Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Genekçe en
kısa zamanda'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim Kılıç,
türban düzenlemesinin
iptali yönünde verilen
karann gerekçesinin
"Şartlann getirdiği
elverişlilik ölçüsü
içerisinde, en kısa
sürede yazılarak
kamuoyuna
duyurulacağını" söyledi.
Kılıç, gerekçeli karann
ardından
değerlendirmeler
yapılmasının daha
sağlıklı olacağım ifade
ederek, gerekçeli karann
en kısa sürede
yayımlanması için
hazırlıklann yapıldığını,
yürürlüğün
durdurulması karannın
gerekçesininse bu hafta
yayımlanabileceğini
kaydetti.
İnöniiye halk
düşmanı dediler'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel
Kurulunda söz alan
CHP Milletvekili
Muharrem Ince'nin,
TRT'de program yapan
Tamer Korkmaz'ın,
Ismet lnönü için,
"Millet düşmanı"
dediğine dikkat çekti.
AKP'li Lütfi
Çırakoğlu'nun, "doğru"
karşılığmı vermesi
tartışmaya neden oldu.
CHP'liler
Çırakoğlu'nun özür
dilemesini isterken,
gerginliğin tırmannıası
üzerine çalışmalara ara
verildi. AKP'liler,
oturumun açılmasmı
engelleyerek
Çırakoğlu'nun özür
dilemesini önledi.
TBMM Başkanvekili
Güldal Mumcu ise,
AKP'lileri kınadı.
İP: Fethullahçı
komplo
• Istanbul Haber
Servisi - lşçi Partisi
Genel Başkanvekili
Mehmet Bedri Gültekin,
Fethullah Gülen ve
AKP yandaşı medyada
yer alan, ÎP Genel
Merkezi'ndeTSKile
ilgili belgelerin
bulunduğu yönündeki
haberlerin gerçek dışı
olduğunu ve bu
belgelerin sahteliğini
TSK'nin
saptayabileceğini
söyledi. îstanbuf îl
Merkezi'nde dün basın
toplantısı düzenleyen
Gültekin, Gülen ve AKP
medyasının tP'ye karşı
yalan haberlere dayah
bir karalama
kampanyası
yürüttüklerini belirtti.
Budak: Yargıya
baskı yapılıyor
• tstanbul Haber
Servisi - Tekstil-lş
1
Genel Başkanı Rıdvan
Budak, yaptığı yazıh
açıklamada, AKP
iktidannın, Anayasa
Mahkemesi'nin türban
• karanyla yetkilerini
aştığı ve yasama alanına
müdahale ettiği
iddiasıyla mahkeme
karannı yok saymaya
çalıştığını vurguladi.
Budak, "AKP buyolla
türbanı birkez daha
politik malzeme olarak
. kullanmaya çabalıyor.
AÎHM'de, yaknı bir
tarihte benzer bir karar
vermiştir. Hiç kimse
• AİHM'nin siyasal alana
müdahale ettiğini
söylememiştir. Bu,
Anayasa Mahkemesi'ni
baskı altına almaya
çalışmaktır" dedi.
Baykal, Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'ne yönelik eleştirilerini değerlendirdi
'Arabayı sen devirdin'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal, Anayasa
Mahkemesi'nin türbanla ilgili
karanna sert eleştiriler yönelten
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'a "Arabayı sen devir-
din. Anayasa Mahkemesi
kaytarıyorsan seni anayasa-
nın içine çekmek için var.
Laiklikle oynamama basire-
tini gösterin. Sakın ha; yar-
gıya, Meclis'e, Anayasa Mah-
kemesi'ne vesayet kurmaya
kalkma. Haddini bil. Anaya-
sayı değiştiriverelim, diyen-
lerin tuzağına düşme" dedi.
Baykal grup toplantısında
yaptığı konuşmada, türban ka-
ran üzerine "iktidara yandaş
çevrelerde Anayasa Mahke-
mesi'ni suçlayıcı bir kam-
panya" açıldığına dikkat çe-
kerken bu tepkilerin soyut bir
yetki tartışmasından kaynak-
lanmadığını kaydetti. Baykal,
"AKP MYK, 'muhatap Mec-
lis, Anayasa Mahkemesi ile
Meclis kavga etsin', diye karar
alıyor. TBMM Başkanı, er-
tesi gün basın toplantısı yapıp,
• Türban karannın ardından AKP yandaşı çevrelerin Anayasa
Mahkemesi'ne karşı karalama kampanyasına başladığına dikkat
çeken Baykal, "Her gerilünden sonra anayasayı, rejimi değiştirnıe
tartışmaları yapılması hazımsızlık ifadesidir" dedi. Erdoğan'ın
"Vesayeti kabul etmiyoruz" sözlerine yanıt veren Baykal,
"Arabayı sen devirdin. Sakın ha; sen yargıya, Meclis'e, Anayasa
Mahkemesi'ne vesayet kurmaya kalkışma" uyarısı yaptı.
kendisinden beklentileri hiç
tatmin etmeyecek düzeyde
bir değerlendirme yapıyor.
Kendileri bizzat yasama or-
ganını yönlendirme faaliyeti-
ne girenler, kuvvetler ayrılı-
ğı şikâyeti ile milletin önüne
çıkıyor. Bu öfke türbandan da
kaynaklanmıyor, 5 yıl bu ko-
nuda kıllarını kıpırdatmadı-
lar. Sorun anayasamızın la-
iklik ilkesini delmeye yönelik
teşebbüslerin engellenmesi-
ne yönelik kızgınhktır " dedi.
Anayasada "olağanüstü
güçlü bir laiklik düzenlemc-
si bulunduğuna" dikkat çeken
Baykal, "Herkes özgürce iba-
detini de yapıyor, dini yayın
yapan TV'ler, gazeteler var,
siyasi istismarını yapan par-
tiler var. Din elden gidiyor,
diye tarihimizde isyanlar teş-
vik edildi, suikastlar oldu.
Bahriye Üçok, Muammer Ak-
soy, Uğur Mumcu'nun öldü-
rülmesinin altında, Danıştay
cinayetinin altında bu zihni-
yet yatıyor" diye konuştu.
'Haddini bil...'
Laiklik ilkesini "arkadan
dolanarak" ortadan kaldımıa
girişimlerine tepki gösteren
Baykal, şunlan söyledi: "9 mu
büyük, 411 mi? Bunlar boş...
Anayasa Mahkemesi'nin işi
Meclis'in yaptığı yanlışı dü-
zeltmek. Biz seçilir seçilmez,
milletvekili oluyor muyuz,
hayır. Yemin ediyorsun, ana-
yasanın önünde diz çöküyor-
sıın, ondan sonra milletveki-
li oluyorsun. Milli irade, ku-
rucu iradedir, anayasayı yan-
sıtan, devleti kuran iradedir.
Milli irade sadece sandıkta şe-
killcnmez. Her gerilimden
sonra anayasayı, rejimi de-
ğiştirme tartışmaları yapıl-
ması hazımsızlık ifadesidir.
Anayasa Mahkemesi hep se-
nin işine gelen kararı ahnak
için mi var? Seni anayasamn
içine sokmak için, kaytarı-
yorsan seni çekip anayasamn
içine sokmak için var."
Baykal, Başbakan'm, parti-
sine yönelik "Bize kuyu kazı-
yor" sözlerine "Kuyu korku-
su içine girmişsen etrafında-
kilere bak.'Yürü bu yolda as-
lanım, arkandayız', diyenlere
bak. Uyardık, dinlemedin.
Arabayı sen devirdin. 'Vesa-
yeti kabul etmiyoruz', diyor.
Sakın ha; sen yargıya, Mec-
lis'e, Anayasa Mahkemesi'ne
vesayet kurmaya kalkışma.
Haddini bil, anayasa içinde
yerini bil" karşılığını verdi.
'Siyaset uzun vadelidir'
Erdoğan'ın dokunulmazlık
konusunda da "tuzak" sözcü-
ğünü kullandığına dikkat çeken
Baykal, sözlerini "Türldye'nin
dokunulmazlığa ihtiyacı ol-
mayan insanlar tarafından
yönetileceği günler gelecektir.
Tuzak, kuyu arıyorsan sana
tavsiyede bulunuyorum. Sa-
kın ha; 'anayasayı değiştirive-
relim, mahkemeye haddini bil-
direlim, yetkilerini kısalım',
diyenlerin tavsiyelerine kulak
asıım. Durumu hazmet, si-
yaset uzun vadeli iştir. Hiç
merak etme, yanlışların he-
sabı sorulur ama hiçbir şey
ebedi değildir. Gün gelir hak-
ların iade edilir, gereğini ya-
parsın. Siyasetçiye korkmak
yakışmaz. Sakın ha, kendine
göre yargı düzeni yapmaya
kalkışma, düzeni bozarsan
altında kalırsın" dedi.
MHP LÎDERİ DEVLET BAHÇELÎ
Büyükanıt
veyargıya
yüklendi
• Anayasa Mahkemesi'nin türban karanna
"anayasal denetim, parlamento kayyumluğu
değildir" diyerek tepki gösteren Devlet
Bahçeli, karan "malumun ilanı" olarak
nitelendiren askerleri de eleştirdi.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, parti-
süıin grup toplantısında
Anayasa Mahkeme-
si'nin türban karannı
değerlendirdi.
Karann türban soru-
nunu ortadan kaldırma-
dığı gibi, "kangrene"
çevirdiğini ileri süren
Bahçeli, başta Genel-
kurmay Başkanı Orge-
neral Yaşar Büyükanıt
olmak üzere bazı kuv-
vet komutanlannııı, ka-
rarla ilgili yaptığı "ma-
lumun ilanı" açıkla-
masını da isim venne-
den eleştirdi. Bahçeli,
şu görüşleri savundu:
"Sorunların çözü-
münde rehber olacak
ilke de çözümsüzlüğü
'malumun ilanı' man-
tığıyla kabullcnmek
değil, toplum vicda-
nının kabul edeceği
çözümleri 'makulün
ilanı' haline getirebil-
mek basiretidir."
Anayasa Mahkeme-
si'nin siyasi düşünce-
lerle türban karanm ip-
tal ettiğini ileri süren
Bahçeli, bu durumun
mahkemenin "meşrui-
yetini" tartışmalı hale
getirdiğini ifade etti.
Bahçeli, tartışılmasına
karşın herkesin mah-
keme karanna saygılı
olmak durumunda ol-
duğunu belirtirken bu
karann artık bir "içti-
hat" haline de geldiği-
ni ve aynı konuda dü-
zenleme yapılamaya-
cağına işaret etti.
Ancak anayasamn
herkes ve her kurum
için de bağlayıcı oldu-
ğunu kaydeden Bahçe-
li, "Demokratik hu-
kuk devletinde, kay-
nağını anayasadan al-
mayan bir yetldyi kul-
lanmaya yer yoktur.
Anayasal denetim,
parlamento kayyum-
İuğu değildir" açıkla-
masmı yaptı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
"Silâh Şiddetine Karşı Küresel Eylem Haftası" gelip geçerken yetkililer ne yaptı?
••••
musakart@yahoo.com
Meclis'te türban tartışması
Anayasa Mahkemesi 'nin karannı savunurken "Türk bayrağının rengini de değiştirebilir
misiniz " diyen DSP 'li îçli 'yi, üzerine yürüyen AKP 'lilerden CHP ve DSP 'liler kurtardı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Milletvekili Tayfun tçli'nin, TBMM Genel
Kurulu'nda Anayasa Mahkemesi'nin türban
karannı savunurken "Her şeyi yapmaya ka-
dirseniz, Türk bayrağının rengini değiş-
tirebilir misiniz" dcmesi üzerine gerginlik
yaşandı. AKP'li Bayram Özçclik, Içli'nin
üzerine yürürken CHP ve DSP'liler, kürsü
önünde etten duvar oluşturdu.
TBMM Genel Kurulu'nda söz alan Içli,
parlamentonun yasama olgusuyla oynanması
durumunda AKP'lilerin başına çok iş gele-
ccğini söyledi. "Her şeyi yapacağımza ina-
myorsunuz. Her şeyi yapmaya kadirseniz,
al bayrağı değiştirebilir nıisin? Türk
bayrağının rengini değiştirebilir misi-
niz? Milli takımın formasını değiştirebi-
lir misiniz" diye sözlerini sürdüren lç-
li'nin üzerine yürüyen AKP'li Özçelik'i, ba-
zı AKP'li milletvekilleri koluna girerek
engelledi. CHP ve DSP'li milletvekilleri de
kürsü önünde beklerken Başkanvekili Gül-
dal Mumcu, oturama ara verdi. Aradan son-
ra AKP Grup Başkanvekili Mustaf a Elitaş,
DSP'lilcrc "Bindiniz bir partinin sırtına
gelip burada her şeye konuşuyorsunuz"
deyince gerilim yeniden yükseldi.
Emine Ayna, anayasanın vahiylerden ve din kitaplanndan üstün kılınmasından rahatsız
DTP'liler Erdoğan'ın izinde
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DTP Genel Baş-
kanvekili Emine Ayna, Ana-
yasa Mahkemesi'nin türban
karanyla yetkisini aştığını ve si-
yasi bir İcarar verdiğini savu-
narak "Anayasa, vahiylerden
ve din kitaplanndan üstün kı-
lınmaktadır" dedi.
Ayna, yaptığı konuşmada,
86 yaşındaki Türkiye Cumhu-
riyeti'nin bugün yine bir kriz
yaşadığını belirterek Türki-
• Devletin dinleri, inançlan ve kültürleri yasaklama yetkisinin olmaması gerektiğini
belirten Ayna, "Anayasa vahiylerden ve dini kitaplardan üstün kıhnmaktadır"
diyerek 'Referansım Islamdır" diyen Erdoğan'a benzer bir üslup kullandı.
ye'nin artık "krizler devleti"
olarak anıldığuıı söyledi. Tür-
kiye'de her sorunun, kuvvetler
birliğini gözeten anayasa ne-
deniyle yaşandığını ileri süren
Ayna, Türkiye'nin antidemo-
kratik ve antilaik bir ülke ol-
duğunu ileri sürdü. Ayna, dev-
letin dinleri, inançlan ve kül-
türleri yasaklama yetkisinin ol-
maması gerektiğini söyledi.
Yaşanacak krizlerin temel ne-
deninin AKP'nin demokrasi
konusundaki "çıkarcı, ikiyüz-
lü tutumu" olduğunu söyleyen
Ayna, Anayasa Mahkemesi'nin
türban karanyla yetkisini aştı-
ğını ve siyasi bir karar verdiğini
ileri sürdü.
Ayna, şu görüşleri savundu:
"Şu anlaşılmalıdır; dünyada
dini inançlar bakımından
insanlar tarafından değişti-
rilemez olarak kabul ediîen
dini kurallar bile çağa uy-
durulnıaya çalışılırken; in-
sanların yaptığı, onun da
ötesinde askerlerin yaptığı
cunta anayasasının dünyanın
bulunduğu konuma, AB kri-
terlerine, sosyal-kültürel-
siyasal yasama asla ama as-
la uymadığı biline biline
mevcut anayasa değiştirile-
memektedir. Çünkü değişti-
rilenıez ve değiştirilmesi as-
la teklif edilemez maddeler
içermektedir. Yani anayasa
vahiylerden ve dini kitap-
lardan üstün kıhnmaktadır."
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Vardiya...
Yaşamak için kullanılan sözcükler, zamansız
ölümleri çağrıştırır insana...
Bir gece rüzgân, vardiya saatlerinde öliimle bu-
luşunca yabancı bir lacivert, suların üzerinde be-
lirir...
Tuzla tersaneleri'nde ölen bu kaçıncı işçi?
Bir ay içinde dört, dokuz ayda 26...
Sönmüş gözleriyle yürüyen karartının, bunca acı-
larla yoğurulmuş çaresizliğine düşen insanlar,
ölümü göze alıp bir lokma ekmek parası için ça-
lışıyorlar.
Ağrı, Ardahan, Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Kars, Muş
ve Van gibi kentlerde her dört işçiden üçü sigor-
tasız...
Yani kayıt dışı!..
Yani sosyal güvencesi yok!..
Ankara'da üç işçiden birisi kaçak...
Ne dersiniz?
Ege'den Akdeniz'e; Karadeniz'den Trakya'ya
dek kaçak işçi oranı yüzde 50 Türkiye'de...
Marmara Bölgesi sanayinin can damarı...
Bu yörede kaçak çalıştırılan işçi oranı yüzde
42.4...
Bir ülkenin insanlan asgari ücretin bile altında ça-
lışmak zorunda kalıyorlar...
İş ve aş!..
Güneydoğu'yu kuşatan yoksulluk Istanbul'un,
Ankara'nın, Izmir'in varoşlarını kuşatıyor...
Erzak torbalarıyla doyurulan halk, din eksenli bir
siyasal partiyi "kurtancı" olarak görürken, sol par-
tiler olup bitenleri sadece seyrediyor...
Talan ve vurgun düzeni işliyor "Allah nzası" için,
havuzlarda toplanan paralarla yeni bir sermaye
sınıfı yaratıhyor...
Daha dün adı sanı belli olmayan fırmalar or-
taya çıkıyor...
Işsiz kalan bir babanın iki yaşındaki kızını öldü-
rüp intihar etmesinin nedenlerini tartışmayan bir top-
lum, bu gibi olayları önemsemez!..
Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2 bin 300
lira...
Çukurova'da, Gediz'de, Amik'te, Söke'de pa-
muk çapalamaya giden ırgatlann gündeliği 15 li-
ra değil mi?
Tuzla tersanelerinde kaçak çalışan işçiler ne alı-
yor günde?
17 lira!..
Köşe dönücüler, Hazine ve orman alanlarını ta-
lan edenler, Kaz Dağları'nı, Madra Dağı'nı, Ko-
zak Yaylası'nı, Toroslar'ı, Efemçukuru'nu, Tur-
gutlu Dağları'nı çokuluslu şirketlere teslim eden-
ler bu gerçeği neden görmezler?
Kadını kapatan, yaşamdan uzaklaştınp evine tut-
sak eden kafa "Allah nzası" için küplerini dol-
durduklarından...
•••
Gök gürültüsüyle uyandığım bir sabah, yağmur
olanca hızıyla yağıyor, ardından dolu salonun
pencere camlarına vuruyordu...
Televizyon açıktı...
Sönmüş gözleriyle genç bir adam uzatılan mik-
rofona şöyle diyordu:
"Bir ekmek 1 YTL oldu; beş ekmek 5 YTL...
Ben ayda 500 YTL alıyorum..."
O anda yaşamak için kullanılan sözcükleri ara-
maya başladım ama bulamadım.
Derin bir uykunun kapısında bekler gibi oldum
genç adamın sözlerini duyunca...
Sonra uzun uzun düşündüm...
O genç insan için "laiklik kavramı", "demok-
rasi", "özgürlük"lerin bir anlamı olabilir miydi?
Evine beş ekmek götürmek zorunda olan
genç, salt ekmek derdine düşmüştü...
Dört kişilik ailenin açlık sınırının 2 bin 300 YTL
olduğu Türkiye'de genç adam 500 YTL kazanıyordu
ayda...
Ben yaşamı eski aşk şiirlerine benzetmeye
başladım artık...
Devlet, açlık sınırını 2 bin 300 YTL olarak açık-
larken, bu ülke nüfusunun yüzde 80'inin aç ol-
duğunu vurguluyor...
Böyle bir toplurhda nasıl geliştireceğiz demok-
rasimizi, söyler misiniz?
Çocuklanmızın yannlanndan kuşku duyar olduk!..
Din eksenli siyasetçiler işte bu olguyu bildik-
leri için, yoksul varoşlarda, kırsal kesimde "ta-
rikatçı yapılanmaya" destek veriyorlar...
Amaç örgütsüz bir toplum yaratmak, dinsel
öğeleri yaşamın bîr parçası haline dönüş-
türmek...
Başardılar bunu!..
Erzak kamyonları şimdiden dolaşmaya baş-
ladı Anadolu'da, büyük kentlerin varoşlarında...
Sol partiler ise bu olguyu kavrayamadılar...
örgütsüz bir toplum...
örgütsüz bir sol..
•••
Günlerdir 30 yaşındaki işsiz babanın iki ya-
şındaki çocuğunu öldürüp intihar etmesini dü-
şünüyorum...
Hiç kimse derinliğine inmedi, hiçbir TV kanalı
bu olayı irdeleyen tartışma programı yapmadı...
Ben bir an için gözlerimi kapadım...
Tuzla tersanelerindeki ölümler... Batman'da,
Iğdır'da şafak sökmeden iş bekleyen işsizler...
Yıllar önce Adana'da ırgat pazarına gitmiş-
tim...
Şafak sökmek üzereydi...
Onlann öyküsünü anlatmıştım Çukurova'yı ya-
zarken...
Şimdi Adana'nın, Izmir'in, Istanbul'un, Anka-
ra'nın ve Türkiye'nin her kentinin ırgat pazan var...
Bir ekmek 1 YTL...
Yaşamak için kullanılan sözcükler, zamansız
ölümleri çağrıştırıyor bana...
Vardiya saatleri, yabancı lacivertin suların üs-
tüne düştüğü vakitlerde...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 02126 343 72 69
14 Haanan'da İnciriik'teyiz'
• İstanbul Haber Servisi - Küresel Banş ve
Adalet Koalisyonu sözcüsü sanatçı Jülide
Kural, ABD'nin lncirlik Üssü'nde 90 adet
kullamma hazır nükleer başlık bulundurdu-
ğunu belirtti. Kural, "Biz nükleer başlık is-
temiyoruz. Bunun için 14 Haziran'da lncir-
lik Üssü'nde olacağız. "Gizli kararnamelere
hayır" diyoruz. tncirlik Üssü'nün ABD'nin
Irak'ta işlediği cinayetlere ev sahipliğine
artık yeter diyoruz" diye konuştu.