayrağõnõn göndere çekilmesiyle başladõ. 2. Kolordu Ko- mutanlõğõ‘ndan Piyade Yüzbaşõ Burak Bilgin, törende yaptõğõ konuşmada, 10 Ağustos gününün Anafartalar’da müt- tefik kuvvetleri için tam bir felaket ol- duğunu söyledi. Bilgin, müttefik kuv- vetlerinin savunmalarõ aştõklarõnõ dü- şündükleri anda adõ Mustafa Kemal olan genç bir Türk albayõnõn şimşek gibi bir karşõ saldõrõsõnõn, düşmanõn son umutlarõnõ söndürdüğünü anlattõ. Gelibolu 2. Kolordu Komutanlõğõ bandosunun konser verdiği törende, Çanakkale Valisi Or- han Kırlı ve 2. Kolordu Komutanlõğõ 18. Zõrh- lõ Tugay Komutanõ Tuğgeneral Sadık Çeli- körs, Anafartalar Zaferi anõ defterini imzala- dõlar. 18. Zõrhlõ Tugay Komu- tanlõğõ‘nda vatani görevini yapan askerler tarafõndan, Anafartalar Muharebesi’nin canlandõrõldõğõ sõrada bazõ vatandaşlar gözyaş- larõnõ tutamadõ. Törene, Çanakkale Belediye Başkanõ Ülgür Gökhan, ÇÖ- MÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Yıl- maz Akgün, Eceabat Kaymaka- mõ Muhterem İnce, çok sayõda davetli ve vatandaşlarõn yanõ sõ- ra, İzcilik Federasyonu Başkanõ Hasan Subaşı ile bir grup izci el- lerindeki Türk bayraklarõyla ka- tõldõ. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, TBMM Başkanõ Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan Anafartalar Zaferi’nin 93 yõl- dönümü nedeniyle birer mesaf yayõmladõ. KARABURUN Mizahçılar buluştu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - “Karikatür” ve “Top- lum”, Karaburun’da düzenlenen panelde tartõşõldõ. Gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, “Türkiye’de mizah unsurları faz- lasıyla bulunuyor. Anayasa Mah- kemesi’nin verdiği kararla Er- genekon soruşturma dosyasının bazı bölümleri bunun en önem- li örneğidir” dedi. Bu yõl 5. kez düzenlenen Kara- burun Festivali’ne katõlan ünlü ka- rikatüristler Kâmil Masaracı, Eray Özbek ve Cihan Demirci “Kari- katür ve Toplum” panelinde bir araya gelerek Türkiye’de mizah ve çizgiyi konuştular. Panel yöne- ticiliğini ve açõş konuşmasõnõ yapan Serdar Kõzõk, Karaburun’un sade- ce havasõnõn, denizinin, güneşinin değil, insanlarõnõn da aydõn oldu- ğunu söyledi. Kõzõk, Karaburun’da yapõmõ gerçekleşen ve eylül ayõn- da açõlacak olan Karikatür Evi ne- deniyle Belediye Başkanõ Serdar Yasa, karikatürist Kâmil Masa- racı, Konak Belediye Başkanõ Mu- zaffer Tunçağ ve katkõ koyan her- kese teşekkür etti. Panele katõlanlara beldeye özgü bereket süpürgesi armağan edilir- ken Baba Zula konserine çok sayõda Karaburunlu ve tatilci katõldõ. Nâzõm Sevdalõlarõ’ndan belediyeye protesto Esenyurtlu “Nâzım Sevdalıları”, AKP’li belediye tarafından Cumhuriyet Meyda- nı’ndaki büyük şair Nâzım Hikmet’in hey- kelinin kaldırılmasını protesto ettiler. Cum- huriyet Meydanı’nda toplanan “Nâzım Sev- dalısı” yaklaşık 300 kişilik grup adına ya- pılan basın açıklama- sında, heykelin AKP’li belediye tarafından 31 Temmuz günü gece yarısı operasyonuyla kültür merkezinin önünde kaldırıldığı kaydedilerek “Adeta görünmemesi için yol kenarındaki ağaçların arasına kuytu bir kö- şeye terk edilmiştir. Onun fikirlerini haz- medemeyen bu zihni- yet heykeline de ta- hammül edememiştir” denildi. “Nâzım Hik- met’i hazmedemeyen bu zihniyete yine Nâ- zım’ın dizeleriyle ce- vap veriyoruz” deni- len açıklamanın so- nunda usta şairin “Ölüm” şiiri okundu. EMRE DÖKER İZMİR - Hükümet özel idare büt- çelerine göz dikti. 24 Temmuz’da ka- bul edilen ve Resmi Gazete’de ya- yõmlanan 5302 sayõlõ İl Özel Yasa- sõ‘nda değişiklik yapõlmasõnõ öngören yasayla, hükümetin özel idarelerin büt- çelerini kullanarak seçim yatõrõmõ yapõlmasõnõn önü açõldõ. Değişiklik- te valiler, meclisin önüne geçerek köylere hizmet götürme kanalõyla bakanlõk yatõrõmlarõnõ tamamlayabi- lecekler. Asõl amacõ “köylere hizmet gö- türme” olan özel idarelerin, yerel se- çimler öncesi hükümet tarafõndan kullanõlmak istendiği belirtiliyor. Da- ha önce Başbakanlõk’õn yayõmladõğõ genelgeyle, duble yollarõn yapõmõ özel idare bütçesinden karşõlanmak is- tenmişti. Şimdi de hükümet, yasal de- ğişiklikle özel idarelerin yatõrõm ala- nõnõ genişletti. Ayrõca daha önce ba- kanlõklarõn yatõrõmlarõna en fazla yüz- de 25 oranõnda katkõda bulunabilen özel idareler, yeni genelgeyle yüzde 1’den yüzde 99’a dek yatõrõm yap- makla yükümlü bõrakõlõyor. İzmir İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyeleri genelgeye tepki gösterdiler. Bütçelerinin zaten yetersiz olduğunu ve köylere istedikleri gibi yatõrõm yapa- madõklarõnõ belirten üyeler, bakanlõk- larõn seçim öncesinde özel idare kay- naklarõnõ kullanmayõ amaçladõğõnõ söy- lediler. İzmir İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Berksü, hükü- metin bu genelgeyle özel idare büt- çelerine göz diktiğini vurguladõ. Berk- sü, “Bakanlıklar yapmak istedikleri yatırımları köylere hizmet götürme birliğine kaynak aktararak ger- çekleştirilebilecek. Bunun için ba- kanın onayı yeterli olacak. Örneğin değişiklikle 100 bin YTL’lik bir ya- tırım için bakanlık 5 bin YTL kö- ye hizmet götürme birliğine kaynak aktarabilir. Gerisini de birlikten yapmasını isteyebilir. Değişiklikte ‘valinin onayõyla yapõlõr’ maddesi yer alıyor. Bu şekilde vali onay verirse geriye kalan 95 bin YTL’lik yatırım birlik bütçesinden karşılanabilir. Bu şekilde il genel meclisleri devre dı- şı kalmış olur” diye konuştu. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Er- sin de, AKP’nin yerel seçimlerde özel idare bütçesini kullanmak iste- diğini söyleyerek “Duble yollar için genelge yayımlayarak, bu yolların da özel idare bütçesinden yapıl- masını istemişlerdi. Şimdi de diğer tüm seçim yatırımlarını özel ida- reden karşılamak için genelge çı- kardılar. Cumhuriyet tarihinin en partizan yönetimiyle karşı karşı- yayız. Türkiye’yi ‘babalarõnõn çiftliği’ gibi kullanmak istiyorlar” diye ko- nuştu. DTP ve Tutuklu Aileleri Derneği üyele- rinin, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileşti- rilmesi ve İmralı dışında bir cezaevine nakledilmesi talebiyle düzenlediği izin- siz gösteriye polis müdahale etti. Ara so- kaklara taşan kovalamacada toplam 4 kişi gözaltına alındı.Tarlabaşı’ndaki DTP İstanbul İl Başkanlığı önünde dün toplanan Tutuklu Aileleri Derneği üye- leri, Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Grup burada oturma eylemi ve terör ör- gütü PKK elebaşısı Öcalan’ın cezaevi şartlarının iyileştirilmesi ve başka bir ce- zaevine naklinin gerçekleştirilmesi ta- lebiyle basın açıklaması yaptı. Bu sıra- da panzerin altına yatan Tutuklu Aile- leri Derneği üyesi bir kadın, ekiplerce gözaltına alındı. Polis, açıklamanın ar- dından gruba dağılmaları yönünde uya- rıda bulundu. Polisin uyarısına terör ör- gütü PKK lehine sloganlarla karşılık ve- ren grup, İstiklal Caddesi üzerinden Tünel’e doğru yürüyüşe geçti. Grubun yürüyüşe başlamasının ardından polis panzeri gruba su sıkarak müdahale et- ti. Ara sokaklara doğru dağılan grup ile çevik kuvvet ekipleri arasında yaşanan kovalamacada da 3 kişi gözaltına aldı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Gösteriye polis müdahalesi Conkbayõrõ’nda düzenlenen törenlerde bazõ vatandaşlar gözyaşlarõnõ tutamadõ Törende Anafartalar Muharebesi canlandırıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle