Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
Istanbul B 30 Sinop B 26 Adana
Edirne B 35 Samsun 24 Mersin B
Kocaeli B 32 Trabzon Y 26 Diyarbakır B
Çanakkale B 31 Giresun Y 26 ganlıurfa B
Izrnir B 34 Ankara PB 31 Mardin B
Manisa B 36 Eskişehir B 29 Siirt B
Aydın B 38 Konya B 28 Hakkâri PB
Denizli B 36 Sıvas PB 23 Van
Zonguldak B 25 Antalya B 37 Kars
Yurdun kuzey kesiın-
leri parçalı ve çok bu-
lutlu, Orta Karadeniz
kıyıları, Doğu Kara-
deniz, Doğu Anado-
lu'nun kuzeydoğusu
ile Sinop, Tokat ve
Van çevreleri sağa-
nak ve gökgürültülü
sağanak yağışlı, di-
ğer yerler az bulutlu
ve açık geçecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
I ondra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
12
18
14
18
19
18
20
19
Berlin 26 Moskova PB
Budapeşte Y 35 Aşkabat Y
Madrid PB 31 Astana
Viyana Y 2 4 Taşkent
Belgrad PB 37 Bakû
Soyfa PB 3 2 Bişkek'
Roma B 28 Tiflis
Atina B 29 Kahire
Münih Y 26 Zürih Y 24 Şam
0Açık B u l u t | u
t Çok bulutlu Yağmurlu
_5fflSES£
Sulu krır . Gök yuruitıılıı
Ergenekon
Soruşturması
• Baştarafı 1. Sayfada
Aradan bir yıl geç-
mişken, daha ortada
bir iddianame yokken,
ek iddianameden söz
açılması soruşturmanın
ne kadar gayri ciddi ze-
minlerde yürütüldüğü-
nü sergiliyor.
Peki, bütün bu keş-
mekeşin ve karmaşa-
nın arkasındaki gerçek
nedir?
•
Ergenekon soruştur-
malarının birdenbire
tırmandırılnıası ve ya-
yılması, Anayasa Mah-
keıııesi'ııin iktidar par-
tisine ilişkin kapatma
davasını açmasından
sonra olmuştur.
Bir yıldan bcri belir-
li bir düzeyde seyreden
soruşturmalar lıı/lan-
dırılmış, siyasal yaşa-
mı, iş hayatını, orduyu
ve tüm kurumları kap-
sayan boyutlara ulaş-
mıştır.
Bu tırmanış nerede
duracaktır?
Soruşturma siyasal
ve askeri içerik kazan-
dığına göre soruyu ya-
nıtlamak güçleşmekte-
dir. Savcılığın şimdiye
dek sergilediği manza-
ra konuya olumlu yak-
hiîfimı engelliyor.
Üstelik ordunun en
yüksek kademesindeki
sorumluları suçlayan
darbe iddiasında sa-
nıkların sınırlannı çek-
mek sanıldığınca kolay
değildir.
*
Bu noktada yine ya-
zınıızın girişindeki sap-
tanıaya dönebiliriz.
Cumhuriyet gazete-
si, kuruluşunun gcrek-
çesini oluşturan Aydın-
lanma devrimi yolunda
yürümeye kararhdır.
Son günlerde Erge-
nekon soruşturması ııe-
deniylc gözaltına alı-
nan ve kısa sürede ser-
best bırakılan arkadaş-
laranız da bu yolun yol-
cusudurlar; hiçbir bas-
kı eylemi bizi yüdıra-
maz.
Yazımızı bitirirken
şu uyarıyı yapmayı da
görev biliyoruz.
Gün geçtikçe daha
çok siyasallas.au ve din-
ci iktidar medyasıyla
ortak suçlamaları id-
dianamesiz bir ortamda
öne süren bir soruştur-
manın kamu vicdanın-
da tepkilcr yaratnıusı
doğaldır.
Bir dava ya vardır, ya
da yoktur; dava iddia-
name demektir.
Cumhuriyet, sürgit
Ergenekon soruştur-
ması yapanlara bu ger-
çeği anımsatmayı gö-
rev bilir.
Cumhuriyet
Faralyalı
yaşamım yitirdf
• Istanbul Haber
Servisi - Eski bakanlar-
dan Mehmet Ersin Faral-
yalı (69), Istanbul'da te-
davi gördüğü hastanede
yaşamını kaybetti. Faral-
yalı için bugün Istanbul
Teşvikiye Camii'nde
ikindi vakti cenaze töre-
ni düzenlenecek. Faral-
yalı, yarın Izmir Beşikçi-
oğlu Camii'nde ikindi
namazının ardından dü-
zenlenecek cenaze töre-
ninden sonra Karşıyaka
Soğukkuyu Mezarlı-
ğı'nda toprağa verilecek.
Faralyalı, DYP'den 19.
Dönem Izmir Milletve-
kili olarak TBMM'ye
girmiş, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı
görevi yapmıştı.
Sevgili okurlarım, her zaman ama
özellikle bunalım dönemlerinde, sıkıntılı
günlerde tarih okumayı seviyorum.
Insanlık nerelerden geçmiş, toplumlar
hangi gelişme çizgilerini izlemiş, bu ge-
lişme ve değişmeler sırasında ne hata-
lar yapılmış, bunların bedeli nasıl öden-
miş?
Tarihteki beş konuyu daima merak et-
mişimdir:
Yunan mitolojisi.
Fransız Devrimi.
Sovyet Devrimi.
Türk Devrimi.
Nazi çılgınlığı.
Toplumbilim öğrencisi olarak bu ko-
nuları okumaya, öğrenmeye, düşünme-
ye, irdelemeye doyamadım.
Muhtemelen doyamadan da ölecegim.
Geçmişi irdelerken, şunlar gözlerimin
önünden geçer:
Günlük itiş kakışların, küçük hesapla-
rın, bireysel iktidar hesaplaşmalarının
anlamsızlığı...
Aydınlann ya da aydın geçinenlerin ki-
mi zaman aymazlığı, kimi zaman da
ihaneti...
Anlık zafer sevinçlerinin, ya da yenilgi
hüzünlerinin geçiciîiği...
Kahraman rolüne soyunmuş soytanlar,
şaklabanlar ve sahtekârlar...
Toplumların zaman zaman nasıl çıl-
dırdığı, zaman zaman da nasıl kahra-
manlaştığı...
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Nazi Çılgınlığı Topluma
Nasıl Benimsetildi
Tarihin gerçek yargıç olduğu...
•••
Aşağıdaki yazı, Internet sitemdeki bir
makalemin son bölümü.
Sizlerle paylaşmak istedim.
Tabii yazıyı, "Nazilerin Germen milli-
yetçiliği" yerine, "Köktenci Siyasal Islam"
veya "Yayılmacı Neocon Evangelizmi" te-
rimlerini koyarak da okuyabilirsiniz.
(Ayraç içindeki sözcükleri sonradan ek-
ledim.)
•••
".. .Burada tartışmak istediğim konu, si-
yasal manevralarya da ince hukuksal ve
siyasal oyunlar değildir.
Üzerinde durmak istediğim nokta 'dev-
leti ele geçirme mekanizmasının' yani on-
lara (Nazilere) kamuoyu vicdanında ve si-
yasal-hukuksal ortamda tanınan 'meş-
ruiyetin' temelleridir.
Nazilerin meşruiyetlerinin iki temeli ol-
duğunu göıiıyoruz:
Bunlardan biri demokrasiyi sadece
'oy kullanmaya', yalnızca kaba bir 'seçim
mekanizmasına' indirgeyen bir uygulama,
ikinciside, (bir ideoloji olarak) 'Germen ırk-
çılığıdır'.
Bir başka deyişle, Naziler, 'ideolojik
meşruiyetlerini' Germen ırkçılığından,
'yasal-hukuksal meşruiyetlerini de' 'se-
çim mekanizmasından' almışlardır.
Sonuç olarak, Alman toplumunun 'iyi
ve normal bir bireyi', deWef kavramı ile
Nazi iktidannı özdeşleştiren bir süreç
sonunda devlet karşısında korumasız ve
yalnız bırakılmış, bu yalnızlaştırma süre-
cinin 'mekanizması' olarak 'seçim', 'ideo-
lojisi' olarak da 'Germen ırkçılığı' kulla-
nılmıştır.
Böylece 'meşrulaşan ve devletle öz-
deşleşen iktidar', bireyi, kendi cinayet çar-
kının anlamsız ve karşı konulamaz birpar-
çası yapmıştır.
Nazilerin uyguladığı soykırımdan
alınacak iki ders:
Bütün bu kuramsal çözümlemeleri-
miz gösteriyor ki, demokrasinin ayrıl-
maz birparçası olan 'seçim mekanizması'
ve kimliğimizin önemli bir bölümünü
oluşturan 'milliyetçilik ideolojisi' (ya da
'dincilik ideolojisi'j son derece tehlikeli
kavramlardır.
Demokrasinin öteki güvenceleri olma-
dan kullanılan bir seçim mekanizması
toplumlan en kanlı cinayetlere sürükleyen
katilleri, diktatörleri başa getirebilir.
Kimliğimizin bir parçasını oluşturan
'milliyetçilik duygulan' (ya da 'din duy-
gulan') ise, kendimizden farklı olanlan aşa-
ğı göımemize yol açtığında bir 'soykınmın'
gerekçesini ve ideolojik kılıfını oluştura-
bilir.
Işte Nazi Almanyası'ndaki normal ve iyi
insanlan da birsoykınm çarkının dişlileri
haline getiren ögeler 'seçime ve milli-
yetçiliğe' (ya da 'dinciliğe'J dayalı, 'meş-
ru sanılan iktidann devletle özdeşleşmesi'
sürecidir.
Insanlığın 'Yahudi soykırımından', bu
inanılmaz vahşetten alacağı ders, seçim
süreçlerini demokrasinin öteki güvence-
lerinden ayırmamak, milliyetçilik duygu-
larını (ve din duygulannı) ise, başka mil-
letleri (insanlan) aşağı görmek olarak
kullanmamaktır.
Ve tabii, hiçbir zaman bireyi iktidarın
karşısında güvencesiz bırakmamak, dev-
let-hükümet özdeşliğine izin vermemek-
tir."
[email protected]
www.kongar.org
4
Evde baskıyla dini eğitim'
Gülen destekli okullarda çalışan 44 Türk öğretmenin Tataristan'da sınır dışı edilmesine
dayanak olan tespitlere göre ülkede Türkiye'deki 'Işık evleri'ne benzer evler oluşturulmuş
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Tataristan Özerk Cumhu-
riyeti, Gülen destekli okul-
larda çalışan 44 öğretmeni
"Rusya'daki laik eğitim
sistemine aykırı faaliyet
gösterdikleri" gerekçesiy-
le smır dışı ettiği karar ön-
cesinde yaptığı incelemeler-
de önemli tespitlerde bulun-
du. Türk öğretmenlere suç-
lamalar yönelten Tataristan
Cumhuriyet Savcılığı, Tür-
kiye'deki ışık evleri gibi cv-
lerin Tataristan'da oluştu-
rulduğunu tespit ederek, bu-
ralan "özel evler" olarak ta-
nımladı. "Türk öğretmenler
özel evlerde öğrenciler ile
dini sohbetler yapmış, ahi-
ret konusunu ve Tataristan
Cumhuriyeti'ndeki resmi
Kuran anlayışının yanlış
olduğunu konuşmuşlar"
tespitini yapan savcılık, ba-
zı öğretmenlerin çocuklan
dövdüğünü yazdı.
Rusya Federasyonu, Nur-
culan "uluslararası radi-
kal dinci örgüt" olarak ta-
nımlamış ve ülkcdeki faali-
yetlerini yasaklamış, Tata-
ristan Özerk Cumhuriyeti de
Gülen destekli okullarda öğ-
retmenlik yapan 44 Türk öğ-
retmeni sınır dışı etmişti.
Cumhuriyet, Türk öğret-
menlerin sınır dışı edilmesi-
ne dayanak oluşturan Tata-
ristan Cumhuriyet Savcılığı
Devlet Adalet Danışmam
K.F. Amirov'un 11 Nisan
2008 tarihli mahkeme yazı-
sına ulaştı. Yazıda yer alan
önemli tespitler özetle şöyle:
• Liseler, devlet ve bele-
diye eğitim kurumlannda di-
ni hareket ve örgütlerin oluş-
tumlmasına ilişkin yasağın
çiğnenmesine müsaade et-
mekte. 'Irade Özgürlüğü
ve Dini Örgütler Federal
Kanunu'nu da ihlal etmek-
te. Kanuna göre Rusya Fe-
derasyonu devlet ve beledi-
ye eğitim kurumlannda laik
eğitim sağlamaktadır, dini
eğitim, eğitim kurıımu tara-
fmdan yerli idari organlarla
danışıldıktan sonra, anne ba-
balann ricalan üzerine, dev-
let ve belediye eğitim ku-
rumlannda okuyan çocuk-
lann nzasıyla verilebilir.
• 300079 ve 597517 No'lu
Cezai Dosyalar çerçevesinde
Kazan şehrinin 4 No'lu yatılı
lisesinde, Naberejnıye Çelnı
şehrinin 79 No'lu yatılı lise-
sinde, Nijnekamsk şehrinin
24 No'lu yatılı lisesinde sınıf
öğretmeni ve okutmanı TC
vatandaşı olan öğretmenler
olduğu tespit edildi. Onlar de-
vamlı özel evlerde öğrenciler
ile dini sohbetler yapmış,
ahiret konusunu ve Tataristan
Cumhuriyeti'ndeki resmi Ku-
ran anlayışının yanlış oldu-
ğunu konuşmuşlar.
• Bu sohbetlerin içeriğini
gizli tutmayı tavsiye etmişler.
Reşit olmayan çocuklara
Türkçe dilinde dini kitaplar
verildi, dini Türk filmler sey-
rettirildi, çocuklar bunlann iç-
eriğini ertesi gün özetlemek
zorundaydılar. Namaz kılın-
ması ve ramazanda oruç tu-
tulması organize edildi. Di-
ne yatkın olan çocuklara
derslerde kolaylık sağlandı.
• Öğretmenler öğrencile-
rin odalanna baskın yaptı,
özel eşyalannı kanştırdı, re-
şit olmayan öğrencilerin
üzerleri de arandı. Bazı öğ-
retmenler çocuklan dövdü.
• Eylül 2OO7'de 4 No'lu
yatılı lise öğrencilerinin bi-
rinin annesinden lise bayan
öğretmenlerinden birinin kı-
zına psikolojik baskı yaptı-
ğına, kızının aıuie babasıyla
konuşmadığına, içine kapa-
nık, aşın dinci hale geldiği-
ne dair şikâyet geldi. Kız
anne babasından gizleyerck
dini kitaplar okuyordu.
Hava Harp
Okulu
öğrencileri
kampa gitti
Hava Harp Okulu Öğrenci Alayı 6 Temmuz-16 Ağustos tarihleri arasın-
daki 2008 yılı Tatbiki Eğitim Kampı için dün Yalova tesislerine gitti. Ha-
reket öncesinde Elmadağ'daki Divan Oteli önünde kortej oluşturan öğrenci
alayı, Taksim Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü. Törenin ardından Ka-
bataş Iskelesi'ne geçen öğrenci alayını uğurlama törenine Hava Harp Oku-
lu Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Abidin Ünal, birlik komutanlan, eş-
leri ile öğrenci alayının yakınları katıldı. (Fotoğraf: MEHLİKA AKGUN)
Danıştay Boşsavcısı, 'Yasama ve yürütme demokratikstcmdartlara uymakzorunda' dedi
'Seçimle gelen her istediğini yapamaz'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan,
'ilulviık devletinde yasama, yürütme,
seçimle geldiği için her istediğini yap-
ma hakkına sahip değildir. Çağdaş, de-
mokratik standartlara, evrensel ku-
rallara uygun davranmak zorunda-
dır. Hukukiliği ancak bu şekilde sağ-
layabilir. Onun dışında polis devlcti ol-
maktan öteye de gidemez" dedi.
Yargıçlarve Savcılar Birliği (YARSAV),
Dünya Yargıçlar Birliği ve Demokrasi ve
Özgürlük tçin Avrupa Yargıçlan Birliği ta-
rafından düzenlenen "Kuyvetler Aynlığı
ve Yargıda Örgütlenme Özgürlüğü" ko-
nulu uluslararası sempozyum, "Yargıda Ör-
gütlenme Özgürlüğü" konulu oturumla so-
na erdi. Çölaşan, YARSAV'ın kuruluşun-
dan bu yana geçirdiği sürecin, yabancı ko-
nuklara da ilginç geleceğini belirterek Tür-
kiyc'de seçimle gelenlerin, demokrasiyi
içselleştiremeyenlerin, seçimle gelmeyen-
lerin yetkilerini kabul etmek istemediklerini
söyledi. Siyasi iradenin, "yargıda özgür bir
örgütlenmeyi kabul edemediğini" söyle-
yen Çölaşan, yasamanın, "kendilerine uy-
gun dernek kurmak amacıyla, YAR-
SAV'a alternatif olarak rafta duran
Yargıçlar ve Savcılar Birliği Kanun Ta-
sarısı Taslağını ele aldığım" anlattı.
Sıvas şehitleri anıldı
Sıvas Madımak Oteli'nde 2
Temmuz 1993'te yakılarak
öldürülen 35 aydın için,
Karşıyaka Mezarlığı'nda
aııına töreni düzenlendi. Pir
Sultan Abdal Kültür Derne-
ği'nin (PSAKD) düzenlediği
etkinliğe, Anadolu Kültür
ve Araştırma Derneği de
destek verdi. Katılımcılar
en önde, Sıvas katliamında
yitirilenlerin fotoğraflarınm
yer aldığı bir kolaj pankart
taşıdı. Üzerinde, "Unutma-
dık, unutmayacağız" yazılı
afiş,- Madımak'ta yakınını
yitirenlerin ellerindeydi.
Ayrıca Anadolu Kültür ve
Araştırma Derneği Gençlik
Komisyonu da üzerinde,
"Biz, Sıvas'la yakılan,
Hrant'la vurulan, Deniz'Ie
asılanız. Buradayız" yazılı
olan bir afiş taşıdı. Kırmızı
karanfiller bırakılan mezar-
hu ın başında, yakınları için
gözyaşı döken yurttaşların
yanı sıra ölenlerin yakınla-
rının küçük çocuklan da
vardı. Kimileri ise yitirdik-
leri yakınlarımn mezarları-
na, yazdıkları notları bırak-
tı. PSAKD Başkanı Fevzi
Gümüş, Madımak Oteli'nin
nıüzeye dönüştürülmeyişi-
nin ve altında et lokantası
işletilmesinin yangını siir-
dürdüğünü vurguladı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
olduğumuz polislere sordum:
- Cep telefonumu alabilir miyim?
"Hayır" dediler, "cep telefonunuzun incelemesi he-
nüz bitmedi"...
Ne zaman biter diye sordum: "Biz sizi aranz" ya-
nıtını verdiler.
Dün öğleden sonra cep telefonumdan kendimi ara-
dım. Benimle muhatap olmuyor. Şu kayıt çıkıyor:
"Sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakınız. Aradı-
ğınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Mesajınız kendi tarifeniz
üzerinden ücretlendirilerek kaydedilecektir."
Haydi dedim kendime bir mesaj geçeyim:
"Balbay'cığım geçmiş olsun. Bizi biraz üzdün ama
olsun... Bu da geçer. Gözaltındayken aleyhinde çıkan
haber ve yorumlara ya da sessiz kalanlara aldırma. Az
da olsa lehine çıkan yazılar her şeyi özetliyor! Sakın
kafanı sürekli bu olayla meşgul edip kafayı yeme. Sen
bize lazımsın!"
Olmadı, kendime ulaşamadım... Mesaj kutusu
dolmuş, "Daha sonra tekrar arayın" diyor!
Kendimi aramaya devam edeceğim...
Gözaltı süresince bana iyi davranan TEM polisle-
rinin cep telefonuma da aynı özeni göstereceklerine
inanıyorum.
•••
Istanbul Adliyesi'nde gerek Cumhuriyet Savcısı'na
gerekse nöbetçi mahkeme başkanına ifademi ver-
dikten sonra, dışarıda bu ifadelerle ilgili ayrıntılı yo-
rum yapmamamın daha sağlıklı olacağı yönünde de-
ğerlendirme aldım.
Haklı olduklannı düşündüğüm için "Tabiiki" dedim...
Soruşturmanın gizliliği esası bunu gerektiriyor.
Adliyeden çıktık, gazeteye geldik. Sarılıp hasret gi-
dermelerden sonra kısa da olsa, günlük yazımı ihmal
etmedim. Taşraya yetişmedi ama, dün şehir kalıp-
larında günlük yazım yayımlandı. Arkadaşlaria ve-
dalaşıp Ankara'ya dönmeye hazırlanırken, birkaç ga-
zete yöneticisinin şu mesajı ilettiğini öğrendim:
"Balbay'a söyleyin, savcılıkta ve mahkemede ver-
diği ifade elimizde... Bu birgazetecilik olayıdır. Haber
haline getireceğiz."
Ne diyebilirim ki? Ben daha Ankara'ya dönmeden
ifademiz gazete merkezlerine ulaşmış!
Bolu dolaylannda da sevgili dostum Fikret Bila, An-
kara'ya birlikte geldiğimiz arkadaşların cep telefo-
nundan bana ulaştı, dedi ki:
"Balbay'cığım geçmiş olsun. Çok sevindim. Bizim
Istanbul'a senin ifaden ulaşmış. Başlığa çıkaracakla-
n bölümü söylüyorum..."
Savcılık ve nöbetçi mahkeme makamına verdiğim
söz havada kaldı. Bana yöneltilen soruları ve verdi-
ğim yanıtları anlatmazsam, medyada yer alan şekli-
ni tümüyle kabul etmiş olacağım. 0 yüzden ben de
olabildiğince ayrıntılı bilgi verme gereği duydum.
Elimde bazı gizli belgelerin olması sorgulama ko-
nusu yapılmıştı. Bana bunu yapan makamın gizli sor-
gusu birkaç saat sonra gazete bürolarına ulaşıyor!
Neyaman çelişki...
•••
Meslekte sevmediğim durumlardan biri şudur:
Gazetecinin kendisinin haber konusu olması!
Hiç onaylamadığım bu durum, seçeneği olmayan
bir zorunluluk nedeniyle benim başıma geldi.
Insan bazen sadece yazdıklarıyla, ulaştığı bilgiler-
le değil, yaşadıklarıyla da haber üretebiliyor. 5 gün-
lük yakalama, sorgu, mahkeme huzuruna çıkma sü-
recinde yaşadıklarım Türkiye'nin nasıl bir iklimde ol-
duğunu da ortaya koydu. AKP ve medyasının oluş-
turmak istediği havayı, toplumun ve dış basının yut-
madığı anlaşılıyor.
Oluşturulmak istenen korku imparatorluğu kâğıt-
tan bir kule gibi çökecek!
[email protected]
'Gizli Islamlaşma tehlikesi var'
• BONN (ANKA) - Almanya Savunma Bakanlı-
ğı Müstcşan Thomas Kossendey, Türkiye'de
gizli Islamlaşma tehlikesinin olduğunu öne sür-
dü. Deutsche Welle'de yayımlanan habere gö-
re Kossendey "Kadınlann başörtüsü takması ve
camilerde müezzinin ezanı daha yüksek sesle
okuması... Istanbul'un bazı semtlerinde başörtü-
sü takan kaduılar takmayanlara göre daha rahat
ediyor, ancak 10 yıl önce durum farklıydı. Ben
bunun sadece din ile ilgili olduğunu düşünmü-
yorum. Bazı restoranlarda Türklere içki verilmi-
yor. Bencc bu gizli Islamlaşma, yukarıdan gelen
İslamlaşmadan çok daha tehlikeli" dedi.
Milli güreşçi tutuklandı
• Haber Merkezi - Kırkpınar'da başpehlivan
olmak için güreşen, Ordulararası Askeri Olim-
piyatlar'da dünya üçüncüsü olan milli güreşçi
Recep Çakır, ormana kaçırıp tecavüze kalkıştı-
ğı G.C'nin (23) bekâretini pamıağıyla bozdu-
ğu gerekçesiyle tutuklandı. Genç kızın şikâ-
yetçi olması üzerine yakalanan Çakır'ın dışın-
da kendisine yardım eden 4 kişi daha tutukla-
narak cezaevine konulurken, ağır bir travma
geçiren G.C. psikolojik tedaviye alındı.
Hakemlere suçlama
I Haber Merkezi - Izmit'te, kadın hakem E.G.
(27) ile erkek hakem E.D'nin (25) soyunma oda-
sına birlikte girip bir süre kaldıklan iddia edildi.
Sefa Sirmen Bulvan üzerindeki atletizm pistinde
meydana gelen olayın ardından Gençlik ve Spor
II Müdürlüğu'nün görevlisi tutanak düzenledi.
Görevlinin bu tutanağı üzerine ll Hakem Kurulu
Başkanı Yusuf Say soruşturma başlattı. Hakem-
ler E.D. ve E.G. ise iddialan yalanladı.
Ehliyetimi ve Nüftıs cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür. Havana Yıldız
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür. Vmut Yıldız
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür. Mehmet Arda Yıldız