07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, kara harekâtının erken bitirildiği yönündeki eleştirileri yanıtlarken ‘İşi bilenler konuşsun’ dedi 5 ‘Korsan’ ve ‘Sahipsiz Çocuk’ TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın görüşmelerine başlandı, ancak yaşanan garipliklerin ardı arkası kesilmiyor. Alt komisyonda 1.5 ay boyunca görüşülen tasarı tam “bitti” denirken, bu kez “korsan” bir düzenleme tasarıya ekleniverdi. Hem de alt komisyon başkanı AKP’li Zekai Özcan’ın haberi olmadan. Komisyon raporu milletvekillerine dağıtıldı. Milletvekillerinin emekli maaşlarını temsil tazminatı formülüyle arttıran korsan düzenleme, Özcan’ın direnmesi üzerine son anda rapordan çıkarıldı. Bazı AKP’li milletvekilleri Özcan’ı, Özcan da korsan düzenlemeyi metne sokan milletvekili arkadaşlarını suçladı... AKP’li milletvekilleri kendi aralarında “korsan” atışması yaparken, bu kez de komisyondaki görüşmeler sırasında tasarının sahibinin kim olduğu tartışmaları yaşandı. Tasarıyı üst komisyonda savunması gereken Zekai Özcan, geçen haftaki toplantılara katılmadı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile kavga ettiği için izne ayrılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Birol Özdemir, işe başlamasına karşın komisyondaki görüşmelere gelmedi. CHP’li Gürol Ergin, bu durumu “Bu yasa sahipsiz çocuğa döndü. Nesebi gayri sahih bir yasa var ortada” diye özetledi... Muhalefet milletvekillerinin yanı sıra bazı AKP’li milletvekilleri de “Bu tasarı içimize sinmiyor” deyine işler iyice karıştı. AKP’li Alaattin Büyükkaya, “Bu tasarı içime sinmiyor. Çünkü memurlar ile işçiler arasındaki eşitsizliği düzeltmiyor” dedi. Büyükkaya, “Sosyal demokratlar, sadece kamu görevlileriyle ilgileniyor. Bunların dışındaki insanlar, onların kapsamında değil” sözleriyle CHP’yi hedef alınca ortalık karıştı. Büyükkaya, bir ara dönüp Bakan Çelik’ten herkesin emekli olmasıyla ilgili koşulların bir tablo haline dökülüp kamuoyuna açıklanmasını istedi. CHP’li Gürol Ergin, ‘’Sen bunları malı götürenlere söyle. Bak basın çarşaf çarşaf yazıyor’’ diye laf attı. Büyükkaya, “Bunları kim yapıyorsa ondan Allah da sormalıdır, bu devlet de sormalıdır” deyince Ergin, dayanamadı: “Bunu Allah’a havale etmeyin, o zaten soracak. Siz de bu dünyada sorun.” ‘Kimseden emir almadık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınır ötesi operasyona “ABD’nin talimatıyla son verildiği” yönündeki iddiaları sert tepki göstererek “Bu iktidar siyasi iktidar olarak kimseden emir almamıştır, almaz” dedi. Partisinin Ankara İl Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi’nde konuşan Erdoğan, Kuzey Irak’a yönelik kara operasyonuna da değindi. Erdoğan, 9 günlük operasyonun uyum içerisinde bir çalışmayla bitirildiğini söyledi. Konuyla ilgili bazı spekülasyonlar yapıldığına işaret eden Erdoğan, “Bazılarının insaf dışı yakıştırmaları oluyor. İşte efendim şuradan talimat alındı, daha uzun kalınmalıydı, şöyle olmalıydı böyle olmalıydı... Bırakın da lütfen bu işi bilenler konuşsun. Bu iktidar siyasi iktidar olarak kimseden emir almamıştır, almaz. Bunu böyle bilin. Biz kimlerin kimler karşısında el pençe divan durduğunu biliriz. Kimlerin kimlerle görüşmek için randevu talebinde bulunup randevu alamadıklarını gayet iyi biliriz” diye konuştu. Terörle mücadeleye nokta koymadıklarını, bundan sonra da ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, PKK’lilere “Gelin analarınızın, babalarınızın yanına. Bu yanlıştan dönün. 221. maddeden (Türk Ceza Yasası’nın etkin pişmanlığı düzenleyen maddesi) istifade edin” çağrısı yaptı. GÜL: ASKERİN ÇEKİLME TARİHİNİ BİLİYORDUM ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak’ın kuzeyine yönelik sınır ötesi kara harekâtının ne zaman sona ereceğine ilişkin bilgisinin olduğunu belirterek “Bu nasıl planlandıysa öyle bitmiştir. ABD’lilerin de bunda herhangi bir etkisi söz konusu değildir’’ dedi. Gül, Romanya’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın konuyla ilgili geniş, açık ve net bir açıklamada bulunduğunu belirten Gül şunları söyledi: “Tabii ki askeri operasyonların planlarını kamuoyu önünde herkese anlatmak, söylemek, oradaki Mehmetçiği riske atmak demektir. O bakımdan bu tip operasyonların şaşırtıcı olması gayet normaldir. Bunlar, herkesin, kamuoyunun bilgisi içerisinde olmaz. Bunları yaparsanız oraya gönderdiğiniz evlatlarınızı da tehlikeye atarsınız.” ‘Toprak işleyenin, un akıtanındır’ atasözü! TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta kürsüye çıkan MHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz, önce Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a seçim bölgesinden selamları iletti ve sonra da ekledi: “Tabii bir de yeni atasözü türemiş Sayın Bakanım: ‘Toprak işleyenin, un akıtanındır’ diye. Dolayısıyla, bu atasözü de hayırlı olsun.” Maliye Bakanı Unakıtan Çanakkalelilere selam gönderirken, atasözlerine esin kaynağı olmak için zamana ihtiyacı olduğunu vurguladı: “(...)Tabii bu atasözüyle ilgili… Birisi bir şey söyleyince hemen atasözü olmaz o, biraz daha bekler. Yüzyılları süzerek gelmesi lazım. Şimdi, bu böyle hemen bir senede söylenmiş bazı sözler atasözü sayılmaz, biraz daha devam eder. Ama ileride olabilir de yani, bakın onlara... Unakıtan’la ilgili bir şey olabilir yani...” Siyasette ‘nükte’yi özlerken... Talat Halman’ın sıfatları saymakla bitmez. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kültür bakanı, yazar, şair, çevirmen, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölüm Başkanı... Halman, geçen günlerde Parlamento Muhabirleri Derneği’nin konuğu olarak geldiği TBMM’de “Siyaset ve Nükte” başlıklı bir konuşma yaptı. Halman’ın bu konuşması; başbakanların “Lan artistlik yapma” diye yurttaşları azarladığı, “ya...”lı konuştuğu bir siyaset ortamında “nükte”nin “hitabet sanatı”nın önemini bir kez daha anımsattı. Halman, bugünkü siyasal ortamla ilgili gözlemlerini de “Siyasette hakaret çok yaygın, yaratıcı nükte çok az” diye özetledi. Halman birçok “nüktedan”ı “nükte”leriyle anarken, kısa fıkralarıyla ünlü Şinasi Nahit Berker’le ilgili ünlü öyküyü de anlattı: “27 Mayıs öncesinde ‘Hop Dedik’ isimli bir gazete yayımlayan Berker, 27 Mayıs askeri harekâtı sonrasında Başbakanlık Müsteşarı Alparslan Türkeş’in düzenlediği basın toplantısında tüm gazeteciler gibi kendisini tanıtır. Önce isim, sonra gazetenin adı: Metin Toker, Akis; Nadir Nadi, Cumhuriyet; Şinasi Nahit, Hop Dedik. Ortalık karışır, Türkeş zor sakinleştirilir.” İzleyiciler arasında yer alan DSP İstanbul Milletvekili Ahmet Tan da “Bu memleket uzun laftan battı” sözlerinin sahibi Şinasi Nahit Berker’in kahramanı olduğu bir başka öykü anlattı: “1960’lı yıllarda Kuğulupark’ın bulunduğu alanda Berker, sahipsiz bir koyun sürüsü görür. Ağaçtan kopardığı bir dal parçasıyla koyunları Kuğulupark’ın yanında bulunan Fransız Büyükelçiliği’nin bahçe duvarından atlatır. Koyunlar büyükelçiğin bahçesinde otlarken, sefire balkona çıkar ve Fransızca ‘Çıkın buradan’ diye bağırır. Fransızca bilen Şinasi Nahit Berker ‘İyi ama koyunlar Fransızca bilmiyorlar ki’ karşılığını verir. Kendi dilinde yanıt almaktan şaşkına dönen sefire ‘Ola la, bu ülkenin çobanları bile Fransızca biliyor’ der...” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle