05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17HAZİRAN2008SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Haşım Kılıç'a • ANKARA (ANKA) - lşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Özbey ve partililer, Anayasa Mahkemesi önünde basm açıklaması yaptı. Özbey açıklamada, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kıhç'ın İBDA-C'nin yayın organı Gölge dergisinde Ankara Temsilciliği görevi yaptığını kanıtladıklanm iddia ederek Kılıç'a "istifa et" çağnsında bulundu. Kılıç'ın, kendisini "Isim benzerliği vardır" diye savunduğunu kaydeden Özbey, dergi sayılannı bulduklarını, buna göre dergide "Aııkara Tcmsilcisi" ibaresinin karşısında "H. Kılıç", bazılannda da açıkça "Haşim Kılıç" yazdığını anlattı. Toptan: Uderleri toplayacağım • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Köksal Toptan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Aygün ve beraberindeki heyeti kabulünde, yakın bir zanıanda liderler zirvesini toplayacağım ve sosyal birtakım problemlcri liderlerle konuşmak istediğini belirtti. Temel görevlerinden birisinin milletin dertleıini dinlemek ve milletin dertlerine çareler üretmek olduğunu anlatan Toptan, milletin her çıkış yolunu Meclis'ten beklemesinin, milletin sisteme ve dcmokrasiye olan tutkusunun bir göstergesi olduğunu kaydetti. Gül, Damştay'a Oztürk'ü seçti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danıştay üyeliğine Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürü Yüksel Oztürk'ü seçti. Cumhurbaşkanlığı Basın Mcrkezi tarafindan yapılan açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Danıştay üyeliğine; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 155. ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nım 8. ve 9. maddeleri gereğince, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürü Yüksel Oztürk'ü seçmişlerdir" denildi. 'Bedavacı'ya yalanlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün özel tasarım kıyafet diktirdiği ve bedelini ödemediğine ilişkin basında çıkan haberlerin asılsız olduğu bildirildi. Cumhurbaşkanhğı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Hayrünnisa Gül'ün "Olgunlaşma Enstitüsü'nde özel tasanm kıyafet diktirdiği ve bedelini ödcmediği"ne ilişkin "gerçekdışı ve kişilik haklannı ihlal eden iddialara" yer verildiği belirtilerek "kıyafetlerin tamamının bedelinin fatura karşıhğında ödendiği" bildirildi. AKP, Anayasa Mahkemesi'nin türban karanyla iddianamenin çöktüğünü öne sürdü 'Laiklik anlayışı çağdışı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkeme- si'ne esas savunmasını sunan AKP, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yal- çınkaya'nın laiklik anlayışını "çağdışı" olarak nitelendirir- kcn, laikliğin bir yaşam biçimi olamayacağını belirtti. Savun- mada. Anayasa Malıkemesi'nin türban karanyla davanın en önemli dayanağınm ortadan kalktığı ileri sürüldü. Savun- mada, şu görüşlere yer verildi: • Bu davanın temelinde par- timizin demokrasi ve laiklik anlayışının başsavcının anlayı- şıyla bağdaşmaması yatmakta- dır. AKP'nin laiklik anlayışı, çağdaş demokrarik toplumlann özgürlükçü laiklik anlayışıyla • AKP, kapatma davasıyla ilgili esas savunmasını dün Anayasa Mahkemesi'ne sundu. Savunmada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya için "siyasi paranoyak", "siyasi çaresizlik içinde", "laiklik anlayışı militanca ve çağdışı" gibi nitelemeler kullanıldı. tamamen uyumludur. Laiklik bireyi değil, devleti muhatap alır. Çağdaş laiklik anlayışı bir yandan devlet düzeninin dini kurallara dayanmamasım, diğer yandan da devletin bireylerin sahip olduğu din ve vicdan öz- gürlüğünü güvenceye almasını gercktirmektedii". Laiklik, bir inanca dönüşmemelidir. Eğer dönüşürse bu inanç bu sefer, devlet içinde iktidan kullanan iki kanat arasmdaki rekabette, bürokrasinin çoğunluk iktida- rına karşı silahı haline gele- cektir. Laikliği bir din, bir inanç veya diğer inançlan ortadan kaldırmaya çahşan bir prensip olarak anlamak ve yorumla- mak, laik hukuk düzenine ve toplunısal barışa yönelik en yakm ve ciddi tehlikedir. Ken- disine bir idcoloji veya bir inanç değeri yüklencn laikliğin, devleti inançlar konusunda ta- rafsız kılma görevi ortadan kalkmakta ve devlet iktidannı inanç çatışmalannm tarafı, hat- ta alanı haline getimıektedir. • Başsavcılığın laiklik anla- yışı baştan sona problemlidir. Bu davada AKP'ye yönelik id- dia "laikliğe karşı eylemle- rin odağı" olmaktır. lddiana- medeki laiklik tanım ve yo- runılan baştan aşağı sorunludur. lddianamedc laiklik prensibi değil, laiklik adıyla totaliter bir ideoloji, bir felsefi kanaat ve en tehlikesi diğer dini inançlarla rekabet lıalinde olan bir inanç sistemi tanımlanmakta ve sa- vunulnıaktadır. Bu tanımlama- lar bireysel hak ve özgürlüklc- re yönelik ciddi ve yakın bir tehdit içcnnektedir. • Başsavcılığın din anlayışı sosyolojik gerçeklikle bağdaş- mamaktadır. Laikliğin insanı kul olmaktan çıkardığı şeklin- deki tez, bilimsel ve sosyolojik bir gerçeği yansıtmamanın öte- sindc kendini hem bir birey hem de yaratıcının bir kulu olarak gören inançlı insanlar açısından oldukça inciticidir. ld- dianamede yer alan dini inanç ve duygulann sadece vicdan- larda kalması, dinin sosyal ve kültürel bir bağ oluşturamaya- cak şekilde yaşanması ve "dün- ya işlerine kesinlikle karıştı- ııhnaması" gerektiği şeklin- deki katı ideolojik yaklaşımın hiçbir Batılı demokrarik laik sis- temde karşılığı yoktur. 'Laiklik yaşam biçimi olamaz* • Laiklik bir yaşam biçimi olamaz. Laikliği "ya- şam biçimi" olarak tanımlamak, beraberinde çok ciddi siyasi ve toplumsal sorunlar doğura- bilecektir. Yaşam biçimi, asgari ölçekte birey- sel hayatımızm, özgürlüklerimizin bizc tanıdı- ğı çerçevede yaptığımız tercihlerlc oluşur. • Laiklik bütün dünyada tartışılmaktadır. Farklı laiklik uygulamalannı içinde banndıran Avru- pa'nın özgürlükçü bir yorum benimsemesi, dikkatle takip edilmelidir. AB temsilcilerinin Türkiye'deki laiklik tartışmalanna müdahil olmalan da bu birikimin sonucudur. 'Google davasr bcnzetmesi • Davada delillerin önemli bir kısmı dava açıl- masına karar verildikten sonra üretilmiştir. ld- dianameye ek olarak sunulan dosyalarda yer alan gazete haber ve yorumlannın büyük bir kısmı bunlann yaymlanmasından yıllarca sonra internet yoluyla derlenmiştir. Bu neden- le bu dava adeta bir "google davasfdır. • Bir siyasi partinin eylemleri nedeniyle kapatı- labilmesi için "laikliğe aykırı eylemlerin varlığı" ve "odak haline gelme" şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Bu dava- da bu unsurlann hiçbiri gerçekleşmemiştir. • Partimizin "siyasi amaçlarına, açık bir eylem ve söylem yerine, birkaç aşamada ve örtülü bir programla ulaşmayı hedeflemiş" olduğu iddiası, hayal ve velıirn ürûnûdür. Bu iddia, Ortodoks Marksizmin "komünist topluma" giden yolda benimsediği "birkaç aşama" yönteminden bahseden kitaplann fazlasıyla etkisinde kalındığı izlenimini vermektedir. 'Türban için Meclis çoğunluğu vardı' • Anayasanın 10 ve 42. maddesiyle ilgili dcği- şiklikler parrimiz tüzelkişiliğinc isnat edile- mez. Bu değişiklikler TBMM üye tamsayısı- nııı dörtte üçlük çoğunluğunun oyuııa ulaşa- rak kabul edilmiştir. Bu yasama işleminden dolayı iktidar partisinin hukuken sorumlu ru- tulabileceği kabul edilse bile, söz konusu ana- yasa değişikliklerinin laikliğe aykın olduğu ve "şeriatı yerleşrirme amacıyla" çıkanldığı söylenemez. Bu değişikliklerin amacı yüksek- öğretimde fırsat eşitliğini hayata geçirmek ve özgürlüklerin alanını genişletmektir. • Bu gerçekliklere rağmen, Anayasa Mahkemesi 5 Haziran 2008 tarihli karanyla söz konusu Anayasa değişikliklerini iptal etmiştir. Mah- kemenin denetim yetkisinin sının ve bu kara- rın içeriği hakkında itirazlanmız saklı kalmak üzere, iktidar partisinin tüm işlemleri yargısal denetime tabidir. Her ne kadar iddianamede ve esas hakkındaki görüşte demokrasiye yö- nelik en büyük risk olarak bu anayasa deği- şiklikleri gösterilmişse de bu anayasa değişik- liklerinin iptal edilmiş olması, bu davanın en önemli dayanağını da ortadan kaldınnış bu- lunmaktadır. Dolayısıyla, yasama faaliyetle- rinden dolayı bir partinin sorumlu tutulama- yacağı görüşümüzün aksini ileri süren Baş- savcılığın mantığıyla düşündüğümüzde, Ana- yasa Mahkemesi'nin iptal karanndan soni'a partimizin laikliğe aykırı eylemlerin odağı ol- duğu iddiası çökmüştür. ÇlZMEDEN YUKARI MUSA KART Limon ve Zeytin'in çizeri, karikatüründe küçük kızların başına türban takınca tepki çekti. r/AREM ÇİZER AMCÂ, PES YANt... BİZİ NİYE AYIRDIN ?.. NE 6ÜZEL Bİ İKİLİyDİK!.. [email protected] TTB, YARCI REFORMUNU TARTIŞMAYA AÇIYOR ANKARA (ANKA) - Türkiye Barolar Bir- liği, Adalet Bakanlığı tarafindan hazırla- nan "Yargı Reformu Strateji Tasla- ğı"nı üç gün sürecek bir sempozyum ile ele alacak. "Adalet Bakanlığı Yargı Re- formu Stratejisi Belgesi Gölgesinde Yargı Reformu" başhklı sempozyum 18-19 ve 20 Haziran günlerinde Ankara Dedeman Otcli'nde gerçekleştirilecek. Sempozyumun ilk gününde, "Genel Ola- rak Ceza Yargılaması", "Adli Yargı- Hâkim Savcı Birlikteliği", "ldari Yar- gı", "İdare Mahkemeleri ve Danıştay", "Anayasa Yargısı", "Yüce Divan", "Parti Kapatma Davaları" ve "Hukuk Yargılamaları" tartışılacak. Adalet Ba- kanlığı tarafindan hazırlanan "Yargı Re- formu Stratejisi Tasarısı" ise sempoz- yumun ikinci gününde ele alınacak. CHP'DEN MECLİS BAŞKANI TOPTAN'A İNÖNÜ TEPKİSİ ANKARA (AA) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, "TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın, Ismet tnönü için 'mil- let düşmanı' diyenlere tepki gösterme- mesini kınadığım" söyledi. Okay, TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklama- da, TRT'de program yapan Tamer Korkmaz'ın, Ismet tnönü için "millet düşmanı" dediğinin Meclis'te gündeme getirilmesi üzerine, AKP Rize Milletve- kili Lütfi Çırakoğlu'nun "doğru" dedi- ğini anımsattı. Toptan'ın olaya sessiz kalmasından üzüntü duyduğunu ifade eden Okay, "Sayın Toptan'ın, Inönü için 'millet düşmanı' diyenlere tepki göstermemesini kınıyorum" dedi. Okay, AKP'nin genel siyaset anlayışının, Cumhuriyetin temel değerlcrinin eleştiri- si üzerine kurulu olduğunu öne sürdü. 4 En kısa sürede sonuçlansın' BakanlarKurulu'nun ardından açıklamayapan Cemil Çiçek, kapatma davasıyla ilgilisürecin uzamasını istemediklerini belirtirken hükümet, yerel seçimler öncesi belediyelere kıyakyaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, yerel seçimler öncesi be- lediyelere "kıyak" yaptı. Başbakan Yardımcısı vc Hükümet Sözcüsü Ce- mil Çiçek, tller Bankası'nın beledi- yelere ayırdığı ödenekten, belediyelerin var olan borçlan nedeniyle herhangi bir kesinti yapılmayacağmı açıkladı. Çi- çek, AKP hakkında açılan kapatma da- vasıyla ilgili sürecin en kısa sürede ta- mamlanmasını istediklerini söyledi. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Çiçek, söz ko- nusu karann "belediyelerde inşaat dö- neminin başlaması" nedeniyle alın- dığını ileri sürdü. Karann tenımuzdan itibaren 4 ay süreylc geçerli olacağı- nı belirten Çiçek, benzer uygulamanın her yıl uygulandığını söyledi. Kaçak binalar yıkılacak Bakanlar Kurulu'nda, lstanbul'un "2010 Yılı Kültür Başkenti" olması nedeniyle önemli bir karar alındı. Ka- rara göre, lstanbul'da özellikle surlar gibi önemli tarihi yapılann içine ya da çevresine yapılan kaçak yapılar yıb- lacak, tarihi eserler onarılacak. 'Davayı geciktirmeyeceğiz' Hükümet Sözcüsü Çiçek, AKP hak- kındaki kapatma davasında "süreci uzatmayacakları" mesajını da verdi. Çiçek, şöyle konuştu: "Biz bu davanın uzamasını iste- miyoruz. Bu belirsizlik Türkiye'ye, hesabı mümkün olmayacak tarzda zarar verir. İlk defa iktidardaki bir partiyle ilgili tek başına kapatma davası açılıyor. Bunun beraberin- de getirdiği pek çok sorunu yaşı- yoruz. Geçmiş davalardan farklı olarak biz ek süre istemedik. Hat- ta bize verilen süreyi mümkün ola- rak ekonomik kullanmak suretiy- le neticelenmesini istiyoruz. Ümit ediyoruz ki en kısa sürede bu dava sonuçlanır." Çiçek, Meclis'in tatil edilip edil- mcyeceği yolundaki soruya net yanıt vennekten kaçınarak "duruma göre, gerekirse çalışabilir" mesajını verdi. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA TSK'ye Saldırı... Pazartesi günleri gazeteye geldiğimde, kahvemi yu- dumlarken kendi kendime söz veriyorum: "Bugün siyaset değil, hayatın içindeki küçük in- sanların öyküsünü yazacağım..." O insanlar ne düşünür, Türkiye'ye, dünyaya na- sıl bakarlar? Televizyonda Euro 2008'i izlerken Portekizli se- yircilerin renk renk giysileri içinde kenti kuşatma- ları, caz gösterileri... Yunanlıların tıpkı Portekizliler gibi bir futbol gösterisini karnavala çevirmeleri... Genç sevgililerin tramvay durağında neredeyse çırılçıplak halde öpüşmeleri... Oysa biz ne sevgiyi, ne aşkı, ne mutluluğu bir ya- şam biçimine dönüştürebildik... Gülmeyi, umutla, sevgiyle yaşamayı unuttuk... Haftanın ilk yazısı ve ben kara kara düşünüyorum: "Bu yılgınlık, bu umutsuzluk niye?" Laikliği savunanlara, Atatürkçülere, Kemalizmin ay- dınlanma ışığına, uygarlığa, çağdaşlığa, Türk Silah- lı Kuvvetleri'ne karşı bu kin ve öfke giderek artıyor... Bir dönemin sözde solcularıyla, dinci kadrolar elele, yürekyüreğe... 50 bin kişinin telefonlarının dinlendiği Türkiye'de eğer AKP'ye muhalefet ediyorsanız siz darbeci ve fa- şistsiniz... İki yıl öncesine gidiyorum... Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aş- kın'ın tutuklanması... Sicili bozuk, bir ayağı Hizbullah'ta, bir ayağı PKK'de, istihbarat birimlerinin kullandığı o ünlü(!) işa- damı... Diyarbakırlı medya patronu... ISÜBO'Iİ yıllarda çakmak tamircisi... 1980'li yıllann sonunda devlet ihaleleriyle köşeyi dö- nen müteahhit... Hedefi kimdi bu işadamının? Orgeneral Yaşar Büyükanıt!.. ••• Büyükanıt Paşa, Kara Kuvvetleri Komutanı'ydı. Ge- nelkurmay Başkanlığı'na iki-üç ay kala Orgeneral Büyükanıt'a saldırılar başlamıştı. Şemdinli olayıyla bir- likte yaylım ateşine tutuldu. Suçlayan "şaibeli" işadamıydı... Unutkan birtoplumuz... Çoğumuz unuttuk bu yaşanan olayları. Şimdilerde aynı çevreler değişik yöntemlerle, Ka- ra Kuvvetleri Komutanı Orgeneral llker Başbuğ'a ay- nı silahla ateş ediyor. Devletin en duyarlı kurumlarını ele geçiren "dinci çete" Istanbul Göztepe'den kimi gazetelere fotoğ- raflar gönderiyor; Anayasa Mahkemesi Üyesi Osman Paksüt'le görüşmesi "Fethullahçı Taraf'a servis edi- liyor.. VakitveTaraf... Aynı amaçlı yayınlar yapıyor... Ne adına? Demokrasi ve özgürlük adına!.. Kafalar bulanacak, halk yılgınlığa düşecek... Amaçları Büyük Ortadoğu Projesi'ni gerçekleş- tirmek... Amaçları toplumu "laikçi" ve "Müslüman demo- krat" olarak ikiye bölmek... Üniter devlet yapısı çökecek, ulus devlet tarihin de- rinliğine gömülecek... Senaryoyu yazanlar belli, sahneye koymak is- teyenler belli, oyuncular belli... Bekleyelim daha ne savlar ortaya atılacak... Andıçlar öne sürülerek Orgeneral Işık Koşaner de hedefinde dinci ve tarikatçı medyanın... Taraf'ın CIA denetimindeki kadrosu bu işi sâ- hiplenmiş durumda. Bir yandan laik medyaya, yargıya vuruyorlar, öte yandan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne... Orgeneral Ergin Saygun'un Birinci Ordu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'in Kara Kuv- vetleri Komutanı olmasını içlerine sindiremeyenle- rin yeni senaryolar gündeme getirecekleri kesin... Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, Anayasa Mahkemesi'ni karalama kampanyası ivme kazanacak bu ay llker Başbuğ Paşa'nın Kudüs'te "Ağlama Duva- n"nda çekilmiş fotoğrafına bakıyorum... Mesaj şu topluma: "Ağustos'ta Genelkurmay Başkanı olacak olan llker Paşa, Musevilere ve dolayısıyla Yahudilere. Israil'e yakın!" Oysa bir heyetle gidiyor Israil'e llker Paşa... 1 Salt "Ağlama Duvan'nı değil, "Mescid-i Aksa'yı da ziyaret ediyor heyet... Peki, llker Paşa "Mescid-i Aksa"y\ ziyaret etmiyor mu heyetle birlikte? Ediyor!.. Fotoğrafı yok mu? Var!.. O fotoğraf servise konmuyor... ••• llker Paşa'yı tanımam... Hiç karşı karşıya da gelmedim.. Ben, llker Paşa'nın sık sık konuştuğuna da tanı olmadım... Paşa'yı, Mustafa Balbay'ın, Fikret Bila'nın yaz larından tanırım... Pek fazla konuşmayı sevmeyen, Fikret Bila'nı belirttiği gibi terörü salt silahlı mücadele kapsamında görmeyip olayın ekonomik, sosyal, kültürel bo- yutlarını göz önünde bulunduran bir asker llkar Başbuğ.,. Ve, bizim din bezirgânlarından, Soros'un ço- cuklarından da daha demokrat ve özgürlükçü.:. [email protected] Faks numaramız: 02126 343 72 69 HİKMET ÇETİNKAYA | ŞERIAT PAZARI Tarlkat / Siyaset / Tlcarst -III "Biz bugünlere 24 soatte gelmedilc" diyor Hikmel Çetinkaya. Evet 24 saatto gelmodik. Biz Suudl Prens Muhammed Faisol Al Suud'a fahri doktora verilmesine sessiz kalarak, Başbakanlık'ta tarikat seyhleri ve sıhlar için düzenlonon | iftar'ı gormc7İiktcn gelerek, Imam- haliplerin 'Arka Bahçe' ilan cdılmcini, 'kanlı tnı kansız mı?'yı, 'Koyıp Trllyon Davası ve Moıcümek'i, 'Yimpas'ı, 'Minareyi, Migfer'i, 'Süngö'yü ve birçok gerici eylemi dikkate almama gaflelini yasayarak bugünlere geldik. 0 212 512 11 72 GÜNİZİ YAYINCILIK gunlzfyayincMkögmall.ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle