Katalog

13 MART 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Danıştay’ın kararı rektörlerin büyük bölümü tarafından sevinçle karşılandı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Yanlışı hukuk düzeltti’ Çölaşan’a destek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkın Kurtuluşu Partisi, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın 27 Mayıs 1960 İhtilali ile ilgili açıklamalarına destek verdi. Danıştay önünde toplanan grup adına basın açıklaması yapan Ankara İl Başkanı Said Kıran, 27 Mayıs’ı “devrim” olarak nitelendiren Çölaşan’ın, “onurlu, uyanık ve yurtsever’’ bir aydın olduğunu söyledi. Haber Merkezi YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın türbanla ilgili genelgesini oybirliğiyle yasalara aykırı bulan Danıştay 8. Dairesi’nin kararı rektörlerin büyük bölümü tarafından sevinçle karşılandı. Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Akaydın, türbana ilişkin yönetsel yanlışlıklar yapılmasına karşın kuvvetler ayrılığı ilkesinin yürümesinden mutluluk duyduğunu belirterek “Yanlışlıkları hukuk düzeltiyor. Türk demokrasisi adına güzel bir olay” dedi. Akaydın, genelgeyi uygulamayan rektörlerle ilgili “Ceberut rektörler” sözünü de anımsatarak, gerek siyasilerin, gerekse diğer makamların rektörlere karşı bir özür borcu olduğunu vurguladı. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Yurtkuran Zaman Ağacındaki Tarih... Bir eylül akşamıydı. İzmir’de Kordonboyu’nda aynı masadaydık... Sadun Aren, Ahmet Piriştina ve ben... Ölüm haberini ilk aldığımda, o eylül akşamını düşündüm... Sadun Ağabey ve Ahmet yaşamıyor artık... Anılar denizindeyim... Ürkmüş geceleri, insan yüreğine düşen yağmuru, işkenceleri, tutukluluk günlerini hatırlıyorum... Korkunç bir korkunun içinde yaşamı; çılgınlığın kör olduğu alanları, yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgiyi, güneşlerin kırmızılığındaki eylül akşamını gözlerimin önüne getiriyorum... Yakın tarihimize doğru bir yolculuğa çıkmak istiyorum... Belki de kendimle hesaplaşmak... Öfkeyi, acıyı, hüznü, sevinci anlatmak... Bir şiir geliyor aklıma... Yenilgi üzerine bir şiir... Vazgeçiyorum!.. Gerçekten yenildik mi? Sonra bir öfke ırmağına dönüşen ama kinden arınmış sözlerim çınlıyor odanın içinde... İsyankârlığım umutla umutsuzluk arasında şafak gibi söküyor avuçlarımda... Gözlerinin içine bakıyorum Sadun Ağabey’in... Gözlerinin içi gülüyor “Puslu Camın Arkasından”, yakın tarihimize ışık tutuyor... Sadun Ağabey konuşmaya başlıyor o anda: “İnsanlara puslu bir camın arkasından baktım... O insan âşık olabilir, kindar olabilir... Bunları hiç bilmem... O anlamda bütün hayatım boyunca insanları ihmal ettim. Ama bunu daha çok kendime dönük olduğum anlamında yorumlamamak lazım. Çünkü öyle de değil...” ??? Sanırım on yıl önce Sadun Ağabey, Ahmet ve ben “İnsanlara nasıl bakmalıyız?” diye bir tartışmaya girmiştik... Tartışmanın bir yerinde konu sosyalizme gelince Sadun Ağabey “Bir dakika” deyip eklemişti: “Sosyalizme yeni bir yol bulmak için düşünmemiz gerekir. O yol özgürlükçü, demokratik bir yol olabilir...” Dün sabah İmge Yayınları’ndan çıkan “Puslu Camın Arkasından” kitabını ikinci kez okumaya başladığımda bazı notlar aldım: Sadun Ağabey’in dediği şuydu: “Eğer insanlar sosyalist bir dünya özlemi içindedirler diye bir öngörümüz varsa, toplumun içinde sosyalizm tohumu varsa... Bu tohumun gelişmesi için bir şeyler yapılması lazım...” O dönem DSP milletvekili olan Ahmet Piriştina ve ben sormuştuk: “Nasıl bir şey?” Sadun Aren: “İster bir parti olsun, bir dernek veya yazar olsun, bilinçli sosyalist hareketin görevi, toplumdaki bu sosyalist nüvenin çiçek açmasını sağlamaktır...” Şiir gibi konuşuyordu Sadun Ağabey... Masamın başında masmavi gökyüzüne bakarken, yolların ne denli akıp gittiğine tanıklık ediyorum... İzmir Kordonboyu’nda Deniz Restoran’da bir eylül akşamı... Son bir haftadır içimdeki fırtınanın yerini imbat aldı... ??? Duygularım beni bir başka evrene taşıyor... Sosyalist bir Türkiye özlemiyle geçen o yıllar kimleri alıp götürmedi ki! Behice Boran, Mehmet Ali Aybar... Sadun Aren... Güray Öz’ün deyişiyle “üç silahşorun” sonuncusuydu Sadun Ağabey... Bir başkaldırının, bir inadın, dimdik duruşun simgesiydi o... Munise Abla (Aren) şimdi yalnız... Ne diyordu Sadun Ağabey, Munise Abla için kitabının önsözünde: “...Onunla beraberliğimiz elli yedi yılı geçmiş bulunuyor. Onu ilk tanıdığım günden beri, her gün bana bir taze çiçek neşesi vermiştir.” Dalıp dalıp gidiyorum... Sessizliğin ve suyun derin izlerinde bir gül yeşeriyor... Puslu camın arkasından Sadun Ağabey gülümsüyor... Zaman ağacında tarih kendini anlatıyor!.. SAKARYA VE SELÇUK ÜNİVERSİTELERİ YARGIYI UMURSAMADI Yurt Haberleri Servisi Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararının ardından YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın genelgesi doğrultusunda hareket eden bazı üniversiteler, geri adım atarak dünden itibaren türbanlıları içeri almadılar. Ancak Sakarya ve Selçuk üniversitelerinde türbanlı öğrenciler hiçbir engelle karşılaşmadılar. Özcan’ın genelgesinin ardından türbanlılara kapılarını açan Karadeniz Teknik, Şanlıurfa Harran, Kayseri Erciyes ve Gaise, türbanlı öğrencileri derslere almadıkları gerekçesiyle haklarında yüzlerce suç duyurusu bulunduğuna dikkat çekerek, “Bir kere daha haklı çıktık. Genelge üzerine üniversitelerine türbanlı öğrencileri alan rektörler suç işlemiş durumuna düştüler” dedi. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu da Özcan’ın toplumda karmaşa yaratacak konuda sadece kendi inisiyatifiyle yazı göndermesinin anayasa ihlali olduğunu ve hakkında yasal işlem başlatılması gerektiğini ifade etti. 19 Mayıs Üniversitesi Rekziantep üniversitelerinde dün türban serbestisine son verildi. Rize Üniversitesi’nde önceki gün okula türbanla girebilen öğrenciler dün engellenince durumu kamera şakası sandılar. Öğrencilerin bir kısmı başlarını açarak içeri girdi. Sakarya Üniversitesi’nde ise Danıştay’ın kararına karşın Esentepe kampusunda türbanlı öğrenciler derslere girebildi. Konya Selçuk Üniversitesi’nde öğrenciler dersliklere türbanları ile girmeye devam etti. vesinde suç olacağını dile getirmiştik” dedi. Ege Öğretim Elemanları Derneği ise, YÖK’ün öğretim üyeliği atamalarını durdurmasıyla ilgili gerekçelerin “uydurma” olduğunu vurgulayarak, “Keyfi uygulamalardan vazgeçilsin” açıklaması yaptı. Kürt toplantısına güvenlik rötarı ? Haber MerkeziFethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın organizasyonu olan Abant Platformu’nun, 2829 Mart’ta Diyarbakır’da düzenlemeyi planladığı, “Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Aramak” adlı toplantının güvenlik gerekçesiyle “dondurulduğu” bildirildi. Yaklaşık 150 kişinin katılmasının beklendiği toplantının İstanbul ya da güvenlik sağlanırsa Diyarbakır’da yapılabileceği belirtildi. törü Prof. Ferit Bernay da kararı “YÖK Başkanı’nın genelgesi hukuksuzdu. Danıştay’ın kararı haklılığımızı ortaya koydu” dedi. Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Zafer Eren de “Kanunsuz emri yerine getirmenin anayasa ve yasalar çerçe KONSANTRASYONU BOZULMUŞ YÖK Başkanı türban yorgunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Genel Kurulu, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın başkanlığında bugün toplanacak. Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, Özcan’ın, “türban tartışmaları nedeniyle gerginlik yaşadığını ve bu sebeple görevini iyi bir şekilde yapamadığını” söylediğini açıkladı. YÖK Başkanı Özcan’ı makamında ziyaret eden Avcı, Özcan’ın gerginlik yaşadığını ifade ederek, şunları söyledi: “YÖK Başkanı kendisi üzerinden, başörtüsü üzerinden ülkede yaşanan kaos ve gerginlikten son derece bunaldığını, asli görevini yapma hususunda hem bir konsantrasyon hem de zaman sorunu yaşadığını ifade etti. Biz de kendisine üniversitelere yönelinmesi gerektiğini ifade ettik”. Özcan’ın bugün yapılacak YÖK Genel Kurulu’nda bir kurul oluşturacağını söylediğini belirten Avcı “Özcan, bu kurulun üniversitelerde yaşanan somut sorunların çözümü yönünde hızlı bir çalışma başlatacağını ifade etti’’ dedi. YÖK Genel Kurulu’nda ÖSS’ye türbanlı başvuru alınması ile Danıştay kararı sonrası üniversitelere türbanla giriş konusunun görüşülmesi bekleniyor. Genel kurulun, ÜAK ve Ahmet Necdet Sezer’in atadığı 9 üye ile AKP kanadındaki 11 üyenin türban konusundaki karşıtlıkları nedeniyle gergin geçeceği belirtiliyor. CHP’den Özcan’a BDDK sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a “basın aracılığıyla” soru yöneltti. Kılıçdaroğlu, Özcan’a “BDDK’de danışmanlık yaptınız mı? Hangi gerekçeyle, hangi bankacılık bilgisiyle bunu yaptınız” diye sordu. Gül’den, Mehmet Akif Ersoy’a övgü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 87. yıldönümü kutlandı. Altındağ’da, Mehmet Akif Ersoy’un yaşadığı Taceddin Dergâhı’nın yanında yaptırılan “Mehmet Akif Ersoy Kültür Parkı’’nın açılışına katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “O soyut bir sanat peşinde değildi. Türk toplumunun bütün hissiyatını yaşayan ve satırlara terennüm eden bir insandı’’ dedi. Sulukule’de yıkılacak evlere kırmızı çarpı Fatih Belediyesi “Kentsel Yenileme Projesi” kapsamında Sulukule’de yıkım kararı aldığı evlerin kapısını, içinde henüz aileler oturmasına karşın, mahalleden “zorunlu göç” anlamına gelen kırmızı çarpı ile işaretledi. Evlerde oturan Roman yurttaşlar kapıların işaretlenmesini Nazi Almanyası’ndaki uygulamalara benzetti.Yapılan açıklamada “Belediyenin kırmızı çarpı işareti koyduğu, koyacağı evlerde yaşıyoruz; o evlerden işlerimize gidiyoruz, o evlerde kalkıp, o evlerde uyuyoruz. Bizler ne TOKİ’nin Taşoluk konutlarının bedelini ne de Sulukule dışındaki kiraları ödeyecek durumda değiliz. Evlerimiz yıkılırsa sokakta kalacağız” denildi. İşaretlenen evlerde oturanlar bugün kendilerini destekleyenlerle birlikte basın toplantısı düzenleyecek. Yabancılara mülkiyet freni Anayasa Mahkemesi, ‘yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları veya iştirak ettikleri şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık bölgelerde mülkiyet edinmelerine’ olanak sağlayan hükmü iptal etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun, “yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzelkişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık bölgelerde mülkiyet edinmelerine’’ olanak sağlayan hükmünü iptal etti. Mahkeme, iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girmesini kararlaştırdı. Buna göre Meclis’in mülk edinimine sınırlama getirilmesine dönük yasa yapması gerekecek. CHP, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun 3. maddesinin (d) ve (e) bentleri ile (f) bendinin ikinci tümcesinin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açmıştı. CHP, satışların karşılıklılık ilkesi çerçevesinde olmadığı ve bunun ulusal çıkarlara uygun olmayacağına dikkat çekmişti. Dilekçede, şirketlere belli ölçülerde yatırım yapması, Türk vatandaşı çalıştırması, yatırım amaçlı olması gibi koşullar ve hiçbir sınırlama getirilmeden satışın ulusal çıkarlara ters düşeceği vurgulanmıştı. sinin (d) bendini iptal etti. Heyet, iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girmesini kararlaştırdı. Yüksek mahkeme, bu hükümlerin yürürlüklerinin durdurulması istemlerini ise reddetti. İptal kararının dayanağını, Tapu Yasası’ndaki değişiklik iptalinde olduğu gibi “sınırsızlığı” sınırlama amaçlı olduğu belirtildi. Anayasa Mahkemesi daha önce de yabancılara taşınmaz satışını öngören yasanın bazı hükümlerini iptal etmişti. Erdoğan’a bir ret daha ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle gazetemiz yazarı Cüneyt Arcayürek aleyhine açtığı 10 bin YTL’lik manevi tazminat davasını reddetti. Erdoğan’ın avukatları Kanaltürk’te yayımlanan “Politika Durağı” adlı programın 10 Haziran 2007’de yayımlanan bölümünde şehit cenazeleri konusunda kendisini eleştiren Arcayürek ve Kanaltürk hakkında yargıya başvurmuştu. ‘Sınırsızlık’ sınırlandı Davayı esastan görüşen yüksek mahkeme, kanunun, “yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edimine açık olan bölgelerde taşınmaz mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinmelerine’’ olanak sağlayan 3. madde hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ KATLİAMIN 13.YILDÖNÜMÜ 12 Mart’a çifte kınama ADANA/İSTANBUL (Cumhuriyet) 12 Mart Darbesi ve 12 Mart Gazi Mahallesi Katliamı’nın yıldönümünde açıklama yapan sivil toplum örgütleri, her iki tarihin de insan haklarını ayaklar altına alan önemli dönüm noktaları olduğunu belirttiler. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün 12 Mart’ı “içinde iki kara günü barındıran tarih” olarak nitelendirerek “12 Mart Darbesi ve 12 Mart Gazi Mahallesi katliamı, Türkiye’nin yakın tarihinde, demokratikleşme sürecini sekteye uğratan önemli dönüm noktalarındandır” dedi. Adana 78’liler Girişimi de, 12 Mart askeri darbesini kınadı. Kenan Evren Bulvarı’nın isminin değiştirilmesi için Adana 2. İdare Mahkemesi’ne dava açan 78’liler, topladıkları imzaları mahkemeye sunmak üzere Adana Adliyesi önünde toplandı. Adana 78’liler Girişimi Sözcüsü Başak Yıldırım, darbecilerin insanlık suçu işlediğini söyledi. 12 Eylül darbesinin başındaki Kenan Evren’in adını taşıyan bulvarın “Demokrasi Bulvarı” olarak düzenlenmesini isteyen Yıldırım, “Darbeleri kınıyor, darbecililerin yargılanmasını istiyoruz” dedi. Gazi’de hüzünlü anma Haber Merkezi Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995’te dört kahvehane ile bir pastanenin taranması ile başlayan ve daha sonra Ümraniye’ye sıçrayarak dört gün süren olaylarda yaşamını yitiren 18 kişi, Gazi Mahallesi’nde anıldı. Gazi Mahallesi’nde eski karakol binası önünde toplanarak “Gazi ve Ümraniye şehitleri ölümsüzdür” ve “Gazi halkını katleden ABD işbirlikçileridir” pankartı açan yüzlerce Haklar ve Özgürlükler Cephesi üyesi, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz”, “Kurtuluş kavgada, zafer cephede” ve “Anaların öfkesi katilleri boğacak” sloganları atarak olayların yaşandığı Nalbur Durağı’na yürüdü. Olaylarda yaşamını yitiren Sezgin Engin’in babası Mahmut Engin, grup adına yaptığı açıklamada 13 yılın evlat, eş, kardeş, ana ve baba hasretiyle geçtiğini belirterek “Adalet istediğimizde hep kulaklarını tıkadılar. Yakınlarımızın, çocuklarımızın, kardeşlerimizin hesabını sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. Mezarlıkta düzenlenen törende de olaylarda yaşamını yitirenlerin yakınları göz yaşı dökerken, mezarlara kırmızı karanfiller bırakıldı. Prof. Yarman, CHP’ye aday ? İstanbul Haber Servisi Prof. Tolga Yarman, CHP Genel Başkanlığı’na aday olacağını açıkladı. Yarman, “Ülkemizdeki temsil bunalımını önce CHP içinde aşacağız. Hâkimiyet bayrağını millete teslim etmek için yola çıkıyoruz” dedi. Ölenlerin yakınları mezarlıkta gözyaşı döktü. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) CUMHURİYET 05 K