05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN [email protected] Enerji kaynakkmna ulaşım, Medvedev döneminde deRus dişpolitikasının kilit unsuru olmayı sürdürecek Moskova'nın Orta Asyayönelimi Orta Asya ülkeleri, başka oyuncularm piyonu olmaktan çıkarak, kendileri birer oyuncu olma yoluna doğru ilerliyorlar. Bununla bağlantılı olarak, Rusya'nın rolü, denetimciliğe indirgeniyor. Yine de bölgede sınır sorunu başta olmak üzere, pek çok sorunun, Rusya'nın katılımı olmadan çözüleceğini söylemek, mümkün değil. SANOBAR ŞERMATOVA imitriy Medvedev'in Orta Asya seyahatinin öncesinde gözleınciler, Rusya'nın bu yeni dönemde Orta Asya politikasının değişip değişmeyeceğini soruyor. Rusya Devlet Başkanı Medvedev, bugünlerde Türkmenistan'ın ardından Kazakistan'a gitmeye hazırlanıyor. Sonbaharda ise BDT ve Şanghay lşbirliği Örgütü zirvelerinin düzenleneceği Kırgızistan ve Tacikistan'a uğrayacak. Bu ziyaretler bize ister istemez, Rusya açısından Orta Asya'nın ne anlam ifade ettiği sorusunu hatırlatıyor. Belirtmek gerekir ki, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana, Rus diplomasisinin Orta Asya politikası, herhangi bir doktrine dayanmıyor; bu konuda, sistemli bir doktrin, henüz ortaya konmuş değil. Bu, biraz Moskova'nın son onbeş, yirmi yıldaki politikasının, tepkisellikten, yani, diğer oyunculann politikalarına yanıt verme ve tehditlere karşı tavır ortaya koyma anlayışından öteye geçememesinden kaynaklanıyor. Buna ek olarak, bölge ülkelerinin karmaşık bir gelişme sürecinden geçmeleri de, bunda önemli bir etken. Hiç şüphe yok ki, enerji kaynaklanna ulaşım, Dimitriy Medvedev döneminde de Rus dış politikasının kilit unsuru olmaya devam edecek. Bu açıdan, Medvedev'in Aşkabat ziyareti önemli bir örnek. Zira, 3 trilyon metreküp kanıtlanmış gaz rezervine sahip Türkmcnistan, son zamanlarda, Rusya'nın etrafım dolaşan boru hatlan inşası konusunda lobi faaliyetleri yürüten AB ve ABD ile, yakın temas halinde. Bu nedenle, Medvedev'in Türkmenistan ziyareti, Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan devlet başkanlarının yaklaşık bir yıl önce imzaladıklan Hazar kıyısı doğalgaz hattı projesinin kaderini de belirleyecek. Medvedev, Mayıs ayında Kazakistan'a yaptığı ziyarette, kendisinin Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile, bu projeye ilişkin çahşmalan sürekli olarak denetim altmda rutma kararı aldıklannı açıkladı. Bu bağlamda bu konu, Medvedev'in Kazak liderle bundan sonra yapacağı görüşmenin asıl konusu olacak. Öte yandan, Rusya'nın Orta Asya politikasının diğer bir unsuru olan güvenlik, belli değişimlere uğruyor. Orta Asya ülkelerinden dört tanesi, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun savunma yapısı olan Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü üyelerinin çoğunluğunu oluşturuyor (Geri kalan üç üye, Rusya, Belarus ve Ermenistan). Terör karşıtı mücadelelerin merkczinin, Afganistan'dan gelen uyuşturucu trafığinin geçiş noktası olan ve radikal islami hareketlerin görüldüğü Orta Asya'da bulunması, gayet anlaşıhr bir durumdur. Bu örgütün, kendi statüsünü yükselrmek ve örgütü Şanghay lşbirliği Örgütü ve NATO ile işbirliği yapan bir örgüt haline getirmek gibi gayet hırslı amaçları var. Bu örgütün, yasadışı göçler ve uyuşturucu trafiği ile mücadele eden askeri ve siyasi bir örgüt haline dönüştürülmesine çalışıyorlar. Bu amaçlara ulaşmak, öncelikle, örgütün, kendisini oluşturan üye ülkelerin ulusal yapılanyla yapacağı işbirliğine bağlı. Kırgızlstan'da Rus askerl varlığı Dimitriy Medvedev Nüfusu beş milyon olan ve önemli bir yeraltı zenginliği bulunınayan Kırgızistan ise Rus dış politikasında özel bir yere sahip. Rusya'nın Kant'ta bulunan askeri üssünün dışında, Rus donanması, Isık Gölü'nde, yeni geliştirdiği su altı torpidolannın denemelerini yapıyor. Rusya, Kırgızların "Dastan" adlı kuruluşuna, 4 milyon dolarhk torpido siparişi verdi. Uzmanlar, Rusya'nın bölgede etkinliğini güçlendirdiğini ve Sovyet dönemindeki savunma yapısına -şimdi Kırgızistan'ın da katılımıyla- sahip olmaya başladığını belirtiyorlar. Orta Asya ülkeleri, başka oyunculann piyonu olmaktan çıkarak, kendileri birer oyuncu olma yolunda ilerliyorlar. Bununla bağlantılı olarak, Rusya'nın rolü, denetimciliğe irdirgeniyor. Yine de bölgede sınır sorunu başta olma üzere, pek çok sorunun, Rusya'nın katılımı olmadan çözüleceğini söylemek, mümkün değil. Rusçadan çevircn: Deniz Berktay, Rus Resmi Haber Ajansı RİA Novosti, J Hazinın 2 Temmuz 2OO8 înternational Herald Tribune Yeni Barack Obama(ABD Başkan adayı- ç.n.) Senatör Barack Obama, yandaşlannın oluşturduğu kalabalıklan harekete geçirdi ve eski düzeni değiştireceği konusunda verdiği sözlerle bizde umut uyandırdı. Özel talcpleri olan çevreleri besleme ve didişmeden oluşan partizan kalıplardan kopacağını tutkuyla anlatarak, Başkan Bush'un iktidan kötüye kullarunasuıa, Anayasa'nın çökertilmesine son vereceği sözüyle VVashington siyasetini yozlaşhran büyük sermayeli politika simsarlanna sahip çıkmadı. Bugün seçim kampanyasında sanki yeni bir Barack Obama var. Öncelikle, iki büyük partinin genel seçimlerde mali kaynaklannm kamu fmansmanı sınırlan içinde tutulmasına yönelik sözünü tutmadı. Obama'nın ekibi bu konuda halka dayalı bir modele sahip olduklan ve Obama'nın kamu kaynaklanndan vazgeçerken zenginlerin sağladığı "altın kaplamah" bağışlardan da çekindiği açıklamasını yapmıştı. Şu sıralar ise Obama zenginlerden gelecek bağışlann peşinde. Obama kampanyasında bağışlarla ilgilenen Penny Pritzker bilc internetten sağlanan 20 dolarlık bağışlann bir ilkeden çok, yoğun prograrnla ilgili bir konu olduğunu ima etti. "Önseçimler sırasında senatörün fazla zamanı yoktu bu yüzden internetten gelen bağışlara bağlı kalmak durumundaydık" diyen Pritzker, şu sıralar Obama'nın katılacağı ve biletlerin kişi başı 30 bin dolara satılacağı palıalı etkinlikler düzenlemekle meşgul. Yeni Barack Obama, Bush'un 11 Eylül saldınlanndan bu yana yasadışı gizli dinleme eyleminin örtbas edilmesini onaylayan elektronik telefon dinleme yasa tasansında, telekomunikasyon şirketlerine dokunulmazlık koşulunun yer alması durumunda tasanyı engelleyeceğine yönelik vaadini de unutmuş görünüyor. Ocak ayında Obama, Süper Salı önseçimlerinde yanşırken telefon dinleme için yetki alınmastnı zorunlu kılan 1978 yasasımn ve buna yönelik olarak oluşturulan özel mahkemenin işe yaradığını söylemişti. Obama, "Kendi eylemlerimizin dikkatli bir gözetim altında olduğunu garanti alarak savunmaya çalıştığımız yasalara ve özgürlüklere zarar vermeden teröristleri izleyebiliriz" diye konuşmuştu. Şimdi ise Obama özel mahkemenin gücünü yok eden, "dikkatli gözetimi" ortadan kaldıran ve yetki olmaksızın telefon dinlemenin hiç olmadığı kadar önünü açan bu ugün seçim kampanyasında yeni bir Obama var. Ekibi, Obama 'mn kamu kaynaklanndan vazgeçerken zenginlerin sağladığı "altın kaplamah " bağışlardan çekindiği açıklamasını yapmıştı. Şu sıralar ise Obama, zenginlerden gelecek bağışlann peşinde. alışılmış, fırsatçı VVashington pazarlığını bir "uzlaşı" olarak tanımlayarak tasandaki "dokunulmazlık koşulunu" savunuyor. Önseçim sürecindeki Obama, çıkar gruplannın karşısında durarak onlara acı gerçekleri söyleyeceği konusunda böbürleniyordu. Yeni Obama ise Evanjelik Hıristiyanlara, Başkan Bush'un kamu mali kaynaklannı dini kuruluşlann sosyal harcamalannda kullanılması politikasını genişletmek istediğini söylüyor. Bu politika kilise ve devletin birbirinden aynlması ilkesine aykın olduğu gibi hükümeti bir yardım kuruluşuna dönüştürüyor. Obama, istihdam alanında Bush'un yaphğı gibi bazı gruplann aynmcılık yapmasına izin vermeyeceğini söylüyor. Bu hoş ama Anayasa, başkan kim olursa olsun ve niyetleri ne kadar iyi olursa olsun demokrasiyi korumak için var. Kritik konular Tüm bu şaşırtıcı tutum değişikliklerin yanı sıra Obama ile iki konuda güçlü bir biçimde görüş aynlığı yaşıyoruz: ölüm cezası ve sılah kontrolü. Obama, Yüksek Mahkeme'nin Washington Kent Yönetimi'nin silahlanma yasağmı kaldımıasına destek verdi. Obama'nın mahkemenin "yerel toplulukların kendi sokaklarının güvenliğini sağlaması için mantıklı kuıallaı" getirdiği yönündeki açıklamalan oldukça endişe vericiydi. Bir kentte silahlann yasaklanması ya da ateşli silahlann çocuklara ölümcül bir tehdit olmaması için uygun bir yolla saklanmasından daha mantıklı ne olabilir? Benzer bir şekilde Obama'nın Yüksek Mahkeme'nin cinayet içermeyen suçlarda ölüm cezasının önünü kapayan karannı eleştirmesi de bizi çok endişelendirdi. Bir adayın genel seçimler için merkeze kayması bizi şoke etmiyor. Ancak politikanın yüzünü değiştirmeyi öneren, eski siyasi oyunlan oynamayan ve tutkulu inançlan olan bir aday olarak karşımıza çıkan Obama'nın bu değişimi oldukça çarpıcı. Obama ve Şenatör John McCain arasında Irak savaşı, vergi sistemi, sağlık sistemi ve Yüksek Mahkeme atamalan konusunda hâlâ yaşamsal farklılıklar var. Biz bu büyük konularda bir "yeniden tanımlama" istemiyoruz. Bu ülke inanabileceği bir değişime ihtiyaç duyuyor. tngilizceden çeviren: Elçin Poyrazlar (New York Times başyausı, ABD, 4 Temmuz 2008) DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Başkan Sarkozy'nin Akdeniz Birliği Diısü Üzerine.. Avrupa Birliği Başkanlığı'nı altı aylık dönem için 1 Temmuz'da Slovenya'dan alan Fransız Cum- hurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin işi zor. Daha başlangıçta, Birliğin önündeki aşılması güç engel- leri kucağında buldu. Fransız ve Hollanda halkının Birliğin anayasasını 2005 yılında yapılan referan- dumlarda reddetmeleri ardından eskisinin hemen tıpkısı sözde kısaltılmış metninin oylanmasının halklardan kaçırılarak parlamentoda kabulüyle, kriz bitmiş görünüyordu. Ancak böyle olmadı. Başkan Sarkozy, Birliğin başkanlığını ele almasının hemen öncesinde küçük üyelerden Irlanda'nın, ya- pılan referandumda Lizbon anlaşmasına beklen- medik bir biçimde 'hayır' demesiyle AB yeni bir kriz- le karşı karşıya kalmış görünmektedir. Birliğe dahil 26 ülke yeni başkanın bu 'mini kri- ze' pek zorlanmadan çare bulacağı umudunda. Ni- tekim yeni başkan şimdiden başta Irlanda olmak üzere gelecekte de benzer krizler çıkaracak üye- leri birliğin genişlemesini dondurma tehdidiyle hi- zaya getirmeyi planlamaktadır. llk kurban kapıda bekleyen Hırvatistan olacak. Türkiye için ise sorun yok. O zaten kapının çok, ama çok uzağında! Yeni başkanın altı aylık dönemdeki öncelikleri hayli iddialı. Le Monde gazetesine göre (1 Temmuz 2008) söz konusu öncelikler arasında iklimsel ısınmaya karşı savaş, çevrenin korunması, göçün denetim altına alınması, güvenlik ve savunma po- litikalannın güçlendirilmesi, tanm politikalarının mü- zakere masasına yatırılması var. Başkan, kuşku- suz salt bunlarla yetinmiyor. Büyük düşü, ne denli umutsuz vak'a olsa da 'Akdeniz Ülkeleri Bir- liği' tasarısını hayata geçirmek. Irlanda'nın sürpriz 'hayır'mm hemen ardından ye- ni başkan bu kez, bambaşka iç politika nedenle- riyle de olsa, Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski'nin Irlanda'nın reddiyle anlamını ve hu- kuksallığını yitirerek 'kadük' durumuna düştüğü ge- rekçesiyle parlamento tarafından kabul edilen Lizbon anlaşmasını onaylamayacağını açıklayarak, krizin katmerleşmesine yol açmıştır. Görünen o ki art arda gelen bu iki kriz, Birliği kuruluş felsefesi 'sos- yal dayanışma'y\ rafa kaldırarak Avrupa Birliği'ni ya- şamın her alanında küreselleşmenin talanına açık ve korumasız duruma getiren Lizbon anlaşmasının, en azından hukuksal açıdan sonunu getirmiştir. öte yanda Başkan Sarkozy ve temsil ettiği tuzu kuru çevrelerin 'Sosyal Dayanışmanın' Avrupası'na sı- cak bakmadığı, tam tersine sosyal kazanımları bü- tünüyle ortadan kaldırma çabasında olan piyasa ekonomisini kutsadığı kimse için sır değildir. Ni- tekim Başkan Sarkozy bu görüşünü France 3 Tel- evizyonu'ndaki bir konuşmasında "Sosyal, Avru- pa'nın yetki alanı içinde değildir" diyerek konuy- la ilgili düşüncelerini en açık şekliyle ortaya koy- muştur. Başkanın bu düşüncelerinin yansımaları- nı, tasarladığı icraatlarında da görmek olasıdır. De Gaulle'ün, Fransız ayrıcalığına dayanan gele- neksel politikasını terkettiğini, yeniden NATO'nun askeri kanadına dönme eğilimiyle ortaya koy- muştur. Avrupa Birliği'nin dünyanın her yerine anın- da müdahale edebilecek yapıda 60 bin kişilik bir güç oluşturması da Sarkozy'nin tasarıları arasın- da yer almaktadır. Eski Bakan ve Arap Dünyası Enstitüsü Başka- nı Edgar Pisani, 'Akdeniz Birliği' konusuyla ilgili Le Monde gazetesinde kaleme aldığı 'Akdeniz Yan- lışı' başlıklı yazısında bölgenin karmaşık durumuna dayanarak, Sarkozy'nin bu büyük tasarısını 'saç- ma' bir girişim olarak görmektedir. (Le Monde, 2 Temmuz 2008) Pisani'nin bu görüşü bölgenin din- sel karşıtlıklar, bitmeyen sıcak çatışmalar ve sü- rekli istikrarsızlık içinde olmasına dayanmaktadır. Eski sömürgelerle, eski-yeni sömürgecilerin, ge- lişmiş ülkelerle gelişmeye çalışanların, petrole sa- hip ülkelerle petrole gereksinimi olan ülkelerin, iş- galci Israil'le dünyanın gözü önünde kırk yılı aşkın süredir kendi ülkesinde esir Filistin'in, yine bir kı- sım toprakları Israil'in işgali altındaki Suriye'nin ya- nı sıra birbirleriyle didişip duran Mağrıp ülkeleriy- le, herkesin göz diktiği Lübnan'la, hâlâ aşılama- yan Kıbrıs sorununun var olduğu bir bölgede bi- rileri çıkıp 'Birlikten' dem vuruyorsa, ya hesap bil- memekte ya da 'abesle iştigal' etmektedir. Libya lideri Kaddafi olayın ayırdındadır. Akdeniz Ülke- leri Birliği'nin Güney'in yoksul ülkelerine yönelik ekonomik tasarılarını duyduğunda Libya lideri küplere binmiş: "Ne açlıktan kırılıyoruz, ne de ön- lerine kemik parçası atılacak köpekleriz' diyerek Ak- deniz Birliği'ne karşı olduğunu açıklamıştır. (Le Monde, 12 Haziran 2008). Ama her şeye karşın Sarkozy pes etmemiş, Libya liderini yumuşatmak için oraya bir heyet göndererek bir savunma kontratıyla lideri yumuşatmayı bir ölçüde de olsa başarmıştır. Libya, 13 Temmuz'da Paris'te 44 ül- keden 33 devlet başkanının katılacağı toplantıda Dışişleri Bakanı tarafından gözlemci olarak yer ala- caktır. Akdeniz Birliği'nde Sarkozy'nin ülkemize biç- tiği 'imtiyazlı ortaklık tuzağını' gören Türkiye, Ak- deniz birliğine sıcak bakmıyor. Ancak Dışişleri Ba- kanı Babacan bir konuşmasında, Türkiye'nin toplantıya izlemci olarak katılabileceğini ima et- miştir. KÖRFEZ tCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLÂNI Dosya No: 2008/415 Talimat Satıimasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özclliklcri: Tapu Kaydı: 1-Kocaeli ili, Körfez ilçesi, Yanmca Kat köyiinde kain. 653 ada, 8 parseli teşkil eden 600 m2 miktarlı arsa üzerine inşa edilnıekte olan kargir binanın kat üiifaklı 5/600 arsa paylı, bodrum kat 8 nolu deponun tamamı. 2- Kocaeli ili, Körfez ilçesi, Yanmca Kal köyiinde kain 653 ada, 8 parseli teşkil cdcn 600 m2 nıiktarlı arsa üzerine inşa edilnıekte olan kargir binanın kat irtifaklı 17/600 arsa paylı bodrum kat 6 nolu deponun tamamı. lmar Durumu: Körfez Belediye başkanlığının, 19.03.2008 tarihli yazısında, Tastikli revizyon imar planında, ilgili parselin Blok nizam, saçak kotu TAKS:0.40+0.40, KAKS: 1.20+0.40, ticaret sahasında kaldığı belirtilmektedir. Evsafı: Parsel üzerinde yaklaşık 20 yıl önce inşasına başlanan bir bodrum kat, bir zemin kat ve bcş nonııal kat ve çatı katından ibaret, 3. sınıf, B grubu yapılardan olan, belonarme karkas bir bina vardır. Bodrum ve zemin katlar işycri olarak dizayn edilmiştir. Nonııal katlarında, her katta 3 adct mcsken olarak kullanılan, bağımsız bölümler mevcuttur. Söz konusu dükkanlar bodrum katta (6) nolu depo 39 nı2, (8) nolu depo 14 m2 büyüklükte olup, mevcut haliyle kullanılmamaktadır. Zeminlcr kare mozaik döşemeli ön cephesi alüminyum çcrçeveden oluş- turulan, caın yüzeyli giriş kısmı vardır. Şehir merkezine yakın, belediye hizmetlerinden faydalanmakla, ulaşım inıkanları kolaydır. Kıvmeti: 1-Bodrum Kat 8 nolu deponun kıymeti 10.000 YTL 2-Bodrum Kal 6 nolu deponun kıymeti 22.000 YTL Satış Şartlan: 1-8 nolu depo için Satış 19/08/2008 günü, saat 14.40'tan 14.50'ye kadar, 6 nolu depo için Satış 19/08/2008 günü, saat 15.00'ten 15.10'a kadar, Körfez lcra Müdürlüğiinde, açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmalarda tahmin edilen değerin %60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplammı ve satış giderlerini geçmck şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedellc alıcı çıkmazsa en çok artıramn taahhüdü saklı kalmak şartiyle her iki taşınmaz da 29/08/2008 günü. aynı yer ve saatte ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da muhammen bedelin %40'ı ile rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2-Artırmaya iştirak edeccklcrin, tahmin edilen değerin %20'si oranında pey akçeşi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdu-. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tcllaliye resmi, ihale pulu, damga vergisi, eğitime katkı payı, tapu alım harcı ve masrafları ile KDV alıcıya aittir, Tapu satım harcı ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim masraflan alıcıya aittir. 3-lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzeriııdeki haklannı, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildimıeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bı- rakılacaktır. 4-Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, lcra vc tflas Kanıuıunun 133'üncü maddesi gercgincc ihale feshedilir. îki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri nıesul tutulacak ve hiçbir hükme hacel kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5-Şartname, ilân tarihinden itibaren lıerkcsin görebilmesi için dairede açık olup, gidcri verildiği lakdirde istcyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6-Satışı iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukanda numarası yazılı dosya numarasıyla miidürlüğümüze başvurmalan, tebliğ edilemeyen alakadarlara bu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilân olunur. NOT: Satış ilanı ilgililere tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması halinde. adresi bilinmeyen içinde iş bu satış ilanının tebligat yerine kaim ohnak üzere ilanen tebliğ olunur. (ltKm.126) (*) llgililer tabirine iıtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 37034)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle