02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Doğubayazıt'ta yapılan Ağn Dağı Sempozyumu da' Ağn Dağı heybeti'yle kitaplalştı 'Dünyayı kucaklayan dağ' N». UYGARLirçLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCİ K itabın, neden bu denli "anıtsal" durduğu, kapağıridaki fotoğraf- tan belli; günbatımında Doğu- bayazıt ve güneşin son ışıklarıyla sarma- lanan koca Ağn Dağı. Kitabın "bilge" duriışu da yine "adı"ndan olmah... 2005 yıhnda Doğu- bayazıt'ta gerçekleşen "İJ Uluslararası Ağn Dağı ve Nuh'un Gemisi Sempoz- yumu" başka nasıl kitaplaşabilirdi ki... Elinize alarak değil, ancak masaya ko- yarak okuyabildiğiniz 600 sayfa karşısında insan düşünüyor... Kültürıve tabiat vaı- lıklarımızı korurna hukukumuz "anıtsal yapılar" gibi "anıt ağaç"lan da kapsıyor; o halde neden "anıtsal dağ"lar da bu ta- nımla korunıaya alınmasın? Üstelik Ağn, Cunılıuriyet Devrimi'nin şairlerinden Ahmet Muhip Dıranas'ın di- zelerindeki gibi "göğü perde perde de- lip yükselen" görkemiyle yetinmiyor; "kültürün katman katman derinliklc- ri"ni de duyumsatıp simgeliyor. Nitekim kitaptaki, böylesi bir dağa sev- dalannıanın bilimsel bildirilerini okııduk- ça, her yanınızı "buruk bir hayıflanma" kaplıyor; "Ne kadar da geç kalmışız bu sempozyumda..." Anadolü'nun bu en yü- ce zirvesinin, aynı zamanda uygarlık ta- rihinin duygu ve düşünce zenginliği ol- ticaretin yolcuları da çağlar bo\ ııııca Ağrı Dağı'nı selamlayarak menz 1leri- ne ulaştılar..." 'BuLUT'LAŞAN KANAT'IİAR Peki bu selamlama, sıradan bir n ıerha- ba mıydı; yoksa insanoğluna ayııı za- manda "dünyalı" olduğu bilincini de ve- ren, yürek kabartıcı bir kucaklaşma mıy- dı? Sorunun yanıtı, aynı sempozymnun esin kaynağı olduğu "Dünyayı Kucak- layan Dağ" tanımlamasında; çünkü han- gi "dağ", ne kadar yüce, yüksek ya ı la ulu olursa olsuıı, tüm "dünya"yı kucaldaya- bilirki? Dostumuz Şadan Gökovalı, bi" Ege söylencesini inanılmaz güzellikte aıılatır- kennotalmıştım... Vaktiyle dağlann "kanaf'lan viirmış. Daha uzaklan görebilmek için havîılanır, sonra yere konarlarmış. Bundan Resinı Iğdırlı İsnıail Tavsi'nin 'igdirliiso76' sitesinden ahnmıştır. "toprak ana" gök tannsına demiş ki bıkan "Üd- duğunu, yıllardır adeta biydik. unutmuş gı- ÇEKİNGEN'LİĞI AŞABİLMEK Ağn Dağı'mn, özellikle Nuh'un Gemisi öyküleriyle birlikte dünyahrn ilgisini çe- ken efsanevi hazinemiz olmasına rağ- men bugüne dek geniş kapsamlı etkinlik- lere konu edilmemiş olmaşı, hani şu "bi- linen" ama "söylenmeyen" nedenler- den. Bulunduğu coğrafyadaki uygarlık ve inanç zenginliğinin doğal Sonucu olarak, aynı zamanda Ermeni kültüriinde de say- gın bir konumda olması öteden beri "si- yasal çekingenlik"lerle karşılandı. O ka- dar ki örneğin Ennenicedeki "Ararat" adı- nı söylemek bile bir dönem suç sayılırken; dağın Anadolu ile Kafkasya arasuıdaki "ortak coğrafya"nm "ortak onur ve coşku kaynağı" olduğu, dile bile getiril- medi. tşte bu ilkelliğin yıllar süren "bas- kın"lığını artık aşmak gerektiğine karar ve- ren bir avuç bilim insanımız, Doğu Ana- dolu'ya kara sevdalı arkeolog Prof. Dr. Oktay Belli'nin önderliğinde, 7-11 Eylül 2005'te Doğubayazıt'ta yapılan sempoz- yumun da kahramanlan oldular. Ağn Valiliği ve Doğubayazıt Kayrna- kamlığı'nın ev sahipliğinde. IstanbuJ Üni- vcrsitesi Avrasya Ârkeoloji Enstitüsü ile Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin bilim- sel destekleri ve ÇEKÜL'ün katılımıyla gerçekleşen bu büyük buluşmada Oktay Belli diyorduki: "Böylc bir etkinliğin ardından, ina- nıyorum ki barışı ve dostluğu daha da güçlcndirecek kültürel buluşmaların kenti olmayı hedefleyen ve Doğu dün- yası ile Anadolu arasında bir köprü görevini sürdüren Doğubayazıt, ticari ilişkiler ve toplumsal gelişme açısından da Ağrı'nın eteğinde hak ettiği düzeye kavuşacaktır..." ' KuŞAKTAN KUŞAĞA- BİR KİTAP Artık, 120 kişiyi aşkın akademisyenin kahldığı bu sempozyumun bildirilerini her- kes okuyabilecek; "kuşaktan kuşağa" Anadolu kardeşliğinin de esüı kaynağı olan bir dağın, ne denli destansı bir tarihle bü- tünleştiğini de. Sempozyuma ev sahipliği yapan ve ki- tabın gerçekleşmesihe önemli katkılarda bulunan Vali Halil tbrahim Akpınar şu- nu yazmış: "Efsanelere, şiirîere, ro- manlara konu olmuş Ağn Dağı, adı kut- sal kitaplarda da geçen bir kültür zen- ginliğimizdir..." Dönemin Doğubayazıt Kaymakamı Ce- lalettin Demircioğlu da özetle şunu di- lemiş: "Ağn Dağı'yla da bütünleşecek bir turizm, sadece ilçemize değil, tüm bölgeye en anlamlı katkılan yapacak- tır..." Kitabı derleyen Oktay Belli ise aynı zen- ginliğin "evrensel değer"ini bakın nasıl vurgulamış: "Hindistan, Afganistan, tran üzerinden gelen İpek Yolu, Doğu- bayazıt'tan geçerken, doğudan batıya, de bir üzerime düşmelerinden bağnm çatlayacak; kanatlarını kesmezsen be- reketim de kalmayacak..." Gök tannsı bakmış ki toprak an; hak- lı. Ya "ana"lığını yitirirse, döşleripe za- rar gelirse, doğa ve tüm canlılar neyle bes- lenecekler? Sonunda kanatlar kesilmiş. O gündbn be- ri dağlann doruklarından aynlmayan "bu- luf'lar, işte o "sevdalı kanatlar"dır.|. Kim bilir belki de aynı dağlara, artık göreme- dikleri uzaklan anlatan da yine o julut- lardır. Nitekim yılın her gününde "kanatla- rTyla birlikte yaşayan Ağn Dağı da geç- mişin o en bilinmez çağlanndan bü yana dünyayı kucaklamasaydı, Nuh'un Jesta- nına analık edebilir miydi? Anıtsal dağın anıtsal kıtabı, Doğubayazıt Kaymakamhğı Kültür Yayını olarak, va- liliğin yanı sıra Limak Holdıng, Nural Hol- ding, Ozaltın lnşaat ve Noah's Ark Mi- nistries International'm (NAMI) kakıla- nyla ülkemize kazandınldı. Ağn ilimizdeki tarih ve kültür gön illüsü kamu çalışanlan, eğitimciler, aydınlar ve gönüllü emektarlar da sempozyumun ger- çekleşmesindeki özverili emekleriyle bu tarihsel çalışmanın neferleri arasında yer aldılar... ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Bir Büyük Dostluk: Leyla Gencer ve Zeynep Oral... Zeynep Oral'ın Leyla Gencer'e ayırdığı nefis yazı dizisi, sonunda brt- ti. Bu dizi boyunca, daha çok satır aralannda ve bir alt-metin niteliğinde olmak üzere, Leyla Gencer'in kişi- liğinin ve büyük sanatının hikâye- sinin yanı sıra bir başka ve sanatçı kadar ender rastlanan hikâye de di- le geldi. Bu, Leyla Gencer ile Zeynep Oral arasındaki büyük mü büyük, soylu mu soylu bir dostluğun hikâyesiydi. Ve en az doğrudan Leyla Gencer'e ait olan kadar, okunmaya, üzerinde düşü- nülmeye layık bir hikâyeydi. Büyük sanatçıları, söyleşide ve yazıda ustalaşmış kişilerin ağızla- rından ve kalemlerinden tanımak, kendimi bildim bileli kendimi kap- tırdığım tiryakiliklerdendir. Sevgili Zeynep Oral da, daha okuduğum ilk yazılarından başlayarak benim için hep bu tiryakiliğimi besleyenler- den biri oldu: Söyleşilerinde asla sı- radanlığın tuzaklarına düşmeyen, yazartığını da bütünüyle karşısındaki sanatçının büyüklüğünün emrine ve- ren, bu yönüyle aydın olmanın te- mel koşullarından birini daima al- çakgönüllülükte arayan biri. Zeynep Oral'ın bugüne kadar ka- leme aldığı söyleşiler ve sanatçı ya- zıları dikkatli bir gözlemin süzgecin- den geçirildiğinde, ortaya hepsine or- tak, içten olanına çok ender rastlanır bir özellik çıkar: Oral, her zaman karşısındaki "büyük sanatçı"n\r\ veya -örneğin Azra Erhat olayında oldu- ğu gibi- "büyük düşünür"ün büyük- lüğünün kaynaklarına inme, sanatçı- yı gerçek anlamda sanatçı, düşünü- rü gerçek anlamda düşünür kılanın ne olduğu sorusunun karşılığını bulma peşindedir. Ne var ki bu arayışlarını, asla sonunda cevapları okuruna bi- rer reçete sunma kaygısının çokbil- mişliği ile yapmaz. Zeynep Oral, peş- lerine düştüğü sanatçılarını ve düşü- nürlerini kalemiyle seslendiği okurla- ra ezberletmek değil, fakat yaşatmak peşindedir. Çünkü-çok doğru olarak- bilir ki, insan hafızasının sürekli ko- nukları, ezberlerin değil, fakat ancak yaşanmışlıkların arasından çıkabilir. Anlattığı kişileri okurlarında yaşat- mak bakımından ayrıntıların seçimi, yazar Zeynep Oral için çok önemlidir. Ve, bu amaçla seçtiği ayrıntılara dik- katli bakıldığında, bunun çok doğru bir yol olduğu da ortaya çıkar. Bilin- diği gibi, sanatın hep eyrıntıtarda gizli olduğu söylenir; in;;an hayatı da bundan farklı değildir. Başka de- yişle, her insan gibi doğan, büyüyen, yiyen, içen, hastalanan, soven, sevi- şen, nefret eden vb. bir irsanın yer- yüzündeki biricikliği, ance k yaşadığı hayatı onun kılan aynntılarîı inilebildiği ölçüde başkalanna da yaşştılabilecek bir hayat olur. Zeynep Oral, Aliye Ber er üzerine yazarken ve son defa hastaneye gi- derken ona eşlik ettiği sahneyi anla- tırken, Berger'in arabası evin önünden hareket etmezden önce elaş içeri- sinde evde unuttuğu "renıdieşarpla- nnın" peşine düşmesini ozel olarak vurgular. Bu aynntı, Aliye Elerger'i ev- lerinde birşeyler unutmuş milyonlar- ca insanın arasından bir emda çekip çıkartır ve onu, yanına reıklerini ai- madan hastaneye bile çıidemeyen ressama dönüştürür. Azra Erhat üze- rine kaleme almış olduğu o unutulmaz bütün bir toplum adına af dileme ya- zısında ise Zeynep Oral, bu defa Azra Erhat'tan her af dilene nedeni- ni dile getiriş biçimiyle, köşelerinin kuytuluğunda verdikleri emeklerle hep içinde yaşadıkları loplumlara aydınlık getirme peşinde olmuş ay- dınları karşısında büyük çoğunlu- ğuyla hep kayıtsız kalmış böyle ay- dınlar yerine hep düzmece ve şama- tacı aydın bozuntularının liümen su- yundan gitmeyi yeğlemiş b rtoplumun hüzünlü peyzajına birfırça (Jarbesi da- ha indirir. Leyla Gencer'i gerçek defa belki de "Tutkunu Leyla Gencer" ile tanımışt Oral'ın koyduğu başlık bi li bir programın ilanı kada dı: Bir sanatçının romanının ancak bir tutkunun romanı olabileoeği eden bir program. Şimdi, y zisini de okuduktan sonra denize karışan külleriyl hangi bilemeyeceğimiz k gilerini seslendirmekte Gencer'i kıskanıyorum: S kadar büyük bir sanatçı olabildiğ değil, fakat Zeynep Oral g bi ta sahip bulunduğu için! nlamda ilk Romanı: n. Zeynep 3, derinlik- ' anlamlıy- ıcak bir lini ilan eni yazı di- , şu anda kim bilir yıların ez- lan Leyla ladece bu ildiği için i bir dos- [email protected] • . İ J . . . ..M «..tl ikn raıni ilıli|imwww.iksu.org m» (PEczacıbaşı TURKCELL ltnr.nl t^ıp» j^^EL trafiği başlıybr! Biletler 24 Mayıs'tan itıbaren satışta CEMİLTOPUZLU AÇIK HAVA SAHNESİ HERBIE HANCOCK-The River of Possibilitie 2 Temmuz Çarşamba, 21.00 70, 60, 50, 40 YTL / öğr.: 30 YTL / Sahne Ön\\: 120 YTL FUNK ATEŞİ MARCUS MILLER-TOWER OF POWER 3 Temmuz Perşembe, 20.30 60, 50, 40, 30 YTL / Öğr: 25 YTL / Sahne ö n q 80 YTL CAETANO VELOSO "Solo" 10 Temmuz Perşembe, 21.00 55.45, 35. 25 YTL / öğr.: 20 YTL / Sahne önü: £0 AL JARREAU "Love Songs" DIANNE REEVES 16 Temmuz Çarşamba, 21.00 70, 60, 50, 40 YTL / öğr: 30 YTL / Sahne Önli: 100 YTL TüRKCELL KURUÇEŞME ARENA LENNY KRAVITZ 30 Temmuz Çarşamba, 21.00 100 YTL ESMA SULTAN YALISI MAM8O MAMBO MAMBOI THE BIC 3 PALLADIUM ORCHESTRA WITH TITO RODRICUEZ |R AND MACHAITo| JR. 2 Temmuz Çarşamba, 22.00 45 YTL/Öğr: 25 YTL YASMIN LEVY 14 Temmuz Pazartesı, 22.00 Oturmalı 50 YTL / Ayakta 40 YTL / öğr: 25 Yl L SEPETÇİLER KASRI OMARA PORTUONDO "CRACIAS" 9 Temmuz Çarşamba, 22.00 Oturmalı 50 YTL / Ayakta 40 YTL / ö ğ r : 25 Yl L "SINC THE TRUTH" THE NINA SIMONE TRIBUTE CONCERT WITH DEE DEE BRIDGEVVATER, STACEY KENT, RAUL MIDON, SİBEL KÖSE & AL SHACKMAN BAND 15 Temmuz Salı, 22.00 Oturmalı 50 YTL / Ayakta 40 YTL / öğr: 25 YTJL AYA İRİNİ MÜZESİ TAKSİM TRIO FEATURING ZAKIR HUSSAIN ; Temmuz Pazartesi, 21.00 60, 50, 40 YTL / öğr: 25 YTL / Balkon: 90 YTl RUFUS WAINWRICHT 8 Temmuz Salı, 20.30 65, 50, 40 YTL / öğr: 25 YTL / Balkon: 90 YTL CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU HERBIE HANCOCK TRIO 3 Temmuz Perşembe, 19.00 40, 30 YTL / Öğr: 20 YTL ARKEOLOJİ MÜZESİ CARLA BLEY "THE LOST CHORDS FIND PAOLO FRESU" W ANDY SHEPPARD, STEVE SWALLOW, BILLY DRUMMOND PAOLO FRESU MARE NOSTRUM: RICHARD CALLIANO, JAN LUNDCREN PAULO FRESU 5 Temmuz Cumartesı, 21.30 60, 50YTL/Öğr:30YTL IVAN LINS SPECIAL PROJECT FEATURINC NNENNA FREE 8 Temmuz Salı, 22.00 70, 50 YTL / Öğr.: 35 YTL ITH : EAT. ON N A R D İ S JAZZ C L U B MAFFY FALAY QUINTET "TÜRKIYE-İSKANDİNAVYA BULUŞr^ASI" 2 Temmuz Çarşamba, 22.30 SABRİ TULUĞ TIRPAN & WOLFCANC PUSCHNIC RHYTH SECTION 3 Temmuz Perşembe, 22.30 OLIVER CRÖNEVVALD & ÖNDER FOCAN CROUP 4 Temmuz Cuma, 22.30 ALP ERSÖNMEZ TRIO FEAT. ALEXANDRE TASSEL 6 Temmuz Pazar, 21.30 SİBEL KÖSE BAND FEAT. JEAN-LOUP LONCNON 8 Temmuz Salı, 22.30 BURAK BEDİKYAN TRIO & KESTUTIS VAICINIS 9 Temmuz Çarşamba, 22.30 SARP MADEN QUARTET FEAT. STEPHANE BELMONDO 14 Temmuz Pazartesi, 22.30 ATAMAN-VLOEIMANS EXPERIENCE 15 Temmuz Salı, 22.30 BAKİ DUYARLAR & STANISLAV MITROVIC 16 Temmuz Çarşamba, 22.30 Nardis'teki tüm konserler için bilet fiyatlan: Masa: 25 YTL / Kısıtlı Cörüş Masa: 20 YTL / Ayakta: 15 YTL İSTİNYE PARK RAUL MIDÛN 14.07.2008, 21.00 • 50 YTL CAZ V A P U R U COOLBONE / ISTANBUL SAXOPHONE QUARTET 06 07.2008,11 00-16.00 35 YTL / Öğr.: 25 YTL Uhiiararam Istanbul Caz Festıvatı, programda değifiklık yapma hakkını sokiı tutar ûğnnci biletleri sınıHı sayıdadır ve sanfıyat kategorisindcn aynlmtştır Dığer kategonlerc indırimı yoktur. Europeanjazz Club kapsamında Nardis'teki masa biicttcri için önccden rtzetvasyon alı Öğrencı caktır. BİLETLER NE ZAMAN, NEREDE? 15. Uluslararası istanbul Caz Festivali biletleri 24 Mayıs Cum rtesi günü saat 10.00'dan itibaren satışta! Ana Gişe: İKSV Binası Istiklal Cad. 64, Beyoğlu 24 Mayıs-i6 Temmuz arası her gün, 10.00-18.00 saatleri aras ve etkinlik günlerinde konser mekânlarında. internet: www.biletix.com • www.garanti.com.tr Telefon: Biletix (216) 556 98 00 • Alo Caranti 444 o 333 (Telefonla satışlar, hafta içi 08.30-21.00, hafta sonu 10.00-21 .ot sadece kredi kartıyla gerçekleştirilecektir.) nda arası 5 BİLETLERİNİZİ ÖNCELİKÜ VE İNDİRİMÜ ALMAK İÇİN: Siz de İKSV'nın Lale üyeleri arasına katılın, festivalde %25'e v indirim, öncelik, davetiye ve daha bırçok ayrıcalık kazanın. Üyelik ve detaylı bılgı için: 02123340773 • 02165569856 • www.iksd.org Festivalle ilgili ayrıntılı bilgi için www.iksv.org
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle