08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Bir gecede yüzde 31 yükselen milli gelire yöneltilen eleştirileri yanıtlamaya çalıştılar ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Bakanlardan pembe tablo ? Ekonomiden sorumlu üç bakana göre bir gecede Türkiye’nin cari açık sorunu sürdürülebilir hale geliverdi. Maastricht kriterlerinde Avrupa ortalamalarının çok üzerine çıkıverdik, kamu borçlarının sürdürülebilirliği sorunu ortadan kalktı. İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, milli gelir rakamlarındaki güncellemenin gelir dağılımında herhangi bir gelişmeyi içermediğini söyledi. Ulusal muhasebe kayıtlarının güncelleşmesi sonucu ortaya çıkan tartışmayı yatıştırmak üzere Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte alelacele bir basın toplantısı düzenleyen Ekren, “Milli gelirin güncellemesi gelir dağılımındaki herhangi bir değişimi ya da gelişmeyi ifade etmiyor” derken güncellemeyle AB’ye tam uyumun sağlanmadığını, bunun 2011 yılında sağlanacağını ifade etti. Üç bakan, güncelleme sonucu ortaya çıkan pembe tabloyu özetle şöyle tanımladılar: Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) arttı, büyüme oranları değişti. Türkiye 2005 itibarıyla dünyada önemli eşik kabul edilen 500 milyar dolar seviyesini geçti. Bütçe açığının milli gelire oranı ciddi şekilde azaldı. Borçlar da birdenbire “hafifledi”. “Borçların sürdürülebilirliğinin önemi kalmadı, bu sorun aşıldı.” Mali disiplin konusu ortadan kalktı. AB tanımlı borç stokunda ister AB 27 veya 25, ister 15 hangi kategoriye bakılırsa bakılsın, Türkiye çoğundan iyi hale geldi. Maastricht kriterleriyle ilgili pek sorun kalmadı. Bu durumda, uluslararası yatırımcılar artık Türkiye’ye eskisinden farklı bakmaya başlayacak. Belki de Türkiye’nin reytingi yükselecek. Ancak Şimşek, bu yöndeki bir soruyu, değişikliğin algılanmasının zaman alacağını belirttikten sonra, “Zaten onların son yıllarda kredibilitelerinde çok ciddi düşüş var” diye yanıtlarken fazla ümitli olmadığını da ortaya koydu. Şubat bütçesi 1.021 milyar YTL fazla veren Unakıtan ise “Vergi gelirleri milli gelirin yüzde 23’ü seviyesinden yüzde 18.1’ine düştü. Biz de rakamları yeniden gözden geçireceğiz” dedi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek. Yalanı Kim Söylüyor? Ekonomiden sorumlu 3 bakan, dün televizyon kameraları ve ekonomi yazarlarının karşısına dizilip, milli gelir güncellemesi ile Türkiye’nin ekonomisinin nasıl düze çıkarıldığını anlattılar. Sizin, benim anlayacağımız dille; milli gelir hesaplamaları eksikmiş, AB ölçekleri, yeni tekniklerle yapılan hesaplamalar ile aslında milli gelirimizin yüzde 31 daha yüksek olduğu ortaya çıkmış. Dolayısıyla bildiğimizden çok daha zengin, ekonomimizin büyük olduğu anlaşılmış. Görünmeyen zenginliğimiz, ekonomik büyüklüğümüzün ortaya çıkması ile de ekonomimiz krizlere karşı çok daha dirençli hale gelmiş (!).. AKP, Erdoğan hükümetleri, iktidarları anlaşılan hacılar, hocalar eliyle çok iyi okunmuşlar. Dünya bir büyük kriz olasılığında, yürekler çarpıntıda; bizim sermaye örgütlerimiz, piyasacılarımız, ekonomimizdeki zayıf noktalarımızdan çok ağır vurulabileceğimizin kaygısında; dahası Erdoğan hükümetini türban benzeri konularla iç siyasi risk yaratmak, ekonomiye gereken özeni göstermemek, zayıf noktalarımıza yönelik acil önlemler almamakla suçlayıp durmaktalar. Milli gelir güncellemesi hesap sonuçları can simidi gibi imdada yetişiyor; ortaya dünya dalgalanmaları, krizlerine dirençli, en az etkilenecek ülkelerden biri tablosu çıkıyor... Hani Başbakan Erdoğan kadınlara en az üç çocuk yapmaları çağrısını yaptı, deneyimli olarak çocukların bereketleriyle geldiklerini söyledi ya... Bakanlar Kurulumuzun çok çocuklu (galiba şimdilik 36 imiş) üyelerinin çocuklarının, daha çocuk yaşlarda elleri bal tutmakta, tuttukları altın olmakta ya.. Büyüleri ülkemize de yarıyor.. Hiçbir şey yapılmadan ülkemizin ekonomisi, milli gelir güncellenmesi ile bile bir günde düze çıkıveriyor.. ??? Bizim bugünkü gündemimiz ekonomimizin düze çıkması değil. Sosyal güvenlik hakları katledildiği için, Emek Platformu çatısı altında tüm emeği ile geçinenler ve emeklilerin iki günlük direnme eylemleri karşısında Başbakan Erdoğan’ın, emek örgütlerinin tümünü birden yalancılıkla suçlayıp, eylemde direnmeleri halinde savurduğu birbirinden ağır tehditler... Emek örgütlerinin aslında varlık nedenleri, çalışanların gasp edilmek istenen haklarına karşı direnmelerine öfkeli, bir kez daha demokratik tahammülünün sıfır olduğunu gösteren meydan okumasında, pervasız, çalışanlara “Liderleriniz yalan söylüyorlar, bana inanacaksınız, haklarınızı koruyoruz” dedi. Ekonomiden sorumlu üç bakanı ise sosyal güvenlik reformunu sadece IMF istediği için değil, bütçeden ayrılan kaynaklar, açık için yapmak zorunda olduklarını, çalışanlara aktarılan toplam kaynaklardan 2/3 oranında büyük tasarruf sağlanacağını itiraf ettiler. Sizin benim anlayacağımız dille, bize emeklilik, sağlık paketlerinde, sosyal güvenlik hakkı olarak ödenenlerden 2/3 gibi bir büyük pay uçup gidecek, buharlaşacak yani. Kim yalan söylüyormuş? Aslında Başbakan, “Emeklilik maaşlarınızı düşürmeyeceğiz, sağlık hizmetlerinde de birden sizi çarpacak bir buharlaşma olmayacak” demek istemiş olabilir. Hoş o boyutu ile bile söylediği mertçe, dürüst değil ya.. Emeklik maaşlarının kazanılmış hak olan boyutunda bile reel gerileme yaşanacak. Sağlıkta durmadan yükselecek katkı payları ile bizim ödeyeceğimiz paralar, sonunda gelirlerimiz yetmeyeceği için tedavi olmaktan vazgeçeceğimiz boyutlara varacak. Çocuklarımız için ise mezarda emeklilik durumları çıkacak. Gelişmiş ülkelerde insan ömrünün daha uzun olması sadece ayrıntı. Oralarda herkes hem iş buluyor, hem de her yaşta kayıtlı ekonomide, primleri ödenerek çalışıyor. Bizde kaç kişi 65 yaşına kadar kayıtlı ekonomide, 9000 prim gününü tamamlayacak düzenli işi bulabiliyor ki? Mevsimlik, parçalı işlerde istenen prim günü için 75 üstü yıl çalışma zorunluluğu, yani hiç emekli olunamayacağı gerçeği de cabası. Evet, açıklandığı biçimleriyle, 2 çalışanın bir emekliye bakar olması gerçeği ile, bütçeden yapılan katkının büyümesi çok ciddi aktüeryal sorunların belgesi gibi. Oysa örnek verilen ülkelerde bütçelerin yarıya yakın oranı sosyal güvenlik sistemlerine ayrılıyor, kimsenin aklına bunu kara delik olarak görmek, kazanandan Türkiye’dekinin benzeri düşük vergi almaya kalkışmak gelmiyor. Bizde bütçede yüzde 15’i aşmamış paya, sosyal devlet yükümlülüğü olarak bakılmayınca, açık, kara delik olarak tanımlanıyor. Bütçenin yüzde 26’sının nüfusun ancak yüzde 10’unun yararlandığı faizlere gittiği, nüfusun yüzde 90’ının yararlandığı sosyal güvenlik haklarını gasp etme projesinin acımasızca gündeme getirildiği saklanıyor. 2 çalışana bir emekli çarpık tablosuna gelince; bu kadar yüksek oranda işsiz, iktidarlarında patlayan kayıt dışı, sigortasız çalıştırmadan işçiler mi sorumlu ki? Bir kalemde çalışan sayısını en az iki katına çıkarabilirler. Aklıma büyük madenci direnişindeki işçilerin ünlü sloganı geldi; “Halkımız, başbakan yalan söylüyor, çarptık böldük hesap tutmuyor..” ..ve madalyonun gerçek yüzü U H luslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK), Türkiye ekonomisindeki “pembe tablo”nun “dramatik biçimde” değişebileceği uyarısında bulundu. Kayıt dışı ve rekabet Kayıt dışı ekonomi, rekabet gücünü azaltan önemli bir faktör, işsizliği de olumsuz etkiliyor. Hükümet, yeraltı ekonomisiyle mücadeleye daha fazla ağırlık vermeli, bu doğrultuda Türk vergi sistemi yeniden düzenlenmeli. Doğrudan yabancı sermayeyi sanayiye çekmek için mevzuat yeniden düzenlenmeli ve yatırım ortamı iyileştirilmeli. Özelleştirmeden sağlanan gelirler de altyapı ve telekomünikasyon yatırımlarına harcanmalı. ükümetin pembe tablosuna karşın USAK’ın “Krizlerden İyileşmeye: Türkiye Ekonomisi Nereye” başlıklı raporunda ortaya konulan sorunlar dikkat çekici. KOBİ’ler önemli Özelleştirme uygulamalarına ve AB üyelik hedefine bağlı olarak Türkiye’nin küresel ekonomik sisteme entegrasyonu arttı. Bu gelişmenin önemli sonuçlarından biri, KOBİ ve emek gücüne dayalı işletmelerden büyük işletmelere ve uluslararası sermayeye güç kayması. Bu kayış, izleyen yıllarda gerilim yaratmaya aday. Kalıcı ve dengeli bir büyüme için KOBİ’lere önem verilmeli ve kalkınmadaki asimetrik gidiş dengelenmeli. 1 Cari açık ve işsizlik Ekonomide “Aşil’in topuğu” olarak nitelendirilen “cari işlemler açığı” ve “işsizlik” sorunlarının çözümünde başarısız kalındı. Pembe tablo, bünyesindeki sorunlara bağlı olarak dramatik biçimde değişebilir. Küresel likiditede yaşanacak daralma, cari açığın finansmanında sorun çıkarabilir. ABD ve Avrupa ekonomilerinde yavaşlama, Türkiye’nin büyümesini olumsuz etkiler ve bu da işsizlik sorununda “yangına benzin” olur. 2 3 Seçim disiplini bozdu 22 Temmuz’da yapılan seçimler, mali politikalarda zafiyete yol açtı. AKP hükümeti, özellikle Merkez Bankası başta olmak üzere düzenleyici kuruluşlara baskı yapmaktan kaçınmalı, Merkez Bankası da “bağımsızlık tuzağı”na düşmemeli. Türkiye’nin sermaye piyasası, dış şokları göğüsleyecek ve kamu tasarruflarını toplayacak güçte değil. Bu güçsüzlüğe bağlı olarak da yatırımları finanse edecek düzenli kaynak yaratılamıyor. 4 Çöpleri artık Akçansa toplayacak Maliyetler Akçansa’yı yenilenebilir enerjilere yöneltti. 2007’de bir şehrin yıllık çöp miktarı kadar atık toplayan şirketin gözü, rüzgâr enerjisinde Ekonomi Servisi Enerji ve yakıt masrafları toplam maliyetlerinin yüzde 60’ına ulaşan Sabancı Grubu’nun çimento şirketlerinden Akçansa Çimento Sanayi ve Ticaret, 40 milyon dolar yatırımla, rüzgâr enerjisi ve atık ısı geri kazanımından elektrik üretecek. Şirketin yeni yatırımlarının aktarıldığı toplantıda konuşan Akçansa Genel Müdürü Mehmet Göçmen, “Japon ve Çinlilerle çalışarak Çanakkale’deki fabrikamızda atık ısılardan enerji üreteceğiz. Bu Avrupa’da bile bir ilk olacak. Üstelik maliyeti ‘sıfır’ ve tamamen yenilenebilir bir enerji olacak” diye konuştu. Şirket olarak rüzgâr enerjisine de yatırım yapacaklarını vurgulayan Göçmen, “Türkiye henüz Kyoto Protokolü’nü imzalamadı ama biz bu yatırımlarla birlikte karbondioksit ticaretine de bu yıl içinde başvuracağız” dedi. Geçen yıl ortalama bir şehrin yıllık çöp miktarına eşit olan 600 bin tonluk sanayi atığı kullandıklarını ve bu yıl 800 bin tonu geçmeyi planladıklarını belirten Göçmen, şöyle konuştu: “Neredeyse çimentoculuğu bıraktık, bir ordu insanla birlikte sanayi sitelerinden gemilere kadar Türkiye’nin her noktasında çöp peşindeyiz. 3 yıl içinde yapacağımız yatırımlarla toplam enerji ihtiyacımızın yüzde 26’sını kendimiz karşılar hale geleceğiz.” C İ R O D A H E D E F 5 M İ LYA R D O L A R Borusan çıtayı yükseltti ? Cirosunu geçen yıl 3 milyar dolara çıkaran Borusan bu yıl 3.6, 2010’da ise 5 milyar dolar ciro hedefliyor. Ekonomi Servisi Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, 2008’in ilk iki ayında da piya Ahmet Kocabıyık ve Agah Uğur hedeflerini açıkladı. sa verilerinin çok olumlu gözükmediğini belirterek “Bu çalkantıların Borusan Holding Üst Yöneticisi Agah derinleşmesi Türkiye’nin de etkilenme Uğur da ArcelorMittal ile 500 milyon dolarlık bir sıcak haddeleme tesisi yatırımı si anlamına gelecektir’’ dedi. Borusan’ın 2007 performansı ve 2008 kararı aldıklarını, bu yatırımın temelleriyılına ilişkin hedeflerinin açıklandığı ba nin ise mayıs sonunda atılacağını ifade etsın toplantısında konuşan Kocabıyık “Bu ti. Uğur, grubun aktif büyüklüğünün 2007 tür ortamlarda, tehditleri fırsata dö yılında 1.997 milyar dolara ulaştığını, nüştürebilen şirketlerin büyük rekabet 2008 yılında ise 2.17 milyar dolar olarak avantajları elde edebildiğini biliyoruz. öngörüldüğünü söyleyerek “Şirketin bu Bu yıl 350 milyon dolarlık yatırım için yıl 3.6, 2010 yılı ciro hedefi 5 milyar dolar düzeyinde bulunuyor” dedi. düğmeye bastık” diye konuştu. [email protected] T.C. SARUHANLI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI Dosya No: 2007/344 Tal. Müdürlüğümüzün, yukarıda numarası yer alan dosyasında, dosya borcundan dolayı aşağıda tapu kaydı, cinsi ve kıymeti yazılı bulunan taşınmaz, açık arttırma sureti ile satışa çıkartılmıştır. Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması veya adresleri bilinmeyenler için de işbu satış ilanının tebliğ yerine kaim olacağı ilan olunur. Satılmasına Karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, evsafı: TAPU KAYDI: Manisa İli, Saruhanlı İlçesi, Halitpaşa Köyü, Mera Mevkii, 0 ada, 204 parselde kayıtlı, 5000 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmazdır. İMARDURUMU: İmar planı dışındadır. GAYRİMENKULUN GENEL EVSAFI: Satışa konu taşınmaz, Halitpaşa Kasabası, mera mevkiinde bulunmakta olup, tamamı dosya borçlusu adına kayıtlı olup, tapu kaydında her ne kadar tarla olarak gözükse de zeminde bağ vasfında olduğu görülmüştür. Satışa konu taşınmazın miktarı 5000 m2’dir. Satışa konu 204 numaralı parsel 5000 m2 büyüklüğünde olup, toprak derinliği çok iyi, kumlutınlı bünyeye sahip, %12 eğimli, sulanabilir ve komşu parsellerle benzer özellikler gösteren dikili tarım arazisidir. Parselin tamamı borçluya aittir. Parsel tapu kayıtlarına göre tarla vasfında olup, keşif tarihinde ise zemin üzerinde 6 yaşında bakımlı, yüksek sistem bağ mevcuttur. Satışa konu taşınmazın verim durumu, topografik durum, bağın yaşı ve arazinin ulaşım durumu dikkate alındığında aynı mevkideki ve aynı özelliklerdeki bağın, dekara fiyatı yaklaşık 6.000,00.YTL’dir. Buna göre; 5000 m2’lik Bağın Değeri = Dekara satış fiyatı X Arazi miktarı = 6.000,00.YTL’da X 5.000’da = 30.000,00.YTL’dir. Satışa konu taşınmaz üzerinde yapılan inceleme, araştırma ve hesaplamalar sonucunda, borçlunun sahibi olduğu 204 numaralı (5000 m2 büyüklüğünde) parselin değerinin 30.000.YTL olduğu tespit edilmiştir. MUHAMMEN BEDELİ: Satışa konu taşınmaza 30.000,00.YTL (Otuz bin YTL) kıymet takdir edilmiş olup, taşınmaz işbu bedel üzerinden satılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI: A Taşınmazın 1. satışı 15/04/2008 Salı günü olup, saat 10.00’dan 10.10’a kadar SARUHANLI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 25/04/2008 Cuma günü olup, saat 10.00’dan 10.10’a kadar SARUHANLI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE, İkinci Artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin %40’nı ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. B Artırmaya iştirak edeceklerin, takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga vergisi, KDV, tapu akm harcı ve masrafları, gayrimenkulun teslim masrafları alıcıya aittir. Tapu satım harcı, taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ile tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. C İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin, bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. D Satış bedeli, hemen veya verilen mühlet içerisinde’ ödenmezse, İİK.nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden akcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Bu fark varsa öncelikle yatırılan teminattan tahsil edilir. E Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, Saruhanlı İcra Müdürlüğünde açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen akcıya bir örneği gönderilebilir. F Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/344 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 03.03.2008 (Basın: 13084) G Ü N Ü N İ Ç İ N D E N Ford kapasite arttırdı Ford Otosan Kocaeli Fabrikası’nda üretilen hafif ticari araç modeli Transit Connect’in, gelecek yıldan itibaren ABD’ye ihraç edilecek olmasından ötürü fabrikanın kapasitesi 300 binden 320 bine çıkarıldı. Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Ufuk Güçlü, “Amerika pazarı oldukça büyük” dedi. Sunexpress’e yeni uçak Sunexpress Havayolları, bu yıl filosuna katacağı dört yeni uçaktan ikincisini Antalya’da teslim aldı. ABD’nin Seattle kentinde üretilen TCSNE koduyla tescil edilen yeni Boeing 737800, Antalya Havalimanı’nda, bir tür hoş geldin töreni olan “su takısı’’ ile karşılandı. DoubleClick, Google’nın oldu Google’ın, reklam verenleT.C. SAKARYA 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2007/4123 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırma 26/03/2008 günü, saat 13.5014.00 arasında, Sakarya Papuçcular Mah., Uğur Garajı adresinde yapılacak ve o günü kıymetinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 31/03/2008 günü, SakaryaPapuçcular Mah., Uğur Garajı adresinde, 13.5014.00 saatleri arasında 2. arttırma yapılacağı; Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklarının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden alınacak %xx KDV alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda no’su yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 29.02.2008 Lira: 15.000,00 YTL Adet: 1 adet Malın cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri): 54 HD 033 plaka sayılı 2005 model KİA marka Rio 1.5 tipli A5D358369 motor seri no’lu KNEDC223246345782 Şasi Seri No’lu kutup beyazı renkli, hususi otomobil. Basın: 13581 re, internet yayımcılarına ve reklam ajanslarına online olarak reklam verme ve yönetme teknolojileri sunan DoubleClick’i satın aldığı bildirildi. Google Üst Yöneticisi (CEO) Eric Schmidt, “Google, DoubleClick’le lider bir ilan platformuna sahip oldu” dedi. Microsoft’tan 3 yeni ürün Microsoft Türkiye, “dünyanın en gelişmiş sunucu işletim sistemi’’ Windows Server 2008, SQL Server 2008 ve Visual Studio 2008’i İstanbul’da tanıttı. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan, işletmelere akıllı gelecek nesil, bütünleşik ve verimli bir platform yarattıklarını belirtti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle