14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2008 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Çetelere Karşı.. Hukuk.. "Devlet; polisiyle, yargı- sıyla, parlamentosuyla, ba- kanlıklanyla, devlet, hükü- met, yargı ve pariamentonun oluşturduğu bir dinamik ya- pıdır. Hep işlem halindedir. Yasa yapar ve hükümet programını uygular. Devlet, bu demektir. Peki devlet bu işleri yaparken, ne kadar meşru hareket ettiğini kim denetleyecek? Mesele bu- dur. Devlet eylemselliğin meşruiyetini hukuksal tutar- lılıkla sağlayabilir. Hukuk dı- şına kaçarsa, devletin yoz- laşmasına çete denir." Çetin Altan 1996 yılında bu sözleri söylediği için TCK'nin 159. maddesinden yargıç önüne çıkarılmıştı. Altan'ın sözleri şöyle sür- mekteydi "Ben istiyorum ki, devlet çete olmaktan çıkıp hukuka otursun..." ••* Tarihsel romanlarıyla ta- nınan Solmaz Kâmuran, eşi Çetin Altan'la, daha doğ- rusu Altan'ın sayısı yüzleri aşan davalarıyla ilgili bir ki- tap yazmış, "Devlet Çete Olmasın Dediğinizde""... Ben adı geçen kitabı da- ha görmedim, gazetelerde yayımlanan özetini okudum. Ozet ama.. kitaplar dolusu bir anlam taşıyor. Geçmiş- tekileri de, bugünküleri de kapsıyor... Hep yaşadık, gördük zaman zaman çete- leşen hükümetleri, liderleri!.. Burda saymaya kalksam nerdeyse sayfa dolar! Çete- leşiyorlar, çetelerin işlevini yükleniyorlar, halka bir çe- tenin yaptıklarını, yapacak- larını yaşatıyorlar! Karşı çı- kanlara da adaletin yolunu, daha açıkçası cezaevinin hücrelerini gösteriyorlar, hat- ta içerilere de buyur ediyor- lar!.. • • • Bir yazar yazdıklarından, açık açık söylediklerinden ötürü suçlanırsa; değişik yö- netimlerce cezalandırılırsa; içeri tıkıldığı koğuşlardan, hücrelerden dışarı çıktıktan sonra bir daha o semtlere uğramamayı yeğliyorsa, ya- pacağı şey, biraz kendisini, ailesini, saglığını düşünme zorunluluğudur. O güne ka- dar yurt sorunlarına karış- mamış umursamazlar, ilgi- sizler, varsın o dün hızlı mı hızlıydı, bugün bak sinmiş oturuyor, uyduruk şeyler ya- zarak kendini de, okurunu da aldatıyor deyip dursunlar! Yazılanlar kalıcıdır; yaşa- nanlar unutulmaz.. yapıtlar, savlar, savunmalar tarihe geçmiştir... Yaşlı yazarlara çete uygulamaları o gün bu gün sürdürülmekteyse.. hiç kimse, "Sen niye sesini kes- tin" diye suçlanamaz... ••• Dostum Çetin Altan sek- seninde hâlâ güzel yazılarla toplumu uyarıyor. Okuruna güzellikler sunuyor. Altmış- lı, yetmişli yıllardaki Çetin'i ikibinin sekizinci yılında ara- yıp bulmak kolay mı?.. O görevini yaptı. Çeteleşen hükümetleri anında tanıttı, mahkûm etti. Bir daha, bir daha mı! Bu işi biraz da genç arkadaşlar yapmama- lı mı? Çetelere karşı savaşı sürdürmek yalnız seksen- liklerin işi mi?.. Kemalizmi Devletten Kazımak! Kemalizmin ve Ittihatçı anlayışın devletten tasfıyesi, demokratikleşme, devletin otoriter ve faşizan yapılanmadan annması söylemleri, ulusumuza kurulan büyük tuzağın süslü örtüsü olmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. AV. HÜSeyİn Özbek Istanbul Barosu Genel Sekreteri Y aşanılan siyasal süreç, ki- milerince Kemalizmin dev- letten kazınması olarak de- ğerlendirilmektedir. Aynı çevrelerce bu süreç Ittihat ve Terakki anlayışının Türk devlet yapı- lanmasındantasfiyesi olarak da adlandı- nlmaktadır. 1908 II. Meşrutiyet sonrasında etkile- ri Cumhuriyet döneminde de bir şekilde hissedilen iki siyası parti ortaya çıktı: It- tihat ve Terakki ile amansız hasmı Hür- riyet ve Itilaf Partisi. Ister tngiliz-Fransız-Rus bağlaşıklığı, ister Alman-Avusturya Macaristan bağ- laşıklığı olsun, yazgısının emperyalisüerce parçalanmak, bölüşülmek olarak belir- lendiği bir dönemde Osmanlı devleti, ik- tidarda bulunan tttihatçı liderlikçe Alman emperyalizminin safında I. Dünya Sa- vaşı'na sokulur. Savaş öncesinden baş- layıp, savaş süresince yoğunlaşan, iktisadi ulusçuluk olarak adlandırılabilecek bir po- litika izlenmeye çalışılır. Savaşın başın- da tttihatçı iktidar, kapitülasyonlan tek ta- raflı olarak kaldırdığını ilan eder. (Ancak bu karar müttefik Almanya tarafindan bi- le kabul edilmez!) Ittihatçılar Türk-Müs- lüman sermayesinin azınlık ve yabancı sermayenin yerini almasına yönelik po- litikalar oluşturur. Bu tür girişimlerle uzun vadede ekonomik bağımsızlık amaçlanır. I. Dünya Savaşı yenilgisiyle tttihatçı ön- der kadrolann birçoğu tutuklamalar, sui- kastlar, idamlar, yurtdışına çıkış sonucu tasfıye olurlar. Gerçekleşmesi olanaksız düşlerden annıp, kurtuluş ve kuruluş sü- recine katılanlarsa genç Cumhuriyetin harcında sorumluluk üstlenirler. Bağım- sız, çağdaş, milli ekonomiye dayah bir ulus devlet inşasımn düşünceden gerçe- ğe dönüşünün hem tanığı hem uygulayı- cısı olurlar. 31 Mart 1909 sonrası, Rum, Ermeni, Arap, Bulgar ve Arnavut mebuslann da kanlımıyla Hürriyet ve ltilaf Partisi 21 Ka- sıml911 'de kurulur. ltilafçılar arasında Meclis-i Mebusan'daki azınlık temsilci- lerinin yoğunluğu dikkat çekecek ölçü- dedir. Mütareke döneminde tekrar canlandı- nlan Hürriyet ve ltilafçılardan Kurtuluş Savaşı zaferi sonrası ülkeyi kendiliğinden terk edenlerin yanında, ihanetleri tescil- li işbirlikçilerden Yüzellilikler yurtdışı- na gönderilir. Atatürk'un ölümünden sonra çıkarılan afla çoğu ülkeye dö- ner.Şeyhülislam Mustafa Sabri gibile- riyse yurtdışında Cumhuriyet düşmanlı- ğını yaşam boyu artan bir kınle sürdü- rürler. Karşıdevrim anlayışı Kurtuluşun, kuruluşun, cumhuriyet devrimlerinin yarattığı özgüvenin ulusça yaşandığı Atatürk dönemi sonrasında sinsice geliştirilen karşıdevrimci anla- yışın, Atatürk Cumhuriyeti ile yüz yıllık hesabı görme aşamasına gelmenin coş- kusunu yaşadığı anlaşılıyor. Damat Ferit başta olmak üzere, mü- tareke hükümetlerinde bakanhk ve yö- neticilik yapanlardan mütareke münev- verlerine, Kürtçüsünden, o dönemde em- peryalizmin lideri îngilizlerce ılıtılan ts- lamcısına kadar bir yığın Hürriyet ve tti- lafçının günümüzdeki mirasçılan, Türkiye Cumhuriyeti'nden yenilginin öcünü ala- caklan altın vuruşun heyecanını yaşı- yorlar! Kerrializm, emperyalizm tarafından yan somürge haline getirilmiş bir ülke- nin ve blusun kurtuluşu ve bağımsızlık tc- melinde yeniden inşasımn simge adıdır. Türkiye Cumhuriyeti ulus devlet olarak kurulurken, gelecektc yemden emperya- list sistemın sömürü ağına düşmemek için ekonomik ve siyasal bağımsızhğı temel almıştır. Devletin düşünsel, siyasal ve ekonomik yapılanması buna göre dü- zenlenjniştir. Yurttaşlanna hangi köken- den olursa olsun ulus bilinci venneyi, ulusçu yapmayı amaçlamıştır. Etnik ve dinselıaynşma ve farklılaşma yaratacak bir yapılanmaya ve anlayışa izin verme- miştirJ Cumhuriyetin kurucu ideoloji- sinde ve Atatürk ilkelerinde temel alınan milliyetçilik antıemperyalıst ve ulusçu bir anlayış çerçevesinde tanımlanmaktadır. Bu nedenle aynştıncı değil, kapsayıcı ve birleştiricidir. Faşizan yapılanma Kemalizmin ve tttihatçı anlayışın dev- letten tasfiyesi, demokratikleşme, devletin otoriter ve faşizan yapılanmadan annması söylemleri, ulusumuza kurulan büyük tu- zağın sjüslü örtüsü olmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. Amaç, emperyalizmin ulus devletin ulusal direnciyle karşılaş- madan istediği gibi at oynatacağı kabi- leler, cemaatler federasyonuyla sömürü- sünü daim kılmaktır. Kemalizmin, itti- hatçılık ve çete söylemleriyle birlikte arul- ması, milletin ortak değerinin, birleştiri- ci paydasının, kavram kirletilmesiyle devletin kurucu ideolojisi olmaktan çı- karmasına yöneliktir. Kemalizm veya AtatürkçülükTürk ulusunun bilincinden ve devletten ayıklandığında, geriye dev- let ve ulustan da bir şey kalmayacağını bildikleri için bu kampanyayı ısrarla sürdürmektedirler ve demokrasi amba- lajıyla sunmaktadırlar. Türk varlığının ve geleceğinin olmazsa olmazı olan ulus- çuluk ve ulusalcılık bu nedenle Türk ulu- sunun ve Türk devletinin hasımlannca ha- sım olarak tanımlanmaktadır! BEKO'DAN 350 YTL'YE B DEGIŞTIRME FIRSATI! 31 Mayıs'a kadar r durumdaki eskl puzdolabııuzı getirin, îeko No-Frost ı» I-»- yenı buzdolabını 350 YTL ı indirimle alın '."'' ••>,',• Beko • eımerkeıl 44J 1 404 0216 SBS 3 404 Kampanya 15-31 Mayıs tarthleri arasında geçerlıdir. 350 YTL değiştirme indirimi sadece No-Frost buzdolabı satın alınması veçalışır durumdaki eski buzdolabının getirilmesi durumunda geçerlidir. Leyla Gencer'in ardından Doç. Dr. HÜNER TUNCER 1 986-1990 yıllanı^ da, Milano Baş- konsolosluğu- muz'da başkonsolos yardımcısı olarak görev yapmaktaydım. Mila- no'da unutamadığım anılarımın arasında, dev- let sanatçımız, operanın büyük ustası Leyla Gencer'i evinde ziyaret etmem olmuştu. Leyla Gencer, "Türk" ismini çok uzun yıllar onurla İtalya'da yaşat- mış ve Italyan vatan- daşlığına geçmeyi red- dederek daima Türk pa- saportunu taşımayı ve Türk vatandaşı olarak kalmayı yeğlemişti. Av- rupa'da ve ABD'de ya- şayan bazı eğitimli va- tandaşlarımızın, yaşa- dıklan toplumlar nez- dinde saygmlık kazana- bilmek amacıyla, isim- lerini bile değiştirerek "Türk" olduklarını unutturmak çabası içine girdikleri olgusu karşı- sında, dünyaca ünlü ope- ra sanatçımız Leyla Gencer'in, her zaman "Türk" kimliğini ön plana çıkarması ve "Türk" olmakla övün- müş olması, onu gözü- müzde bir kez daha yü- celtmektedir, hiç kuş- kusuz. "Türk" kimliğini hiç saklamadan ve hatta bu kimliğini ön plana çıka- rarak dünyaca ün ka- zanmış olan Leyla Gen- cer'i genç kuşaklarımı- zın çok iyi tanıması ge- rektiği kanısındayım. Leyla Gencer, yalnızca opera söylemekle kal- mamış, saluıelerde gö- revini tamamladıktan sonra, İtalya'da ve ül- kemizde, genç kuşakla- n opera alanında eğitmc çalışmalannı sürdürmüş ve öldüğü güne değin hiç durmadan çahşmış bir sanat insanıydı. Leyla Gencer'e dev- letimizin bir vefa borcu vardır; bu vefa borcunu, ancak o büyük sanatkânn ismini, gelecekkuşakla- ra da unutturmamak yo- luyla ödeyebilir! HİKMET CETİNKAYA YOBAZ VE HOKKABAI 1994-2008... 14 yıllık bir süreç... Dinci kuşatma, ABD emperyalizmi! Nereüen nereye geldik? Tünı bu soruların yanıtı "Yobaz ve Hokkabaz"ın ğözlerfnin içinde ve parmaklarının ucunda... HİKNET CETİNKAYA ANERİKAN MHIKACttARI J ABD'nfn Büyük Ortadoğu Projesinden yeşll sermayenin yükselişfne, ulus devlet karşıtlığından kanlı PKK vahşetine uzanan bir siireci aniatıyor bu kilap. Bir Türkiye iotoğrafını izlerken lilkenin kinıier tarahndan nereye sürüklendiğim görüyorsunuz. HİKMET CETİNKAYA SOROS'ÜN C0CVKLAR1 Bu bir öykiidür aslında... Dünün solcuian, bugün "Soros çocuklan" olmuşhır Onlann adları, saymakla bitmez! Bu kitapta, din baronlarıyla aynı sofrayı paylaşan "Soros çocukian'nı ve "cl birliği" ile Türkiye üzerine oynanan oyunlan bulacaksınız. AlKİA Yavın Dağıtım 02122724516 Mnkac Ankara Şube: lımlr Şubo: c<Cumhuriyet Kiıapları www.cumhuriyetkitaplari.com ALFA DAÛITIM UlîllllIM Prol Nuıellın Mazhar Oklel Sokak No 2Şişlı Tel b 212 343 72 74 Atatürk Bulvarı No 125 Kal 4 Bakanlıklar Tel b 312 419 50 20 H ZıyaBulvarı 1352 Sokak No 2/3Pasaport Tel tl 232 441 12 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle