08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2008 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B PB PB PB PB PB 18 18 21 14 20 18 21 19 18 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S S S B 16 20 13 16 16 14 9 1 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B S S S 22 20 14 19 14 14 1 4 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkâri Hakkari Erzurum Antalya Adana Ş.Urfa Yurdun kuzey ve doğusu parçalı çok bulutlu, gece saatlerinden sonra Trakya yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda meydana gelebilecek çığ tehlikesine karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. Hava sıcaklığı yurt genelinde 1 ila 3 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K B Y Y Y Y Y 3 2 4 13 11 10 12 10 10 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y Y PB Y 10 12 20 14 18 17 17 18 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K B K Y Y K Y PB PB 5 8 3 11 11 7 10 23 22 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu İstikrarsızlık Derinleşiyor... ? Baştarafı 1. Sayfada O dönem, “Komünist Sovyetler”in çöküşüyle kapandı. Bugün tersine bir sürecin başladığı görülüyor. Türk halkında son olaylar ve şehit cenazeleri nedeniyle tohumlanan Amerika’ya karşı tepkiler hafife alınacak gibi değildir; kimi kesimlerde düşmanlığa dönüşecek eğilimlere rastlanıyor. PKK’yi hoş görecek bir Kuzey Irak dayanışmasıyla Afganistan ve İran’a Amerikan güdümünde hasmane bir siyaset gütmek Türkiye’de hiç de kolay görünmüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’tan geri çekilişinde Bush yönetiminin gösterdiği garip pervasızlığın, daha doğru deyişle küstahlığın, bölgede Amerikan çıkarlarına yaradığını söylemek çok güçtür. ? AKP iktidarı İslamcılığı kullanarak ve ABD’nin özel desteğini sağlayarak ikinci kez seçimleri kazanmış; ama, hemen ardından ülkede büyük bir istikrarsızlık yaratmıştır. Askerin başarılı operasyonu bile bu istikrarsızlığın üstüne tuz biber eken bir olaya dönüşmüştür. AKP Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini tartışma konusu yapmaktan derhal vazgeçmelidir. Yoksa ne iç ne de dış koşullar Türkiye’de bir sivil dinci darbe için elverişli görünüyor. E MELİH ÂŞIK dün gazetesindeki köşede “Gel de inandır?” diye sorarak durumu iki fıkrayla çok iyi anlatmış oldu. Birincisinde, yatak odası gardırobunu onarmaya çağrılmış yakışıklı marangoz, “Kapısı sadece yoldan otobüs geçince gıcırdıyor” diyen şuh ev hanımının sözü üzerine güya deneme niyetiyle gardırobun içindeyken kendisini yakalayan kocaya “İnanmayacaksınız ama, otobüs bekliyorum” der. İkincisi ise, eşekten düşen Nasreddin Hoca’nın “Ben zaten inecektim” dediği ünlü fıkra. ??? rken bitmiş görünen sınır ötesi harekât olayında herkesin kendine göre tahminde bulunması ya da tevil araması, hatta PKK’nin yaptığı gibi bundan zafer sonuçları çıkarması doğaldır. Ama, resmen söylenenler yüzde yüz doğru olsa bile, yine de sorulacak bir yığın soru kaldığı kabul edilmelidir. Örneğin, harekât izni istenen ABD’ye asıl amaç yeterince anlatılmış mıdır? Da AÇI MÜMTAZ SOYSAL Tahmin, Tevil ve Takdir ha doğrusu, doğru ve asıl olması gereken amaç konusunda Türkiye’nin kesin bir devlet politikası oluşturulmuş mudur? 1925’in zor koşulları içinde Milletler Cemiyeti genel sekreterliğini ellerinde tutan İngilizlerin Estonyalı bir emekli generale çizdirdikleri bugünkü sınır hiçbir önlemle tam olarak savunulamayacak kadar mantık dışı olduğuna göre, ya ikili bir anlaşmayla kesin olarak değiştirilmesi ya da Irak’ın kuzeyinde savunulabilir çizgiye kadar bir “güvenli bölge” oluşturulması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Sınır, Irak İngiliz “manda”sı altındayken çizdirilmişti. Şimdi Irak’ı işgal altında tutan ABD nüfuzunu bu yönde kullanmayacak da kim kullanacak? Yoksa, sözde “stratejik müttefik”imiz “Tek çare siyasal çözümdür” diyerek sonuçta Güneydoğu’yu içerecek bağımsız bir Kürt devleti kurdurma peşinde midir? Acaba AB’nin üyelik konusundaki oyalamasına benzer biçimde burada da kısa süreli ve tam sonuç vermeyen operasyonlarla oyalama mı söz konusudur? AKP iktidarının bu konuda yeterince duyarlı davranmadığı besbelli. İkincisi, söylenenlerin hepsi doğru olsa da, ABD’yi yönetenlerin bu konudaki davranışları “stratejik müttefik” kavramının neresine oturtulmaktadır? Diye T lim ki, verilen iznin süresi aşıldı; bunu anımsatmanın yolu koskoca “dünya hâkimi”nin Savunma Bakanı’nı operasyonun tam da sonuca yaklaştığı sırada Ankara’ya yollamak mıdır? Hele Texaslı Bush Irak’tan “çıkılmalıdır” demek isterken kibarca söylemek varken niçin “get out” deyimini kullanmıştır? Hele bunun kendi yöresinde “defolup gitmek” havası da taşıdığını bilmeyecek kadar mı izan yoksunudur? Yoksa bu hoyratlık, “çuval” olayına benzer bir sözde “ders” anlamı mı taşımaktadır? ??? ahminler ve teviller çeşit çeşit. Takdir, Türk halkınındır. Gerçeği bulmak da günün belirsizlik ortamında tarihe ve tarihçilere kalıyor. Ama bir şey çok kesin: Tayyip iktidarı, çağın zor dünyasında Türkiye gibi bir ülkeyi yönetmeyi, hele bağımsızca ve onurluca yönetmeyi becerecek kadar donanımlı değildir. [email protected] GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY CHP lideri, sınır ötesi operasyonun ‘kalıcı hedeflere varılmasını sağlamadığını’ belirtti Baykal: Elimiz tutuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terör örgütüne yönelik 8 gün süren sınır ötesi kara harekâtının, “kalıcı hedeflere varılmasını sağlayamadığını” belirterek “Ameliyatı sonucuna ulaştırma fırsatı maalesef kullanılmamıştır, elimiz tutulmuştur ve ameliyat bitti denmekte ama içeride parça da bırakılmaktadır” eleştirisini yöneltti. Show TV’de soruları yanıtlayan Baykal, TSK’nin kış koşulları içinde, olağanüstü bir coğrafyada üstün bir mücadele verdiğine dikkat çekerek harekâta katılan tüm TSK mensuplarını kutladı. Türkiye’nin bir “nefsi müdafa” anlayışı içinde bölgeye girdiğine dikkat çeken Baykal, Türkiye’nin bölgeye girdikten sonra mutlaka yapmak zorunda olduğu işlerin başında PKK karargâhlarını tümüyle etkisiz kılmak ve bütün cephaneyi, lojistik destekleri etkisiz hale getirip kontrol altına almak olduğunu kaydetti. Baykal, dünyaya da PKK’nin oraya “yuvalanamayacağı” mesajını verilmesi gerektiğini söyledi. Baykal,“Elde edilmiş olan sonuçlar memnuniyet verici olarak kabul edilebilir. Resmi açıklamalarda söylenenler doğrudur, bunların her birisi de önemlidir. Ama oraya bir askeri kara harekâtı yapıldıktan sonra, bu her gün olmaz, her zaman olmaz, bunun daha kalıcı hedeflerinin olmasını hepimiz arzu ederiz. Bu hedeflere yönelik bir çalışmaya içinden geçtiğimiz bu süre el vermemiştir. 8 günde bunun sağlanması mümkün olmamıştır. Mümkün de değildir”dedi. Cinnet getiren baba dehşet saçtı ? ANTAKYA (AA) Hacı Ömer Alpagon Mahallesi’nde, ayakkabı tamircisi Mehmet E, (39), henüz belirlenemeyen nedenle eşiyle tartıştı. Mehmet E., daha sonra, av tüfeğiyle, önce 5 yaşındaki oğlu Furkan’a, ardından eşi Hatice (32) ile kızları Aynur (7) ve Kübra’ya (12) ateş açtı. Furkan E. olay yerinde, Hatice E. ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Tedavi altına alınan Aynur ve Kübra’nın hayati tehlikesi bulunduğu bildirildi. Gözaltına alınan Mehmet E. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. C yıflatılacağı tartışılıyor... Önce tarihsel boyutu... Yıl 3 Mart 1924: 1 Urfa Milletvekili Şeyh Saffet (Yetkin) Efendi ve 50 arkadaşının verdiği önerge ile 431 sayılı yasa çıktı, hilafet kaldırıldı. Yasanın gerekçesinde hilafet kaldığı sürece devletin iç ve dış yapısının iki başlı olacağına dikkat çekildi. 2 Saruhan Milletvekili Vasıf (Çınar) ve arkadaşlarının hazırladığı 430 sayılı yasayla Tevhidi Tedrisat Kanunu, yani Öğretimin Birliği Yasası çıkarıldı. Bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. 3 Siirt Milletvekili Halil Hulki Hoca (Aydın) ve arkadaşlarının hazırladığı 429 sayılı yasayla Şeriye ve Evkaf Vekâleti ile Erkânı Harbiye Umumiye Vekâleti kaldırıldı. Aynı yasayla Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu. Genelkurmay Başkanı’nın da Bakanlar Kurulu’na katılma koşulu kaldırıldı. Din işleri ve ordunun yönetimi siyasetten ayrıldı. ??? 84 yıl sonra Türkiye’yi o günlerden daha geriye götürecek tartışmalar yapıyoruz. Türban olayının özü budur. Eğitimin birliğinin ortadan kaldırılması ve isteyenin istediği telden çalmasıdır. Konu, “özgürlükler” zemininde tartışılıyor, bu yanlıştır. Türban konusu temel kurallar zemininde tartışılmalıdır. Trafikte özgürlük olsun, isteyen istediği ışıkta geçsindursun diyebilir misiniz? Eğitimin özü, düşünceyibilimi özgür bırakmak, hiçbir dogmatik etkinin altında kalmamasını sağlamaktır. Türban adı altında sürdürülen tartışma ile eğitim, bilim ve düşünce inançların gölgesine sokulmak isteniyor. Bu yola baş koymuş olanlar bir yana, bunu özgürlük sayanlara ne demeli! Anadolu’nun kimi küçük illerindeki meslek yüksekokullarında eğitimin haremselamlık yapılmaya başlandığı haberleri geliyor. Kimi hastanelerde hastaların, kadın doktorlara bakıp, “Bunun örtülüsü yok mu?” sorusunu sorduğunu duyuyoruz... Bu, öğretimi ve devamında toplumu bölmek değil de nedir? ??? Bugün aynı zamanda Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kuruluş yıldönümü... Atatürk ve arkadaşları gerek yabancı gerekse yerli vakıf konusunun çok ciddi bir iş olduğunu o günden gördüler ki; kurumlaşmaya gittiler. Bugün “vakıf” deyince ne anlaşılıyor? Hükümetin AB’ye verdiği sözler bağlamında çıkardığı Vakıflar Yasası... Gül’ün doğal olarak onaylayıp yürürlüğe girmesini sağladığı yasa, Türkiye’nin kuruluşunda dikilen temel direklerden birinin daha sarsılması anlamına geliyor. Yasa, Sevr anlayışını çağrıştırıyor. Sevrcileri bir kez daha kutlamak gerek; kafalarına koyduklarını, aradan yıllar geçse de elde etmenin yollarını arıyorlar, buluyorlar... Türban kuralının kaldırılmasından sonra vakıfların Sevrleştirilmesi de Anayasa Mahkemesi’nde dava konusu... Gözler yargıda... Duygularımızı Anadolu diliyle anlatmak gerekirse: İki gözüm yargı, bir umudum sensin! ankcum?cumhuriyet.com.tr Maltepe’de protesto yürüyüşü Maltepe Başıbüyük Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesi kapsamında evlerinin yıkılmasına direnen mahalle sakinleri protesto yürüyüşü düzenledi.Yürüyüşe katılan yüzlerce mahalle sakini belediyenin yıkım kararının geri çekilmesini ve emniyet güçlerinin mahalle sakinleri üzerindeki baskısının sona erdirilmesini istedi. Başıbüyük Mahallesi Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği Başkanı Adem Kaya, mahallede 1762 hanenin yıkılmak istendiğini söyleye rek “Başıbüyük birilerine peşkeş çekiliyor” dedi. Hane sahiplerinin tapu tahsis belgelerinin olduğunu da kaydeden Kaya, ilgili arazinin TOKİ’ye usulsüzce devredildiğini söyledi. Derneğin Avukatı Ziya Çelik, direnişe karşı polisin orantısız güç kullandığını savunarak suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Çelik, “Evlerin yakınına gaz bombaları atılıyor. Çocuklar bu durumdan zarar görüyor” dedi. Mahallede önceki gün polis müdahalesi sonucu ağır yaralanan 18 yaşındaki Erdal Bakırcı’nın durumu ise ciddiyetini koruyor. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) JFMO yeni yönetimini seçti ? İstanbul Haber Servisi TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) İstanbul Şubesi 10. Olağan Kongresi 12 Mart 2008 tarihlerinde yapıldı. “Çağdaş Demokrat Jeofizik Mühendisleri Grubu” ile “Atılım Grubu”nun yarıştığı seçimleri 180 oyla mevcut yönetimin devamı olan “Çağdaş Demokrat Jeofizik Mühendisleri Grubu” kazandı. Yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Oğuz Gündoğdu, Murat Fırat, Aydın Erdemir, A.Sinan Gürsoy, Yılmaz Dönmez, F. Hande Bora, Erdal Şahan. ‘Siyasi boyutta sorunlar var’ Orada daha uzun süreli, daha geniş bir destekle çalışma yapılmasına izin verilmediğini ileri süren Baykal, “kimin izin vermediği” sorusu üzerine de operasyonunun askeri boyutunun başarıyla icra edildiğini, ancak siyasi boyutunda sorunların olduğunu söyledi. Türkiye’nin harekâta ABD ile mutabakat içinde başladığını ifade eden Baykal, “Eğer gerçekten biz harekâtı ABD’den tamamen bağımsız kendimiz bitirme kararı aldıysak bu kararı ne zaman aldık” diye sordu. ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in Türkiye ziyareti sırasında harekâtın konuşulduğunu ifade eden Bay kal, Türkiye’nin ABD’nin taleplerine gereken tepkiyi koyamadığını belirterek şu görüşleri dile getirdi: “Haksızlık da yapmayalım ABD bize ‘derhal çıkın, yarın sabah çıkın’ demedi. Bize ‘Bunu uzatamazsınız. En fazla 1 hafta daha’ dedi. ABD’ye pekâlâ biz ‘Bize 35 gün daha müsaade edin, biraz daha işimiz var’diyebilirdik. Siyasetin iç ve dış ayağı var, içeride siyasi kadro var, dışarıda muhatabımız olan siyasi muhataplar var. Bu, bu çerçevede oluşturulabilmiştir, bu kadarı oluşturulabilmiştir siyaseten. Bu askeri bir olay değildir. ‘Askeri karar’ falan deniyor, askeri karar o siyasetin koyduğu ana çerçevenin içinde alınan karardır. Ve bizim muhatabımız asker değil, siyasetçidir. Bu olay siyasi bir olaydır. Bunun sağladığı siyasi çerçeve nihayet bu askeri amaçların elde edilmesine müsait düzeyde öngörülmüştür.” ama içeride parça da bırakılmaktadır” sözleriyle eleştirdi. Türban sorunu Baykal, “Üniversitelerdeki türban sorunu nasıl çözülür” sorusu üzerine, anayasanın ülkenin geleceğiyle, devletin temel nitelikleriyle ilgili birtakım kararlar aldığını ve bunun gözetilmesini öngördüğünü anlattı. Baykal, bu konuda bir ihlal olduğu zaman yapılacak işin, ihlali Anayasa Mahkemesi’ne taşımak olduğunu ifade etti. Baykal, yargı kararına saygılı olduklarını ve konuyu bir siyasi tartışma haline dönüştürmemenin herkesin görevi olduğunu vurguladı. İstanbul’da Kosova kutlaması ? İstanbul Haber Servisi “Kosova Bağımsızlık Günü’’ kutlamaları kapsamında Eyüp Belediyesi ve İstanbul’da faaliyet gösteren Kosova dernekleri tarafından Feshane Uluslararası Kongre ve Fuar Merkezi’nde etkinlik düzenlendi. Etkinlikte konuşan Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, “Bağımsızlık, hem Kosova’ya, hem de bölgeye barış, huzur, istikrar ve refah getirmesini diliyorum” dedi. ‘Ortak tavır belirlenmeli’ CHP lideri Baykal, bir başka soru üzerine de terörle mücadele konusunda iktidar ve muhalefetin ortak bir tavır belirlemesi gerektiğini, bunun için gerekeni yapacaklarını belirtti. Baykal, harekâtın bitiş zamanlamasını ise “Ameliyatı sonucuna ulaştırma fırsatı maalesef kullanılmamıştır. Elimiz tutulmuştur. Ve ameliyat bitti denilmekte ‘Türkiye hazırsa biz de hazırız’ ? LEFKOŞA (AA) Kıbrıs Rum yönetimi lider Dimitris Hristofyas, EOKA’cı Grigoris Afksentiu için Maşera’da düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin adadaki askeri varlığını “işgal” olarak nitelendirerek “İşgale son verecek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini, bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve birliğini federasyon çerçevesinde yeniden tesis edecek bir çözüm bulunması gerekir” diye konuştu. Hristofyas, “Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına Türkiye hazır ise Rum tarafının da hazır olduğunu” öne sürdü. 3 DEVRİM YASASI’NIN KABUL EDİLİŞİNİN YILDÖNÜMÜ ‘Gericilik tırmanıyor’ İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) 3 Devrim Yasası’nın kabul edilişinin 84. yılı nedeniyle yayımlanan mesajlarda, devrim yasalarıyla çağdaş, demokratik, laik bir devlet yaratıldığı vurgulanarak, devrim yasalarıyla oluşan ulus devletin niteliklerinin bugünkü iktidar tarafından tehdit edildiği belirtildi. “Devrim Yasaları” olarak bilinen, “Tevhidi Tedrisat Yasası’nın kabul edildiği, halifelik ile Şeriye ve Evkaf bakanlıklarının kaldırıldığı” 3 Mart 1924’ün 84. yıldönümü nedeniyle, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Başkanı Şenal Sarıhan, bir mesaj yayımlayarak Cumhuriyet devrimlerinin ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Sarıhan, “İçinde bulunduğumuz günlerde tırmanmakta olan gericilik, sırtını emperyalizme dayamış ve ondan aldığı güçle kadınlarımızı yeniden ortaçağa mahkum etme girişimlerini tırmandırmıştır” dedi. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (USTKB) Dönem Sözcüsü Aydeniz Alisbah Tuskan, 3 devrim yasalarının en önemlilerinden Öğretim Birliği Yasası’nın, AKP iktidarının yıkıcı politikları nedeniyle yok sayılma noktasına geldiğini vurguladı. Tuskan tarafından yapılan yazılı açıklamada, 84 yıl sonra bugün ilköğretimden başlayarak eğitimin tüm kademelirinde bir karşıdevrim stratejisi ile dinsel eğitime geri dönüşün sezildiği belirtildi. Türk Gençliğine Hizmet Vakfı Başkanı Prof. Güngör Şatıroğlu, Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin, Atataürk’ün çizdiği yoldan asla ayrılmayacağını belirterek Türk ulusu ve Türk gençliğinin kazanımlarını, değerlerini koruyarak geri dönüşlere hiçbir zaman geçit vermeyeceğini vurguladı. Pakistan’da kanlı saldırı: 40 ölü ? Dış Haberler Servisi Pakistan’da aşiret liderlerinin toplantısı sırasında düzenlenen intihar saldırısında 40 kişi öldü. Görgü tanıkları ve yetkililer, 100’den fazla kişinin de yaralandığını belirttiler. Bir görgü tanığı, genç bir adamın yürüyerek grubun içine girdiğini ve üzerindeki patlayıcıları infilak ettirdiğini aktardı. SP İstanbul İl Kongresi ? İstanbul Haber Servisi SP İstanbul 3. Olağan İl Kongresi, İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. SP lideri Recai Kutan, “Stratejik ortağımız dediğiniz ABD, AB ve İsrail ile dış politika olarak durumunuzu yeniden belirlemelisiniz. Onlara stratejik ortak dediğiniz sürece PKK terörünü çözemezsiniz” dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle