22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2008 ÇARŞAMBA HABERLER 'Sınav sistemi eğitlmi felç etti' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı tsnıail Koncuk'u ziyareti sırasında, ÖSS sisteminin ortaöğretim kurumlarını felç ettiğini belirterek "Haziran ayında ÖSS'yi yeni bır formata sokmak üzere geniş katılımh bir toplantı yapılacak" dedi. Çelık, kendilerinın uzun yıllardan bu yana üniversiteye giriş sisteminin değiştirilmesi gerektığinı söylediklerini kaydetti. En baskıcı rejimler listesi • WASHINGTON (AA) - New York'takı Frecdom House adlı kuruluşun araştırmasmda, en baskıcı rejimlcrin Küba, Libya, Myanmar, Kuzey Korc, Somalı, Sudan, Türkmenistan vc Özbekıstan olduğu belirtildi. Bu ülkelerde "günlük yaşam üzerindeiti devlct kontrolünün yaygın olduğu, bağımsız örgütlerle siyasal muhalefetin yasaklandığı veya baskı gördüğü, bağımsız düşünce ve eylcmlerin cczalandınlması korkusunun günlük yaşamın bir parçası olduğu" ifade edildi. En kötülerden biraz daha iyi durunıda olan ülkelerin ise Belarus, Çad, Çin, Ekvador Ginesi, Eritre, Laos, Suudi Arabistan, Suriye vc Zimbabve olduğu bildirildi. Cezaeylerinde yeni düzenleme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cezaevlerinin dış güvenliğini sağlama görevinin j andarmadan ahnarak Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne devredilmesini öngören yasa tasansı TBMM Başkanhğı'na sunuldu. Tasanya göre, Jandarma Genel Komutanhğı tarafından dış güvenlik hizmctlerinin yerine getirilmesinde kullanılan ihtiyaç fazlası silah, mühimmat, teçhizat ile diğer araç ve gereçler, devir sürecine uygun olarak genel rmıdürlüğe bedelsiz olarak devredilecek. Kaymakam Şahin'den kitap • İstanbul Haber Servisi - Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, 30 yıllık meslek hayatında hafızasında yer rutan anılannı içeren "Anılarla Yaşamak" adlı kitabını tanıttı. Sepetçiler Kasn'ndaki tanıtım kokteylinde konuşan Şahin, "çatık kaş, hükümet denen zat" profılinin dışında kalarak, hayatta hep kolay ulaşılır bir idareci olduğunu söyledi. Şahin, kitabın, kendisiyle yapılan söyleşilerle oluşturulduğunu ifade ctti. Kokteyle, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve birçok ilçenin kaymakamı da katıldı. Devrimlerin izinde 84vılJ Cumhuriyet gazetesi 84 yıldır tüm baskılara, saldırılara, sansüre karşın laik ve demokratik çizgiden ayrılmadı tstanbul Haber Servisi - Laik ve de- mokratik Türkiye Cumhuriyeti'yle ya- şıt Cumhuriyet gazetesi bugün yayın hayatına başlayışının 84. yılını geride bı- rakıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ku- rucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün adını verdiği gazetemiz, ilk sayısını çıkardığı 7 Mayıs 1924'ten günümüze değin geçcn 84 yılda Türki- ye'de ve dünyada yaşanan gelişmelere tanıkhk etti, ülkenin toplumsal ve siya- sal tarihini yansıttı. Ulusal Kurtuluş mücadelesinde "Yeni Gün" gazetesiyle Anadolu'ya destek veren gazetemiz ku- rucusu Yunus Nadi, daha sonra "Cum- huriyet" ile "aydınlanma" savaşımı verdi. Cumhuriyet'in mücadelesi, bu- güne dek olduğu gibi bundan sonra da aynı ilkelerle devam edecek. Laik ve demokratik çızgisinden ödün vermeden yayın hayaünı sürdüren Cum- huriyet gazetesinin "gericiliğe" savaş açan, fikirlerinden ödün vermeyen ya- zarlan, köktendinci örgütlerin hedefi ol- du. Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Ah- met Taner Kışlalı, Cavit Orhan Tü- tengil, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok şeriatçı örgütlerin saldınlan sonucu katledildi, gazete birçok kez bombalı sal- dınlara hedef oldu. Ancak Cumhuriyet gazetesi ilk günden bugüne değin hiç de- ğişmeyen "Gazetemiz ne hükümet gazetesi ne de parti gazetesidir. Cum- huriyet yalmzca Cumhuriyetin, bi- limsel ve yaygın ifadesiyle demokra- sinin savunucusudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkan ve yıkmaya çalışan her kuvvctle mü- cadele edecektir" yayın ilkesi ve okur- lanrun desteğiyle yoluna devam ediyor... MüÜi mücadeleye destek Gazeteciliğe 1900'de 'Malumat' gazetesinde başlayan Yunus Nadi, 1901 yılında 2. Abdülhamit'e karşı "gizli bir derneğe girmekle" suçla- narak Midilli Kalesı'nde üç yıl hapse ve sürgün cezasına mahkûnı edildi. 1908'de 2. Meşrutiyet'in ılanından sonra Istanbul'a gelen Yunus Nadi, Ik- dam ve Tasvir-i Efkâr gazetelerinde ye- niden yazmaya başladı. Daha sonra lt- tihat ve Terakki Fırkası'nm yayımladığı "Rumeli" gazetesinde başyazar olan Nadi, Istanbul'da 1918 yılında Yeni Gün gazetesini çıkarmaya başladı. Ulu- sal direniş hareketini destekleyen Ye- ni Gün gazetesi, baskı ve zor koşullar alnnda çıkanhyordu. Yunus Nadi, 2 Ni- san 1920'de gizlice Istanbul'dan ayn- larak Ankara'ya geçti. Matbaa da giz- lice Ankara'ya taşındı. Kurtuluş Sava- şı'nı desteklemek, Mustafa Kemal'in yanında yer ahnak için Anadolu'ya ge- çen Nadi, 23 Nisan 1920'de Meclis'e milletvekili olarak girdi. Izmir millet- vekili olarak Ankara'da bulunan Nadi, Sakarya Savaşı öncesinde önlem olarak gazeteyi Yazı Işleri Müdürü Kemal Sa- lih'e (Sel) verdiği bir talimatname ile Kayseri'ye taşıdı. Nadi, Salih'e verdi- ği talimatnamede Ulusal Bağımsızlık Savaşı'nın desteklenmesini, ama eleş- tiriden de kaçınmamasını istedi. Adını Mustafa Kemal verdi Yunus Nadi, Cumhuriyetin ilanı ve hi- lafctin kaldınhnası devrimlerinde etkin rol alırken işgalcilerin çekildiği Istan- bul'da yeni bir gazete çıkarmayı plan- lıyordu. Çahşmalann ardından Pembe Konak, Mustafa Kemal tarafindan Cum- huriyet'e tahsis edildi. Cumhuriyet ga- zetesi, Cumhuriyetin ilanından yedi ay sonra yayın hayatına başladı. "Anado- lu'da Yeni Gün" adıyla Ankara'da ya- yınını sürdüren gazete, Cumhuriyetin ku- rulması ve 7 Mayıs 1924'teki ilk bas- kısının ardından yayınına son verdi. Yunus Nadi'nin çıkaracağı gazetenin adını Mustafa Kemal Paşa saptamış, "Cumhuriyet olsun" demişti. Cum- huriyet'in ilk sayısında gazetenin amaç- lannı ve yolunu anlatan sunuş yazısın- da şu ifadeler yer ahyordu: "Cumhuriyet'in siyasi programı is- minden belli olduğu gibi, onu ya- yunlayanların siyasi hayatlan da bel- lidir. Cumhuriyet, Türkiye'de bü- yük kavgalarla elde edilmiş tarihi bir sonuçtur. Biz elde edilen bu amaç uğrunda fıilen çalışmış insanlanz. Memlekette bu muzafîer ve galip fıkrin çok kuvvctli tarafları vardır. Cumhuriyet memlekete mal ohnuş bir fıkirdir. Biz onun temsilcisi ve koru- yucusuyuz. Bu temel düşünce göz önünde tutulduktan sonra kesin ola- rak söyleriz ki gazetemiz ne hükümet gazetesi ne de parti gazetesidir. Cum- huriyet sadece Cumhuriyetin, bilim- sel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin savunucusudur. Cumhuriyet ve de- 'Size Cumhuriyet'i sunuyorumy Yunus Nadi, Cumhuriyet gazetesinin 7 Mayıs 1924 tarihli ilk sayısındaki yazısında, gazetenin "Atatürk devrimlerinin savunucusu" bir yayın organı olacağının haberini veriyordu. Nadi, okurların karşısına Yeni Gün yerine Cumhuriyet'le çıkışını şöyle anlatmıştı: "tstanbul'dan okurlarıma Yeni Gün'ü değil, Cumhuriyet'i sunuyorum. Demek ki arada büyük devrimler meydana gelmiştir. ttiraf etmeye meeburum ki bu devrimlerin büyüklüğü ve yüceliğini kendim bile şimdi daha iyi anlamış ve daha çok hayrete düşmüş durumdayım. O kadar ki zaman zaman kendimi gerçeğin ve hayalin büyük savaşına bırakmaktan alamıyorum. Özellikle içinde yüzmüş olmanın verdiği şaşkmhkla şu yakın geçmişin müthiş ve büyük safhalarına karşı adeta sudan çıknıış bahk durumunda bulunuyorum. Bu kadar az zamana, bu kadar büyük devrimler sığabilir mi? Acaba dört beş yıl süren baştan başa rüyalarla dolu bir uykudan mı uyandım? Yoksa gerçekleşmiş rüyalar karşısında mı bulunuyorum? Canım daha dün şu fstanbuPun limanını yabancı ve düşman gemileri; sokaklarını, kışlalarını, evlerini yabancı ve düşman askeri doldurmuyor muydu? Canım daha dün bu tstanbul değil miydi ki sokaklarında tngiliz kırbaçlarından ve palikarya kabadayılarından gcçilmiyordu? Canım şu Cumhuriyet'e yönetim merkezi yaptığım bina bile daha dün Ingiliz ve Fransız zabıtasmın İstanbul'a zulüm yağdırdığı ve dayak altında Türk öldürdüğü yer değil miydi?" mokrasi fikir ve esaslarını yıkan ve yıkmaya çahşan her kuvvetle müca- dele edecektir. Memlekette her aııla- mı ile gerçek bir demokrasi kurulması için gazetemiz bütün varlığı ile çah- şacaktır. Memlekette halkın halk ta- rafından halk için idarcsi bizim idea- limizdir. Ve biz yalnız bu idealin esi- riyiz. Başka bir kuvvetin değil." Yunus Nadi'nin 28 Haziran 1945'te Cenevre'de yaşamım yitırmesmin ar- dmdan Cumlıuriyet'i bir süreden beri yöneten Nadir Nadi, gazetenin sorum- luluğunudaüstlendi. Demokrat Parti 14 Mayıs 1950'de seçimleri kazandı. De- mokrat Parti hstcsindcn Meclis'e girmiş bağımsız bir milletvekili olmasına kar- şın Nadir Nadi'nin 7 Haziran'daki "Ezan" başlıkh yazısı bir uyan niteli- ğindedir: "Din işlerini dünya işlerin- den fıilen ayırmadıkça cemiyetimizi zaman zaman rahatsız eden birtakını sürçmeleri önlemekte güçlük çekece- ğiz. Yok eğer sahiden laik bir cemiyet seviyesine ulaştığımızdan şüphemiz varsa, Atatürk yasaklarından bir te- kine olsun dokunmaya kendimizde hak görmemeliyiz. Çünkü ancak o ya- saklar sayesindedir ki gerçek vicdan hürriyeti bu memlekette kök salabi- lecektir." KÖy Enstitüleri'nin ürünlerine, köy kö- kenli yazaılann yazılanna 1950'lerde sayfalannı açan Cumhuriyet gazetesi, 1960'larda emekçi halkın uyanışını, çağdaş uygarlığa doğru bir adım saya- rak gerekli öncmı verdi. 1960'ların or- talanna kadar toplumsal bilinçlenme yolundaki yaymlarla büyük çaba har- cayan gazetemiz hakkında açılan dava- lanntümüberaatlasonuçlandı. 1968'in dünyadaki rüzgân Türkiye'ye de ulaş- tı ve öğrenci ıstemleriyle başlayan ha- reket, siyasal kavgaya dönüştü. Anti- Varlığı Cumhuriyet Vakfi'na Nadir Nadi'nin 1991 'de yaşamım yitirmesinin ardından eşinden kalan bütün varlığını Cumhuriyet Vakfi'na bağışlayan Berin Nadi, Cumhuriyet devrimlerini, Atatürk ilkelerini, Cumhuriyet gazetesini yaşatmayı ilke edindi. Berin Nadi'nin "Atatürk devrimlerinin bekçiliğine adanmış Cumhuriyet gazetesini, özel yaşamından özveride bulunarak büyük bir sorumlulukla ayakta tutan Nadir Nadi'den sonra kapattırmanıak, ayakta tutmak benim sorumluluğumdur. Başaramazsam kendimi hiç affetmem" sözleri, yaşama gözlerini yumduğu 4 Kasım 2001'e kadar süren yaşamının temel anıacmı anlatıyor. emperyalızmin damgasını vurduğu si- yasal hareketler, 15-16 Haziran büyük işçi direnişleri, sermayenin çıkmazı, komünizmle mücadele adı altında gen- çliğin karşısına çıkanlan gerici-şeriatçı örgütlenmeler, 1970'lerin Türkiyesi'nin manzarasıydı. 12 Mart 1971'de Genel- kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve üç kuvvet komutanının muhtırasının ardından sıkıyönctim ılan edildi. Sıkı- yönetim ilanıyla birlikte Cumhuriyet ga- zetesi 10 gün kapatıldı. tlhan Selçuk ve Genel Yayın Müdürü Oktay Kurtbö- ke tutuklandı. Kurtböke ve Selçuk be- raat ctti, ancak ortaklar arasındaki hu- zursuzluk yeniden ortaya çıktı. Cum- huriyet Matbaacılık Gazetecilik TAŞ, 1971 Temmuzu'ndaki toplantıda yöne- tim kurulunu değiştirdi. Nadir Nadi ga- zete yönetiminden ve başyazarhğından aynlmak zorunda kaldı. Yeni yönetimin yayın politikasını değiştirme girişimle- rine okurlann yanıtı, dünya basın tari- hinde eşi görülmemiş bir olaya neden ol- du. Cumhuriyet okurlan yaym çizgisi- ni değiştiren gazeteyi almadı. 1971 Maru'ndaki 130 binlik satış 45 bine düş- tü. Buııun üzerine yeniden yönetime çağ- nlan Nadir Nadi, 1972'de gazetenin ba- şına geçti. 12 Eylûl gûnleri 12 Eylül askeri darbesi binlercc gen- ci cezaevlerine tıkarken basın üzerinde de büyük baskı ve sansür uyguladı. Il- han Selçuk'un 11 Kasım 1980 tarihli "Kemalizm Idelojisi Muz mudur?" başlıkh yazısı nedeniyle gazete 10 gün kapatıldı. 12 Kasım 1981'de gazetenin Doğu ve Güneydoğu yöresine girmesi 5 gün süreyle yasaklandı. 3-4 Nisan ta- rihleri arasında ise Ankara, Kastamonu ve Çankın'da yasaklandı. 15 Ocak 1983'te Nadir Nadi'nin "Tuhaf Bir Ta- san" başlıkh ve Atatürkçülük adına onun kurduğu kurumlan yıkanlan eleştiren ya- zısı nedeniyle gazete 25 gün kapatıldı. 12 Eylül anayasasına, Özal'lı yıllara kar- şm 80'lerin ikinci yansında yeniden fi- lizlenen muhalefet, Cumhuriyet'in say- falannda kendine yer buldu. İşçi ey- lemleri, 1990'daki büyük madenci di- renişleri okura aktanldı. Nadir Nadi'nin 1991 yılında ölümünün ardrndan Berin Nadi, llhan Selçuk, Uğur Mumcu, Hik- met Çetinkaya ve yazarlar değişiklik- ten rahatsız olunca Cumhuriyet'ten ay- nldı. Okurlann bir kez daha boykotu so- nucu gazete iflas aşamasına geldi. Be- rin Nadi, Selçuk ve yazarlar gazeteye döndü. Cumhuriyet'i yaşatmak üzere "Cumhuriyet Vakfı" kuruldu. AVRUPA GURAY OZ 1 Mayıs, 6 Mayıs, £f Of Vaaaa Yıllar, yaşımız ilerledikçe ivmesi artan bir hızla geçip gidiyor sanki. Sonsuzluğun içinde, anlam yüklemedikçe değerini bilemeyeceğimiz zaman- lar hızla bizden uzaklaşıyor. Tarih zavallı biroku- ma kitabına dönüşüyor. Geçmişi anarken, yaşa- dığımız zamanın penceresi, ışığı, güneşi, kullan- dığımız cümle, kelime, hece, harf zamanın akışı- na uygun bir biçimde dönüşüyor. Ya yaşadığımız zamanın, o günlerin, o tarihin anlamı oluyor ya da içi boşaltılmış "günümüzün ihtiyaçlarına" uy- durulmuş ağıtı. Terk edilmiş anıların anılmaya ihtiyacı yoktür. Terk ettikleri dünyaları hâlâ ananlarsa besbel- li onlarsız yapamıyorlar. Her şeyi terk ettiler, anılannı terk edemiyorlar. Terk etmek yerine uydurmayı, geçmişi tari- hin bilincinden soyutlamayı tercih ediyorlar. Anılar yalnızlaşıyor, sahteliğin sıntkan üslubuyla tarihteki yerlerinden kopartılıyor, günün ge- reklerine uygun kılıklarda, zararsız, poplaştı- rılmış hikâyelere dönüştürülüyor. O zamanları yaşayanlar eğer günün gereksi- nimlerine boyun eğmeden yaşamayı becerebil- mişlerse şaşkınlıkla izliyor, hayretle okuyorlar yazılıp çizilenleri. ••• Gerçeğin kısa bir özetini ister misiniz? önce Vedat'ı öldürdüler. Hepimiz içimizde kanayan yaraya baktık. Dal gi- bi insanlardık. Bizim tarihteki yerimiz, değiştirmek istediğimiz dünya orada duruyordu. O dünyayı başka türlü değiştirmek isteyenler ellerindeki tüm güçle saldırdılar üstümüze. Amerikan savaş gemileri boğazımıza kadar sokulmuştu. Hem onları kovacaktık, hem de yeni bir düze- nin, yeni bir değişimin nasıl olacağını tartışıp du- racaktık. Türkiye'yi başka türlü değiştirmek iste- yenler bizden daha güçlüydüler. Yenildik. Denizleri öldürdüler. Anıları pazara çıkartanlar her şeyi yarım yama- lak anlatıyor, olup bitenleri kendi değışimlerinin hiz- metine sunuyorlar. Tarihin bilinci yitip gitti. Piyasa ekonomisi Che'yiı Deniz'i metalaştırdı pazara sundu. "İyi, iş- te böylece herkes öğrendi olup bitenleri" diyen- ler, anlatılanların, çoktan liberal dünyalara taşın- mış olan eski arkadaşların çürük hatıralarından iba- ret olduğunu da biliyorlar mı? ••* Tarih kavranması zor bir masaldır. Masalı mesel yapabilmek için bilinç gerekir. Ta- rihi bilincinden soyutlarsanız, geriye pek bir şey kalmaz. Kalan yalnızca günün ihtiyaçlarına uy- durulmuş ağıtlar olur. ölenlerin neyin kavgasını ver- diklerini değil, ölümlerini, öldürenlerin pişman olup olmadıklarını tartışır durursunuz. Bilinç uçup gi- der o eski kitabın sayfalarına gizlenir, kendini za- manınriyakârsaldınsından korumak için bir sığınak arar kendine. Onları bugün "iyi çocuklar" olarak anlatmak isteyenlere bir sorun bakalım. Neden iyi çocuklardı ki onlar? • * • Değiştirmek istiyorlardı da ondan. Değiştirirken değişmek istiyorlardı. Tarihin için- de tarihi yaparken, tarihe onun bilinciyle katılırken ölümü göze aldıklarında, hayata sımsıkı sarılırken, tartışmalarında, kavgalarında, sevinçlerinde, hü- zünlerinde artık eskimiş ve geçmişle bağını çok- tan kopartmış olan eski "arkadaşların" anlaya- yamayacağı bir aşk vardı. Onlar dünyayı değiş- tirmek istiyorlardı. Ama sizin gibi değil. Küçük çocuklar, delikanlı kahramanlar, öfkeli in- sanlardı onlar. Onlar günümüzün başbakanlan ile eğlenceli, ya- rarlı yemekler yiyenlerin, "biz o yemekte niye yok- tuk ki" diyenlerin arkadaşları değildiler. ••• Onlar, 1 Mayıs'ta öldüresiye dövülenlerin, ken- di meydanlanna sokulmayanların arkadaşlarıydı- lar. "Şu 1 Mayıs iyi olmadı, ama yine de AKP de- mokrattır, yine de desteklenmeyi hak eder, hem onlan anar, hem AKP'yi desteklemeyi sürdürürüz" diyenlerle bir işimiz olmaz bizim. Onlara söyleyecek bir çift lafımız olabilir yalnızca. Tarihin içinde öylesine güzel, öylesine anlamlı duruyorlar, öylesine günümüze uzanıyor ki bizim denizler, ne yapsanız boşuna. Işinize bakın siz, rahat bırakın bizim denizleri ar- tık... e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr Gelenekselyıldönümü etMnliği BeşiktaşMKM'de törenyapılacak Cumhuriyet'in bu- gün 84. kuruluş yıl- dönümünü kutlayaca- ğız. Gazetemizi 7 Mayıs 1924'te kuran Yunus Nadi anısına bu yıl 62.'si düzenle- nen Yunus Nadi Ya- nşması'nı kazananla- rm ödülleri de törenle sunulacak. Beşiktaş Akat- lar'daki Mustafa Ke- mal Merkezi (MKM) Salonu'nda düzenle- necek olan kutlama ve ödül töreni bugün saatl9.00'dabaşla- yacak. Ayşenur Yazı- cı'nın sunacağı tören- de, Cumhuriyet dost- lan bir araya gelecek. Gecede, Yunus Na- di Ödülleri Sosyal Bi- limler Araştırma Da- lı'nda Şevket Çizmeli ve Rıfat N. Bali, ro- man dalında Mehmet Anıl, öykü dalında Yavuz Ekinci ve Al- per Akçam, şiir dalın- da, Abdülkadir Bu- dak ve Veysel Çolak, karikatür dalında Mu- ammer Olcay ve Ah- met Aykanat'a ödül- leri verilecek. Törende Pınar Er- tuğrul, Buket ökten, Şule Çakar ve Burcu Oğuzözden bir keman dinletisi sunacak. Törene saat 18.00'danitibaren Levent metro dura- ğından servisler kal- kacaktır. Törenin yapılacağı MKM'nin adresi şöy- le: Uğur Mumcu Cad. No: 8 Kat: 1 Akatlar- Beşiktaş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle