Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17HAZİRAN2008SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Zorla Sevmek Olmaz! ABD, Iran'ı Vurmaya mı Hazırlanıyor? "Ben Atatürk'ü sevmiyorum. Humeyni'y' seviyorum." Başı örtülü bir genç kızımız TV önünde açık açık konuşmuş!.. Böyle söylediği için kimileri onu adalet önüne götürmek istiyorlar. Sevmek, sevmemek kişisel bir tutumdur. Zorla kimseye "Sen bunu şunu sevmek zorundasın" diyebilir miyiz? Varsın sevmesin, varsın Humeyni'yi beğensin! Bu onun bileceği iş! Daha doğrusu ona öğretilen, ona ezberletilen bir düşmanlığın belirtisiL Öğrenim çağındaki bir insanın sevgi ile saygıyı birbirinden ayır- ması gerekirdi diye düşünüyo- rum. Bir şeyi, bir insanı, bir poli- tikacıyı, bir yazarı sevmezsin, sevmeyebilirsin, ama bir de "say- gı" diye bir şey var. Bir komuta- na, bir yazara, bir politikacıya, bir öğretmene saygı duymak, onun başarılarına, topluma verdiği kat- kılara, insaniara kazandırdığı zen- ginliklere saygı ile bakmak, ayrı bir olaydır... Sevme, ama saygı duy! Gerçek insanlık, gerçek duyarlık, gerçek olgunluk budur; sevme, ama say!.. O genç kız sevgiden yoksun, ama saygıdan da yoksun! Atatürk'ü, şu ya da bu özel he- saplarla sevmeyebilir; ama bir ulusu kölelikten, yabancı güçlerin elinden kurtaran, yepyeni bir dev- let, bir cumhuriyet kuran insana saygı duymak insanlık gereğidir. O genç kızımız görülüyor ki böy- le bir terbiyeden yoksun. Körce bir düşmanlıktan ne dediğini bilmi- yor!.. • • • Atatürk'ü sevmek, sevdirmek zorlamayla olmaz. Şu andaki hü- kümette, Meclis'te yer alan in- sanlar Atatürk'ü gerçekten sevi- yorlar mı? Onun yarattıklarını, gerçekleştirdiklerini, Türk ulusuna açtığı uygarlık yolunu beğeniyor- lar mı? Başı türbanlı yüzlerce, binlerce kızımıza sorsak "Ata- türk'ü seviyor musun" diye, kaçı gerçek düşüncesini açıkça söy- leyebilir? "Ben Atatürk'ü hem se- viyorum hem de sayıyorum" di- yebilir. Öyle olsa başındaki iki karışlık bez parçasını kutsal bir emanet gibi kafasında taşıyabilir mi? llle de başım kapanacak, ille de saçımın bir tek teli bile görün- meyecek diye meydan meydan bağırıp çağırabilir mi? öğrenimi- mi çağdışı bir kılıkla yapacağım di- ye ter ter tepinebilir mi? Demek ki başı kapalı yaşamak isteyen bin- lerce insan Atatürk'ü de, Ata- türk'ün ilkelerini de, yarattığı uy- garlık devrimlerini de sevmiyor; ama sorduğunuzda "Atatürk'ü severim" diye yalan söylüyor. ••• Cumhurbaşkanımız, başbaka- nımız, bakanlarımız, milletvekille- rimiz Atatürk'ü seviyor mu, Ata- türk'e gerçek bir saygı duyuyor mu? Bakmayın Meclis kürsüsün- de içtikleri antlara. Gerçekte Ata- türk'e gerçek sevgi, saygıları ol- sa, her şeyden önce sayın eşleri- nin kafalarındaki iki avuçluk bez parçasını çekip çıkarttırırlar! Müs- lüman ülke liderlerinin başı açık, kolları açık eşlerini görüp birazcık utanırlar... ••• Boşuna, o genç kızı Atatürk'e hakaret etti diye suçlamayalım. Atatürk'ü sevmemek suç ise yüz- lerce, binlerce, yüzbinlerce kişi var adalete göndermemiz gereken... Cumhurbaşkanı'ndan, Başba- kan'ına kadar!.. Sevmek değil, hiç değilse say- gı! Sevgi de saygı da yoksa, bo- şunadır konuşmak, yazmak, uyar- mak, sağduyuya çağırmak... ABD'nin büyük stratejisine göre Washington, Körfez bölgesinde çıkarları nedeniyle tek başına hareket etme serbestisine her zaman sahip olmalı ve bu serbestiyi sınırlayıcı hiçbir gücün oluşmasına izin vermemelidir. Şükrü M. ELEKDAĞ CHP Istanbul Milletvekili K endi iç kcşmckcşinin girda- bına yakalanan Türkiyc pek farkında dcğil ama, ABD'nin gündeminde başkanlık se- çiminin yanında en önemli yere "Bush lran'ı ne zaman vura- cak?" tartışması oturmuş bulıınuyor. Böy- le bir saldınnın gcrçekleşmesinin ise Tür- kiye'yi Cumhuriyet tarihinin en çetin ka- ranyla karşı karşıya bırakacağı muhakkak... llginç olan, Washington'ın lran'ı artık uluslararası terörün odağı olarak göster- meye başlaması ve Irak'taki başansızlı- ğınm temel nedeni olarak Tahran'ı suçla- masıdır. Nitekim, ABD'nin Irak Büyük- elçisi Crocker ve halen Merkczi Kuvvetler Komutanlığı'na atanmış olan Orgeneral Petraeus, Kongre'de yaptıkları açıkla- malarda, Iran Devrim Muhafızlan ve Ku- düs Gücü'nün, Irak'taki antı-Amerikan gruplan silahlandırdıklan ve eylemlere yö- nelttiklerini vurguladılar. Arkadan Dışişleri Bakanı Condoleezzs Rice bu suçlamalara çok daha ciddi bir bo- yut kazandırarak lran'ı uluslararası tero- rizmin baş destekçisi olarak ilan etti: Ri- ce'a göre, Iran, Lübnan'da, Filistin'de, Afganistan'da ve Irak'ta terörist güçleri eğitiyor, finanse ediyor ve silahlandırı- yor, bu şekilde dünya barış ve istikra- rına karşı bir numaralı tehdidi oluştu- ruyor. Başkan Bush ile Başkan Yardım- cısı Cheney ve Cumhuriyetçi başkan ada- yı McCain de tehdit yansıtan bir söylem- le lran'ı baskı altında tutuyorlar. Bu koroya son olarak Demokrat başkan adayı Barack Obama da katıldı. Bush yönetiminin, kamuoyuııu lran'a karşı bir saldırıya hazırlarken, bu süreçte Kongre'ye de bilgi vermesi gayet norrnal. Nitekim dört önde gelen senatörc bu ko- nuda bir brifing düzenleniyor. Ancak, ba- zı bilgiler basına sızınca ve bunlar çeşit- li kaynaklardan teyit edilince, Bush'un pla- nının ana unsurlan bclli oluyor. Buna gö- re, tran Devrim Muhafızlan ile Kudüs Gücü'nün garnizonları ve üretinı te- sisleri füzelerle ve hava bombardıma- nıyla ağustosta vurulacak. Plan, Irak'ta- ki ABD karşıtı gruplara ve Şii milislle- re, Hizbullah'a, I lanıas'a ve Taliban'a roket, silah ve çeşitli ınayın ve bomba- lar ürctcn fabrikaların da iııılıu edil- nıesini öngörüyor. Yani bu opcrasyon, İran nükleer te- sislerine yönelik bir harekât değil, sıııırlı ve İran'ın bünyesindeki terörist güçle- re yönelcn bir müdahale niteliğinde ola- cak. Operasyonun smırlı olması nedeniy- le, ABD planlamacılan, İran'ın buna kar- şılık vemıeyeceğini ve Körfez'deki Ame- rikan hedeflerine veya lsrail'e saldırma- yacağuu, zira saldırdığı takdirde, ABD'nin müdahalesinin çok daha sert olacağmı bil- mesinin Talıran'ı mukabele etmekten cay- dıracağını hesap ediyorlar. Operasyonu bu şekilde sınırlamaktan Bush yönetiminin beklentileri şunlar ola- bilir. Birincisi, kamuoyunu fazla iirküt- memek ve büyük bir risk altına girildiği izlenimini vennemektir. tkincisi, öngörü- len operasyonla lran'a kuvvetli bir şamar atarak ona bir ders vennek vc böylece, hem Cumhuriyetçi aday McCain'in seçikne şan- sını arttınnak hem de Talıran'ı nükleer si- lah programı konusunda uysal davranmaya zorlamaktır. Üçüncüsü, hcdefin bu şekil- de tarifiyle mevcut yasalar çerçevcsinde Kongre'den savaş. ilanı için izin alınmasına ihtiyaç duyulmadan Iran'daki söz konusu hedeflerin vurulmasıdır... Bush yönetimi, her ne kadar lran'a as- keri müdahaleyi kamuoyuna fazla riskli ol- mayan bir ambalajla sunmayı tasarlasa da, İran'ın ABD bombardımanına fiilen kar- şıhk vermeyeceğinın ve savaşın tırman- mayacağının hiçbir garantisi yoktur. NVashington'ın da bu konuda başka türlü düşünmesi münıkün değildir. Bu bakım- dan, sıııırlı operasyon yaklaşımını "bir göz boyama" veya kapsamlı bir sava- şın ilk asanıası olarak görmek gerçek- çi olur. Kanımızca, Bush yönetimi, tran'ın da mukabelesinden yararlanarak savaşı iste- diği gibi tınnandırmayı, nükleer tesisler- le birlikte, İran'ın fiizelerini, zırhlı birlik- lerini, hava ve deniz kuvvetlcrini ve bazı anahtar sanayi tesisleriyle altyapısını im- ha etmek suretiyle, bu ülkeyi önümüzde- ki 10-15 yıl için kötürüm bir lıale gctirmeyi ve Amerika'nın Körfez'deki hâkimiyeti- ne meydan okuyan bir güç olnıaktan çı- karmayı öngönrıektedir. ABD'nin büyük stratejisi Bu kredi kaçmaz!Sadece 100 YTL masraflı, üstelik 1,59 faiz oranlı ihtiyaç kredisi. Tüm bordrolu çalışanlar, 30 Haziran'a kadar şubelerimize uğrayın, 36 aya varan vade seçenekleriyle 7.000 YTL'ye kadar çok avantajlı kredinizi kotaylıkla alın. Bu fırsatı kaçırmayın. Kredi tutarı % 1,59 Faiz Oranı 18 ay 24 ay 36 ay • Kampanya kâpssı kr&di tutsn 7.000 YTL. minimum vad<? 18 aydır. » 5.000 YTL uzori kn>dt talepierinde 150 YTL masral tahsil edflecekli Kredi \ gpsamtnda hayai • smsKredi 9 ! 4.425 CepKredi* I Uâ 00 11 WebKredî - I www.akb ATMKr ank şubeleri IAU 25 25 www.akbank.com AKBANK ABD'nin lran'a yönelik stratejisi, 'bü- yük stratejisi'nin aynlmaz bir parçasıdır. Bu nedenle, yukanda belirttiğimiz olası- lıklann büyük strateji perspektifinden de- ğerlendirilmesi nc ölçüde gerçekçi ol- duklanna ışık tutacaktır. Büyük strateji, Amerika'nın bölgedeki enerji kayııak- larının kontrolünde tekele sahip olma- sıııı sağlamaya yönelik tüm politikala- rı ve önlemleri içerir. Büyük stratejiye göre, ABD Körfez bölgesinde enerji alanına ilişkin çıkar- ları açısından tek başına hareket etme serbestisine her zaman sahip olabil- meli ve bu serbestiyi sınırlayıcı veya en- gelleyici başka hiçbir gücün oluşması- na izin vermemeiidir. Diğer bir deyişle, bu bölgede ABD'den başka bir devlet, dengeleri değiştirecek güce erişeme- melidir. Ne var ki, 2003 Mart'ında Bush yöne- timinin Irak'a başansız müdahalesi sonu- cunda, Körfez bölgesinde dengelcr bo- zulmuş ve bunun sonucunda İran Ortado- ğu'da hegemonya kurmaya aday ve ABD'ye meydan okuyabilecek bir güç ol- ma yolunda ciddi mesafe kaydetmiştir. Ni- tekim, Tahran'ın, Irak'ta devletin her ka- demesinde etkili olması ve bu ülkenin is- tikranna gayet güçlü müdahale imkânla- rına sahip bulunması, lsrail'e karşı savaş- ta kendini kanıtlayan Hiz- bullah üzerindeki tartışıl- maz etkisi, bölge devletle- rinde yaşayan bazı Şii top- lumlar üzerindeki nüfuzu, Hamas ve Taliban ile iliş- kileri, İran'ın bölgede ABD'nin çıkarlarına ciddi boyutlarda zarar verme po- tansiyeli kazandığını orta- ya koyuyor. Bu durum Ameriİca açısından kabul edilemez bir tehdit yarat- mıştır. ABD'nin ciddi basın or- ganlan, Başkan Bush'un Tanrı'nın kendisine tran'ı vurma misyonunu vcrdiğine inandığını yaz- dıklan zaman, Başkan'ın bazen nıislik bir anlayış- la ve inancından aldığı ilhanıla siyasi kararlar verdiği bilindiğinden bu haber yadırganmamıştı. Ancak, lran'la ilişkilere her ne kadar inanç penceresin- den baktığına inanılsa da, Beyaz Saray'm lran'ı vur- ma konusunu şöyle bir mantığa da oturttuğu bili- niyor: (1) Nükleer silaha sa- hip bir İran her türlü çıl- gınlığı yapabilir. (2) Evet, lran'ı vurmanın riskleri yüksek ve bedeli agırdır. (3) Fakat şimdi bu konuda bir şey yapmazsak, birkaç yıl sonra çok dalıa riskli bir du- rumla karşılaşacağız ve ödeyeceğimiz bedel çok dalıa ağır olacaktır. Bu gerilim ortamında dikkati çeken bir gelişme, Demokrat başkan adayı Obama'nın da birden söy- lemini değiştirerek lran'a operasyon konusunda şahin kesimin temsilcisi Cum- huriyetçi aday McCain'le aynı paralelde konuşmaya başlamasıdır. Bu davranış üç noktaya işaret ediyor. Bi- rincisi, Obama'nın operas- yona gerçekleşmesi olası bir gelişme olarak baktığı ve iran vurulursa bunun seçime etkisinin sadece Cumhuriyetçiler yararına olmasını önlemek istediği- dir. tkincisi, lran'a saldın- nın seçim sürecinde bir ha- maset yanşına yol açaca- ğıdır ki, bundan sağlıklı ve akılcı bir sonuç beklene- meyeceğidir. Üçüncüsü ise, operasyon seçim dönemin- de gerçekleşmez ve Obama başkan seçilirse, neoconlar ile lsrairinaşınsağınınye- ni ABD yönctimini kendi gündemlerine mahkûm et- miş olacaklarıdır. Vurulduğu takdirde İran'ın tepkisi ne olur? İran, Amerika için Irak savaşının bir tekran mı olur? Türki- ye bu konuda nasıl bir po- litika izlemeli? Bu sorula- nn yanıtlannı başka bir ya- zımızda vermeye çalışaca- ğız. CÜNEYT AKALIN BOIIVARDAN CHAVtZ'E LATÎN AMERİRA Ciineyt Akalın; Latfn Amerika'daki siyasi ğelipelere "mazlum milletler" açısından bakarken bu uzak kıtanın Mustala Kemali Simon Bolviar'ın geçmişte başlattığı bağımsızlık hareketinl günümüzüe Hugo Châvezie süröürmesinc antlemperyaiist yorumlar getfrfyor. İLHAN TAŞCI BABAN SAĞ OLSON flhan Taşcı, en kiiçilğîi 12 yaşında olan "girişimci çocuklar'ın ö'ykiisünü yazdı. Ancak yazoıkları öykii değil gerçek; Recep Tayyip Erdogan'dan Abdullah Gül'e, Kemal Dnakıtan'dan Binali Yüdırun'a "biiyiikler"imizin çocuklannın fnanılmaz servetinf belgeledi. A İKİ A Yıym-Daiıtıı Metkeı: Ankara Şul»: Izmlt Şuba: Of Cumhuriyet V Kitaplar. ınısiıun www.cumhuriyetkitaplari.com Prol. Nureltin Mazhar ÖKlel Sokak No: 2 Şişli Tel: 0 212 343 72 74 Alalürk Bulvarı No 125 Kal: 4 Bakanlıklar Tel: 0 312 419 50 20 H. Ziya Bulvarı 1352 Sokak No: 2/3 Pasapori Tel: 0 232 441 12 20 Cumhuriyet Kitapları etkinlikleri tl Haziran 2008 -, AYKUT KÜÇÜKKAYA Ima: 18.30-20.00 Carsamba MUZAFFER AYHAN KARA Ima: 18.30-20.00 Cumartesi İLHAN TAŞCI Imıa: 17.00-18.30 ADNAN BİNYAZAR Imıı: 18.30-20.00 MEHMET BAŞARAN t lıraa: 18.30-20.00 Etkinlikler Sultanahmet Parkı'ndadır. i