Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2008 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul B 24 Sinop PB 21 Adana B 32
Edirne B 28 Samsun 18
Kocaeli PB 25 Trabzon Y 17
Çanakkale B
Izmir B
25 Giresun Y 22
28 Ankara B 24
Manisa B 30 Eskişehir B 24
Aydın B 33 Konya
Denizli B 32 Sıvas PB 18
Zonguldak PB 21 Antalya B 27
<P*% Parçah bulullu
Meısin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
PB
PB
27
31
34
30
31
25
24
Kars
Yurdun kuzeydoğu ke-
simleri parçah çok bu-
lutlu, Orta Karadeniz
kıyıları, Doğu Karade-
niz, Doğu Anadolu'nun
Kuzeydoğusu ile sa-
bah saatlerinde Tokat
çevreleri sağanak ve
gökgürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık geço-
cek. Hava sıcaklığı do-
ğu kesimlerde 2 ila 4
derece azalacak.
MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonıı
B
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
2b
16
2 1
20
23
23
19
21
Berlin PB 30 Moskova
Budapeşte B 29 Aşkabat PB
Madrid B 22 Astana B
Viyana
Belgrad
_Y 27 Taşkent B
26 Bakû PB
Soyfa
Roma
Y 24 Bişkek
24 Tiflis PB
Atina PB 25 Kahire
Münih 22 Zürih Y 22 Şam
OAç,k Sisli c
r v
~
v
ı, Bulutlu k
Çok bulullu • Yağmurlu
. ./
4H*Gökgürültülü
GUNCEL CÜNEYTAKCAYUKEk
• Baştarafı 1. Sayfada
Iç dinamikler elini kolunu bağlamasa; gerçekte
RTE, ılımlı sıfatını bir kenara atıp TC'nin bir Islam
cumhuriyeti ilan edilmesine dünden razıdır.
RTE, din devleti mi laik devlet mi kavgasında, din-
ci tarafı temsil ediyor.
Dışımızdakiler, başta ABD medyası, Türkiye'deki
Islama yönelişi eleştiriyor, ne ki devlet politikası ola-
rak ılımlı Islamın yerleşmesini benimsiyor, savunu-
yor.
ABD'nin Ankara'daki büyükelçileri Ross Wil-
son'un "Washington'un ılımlı Islam diye bir politika-
sı olmadığım" öne süren demeçlerine kulak asma-
yın.
Ünlü Newsweek dergisi, yayımladığı uzun yazıda,
ABD'nin Usame bin Ladin'in radikalizmine karşı
ılımlı islam silahını kullandığını savunuyor.
Dergi, ılımlı Islamın Ortadoğu'da yayılabilmesi için
örnek ülke olarak Türkiye'yi gösteriyor.
Oysa dergi bir zahmet muhabirlerini buraya gön-
derse; Türkiye'nin Ortadoğu'daki şeriat rejimlerine
örnek olacağı yerde Arap ülkelerinde geçerli din ku-
rallarını örnek aldığını saptayabilir. Oysa dergi ABD
yönetiminin Ortadoğu politikalarını doğrulamak ve
açıklamak amacıyla tek taraflı bir yazı yayımlamayı
yeğliyor.
•••
VVashington'un politikasını desteklemek hevesin-
de olan Newsweek dergisi buraya adam gönder-
meyi masraflı veya gereksiz buluyorsa, Türkiye'de
uygulanmakta olan dinci kuralların kaba, dayanak-
sız, softa kafaların uydurduğu birtakım dayatmalar
olduğunu medyadan saptayabilir.
Üstelik bu dayatmaların laik devletin bir kurumu
olan Diyanet Işleri'nden kaynaklandığına da tanık
olabilir. Hatta dinci grupların, dine dayalı uydurma
kurallarla oluşan dinci çetelerin çağdaşlığı sergile-
yenlere saldırdıklarına dair olayları da izleyebilir.
Ama ABD'de ve Avrupa'daki yönetim kadroları
Türkiye'nin ileriye değil, geriye, gericiliğe doğru iler-
lediğini görmek istemiyorlar.
•••
Diyanet işleri Başkanlığı'nın internet sitesinde flör-
tün zina olarak değerlendirildiğini ve Diyanet İşleri
Başkanlığı'na bağlı Istanbul Müftülüğü'nün Alo Fet-
va Hattı'nda, bir kadının bakışlarına, yürümesine ve
sesine dikkat etmesi.. örneğin şuh kahkahalar at-
maması gerektiğini öne süren saçma sapan açıkla-
malar Atlantik ötesinden de izlenebilir.
Ilımlı Islamı çağdaşlık gibi yutturma çabalarına sı-
ğınarak burada din ticareti ile siyaset yapan, gaze-
te, dergi çıkaran, TV'ler kurarak laik Cumhuriyet'ten
bir an önce kurtulmanın yollarını arayan bir değil,
yüzlerce iletişim organındaki yasaklanmayan yayın-
larından da yararlanabilirler.
Insanı aşağılayan şu ömeklere bakın: Islama gö-
re yabancı bir erkekle kadın birbirine dokunmaz, ten
teması yapamazlarmış. Bir insan birine bakıyorsa,
kadın şuh bir biçimde konuşuyorsa, dokunuyorsa,
öpüyorsa bu saçmalıkları "Zinaya götüren şeylerden
sakının" diyen bir ayete dayanarak, topluma dayatı-
yorlar.
llirn adamları da doğruluyor bu dayatmaları; ara-
larında "flörtün cinsifayda temin edenyaklaşım" ol-
duğunu söyleyen de var; el ele tutuşmayı, kıra bayı-
ra baş başa gidilmesini günah, zinaya heveslenmek
sayan da...
Forma ve şort giyen sporcunun "Siz erkek misi-
niz, böyle niye geziyorsunuz? Allahsızlar" diye bağı-
ran din eşkıyaları tarafından dövüldüğüne hangi
ABD eyaletinde veya Avrupa'nın bir kentinde rast-
lanıyor, söyler misiniz?
Ne camiler kapalı, ne halkın namazına niyazına
karışan var; lakin akortsuz söylemleri Başbakan'ı ta-
rafından alkışlanan bir Dışişleri Bakanı hâlâ "Türki-
ye'de Müslüman çoğunluğun sorunları var" diyebili-
yor ve:
Ne yazık ki ne içimizden ne de dışımızdan birileri
çıkıp bu bakana, Türkiye'de Müslümanların ne gibi
sorunları var, örneklerle somut olarak söyleyebilir
misiniz diye sormuyor.
Newsweek dergisi; savunduğunuz, desteklediği-
niz AKP iktidarının, bu partinin başındaki adamın,
Atatürk'ün çağdaşlığa, aydınlığa açtığı ülkeyi ne du-
ruma getirdiğini gel de gör!
Kapatma Davası -
AB ve ABD
Dr. Alev COŞKUN Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi
• Baştarafı 2. Sayfada
Bu yanıtlann AKP'dc
düş kınklığı yarattığt an-
laşıhyor. AKP'nin son se-
çimlerde yüzde 47'yi tut-
turnıasından sonra, Tür-
kiye'nin toplumsal yapı-
sıııı bir kenara iterek uz-
laşma zenıini aramadan
Gül'ü Çankaya Köşkü'ne
çıkarması, yeni anayasa
tasansını uzlaşma kültü-
rünü bir yaııa bırakarak or-
taya atnıası, türbarun üııi-
versitelerde serbest bıra-
kılması girişimleri, Ha-
nıas ile yakın durma ça-
balan, ABD yönetimini;
Ortadoğu'daki istikrann
simgcsi olan Türkiye'nin
toplumsal sarsıntılara ne-
den olacağı düşüncesine
götürdüğü ve daha gcniş
açılardan düşünce üret-
meye başladığı aıılaşıbyor.
Sonbaharda Irak'tan
daha ciddi boyutlarda çe-
kilmeye başlayacak olan
ABD'nin Ortadoğu'da
boşluğun dolduruîması
yönünde laiklik ve hııku-
kun üstünlüğü ilkelerine
bağlı istikrarlı bir Türki-
ye'yi önemsediği anlaşı-
lıyor.
Bu mesajlar AKP'yi
her düzeydc sinirliliğe
itiyor. En yüksek yargı
orgam Yargıtay'm Baş-
kanlar Kumlu'nıuı yaptı-
ğı açıklamaya karşı, Ada-
let Bakanı'nın yatıştırıcı
bir söylem yerinc "Daııı
üstünde saksa»an" de-
yişiyle karşı çıkması, Er-
doğan'ın sinirliliği vc lıü-
kümet adına bu konuda
Cemil Çiçek tarafından
yapılan sert açıklamalar,
AKP'ııin duygulanna
egemen olanıadığını ve
"gerginlikleri azaltıcı
bir yaklaşımı" tercih
edemediklerini göster-
mektedir.
AKP ve Başbakan; bu
sinirlilikle, yüksek yargı
organlanyla, üniversite-
lerle, aydınlarla ve TSK
ile çatışarak toplunida
gerginlikler yaratarak,
sağduyudan ayrılarak
Türkiye'yi bir yere götü-
remeyeceklerini aıılama-
hdırlar.
Alman yargısı hızlı davrandı
Telekom şirketinin, bazı gazeteci ve politikacılan dinlediğinin ortaya çıkması
üzerine soruşturma açıldı, binalarda ve bazı yöneticilerin evlerinde arama yapıldı
OSMAN ÇDTSAY
FRANKFURT - Alman Tele-
kom şirketinin, kendi yöneticile-
ri dahil bazı gazeteci vc politika-
cılan da dinleyip izlediğinin or-
taya çıkması, skandal boyutian
kazanarak ülke gündeminin ilk sı-
rasına yerleşti. Almanya'nın en
büyiik şirketlerinden, haberleşme
alanında rakipsiz olan Tele-
kom'un, "şirket üst yönetimin-
dcn bilgi sızmasına karşı önlem
alnıak amacıyla" başlattığı bazı
izleme faaliyetlerinin amacını
çok aştığı saptanırken yargıııın bu
skandahn peşini bırakmamakta
karaıiı olması dikkat çekti.
Bonıı Savcıhğı. kendisine gclen
ihbarlar ve kendi araştınnalan so-
nucu 21 Mayıs'ta şirket yöneti-
mine soruşturma açıldığına yö-
nelik yazılı bildirimde bulundu.
Soruşturma çerçevcsinde, geçen
pcrşembe günü de şirkete ait bi-
nalarla bazı yöneticilerin evlerinde
aramalar gerçeklcştirildi. Alman
yargısının skandal çerçevesinde
derhal harekete geçerek sorıış-
turmalara başlaması, kamuoyun-
da hızla yayılan "Hepimiz izle-
niyoruz!" duygusuna karşı bir
önlem olarak yorumlandı. Skan-
VehbiKoç ÖdülüProf. Özdoğan hn
Vehbi Koç Vakfı tarafından Türkiye'nin
vc Türk insanının gelişinıine katkıda bulu-
nan kişi veya kurıunlara vcrilen "\ olıhi
Koç Ödülü" nün 7'ncisi arkeolojik alanda-
ki üstün çalışmalarından dolayı Istanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistor-
ya Anabilim Ualı Başkanı Prof. Dr. Meh-
met Özdoğan'a verildi. Hasköy'deki Rah-
nıi Koç Müzcsi'ndc düzenlcnen törenc
Kültür ve Turiznı Bakanı Ertuğrul Gü-
nay, Istanbul Valisi Muaımner Güler, s:ı-
natçılar Erol Evgin, Yıldız Kenter, Koç ai-
lesinin yanı sıra iş ve sanat dünyasından
çok sayıda davetli katıldı. Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ül-
kenin ilerlemesi için kültürel yatırımların
artnıası gerektiğini ifade ederek, özel sek-
töre büyük görev düştüğünü belirtti. Ödü-
lün sahibi Özdoğan da Türkiye'nin zen-
ginliklerini ortaya çıkarmak için çahşnıa-
larının süreceğini dile getirdi. Konuşmala-
rın ardından Özdoğan ödülünü Koç Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı Scmahat Ar-
sel'in elinden aldı. (FotoğrafALl AÇAR)
dalın derinleşerek siyasal boyut-
lar almasından korkuluyor.
Alman Telekom idaresinin iki
eski yöneticisi, eski Yönetim Ku-
rulu Başkanı Kai-Uwe Ricke ile
eski Denetleme Kurulu Başkanı
Klaus Zumwinkel'in şirketten
bilgi sızmasını önlemek amacıy-
la verdiği talimat doğraltusunda,
2005 ile 2006 yıllannda dinleme
ve izlemeler yapıldığı öne süml-
dü. Telekom'un eski Güvenlik
Müdürü Klaus Trzeschan, adı
geçen iki yöneticinin kendisini
göıevlendirdiğini, ancak bu isim-
lere daha sonra "işin pratikte yü-
rümesiyle ilgili ayrıntılar ve-
rilmediğini" belirtti.
Yöneticilere soruşturma
Boıuı Savcılığı'mn, Ricke ve
Zumwinkel'in yanı sıra devlete ait
bu telekomünikasyon devinin en
az 6-7 yöneticisi hakkında daha
soruşturma açtığı bildiriliyor.
Zanhlar, şirket çalışanlarının,
müşterilerinin ve gazetecilerin
haberleşme özgürlüğünü sınır-
lamak ve şahsa özel verilerin
saklanması gibi konularda yasa-
lan çiğnemekle suçlanıyor.
İlk yapılan açıklamalarda Te-
lekom'un bazı üst düzey yöneti-
cileri dışında bağlantılı oldukla-
n gazeteci ve politikacılann da bu
"dinleme ağına" yakalandıklan
belirtildi. Telekom'un şu andaki
Yönetim Kurulu Başkanı Rene
Obermann ise kendisinin bu
dinleme olaylan hakkında bilgi-
si olduğu yolundaki riün iddiala-
n sert bir dille reddetri.
Sıznıayı engcllenıe çabası
Alman siyasetinin önde gelen
isimleri, bu skandahn tünıüyle
açıklığa kavıışturulmasını iste-
yerek gizlice toplanan bilgilerin
kamuoyuna sızdırılmasının en-
gellenmesi ve yasaların ihlal
edilmesi halindeki cezai yaptı-
runlann ağırlaştmlması yönünde
çağrıda bulundular.
Büyükelçiliklerde görüşmelerde kullanılan ifadelere dikkat ediliyor. Önlemler yolda
Yabancılar da dinleıunekten korktu
MAHMUT GUKER
ANKARA - Son dönemde art
arda patlak veren dinleme skan-
dallan Türkiye'deki yabancı bü-
yükclçilikleri de telaşlandırdı.
Cumhuriyet'e bilgi veren AB
diplomarik kaynaklan, gerek te-
lefon gerekse elektronik posta
trafıklerinde özel yaşamlarına
ilişkin ifadelere yer vermekten çe-
kindiklerini belirttiler. Bunun ya-
nı sıra dinleme olaylarınm, Av-
njpa İnsan Uakları Sözleşmesi ve
AB norrnlanna aykın nitelik ta-
şıdığı gerekçesiyle sonbaharda
yayımlanacak olan lleıieme Ra-
poıu'na da gireceği bildiriliyor.
Türkiye'de özellikle son dö-
nemde sıklaşan dinleme olaylan,
yabancı misyon temsilcilerini te-
laşlandırdı. Edinilcn bilgilere gö-
re, büyükclçiliklerden bazıları
dinlemeler konusunda elçilik ça-
lışanlannı daha dikkatli olunma-
sı konusunda uyardı.
Konuyla ilgili değerlcndirme-
lerde bulunan bir AB yetkilisi ise
oıtaya çıkan dinlemeleıin, herkesi
olduğu gibi diplomatlan da cid-
di biçimde rahatsız ettiğini ve kay-
gılandırdıgını söylcdi. Avnıpa
İnsan Hakları Sözleşmesi ve
"AB'nin kişilik haklarına say-
gı" unsurlannın herkesi dinleme
ile uyuşmayacağını belirten üst
düzey yetkili, "Bu durumu son-
landırmak ne yazık ki bizim eli-
mizde değil. Ancak tabii ki söz
konusu durum, her diplomatik
misyonun şef koııuınundaki gö-
revlisi tarafından başkcntlerine
ilctiliyor. Gerekirse bu durum
ortak bir platformda doğru-
dan yetkili kişilere iletilebilir
de" değerlendinnesinde bulundu.
Büyükelçiliklerden bazılarının
ise önlem almaya hazırlandığı
belirtiliyor. Bazı büyükelçilikle-
rin ABD ve Israil'in yaptığı gibi
çalışanlar ve ziyaretçilerin bir
kısmının büyükelçilik içerisinde
cep telefonu kullanmasını kısıt-
layabileceği belirtiliyor.
üerlenıe Raporu'na girecek
Söz konusu dinlemeleıin ller-
leme Raporu'nun ilk taslağmı
hazırlayan Ankara'daki AB Tem-
silciliği tarafından Brüksel'e ile-
tildiği vurgulanıyor. Bu kapsam-
da, olaylann sonbaharda açık-
lanması planlanan Ilerleme Ra-
poru'na gireceği belirtiliyor.
CHP'nin ardından MHP ve AKP de başvurdu
îddialar komisyonda
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklarını
lncelemc Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, muhalefet
partilerinin ardından, paıtisi AKP'ııin de başvunısu üze-
rine "telekulak" iddialannı gündemine aldı. Komisyon
perşembe günü toplanarak ait komisyon kurulup kurul-
mayacağma karar verecek.
TBMM İnsan Haklarını lnceleme Komisyonu'nun
CHP'li üyelerinin, telekulak iddialanyla ilgili geçen haf-
ta komisyona yaptığı başvurunun ardından MHP vc AKP
de dün komisyona başvuruda bulunarak, yasadışı dinle-
melerle ilgili iddialann gündeme alınmasını istedi. Ko-
misyon Başkanı Zafer Ûskül, Türkiye'de haberleşme öz-
güıiüğü olduğunu ve özel hayatın gizliliğinin anayasal
güvence altına alındığını belirterek, "Bundan asla taviz
verilemez. Yasadışı dinlemelcri komisyonda ele alıp
değerlendireceğiz" dcdi. AKP'li komisyon üycsi Ab-
durralıman Kurt da komisyona başvuruda bulunduğu-
nu belirterek parti olarak iddialann araştırılnıasını iste-
dikleıini bildirdi. Kurt, polisc verilen "tüm ülkeyi dinle-
me" yetkisinin de yine komisyon toplantısında değerlen-
dirileceğini bildirdi. CHP'li komisyon üyeleri Ahmet
Ersin, Çetin Soysal, Malik Ecder Özdemir ve Ali Rıza
Ertemür ise geçen hafta komisyona yaptıkları başvuıiı-
da, insan hakkı ihlali niteliği taşıyan yasadışı dinlemeler-
le ilgili araştırma yapılmasım istemişti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
yılda 12 milyar dolarlık yatırım yapacak... 1.8
milyon hektarlık alan sulamaya açılacak... Di-
yarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa başta olmak
üzere bölgenin belli başlı illeri cazibe merke-
zi olacak...
Ve bunlar gölgelenecek!
Biz kendi hesabımıza söz veriyoruz:
Hükümetin, GAP için attığı her ciddi adımı,
'gündemde daha önemli şu konu var' baha-
nesine sığınmaksızın bu köşeye taşıyacağız.
Ama bundan önce anımsatmak ve sormak
istediklerimiz var...
Hangi ankette oylar düştü de GAP'a sarıl-
dınız?
Hangi uluslararası projenin ait parçası ola-
rak GAP bölgesini ayrıca öne çıkarma gere-
ği duydunuz?
6 yıldır iktidardasınız, bu zaman diliminde
GAP'ın neresinden tuttunuz?
GAP bölgesindeki ihalelerde hangi ülkele-
re öncelik tanıdınız?
En büyük yatırımı sulamaya ayıracağız di-
yorsunuz; bu alanda uzmanlaşmış DSl'yi kü-
çülttünüz mü büyüttünüz mü?
• • •
Yazı aramızda GAP benim meslek yaşamı-
mın ilk aylarında tanıdığım ve heyecanlandı-
ğım bir konu olmuştu. 1980'lerin başıydı.
Uluslararası Izmir Fuarı'nın bir bölümü GAP'a
ayrılmış, projenin tamamlanması halinde ula-
şılacak hedefler sıralanmıştı. Uzun uzun ha-
berler yazdığımı anımsıyorum... İlk haberimin
başlığı bile aklımda:
Fuarda büyük bir umut sergileniyor!
O günlerden bu güne GAP'ın yarısı ta-
mamlanabildi.
Ulusal Sanayici ve Işadamları Derneği'nin
(USİAD) hazırladığı, "GAP Raporu" başlıklı
kitap, başlangıcından Mart 2008'e kadar
GAP'ta yapılanları-yapılamayanları içeriyor.
Rapor kitapta, GAP kronolojisi verilirken,
"umut sergisi"ri\n yıl yıl yeşerdiğini görüyo-
ruz:
1987 Karakaya elektrik üretimine başladı.
1989 GAP Bölge Başkanlığı kuruldu.
1990 Atatürk Barajı su tutmaya başladı.
1992 Atatürk Barajı'nda elektrik üretimi
başladı.
1994 Şanlıurfa tünellerinden Harran Ova-
sı'na su verildi.
1997 Kralkızı ve Dicle barajları su tuttu.
1998 Kralkızı devreye girdi.
1999 Karkamış Barajı devreye girdi.
2000 Birecik Barajı devreye girdi.
2003 Batman Barajı tamamlandı.
2007 llısu Barajı'nın temeli atıldı.
Bu listeleme şunu gösteriyor:
AKP hükümeti GAP için, bitmiş baraj açılı-
şı ve bir temel atma dışında bir şey yapmadı.
• • •
AKP hükümeti GAP bölgesinde yeni bir yatı-
rıma imza atmadığı gibi, imza yetkisini hep sa-
tışlarda kullandı. Son 15 yılda hangi hükümet ne
sattı diye birsıralama yapalım dedik. 1994-2002
arasındaki 6 hükümetin satışı 4 sayfa tuttu. Sa-
dece AKP hükümetininki ise 6 sayfa.
Satışta yok yok... Limanlar, sigara fabrika-
ları, kâğıt fabrikaları, büyük araziler, demir-
çelik tesisleri, kimya sanayi yatırımları, Dev-
let Üretme Çiftlikleri, sosyal tesisler, hasta-
neler, daha neler neler...
Hükümetin planları arasında elektrik sant-
rallarının da satışı var...
AKP'nin bu yüzünü tanıyınca insan sorma-
dan edemiyor:
Acaba GAP için de şöyle bir plan mı yaptı:
önce yap sonra sat! Yapsatçılıktan sonra
GAPSAT'çıhk mı?
Biz sözümüzde duracağız, GAP için atılan
her ciddi adımı bu köşeye taşıyacağız!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
AL GÖZÜM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
H Baştarafı Arka Sayfada
izler, turiznı şirketleri atölyeyi
anında tıırlan kapsamına ahrlardı.
Hiçbiri olmadı, defalarca telefon
ettiğim tclevizyon programcı-
lan işi ciddiye alnıadılar. Çûnkü
ortada bir bakaıı, ya da bir mil-
letvekili ya da ünlü bir sanatçı
yoktıı. Projenin finansmanı
"GAP Kültür Mirası" kapsa-
mında Avnıpa Birliğı tarafından
yapılıyordu. Güzel bir işri.
Bu deneyim bende gerçekten
tutkuyla sevdiğim bölgeyle ilgi-
li, özellikle de çocııklıık yıu
-
dum
Gaziantep'e karşı bir soğukluk
uyandırdı. Yemenin içmenin dı-
şında bölgenin muhteşem kültür
potansiyeli kimselerin lunurıuı-
da değildi. Aına geçen hafta Fi-
ba Holding'in bir sinema pro-
jesinin ilk ayağı olarak Gazian-
tep'i seçmesi ve tam donanımlı
7 sinema salonununun tüınüne
Nakıp Ali Sinepark Sinenıaları
adını vennesi vc bu sinemalann
bir sinematek mantığıyla kentin
lıizmetinc suııulması aklımı çel-
di, bir de işin içine Kelaynaklar
ziyareti girince kendimi apar to-
Bir KelaynakNakıp Ali
par çocukluk yurdıunda buldum.
lyi ki gitmişim, Antep'iıı ve ül-
kenıiıı efsane sinemacısı Nakıp
Ali'nin mlıu bütün bu zamanlar
içindc bizimle birlikte dolaşıp
durdu. Tam donanımlı sinema
salonlanna bakıp mutlu oldu.
Bir sinema delisini bundan daha
fazla ne mutlu edebilirdi ki...
Biraz da Nakıp Ali'yi analım,
doğum tanhi 1897 ve nıillı mü-
cadele yıllannda Antep savıuı-
masında adı "Bombacı Ali"
1924 sonrasında da adı sinema-
cı Nakıp Ali olacak. Adam si-
nema delisi ya, henüz elektrik
yok. 1924'te Antep'te ilk sine-
mayı kuruyor, o zamanlar her ta-
rafı ahşap sinemanın adı "Asri
Sinema". Film izleyenlerin bir-
kaç kez yangın tehlikesi geçir-
diklerini, ancak bımu filmle ilgili
sandıklannı ayrıca belirtelim.
Nakıp Ali bakıyor bu ahşap si-
nema işi biraz tehlıkcli, o zaman
altı da üstü de beton bir başka si-
nema salonu yaptınyor ve bu kez
sinemanın adı "Altı Beton Üs-
tü Beton Nakıp Sineması" olu-
yor. Nakıp Ali'nin derdi gücü
herkesin sinema izlemesi, bu
nedenle öğıencilere sinema be-
dava; okıuna yazma kursuna ka-
tılan büyükler de öğretmenle-
rinden birer yazılı kâğıt getirip si-
nemaya bedava giriyorlar.
Bu sinema delisi Nakıp Ali'nin
efsane olmuş pek çok macerası
var, benim en sevdiklerimden bi-
n, sınema yoluyla cümle âlemın
hacı yapılması. Efendim şimdi
Nakıp Ali bir hac filmi getiriyor
ve sözü dinlcnen ehli müminleri
topluyor ve "Bu filmi üç kez iz-
leyenler yarı hacı, yedi kez iz-
leyenler tam hacı oluyormuş"
diycrek kendinden menkul bir ri-
vayeti ortaya yayıyor. Haydi
herkes kuyrukta maksat Kâbe'ye
gitnıedcn hacı olmak, bu arada
bazı yoksul teyzcler Nakıp Ali'yi
bıılup "evladım" diyerek şu is-
teklerini iletiyorlar: "İki kez
seyrettik paramız çıkıştı, ama
üçüncüye paramız yok, bari bu
sefer bizi içeriye bedava al da
yarı hacı olalım." Nakıp Ali de
yürek yufka; sinemanın kapıla-
n yan hacı olmak isteyenlere
anında açılıyor.
Ben de Nakıp sinemasında az
fılm izlemedim. Çünkü Nakıp
Ali, ölüm onu başkafilmlereta-
şıyana dek tam 45 yıl sineması-
nı işletti; en yeni, en güzel film-
leri getirip en zor günlerde bile
iııatla film göstermeye devam et-
ti. Ruhu şad olsun, onu anımsa-
yanların da yolu açık olsun, ye-
ni sineparkJar için.
Not: Kelaylaklan ve muhte-
şem aşk maceralannı anlatacak-
tım yer kalmadı. Haftaya.
Bir başka not: Bugün Nazım
Hikmet'in ölümünün 45. yılı.
Sevgili Vecdi Sayar'ın "Her
Yerde Nâzım Hikmet" öneri-
sine canı gönülden katılıp Nâ-
zım'ı en sevdiğim dizesiyle se-
lamlıyorum: "...öleceğim ba-
ğışla beni öleceğim ve sen kır-
ını/.ı sırça topu parçalayarak
çıkacaksın içinden ve ineceksin
karlı meydana..."