02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 NİSAN 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER MAHKEME İNŞAAT YAPILMAZ ŞERHİNİ KALDIRDI 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Gökkafes silueti bozmuyor’ kararı HİLAL KÖSE İlhan Selçuk ve Huntington Değerli okurlar, her şey doktorların planladığı gibi giderse, siz bu satırları okurken, İlhan Selçuk kalp ameliyatına alınmış olacak. ??? Cuma günü kendisini kısa bir süre için ziyaret etme fırsatı buldum. Yine zihnen son derece zinde, ülkenin ve gazetenin sorunlarıyla meşguldü. Amerika’nın tüm dünyada laikliğin altını oyduğunu düşünüyor, sadece Türkiye’de değil, Irak’ta yapılanları da örnek olarak gösteriyordu. Bildiğiniz gibi Irak Anayasası iki çelişik kavrama, hem sözüm ona demokrasiye bağlanmış görünüyor hem de yasaların şeriata aykırı olamayacağına vurgu yapıyor. Böylece Amerika’nın öncülüğünde, şeriatla demokrasinin birlikte yaşayabileceği gibi, bütün kavramları altüst eden bir model oluşturuluyor. ??? Aslında İlhan Selçuk’un altını çizdiği bu oluşum, Huntington’un ünlü “Uygarlıkların Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması” adlı kitabıyla başlamıştı. Huntington bu kitabında sadece, Batı’yı erişilmez bir uygarlık olarak tanımlamakla ve İslam dünyasını onun yeni düşmanı olarak ilan etmekle kalmıyor, Türkiye’ye laik niteliğinden ve Atatürk’e de Aydınlanma devrimlerinden dolayı saldırarak, gelişmekte olan ülkeler ve İslam için, laikliğin kötü, demokrasinin iyi olduğunu söylüyordu. Sanki laiklik olmadan demokrasi olabilirmiş gibi olanaksız bir model öne sürüyor ve böylece bir hilkat garibesi olan “Amerikan modeli, şeriatçı demokrasi” kavramını gündeme getiriyordu. ??? Bu çerçevede, “İnsan hakları, kadın hakları gibi değerler Batı’nın değerleridir. Yani emperyalist değerlerdir. Siz İslam âleminde kendi değerlerinize sahip çıkın, bu emperyalist değerlere inanmayın” demektedir. Böylece Batı’nın, sömürgeleştirdiği yerlerde, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığını önlemeye, Batı değerlerinin bu sömürgeciliğe karşı kullanılmasını engellemeye çalışmaktadır. ??? Huntington’un, Sovyetler’in çöküşünden sonra İslam âlemini Batı’nın yeni düşmanı ilan ettiği kitabının “Uygarlıkların Çatışması” bölümü o denli gürültü kopardı ki, kimse “Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması” kısmının ve Türkiye hakkındaki önerilerin üzerinde fazla durmadı. Oysa Huntington, son derece açık ve net bir biçimde Türkiye’nin laiklikten vazgeçmesini, Atatürk’ün aynı “kalibrede” bir lider tarafından inkâr edilmesini, Türkiye’nin Avrupa Birliği rüyasından vazgeçip İslam âlemi ile bütünleşmesini öneriyordu. Bütün bu önerilerinin uygulanabilirliğini de özellikle Özal döneminde yükselmekte olduğunu vurguladığı köktendinci İslamın gücüne dayıyordu. Böylece bugün ABD tarafından desteklenen ve Türkiye’ye ihraç edilmeye çalışılan “Ilımlı İslam” modelinin temellerini atmıştı. ??? Sevgili okurlarım, işte İlhan Selçuk ile yaptığımız fikir alışverişi sonunda bu makaleyi yazmaya ve Amerika’nın bugünkü laiklik saldırısının altında yatan temel yaklaşıma, Huntington’un kitabına dikkat çekmeye karar verdim. Bu yazının yazılmasına vesile olan İlhan Selçuk’a teşekkür ediyor ve kendisine acil şifalar diliyorum. (Not: Huntington’un ayrıntılı bir eleştirisi için “Küresel Terör ve Türkiye” adlı kitabıma bakılabilir.) [email protected]; www.kongar.org Gökkafes’in yapıldığı araziye Osmanlı döneminde konulan “inşaat yapılamaz” şerhi, Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce ikinci kez kaldırıldı. Mahkeme, Gümüşsuyu’ndaki binanın İstanbul’un silüetini bozmadığına da karar verdi. Kamu yararına dikkat çekerek “eksik araştırma, inceleme ve bilirkişilerin yetersiz raporları ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı’’ gerekçesiyle dosyayı geri gönderen Yargıtay, bu kararı onarsa, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) açtığı yıkım davasının da Süzer Holding lehine bitirilmesi gündeme gelecek. Dolmabahçe Turizm AŞ’nin “inşaat yapılamaz” şerhinin kaldırılması istemiyle, Şişli Tapu Sicil Müdürlüğü, Maliye Hazinesi, İTÜ Rektörlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) aleyhine açtığı ve 2006 yılında Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nce bozulan dava, yeniden görüldü. Dosyayı yeniden ele alan Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ise 1949 yılından sonra bölgenin kentsel kullanım kararlarının tamamen değiştiğini kaydederek, bölgenin kültür ve dinlence odaklı faaliyetlerin merkezi olduğunu, bölgede askeri güvenlik nedeniyle yapı yapılmasını kısıtlayacak bir kamusal amaç kalmadığını belirtti. Karar İTÜ ve diğer hak sahiplerince yeniden temyiz edildi. DOĞU ANADOLU’DA KÖY ORTA ANADOLU’DA KÖY BATI ANADOLU’DA KÖY Genç kadın AÜ Rektörü’nün korumalığını yapan eşini ve 7 yaşındaki kızını öldürüp intihar etti Üniversite lojmanında cinnet CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli’nin yakın koruması Murat Başkaya (33), eşi Gülbeyaz Başkaya (33) ve 7 yaşındaki kızları Ece Başkaya, üniversitenin Yunus Emre Kampusu’ndaki lojmanlarında ölü bulundu. Gülbeyaz Başkaya’nın eşinin silahı ile önce eşini ve çocuğunu, arkasından da kendisini vurduğu saptandı. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, olaydan büyük üzüntü duyduğunu ifade ederek “Olaya inanamadım. Murat’ı uzun yıllardır tanırız. Ailesine ve işine düşkündür. Eşinin cinnet getirmesi için bir neden yoktu” dedi. Murat Başkaya’nın kardeşi Nihat Başkaya ve annesi Hanife Başkaya aileye telefonla ulaşamayınca, dün yaşadıkları lojmana gitti. Ailenin tüm fertlerinin evde ölü bulunması üzerine polise haber verildi. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Ağır Suçlar Büro Amirliği ve Teknik Büro Amirliği’nin evde yaptığı araştırmada, Murat Başkaya’nın başından ve göğsünden, Ece Başkaya’nın göğsünden ve anne Gülbeyaz Başkaya’nın da göğsünden vurulduğu tespit edildi. Nihat Başkaya, ailenin hiçbir sorunu olmadığını belirterek “O gün kardeşim ile beraber Eskişehir’de gezdik. Çok mutluydu. Birbirimize el sallayarak ayrıldık. Hiçbir sorunları yoktu. Kardeşim Murat, ailesine önem verirdi” diye konuştu. Polis olayın “kıskançlık” sonucu gerçekleşmiş olabileceği olasılığı üzerinde dururken, Anadolu Üniversitesi çalışanları ve Ece Başkaya’nın öğrenim gördüğü Mustafa Kemal İlköğretim Okulu yas ilan etti. Başkaya ailesi bugün Kütahya’nın İncik köyünde toprağa verilecek. Ağıtlarla toprağa verildiler Afyon yakınlarında mevsimlik tarım işçilerini taşıyan kamyonun devrilmesi sonucu yaşamını yitiren 9 kişiden Cuma, Vatha, Kasım ve Ahmet Yılmaztekin dün Şanlıurfa’da toprağa verildi. Kazada ölen Cuma ile Vatha Yılmaztekin’in 3 ay önce evlendikleri öğrenildi. Cuma, Kasım ve Ahmet Yılmaztekin kardeşler Hancağız köyünde, Vatha Yılmaztekin ise ailesinin yaşadığı Maden köyünde toprağa verildi. Kazada 3 oğlu ve gelinini kaybeden Zehra Yılmaztekin, Arapça ağıtlar yakarken kazada ağabeyleri ve yengelerini kaybeden 11 yaşındaki Mustafa ile 6 yaşındaki Ali Yılmaztekin, “Biz de gidecektik. Ancak, annemiz bizi göndermedi” dedi. Cenazede hiçbir yetkilinin bulunmaması ise dikkat çekti. (Fotoğraf: ARİF FARAÇ) Otomobil gölete yuvarlandı: 4 ölü ? POLATLI (AA) Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Temelli beldesinde bir otomobilin gölete yuvarlanması sonucu 4 kişi öldü. Sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen otomobille 7 kişi Temelli beldesinde bulunan gölet etrafındaki yolda gezintiye çıktı. Aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkan araç, gölete yuvarlandı. Araçta sıkışan Serkan Çanakkale, Uğur Karaköse, Oğuz Karaköse ve Emre İşeri öldü. Kahramanmaraşlı çiftçiler Hafız Hali Efendi Meydanı’nda miting yaptı. (AA) İşkenceciye cezaevinde saldırı ? MİLAS (Cumhuriyet) Muğla Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, annesi Ü.Ç. ve beraber yaşadığı A.G’nin işkence yaptığı iddia edilen 6 yaşındaki H.Ç’nin “koruma altına alınması” talebiyle cumhuriyet savcılığa başvurdu. Tutuklanan A.G’nin, önceki gece kaldığı koğuşta mahkumların saldırısı sonucu yaralandığı bildirildi. Asayiş Büro Amirliği ekiplerince önceki gün Hacı Apti Mahallesi 2. Bağ Sokak’taki bir evde, H.Ç. darp edilmiş ve vücudunda sigara söndürülmüş halde bulunmuştu. İşkence yaptıkları iddia edilen anne Ü.Ç. ve birlikte yaşadığı A.G. gözaltına alınmış, A.G. tutuklanmıştı. Çiftçilerden AKP’ye protesto SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ Kahramanmaraşlı çiftçiler AKP iktidarının tarım politikalarına karşı Hafız Hali Efendi Meydanı’nda miting yaptı. Mitingde konuşan Ziraat Mühendisleri Genel Başkanı Gökhan Günaydın, bir avuç yabancının 25 milyon çiftçi ile istediği gibi oynadığını belirterek “Biz bunları 1925’te ülkemizden kovmuştuk. Ama şimdi tek rar ülkenin varlıkları bu insanlara satılıyor” dedi. Çiftçiler, 60 köy muhtarının önderliğinde örgütlenerek mısır desteklemelerinin düşürülmesini ve AKP’nin tarım politikalarını protesto etti. Çiftçiler, “Bu araçlar hacizli”, “Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz” yazılı dövizler taşıdı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ise doğrudan gelir desteğinin esas olarak köylülerimizin üretim yapmaması, yabancıların da ellerindeki üretim fazlasını ülkemize pazarlama operasyonu olduğunu söyledi. ‘FARKINDAYIZ, SUSMAYACAĞIZ’ MİTİNGİ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Diyarbakır Şubesi İstasyon Meydanı’nda “Farkındayız Susmayacağız” mitingi düzenledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi EğitimSen şubelerinin katılımıyla düzenlenen miting mitinge sık sık “Savaşa değil, eğitime bütçe”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Yaşasın Başkan Apo”, “Sözleşmeli köle olmayacağız”, “Anadilde eğitim hakkımızdır” sloganları atıldı. EğitimSen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP için açılan kapatma davasını “milletin iradesine müdahale” olarak nitelendirmesini eleştirerek “DTP’nin kapatılması milletin iradesine müdahale değil midir? ” dedi. Adıyaman’dan gelen bir gruba müdahale eden polis 8 kişiyi gözaltına aldı. Diyarbakır EğitimSen Şube Başkanı Abdullah Karahan, üyelerinin gözaltına alınmasını protesto etti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle