Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN2008 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 25 Sinop
Edirne
21 Adana 30
PB 27 Samsun Y 20 Mersin
Kocaeli B 26 Trabzon
Çanakkale PB 27 Giresun
Izmir B 29 Ânkara
19 Diyarbakır Y
18 Şanlıurfa B
B 25 Mardin B
Manisa B 31 Eskişehir B 23 Siirt
Aydın
Denizli
B __3? Konya B 23 HakkSrl Y
B 29 Sıvas 17 Van
Zonguldak B 20 Antalya PB 27 Kars
Yurdun kuzey, iç ve
doğu kesimleri parçalı
çok bulutlu, Batı Kara-
deniz'in iç kesimlori,
Orta ve Doğu Karade-
niz, İç Anadolu'nun do-
ğusu, Doğu Akdeniz,
Doğu Anadolu ile Gü-
neydoğu Anadolu'nun
kuzeyi, sağanak ve gök
gürültülü sağanak ya-
ğışlı, diğeryerleraz bu-
lutlu geçecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
B
B
B
B
1b
15
14
20
19
20
23
26
Berlin B 24 Moskova PB
Budapeşte B 28 Aşkabat
Madrid 26 Astana B
Viyana
Belgrad
_Y 26 Taşkent B
B 28 Bakû PB
Soyfa
Roma
PB 24 Bişkek B
PB 24 Tiflis
Atina
Münih Y 29 Zürih
PB 28 Kahire
Y 24 Şam
0 Açık PafÇalı buluttu \ Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurtu GOk gürültülü
GUNCEL CÜNEYTARCAYUREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Ne diyor hükümet sözcüsü; "Meclis'in 411 gibibü-
yük çoğunlukla aldığı karara ve Meclis'inyetkisine mü-
dahale edildi".
Kim müdahale etti? Anayasa Mahkemesi!
Öyleyse türban yasağını kaldıran anayasa deği-
şikliğinin ret edilmesi "AKP'nin sorunu değil, birde-
mokrasi sorvnudur, yasama erkine müdahale anla-
mındadır. Evvela bunun netleşmesi lazımdır ve bu so-
nın çözülmediği sürece Türkiye'de demokrasi nere-
ye gidiyor sorusu sürekli gündemde olacaktır".
Sonuç; "türban sorunu sadece AKP'nin değil,
TBMM'nin sorvnudur ve TBMM bu sorunu çözmekzo-
rundadır".
Gerekçe belirlendi. Geriye, iktidarın istemi doğrul-
tusunda TBMM'nin bu sorunu hangi yoldan veya bi-
çimde çözmeye girişeceği kaldı.
Çiçek Cemil, patronuna saygılı, üç aşağı beş yukarı
ortaya çıkan çözüm olasılıklarını söylemiyor. Onu da
RTE'ye bırakıyor.
•••
Çiçek Cemil'in söylemleri arasında haklı denilebi-
lecek bir vurgulama var. Diyor ki:
"...Şunu da hepimiz kabul ediyoruz ki, bir demokratik
ülkede herkesin yaptığı işin anayasa içinde ve çerçe-
vesinde kalması şarttır..."
Çok doğru. AKP türban sorununu çözeceğim diye
anayasayi zorlayan önerilere bel bağlamasa, anaya-
sa içinde ve çerçevesinde kalmayı sindirebilseydi, tür-
ban türban diye anayasa içine sığmayan olanaklan zor-
lamasaydı.. bugünleri yaşamayacaktık...
Ama nerede? Başında kavak yelleri esen bir lider,
yüzde 47 ile ne olduk delisi olan bir parti.. sonunda
başını vurdu Anayasa Mahkemesi duvarlanna.
Şimdi düştüğü çukurdan çıkabilmek için çoğunlu-
ğu elinde tuttuğu TBMM'de diğer partilerin de katkı-
sıyla iddiasını (türbanı) yaşama geçirmeye ve bu id-
diayı çoğunluğun değil, bütün partilerin sorununa dön-
üştürmeye çalışıyor.
•••
Dolaylı ve dolambaçlı yoldan bütün partileri türban
sorununun çözümüne, Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini
budamaya ortak etme çabası içindedir AKP ama, ola-
yı bir yasama sorununa dönüştürmeyi içeren -kendine
özgü- gerekçeler sıralarken, her nedense türban
sözcüğünü ağızlarına almamaya özen gösteriyorlar.
Bir soru bir yanıt, olayı doğruluyor.
Soru: "Gelinen noktada Anayasa Mahkemesi ile ya-
sama arasındaki sorvnu aşmak için bir formülünüz var
mı? Türban meselesi kapandı mı?"
Çiçek Cemil'in uzun yanıtında türban sözcüğüne de,
türban meselesinin kapandığına da değinen tek
cümle yok.
Ama Yüksek Mahkeme ile Meclis arasında var ol-
duğunu öne sürdükleri sorunu çözmek üzerine, da-
ha önce söylediklerini yineleyen bir araba dolusu laf
var.
Dönüp dolaşıp aynı kanıyı yineliyor: "Evvela tasar-
'rufuyapan TBMM'nin bu konuyu oturup gündemine
alıp değerlendirmesi gerekir" diyor.
Çiçek'in açıklamaları, dün RTE'nin yaptığı açıkla-
maların, irdelemelerin önsözü gibi.
Perşembenin gelişi çarşambadan bilindiği gibi;
Çiçek, salı açıklamalarını pazartesiden duyuruyor.
Fakat hükümet (RTE) adına konuşan sözcü Çiçek
Cemil'e basın toplantısında şu soru yöneltiliyor:
"...10 ve 42'dekideğişikliğibaşörtüsüya da türban ta-
kan öğrencilerin önündeki engeli kaldırmak için yap-
madınız mı, o ismi kullanmak istemiyorsunuz. Ikinci-
si, ortada bir sorun varsa, 82 Anayasası net anlaşıl-
mıyorsa, bu yetki kargaşaları yaşanıyorsa, bunun dü-
zeltilmesi konusunda önümüzdeki dönemde atılma-
sı gereken somut adımlar nelerdir?.."
Sözcü, dakikalardır hükümetin (tabii partinin) bul-
duğu yol ve yöntemleri anlatıyor, lakin basın toplan-
tısındaki son soru bu anlatımların kamuoyunu tatmin
etmeyecek düzeyde olduğunu vurguluyor.
Hükümet, türban sözcüğünü ağzına almamakta ıs-
rar ediyor. Çareyi yine çoğunlukta olduklan TBMM'nin
bulacağını söylüyor.
Tabii sorunun çözümünü bütün partilere bağlama
çabasını, bu çabayı TBMM çatısı altına sürüklemeyi
öngören iktidar görüşü kabul görürse...
BİR MİLYON YENl HAK SAHÎBÎ
Odemeler 2 ay
daha ertelendi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Konut Edin-
dirme Yardımı (KEY) ödemeleri "hatalı bil-
dirim" gerekçesiyle iki ay daha ertelendi.
Tasfiyc halindcki Enılak Bankası'nın Yönctim
Kurulu Başkanı Zeki Sayın, KEY ödemele-
riyle ilgili bazı kurumlann kendilerine hatalı
bildirimler yaptığını, kendilerinin de bu hatalı
bildirimleri kurumlara iade ettiklerini, kurum-
lann eksik evraklar tamamlandığı zaman KEY
ödemelerinden yararlanacak kişi sayısmın 1
milyon daha artabileceğini bildirdi. Hazi-
nc'den sonımlu Devlet Bakanı Mehmet Şim-
şek'e konuyu ilettiklerini belirten Sayın, "Sa-
yın bakanımızdan iki ay daha süre istedik.
Bu çerçevede temmuz ayı sonuna kadar ku-
rumlardan evrak alacağız" diye konuştu.
Rizelliler İngilizleri protesto etti
• tstanbul Haber Servisi - lngiltere'nin Istanbul
Başkonsolosluğu önündc toplanan Rize Der-
nekler Federasyonu (RlDEF) üyesi bir grup, tn-
giltere'deki bir operasyona "Rize" ismi veril-
mesini protesto etti. Tepebaşı'ndaki başkonso-
losluk binası önünde toplanan grup adına konu-
şan RlDEF Genel Başkanı Ahnıet Yurtman, tn-
gilterc'de yapılan, ülke tarihinin en büyük maf-
ya ve uyuşturucu operasyonuna "Rize" ismi-
nin verilmesinin Rizelileri üzdüğünü söyledi.
EDEBÎYATIN BÜYÜK KAYBI
DİSK 1946'dan beri iş kazalannda 55 bin kişinin öldüğünü açıkladı
Tersane grevine destek Aytmatov
yaşammı
yitirdi
İstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye Devrimci îşçi Sendikalan
Konfederasyonu (DtSK) Örgüt-
lenme Daire Başkanı Ali Rıza
Küçükosmanoğlu, Tuzla tersa-
nelerinde örgütlü Limter-lş Sen-
dikası'nın tersanelerdeki ölümleri
protesto etmek için 16 Hazi-
ran'da gerçekleştireceği 1 günlük
"uyarı grevini" destekledikleri-
ni söyledi.
Küçükosmanoğlu, DtSK Genel
Merkezi'nde dün konuya ilişkin
basın toplantısı düzenledi. Sela-
hattin Aslan Tersanesi'nde taşe-
ron fırmaya bağlı olarak çalışan
thsan Turan'ın "Ağır ve Teh-
likeli lşkolları Yönetmeliği"
uygulanmadığı için zorunlu tati!
olması gereken pazar günü de ça-
lıştığını ve bu işgününde gemi
parçalannın düşmesi sonucu ya-
şammı yitirdiğini belirten Küçü-
kosmanoğlu, Türkiye'de
1946'dan bugüne dek iş kazala-
nyla ölen işçi sayısının 55 binc,
sakat kalanlann sayısının da 145
bine ulaştığına dikkat çekti.
'Bu suskunluk neden?'
İşçi ölüm ve yaralanmalarmın
nedenini, işçi sağlığı ve iş gü-
venliği önlemlerinin, işveren-
lerce "maliyet unsuru" olarak
görülmesi olduğunun altını çizen
Küçükosmanoğlu, "Giderek ar-
tan esnek ve kuralsız çalışma
biçimleri, kayıtsız ve uzun ça-
lışma süreleri işçi ölümlerinin
en önemli nedeni. Öte yandan
son yıllarda yoğunlaşan taşe-
ronluk zinciri de iş kazalarına
davetiye çıkarmakta. Ana iş-
verenden iş almak için fiyatlan
düşüren taşeron şirketler kâr
ermenin yolunu işçiyi riske at-
makta buluyor. Iş Yasası asıl
işlcrde taşeron çakştınlmasına
olanak vermemesine karşın,
bu hüküm sisteıııli olarak ihlal
edilerck asıl işlerde de taşeron
çalıştırılıyor. Böylece işi olan
ama işçisi olmayan az sayıda
devasa şirketle bunlara bağlı
işçisi olan yüzlerce küçük ta-
şeron şirket ortaya çıkıyor" di-
ye konuştu. Antidemokratik ya-
salarla çalışan işçilerin "kaza"
sonucu değil, "siyasi ve ekono-
mik" gcrckçelerle "ölüme gön-
derildiğini" vurgulayan Küçü-
kosmanoğlu özetle şöyle ko-
nuştu: "Devlet yüiardır piyasayı
ciddi olarak denetlemediği ve
sendikalar saf dışı bırakıldığı
için on binlerce işçi yaşamını
yitirdi. İş kazalarıyla ölen ve
yaralanan işçi sayısı toplamı
200 bine ulaştı. 200 bin ölü ve
sakat işçi karşısında bu sus-
kunluk neden?"
Limter-lş Sendikası üyeleri
de dün Tuzla da düzenledikleri
yürüyüşle işçilere greve katıl-
malan için çağnda bulunarak, ta-
leplerini içeren bildiri dağıttılar.
YÜZBAŞI METİN YILDIZ
'Cinayeti
herkes
biliyordu'
Istanbul Haber Servisi - Agos
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hrant Dink'in öldürüleceğini,
Trabzon Jandarma Komutanlığı'nda
görevli üst düzey rütbeli herkesin
bildiği bir kez daha ortaya çıktı.
Hrant Dink cinayeti sırasında
Trabzon Jandarma Komutanlığı'nda
istihbarat şube müdürlüğü yapan
Yüzbaşı Metin Yıldız, Bolu Sulh
Ceza Mahkemesi'nde talimatla alı-
nan ifadesinde. Dink ana davasına
sonradan dahil edilen sanık Coşkun
Iğci'nin cinayete ilişkin verdiği bil-
gilerin Albay Ali Öz'ün de katıldığı
istihbarat toplantısmda konuşuldu-
ğunu söyledi.
Dink'in öldürüleceğini Başçavuş
Okan Şimşek ve Uzman Çavuş
Veysel Şahin'in kendisinc söyledik-
lerini, bunu Albay Ali Öz ve bütün
rütbeli subaylann katıldığı istihbarat
toplantısında dile getirdiğini söyle-
yen Yıldız, "Veysel Şahin daha ön-
ceden tanıdığı
Coşkun Iğci'nin
Hrant Dink'in
öldürüleceğini
Yasin HayaPin
bu iş için plan
yaptığını söyle-
di. Ben de ertesi
günkü istihba-
rat toplantısın-
da ll Jandarma
Komutanı Ali
Öz'e bunu anlattım. 'Arkadaşlar
bu konuyu sonra görüşürüz' dedi.
Toplantıdan sonra Başçavuş
Okan Şimşek'i odama çağırıp de-
taylı görüştüm. İki gün sonra Al-
bay Ali Öz'ün odasında bu işi ye-
niden gündeme getirip konuyu te-
yit etmeleri için Okan Şimşek'e
talimat verdiğimi anlattım" dedi.
Bir süre sonra Okan Şimşek'in ken-
disinc, "Komutanım bu elde ettiği-
miz bilgileri aşırı sağ faaliyetler
unsuruna devredeyim mi" dediği-
ni anlatan Yıldız, Şimşek'e konuyu
kendisinin takip etmesi talimatını
verdiğini, daha sonra kendisine her-
hangi bir bilginin getirilmediğini
ifade etti. Yıldız, soruşturma sıra-
sında Şimşek ve Şahin'i korumak
amacıyla hareket ettiğini, bu neden-
le bu ifadeyi vermediğini belirtti.
Gazeteci Uftık Güldemir anıldı
Habertürk'ün kurucusu gazeteci Ufuk
Güldemir, ölümünün birinci yıhnda meza-
rı başında anıldı. Zincirlikuyu Mezarlı-
ğı'ndaki anmaya, eşi Gaya Güldemir, kar-
deşi Şafak Okaygün, Türkiye Gazeteciler Ce-
miyeti Başkanı (TGC) Orhan Erinç, işa-
danılan Zeynel Abidin Erdem ve Can Kıraç,
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül ile ga-
zeteci dostları, yakınları katıldı. TGC Baş-
kanı Erinç, Güldemir için "Gazeteciliğimi-
ze yeni bir soluk getiren, gazeteciliğin gele-
neksel yapısım korumakla birlikte ona ye-
nilikler ekleyen çok önemli bir meslektaşı-
mızdı" dedi. lşadamı Zeynel Abidin Er-
dem, "Doğuyu, batıyı, insanlığı, kültürü,
geçmişi ve geleceği birleştiren, insanları
kendi önüne çıkarmasını bilen, Türkiye'de
en iyi gazeteciük örneğine sahip bir insandı"
diye konuştu. Güldemir'in eşi Gaya Gülde-
mir de "Hepimiz onu çok özledik. Boşluğu-
nu, eksikliğini çok hissediyoruz. Ona layık ol-
maya çalışıyoruz" dedi. Anma törenine ge-
lenlere, Güldemir'in anısına hazırlanan
"Ufuk" adlı gazete dağıtıldı. (Fotoğraf:AA)
BİŞKEK (AA) - Dünyaca ünlü Kırgız yazar
Cengiz Aytmatov, böbrek yetmezliği so-
nucu tedavi gördüğü Almanya'nın Nün-
berg kentinde hayatmı kaybetti.
Kırgızistan Devlet Başkanlığı Basın
Sözcüsü Dosalı Esenaliyev yaptığı açıkla-
mada, Aytmatov'un yaşamım yitirdiğini
bildirerek, yazann ölümü ile ilgili olarak
Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'üı
bilgilendirildiğini söyledi. Aytmatov, bir
Rus televizyon kanalının belgesel çekim-
leri için gittiği Tataristan'ın başkenti Ka-
zan'da 16 Mayıs'ta ani böbrek rahatsızlığı
geçirmesi üzerine hastaneye kaldınlmış,
ardmdan ambulans uçakla Almanya'ya
nakledilmişti. Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan yayımladığı mesajda Aytmotov'un
ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
1928 yıhnda Kırgızistan'da doğan Ayt-
matov, 2. Dünya Savaşı
sırasında babasız kaldı-
ğı dönemde çalışmaya
başladı. Veterinerlik
eğitiminin ardından,
1958 yıhnda Moskova
Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi'ne kabul edi-
len Aytmatov, Sovyet
Komünist Partisi'ne ve
Yazarlar Birliği'ne ka-
bul edildi. Çeşitli gaze-
te ve dergilerde muha-
birlik ve editörlük yapan yazar, 1963'te
ilk Lenin Edebiyat Ödülü'nü,! 968'te de
Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü'nü kazan-
dı. Aynı yıl Kırgızistan milli yazan seçil-
di. Gorbaçov döneminde Sovyet Parla-
mentosu Kültür ve Ulusal Diller Komitesi
Başkanlığı ve Sovyet Yazarlar Birliği
Sekreterliği görevlerinde bulunan Aytma-
tov, Gorbaçov'un beş danışmamndan biri
oldu. Ülkemizde de "Selvi Boylum Al
Yazmalım" adlı eserinin sinemaya uyar-
lanması ile tanınan Aytmatov, "Toprak
Ana, Cemile-Sultan Murat, Elveda
Gülsarı, Dişi Kurdun Rüyaları, Cengiz
Han'a Küsen Bulut" adlı eserleriyle ge-
niş okuyucu kitlesine ulaşmıştı.
Hrant Dink.
I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağım-
sız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başka-
nı Mümtaz Soysal, Kanaltürk'ün eski sahibi
Tuncay özkan'ın BCP'yi devraldığı yönün-
de çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını
bildirdi. Soysal yaptığı açıklamada, iddiala-
nn gerçeğe aykırı olduğunu belirterek "Ger-
çek, 'Cumhuriyetçi Seferberlik' çerçevesin-
de 'Biz Kaç Kişiyiz' hareketinin BCP'nin
genişlemesine katkısından ibarettir" dedi.
Felçli öğretmenin Hollanda'ya iltica istemi tartışma yarattı UselileiMlen OSS protestosu
Türkiye'de pasif ötanazi var
MELTEM YILMAZ
Ötanazi'nin yasal olduğu Hollanda'ya iltica
isteminde bulunan felçli resim öğretmeni Tuğ-
rul Cankurt'un durumunu (50) değerlendiren
hekimler, Türkiye'de "hastayı yaşatacak ge-
rekli ortamın hekim tarafından bilinçli bir
biçimde sağlanmaması, hastanın yaşamını
uzatacak önlemlerin yine hekim tarafından
alınmaması" anlamına gelen pasif ötanazinin
uygulandığını belirttiler. Ölümcül hastahğı
olan ve dayanıhnayacak ölçüde acı çeken kişinin
istemi üzerine doktorun yaşamına son verme-
si anlamına gelen ötanazi konusunda bilim in-
sanlannın görüşleri özetle şöyle:
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr.
Gençay Gürsoy: Türkiye'de hastayı yaşatacak
gerekli ortamın hekim tarafından bilinçli bir bi-
çimde sağlanmaması, hastanın yaşamını uzata-
cak önlemlerin yine hekim tarafmdan alınmaması
anlamına gelen pasif ötanazi uygulaması var.
tstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevki Sözen: Ötana-
ziyi hekim kimliğimle değerlendirdiğim takdirde
bunun yanlış olduğunu, hastayı kaliteli bir bi-
çimde yaşatmak gerektiğini savunuyorum.
ı Ba5
tarafi 2.
sı Sayın Köksal Toptan'ı evinde
ziyaret ederek, tahminimizce ge-
rekenin yapılmasını istedi. Toptan
da ertesi gün, tüm Meclis'in baş-
kanı olduğunu dikkate almadan,
basın toplantısında, ne yazık ki
AKP'nin söylemleri doğrultusun-
da, karan "yetki aşımı" olarak ni-
teledi. "Erkler arasında müda-
hale olnıamahdır, yasamanın is-
tenılerine dokunulması uygun
değildir" dedikten sonra yeni bir
anayasa yapılmah ve Meclis iki ka-
meralı, yani senatolu da olmalıdır
isteminde bulundu. Bu, Kopen-
hag kriterlerinin çok üstünde olan,
Hukukuıı Üstüıılüğü Yadsiıiamaz
Perihan ERGUN
12 Eylül yönetimince altüst edilen
61 anayasanuzda vardı. Yedi yıl-
dır iktidarda olanlarca gündeme
getirilmesimn şimdi bu kaımaşada
zamanı mı?
Gene o günün bitiminde Ka-
nal-D'nin 32. Gün programında,
tartışma sırasında Fethullahçı
Zaman gazetesi yazarının "Bu
iptal, darbedir" savına, iktida-
nn yeni anayasa taslağının baş-
kanı olan Prof. Ergun Özbu-
dun'un -hem de anayasacı ol-
masma karşın- tam olarak katıl-
ması akla zarar değil mi?
Bir de SKY-Türk kanalında es-
ki Yargıtay Onursal Başkanı Sami
Selçuk, "Yüksek Mahkeme yü-
rürlükteki yasalara göre karar
vermiş olmakla beraber, bunla-
rın yorumlarını da dikkate al-
malıydı. Bizinı Batı'dan alınıp
cumhuriyetle yürürlüğe giren
kanunlarımızın yorum yönü ek-
siktir. Oysa Batı'da iki bin ki-
taplık yorum vardır" diyerek ip-
tali o da eleştirdi. Bcn de sayın Sel-
çuk'a diyonım ki, Sincan'da el ele
tutuşup yürüyerek, kaldınma otu-
ran genç kızımızla oğlumuzu, Sa-
karya'da Ankara Üniversitesi'nin
kürek yanşçılarını tayt giydiklcri
için linç etmeye kalkan mürteci yo-
bazlan Batı hangi yorumla suçsuz
bulacaktı?
Sonuç olarak Türkiye büyük bir
siyasi bunalım yaşıyor. Sağduyu-
lan ve asırlann getirdiği tarihi bi-
linciyle halkımız bu badireden çı-
kacaktır.
Yetcr ki ana muhalefetle ulusalcı
ve cumhuriyetçi partilerimiz sivil
toplum örgütlerini de yanlanna
alarak işsizlik ve açlıkla kıvranan
halkımıza kurtancı seçenekİer su-
nabilsinler...
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
kentte bir grup genç, 15 Haziran Pazar günü
gerçekleştirilecek OSS'yi protesto etti. Dev-
rimci Liseliler (Dev-Lis), Demokratik
Gençlik Hareketi (DGH), Emekçi Hareket
Partisi (EHP), Eğitim Emekçileri Derneği,
Genç-Sen Lise Platformu'nun yer aldığı 150
kişilik kortej, ellerinde eğitim sistemi aley-
hine pankart ve dövizler taşıyıp, slogan ata-
rak Atatürk Bulvan'ndan Yüksel Cadde-
si'ne kadar yürüdü. Grup, basın açıklaması-
nın ardından olaysız bir şekilde dağıldı.
7 ay sonra sorunlar başlar'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çanka-
ya Belediyesi Konferans Salonu'nda yapı-
lan Çankaya Kent Konseyi Toplantısı'nda
konuşan Inşaat Mühendisleri Odası Ankara
Şube Başkanı Nevzat Ersan, Kurtboğazı ve
Çamhdere barajlanndaki sular 2 aya kadar
tükendiğinde Kızılırmak suyu nedeniyle so-
runlann başlayacağının altmı çizdi. Ersan,
Kizıhrmak suyunun içme suyuna dönüştü-
rülebilmesi için ileri antma teknikleri kulla-
mlması gerektiğini vurguladı.
Adobe, Acrobat 9'u duyurdu
• Istanbul Haber Servisi - Adobe'un dünya-
mn en yaygm dosya biçimlerinden Acro-
bat'ın son versiyonu 9'u, Çırağan'da yapı-
lan seminerde tanıtıldı. Iş geliştirme Müdü-
rü Evren Ann'ın sunduğu seminerde, bu
formatın ileri üst düzeyde dağıtım ve güven-
lik özellikleri vurgulandı. Bu sürümünde
pdf portfolyo ile ses, video da dahil birçok
farkh dosyayı içine alabiliyor ve bunlan il-
gili programlann kuruhnasma gerek kal-
maksızın gösterebilmesine olanak tanıyor.