04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MAYIS 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Disk M. Ali Kılınç: "14Nisan Cumhuriyet Mitingi'nde AKP'nin değirrnenine su taşırsan, 1 Mayıs sabahı binanı işte böyle basarlar!" Elektronik posta: denl2somwcumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 - Küçük Gül'ün patronu Ali Babacan'mış... "Küçük Turgut'un kulakları çınlasın!" Gülen dünyanın 100 entelektüeli arasındaymış... Dintellektüel olmasın! Gazlı Nami Tepe: £ § "Hastaneye T L gaz bombası atılması savaş hukukunda bile yasak ama ılımlı Islam demokrasisinde serbest!" Slogan Levent Dağaşan: "Türbanı destekleyen erkeklerin yeni sloganı: Dört karı hakkımız, öpe öpe alırız!" Tutulma Levent Kırılmaz: "Ülkemizde aynen güneş tutulması gibi bir 'cumhuriyet tutulması' yaşanıyor. Geçecektir!" BUGÜN gazetemiz Cumhuriyet'in 84. kuruluş yılını kutluyoruz. Cumhuriyet'i, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edilebilmesi için anayasa değişikliğini yapan komisyonun başkanı Yunus Nadi kurmuş; adını da Mustafa Kemal Atatürk koymuştu. Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan "Anadolu'da Yeni Gün" adıyla süzülüp gelen bir gazetedir Cumhuriyet... 84 yılın ötesinde koca bir çınardır bu gazete. Atatürk, Cumhuriyet'in ilanından sonra, Yunus Nadı'den Istanbul'daki gazeteyi Meclis'i açtığı 23 Nisan'da çıkarmasını istemiş. Fakat kuruluş çalışmaları tamamlanamayınca Cumhuriyet'in yayım hayatına başlaması iki hafta gecikmeyle 7 Mayıs'a kalmış. Tarih, tarih içınde... 35 yıl önce, Cağaloğlu'ndaki Pembe Konak'ta Vızstajyer muhabir olarak gazeteciliğe başlamıştım. Birkaç ay sonra Cumhuriyet'in 49. yılını kutlamıştık. Yunus Nadi'nin oğlu Nadir Nadi, uzaklaştırıldığı gazetesinin başına yeni dönmüş; llhan Selçuk işkenceden, Oktay Kurtböke hapishaneden yeni çıkmıştı. 12 Mart faşizminin açtığı yaralar tazeliğini koruyordu. 1984'te 60. yılımızı kutlarken bu kez 12 Eylül faşizminin açtığı yaraları kapatmaya çalışıyorduk. Bugün 84. yılımızı kutluyoruz ve yine yara bere içindeyiz. Başyazarımız llhan Selçuk polis tarafından sabahın köründe gözaltına aldıktan sonra dokuz saatlik ağır bir kalp ameliyatı geçirdiği için hastanede yatıyor. Polisin gazetemizin bahçesine girerek dövdüğü genç muhabir arkadaşlarımız kolu kırık, başı yarık hastaneden yeni çıktı. Ne oluyoruz? Gazetemiz niye bombalanıyor? Niye molotofkokteyli ile yakılmak isteniyor? Gazetemizi, Fransız Haber Ajansı AFP'nin dünyaya duyurduğu gibi Nobelli ve "Türkiyeli" ünlü bir yazarı öldürmek için çete kurmakla suçlanan llhan Selçuk mu bombalatıyor? Yoksa bütün bu yaşananlar 22 Temmuz faşizminin ta kendisi mi! Ne halt ise! Biz, 19 Mayıs'lardan, 23 Nisan'lardan, 30 Ağustos'lardan, 29 Ekim'lerden geliyoruz. Sizin 12 Mart'larınız, 12 Eylül'leriniz, 22 Temmuz'larınız bize vız gelir vız! Yaşasın Cumhuriyet! SESSİZ SEDASIZ (!) Yeni bfr yağmaya karşı direniş! İSTANBUL'UN orta yerı Mecidiyeköy'de Ali Sami Yen Stadı'nın yanı başındaki Likör Fabrikası arsasını sattılar. CHP Şişli llçe Başkanı Dursun Çaltı, kendi cebinden parasını ödeyerek gazetelere verdiği ilanda şöyle diyor: "Hukuku çiğneyerek 24 dönüm arsaya 142 bin metrekare inşaat izni verdiler. Toprağın altına ve üstüne 11 stadyum büyüklüğünde beton dökmeye müsaade ettiler. Son olarak da pırlanta değerindeki bu arsa, AKP milletvekillerinden birinin şirketine 'ihaleye başka kimse gir(e)mediği halde' rekabet koşulları dahi oluşmadan, muhammen bedeli üzerinden 295.7 milyon yeni liraya 'havale' ettiler. Biz rekabet koşullarının oluş(turul)madığı bu tek kişilik ihalenin iptali için yeni bir dava daha açıyoruz. Her kesimden yurttaşımızı da bu mücadeleye sahip çıkarak TOKİ'yi faks ve telefon yağmuruna tutmalarını istiyoruz. Ancak bu şekilde TOKİ yönetiminin bu tek kişilik ihaleyi iptal etmesini sağlayabiliriz. Bunları yaparsak, yarın bu alanın önünden geçerken 'burası eskiden yeşil alandı' yerine 'burası eskiden bizim verdiğimiz çabalar sonunda bugün yeşil alan' diyebiliriz." Toplu Konut Idaresi Başkanlığı'nın telefonu 0.312. 266 76 80, farksı 0.312. 266 77 48. ÇED KÖŞESI OKTAY EKÎNCİ Samsun'da 'İmar Terörü' Ulusal medyada polisin da- yaklı, tokatlı, gaz bombalı "1 Mayıs gösterileri" yayımla- nırken Samsun basınında ıse Mimarlar Odası'na bir gün ön- ce yapılan "intikam saldırısı" yer alıyordu. Okurlanmız anımsarsa; geçen ay Iskenderun'daki "imar dü- zenbazlıkları"na karşı çıkan Mimarlar Odası Hatay Şubesi yönetimınden Ercüment Kim- yon dövülerek hastanelik edil- mişti. Şimdi de Samsunlu mi- marlar aynı düzenbazlann bili- nen nedenlcre dayalı kaba kuv- vet gösterilerine hedef oldu- lar... "Bilinen" diyonun; olayı du- yanlar, bu "faili meçhul"(!) saldırı için hemen şunu düşün- dülcr: "Kentin kıvısını işgal eden 'Yabancılar Pazan Bina- sı' projesine karşı odanın aç- tığı davada, yargının dıır- durma kararı vermesi üzeri- ne tertiplenen gözdağı..." Yani, imar ve kent hukukunu savunanlann, -bundan ötiirii- çıkarlan zedelenenler tarafindan nen ama "söylenmek istennıe- yen" sıyasal tutumlan için bu gibi "absürd" gcıekçelerle açıklama yapmaları, ilk kez ol- muyor; ancak, bu ıçtensizliğin zaman zamaıı dcğıl, neredeyse her gün, lier konuda yinelen- mesini ilk kez yaşıyoruz. Ülkcyı yötıetenlcr, hcmen tüm yaptıklarını "gerçek ni- yef'leri dışındaki düzmece ge- rekçclcrlc açıklıyorlarsa, orta- hkta hâlâ görünmeyen demok- rasinin aıtık meydana çıkarak şunu sorması gcrekiyor: "Yok- sa asıl siyasal anıacınız, 'açık- ça söylenmemesı gereken' bir hedefi mi içeriyor...?" Söylem ve uygulama Samsunlu mimarlar kenti ve "oda"yı savunuyorlar... mafya yöntemiyle cezalandı- rılması... Türkiye'de üst düzey "siya- sal koUama"yla sürcgelen yağ- ma düzeni, terorizme yeni bir deyim kazandınyor. Talan adı- na estirılen "imar terörü", ka- mu yararını gözeten meslek odalarını "imar teröristleri"yle engellemeye çahşıyor.. Nitekım Sanısun'daki geri- limde dc resmı söylem ile uy- gulama arasında benzer çeliş- kiler yüzünden tırmanıyor. Büyükşehır Bclcdıyesi'ni yö- netenîer, Mimarlar Odası'nın kı- yı arazıleıi için "toplunıun kcntscl yaşaın ihtiyaçlarına ayrılmalıdır" görüşüne hak veren açıklamalar bıle yapmış- ken tump, sadece "kimi es- nafın ticaret yeri ihtiyacı"nı gözeten ınşaatlannı, yasalara aykırı olarak "denizin di- bi"nde başlatması, nasıl ta- nımlanabilir 9 Bıınu sorgulayan yüksek yargının da "durun, hukuka aykırılığa devam etmeyin" demesı üzerıne, aynı proje- den nemalanmayı bekleyenle- rin intıkamını çağrıştıracak bir saldın, nasıl yorumlanabilir? TMMOB'nm bu çağdışılığı kınadığı 1 Mayıs 2008 tarihli "Samsun bildirisi" ile Istan- bul'daki "tckme tokat fotoğ- raflar"ın medyada "aynı gün" yayımlannıası, hukuka vc de- mokrasıyc "birlikte" ındmlen darbenın "eşzamanlı belgeleri" olarak tanhe geçıyor.. Taksim'de 'gerekçe!' Terörist yasalar Samsun'daki "saldırgan dü- zenbazlıklar"a kısa bir ara ve- rip Taksim'dekı 1 Mayıs terö- rünün "gerekçe"sine(!) baka- hm... lçışleri Bakanı 30 Nısan'da- ki basın toplantısında alanı ya- saklamalannıtı nedenini şöyle açıklamış: "Taksim belli böl- gelere trafik akışının merke- zidir, miting yapılması va- tandaşımızın günlük hayatını çok etkiler..." Ertesi günü ise bütün kentte trafik duıdurulunca, acaba biri- len bakana şunu söyledı mi? "TaksinTdeki kutlaraa ger- çekleşseydi, gün boyu böyle- si bir ulaşını krizi de yaşan- mayacaktı..." Hani aynı yasak, günlük ha- yatın etkılenmemcsi içındi? Iktidardakilerin, nedeni bili- Peki, acaba iktidar, Istan- bul'daki "I Mayıs terörü" için hâlâ özür dılemese bıle, hiç de- ğilse tskcndcrun'daki ve Sam- sun'dakı imar terörünün üstüne gıdebılır mi? Siyasal yandaşı olan yerel yönetıcilere, "Partimizin adı- na yakışın; adaleti kent yaşa- mında da uygulayın, kalkın- mada yandaşlannızı değil top- lumu gözeten bir imar politi- kası izleyin.." diyebılır mi? Bu sorunun yanıtı; "trafik aksamasın" dıye ışçılerin Tak- sim'e sokulmaması savaşmın yapıldığı günlerde, aynı trafığm baş düşmanı rant yapılaşması- nı daha da çoğaltacak yeni ya- saların gündeme geünlmesmden belli değil mı? [email protected] KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] tp-XL \ tHARBt SEMİHPOROY HESABIMIM BUOEBI W K4tKfı... /T: HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA TAKSİM' [email protected] TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 7 Mayıs www.mumtaz-arikan. com ^BjiHİHHfe; HSS3 LUSffANlA 7XANSATLANm/ BAT/R/Lûf/. ISİS're BU6ÜN,I.OÜNYA SAVAŞI SUREfZKEM, LUSITANIA YOLCU GEMİSİ AJIAS OtryAMUSU'NOA SATTKILO/. AIEW YOtSK'VtN 1SS9 YOLCUYLA LIYEKPOOL'A G/rMEKTlE OtAAJS2. BİN -TRANSATtANriK, BU A/ZACM MAUZEMESİ VE CEPHAA/E İMaİLT-E/EE /LE SMVA-pMAyKTA DEHİZ fajlfV£7l££/A/E A/r *U-2O" OENİZALT/SI, • LANDA YAMMCA&MİYI, t-USf7XA//A'VA İKİTtMeP/L. YOL- LApl!(SOLDA <JO İLK VEQçX~) İKİMCİ 7ORPfLL£~G/M ÇAK -nğı YEHJ gö-Tr&esyae.) t19SKfŞİNİN ÖLPÜ&Û(İ2.4'Ü f AMEgjKALİ) OiAY, AMERİA24'/\/IN SAI/AŞA G/GMESİJti Ni HAZIRLAYAfJ NEPENL£RD£N u-zo \kmptmni PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU 19B8Bahanı (1) ABD'de, Başkan John F. Kennedy'nin 22 Kasım 1963 günü bir suikasta kurban gitmesinden son- ra başkanlık koltuğuna oturan Lyndon Baines Johnson, Demokrat Parti'den; Ingiltere Başbaka- nı James Harold VVilson, Işçi Partili; Almanya'da Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik ve Al- manya Sosyaldemokrat Partisi'nin katılımıyla ku- rulan Büyük Koalisyon hükümetinin başı Şansölye KurtGeorg Kiesinger, Hıristiyan Demokrat; Fran- sa'da Başbakan George Pompidou, 'De Gaulle'cü' Yeni Demokrasi Birliği'nden; Italya Başbakanı Al- do Moro, Hıristiyan Demokrat; Süleyman Demi- rel Adalet Partisi'ndendi. Siyasal kişilikleri 2. Dünya Savaşı sonrası dün- yaya egemen olan 'soğuk savaş' döneminde bi- çimlenen ve sosyalist ülkeler ile Üçüncü Dünya ül- kelerindeki bağımsızlık savaşlarını da Batı için tehlike olarak gören bu politikacılann ortak özellikleri antikomünist/muhafazakâr olmalanydı. Amerika, In- giltere, Almanya, Fransa, Italya ve Türkiye'de gençlik, '1968 Bahan'm bu politikacılann iktidarları döneminde karşıladı. ••• Bu ülkelerin tümünde olayları tetikleyen, üniver- site reformuna ilişkin talepler olduğu düşünülse de bu, buzdağının su yüzünde görünen bölümüydü. Her ülkede 68 Hareketi o ülkenin kendine özgü si- yasal, ekonomik, kültürel koşullarına bağlı olarak ortaya çıkmıştı. 68 Hareketi'ni küreselleştiren başlıca gelişme ise Amerika Birleşik Devletleri'nin taraf olduğu ve gi- derek şiddetlenen Vietnam savaşıydı. Fransa'nın Vi- etnam'da 1946 yılından beri sürdürdüğü sömürge savaşı, Fransız ordusunun 1954 yılında Dienbi- enphu'da bozguna uğramasından sonra aynı yıl 21 Temmuz'da imzalanan Cenevre Antlaşması ile sona ermiş, Vietnam, Kuzey ve Güney olmak üze- re 17. paralel sınır alınarak ikiye bölünmüştü. Ku- zey ile birleşmeyi hedefleyen güneydeki Halk Kur- tuluş Ordusu'nun (Vietkong) düzenli orduya ka- zandığı ilk başarılar üzerine Amerika Birleşik Dev- letleri Güney Vietnam'ı sahiplenerek ilk elde 'da- nışman' adı altında 17 bin askerini ülkeye yerleş- tirdi. 1963 yılında bir darbeyle hükümet devrilerek iktidar askerlere geçti. Vietkong ve Kuzey Vietnam birliklerinin baskısı al- tındaki Güney Vietnam'ın çöküşünü ancak ABD'nin doğrudan müdahalesi engelleyebilirdi. ABD'nin yardımıyla Güney Vietnam ordusunun kuvveti üç kat arttı. 1964'te ABD, komünist kuvvetlerin artan saldırılarına yanıt olarak Kuzey Vietnam'ı bomba- lamaya başladı. 1964'te Güney Vietnam'a gönde- rilen asker sayısının 23 bine, ertesi yılın sonunda 184 bine yükselmesi üzerine ABD'deki savaş karşıtı et- kinliklerde de bir artış gerçekleşmişti. ABD'deki savaş karşıtı eylemler, yürürlükteki ırk ayrımcılığına karşı uzun yıllardır süregelen göste- rilerle buluşunca ülkede parlamento dışında ve dü- zene karşı önemli bir muhalefet ortaya çıkmıştı. Iki- si de siyah olan Stokely Carmichael, Angela Da- vis gibi gençlik ve sivil yurttaşlık hareketi önderle- rinin çağrıları Avrupa metropollerinin öğrenci kit- lelerinde büyük yankı uyandırıyordu. •*• Vietnam direnişinin yanı sıra Güney Afrika ve Ro- dezya'da ırk aynmcılığına karşı yürütülen mücadele, Angola, Mozambik ve Burkina Faso'nun bağımsızlık savaşları, Filistin halkının emperyalizme karşı direnişi, ABD'ye meydan okuyan Küba, Çin'deki 'KültürDev- rimi' dünya gençliği gibi Türkiye'deki gençliğin de ilgi odağı ve esin kaynağıydı. Almanya'da Rudi Dutschke, Fransa'da Daniel Cohn Bendrt, Ingiltere'de Tank Ali gibi gençlik ön- derlerinin söylemleri birbirlerininkilerle olduğu gibi Türkiye'deki gençlik hareketinde öne çıkan Deniz Gezmiş'lerin, MahirÇayan'ların söylemleriyle de örtüşüyordu. 'Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye', Türkiye'deki gençliğin ulusallığını, 'Bir, iki, üç Vi- etnam, Emesto 'ya bin selam' da evrenselliğini yan- sıtan/simgeleyen sloganlardı. Aynı coşkuyla dillendirilen bu sloganlar/söy- lemler, 'ulusal olmadan evrensel, evrensel olmadan ulusal' olunamayacağını göstermesi açısından önemli bir örnektir. e-posta: [email protected] BULMACA SEDATYAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/îzmir'inMen- deres ilçesine bağlı turistik bir belde. 2/ Afrı- ka'nın güney ucundaki burnun adı... Halojenler grubunun dör- düncü ametali olan yalın cisim. 3/ Kuzu sesi... Ağız kısmı yay- van bakır tas. 4/ Tanm- da kullanılan azotlu gübre... Cam ya da top- rak bilyelerle oynanan bir çocuk oyunu. Bir motorun dönme hare- ketini çeşitli organlara aktaran dönel parça... Bir cetvel türü. 6/ Eski bir Türk sazı... Garez. II Yeni bir mal ya da hiz- metin yaratılmasını sağlayan etkinliklerin tümü... Bir nota. 8/ Güzel çiçekli bir süs bitkisi... Sınır nişanı. 9/ Kişiyi yangın çıkarmaya sürükleyen saplantıh it- ki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı turistik bir bel- de. 2/ Emirler, beyler... Şarkının sert birbiçimde vur- gulandığı disko müzik üslubu. 3/ Bir soru eki... Düz- ce ilinde bir kaplıca ve göl. 4 / Giysinüı buruşuk- luklannı gidermekte kullanılan araç... Posta sürücü- sü. 5/ Skandiyum elementinin simgesi... Bir nota. 6/ Mağaralarm tabanında, kireçli suların damlamasıy- la oluşan kolon... Bir aydınlatma aracı. II Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bir yayla... Eski Mısır'da gü- neş tannsı. 8/ Bir tür deniz taşımacıhğı... Asya'da bir ülke. 9/ Telli çalgılan seslendirmede kullanılan mız- rap.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle