Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHÜRİYET 7 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ
HABERLER
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra sağlığı bozulan ve dün yaşamını yitiren Okkır'ın eşi Cumhuriyet'e konuştu:
Olümebir adım kala serbest bıraktlar
• Baştarafı 1. Sayfada
karşın ağır depresyon tanısı konularak ce-
zaevine gönderilmiş, bakımsız bırakılmış, ak-
ciğer kanseri olduğu anlaşıldığında ise çok
geç kalınmıştı.
Hastanede 2976 nolu odada yatan eşinin
başından bir an olsun aynlmayan Sabriye Ok-
kır, saat 14.00 sıralannda yaptığımız söyle-
şide, "Ölüme bir adım mesafede serbest bı-
raktılar" diyordu. Söylcşimizden kısa bir sü-
re sonra dün sabah 06.00 sıralannda Kuddusi
Okkır'ın yaşamını yitirdiğini öğrendik.
Danışmanlık şirketi sahibi bir işadamıyken Er-
genekon operasyonu kapsamında tutuklanan
Kuddusi Okkır, "örgüte fınansal destek sağ-
lamakla" suçlanıyordu anıa, Bağ-Kur borçla-
n nedeniylc sosyal güvenlik şemsiyesi dışında
kalmıştı. Sabriye Okkır, evlcndiklcri günden bu
yana kirada oturduklarını ve sıradan bir yaşa-
ma sahip olduklannı, eşinin Ergenekon ope-
rasyonu kapsamında "vatan hainliği" suçla-
masıyla karşı karşıya kalarak üzüntüdcn kansere
yakalandığını söylüyordu.
AKP kılıf hazırhyor'
Sabriye Okkır, sorulanmızı yanıtlarken AKP
hükiimetinin Ergenekon kavraınını, vatanse-
verleri siııdimıek adına yarartığını savunarak,
"AKP hükümeti bir kılıf hazırhyor.. ancak
ortada minare yok. Korkarım bu minarc
hiçbir zaman da olnıayacak" diyc konuştu.
Sabriye Okkır, fızik-matematik mezunu, iş-
letme yüksck lisansı yapmış olan Kuddusi Ok-
kır ile üniversite yıllannda tanıştıklannı, 33 yıl
önce evlenerek bir erkek çocuk salıibi olduk-
larını anlattı. Eşinin 20 Haziran 2007 tarihin-
de sabalı saat 03.00 sıralannda evi basan 12
polis tarafmdan apar topar gözaltına alınma-
sına bir anlam vereınediğini belirten Okkır, o
gccc yaşadıklannı şöyle anlattı:
"Û gece sabaha karşı sivil polisler geldiler.
Evi tanı 3.5 saat aradılar. Geliş sebeplerinin
Muzaffer Tekin'den kaynaklandığını, Kud-
dusi'nin Kuvayı Milliye Derneği ile ilişkisi-
nin sorgulanacağını söylediler. Eve gelen 12
polis evi didik didik aradı. En çok da kitap-
larıh içerisine baktılar. Eşim ve ben şok içe-
risinde etrafınıızda olan biteni izlivoı duk."
Sabriye Okkır, eşinin gözaltı süreci sonra-
sında tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne
konulduğunu, oradan da Tekirdağ F Tipi
Cezaevi'nde tek kişilik bir hücreye kapatıl-
dığını söyledi. Bayrampaşa'da yatarken kus-
ma ve konuşma zorluğu belirtileriyle Bakır-
köy Rulı ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'ne kal-
'AIHM'ye
başvuracağım'
Sabriye Okkır, eşinin tutukluyken yaka-
landığı hastalık süresince hiçbir siyasiden,
demek üyesi ya da basın mcnsubundan ilgi
ve yardım göremediğini dile getirerek, ona
yardımcı olan tek ismin CHP Konya Millet-
vekili Atilla Kart olduğunu söyledi. Mec-
lis'in tnsan Haklan Komisyonu'na konuya
ilişkin bir dilekçe sunduğunu, ancak dilck-
çenin olumsuz yönde cevaplandığını, tnsan
Hakları Derneği ile Türk Tabipleri Birli-
ği'ne de şikâyette bulunduğunu, önümüzde-
ki günlerde ise Avrupa tnsan Haklan Mali-
kemesi'ne başvuru yapmaya hazırlandığmı
ifade edcn Okkır, "Eşim kendisini savuna-
madan gözü açık gidiyor. Savunma şansı
vermcdilcr. Onu sorgusuz, yargısız nıalı-
kûm ettiler. Bunun hesabını versinler.
Ben bu ihmalin nedenini araştırıyorum.
Gerekli suç duyurularında bulunacağım
ve hakkımızı arayacağım. Bu aşamadan
sonra AİIIM'ye bu hafta içerisinde baş-
vuracağım" dedi.
'Eşimin hayatına mal olan bir
fotograf mıydı?'
Okkır, Kuvayı Milliye Derneği'nin bir
geccsinde Oktay Yıldırım, Fikri Kara-
dağ, Hüseyin Görüm, emekli Yüzbaşı
Muzaffer Tekin'le birlikte çekilen bir fo-
toğrafın bulunmasının ardından eşinin
gözaltına alınınasıyla ilgili ise şu değerlen-
dinnelerdc bulundu: "Bize yapılan açıkla-
mada. eşimin Kuvayı Milliye Derneği
gecesinde çekilmiş bir fotoğrafta Erge-
nekon'la bağlantısı olduğu öne sürülen
isimlcrle yan yana olmasıydı. Beniııı,
eşimin bu geceye gittiğinden haberim bi-
le yok, bizim için bu kadar önemsiz bir
konu işte... Ayrıca bu demek illegal mi-
dir? tllegal ise neden faaliyet gösteri-
yor? Bu soruların yanıtlarını kinı vere-
cek? Eşim, Muzaffer Tekin'le belki bir
vesile ile mutlaka tanışmıştır, ancak bu
tanışma suçlu olduğu anlamına mı geli-
yor? Evet, Tekin'le ardından görüşmüş-
ler, yemeklere çıkıp sohbet etmişler an-
cak daha ötesi yok, en son 2004'te gör-
üştüklerini biliyorum. Kuddusi 2004'te
artık ona zaman ayıranıayacağını söyle-
yerek görüşmemeye başladı ve hepsi bu.
Bunun üzerine 3 yıl sonra, 2007'de tu-
tuklanmasına hiçbir anlam veremedim."
MR ÇBİİLSEYDt FARKU OLÜRDU
Kuddusi Okkır'ın son olarak kaldı-
nldığı Edinıe Tıp Fakütesi'nin Onko-
loji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Hakan Kadragöl, Okkır'ın
ölümünden birkaç saat önce sorulan-
mızı yanıtlayarak, hastanın kanserin
son evresinde olduğunu ve ona uzun
bir ömür biçemeyeceğini söylemişti.
Doç. Kadragöl, "Üniversitemize geti-
rilmeden önce hastaya mutlaka MR
çekilmesi gerekirdi. Ancak çekilme-
miş. Çekilseydi süreç olunılu yönde
daha farklı işlevebilirdi" dcdi.
Geçen yıl cezaevine yürüycrck giren Okkır, 1 Temmuz'da ölüm döşeğinde tahliye edildi.
dınlarak, orada "majör (ağır) depresyon" ta-
nısı konulduğunu ifadc etti.
'Gözlerinden tanırım sanmıştım'
Sabriye Okkır, şöyle devam etti: "Buradan
Bayrampaşa Cezaevi'ne geri gönderilen eşi-
mi görmeye gittiğimde onu bir koridorun kö-
şesinde, yerden 5 parmak yüksekliğinde
pislik içinde bir sedyede saçları kazınmış, bı-
yıkları kesilmiş, gözleri tavana bakar, bilin-
ci yarı kapalı, tanınamayacak bir halde bul-
dum. Gözlerinden tanırım sanmıştım ama
göz çevresi de simsiyuhiı. Orada yaşadığım
şaşkınlığın etkisiyle kulağına eğilip 'îyileşe-
ceksin, bugünleri atlatacağız' diycbildim.
Bunun üzerine cezaevi müdürüne onun
mutlaka tedavi görmesi gcrektiğini, bunun
depresyondan öte bir hastalık olduğunu
söyledim. Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne
gönderilerek ciğerlerinde su toplandığı öğ-
renilen eşim, buradan da Haseki Hastanesi
ile Yedikule Göğüs Hastalıklan Hastanesi
arasında defalarca dolaştırıldı. Bu sürede eşi-
min rahatsızlığı hakkında hiçbir bilgi ala-
madım, kendisi ile temas kuramadım.
Uzun uğraşlardan sonra eşimin izini bul-
dum. Savcıhğın da devreye girmesiyle Te-
kirdağ Cezaevi'ne ve Tekirdağ Devlet Has-
tanesi'ne sevk edildi. son olarak ise 11 Ha-
ziran'da Trakya Üniversitesi Tıp Fakülte-
si'nde akciğer kanseri, beyin ve kemik ıııe-
tastazı tanısı konularak tedavi altına alındı.
Oysa ki eşimde ilk gün ortaya çıkan rahat-
sızlığın nedeni majör depresyon değil, be-
yindeki urlarmış. Beyindeki urları anlamak
için bir RM'nin çekilmesi yeterliymiş, oysa
yalnızca tomograflyle yetindiler."
'Bir ayda
ne değişti
de tahliye
edildi?'
Kuddusi Okkır'ın son derecc
sağlıkh bir insan olduğunu, hayatı
boyunca sigara dahi içmediğini
vurgulayan Sabriye Okkır, "Her-
kesin bildiği üzere de gözaltına
alınırken tutulan sağlık rapo-
runda hiçbir rahatsızlığı çıkma-
mıştı. Trakya Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'ne ateş ve
kusmuklar içerisinde getirildi-
ğinde hasta bakıcıları onunla iki
saatten fazla ilgilendi, bütün bu
süreçte bize ilk kez insan gibi
davranılmıştı. Hastane başheki-
mine eşimin yanında kalmak is-
tediğimi söylediğimde, savcılık-
tan bir yazı alarak onun yanın-
da kalmamın doğru olacağını,
bana ihtiyacı olduğunu söyledi.
O güne kadar kimse ona yaklaş-
nıama izin vermemişken Trakya
Üniversitesi'nde ilk kez tutuklu-
lar servisinde onun yanında ka-
labildim" açıklamasını yaptı.
Bu süreç boyunca Kuddusi Ok-
kır'ın tutukluluğunun devam ettiği-
ni söyleyen Okkır, eşinin adına 4
kez tahliye talebinde bulunduğunu,
ancak bu talebinin her defasında
"delilleri karartabileceği" gerek-
çesiyle reddedildiğini belirtti. Du-
rumu her geçen gün ağırlaşan ve
son olarak bitkisel hayata girerek
dün yaşamını kaybeden Kuddusi
Okkır'ın sağlık sorunlan nedeniyle
tahliyesine 1 Temmuz'da karar ve-
rilmesine dc değinen Sabriye Ok-
kır, "Ne tesadüftür ki eşim son
gözaltıların yapıldığı 1 Temmuz
günü tahliye ediliyor. 1 ayda ne
değişti de tahliyesine karar veril-
di" sorusunu yöneltti.
'Finansör iddialan gülünç'
Sabriye Okkır, eşinin majör
depresyon tanısıyla, hastaneye ilk
kez kaldınldığı günden bu yana
hayata karşı "tek kişilik bir sa-
vaş verdiğini" söyleyerek "AKP
hükümeti ve onun kollıık kuv-
vetleri, iddianamesi olmayan
bir dava kapsamında kocamı
sağlıkh bir haldeyken bir sa-
baha karşı gelip evimizden al-
dı. Tesadüfe bakın ki, tam da
ölmeden önce bırakıyor, elle-
rinde ölmesinden korkar gibi...
Bu 1 yıl içerisinde kimsenin ba-
na ne yiyip içtiğimi, nasıl ayak-
ta kaldığımı sormadığı gibi,
kocamın hastane masraflarını
nasıl ödeyeceğim sorulmuyor.
Tutukluyken Adalet Bakanlı-
ğı ödemişti ama.. serbest bıra-
kıldıktan sonraki masrafları
nasıl ödeyeceğiz? Kuddusi'nin
de, Bağ-Kur primlerini öde-
yemediği için bir sosyal gü-
vencesi yok. Bütün bu olan-
lardan sonra hayata karşı na-
sıl plan yapabilir, kendiın için
nasıl bir lıayat tasarlayabili-
rim?" diye konuştu.
'Hep kirada oturduk'
Kuddusi Okkır'ın Ergenekon
terör örgütünün fmansörü oldu-
ğu yolundaki iddialan "hayli
acı ve gülünç" bulduğunu dilc
getiren Okkır, evlendikleri gün-
den bu yana Ercnköy'de kirası
son olarak 1000 YTL olan bir ev-
de yaşadıklannı, eşinin turuk-
lanmasının ardındansa kirayı
karşılayamadığı gerekçesiyle
bahsi geçen evden taşınmak zo-
runda kaldığını, Yalova'da bir
akrabasının yanına ycrleştiğini
söyledi. Okkır, tutuklamanın ar-
dından elde ettiği tek gelirin
emekli maaşı olduğunu, eşinin
sahibi olduğu danışmanlık şir-
ketiyle ise "zor bir dönemden
geçtikleri için" ilgilenemediği-
ni, dolayısıyla şirketten de bir ge-
lir elde edemediğini dile getirdi.
Okkır, rutuklama olayından ön-
ce dc bu şirketin günlük ihtiyaç-
lan dahi karşılayamayacak dc-
recede az kazanç sağladığını
Okkır uğurlandı
Ergenekon soruşturması kapsamında göz-
altına ahnarak tutuklanan ve sağlık sorunla-
rı nedeniyle tahliye edilen işadamı Kuddusi
Okkır (60), tedavi gördüğü Edirne'deki Trak-
ya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastane-
si Medikal Onkoloji Bölümü'nde dün yaşa-
mını yitirdi. Okkır'ın cenazesi Edirne'deki
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastane-
si'nden Maltepe Merkez Camisi'ne getirildi.
Buradaki törenin ardından Okkır'ın cenazesi
Yalova'daki Subaşı Köyü'nde toprağa veril-
mek üzere alkışlarla uğurlandı. Siyasi çevre-
lerden katılımın olmadığı cenaze törenine
CHP Üsküdar llçe Başkanhğı çelenk gönderdi.
(Fotograf: SÎBEL BAHÇETEPE)
söyleyerek "Tersi bir durum ol-
saydı şu an karşı karşıya kal-
dığım hastane masrafları için
endişelenmez, insanlardan yar-
dım istemezdim. Her gün gerek
Adalet gerekse Sağlık Bakan-
lığı'na sesleniyorum, ne olur
eşimin tedavi masraflannı üst-
lenin, onu siz bu hale getirdiniz.
AKP hükümeti insanları dinle,
inançla bölmeye çahşıyor. Geç-
mişte terör kullamhyordu, şim-
diyse din kullanıhyor. Hani
insanlar suçları ispatlanana
kadar suçsuzdu? Hani ellerin-
de kuvvetli deliller vardı, ne-
rede o deliller?" diye konuştu.
Kuddusi Okkır'ın "hiçbir şe-
kilde darbe özlemi içerisinde
olmayan, demokrat ve çalış-
kan" bir insan olduğunu söyle-
yen Okkır, eşinin uzun yıllar
Küçük ve Orta Boy Sanayi tş-
lermeleri'nin (KOBİ) yurtdışına
açılması için proje geliştirdiğini.
bu projelerden bazılannı ise dö-
nemin Sanayi Bakanı Ali Coş-
kun'la paylaştığını belirtti. Ok-
kır, "O, bir yandan KOBİ pro-
jesi üretip Sanayi Bakanı'yla
görüşürken diğer yandan ül-
keyi bölmeyi mi planhyordu?
Bu iddialaı ııı hiçbir tutarhlığı
yok" dedi.
'Basın üzerine ölü
toprağı serpilmiş gibi'
Kuddusi Okkır'ın tek şikâye-
tinin haksız yere cezaevine ko-
nulmak olduğunu belirterek ya-
şadıkları bir anıyı şöyle anlattı:
"Bir gün gazetede Kuddu-
si'nin Ergenekon'un anayasa-
sını yazdığı yolunda bir haber
okudum. Eşimi görmeye gitti-
ğimde ise ona bu durumu an-
lattım. O ise bu duruma güle-
rek 'Ergenekon gerçekten var
mıymış? Bunun bir de anayasa-
sı mı varmış?' diye karşıhk ver-
di. Demek istediğim biz hayli
trajikomik bir haldeydik."
Okkır, eşinin suçsuzluğundan
emin olduğunu belirterek "kal-
dı ki ortada bir terör örgütü ol-
duğundan bile emin değilim.
Ergenekon nedir, neyi amaçlar,
ne tür bir vatan hainliği yapar
bimiyorum. Tek bildiğim AKP
hükümetinin vatanmı seven
insanları sindirme politikası
güttüğü ve gerek insanların
gerekse basının bu konuda ür-
kütücü derecede suskun oldu-
ğu, üzerlerine ölü toprağı ser-
pilmiş kadar suskun olduğu"
diye konuştu. Okkır, eşinin bu
operasyonda psikolojik eziyet
çektiğini, hastalığının bu neden-
le ortaya çıktığını belirterek, eşi-
nin nedeni ve amacı belli olma-
yan bir operasyona kurban git-
meyc tahammül edemediği için
rahatsızlandığını ifade etti.
Ankara'daki mitingte Ergenekon operasyonu kap-
samındaki gözaltılar protesto edildi. (Fotograf: AA)
'Atatürkçülük
ne zaman
darbecilik oldu'
Haber Merkezi - Memleket Sevdahlan Derneği ve
Biz Kaç Kişiyiz Sivil Toplum Platformu'nun Kadı-
köy tskele Meydanı'nda düzenlediği "Bağımsız
Yargıya Saygı" mitinginde bir araya gelen yaklaşık
2 bin kişi Ergenekon operasyonunu, bu kapsamda
yapılan rutuklama ve gözaltıları protesto etti. Bazı
medya organlannda günlerce önceden 20 ilde aynı
anda gerçekleştirilecek bu mitinglerin darbe girişi-
mi olarak nitelenmesi elcştirilerek "Atatürkçülük
ne zaman darbecilik oldu. Atatürkçülük onur-
dur, erdemdir" denildi.
Kadıköy tskele Meydanf ndaki nıiting "Atatürk,
devrim şehitleri, yakılan aydınlar" anısma saygı
duruşu ve tstiklal Marşı ile başladı. Biz Kaç Kişiyiz
Sivil Toplum Platformu üyesi Başak Koray'ın
okuduğu ortak bildiride, Türkiye Cuınhuriyeti'nin
1923'ten bu yana en zor günlerini yaşadığına dik-
kat çekilerek "Emperyalizm, Türkiye'ye yerli iş-
bir Uikçileri ile birlikte bir yol aynmında oldu-
ğunu söylüyor. Bu yollardan biri Türkiye'nin
ulusal bütünlüğünün parçalanması, diğeri coğ-
rafi bütünlüğünün dağılmasıdır. Bu iki seçeneği
yani, 'kırk katır mı kırk satır mı?' seçeneğini red-
dediyoruz. Bunun için Cumhuriyetimizin en
önemli kazanımı olan hukuk kurumumuzu göre-
ve davet ediyoruz" denildi. Ulusal Sivil Toplum
Kuruluşlan Birliği Birliği Dönem Sözcüsü Aydeniz
Alisbah Tuskan da Cumhuriyet mitinglerini düzen-
leyenlerin darbeci olarak nitelcnmesini eleştirerek,
kadmları eşit kılan Cumhuriyet devrimlerine kimse-
nin "travma" diyemeyeceğini söyledi.
'Hukuk herkese lazım olabilir'
Ankara Abdi tpekçi Parkı'nda bir araya gelen
Biz Kaç Kişiyiz Platformu üyclcri de Ergenekon
operasyonu kapsamındaki gözaltılan kmadı. Biz
Kaç Kişiyiz Platformu Ankara 11 Başkanı Ali Hik-
met Canpolat yaptığı konuşmada, Ergenekon so-
ruşturması kapsamındaki son gözaltılan eleştirerek
"Kimse ıınııtınasııı, hukuk bir gün herkese la-
zım olabilir" ifadelerini kullandı.
PROF. DR. AYDIN AYBAY:
Hitler dönemi
icraatları gibi
lstanbul Haber Servisi - Ergenekon operasyonuna yö-
nelik hukukçuların tepkisi sürüyor. Prof. Dr. Aydın
Aybay, soruşturma kapsamında yapılan baskınlan
eleştirerek "Bu Hitler, Stalin dönemine ait icraat-
lardır. Bunu yapanlar bunun hesabını günün bi-
ri ııde vereceklerdir" dedi.
Iddianamenin 2 bin ila 2 bin 500 sayfa arasında ol-
masına da değinen Prof. Dr. Aybay, "2 bin 500 say-
falı iddianame görülmüş şey değildir" ifadesini
kullandı. Prof. Dr. Aybay, "Iddianamede soruştur-
ınaya konu olan suça ilişkin olgular yer alır. Ama
her türlü delilin tekrar tekrar sıralanarak anlatıl-
ması söz konusu değildir ve yapdamaz da. Bunu
yapan savcı, acemi bir savcıdır. Savcıhğın ne ol-
duğunu bilmiyor demektir" görüşünü dile getirdi.
Adaletin en kısa sürede yerini bulması için bir iddia-
namenin 13 ay gibi bir süre bekletilmemesi gerekti-
ğini söyleyen Prof. Dr. Aybay, "Bir iddianamenin
bu kadar uzun bir sürede hazırlanamaması iyiye
alamet değil. Bu bir çeşit hakkın kötüye kullanı-
mıdır. Yasalarda iddianamenin hazırlanma süre-
si ile ilgili bir koşulun olmaması kimseye bu hak-
kı tanımaz" diye konuştu. Aybay, operasyon kapsa-
mında yapılan baskınlann da hukuka aykın olduğu-
nu dile getirdi.
10 Aralık Hareketi Sözcüsü Burhan Şenatalar
ise Ergenekon operasyonun AKP'nin kapatma da-
vası ile aynı sürece denk geldiğini anımsatarak
"AKP, demokrasi mücadelesi görüntüsü altında
kendi iktidarını pekiştirme uğraşındadır. Her
iki davanın ayrı olduğu ve ayrı tartışılması ge-
rektiği açıktır. Tartışmalar da esas olarak hu-
kuk temelli olmalı ve hukuk siyasal amaçlarla
kullanılmamalıdır" diye konuştu.