Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ
10 DIŞ BASIN [email protected]
Enerji kaynakkmna ulaşım, Medvedev döneminde deRus dişpolitikasının kilit unsuru olmayı sürdürecek
Moskova'nın Orta Asyayönelimi
Orta Asya ülkeleri, başka oyuncularm piyonu
olmaktan çıkarak, kendileri birer oyuncu olma
yoluna doğru ilerliyorlar. Bununla bağlantılı olarak,
Rusya'nın rolü, denetimciliğe indirgeniyor. Yine de
bölgede sınır sorunu başta olmak üzere, pek çok
sorunun, Rusya'nın katılımı olmadan çözüleceğini
söylemek, mümkün değil.
SANOBAR ŞERMATOVA
imitriy Medvedev'in
Orta Asya seyahatinin
öncesinde gözleınciler,
Rusya'nın bu yeni dönemde
Orta Asya politikasının değişip
değişmeyeceğini soruyor.
Rusya Devlet Başkanı
Medvedev, bugünlerde
Türkmenistan'ın ardından
Kazakistan'a gitmeye
hazırlanıyor. Sonbaharda ise
BDT ve Şanghay lşbirliği
Örgütü zirvelerinin
düzenleneceği Kırgızistan ve
Tacikistan'a uğrayacak. Bu
ziyaretler bize ister istemez,
Rusya açısından Orta Asya'nın
ne anlam ifade ettiği sorusunu
hatırlatıyor. Belirtmek gerekir
ki, Sovyetler Birliği'nin
dağılmasından bu yana, Rus
diplomasisinin Orta Asya
politikası, herhangi bir
doktrine dayanmıyor; bu
konuda, sistemli bir doktrin,
henüz ortaya konmuş değil.
Bu, biraz Moskova'nın son
onbeş, yirmi yıldaki
politikasının,
tepkisellikten,
yani, diğer
oyunculann
politikalarına yanıt
verme ve tehditlere
karşı tavır ortaya
koyma
anlayışından öteye
geçememesinden
kaynaklanıyor.
Buna ek olarak,
bölge ülkelerinin
karmaşık bir
gelişme sürecinden
geçmeleri de,
bunda önemli bir
etken.
Hiç şüphe yok ki, enerji
kaynaklanna ulaşım, Dimitriy
Medvedev döneminde de Rus
dış politikasının kilit unsuru
olmaya devam edecek.
Bu açıdan, Medvedev'in
Aşkabat ziyareti önemli bir
örnek. Zira, 3 trilyon
metreküp kanıtlanmış gaz
rezervine sahip Türkmcnistan,
son zamanlarda,
Rusya'nın etrafım
dolaşan boru hatlan inşası
konusunda lobi faaliyetleri
yürüten AB ve ABD ile, yakın
temas halinde. Bu nedenle,
Medvedev'in Türkmenistan
ziyareti, Rusya, Kazakistan ve
Türkmenistan devlet
başkanlarının yaklaşık bir yıl
önce imzaladıklan Hazar kıyısı
doğalgaz hattı projesinin
kaderini de belirleyecek.
Medvedev, Mayıs ayında
Kazakistan'a yaptığı ziyarette,
kendisinin Kazakistan Devlet
Başkanı Nursultan
Nazarbayev ile, bu projeye
ilişkin çahşmalan sürekli
olarak denetim altmda rutma
kararı aldıklannı açıkladı. Bu
bağlamda bu konu,
Medvedev'in Kazak liderle
bundan sonra yapacağı
görüşmenin asıl konusu
olacak.
Öte yandan, Rusya'nın Orta
Asya politikasının diğer bir
unsuru olan güvenlik, belli
değişimlere uğruyor. Orta
Asya ülkelerinden dört tanesi,
Bağımsız Devletler
Topluluğu'nun savunma yapısı
olan Ortak Güvenlik
Anlaşması Örgütü
üyelerinin çoğunluğunu
oluşturuyor (Geri kalan üç üye,
Rusya, Belarus ve
Ermenistan). Terör karşıtı
mücadelelerin merkczinin,
Afganistan'dan gelen
uyuşturucu trafığinin geçiş
noktası olan ve radikal islami
hareketlerin görüldüğü Orta
Asya'da bulunması, gayet
anlaşıhr bir durumdur. Bu
örgütün, kendi statüsünü
yükselrmek ve örgütü Şanghay
lşbirliği Örgütü ve NATO ile
işbirliği yapan bir örgüt haline
getirmek gibi gayet hırslı
amaçları var. Bu örgütün,
yasadışı göçler ve uyuşturucu
trafiği ile mücadele
eden askeri ve siyasi
bir örgüt haline
dönüştürülmesine
çalışıyorlar. Bu
amaçlara ulaşmak,
öncelikle, örgütün,
kendisini oluşturan üye
ülkelerin ulusal
yapılanyla yapacağı
işbirliğine bağlı.
Kırgızlstan'da
Rus askerl varlığı
Dimitriy Medvedev Nüfusu beş milyon
olan ve önemli bir
yeraltı zenginliği bulunınayan
Kırgızistan ise Rus dış
politikasında özel bir yere
sahip. Rusya'nın Kant'ta
bulunan askeri üssünün
dışında, Rus donanması, Isık
Gölü'nde, yeni geliştirdiği su
altı torpidolannın denemelerini
yapıyor. Rusya, Kırgızların
"Dastan" adlı kuruluşuna, 4
milyon dolarhk torpido siparişi
verdi. Uzmanlar, Rusya'nın
bölgede etkinliğini
güçlendirdiğini ve
Sovyet dönemindeki
savunma yapısına -şimdi
Kırgızistan'ın da katılımıyla-
sahip olmaya başladığını
belirtiyorlar.
Orta Asya ülkeleri, başka
oyunculann piyonu olmaktan
çıkarak, kendileri birer oyuncu
olma yolunda ilerliyorlar.
Bununla bağlantılı olarak,
Rusya'nın rolü, denetimciliğe
irdirgeniyor. Yine de bölgede
sınır sorunu başta olma üzere,
pek çok sorunun, Rusya'nın
katılımı olmadan çözüleceğini
söylemek, mümkün değil.
Rusçadan çevircn: Deniz
Berktay, Rus Resmi Haber
Ajansı RİA Novosti, J Hazinın
2 Temmuz 2OO8
înternational Herald Tribune
Yeni Barack Obama(ABD Başkan adayı- ç.n.) Senatör
Barack Obama, yandaşlannın
oluşturduğu kalabalıklan harekete
geçirdi ve eski düzeni değiştireceği
konusunda verdiği sözlerle bizde
umut uyandırdı. Özel talcpleri olan
çevreleri besleme ve didişmeden
oluşan partizan kalıplardan
kopacağını tutkuyla anlatarak,
Başkan Bush'un iktidan kötüye
kullarunasuıa, Anayasa'nın
çökertilmesine son vereceği sözüyle
VVashington siyasetini yozlaşhran
büyük sermayeli politika simsarlanna
sahip çıkmadı. Bugün seçim
kampanyasında sanki yeni bir Barack
Obama var. Öncelikle, iki büyük
partinin genel seçimlerde mali
kaynaklannm kamu fmansmanı
sınırlan içinde tutulmasına
yönelik sözünü tutmadı.
Obama'nın ekibi bu konuda
halka dayalı bir modele sahip
olduklan ve Obama'nın
kamu kaynaklanndan
vazgeçerken zenginlerin
sağladığı "altın kaplamah"
bağışlardan da çekindiği
açıklamasını yapmıştı. Şu
sıralar ise Obama
zenginlerden gelecek bağışlann
peşinde. Obama kampanyasında
bağışlarla ilgilenen Penny Pritzker
bilc internetten sağlanan 20 dolarlık
bağışlann bir ilkeden çok, yoğun
prograrnla ilgili bir konu olduğunu
ima etti. "Önseçimler sırasında
senatörün fazla zamanı yoktu bu
yüzden internetten gelen bağışlara
bağlı kalmak durumundaydık"
diyen Pritzker, şu sıralar Obama'nın
katılacağı ve biletlerin kişi başı 30
bin dolara satılacağı palıalı etkinlikler
düzenlemekle meşgul.
Yeni Barack Obama, Bush'un 11
Eylül saldınlanndan bu yana yasadışı
gizli dinleme eyleminin örtbas
edilmesini onaylayan elektronik
telefon dinleme yasa tasansında,
telekomunikasyon şirketlerine
dokunulmazlık koşulunun yer alması
durumunda tasanyı engelleyeceğine
yönelik vaadini de unutmuş
görünüyor.
Ocak ayında Obama, Süper Salı
önseçimlerinde yanşırken telefon
dinleme için yetki alınmastnı zorunlu
kılan 1978 yasasımn ve buna yönelik
olarak oluşturulan özel mahkemenin
işe yaradığını söylemişti. Obama,
"Kendi eylemlerimizin dikkatli bir
gözetim altında olduğunu garanti
alarak savunmaya çalıştığımız
yasalara ve özgürlüklere zarar
vermeden teröristleri izleyebiliriz"
diye konuşmuştu.
Şimdi ise Obama özel mahkemenin
gücünü yok eden, "dikkatli
gözetimi" ortadan kaldıran ve yetki
olmaksızın telefon dinlemenin hiç
olmadığı kadar önünü açan bu
ugün seçim kampanyasında yeni bir
Obama var. Ekibi, Obama 'mn kamu
kaynaklanndan vazgeçerken zenginlerin
sağladığı "altın kaplamah " bağışlardan
çekindiği açıklamasını yapmıştı. Şu sıralar
ise Obama, zenginlerden gelecek
bağışlann peşinde.
alışılmış, fırsatçı VVashington
pazarlığını bir "uzlaşı" olarak
tanımlayarak tasandaki
"dokunulmazlık koşulunu"
savunuyor. Önseçim sürecindeki
Obama, çıkar gruplannın karşısında
durarak onlara acı gerçekleri
söyleyeceği konusunda
böbürleniyordu. Yeni Obama ise
Evanjelik Hıristiyanlara, Başkan
Bush'un kamu mali kaynaklannı dini
kuruluşlann sosyal harcamalannda
kullanılması politikasını genişletmek
istediğini söylüyor.
Bu politika kilise ve devletin
birbirinden aynlması ilkesine aykın
olduğu gibi hükümeti bir yardım
kuruluşuna dönüştürüyor.
Obama, istihdam alanında Bush'un
yaphğı gibi bazı gruplann aynmcılık
yapmasına izin vermeyeceğini
söylüyor. Bu hoş ama Anayasa,
başkan kim olursa olsun ve niyetleri
ne kadar iyi olursa olsun demokrasiyi
korumak için var.
Kritik konular
Tüm bu şaşırtıcı tutum
değişikliklerin yanı sıra Obama ile
iki konuda güçlü bir biçimde görüş
aynlığı yaşıyoruz: ölüm cezası ve
sılah kontrolü. Obama, Yüksek
Mahkeme'nin Washington Kent
Yönetimi'nin silahlanma yasağmı
kaldımıasına destek verdi.
Obama'nın mahkemenin "yerel
toplulukların kendi sokaklarının
güvenliğini sağlaması için mantıklı
kuıallaı" getirdiği yönündeki
açıklamalan oldukça endişe
vericiydi. Bir kentte
silahlann yasaklanması ya da
ateşli silahlann çocuklara
ölümcül bir tehdit olmaması
için uygun bir yolla
saklanmasından daha
mantıklı ne olabilir?
Benzer bir şekilde
Obama'nın Yüksek
Mahkeme'nin cinayet
içermeyen suçlarda ölüm
cezasının önünü kapayan karannı
eleştirmesi de bizi çok
endişelendirdi. Bir adayın genel
seçimler için merkeze kayması bizi
şoke etmiyor. Ancak politikanın
yüzünü değiştirmeyi öneren, eski
siyasi oyunlan oynamayan ve tutkulu
inançlan olan bir aday olarak
karşımıza çıkan Obama'nın bu
değişimi oldukça çarpıcı.
Obama ve Şenatör John McCain
arasında Irak savaşı, vergi sistemi,
sağlık sistemi ve Yüksek Mahkeme
atamalan konusunda hâlâ yaşamsal
farklılıklar var. Biz bu büyük
konularda bir "yeniden tanımlama"
istemiyoruz. Bu ülke inanabileceği
bir değişime ihtiyaç duyuyor.
tngilizceden çeviren: Elçin
Poyrazlar (New York Times
başyausı, ABD, 4 Temmuz 2008)
DEĞİŞEN DÜNYADAN
HÜSEYİN BAŞ
Başkan Sarkozy'nin
Akdeniz Birliği Diısü Üzerine..
Avrupa Birliği Başkanlığı'nı altı aylık dönem için
1 Temmuz'da Slovenya'dan alan Fransız Cum-
hurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin işi zor. Daha
başlangıçta, Birliğin önündeki aşılması güç engel-
leri kucağında buldu. Fransız ve Hollanda halkının
Birliğin anayasasını 2005 yılında yapılan referan-
dumlarda reddetmeleri ardından eskisinin hemen
tıpkısı sözde kısaltılmış metninin oylanmasının
halklardan kaçırılarak parlamentoda kabulüyle,
kriz bitmiş görünüyordu. Ancak böyle olmadı.
Başkan Sarkozy, Birliğin başkanlığını ele almasının
hemen öncesinde küçük üyelerden Irlanda'nın, ya-
pılan referandumda Lizbon anlaşmasına beklen-
medik bir biçimde 'hayır' demesiyle AB yeni bir kriz-
le karşı karşıya kalmış görünmektedir.
Birliğe dahil 26 ülke yeni başkanın bu 'mini kri-
ze' pek zorlanmadan çare bulacağı umudunda. Ni-
tekim yeni başkan şimdiden başta Irlanda olmak
üzere gelecekte de benzer krizler çıkaracak üye-
leri birliğin genişlemesini dondurma tehdidiyle hi-
zaya getirmeyi planlamaktadır. llk kurban kapıda
bekleyen Hırvatistan olacak. Türkiye için ise sorun
yok. O zaten kapının çok, ama çok uzağında!
Yeni başkanın altı aylık dönemdeki öncelikleri
hayli iddialı. Le Monde gazetesine göre (1 Temmuz
2008) söz konusu öncelikler arasında iklimsel
ısınmaya karşı savaş, çevrenin korunması, göçün
denetim altına alınması, güvenlik ve savunma po-
litikalannın güçlendirilmesi, tanm politikalarının mü-
zakere masasına yatırılması var. Başkan, kuşku-
suz salt bunlarla yetinmiyor. Büyük düşü, ne
denli umutsuz vak'a olsa da 'Akdeniz Ülkeleri Bir-
liği' tasarısını hayata geçirmek.
Irlanda'nın sürpriz 'hayır'mm hemen ardından ye-
ni başkan bu kez, bambaşka iç politika nedenle-
riyle de olsa, Polonya Devlet Başkanı Lech
Kaczynski'nin Irlanda'nın reddiyle anlamını ve hu-
kuksallığını yitirerek 'kadük' durumuna düştüğü ge-
rekçesiyle parlamento tarafından kabul edilen
Lizbon anlaşmasını onaylamayacağını açıklayarak,
krizin katmerleşmesine yol açmıştır. Görünen o ki
art arda gelen bu iki kriz, Birliği kuruluş felsefesi 'sos-
yal dayanışma'y\ rafa kaldırarak Avrupa Birliği'ni ya-
şamın her alanında küreselleşmenin talanına açık
ve korumasız duruma getiren Lizbon anlaşmasının,
en azından hukuksal açıdan sonunu getirmiştir. öte
yanda Başkan Sarkozy ve temsil ettiği tuzu kuru
çevrelerin 'Sosyal Dayanışmanın' Avrupası'na sı-
cak bakmadığı, tam tersine sosyal kazanımları bü-
tünüyle ortadan kaldırma çabasında olan piyasa
ekonomisini kutsadığı kimse için sır değildir. Ni-
tekim Başkan Sarkozy bu görüşünü France 3 Tel-
evizyonu'ndaki bir konuşmasında "Sosyal, Avru-
pa'nın yetki alanı içinde değildir" diyerek konuy-
la ilgili düşüncelerini en açık şekliyle ortaya koy-
muştur. Başkanın bu düşüncelerinin yansımaları-
nı, tasarladığı icraatlarında da görmek olasıdır. De
Gaulle'ün, Fransız ayrıcalığına dayanan gele-
neksel politikasını terkettiğini, yeniden NATO'nun
askeri kanadına dönme eğilimiyle ortaya koy-
muştur. Avrupa Birliği'nin dünyanın her yerine anın-
da müdahale edebilecek yapıda 60 bin kişilik bir
güç oluşturması da Sarkozy'nin tasarıları arasın-
da yer almaktadır.
Eski Bakan ve Arap Dünyası Enstitüsü Başka-
nı Edgar Pisani, 'Akdeniz Birliği' konusuyla ilgili
Le Monde gazetesinde kaleme aldığı 'Akdeniz Yan-
lışı' başlıklı yazısında bölgenin karmaşık durumuna
dayanarak, Sarkozy'nin bu büyük tasarısını 'saç-
ma' bir girişim olarak görmektedir. (Le Monde, 2
Temmuz 2008) Pisani'nin bu görüşü bölgenin din-
sel karşıtlıklar, bitmeyen sıcak çatışmalar ve sü-
rekli istikrarsızlık içinde olmasına dayanmaktadır.
Eski sömürgelerle, eski-yeni sömürgecilerin, ge-
lişmiş ülkelerle gelişmeye çalışanların, petrole sa-
hip ülkelerle petrole gereksinimi olan ülkelerin, iş-
galci Israil'le dünyanın gözü önünde kırk yılı aşkın
süredir kendi ülkesinde esir Filistin'in, yine bir kı-
sım toprakları Israil'in işgali altındaki Suriye'nin ya-
nı sıra birbirleriyle didişip duran Mağrıp ülkeleriy-
le, herkesin göz diktiği Lübnan'la, hâlâ aşılama-
yan Kıbrıs sorununun var olduğu bir bölgede bi-
rileri çıkıp 'Birlikten' dem vuruyorsa, ya hesap bil-
memekte ya da 'abesle iştigal' etmektedir. Libya
lideri Kaddafi olayın ayırdındadır. Akdeniz Ülke-
leri Birliği'nin Güney'in yoksul ülkelerine yönelik
ekonomik tasarılarını duyduğunda Libya lideri
küplere binmiş: "Ne açlıktan kırılıyoruz, ne de ön-
lerine kemik parçası atılacak köpekleriz' diyerek Ak-
deniz Birliği'ne karşı olduğunu açıklamıştır. (Le
Monde, 12 Haziran 2008). Ama her şeye karşın
Sarkozy pes etmemiş, Libya liderini yumuşatmak
için oraya bir heyet göndererek bir savunma
kontratıyla lideri yumuşatmayı bir ölçüde de olsa
başarmıştır. Libya, 13 Temmuz'da Paris'te 44 ül-
keden 33 devlet başkanının katılacağı toplantıda
Dışişleri Bakanı tarafından gözlemci olarak yer ala-
caktır. Akdeniz Birliği'nde Sarkozy'nin ülkemize biç-
tiği 'imtiyazlı ortaklık tuzağını' gören Türkiye, Ak-
deniz birliğine sıcak bakmıyor. Ancak Dışişleri Ba-
kanı Babacan bir konuşmasında, Türkiye'nin
toplantıya izlemci olarak katılabileceğini ima et-
miştir.
KÖRFEZ tCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLÂNI
Dosya No: 2008/415 Talimat
Satıimasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özclliklcri:
Tapu Kaydı: 1-Kocaeli ili, Körfez ilçesi, Yanmca Kat köyiinde kain. 653 ada, 8 parseli teşkil eden 600 m2 miktarlı arsa üzerine inşa edilnıekte olan kargir binanın kat üiifaklı 5/600 arsa paylı, bodrum kat 8 nolu deponun tamamı.
2- Kocaeli ili, Körfez ilçesi, Yanmca Kal köyiinde kain 653 ada, 8 parseli teşkil cdcn 600 m2 nıiktarlı arsa üzerine inşa edilnıekte olan kargir binanın kat irtifaklı 17/600 arsa paylı bodrum kat 6 nolu deponun tamamı.
lmar Durumu: Körfez Belediye başkanlığının, 19.03.2008 tarihli yazısında, Tastikli revizyon imar planında, ilgili parselin Blok nizam, saçak kotu TAKS:0.40+0.40, KAKS: 1.20+0.40, ticaret sahasında kaldığı belirtilmektedir.
Evsafı:
Parsel üzerinde yaklaşık 20 yıl önce inşasına başlanan bir bodrum kat, bir zemin kat ve bcş nonııal kat ve çatı katından ibaret, 3. sınıf, B grubu yapılardan olan, belonarme karkas bir bina vardır. Bodrum ve zemin katlar işycri olarak dizayn edilmiştir. Nonııal katlarında, her
katta 3 adct mcsken olarak kullanılan, bağımsız bölümler mevcuttur. Söz konusu dükkanlar bodrum katta (6) nolu depo 39 nı2, (8) nolu depo 14 m2 büyüklükte olup, mevcut haliyle kullanılmamaktadır. Zeminlcr kare mozaik döşemeli ön cephesi alüminyum çcrçeveden oluş-
turulan, caın yüzeyli giriş kısmı vardır. Şehir merkezine yakın, belediye hizmetlerinden faydalanmakla, ulaşım inıkanları kolaydır.
Kıvmeti:
1-Bodrum Kat 8 nolu deponun kıymeti 10.000 YTL
2-Bodrum Kal 6 nolu deponun kıymeti 22.000 YTL
Satış Şartlan:
1-8 nolu depo için Satış 19/08/2008 günü, saat 14.40'tan 14.50'ye kadar,
6 nolu depo için Satış 19/08/2008 günü, saat 15.00'ten 15.10'a kadar,
Körfez lcra Müdürlüğiinde, açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmalarda tahmin edilen değerin %60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplammı ve satış giderlerini geçmck şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedellc alıcı çıkmazsa en çok artıramn taahhüdü saklı
kalmak şartiyle her iki taşınmaz da 29/08/2008 günü. aynı yer ve saatte ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da muhammen bedelin %40'ı ile rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur.
2-Artırmaya iştirak edeccklcrin, tahmin edilen değerin %20'si oranında pey akçeşi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdu-. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tcllaliye resmi, ihale pulu, damga vergisi,
eğitime katkı payı, tapu alım harcı ve masrafları ile KDV alıcıya aittir, Tapu satım harcı ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim masraflan alıcıya aittir.
3-lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzeriııdeki haklannı, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildimıeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bı-
rakılacaktır.
4-Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, lcra vc tflas Kanıuıunun 133'üncü maddesi gercgincc ihale feshedilir. îki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri nıesul tutulacak ve hiçbir hükme hacel kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir.
5-Şartname, ilân tarihinden itibaren lıerkcsin görebilmesi için dairede açık olup, gidcri verildiği lakdirde istcyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir.
6-Satışı iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukanda numarası yazılı dosya numarasıyla miidürlüğümüze başvurmalan, tebliğ edilemeyen alakadarlara bu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilân olunur.
NOT: Satış ilanı ilgililere tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması halinde. adresi bilinmeyen içinde iş bu satış ilanının tebligat yerine kaim ohnak üzere ilanen tebliğ olunur.
(ltKm.126)
(*) llgililer tabirine iıtifak hakkı sahipleri de dahildir.
(Basın: 37034)