Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2008 ÇARŞAMBA
HABERLER
'Sınav sistemi
eğitlmi felç etti'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik, Türk
Eğitim-Sen Genel
Başkanı tsnıail
Koncuk'u ziyareti
sırasında, ÖSS
sisteminin ortaöğretim
kurumlarını felç ettiğini
belirterek "Haziran
ayında ÖSS'yi yeni bır
formata sokmak üzere
geniş katılımh bir
toplantı yapılacak" dedi.
Çelık, kendilerinın uzun
yıllardan bu yana
üniversiteye giriş
sisteminin değiştirilmesi
gerektığinı
söylediklerini kaydetti.
En baskıcı
rejimler listesi
• WASHINGTON
(AA) - New York'takı
Frecdom House adlı
kuruluşun
araştırmasmda, en
baskıcı rejimlcrin Küba,
Libya, Myanmar, Kuzey
Korc, Somalı, Sudan,
Türkmenistan vc
Özbekıstan olduğu
belirtildi. Bu ülkelerde
"günlük yaşam
üzerindeiti devlct
kontrolünün yaygın
olduğu, bağımsız
örgütlerle siyasal
muhalefetin
yasaklandığı veya baskı
gördüğü, bağımsız
düşünce ve eylcmlerin
cczalandınlması
korkusunun günlük
yaşamın bir parçası
olduğu" ifade edildi. En
kötülerden biraz daha iyi
durunıda olan ülkelerin
ise Belarus, Çad, Çin,
Ekvador Ginesi, Eritre,
Laos, Suudi Arabistan,
Suriye vc Zimbabve
olduğu bildirildi.
Cezaeylerinde
yeni düzenleme
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Cezaevlerinin dış
güvenliğini sağlama
görevinin j andarmadan
ahnarak Ceza ve
Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü'ne
devredilmesini
öngören yasa tasansı
TBMM Başkanhğı'na
sunuldu. Tasanya göre,
Jandarma Genel
Komutanhğı tarafından
dış güvenlik
hizmctlerinin yerine
getirilmesinde
kullanılan ihtiyaç
fazlası silah,
mühimmat, teçhizat ile
diğer araç ve gereçler,
devir sürecine uygun
olarak genel
rmıdürlüğe bedelsiz
olarak devredilecek.
Kaymakam
Şahin'den kitap
• İstanbul Haber
Servisi - Bakırköy
Kaymakamı Dursun Ali
Şahin, 30 yıllık meslek
hayatında hafızasında
yer rutan anılannı içeren
"Anılarla Yaşamak"
adlı kitabını tanıttı.
Sepetçiler Kasn'ndaki
tanıtım kokteylinde
konuşan Şahin, "çatık
kaş, hükümet denen
zat" profılinin dışında
kalarak, hayatta hep
kolay ulaşılır bir idareci
olduğunu söyledi. Şahin,
kitabın, kendisiyle
yapılan söyleşilerle
oluşturulduğunu ifade
ctti. Kokteyle,
Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal
Erzen ve birçok ilçenin
kaymakamı da katıldı.
Devrimlerin izinde
84vılJ
Cumhuriyet gazetesi 84 yıldır tüm
baskılara, saldırılara, sansüre karşın laik
ve demokratik çizgiden ayrılmadı
tstanbul Haber Servisi - Laik ve de-
mokratik Türkiye Cumhuriyeti'yle ya-
şıt Cumhuriyet gazetesi bugün yayın
hayatına başlayışının 84. yılını geride bı-
rakıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ku-
rucusu Ulu Önder Mustafa Kemal
Atatürk 'ün adını verdiği gazetemiz, ilk
sayısını çıkardığı 7 Mayıs 1924'ten
günümüze değin geçcn 84 yılda Türki-
ye'de ve dünyada yaşanan gelişmelere
tanıkhk etti, ülkenin toplumsal ve siya-
sal tarihini yansıttı. Ulusal Kurtuluş
mücadelesinde "Yeni Gün" gazetesiyle
Anadolu'ya destek veren gazetemiz ku-
rucusu Yunus Nadi, daha sonra "Cum-
huriyet" ile "aydınlanma" savaşımı
verdi. Cumhuriyet'in mücadelesi, bu-
güne dek olduğu gibi bundan sonra da
aynı ilkelerle devam edecek.
Laik ve demokratik çızgisinden ödün
vermeden yayın hayaünı sürdüren Cum-
huriyet gazetesinin "gericiliğe" savaş
açan, fikirlerinden ödün vermeyen ya-
zarlan, köktendinci örgütlerin hedefi ol-
du. Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Ah-
met Taner Kışlalı, Cavit Orhan Tü-
tengil, Muammer Aksoy, Bahriye
Üçok şeriatçı örgütlerin saldınlan sonucu
katledildi, gazete birçok kez bombalı sal-
dınlara hedef oldu. Ancak Cumhuriyet
gazetesi ilk günden bugüne değin hiç de-
ğişmeyen "Gazetemiz ne hükümet
gazetesi ne de parti gazetesidir. Cum-
huriyet yalmzca Cumhuriyetin, bi-
limsel ve yaygın ifadesiyle demokra-
sinin savunucusudur. Cumhuriyet
ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkan
ve yıkmaya çalışan her kuvvctle mü-
cadele edecektir" yayın ilkesi ve okur-
lanrun desteğiyle yoluna devam ediyor...
MüÜi mücadeleye destek
Gazeteciliğe 1900'de 'Malumat'
gazetesinde başlayan Yunus Nadi,
1901 yılında 2. Abdülhamit'e karşı
"gizli bir derneğe girmekle" suçla-
narak Midilli Kalesı'nde üç yıl hapse ve
sürgün cezasına mahkûnı edildi.
1908'de 2. Meşrutiyet'in ılanından
sonra Istanbul'a gelen Yunus Nadi, Ik-
dam ve Tasvir-i Efkâr gazetelerinde ye-
niden yazmaya başladı. Daha sonra lt-
tihat ve Terakki Fırkası'nm yayımladığı
"Rumeli" gazetesinde başyazar olan
Nadi, Istanbul'da 1918 yılında Yeni
Gün gazetesini çıkarmaya başladı. Ulu-
sal direniş hareketini destekleyen Ye-
ni Gün gazetesi, baskı ve zor koşullar
alnnda çıkanhyordu. Yunus Nadi, 2 Ni-
san 1920'de gizlice Istanbul'dan ayn-
larak Ankara'ya geçti. Matbaa da giz-
lice Ankara'ya taşındı. Kurtuluş Sava-
şı'nı desteklemek, Mustafa Kemal'in
yanında yer ahnak için Anadolu'ya ge-
çen Nadi, 23 Nisan 1920'de Meclis'e
milletvekili olarak girdi. Izmir millet-
vekili olarak Ankara'da bulunan Nadi,
Sakarya Savaşı öncesinde önlem olarak
gazeteyi Yazı Işleri Müdürü Kemal Sa-
lih'e (Sel) verdiği bir talimatname ile
Kayseri'ye taşıdı. Nadi, Salih'e verdi-
ği talimatnamede Ulusal Bağımsızlık
Savaşı'nın desteklenmesini, ama eleş-
tiriden de kaçınmamasını istedi.
Adını Mustafa Kemal verdi
Yunus Nadi, Cumhuriyetin ilanı ve hi-
lafctin kaldınhnası devrimlerinde etkin
rol alırken işgalcilerin çekildiği Istan-
bul'da yeni bir gazete çıkarmayı plan-
lıyordu. Çahşmalann ardından Pembe
Konak, Mustafa Kemal tarafindan Cum-
huriyet'e tahsis edildi. Cumhuriyet ga-
zetesi, Cumhuriyetin ilanından yedi ay
sonra yayın hayatına başladı. "Anado-
lu'da Yeni Gün" adıyla Ankara'da ya-
yınını sürdüren gazete, Cumhuriyetin ku-
rulması ve 7 Mayıs 1924'teki ilk bas-
kısının ardından yayınına son verdi.
Yunus Nadi'nin çıkaracağı gazetenin
adını Mustafa Kemal Paşa saptamış,
"Cumhuriyet olsun" demişti. Cum-
huriyet'in ilk sayısında gazetenin amaç-
lannı ve yolunu anlatan sunuş yazısın-
da şu ifadeler yer ahyordu:
"Cumhuriyet'in siyasi programı is-
minden belli olduğu gibi, onu ya-
yunlayanların siyasi hayatlan da bel-
lidir. Cumhuriyet, Türkiye'de bü-
yük kavgalarla elde edilmiş tarihi
bir sonuçtur. Biz elde edilen bu amaç
uğrunda fıilen çalışmış insanlanz.
Memlekette bu muzafîer ve galip
fıkrin çok kuvvctli tarafları vardır.
Cumhuriyet memlekete mal ohnuş bir
fıkirdir. Biz onun temsilcisi ve koru-
yucusuyuz. Bu temel düşünce göz
önünde tutulduktan sonra kesin ola-
rak söyleriz ki gazetemiz ne hükümet
gazetesi ne de parti gazetesidir. Cum-
huriyet sadece Cumhuriyetin, bilim-
sel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin
savunucusudur. Cumhuriyet ve de-
'Size Cumhuriyet'i sunuyorumy
Yunus Nadi, Cumhuriyet gazetesinin 7 Mayıs
1924 tarihli ilk sayısındaki yazısında, gazetenin
"Atatürk devrimlerinin savunucusu" bir yayın
organı olacağının haberini veriyordu. Nadi,
okurların karşısına Yeni Gün yerine Cumhuriyet'le
çıkışını şöyle anlatmıştı:
"tstanbul'dan okurlarıma Yeni Gün'ü değil,
Cumhuriyet'i sunuyorum. Demek ki arada
büyük devrimler meydana gelmiştir. ttiraf
etmeye meeburum ki bu devrimlerin büyüklüğü
ve yüceliğini kendim bile şimdi daha iyi anlamış
ve daha çok hayrete düşmüş durumdayım. O
kadar ki zaman zaman kendimi gerçeğin ve
hayalin büyük savaşına bırakmaktan
alamıyorum. Özellikle içinde yüzmüş olmanın
verdiği şaşkmhkla şu yakın geçmişin müthiş ve
büyük safhalarına karşı adeta sudan çıknıış bahk
durumunda bulunuyorum. Bu kadar az zamana,
bu kadar büyük devrimler sığabilir mi? Acaba
dört beş yıl süren baştan başa rüyalarla dolu bir
uykudan mı uyandım? Yoksa gerçekleşmiş
rüyalar karşısında mı bulunuyorum? Canım
daha dün şu fstanbuPun limanını yabancı ve
düşman gemileri; sokaklarını, kışlalarını, evlerini
yabancı ve düşman askeri doldurmuyor muydu?
Canım daha dün bu tstanbul değil miydi ki
sokaklarında tngiliz kırbaçlarından ve palikarya
kabadayılarından gcçilmiyordu? Canım şu
Cumhuriyet'e yönetim merkezi yaptığım bina
bile daha dün Ingiliz ve Fransız zabıtasmın
İstanbul'a zulüm yağdırdığı ve dayak altında
Türk öldürdüğü yer değil miydi?"
mokrasi fikir ve esaslarını yıkan ve
yıkmaya çahşan her kuvvetle müca-
dele edecektir. Memlekette her aııla-
mı ile gerçek bir demokrasi kurulması
için gazetemiz bütün varlığı ile çah-
şacaktır. Memlekette halkın halk ta-
rafından halk için idarcsi bizim idea-
limizdir. Ve biz yalnız bu idealin esi-
riyiz. Başka bir kuvvetin değil."
Yunus Nadi'nin 28 Haziran 1945'te
Cenevre'de yaşamım yitırmesmin ar-
dmdan Cumlıuriyet'i bir süreden beri
yöneten Nadir Nadi, gazetenin sorum-
luluğunudaüstlendi. Demokrat Parti 14
Mayıs 1950'de seçimleri kazandı. De-
mokrat Parti hstcsindcn Meclis'e girmiş
bağımsız bir milletvekili olmasına kar-
şın Nadir Nadi'nin 7 Haziran'daki
"Ezan" başlıkh yazısı bir uyan niteli-
ğindedir: "Din işlerini dünya işlerin-
den fıilen ayırmadıkça cemiyetimizi
zaman zaman rahatsız eden birtakını
sürçmeleri önlemekte güçlük çekece-
ğiz. Yok eğer sahiden laik bir cemiyet
seviyesine ulaştığımızdan şüphemiz
varsa, Atatürk yasaklarından bir te-
kine olsun dokunmaya kendimizde
hak görmemeliyiz. Çünkü ancak o ya-
saklar sayesindedir ki gerçek vicdan
hürriyeti bu memlekette kök salabi-
lecektir."
KÖy Enstitüleri'nin ürünlerine, köy kö-
kenli yazaılann yazılanna 1950'lerde
sayfalannı açan Cumhuriyet gazetesi,
1960'larda emekçi halkın uyanışını,
çağdaş uygarlığa doğru bir adım saya-
rak gerekli öncmı verdi. 1960'ların or-
talanna kadar toplumsal bilinçlenme
yolundaki yaymlarla büyük çaba har-
cayan gazetemiz hakkında açılan dava-
lanntümüberaatlasonuçlandı. 1968'in
dünyadaki rüzgân Türkiye'ye de ulaş-
tı ve öğrenci ıstemleriyle başlayan ha-
reket, siyasal kavgaya dönüştü. Anti-
Varlığı Cumhuriyet Vakfi'na
Nadir Nadi'nin 1991 'de yaşamım yitirmesinin ardından eşinden kalan
bütün varlığını Cumhuriyet Vakfi'na bağışlayan Berin Nadi, Cumhuriyet
devrimlerini, Atatürk ilkelerini, Cumhuriyet gazetesini yaşatmayı ilke
edindi. Berin Nadi'nin "Atatürk devrimlerinin bekçiliğine adanmış
Cumhuriyet gazetesini, özel yaşamından özveride bulunarak
büyük bir sorumlulukla ayakta tutan Nadir Nadi'den sonra
kapattırmanıak, ayakta tutmak benim sorumluluğumdur.
Başaramazsam kendimi hiç affetmem" sözleri, yaşama gözlerini
yumduğu 4 Kasım 2001'e kadar süren yaşamının temel anıacmı anlatıyor.
emperyalızmin damgasını vurduğu si-
yasal hareketler, 15-16 Haziran büyük
işçi direnişleri, sermayenin çıkmazı,
komünizmle mücadele adı altında gen-
çliğin karşısına çıkanlan gerici-şeriatçı
örgütlenmeler, 1970'lerin Türkiyesi'nin
manzarasıydı. 12 Mart 1971'de Genel-
kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve
üç kuvvet komutanının muhtırasının
ardından sıkıyönctim ılan edildi. Sıkı-
yönetim ilanıyla birlikte Cumhuriyet ga-
zetesi 10 gün kapatıldı. tlhan Selçuk ve
Genel Yayın Müdürü Oktay Kurtbö-
ke tutuklandı. Kurtböke ve Selçuk be-
raat ctti, ancak ortaklar arasındaki hu-
zursuzluk yeniden ortaya çıktı. Cum-
huriyet Matbaacılık Gazetecilik TAŞ,
1971 Temmuzu'ndaki toplantıda yöne-
tim kurulunu değiştirdi. Nadir Nadi ga-
zete yönetiminden ve başyazarhğından
aynlmak zorunda kaldı. Yeni yönetimin
yayın politikasını değiştirme girişimle-
rine okurlann yanıtı, dünya basın tari-
hinde eşi görülmemiş bir olaya neden ol-
du. Cumhuriyet okurlan yaym çizgisi-
ni değiştiren gazeteyi almadı. 1971
Maru'ndaki 130 binlik satış 45 bine düş-
tü. Buııun üzerine yeniden yönetime çağ-
nlan Nadir Nadi, 1972'de gazetenin ba-
şına geçti.
12 Eylûl gûnleri
12 Eylül askeri darbesi binlercc gen-
ci cezaevlerine tıkarken basın üzerinde
de büyük baskı ve sansür uyguladı. Il-
han Selçuk'un 11 Kasım 1980 tarihli
"Kemalizm Idelojisi Muz mudur?"
başlıkh yazısı nedeniyle gazete 10 gün
kapatıldı. 12 Kasım 1981'de gazetenin
Doğu ve Güneydoğu yöresine girmesi 5
gün süreyle yasaklandı. 3-4 Nisan ta-
rihleri arasında ise Ankara, Kastamonu
ve Çankın'da yasaklandı. 15 Ocak
1983'te Nadir Nadi'nin "Tuhaf Bir Ta-
san" başlıkh ve Atatürkçülük adına onun
kurduğu kurumlan yıkanlan eleştiren ya-
zısı nedeniyle gazete 25 gün kapatıldı.
12 Eylül anayasasına, Özal'lı yıllara kar-
şm 80'lerin ikinci yansında yeniden fi-
lizlenen muhalefet, Cumhuriyet'in say-
falannda kendine yer buldu. İşçi ey-
lemleri, 1990'daki büyük madenci di-
renişleri okura aktanldı. Nadir Nadi'nin
1991 yılında ölümünün ardrndan Berin
Nadi, llhan Selçuk, Uğur Mumcu, Hik-
met Çetinkaya ve yazarlar değişiklik-
ten rahatsız olunca Cumhuriyet'ten ay-
nldı. Okurlann bir kez daha boykotu so-
nucu gazete iflas aşamasına geldi. Be-
rin Nadi, Selçuk ve yazarlar gazeteye
döndü. Cumhuriyet'i yaşatmak üzere
"Cumhuriyet Vakfı" kuruldu.
AVRUPA
GURAY OZ
1 Mayıs, 6 Mayıs,
£f Of Vaaaa
Yıllar, yaşımız ilerledikçe ivmesi artan bir hızla
geçip gidiyor sanki. Sonsuzluğun içinde, anlam
yüklemedikçe değerini bilemeyeceğimiz zaman-
lar hızla bizden uzaklaşıyor. Tarih zavallı biroku-
ma kitabına dönüşüyor. Geçmişi anarken, yaşa-
dığımız zamanın penceresi, ışığı, güneşi, kullan-
dığımız cümle, kelime, hece, harf zamanın akışı-
na uygun bir biçimde dönüşüyor. Ya yaşadığımız
zamanın, o günlerin, o tarihin anlamı oluyor ya da
içi boşaltılmış "günümüzün ihtiyaçlarına" uy-
durulmuş ağıtı.
Terk edilmiş anıların anılmaya ihtiyacı yoktür.
Terk ettikleri dünyaları hâlâ ananlarsa besbel-
li onlarsız yapamıyorlar.
Her şeyi terk ettiler, anılannı terk edemiyorlar.
Terk etmek yerine uydurmayı, geçmişi tari-
hin bilincinden soyutlamayı tercih ediyorlar.
Anılar yalnızlaşıyor, sahteliğin sıntkan üslubuyla
tarihteki yerlerinden kopartılıyor, günün ge-
reklerine uygun kılıklarda, zararsız, poplaştı-
rılmış hikâyelere dönüştürülüyor.
O zamanları yaşayanlar eğer günün gereksi-
nimlerine boyun eğmeden yaşamayı becerebil-
mişlerse şaşkınlıkla izliyor, hayretle okuyorlar
yazılıp çizilenleri.
•••
Gerçeğin kısa bir özetini ister misiniz?
önce Vedat'ı öldürdüler.
Hepimiz içimizde kanayan yaraya baktık. Dal gi-
bi insanlardık. Bizim tarihteki yerimiz, değiştirmek
istediğimiz dünya orada duruyordu. O dünyayı
başka türlü değiştirmek isteyenler ellerindeki
tüm güçle saldırdılar üstümüze.
Amerikan savaş gemileri boğazımıza kadar
sokulmuştu.
Hem onları kovacaktık, hem de yeni bir düze-
nin, yeni bir değişimin nasıl olacağını tartışıp du-
racaktık. Türkiye'yi başka türlü değiştirmek iste-
yenler bizden daha güçlüydüler. Yenildik.
Denizleri öldürdüler.
Anıları pazara çıkartanlar her şeyi yarım yama-
lak anlatıyor, olup bitenleri kendi değışimlerinin hiz-
metine sunuyorlar.
Tarihin bilinci yitip gitti. Piyasa ekonomisi
Che'yiı Deniz'i metalaştırdı pazara sundu. "İyi, iş-
te böylece herkes öğrendi olup bitenleri" diyen-
ler, anlatılanların, çoktan liberal dünyalara taşın-
mış olan eski arkadaşların çürük hatıralarından iba-
ret olduğunu da biliyorlar mı?
••*
Tarih kavranması zor bir masaldır.
Masalı mesel yapabilmek için bilinç gerekir. Ta-
rihi bilincinden soyutlarsanız, geriye pek bir şey
kalmaz. Kalan yalnızca günün ihtiyaçlarına uy-
durulmuş ağıtlar olur. ölenlerin neyin kavgasını ver-
diklerini değil, ölümlerini, öldürenlerin pişman olup
olmadıklarını tartışır durursunuz. Bilinç uçup gi-
der o eski kitabın sayfalarına gizlenir, kendini za-
manınriyakârsaldınsından korumak için bir sığınak
arar kendine. Onları bugün "iyi çocuklar" olarak
anlatmak isteyenlere bir sorun bakalım.
Neden iyi çocuklardı ki onlar?
• * •
Değiştirmek istiyorlardı da ondan.
Değiştirirken değişmek istiyorlardı. Tarihin için-
de tarihi yaparken, tarihe onun bilinciyle katılırken
ölümü göze aldıklarında, hayata sımsıkı sarılırken,
tartışmalarında, kavgalarında, sevinçlerinde, hü-
zünlerinde artık eskimiş ve geçmişle bağını çok-
tan kopartmış olan eski "arkadaşların" anlaya-
yamayacağı bir aşk vardı. Onlar dünyayı değiş-
tirmek istiyorlardı. Ama sizin gibi değil.
Küçük çocuklar, delikanlı kahramanlar, öfkeli in-
sanlardı onlar.
Onlar günümüzün başbakanlan ile eğlenceli, ya-
rarlı yemekler yiyenlerin, "biz o yemekte niye yok-
tuk ki" diyenlerin arkadaşları değildiler.
•••
Onlar, 1 Mayıs'ta öldüresiye dövülenlerin, ken-
di meydanlanna sokulmayanların arkadaşlarıydı-
lar.
"Şu 1 Mayıs iyi olmadı, ama yine de AKP de-
mokrattır, yine de desteklenmeyi hak eder, hem
onlan anar, hem AKP'yi desteklemeyi sürdürürüz"
diyenlerle bir işimiz olmaz bizim.
Onlara söyleyecek bir çift lafımız olabilir yalnızca.
Tarihin içinde öylesine güzel, öylesine anlamlı
duruyorlar, öylesine günümüze uzanıyor ki bizim
denizler, ne yapsanız boşuna.
Işinize bakın siz, rahat bırakın bizim denizleri ar-
tık...
e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr
Gelenekselyıldönümü etMnliği
BeşiktaşMKM'de
törenyapılacak
Cumhuriyet'in bu-
gün 84. kuruluş yıl-
dönümünü kutlayaca-
ğız. Gazetemizi 7
Mayıs 1924'te kuran
Yunus Nadi anısına
bu yıl 62.'si düzenle-
nen Yunus Nadi Ya-
nşması'nı kazananla-
rm ödülleri de törenle
sunulacak.
Beşiktaş Akat-
lar'daki Mustafa Ke-
mal Merkezi (MKM)
Salonu'nda düzenle-
necek olan kutlama
ve ödül töreni bugün
saatl9.00'dabaşla-
yacak. Ayşenur Yazı-
cı'nın sunacağı tören-
de, Cumhuriyet dost-
lan bir araya gelecek.
Gecede, Yunus Na-
di Ödülleri Sosyal Bi-
limler Araştırma Da-
lı'nda Şevket Çizmeli
ve Rıfat N. Bali, ro-
man dalında Mehmet
Anıl, öykü dalında
Yavuz Ekinci ve Al-
per Akçam, şiir dalın-
da, Abdülkadir Bu-
dak ve Veysel Çolak,
karikatür dalında Mu-
ammer Olcay ve Ah-
met Aykanat'a ödül-
leri verilecek.
Törende Pınar Er-
tuğrul, Buket ökten,
Şule Çakar ve Burcu
Oğuzözden bir keman
dinletisi sunacak.
Törene saat
18.00'danitibaren
Levent metro dura-
ğından servisler kal-
kacaktır.
Törenin yapılacağı
MKM'nin adresi şöy-
le: Uğur Mumcu Cad.
No: 8 Kat: 1 Akatlar-
Beşiktaş