23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 NİSAN 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Bankaların bol keseden dağıttıkları mortgage kredilerinin çürük alacaklarını şimdi devlet üstlenecek Bu da İngilizlerin kurtarma planı ? Mortgage krizi ilerledikçe görülmedik şeyler oluyor; Bush’un 152 milyar dolarlık kurtarma planından sonra İngilizler de 50 milyar sterlinlik kurtarma planı başlattı. Bankaların çürük alacakları devlet kâğıtları ile değiştirilecek. Ekonomi Servisi İngiltere Merkez Bankası (BOE), mortgage krizine yeni önlem için harekete geçti. Banka, ticari bankalar için 50 milyar sterlinlik değiş tokuş planı hazırladı. Bu, Bush’un ABD için devreye soktuğu 152 milyar dolarlık kurtarma programından sonra devletin sırtlandığı en büyük destek olarak nitelendiriliyor. BOE’den yapılan açıklamada, 50 milyar sterlinlik planla, bankaların riskli mortgage alacakları devlet tahviliyle değiştirilecek. Planla İngiltere Merkez Bankası, interbank piyasasında blokajı açmayı ve yüksek riskli mortgage krizinin engellediği normal borçlanma uygulamalarını düzenlemeyi amaçlıyor. Bankanın, varlık değişimini bir yıl süreyle önerdiği, ancak bu sürenin 3 yıla kadar çıkarılabileceği belirtiliyor. Öte yandan, takasın, geçen yılın sonuna kadar edinilmiş varlıklar için söz konusu olduğu belirtilirken takas edilen varlıklardaki kayıpların ticari bankalarda kalacağı ifade ediliyor. BOE Başkanı Mervyn King, planın ihtiyaca bağlı olduğunu belirterek “Bu plan üzerinde keyfi bir sınır yok” dedi. İşin Şakası Yok... Bindiğim halk otobüsünün şoförü Akbil makinelerinin arızalı olduğu uyarısını yapıyor, yolcunun en yoğun olduğu iş saatinin kapının önünde toplanan kalabalığı öfkeli, tartışarak otobüsten iniyor, her durakta bir karmaşadır gidiyordu. Sonuçta o saatlerde yıllardır görmediğim ölçüde boş bir otobüsle Mecidiyeköy’den Edirnekapı’ya kadar yolculuk yapmış oldum. Şoför sinirli sinirli telefonda konuştuğu birilerine arabayı işten çekmekten söz ediyordu. Bozulan alt tarafı Akbil makinesiydi. Halk otobüsü olduğu için de insanlar bir seferlik para ödeyip yolculuk yapabilirlerdi. Akbillerinden kayıp da olmayacaktı. Ama binemiyorlar, binmişken geriye iniyorlardı. Türkçesi işten, okuldan yorgun argın dönüş saatinde, yolcuların çoğunluğu için toplu ödeme ile Akbil alındıktan sonra, nakit para ile bir tek biletin alınmasının yük olduğu bir konuma gelmiştik. Bir bilet parası nakit ödenemediği için, boş otobüsten iniliyor, istif olunacak bir başka otobüsün beklenmesi yeğleniyordu. İçinde yaşadığımız ekonomik krizin boyutlarını bundan daha yalın, çarpıcı anlatabilecek bir sahne olabilir mi? Son günlerden kimi duyumları da aktarabilirim: Tarihi yarımadanın, Eminönü’nün en popüler dükkânlarının üst üste iflasların ardından indirilmiş kepenkleri, ilgili bakanlar birkaç kişilik olarak tanımlasalar da, televizyon kameralarına yansıyan görüntü ve röportajlardan anlaşıldığı üzere, daha ucuza birkaç kilo pirinç alabilmek için uzun saatleri, uzun kuyruklarda geçirenler, İstanbul’un göbeği MecidiyeköyŞişli hattında dükkânların önünde yapılan indirimli satışlarda etiketlerin önemli bir çoğunluğunun on liranın altına inmiş olması. Yarım kilo et, peynir fiyatına bir etek, bluz alabilir hale gelmiş olmamız. Üretimden satışa, kaçıncı kez el değiştirmiş üründe bu büyük fiyat dampinginin ekonomik anlamı, kim bilir kaç kişinin daha işsiz kalacağının habercisi olması... ??? Meslek örgütlerinden kimi rakamlara dönüşmüş verilere gelince; GSYH yüzde 45 artarken, tarımda yüzde 7.3 gerileme yaşanması. Tarımda ithalatın ihracat üstünde rakamlara ulaşması. AKP iktidarlarında, 2002’den 2006’ya buğday ekili alanların 93 milyar dekardan 8 milyar dekara düşmesi. Şeker pancarında aynı yıllar içinde 283 bin hektardan 154 bin hektara inilmesi; AB’de 45 milyar Avro olan desteğin bütçe payı ortalama yüzde 40 iken, Türkiye’de yüzde 2’lere indirilmesi; dekara desteğin bir yıllık gübre zammını ancak karşılar düzeyde kalması; sözde ekonomik getirisi yüksek olduğu için primle desteklenen yağlı tohumlarda, tüm ürünlerin ithal paylarının çok büyük bir hızla artıyor olması, üreticinin yüzde sekseninin yararlanamadığı bir prim sisteminin geçerli kılınması... Türkiye’de her 50 saniyede bir küçük üreticinin mesleğini terk etmekte olduğu bir noktaya geldiğimizi biliyor musunuz? Dünya piyasalar krizinde garantili olmasa da göreceli bir düzelme sürecine girildiği haberleri geliyor. Ancak Türkiye’ye yansımaları konusunda kaygılar da sıralanıyor. Dünyada piyasalarda işlerin iyi gitmesi, en etkili olarak da kanlı petrolden gelen büyük paraların dünyaya saçılması sürecinde yansıyan iyileşme, piyasacılar deyimi ile gençleşmenin, bu büyük kriz, yaşanan büzüşmenin ardından yeniden toparlanmada Türkiye’ye de yansımasının koşullarının pek parlak olmadığının altı çiziliyor. İşlerin parlak yürüdüğü dönemlerde piyasalar için önemli olmayan Türkiye’deki cari açıkların artık sık sık ayak bağı olabileceği gerçeği anımsatılıyor. Doların Türkiye’de değerinin ciddi ölçeklerde altında tutulabilmesi bağlantılı olumsuz etki yapmayan cari açık, bu kez aksine rol oynayacakmış. En kötüsü, geçmişte AKP iktidarlarının çok etkin kullandığı, kamu kaynaklarının yok pahasına satılması ile elde edilen gelirlerle, mirasyedi hovardalıklarla açık kapatmada aynı temponun tuturulabilmesi artık söz konusu olamayacakmış.. ??? AKP, Fethullah medyası seferber Anayasa Mahkemesi’nin açtığı kapatma davası, siyasi risk ile ekonomik kriz arasında doğrudan ilişki kurmanın inanılmaz etkin kampanyasını açtılar. Ekonomi ve siyasete ilişkin gelişmeleri içeren her yorum, her haberde kullanılan cümlelerle toplumun beyni yıkanmaya çalışılıyor. Bir insana 40 kez deli denilip inandırılması örneği hesaplar yapılıyor.. AKP iktidarları, Erdoğan hükümetleri icraatları ile insanların yaşamlarında olup bitenler, gerçekler tersyüz edilmeye bakılıyor.. Elbette Başbakan Erdoğan başta tüm siyasi kadroları, yalan dolanla iktidarlarında yarattıkları olumsuzluklar, günahlarından sıyrılmaya çalışıyorlar. Kendilerinin anlamlı hiçbir katkılarından söz edilemeyecek, Türkiye’de büyük kriz arkası dönemsel iyileşme, dünya ekonomisi bağlantılı pembe tabloda başarıyı kendilerine yazdırmak belki kolaydı.. Ancak iki dönem çok güçlü iktidar icraatlarının ardından gelen çok ağır olumsuzlukların hesabını vermemek öyle sanıldığı gibi kolay olamayacaktır.. soner@cumhuriyet.com.tr Kurtarma girişimi bir kumardır ngiltere’de tüm gazeteler dün, ekonomik kriz kaygısı içindeki hükümetin bankalara verdiği desteği yazdı. Daily Telegraph manşetinde bu girişimi “kumar” diye niteledi. Gazete ayrıca hazine sözcüsü Vince Cable’nin görüşlerine de yer verdi. Cable ipotek pazarının engellenmesinin kredinin kötü etkilerini kırmak için zorunlu olduğunu söyleyerek “BOE, ipotek borçları için hazine bonoları ile birtakım teminatları değiş tokuş edecek. Borçların toplam boyutu, talep ile yaptırılacak. Global kredi krizinin başlangıcından bu yana, bankalar, birbirlerine ödünç verme konusunda uyanık oldu” dedi. Güven için kalıcı adımlar atılmalı imes gazetesi de muhalefetteki Liberal Demokratların sözcüsünün uyarısına yer verdi. “Bankaların kârlarını özelleştirip zararlarını kamulaştırmasına izin vermemeliyiz. Bankalardan devralınan ipotekler, onlara verilen devlet tahvillerine göre daha riskli. Bu yüzden de bankaların riskini ve kayıplarını vergi mükellefleri üstleniyor. Bu, doğru bir yaklaşım olamaz. ” Gazetede ayrıca pazarda güveni iade etmek için de mali sistem ve ekonominin kârlılığını kuvvetlendirici kalıcı adımları atılması gerektiği belirtildi. Krediler durursa yatırımlar da durur uardian gazetesiyse Avrupa ve ABD’de de verildiğine dikkat çektiği doğrudan desteğe sıcak bakan gazetelerden. Kredi krizi yüzünden kimselere güveni kalmayan bankaların, halka ve birbirlerine borç vermediğini, piyasanın durma noktasına geldiğini hatırlatan gazete şöyle yazdı: “Eğer bankalara arka çıkılmazsa, bunun cezasını ipotekli ev kredisi alanlar çekecek. Bankalar birbirlerine borç vermeye hâlâ o kadar gönülsüz ki, hepsi nakit sıkıntısı çekiyor. Eğer krediler durursa, yatırımlar da durur. Ev fiyatları tepetaklak olur. Ekonomide durgunluk başlar. ” İ T G TMSF ile anlaşma oldu Demireller’in 9 şirketi geri veriliyor Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Egebank’tan kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla Yahya Murat Demirel ve Şevket Demirel ile diğer aile fertlerinden devraldığı 9 şirketin yönetim ve denetimlerinin iadesi konusunda grupla mutabakat sağlandığını bildirdi. TMSF 1999’da devraldığı Egebank’ın hâkim ortağı olan Demirel grubuna dahil gerçek kişilerin hissedarı ve hâkim ortağı bulunduğu ve aralarında Göltaş Çimento’nun da bulunduğu 9 şirketi geçen ağustos ayında devralmıştı. TMSF tarafından yapılan açıklamada, konuyla ilgili olarak açılan davaların çoğunlukla fon aleyhine geliştiği ve sonuçlandığı belirtildi. Anlaşmaya göre fonun halihazırda Şevket Demirel ve bağlantılı kişilerden tahsil etmiş bulunduğu 62.4 milyon YTL, uzlaşma bedeli olarak fona ödenmiş sayılacak ve fondan talep edilmeyecek. İlgililer, fona karşı açtıkları tüm davalardan feragat edecek ve fonu ibra edecekler. IMF: Avrupa inişe geçti IMF’nin Avrupa ekonomileriyle ilgili tahmin ve değerlendirmelerin yer aldığı Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporu yayımlandı. Raporda, Türkiye dahil yükselen Avrupa ekonomilerinin kısa dönemdeki görünümü için “Hızlı büyüme döneminden sonra daha ağır ve kolay denetlenen bir büyüme oranına geçiş” anlamına gelen “yumuşak iniş” tanımı yapıldı. Raporunda, büyümenin 2007’deki ortalama yüzde 6.9’luk rakamdan, 2008’deki yüzde 5.5 tahminine ineceği, bu yumuşak inişin bir dereceye kadar 2009’da da süreceği belirtildi. Raporda, ana enflasyonun 2008’in ikinci yarısında, gıda ve enerji fiyatları “ılımlı” konumdayken düşmesinin beklendiği kaydedildi. Nurol Malezya’ya zırhlı araç satacak KUALA LUMPUR (AA) Nurol Holding bünyesinde faaliyet gösteren FNSS Savunma Sistemleri şirketi, 11. Malezya Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı çerçevesinde, Malezya ile zırhlı muharebe satışı sözlemeleri imzaladı. FNSS, Malezya’ya, 48 adet Adnan ismli zırhlı muharebe aracı satacak. Sözleşmenin toplam bedelinin 72 milyon dolar. FNSS, Malezya’ya, ilk Adnan satış paketi çerçevesinde, 300 milyon dolar karşılığında, 211 adet zırhlı muharebe aracı satmıştı. FNSS’nin bu ilk paketindeki 65 aracın, Malezya’da monte edileceği öğrenildi. Malezya’ya, Akıncı zırhlı muharebe aracının havan taşıyıcı versiyonundan 8 adet satacak FNSS, Türk Nurol’nun yüzde 51, ABD’li BAE Systems’in yüzde 49 ortaklığıyla faaliyet gösteriyor. Hisselerini Allianz’a satıyor Aksoy’un yüzde 3’lük hissesine karşın yüzde 17’lik paya girişim başlatılması kasıtlı bulundu Koç sigortadan aldığını enerji ve tarıma yatıracak Ekonomi Servisi Koç Holding, Alman firması Allianz SE ile ortak olduğu Koç Allianz Sigorta AŞ ve Koç Allianz Hayat ve Emeklilik AŞ şirketlerindeki tüm hisselerini, Allianz SE’ye devretmek üzere anlaşma imzaladı. Koç Holding Allianz ile yaptığı anlaşmayla önemli bir kaynak elde ederken, odaklandığı sektörlerde yeni yatırımlara odaklandı. Açıklamada, iki şirketin toplam değerinin 782 milyon Avro olarak hesaplandığı, anlaşmayla Koç Holding’in, 354 milyon Avro kaynak elde edeceği kaydedildi. Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Bülent Bulgurlu, “Tüpraş’taki yatırımlarımız devam edecek. Hedefimiz pek çok ülkeye LPG satar hale gelen Aygaz’ın yurtdışındaki varlığını daha da büyütmek. Enerjide yeni yatırım projelerine hazırlanıyoruz” dedi. Çukurova: Haberler maksatlı yapılıyor Ekonomi Servisi Erol Aksoy’un borçları nedeniyle TMSF’nin alacak girişimi başlatmasıyla, medya rekabetinin hangi boyutlara ulaştığını da gözler önüne serdi. Akşam gazetesi, Vatan tarafından yapılan haberlerin yanlı olduğunu duyurdu. Geçen hafta Vatan gazetesi, Tasarruf Mevduatı ? Medyadaki DoğanÇukurova rekabeti, TMSF’nin, Erol Aksoy’un borçları nedeniyle Show’dan alacak girişimi başlatması olayında doruğa çıktı. Sigorta Fonu’nu (TMSF) Çukurova Grubu’na ait Show TV’ye el koyduğunu sürmanşetten duyurdu. Haberlerde, grubun fona olan borçları nedeniyle Show’a el konulduğu belirtildi. Daha sonra da TMSF’nin gruba yeni borçlar çıkardığı haberleri yer aldı. Çukurova Grubu yaptığı açıklamalarda, durumun Doğan Grubu gazetelerinde yazıldığı gibi olmadığını, Çukurova’nın Fon’a olan borçlarını vaktinden önce ödediğini, TMSF’nin Show TV’ye başlattığı girişimi de, Aksoy’un borçları nedeniyle başlattığını belirtti. Ayrıca, TMSF’nin, Show TV’ye Aksoy’un sahip olduğu yüzde 3’lük pay yerine yüzde 17’lik paya girişim başlatmasının da ayrı bir ihtilaf konusu olduğu vurgulandı. Doğan gazetelerinin haberleri maksatlı olarak yaptığını duyuran Çukurova açıklamasında şu bilgilere yer verildi: Grup, 1999’da Aksoy elinde bulunun AKS TV’nin (Show) yüzde 80’ini satın aldı. Daha sonra birkaç kez sermaye arttırımına gidildi. Arttırımlara karşın Aksoy para ödemek istemedi ve hissesi azaldı. Aksoy’un Show adına borç aldığı ve satışın üzerinden 9 yıl geçmesine karşın bunları ödemediği ortaya çıktı. DOSYA NO: 2007/4 Satış DAVACI: Sevil ÇELİK V. Av. Hasan FİDAN DAVALILAR: 1 Dürdane ÇETİN, 2 Serpil ALPARSLAN, 3 Şükriye ÖZEN, 4 Fatma BİLGE (ÖZEN EMİROĞLU), 5 Mehmet Ertun ÖZEN, 6 Zehra ÖZEN, 7 Hüseyin Murat ÖZEN, 8 Hatice Nilüfer ÖZEN, 9 Hüseyin Rahmi YÜZAK, 10 Şerife Güler EFECAN, 11 Zümral AKINCI, 12Nurhayat GÜRKAN, 13 Raşit SÜMER, 14 Neşe ÖZ, 15 Şelale BALCI, 16 Mehmet SÜMER, 17 Zuhal GÖLGELİ, 18 Hatice ÇETİN, 19 Mete ÇETİN, 20 Gülten OKTAY, 21 Mualle TOLGA, 22 Hatice Nihal ÇAKMAK, 23 Hasan Gündüz ÇAKMAK, 24 Nesibe Güniz ÇAKMAK, 25 Gürsel Birsin ÇAKMAK, 26 Mustafa AKKUŞ, 27 Yaşar AKKUŞ, 28 Mustafa Asım ŞUŞUT, 29 Mehmet Sim ŞUŞUT, 30 Seniha UYGUN, 31 Bahüşen GEBEŞ, 32 Sabahat ÇAKIR, 33 Mustafa ÇAKIR, 34 Rana KARAOĞLAN, 35 Durkadın ÇAKIR, 36 Mustafa ÇAKIR, 37 İsmail ÇAKIR, 38 Gökhan ÇAKIR, 39 Abdurrahman METE, 40 Halil İbrahim KEMİR, 41 Necla ÇETİN, 42 Pakize SAYAR, 43 Zühtü TAŞKIN, 44 Şerife Hanım İNANÇ, 45 Kadir TAŞKIN, 46 Birsen KARGIN. KEŞİF TARİHİ: 01.03.2008 KONU: Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 10.04.2007 tarih, 2004/422 Esas, 2007/209 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı gereği, ortaklığın umum arasında açık arttırma yapılmak suretiyle, satışının yapılarak ortaklığın giderilmesine karar verilen, Muğla ili, Marmaris ilçesi, Tepe Mah., 357 ada, 2 parsel, 371 m2 yüzölçümlü arsanın kıymet takdir raporunun, adresleri tespit edilemeyen hissedarlara ilanen tebliği. TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: Muğla ili, Marmaris ilçesi, Tepe Mah., 357 ada, 2 parsel, 371,00 m2 yüzölçümlü arsa. İMAR DURUMU: Marmaris Belediye Başkanlığı tarafından verilen imar durum belgesine göre; İmar planındaki yeri: Konut Alanı. İnşaat düzeni: Ayrık nizam. Kat adedi: 2 kat. Bina yüksekliği: 7.00 mt. Bina derinliği: Derinlik formülüne uyulacak. Ön bahçe mesafesi: 5.00 mt. (Yollardan), Yan bahçe mesafesi: 3.00 mt., Arka bahçe mesafesi: H/2, Çatı meyili: % 33, Arsanın %: T.A.K.S: 0.15, K.A.K.S: 0.30, 19.02.2008 tarihli yazısı ile verilmiştir. TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU YE ÖZELLİKLERİ: Söz konusu taşınmaz, her ne kadar tapu kaydında Tepe Mahallesi olarak geçse de Çamdibi Mahallesi’nde olmakta olup, Çamdibi Mah., 255 sokakta, sokağın sonunda etrafı yapılarla çevrili olan arsadır. Arsa hafif meyilli olup üzerinde hiçbir yapı yoktur. Arsanın çevresinde elektrik suyu ve altyapı imkânları mevcut olup, arsa olduğundan, halihazırda bu imkânlardan yararlanmamaktadır. Arsa ulaşım olanaklarından yararlanabilmektedir. TAŞINMAZIN DEĞERİNİN TESPİTİ: Yukarıda bahsedilen nedenler ve özellikler, taşınmazın bulunduğu bölge, bölgenin turizm ve ticari potansiyeli, ulaşım altyapı ve halihazır durumu, kullanım amacı, civarında yapılan gayrimenkul alımsatımları sonucunda oluşan serbest piyasa rayiçleri, taşınmazın konum özellikleri göz önüne alınarak, taşınmazın değeri günün ekonomik koşullarına uygun olarak, objektif ölçüler içerisinde değerlendirilmiş ve tespit edilmiştir. SONUÇ VE KANAAT: Taşınmazın değerine etki edebilecek tüm vasıf ve unsurları ile bu unsurların ayrı ayrı değerini ve bedelin tespitinde etkili olabilecek diğer objektif ölçüleri de dikkate alan heyetimiz, yapmış olduğu inceleme, araştırma, değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda, taşınmazın serbest piyasa rayiçlerine göre kıymet takdir tarihindeki değerinin, Arsa Değeri 371,00 x 600 (YTL/m2) = 222.600,00 YTL’dir (İki yüz yirmi iki bin altı yüz YTL). İşbu ilanın gazetede neşri tarihinden itibaren, yukarıda yazılı satışa esas değeri belirtir kıymet takdirine itirazınız var ise kanuni 7 (yedi) günlük süreye 15 (on beş) gün ilavesi ile 22 (yirmi iki) gün içinde itirazınızı Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapmanız, aksi halde, kıymet takdirinin kesinleşeceği ve satış işlemlerine devam edileceği, adresi tespit edilemeyen hissedarlar; Dürdane ÇETİN, Serpil ALPARSLAN, Şükriye ÖZEN, Fatma BİLGE (ÖZEN EMİROĞLU), Mehmet Ertun ÖZEN, Zehra ÖZEN, Hüseyin Murat ÖZEN, Hatice Nilüfer ÖZEN, Hüseyin Rahmi YÜZAK, Şerife Güler EFECAN, Zümral AKINCI, Nurhayat GÜRKAN, Şelale BALCI, Mehmet SÜMER, Zuhal GÖLGELİ, Hatice ÇETİN, Mete ÇETİN, Gülten OKTAY, Mualle TOLGA, Hatice Nihal ÇAKMAK, Hasan Gündüz ÇAKMAK, Nesibe Güniz ÇAKMAK, Gürsel Birsin ÇAKMAK, Mustafa AKKUŞ, Yaşar AKKUŞ, Mustafa Asım ŞUŞUT, Mehmet Sırrı ŞUŞUT, Seniha UYGUN, Bahtışen GEBEŞ, Sabahat ÇAKIR, Mustafa ÇAKIR, Rana KARAOĞLAN, Durkadın ÇAKIR, Mustafa ÇAKIR, İsmail ÇAKIR, Gökhan ÇAKIR, Abdurrahman METE, Halil İbrahim KEMİR, Necla ÇETİN, Pakize SAYAR, Zühtü TAŞKIN, Şerife Hanım İNANÇ, Kadir TAŞKIN, Birsen KARGIN’a ilanen tebliğ olunur. 11.03.2008 (Basın: 20926) MARMARİS SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN İLANEN TEBLİGAT (KIYMET TAKDİR RAPORUNUN İLANEN TEBLİĞİ) Dosya No: 2008/1 TLMT. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: TAPU KAYDI: Kırşehir ili, Boztepe ilç., Cevizli ve Kızılkaya mevki, 504 ada, 2 parselde kayıtlı arsa vasıflı 2.607,00 m2 yüzölçümlü, tam hisseli taşınmaz, Kırşehir ili, Boztepe ilç., Cevizli mevki, 504 ada, 3 parselde kayıtlı arsa vasıflı 2.275,00 m2 yüzölçümlü, tam hisseli taşınmaz, ipotek borcundan dolayı açık artırma suretiyle satılacaktır. EVSAFI HALİ HAZIR DURUMU: 1 504 ADA 2 PARSEL Taşınmaz Boztepe ilçesi, Bağbaşı mahallesinde olup, Mandıralar mevkinde kalmaktadır. Etrafında mandıralar bulunmakta ve hayvancılık yapılmaktadır. Parsel üzerinde birbirine bitişik vaziyette 4 bölümlü toplam 1.077 m2 alanlı mandıra ile ayrıca 305 m2 alanlı ayrıca yine mandıra bulunmaktadır. Parsel üzerinde mandıraların toplam kapalı alanı 1.382,00 m2 dir. Mandıralar, betonarme karkas sistemde yapılmış, duvarları yığma tuğla ile örülmüş, çatısı saç kaplamalı olup, yaklaşık 10 yıllıktır. Muhammen Bedeli: 150.736,10. YTL. Satış Saati: 11.00 11.10 2 504 ADA 3 NOLU PARSEL Taşınmaz Boztepe ilçesi, Bağbaşı mahallesinde olup, mandıralar mevkinde kalmaktadır. Etrafında mandıralar bulunmakta ve hayvancılık yapılmaktadır. Parsel üzerinde herhangi bir yapı bulunmamaktadır. Muhammen Bedeli: 11.375,00. YTL. Satış Saati: 11.20 11.30 1)Satış Şartları: SATIŞ YER GÜN VE SAATLERİ: Birinci Satış: 02/06/2008 günü, yukarıda belirtilen saatler arasında, BOZTEPE’de faaliyet gösteren KIRŞEHİR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 12/06/2008 günü, aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2)Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga vergisi, ÖİV, KDV, tapu alım harcı ve masrafları ile tahliye teslim masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye harcı ile tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3)İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır,. 4)İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan, tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5)Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin, Şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/1 tal. sayılı dosya numarasıyla, Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 11.04.2008 (İc. İfl. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere, gazete ilanı tebligat yerine geçerlidir. (Basın: 20996) BOZTEPE’DE FAALİYET GÖSTEREN KIRŞEHİR (2.) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI S&P: Türkiye en kırılgan 5. ekonomi Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) yayımladığı bir raporda, global kredi sıkışıklığının artması halinde gelişmekte olan piyasalar arasında Doğu Avrupa ülkelerinin en kırılgan konumda olacaklarını açıkladı. S&P’nin raporunda yayımladığı kırılganlık endeksinde İzlanda birinci sırada yer alırken, Türkiye de en kırılgan beşinci ülke oldu. S&P’nin “Global Kredi Krizi’nin Avrupa’daki Gelişmekte Olan Piyasaları Diğerlerinden Daha Olumsuz Etkileme İhtimalinin Nedenleri” başlıklı raporunda, her ülkenin kırılganlığının, dış dengesizlikleri finanse etmek ve ödemeler dengesi krizlerini savuşturmak için dış sermaye girişine olan ihtiyaçlarıyla doğrudan bağlantılı hale gelebileceği belirtildi. S&P’nin kredi analisti Moritz Kraemer, “Doğu Avrupa’nın tehlikeye daha maruz bir konumda olduğuna inanıyoruz; buna karşılık Asya ve Latin Amerika, ticaret fazlaları ve büyük döviz rezervleriyle, kendilerini daha iyi koruyabilirler” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle