22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER PKK'ye operasyon • HATAY (AA) - Hatay'da, terör örgiitü PKK üyesi oldukları, yasadışı gösteri vc toplantı düzenledikleri, öğrencilerden zorla para topladıklan iddia cdilcn 20 kişiniıı gözaltına alındığı bildirildi. Ev ev dolaşarak taraftar bulmaya çalışan ve kendilerine yakın öğrencilerden her ay 10 YTL topladıklan iddia edilen zanlılann, sorgulamalannın ardmdan adliyeyc sevk edildiği belirtildi. Bitlis'te çatışma: 4 asker yaralı • BİTLİS (Cunıhuriyet) - Bitlis tnerkeze bağlı Bölükyazı Jandarma Karakolu'na bağlı mevziye, terör örgütii PKK üyelerince önceki geceyapılan saldırı sonucu 1 'i ağır 4 asker yaralandı. Bitlis Vali Vekili Harun Başıbüyük, saldında Uzman çavuş Önıer Doğan ile jandamıa erler Fatih Dağdclcn, Özgiir Yağan vc Osman Uman'ın yaralandığını belirterek, ilk müdahalenin ardmdan yaralı erlerin Tatvan Askeri Hastanesinc'nc scvk edildiğini, ağır yaralanan uzman çavuş Doğan'ın ise Bitlis Devlet Hastancsi'nde aıneliyat cdildikten sonra, Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne sevk edildiğini söyledi. Kanadoğlu'na ODTÜ'den ödül • ANKARA (ANKA) - Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 2008 Yıh Üstün Hizmet Ödülü, Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu'na verildi. "Tüm meslek yaşamını hukuk dünyasına adayan, laik ve demokratik bir hukuk devleti olan Cunıhuriyet ilkelerini yaygın bir biçimde kamuoyu ile paylaşıp bu alanda bireylerin eğitilmesi ve bilgilendirilmesi için çahşhğı" gerekçcsiyle kürsüye davet edilen Kanadoğlu'na ödülünü ODTÜ Rcktörii Vural Akbulut verdi. Kanadoğlu teşckkür konuşmasında, "Devlet hizmetinin yaş sının yoktur. Bunıın, devlet hizmetini kişisel çıkarlan için araç olarak kullananlarea anlaşılmasına maalesef imkân yoktıır" dedi. Başsavcı Yalçınkaya, kapatma istemli davaya ilişkin esas hakkmdaki görüşünü Anayasa Mahkemesi'ne iletti • 'AKP çoğunluk diktası peşinde' İLHAN TAŞCI ANKARA-Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Abdurrah- man Yalçınkaya, AKP hak- kındaki kapatma istemli dava- ya ilişkin esas hakkmdaki gö- rüşünü dün Anayasa Mahke- mesi'nc iletti. Mütalaada, şe- riatın tüm toplumu lslami bir düzenc kavuştumıayı esas alan cihat boyutu gözetildiğinde, laik rejinıi dönüştürmek için güç kullanılması ve bu tehli- kenin uzak olmadığı vurgu- landı. AKP'nin sunduğu ön savun- manın Yargıtay Cunıhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmcsi- ııin ardmdan 1 ay içinde esas hakkmdaki görüşünü sunması gereken Başsavcı Yalçınkaya, yasal sürenin son gününde esas lıakkındaki görüşünü yüksek nıahkemeye bildirdi. KAPATMA DAVASI VENEDİK KRİTERLERİNE UYGUN' Yalçınkaya'run davanın AİHS, anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'na göre açıldığı vur- gulanan nıütalaasında, AKP'nin savunduğu Venedik kriterlcrinüı yalnızca şidettle smırlı olmadığma işaret edilerek "Yasaklaına il- keleri arasında ırkçıhk, yabancı düş- manlığı ve hoşgörüsüzlük de bulunmak- tadır" denildi.Mütalaada, türbanın siyasi bir simge olduğuna işaret edilerek "Din ve vicdan özgürlüğü kapsamında koruma gö- remez, tcmel bir insan hakkı olarak sa- vunulanıaz. Yasanıa tasarrufu ve so- rumsuzluğunun, laik devlet ilkesine ay- kırılığa izin verdiği söylenemez" denildi. AKP'nin ön savunmasında yer verdiği değerlendirmelere yer veıilen mütalaada, kapat- ma davasının eleştirilmesinin doğal olduğu beliıiilcrek, "An- cak yiiksek yargı kuruluşla- rı ile başsavcılığın davalı parti mensupları ve destek- leyenlerince ağır eleştiri ve tehditlere varan yasadışı sal- dırılara uğranıası hukuk devletinin bir erk olarak ka- bul edildiği demokratik bir ülkede karşılaşılacak bir ol- gu değildir" denildi. Yargıya saldırı AKP'nin beyanlarının sa- vuııma masumiyetini aşan ve hukukuıı üstünlüğü ilkesini tah- ribe yönelik beyanlar olduğu kaydedilen mütalaada, şöyle denildi: "Hukııki bir savunma yapılması yerine, yargıya sal- dırıyı esas alan bir yöntem iz- lenmiş, bu şekilde Yargıtay'a ve anayasal sisteme ağır eleş- tirilerde bulunulmuştur. Da- valı partiye mensup bir hü- kümet üyesi, başsavcıyı de- vanı eden bir çcte soruştur- nıası ile ilişkilendirmeye ça- lışmış, siyasetçi, köşe yazarı ve bilim adamı sıfatını taşıyan bazıları ise anayasal bir görev yapıldığını gözardı ederek başsavcının iktidar partisine kapatma davası açması ne- deniyle yargılanması gerek- tiğini ileri sürmüştür." lddianamede davalı paıtinin "yarattığı hoşgörüsüzlük, ta- KIZILIRMAK SUYUNA DAVA 'Telafisi imkânsız zararlarverir' ANKARA (Cunıhuriyet Bürosu) - Tüketici Denıekleri Federasyoııu (TÜDEF), Kızılırmak suyunuıı, "te- lafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağı" gerekçesiyle, Anka- ra'ya verilmesi uygulamasının tedbi- ren durdurulması için dava açtı. TÜDEF Gcnel Başkanı Ali Çetin, Adliye Binası önünde yaptığı basın açıklanıasında, Türk Ceza Yasası'nın (TCK) insan üzerinde deney yapmayı kesinlikle yasakladığını, buna karşın Ankara'da yaşayan yurttaşlann 21 gündür nzalan dışında Kızılırmak su- yunu tükettiklerini söyledi. "Melilı Gökçek, bu davranışıyla in- sanlığa karşı suç işlemiştir. Hakkın- da derhal cumhuriyet savcıhkların- ca soruşturma başlatılmalıdır" diyen Çetin, Ankaralılann denek olarak kul- lanıldıklannı vurguladı. lnsanlann n- zaları dışında denek olarak kullanıl- malannın uluslararası yasalarca da yasaklandığını dile getiren Çetin, bu suçun Türkiye'de karşılıksız kalnıası halinde davayı uluslararası yargı or- ganlanna taşıyacaklannı bildirdi. Devlet Su lşlcri (DSİ) Genel Müdüıiü- ğü'nün 10 yıllık çalışması sonucunda 2005'te yayımladığı raporda, Kızılır- mak suyunuıı içnıc suyu olarak kulla- nılamayacağının belirlcndiğini anlatan Çetin, şunları kaydetti:"Bürün bu bi- limsel tespitlcre karşın, lıeııı de An- karalı tüketicilere haber vermeksi- zin, içnıe suyu şebekesine zehir ka- rıştırılması Anakent Belediye Başka- 11111111 kendi kusuru olan beceriksiz- liğinin yanında kötü niyctinin de göstergesidir." 'Eğitim sistemine zurar veriyorlar' Eğitim-Sen 3 No'lu Şube Başka- nı Nebahat Bukrek, Şişli llçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce öğrencile- rin performansını ve seviyesini ölçmek amacıyla yapılan sınavda- ki 100 sorudan 20 tanesinin yaıılış çıkmasını eleştirdi. Bukrek, bu sorunun AKP'nin milli eğitimdeki kadrolaşmasının bir yansıması ol- duğunu dile getirerek, "Bu soru- lar AKP'nin niteliksiz yöneticile- rinden oluşan bir komisyonca ha- zırlandı. Milli Eğitim Müdürlüğü öğrencilere uyguladığı sınavda, kendisi sınıfta kaldı" diye konuş- tu. Bukrek, bu tarz sınavların de- ğerlendirilmesinde 'optik okuyu- cu'nun olnıası gerektiğine de işa- ret ederek, müdürlüğün buna pa- ra ayırmaktan kaçınarak işleri öğretmenlere yüklediğini söyledi. Sınav sonuçlarının nasıl kullanıla- cağının vc öğrencilerin ders ııotıı- nu nasıl etkileyeceğinin de henüz açıklannıadığını vurgulayan Buk- rek, "AKP, eğitim sisteıııiııi ken- di ideolojisine uygun hale getir- mek için tüm devlet olanaklarını kullanıyor. Özellikle de siyasi kadrolaşma yoluyla tüm kademe- lere niteliksiz, formasyon sahibi olmayan bilgisiz ve beceriksiz un- surlar yerleştiriliyor. Bu politika- lar nedeniyle eğitim sistemi 'so- runlar yumağı' haline geldi" de- di. (Fotoğraf: MEHLİKA AKGÜN) hanımülsüzlük ve tehdit" Da- nıştay'daki türban davası önıek verilerek, "Örnek vermek ge- rekirse Danıştay'ın türbanlı öğretmen hakkında verdiği karara başta genel başkanı ol- mak üzere tüm parti ileri ge- lenlerinin tepkisi bu nitelik- tedir" denildi. "Partinin ey- lemleri ve şeriat devleti ama- cı gözetildiğinde" kapatma yaptırınıının meşru amaçla orantılı, uygun ve yeterli, de- mokratik bir toplum için gerekli olmadığının iddia edilemeye- ceği vurgulanan mütalaada, "Bu açıdan davalı partinin devleti teokratik bir yapıya dönüştürmcsi beklenilmeden dava açılmıştır" denildi. Gül'ün sorumsuzluğu Abdullah Gül'ün AKP'nin üyesi, Başbakan, Başbakan Yardımcısı vc Dışişleri Baka- nı olarak görcv yaptığı sırada- ki eylemlerin partiyi bağlaya- cağı kaydedilen mütalaada şu tespitler yer aldı: "Kapatma davasının davalısı AKP olup, Cumhurbaşkanı davada ta- raf durumunda olmadığın- dan yargılanması durumu mevzubahis değildir. Dava kabul edilip parti kapatıldı- ğında, kendiliğinden gelen hukııki ve demokratik ku- rallara uygun sonuçları ola- caktır." lddianamede, eski TBMM Başkanı Annç'ın eylemlerinin AKP ile onun laikliğe aykırı politikalan ile örtüşüp bütün- leştiğine ve partiyi bağlayaca- ğına işaret edildi. Mütalaanın genel değerlen- dinnesinde şunlar belirtildi: "Davalı partinin dini ve din- ce kutsal sayılan şeyleri is- tismar ederek ancak muta- bakat süreçleri olarak ad- landırdığı, oysa toplumun ta- kıyye ile lslami bir yapıya doğru evrimleştirilmesini sağ- lamaktan başka bir şey ol- mayan yöntemlerle şeriatı egemen kılmayı hedeflediği, anayasanın başlangıç kısmı- nı dikkate almadığı görül- mektedir. Davalı partinin milli irade kavramımdan an- ladığı sınırsız siyasi iktidar al- gısı, olası çoğunluk diktasının açık işaretleridir. Davalı par- tinin şiddet çağrısı yapmadı- ğı veya açıkça şiddete baş- vurmadığı, bu nedenle ka- patma kararı verilemeyeceği savunması yersizdir. Çünkü davalı partinin hoşgörünün olmadığı ve ayrımcılığın ön planda tutulduğu bir siyasi sitme hedeflediği beyan ve ey- lemleriyle açıktır." Ankara Valiliği'nin 2004'teki karanna göre 'Kızılırmak suyu içilemez' Kararlar Gökçek9 i yalanlıyor Türk Sanat Dünyası Yepyeni Bir Alan Kazandı SELDA GUNEYSU ANKARA - Ankara'daki yetkili ku- ıauıı ve kuruluşlann altına imza attığı ka- rarlar, ısrai'la Kızılırmak suyunuıı "temiz" olduğunu savunan Ankara Anakent Be- lediye Başkanı Melih Gökçek'in açık- lamalarını yalanlıyor. Ankara Valiliği, Kesikköprö ve Hirfanlı baraj gölleıindeki kirlilik durumunu göıüşmek üzere, ilgi- li kuruluşlann da kahlınııyla 2004 yılında gerçekleştirdiği toplantıda, "Kızüırmak havzasındaki kirlilik durumu devam ettiği ve bu konuda önlem alınmadığı takdirde içme suyu kaynağı olarak kul- lanılamayacaktır. Kızılırmak Neh- ri'nin korunması için acil önlem alın- malıdır" karan almıştı. Ankara Anakent Belediye Başkanı Gökçek, Kızılırnıak suyuyla ilgili ola- rak sürekli, "Suyumuz son derece sağlıklı. Bir belediye başkanının lıal- ka sağlıksız su vermesi için 'lıain' ol- nıası gerek" şeklinde açıklamalar ya- pıyor. Ancak konuyla ilgili yetkili İcu- runı ve kuruluşlar, Gökçek'in suyun sağ- lıklı olduğu yönündeki iddialarını çü- rütüyor. Yetkili kurum ve kuruluşlann aldığı kararlar ayrıca Kızılırmak suyu- nuıı kirli olduğu bilgisinin yeni olma- dığını da kanıtlıyor. Iki baraj gölü incelendi Ankara Valiliği, 2004'te, Kesikköpıü ve Hirfanlı baraj göllerindcki kirlilik durumunu görüşmek ve konuyla ilgili ya- pılan çahşnıalan, yetkili kurum ve ku- ruluşlara anlatmak amacıyla bir toplan- tı gerçekleştirmişti. Dönemin Ankara Valisi Yahya Gür başkanhğında ger- çekleştirilen toplantıda başhca şu karar- lar alınmıştı: ^ Çok değişik parametrelerin ölçül- mesi ile yapılan araştınnada, kirlilik tes- pitindeki en önemli göstergenin toplanı fosfor miktarı olduğu gözlenmektedir. 'Önlem ahnmalı' • Kesikköprü Baraj Gölü'nün esas kir- lilik sebcbi, membada, Kızılırmak Nch- ıi havzasında yer alan Kayseri, Kırşehir, Sıvas ili, ilçe ve köylcrinin tüm atıkları- ıuıı Kızılınnak Nelıri'ne vcribnesi sonucu Hirfanlı Baraj Gölü'nün çok kirlenmiş ol- nıası ve Kesikköprü Barajı'nın ise çıkan kirlenmiş sularla beslenmcsi ve kirliliğin bu baraj gölüne de taşınmasıdır. •/ Kesikköprü Baraj Gölü üzerinde, membadan itibarcn örnekleme nokta- lanııa bakıldığında, balık çiftliklerinin belirgin bir şekilde kirlilik ctkisi göz- lemlenmemiştir. Önıeğin aııa kirlilik unsuru olan toplanı fosfor miktarı ko- nusunda, Hirfanlı 'daıı giden fosfor yü- künün yüzde 93, balık çiftliklerinin bu- na katkısınm ise yüzde 7 olduğu tcspit edilmiştir. f/ Bu nedenle Kesikköpni Barajı'nın esas itibanyla Hirfanlı Barajı'nı kirletti- ği söylencbilir. • Başkent Ankara'nm, 2027 yılından sonraki içme vc kullanma suyu ihtiyacı- ııın Kızılırmak Nelıri'nden karşılanma- sı planlanmaktadır. Ancak Kızılınnak havzasındaki kirlilik durumu bu seviye- de devam ettiği ve bu konuda önlem alın- madığı takdirde içme suyu kaynağı ola- rak kullanılamayacaktır. 12 YILLIK DAVA SONUÇLANDI Devrimd Yol'da lOmüebbet Istanbul Haber Servisi - Yasadışı Devrinıci- Yol adına gerçekleştirilen bir cinayet ve 7 silahlı soyguna ilişkin yargılanan 10 kişiye müebbet hapis cezası verildi. lstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 44 sanığın yargılandığı 12 yıllık dava so- nuçlandı. lstanbul 9. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde oturuma tutuklu sanıklar Tonguç Ok, Necip Baysal ve Önder Çarkçı katıl- dı. Son sözleri sorulan sanıklar, tahliyeleri- ni talep ettilcr. Karannı açıklayan mahke- me heyeti, sanıkların Dev-Yol örgütü adına 1995 - 1996 yılları arasmda, 2 ayn PTT'nin soyulması vc 5 kuyumcu soygunu ile Üs- tün Doğan'ın öldürülmesi olaylarına karış- tıklannı belirtti. Tutuklu sanıkları, "anaya- sal düzeni silah zoruyla değiştirmeye te- şebbüs" suçundan ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, örgüt adına silahlı soygun yaptıklan ve anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs ettikleri öne süıülen 7 sanığı ise duruşmadaki iyi hallerini göz önünde bu- lundurarak, müebbet hapis cezası verdi. Sanıklardan 3'ü de delil yetersizliğinden beraat etti. 30 sanık hakkmdaki dava ise za- manaşımı nedeniyle ortadan kaldınldı. DİNCİ BASINDAN ÇARPITMA Komutan, Dirik'in torunu değil tstanbul Haber Servisi - Star gazetesi, Dağlıca baskınıyla gündeme gelen Dağlı- ca Tabur Komutanı Kurmay Albay Onur Dirik'in, Atatürk'ün silah arkadaşlann- dan General Kazıın Dirik'in torunu ol- duğunu yazarak korkunç bir yanlışlığa imza attı. Gazetede, 25 Mayıs'ta tam sayfa yer aynlarak "Sülale Boyu Asker" başlıklanyla yayımlanan haberlcrde, Kurmay Albay Onur Dirik'in, Kazım Di- . rik'in torunu olduğu gerekçesiyle TSK'nin birçok sınavından tnuaf tutula- rak ıütbe aldığı öne sürüldü. Haber, bir- çok dinci gazetc ve internet sitesinde de yayımlanarak, dinci basının TSK'ye kar- şı bilinçli bir saldırı kampanyasına dö nüştü. General Kazım Dirik'in torunu Doğan Dirik, habcrde adı geçcn kişilerin Kazım Dirik'le akrabalık bağı olmadığını belirterek gazeteyi tekzip ettiğini söyledi. Doğan Dirik, "Kazım Dirik'in, Erdoğan Dirik adında bir oğlu ve Onur Dirik adında bir torunu yoktur" dedi. Banu Avar, TRT'den apar topar kovul- duğunu söyledi. (Fotoğraf: AJLI AÇAR) Banu Avar 'a destekartıyor lstanbul Haber Servisi - Gazeteci Banu Avar'ın hazırlayıp sunduğu, TRT 2'de yayımlanan 'Sınırlar Arasında' adlı programın yayından kaldınlnıasına ilişkin Türkiye Gazeteciler Cemiyeri'nde (TGC) düzenlenen toplantıda tartışma yaşandı. TRT muhabiri Işık Okan'ın, Banu Avar'a soru sorına biçinıi dikkat çekti. Toplantıya, Avar'a destek olmak amacıy- la CHP, tşçi Partisi ve Yurt Partisi üyele- ri, Tüm Öğrctim Üyelcri Derneği (TÜ- MÖD), ÇYDD, ADD ve CUMOK temsil- cileri de katıldı. Konuşmalann ardmdan TRT muhabiri Işık Okan'm TRT yöneti- mini savunan açıklamalan, salonda bulu- nanlann tepkisini çekti. Okan, Avar'a TRT'den bölüm başıııa kaç para aldığını, neden istifasını geri çektiğüıi sordu. Avar sorulara yanıt vernıek isterken salondaki sesler yine yükseldi. Muhabir Okan da so- rulann hiçbirine yanıt alamadığıııı belirte- rek salonu terk edeceğini söyledi. Avar, Okan'a "Hiçbir sorunun yanıtını dinle- mek istemediniz ki! Buraya başka bir niyetle geldiğiniz belli oluyor" dedi. 4 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle