05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI T U R K I Y E Istanbul B 30 Sinop B 26 Adana Edirne B 35 Samsun 24 Mersin B Kocaeli B 32 Trabzon Y 26 Diyarbakır B Çanakkale B 31 Giresun Y 26 ganlıurfa B Izrnir B 34 Ankara PB 31 Mardin B Manisa B 36 Eskişehir B 29 Siirt B Aydın B 38 Konya B 28 Hakkâri PB Denizli B 36 Sıvas PB 23 Van Zonguldak B 25 Antalya B 37 Kars Yurdun kuzey kesiın- leri parçalı ve çok bu- lutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Kara- deniz, Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu ile Sinop, Tokat ve Van çevreleri sağa- nak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, di- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm I ondra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 12 18 14 18 19 18 20 19 Berlin 26 Moskova PB Budapeşte Y 35 Aşkabat Y Madrid PB 31 Astana Viyana Y 2 4 Taşkent Belgrad PB 37 Bakû Soyfa PB 3 2 Bişkek' Roma B 28 Tiflis Atina B 29 Kahire Münih Y 26 Zürih Y 24 Şam 0Açık B u l u t | u t Çok bulutlu Yağmurlu _5fflSES£ Sulu krır . Gök yuruitıılıı Ergenekon Soruşturması • Baştarafı 1. Sayfada Aradan bir yıl geç- mişken, daha ortada bir iddianame yokken, ek iddianameden söz açılması soruşturmanın ne kadar gayri ciddi ze- minlerde yürütüldüğü- nü sergiliyor. Peki, bütün bu keş- mekeşin ve karmaşa- nın arkasındaki gerçek nedir? • Ergenekon soruştur- malarının birdenbire tırmandırılnıası ve ya- yılması, Anayasa Mah- keıııesi'ııin iktidar par- tisine ilişkin kapatma davasını açmasından sonra olmuştur. Bir yıldan bcri belir- li bir düzeyde seyreden soruşturmalar lıı/lan- dırılmış, siyasal yaşa- mı, iş hayatını, orduyu ve tüm kurumları kap- sayan boyutlara ulaş- mıştır. Bu tırmanış nerede duracaktır? Soruşturma siyasal ve askeri içerik kazan- dığına göre soruyu ya- nıtlamak güçleşmekte- dir. Savcılığın şimdiye dek sergilediği manza- ra konuya olumlu yak- hiîfimı engelliyor. Üstelik ordunun en yüksek kademesindeki sorumluları suçlayan darbe iddiasında sa- nıkların sınırlannı çek- mek sanıldığınca kolay değildir. * Bu noktada yine ya- zınıızın girişindeki sap- tanıaya dönebiliriz. Cumhuriyet gazete- si, kuruluşunun gcrek- çesini oluşturan Aydın- lanma devrimi yolunda yürümeye kararhdır. Son günlerde Erge- nekon soruşturması ııe- deniylc gözaltına alı- nan ve kısa sürede ser- best bırakılan arkadaş- laranız da bu yolun yol- cusudurlar; hiçbir bas- kı eylemi bizi yüdıra- maz. Yazımızı bitirirken şu uyarıyı yapmayı da görev biliyoruz. Gün geçtikçe daha çok siyasallas.au ve din- ci iktidar medyasıyla ortak suçlamaları id- dianamesiz bir ortamda öne süren bir soruştur- manın kamu vicdanın- da tepkilcr yaratnıusı doğaldır. Bir dava ya vardır, ya da yoktur; dava iddia- name demektir. Cumhuriyet, sürgit Ergenekon soruştur- ması yapanlara bu ger- çeği anımsatmayı gö- rev bilir. Cumhuriyet Faralyalı yaşamım yitirdf • Istanbul Haber Servisi - Eski bakanlar- dan Mehmet Ersin Faral- yalı (69), Istanbul'da te- davi gördüğü hastanede yaşamını kaybetti. Faral- yalı için bugün Istanbul Teşvikiye Camii'nde ikindi vakti cenaze töre- ni düzenlenecek. Faral- yalı, yarın Izmir Beşikçi- oğlu Camii'nde ikindi namazının ardından dü- zenlenecek cenaze töre- ninden sonra Karşıyaka Soğukkuyu Mezarlı- ğı'nda toprağa verilecek. Faralyalı, DYP'den 19. Dönem Izmir Milletve- kili olarak TBMM'ye girmiş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevi yapmıştı. Sevgili okurlarım, her zaman ama özellikle bunalım dönemlerinde, sıkıntılı günlerde tarih okumayı seviyorum. Insanlık nerelerden geçmiş, toplumlar hangi gelişme çizgilerini izlemiş, bu ge- lişme ve değişmeler sırasında ne hata- lar yapılmış, bunların bedeli nasıl öden- miş? Tarihteki beş konuyu daima merak et- mişimdir: Yunan mitolojisi. Fransız Devrimi. Sovyet Devrimi. Türk Devrimi. Nazi çılgınlığı. Toplumbilim öğrencisi olarak bu ko- nuları okumaya, öğrenmeye, düşünme- ye, irdelemeye doyamadım. Muhtemelen doyamadan da ölecegim. Geçmişi irdelerken, şunlar gözlerimin önünden geçer: Günlük itiş kakışların, küçük hesapla- rın, bireysel iktidar hesaplaşmalarının anlamsızlığı... Aydınlann ya da aydın geçinenlerin ki- mi zaman aymazlığı, kimi zaman da ihaneti... Anlık zafer sevinçlerinin, ya da yenilgi hüzünlerinin geçiciîiği... Kahraman rolüne soyunmuş soytanlar, şaklabanlar ve sahtekârlar... Toplumların zaman zaman nasıl çıl- dırdığı, zaman zaman da nasıl kahra- manlaştığı... AYDINLANMA EMRE KONGAR Nazi Çılgınlığı Topluma Nasıl Benimsetildi Tarihin gerçek yargıç olduğu... ••• Aşağıdaki yazı, Internet sitemdeki bir makalemin son bölümü. Sizlerle paylaşmak istedim. Tabii yazıyı, "Nazilerin Germen milli- yetçiliği" yerine, "Köktenci Siyasal Islam" veya "Yayılmacı Neocon Evangelizmi" te- rimlerini koyarak da okuyabilirsiniz. (Ayraç içindeki sözcükleri sonradan ek- ledim.) ••• ".. .Burada tartışmak istediğim konu, si- yasal manevralarya da ince hukuksal ve siyasal oyunlar değildir. Üzerinde durmak istediğim nokta 'dev- leti ele geçirme mekanizmasının' yani on- lara (Nazilere) kamuoyu vicdanında ve si- yasal-hukuksal ortamda tanınan 'meş- ruiyetin' temelleridir. Nazilerin meşruiyetlerinin iki temeli ol- duğunu göıiıyoruz: Bunlardan biri demokrasiyi sadece 'oy kullanmaya', yalnızca kaba bir 'seçim mekanizmasına' indirgeyen bir uygulama, ikinciside, (bir ideoloji olarak) 'Germen ırk- çılığıdır'. Bir başka deyişle, Naziler, 'ideolojik meşruiyetlerini' Germen ırkçılığından, 'yasal-hukuksal meşruiyetlerini de' 'se- çim mekanizmasından' almışlardır. Sonuç olarak, Alman toplumunun 'iyi ve normal bir bireyi', deWef kavramı ile Nazi iktidannı özdeşleştiren bir süreç sonunda devlet karşısında korumasız ve yalnız bırakılmış, bu yalnızlaştırma süre- cinin 'mekanizması' olarak 'seçim', 'ideo- lojisi' olarak da 'Germen ırkçılığı' kulla- nılmıştır. Böylece 'meşrulaşan ve devletle öz- deşleşen iktidar', bireyi, kendi cinayet çar- kının anlamsız ve karşı konulamaz birpar- çası yapmıştır. Nazilerin uyguladığı soykırımdan alınacak iki ders: Bütün bu kuramsal çözümlemeleri- miz gösteriyor ki, demokrasinin ayrıl- maz birparçası olan 'seçim mekanizması' ve kimliğimizin önemli bir bölümünü oluşturan 'milliyetçilik ideolojisi' (ya da 'dincilik ideolojisi'j son derece tehlikeli kavramlardır. Demokrasinin öteki güvenceleri olma- dan kullanılan bir seçim mekanizması toplumlan en kanlı cinayetlere sürükleyen katilleri, diktatörleri başa getirebilir. Kimliğimizin bir parçasını oluşturan 'milliyetçilik duygulan' (ya da 'din duy- gulan') ise, kendimizden farklı olanlan aşa- ğı göımemize yol açtığında bir 'soykınmın' gerekçesini ve ideolojik kılıfını oluştura- bilir. Işte Nazi Almanyası'ndaki normal ve iyi insanlan da birsoykınm çarkının dişlileri haline getiren ögeler 'seçime ve milli- yetçiliğe' (ya da 'dinciliğe'J dayalı, 'meş- ru sanılan iktidann devletle özdeşleşmesi' sürecidir. Insanlığın 'Yahudi soykırımından', bu inanılmaz vahşetten alacağı ders, seçim süreçlerini demokrasinin öteki güvence- lerinden ayırmamak, milliyetçilik duygu- larını (ve din duygulannı) ise, başka mil- letleri (insanlan) aşağı görmek olarak kullanmamaktır. Ve tabii, hiçbir zaman bireyi iktidarın karşısında güvencesiz bırakmamak, dev- let-hükümet özdeşliğine izin vermemek- tir." [email protected] www.kongar.org 4 Evde baskıyla dini eğitim' Gülen destekli okullarda çalışan 44 Türk öğretmenin Tataristan'da sınır dışı edilmesine dayanak olan tespitlere göre ülkede Türkiye'deki 'Işık evleri'ne benzer evler oluşturulmuş AYKUT KÜÇÜKKAYA Tataristan Özerk Cumhu- riyeti, Gülen destekli okul- larda çalışan 44 öğretmeni "Rusya'daki laik eğitim sistemine aykırı faaliyet gösterdikleri" gerekçesiy- le smır dışı ettiği karar ön- cesinde yaptığı incelemeler- de önemli tespitlerde bulun- du. Türk öğretmenlere suç- lamalar yönelten Tataristan Cumhuriyet Savcılığı, Tür- kiye'deki ışık evleri gibi cv- lerin Tataristan'da oluştu- rulduğunu tespit ederek, bu- ralan "özel evler" olarak ta- nımladı. "Türk öğretmenler özel evlerde öğrenciler ile dini sohbetler yapmış, ahi- ret konusunu ve Tataristan Cumhuriyeti'ndeki resmi Kuran anlayışının yanlış olduğunu konuşmuşlar" tespitini yapan savcılık, ba- zı öğretmenlerin çocuklan dövdüğünü yazdı. Rusya Federasyonu, Nur- culan "uluslararası radi- kal dinci örgüt" olarak ta- nımlamış ve ülkcdeki faali- yetlerini yasaklamış, Tata- ristan Özerk Cumhuriyeti de Gülen destekli okullarda öğ- retmenlik yapan 44 Türk öğ- retmeni sınır dışı etmişti. Cumhuriyet, Türk öğret- menlerin sınır dışı edilmesi- ne dayanak oluşturan Tata- ristan Cumhuriyet Savcılığı Devlet Adalet Danışmam K.F. Amirov'un 11 Nisan 2008 tarihli mahkeme yazı- sına ulaştı. Yazıda yer alan önemli tespitler özetle şöyle: • Liseler, devlet ve bele- diye eğitim kurumlannda di- ni hareket ve örgütlerin oluş- tumlmasına ilişkin yasağın çiğnenmesine müsaade et- mekte. 'Irade Özgürlüğü ve Dini Örgütler Federal Kanunu'nu da ihlal etmek- te. Kanuna göre Rusya Fe- derasyonu devlet ve beledi- ye eğitim kurumlannda laik eğitim sağlamaktadır, dini eğitim, eğitim kurıımu tara- fmdan yerli idari organlarla danışıldıktan sonra, anne ba- balann ricalan üzerine, dev- let ve belediye eğitim ku- rumlannda okuyan çocuk- lann nzasıyla verilebilir. • 300079 ve 597517 No'lu Cezai Dosyalar çerçevesinde Kazan şehrinin 4 No'lu yatılı lisesinde, Naberejnıye Çelnı şehrinin 79 No'lu yatılı lise- sinde, Nijnekamsk şehrinin 24 No'lu yatılı lisesinde sınıf öğretmeni ve okutmanı TC vatandaşı olan öğretmenler olduğu tespit edildi. Onlar de- vamlı özel evlerde öğrenciler ile dini sohbetler yapmış, ahiret konusunu ve Tataristan Cumhuriyeti'ndeki resmi Ku- ran anlayışının yanlış oldu- ğunu konuşmuşlar. • Bu sohbetlerin içeriğini gizli tutmayı tavsiye etmişler. Reşit olmayan çocuklara Türkçe dilinde dini kitaplar verildi, dini Türk filmler sey- rettirildi, çocuklar bunlann iç- eriğini ertesi gün özetlemek zorundaydılar. Namaz kılın- ması ve ramazanda oruç tu- tulması organize edildi. Di- ne yatkın olan çocuklara derslerde kolaylık sağlandı. • Öğretmenler öğrencile- rin odalanna baskın yaptı, özel eşyalannı kanştırdı, re- şit olmayan öğrencilerin üzerleri de arandı. Bazı öğ- retmenler çocuklan dövdü. • Eylül 2OO7'de 4 No'lu yatılı lise öğrencilerinin bi- rinin annesinden lise bayan öğretmenlerinden birinin kı- zına psikolojik baskı yaptı- ğına, kızının aıuie babasıyla konuşmadığına, içine kapa- nık, aşın dinci hale geldiği- ne dair şikâyet geldi. Kız anne babasından gizleyerck dini kitaplar okuyordu. Hava Harp Okulu öğrencileri kampa gitti Hava Harp Okulu Öğrenci Alayı 6 Temmuz-16 Ağustos tarihleri arasın- daki 2008 yılı Tatbiki Eğitim Kampı için dün Yalova tesislerine gitti. Ha- reket öncesinde Elmadağ'daki Divan Oteli önünde kortej oluşturan öğrenci alayı, Taksim Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü. Törenin ardından Ka- bataş Iskelesi'ne geçen öğrenci alayını uğurlama törenine Hava Harp Oku- lu Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Abidin Ünal, birlik komutanlan, eş- leri ile öğrenci alayının yakınları katıldı. (Fotoğraf: MEHLİKA AKGUN) Danıştay Boşsavcısı, 'Yasama ve yürütme demokratikstcmdartlara uymakzorunda' dedi 'Seçimle gelen her istediğini yapamaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan, 'ilulviık devletinde yasama, yürütme, seçimle geldiği için her istediğini yap- ma hakkına sahip değildir. Çağdaş, de- mokratik standartlara, evrensel ku- rallara uygun davranmak zorunda- dır. Hukukiliği ancak bu şekilde sağ- layabilir. Onun dışında polis devlcti ol- maktan öteye de gidemez" dedi. Yargıçlarve Savcılar Birliği (YARSAV), Dünya Yargıçlar Birliği ve Demokrasi ve Özgürlük tçin Avrupa Yargıçlan Birliği ta- rafından düzenlenen "Kuyvetler Aynlığı ve Yargıda Örgütlenme Özgürlüğü" ko- nulu uluslararası sempozyum, "Yargıda Ör- gütlenme Özgürlüğü" konulu oturumla so- na erdi. Çölaşan, YARSAV'ın kuruluşun- dan bu yana geçirdiği sürecin, yabancı ko- nuklara da ilginç geleceğini belirterek Tür- kiyc'de seçimle gelenlerin, demokrasiyi içselleştiremeyenlerin, seçimle gelmeyen- lerin yetkilerini kabul etmek istemediklerini söyledi. Siyasi iradenin, "yargıda özgür bir örgütlenmeyi kabul edemediğini" söyle- yen Çölaşan, yasamanın, "kendilerine uy- gun dernek kurmak amacıyla, YAR- SAV'a alternatif olarak rafta duran Yargıçlar ve Savcılar Birliği Kanun Ta- sarısı Taslağını ele aldığım" anlattı. Sıvas şehitleri anıldı Sıvas Madımak Oteli'nde 2 Temmuz 1993'te yakılarak öldürülen 35 aydın için, Karşıyaka Mezarlığı'nda aııına töreni düzenlendi. Pir Sultan Abdal Kültür Derne- ği'nin (PSAKD) düzenlediği etkinliğe, Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği de destek verdi. Katılımcılar en önde, Sıvas katliamında yitirilenlerin fotoğraflarınm yer aldığı bir kolaj pankart taşıdı. Üzerinde, "Unutma- dık, unutmayacağız" yazılı afiş,- Madımak'ta yakınını yitirenlerin ellerindeydi. Ayrıca Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği Gençlik Komisyonu da üzerinde, "Biz, Sıvas'la yakılan, Hrant'la vurulan, Deniz'Ie asılanız. Buradayız" yazılı olan bir afiş taşıdı. Kırmızı karanfiller bırakılan mezar- hu ın başında, yakınları için gözyaşı döken yurttaşların yanı sıra ölenlerin yakınla- rının küçük çocuklan da vardı. Kimileri ise yitirdik- leri yakınlarımn mezarları- na, yazdıkları notları bırak- tı. PSAKD Başkanı Fevzi Gümüş, Madımak Oteli'nin nıüzeye dönüştürülmeyişi- nin ve altında et lokantası işletilmesinin yangını siir- dürdüğünü vurguladı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada olduğumuz polislere sordum: - Cep telefonumu alabilir miyim? "Hayır" dediler, "cep telefonunuzun incelemesi he- nüz bitmedi"... Ne zaman biter diye sordum: "Biz sizi aranz" ya- nıtını verdiler. Dün öğleden sonra cep telefonumdan kendimi ara- dım. Benimle muhatap olmuyor. Şu kayıt çıkıyor: "Sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakınız. Aradı- ğınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Mesajınız kendi tarifeniz üzerinden ücretlendirilerek kaydedilecektir." Haydi dedim kendime bir mesaj geçeyim: "Balbay'cığım geçmiş olsun. Bizi biraz üzdün ama olsun... Bu da geçer. Gözaltındayken aleyhinde çıkan haber ve yorumlara ya da sessiz kalanlara aldırma. Az da olsa lehine çıkan yazılar her şeyi özetliyor! Sakın kafanı sürekli bu olayla meşgul edip kafayı yeme. Sen bize lazımsın!" Olmadı, kendime ulaşamadım... Mesaj kutusu dolmuş, "Daha sonra tekrar arayın" diyor! Kendimi aramaya devam edeceğim... Gözaltı süresince bana iyi davranan TEM polisle- rinin cep telefonuma da aynı özeni göstereceklerine inanıyorum. ••• Istanbul Adliyesi'nde gerek Cumhuriyet Savcısı'na gerekse nöbetçi mahkeme başkanına ifademi ver- dikten sonra, dışarıda bu ifadelerle ilgili ayrıntılı yo- rum yapmamamın daha sağlıklı olacağı yönünde de- ğerlendirme aldım. Haklı olduklannı düşündüğüm için "Tabiiki" dedim... Soruşturmanın gizliliği esası bunu gerektiriyor. Adliyeden çıktık, gazeteye geldik. Sarılıp hasret gi- dermelerden sonra kısa da olsa, günlük yazımı ihmal etmedim. Taşraya yetişmedi ama, dün şehir kalıp- larında günlük yazım yayımlandı. Arkadaşlaria ve- dalaşıp Ankara'ya dönmeye hazırlanırken, birkaç ga- zete yöneticisinin şu mesajı ilettiğini öğrendim: "Balbay'a söyleyin, savcılıkta ve mahkemede ver- diği ifade elimizde... Bu birgazetecilik olayıdır. Haber haline getireceğiz." Ne diyebilirim ki? Ben daha Ankara'ya dönmeden ifademiz gazete merkezlerine ulaşmış! Bolu dolaylannda da sevgili dostum Fikret Bila, An- kara'ya birlikte geldiğimiz arkadaşların cep telefo- nundan bana ulaştı, dedi ki: "Balbay'cığım geçmiş olsun. Çok sevindim. Bizim Istanbul'a senin ifaden ulaşmış. Başlığa çıkaracakla- n bölümü söylüyorum..." Savcılık ve nöbetçi mahkeme makamına verdiğim söz havada kaldı. Bana yöneltilen soruları ve verdi- ğim yanıtları anlatmazsam, medyada yer alan şekli- ni tümüyle kabul etmiş olacağım. 0 yüzden ben de olabildiğince ayrıntılı bilgi verme gereği duydum. Elimde bazı gizli belgelerin olması sorgulama ko- nusu yapılmıştı. Bana bunu yapan makamın gizli sor- gusu birkaç saat sonra gazete bürolarına ulaşıyor! Neyaman çelişki... ••• Meslekte sevmediğim durumlardan biri şudur: Gazetecinin kendisinin haber konusu olması! Hiç onaylamadığım bu durum, seçeneği olmayan bir zorunluluk nedeniyle benim başıma geldi. Insan bazen sadece yazdıklarıyla, ulaştığı bilgiler- le değil, yaşadıklarıyla da haber üretebiliyor. 5 gün- lük yakalama, sorgu, mahkeme huzuruna çıkma sü- recinde yaşadıklarım Türkiye'nin nasıl bir iklimde ol- duğunu da ortaya koydu. AKP ve medyasının oluş- turmak istediği havayı, toplumun ve dış basının yut- madığı anlaşılıyor. Oluşturulmak istenen korku imparatorluğu kâğıt- tan bir kule gibi çökecek! [email protected] 'Gizli Islamlaşma tehlikesi var' • BONN (ANKA) - Almanya Savunma Bakanlı- ğı Müstcşan Thomas Kossendey, Türkiye'de gizli Islamlaşma tehlikesinin olduğunu öne sür- dü. Deutsche Welle'de yayımlanan habere gö- re Kossendey "Kadınlann başörtüsü takması ve camilerde müezzinin ezanı daha yüksek sesle okuması... Istanbul'un bazı semtlerinde başörtü- sü takan kaduılar takmayanlara göre daha rahat ediyor, ancak 10 yıl önce durum farklıydı. Ben bunun sadece din ile ilgili olduğunu düşünmü- yorum. Bazı restoranlarda Türklere içki verilmi- yor. Bencc bu gizli Islamlaşma, yukarıdan gelen İslamlaşmadan çok daha tehlikeli" dedi. Milli güreşçi tutuklandı • Haber Merkezi - Kırkpınar'da başpehlivan olmak için güreşen, Ordulararası Askeri Olim- piyatlar'da dünya üçüncüsü olan milli güreşçi Recep Çakır, ormana kaçırıp tecavüze kalkıştı- ğı G.C'nin (23) bekâretini pamıağıyla bozdu- ğu gerekçesiyle tutuklandı. Genç kızın şikâ- yetçi olması üzerine yakalanan Çakır'ın dışın- da kendisine yardım eden 4 kişi daha tutukla- narak cezaevine konulurken, ağır bir travma geçiren G.C. psikolojik tedaviye alındı. Hakemlere suçlama I Haber Merkezi - Izmit'te, kadın hakem E.G. (27) ile erkek hakem E.D'nin (25) soyunma oda- sına birlikte girip bir süre kaldıklan iddia edildi. Sefa Sirmen Bulvan üzerindeki atletizm pistinde meydana gelen olayın ardından Gençlik ve Spor II Müdürlüğu'nün görevlisi tutanak düzenledi. Görevlinin bu tutanağı üzerine ll Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Say soruşturma başlattı. Hakem- ler E.D. ve E.G. ise iddialan yalanladı. Ehliyetimi ve Nüftıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Havana Yıldız Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Vmut Yıldız Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Mehmet Arda Yıldız
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle