29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Türkiye’de Üniversiteler Var Demek ki, rektörler amuda değil ama başka türlü kalkıyorlarmış. 120 rektörle toplanan Üniversitelerarası Kurul, Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek önemde bir toplantı yaptı. Hem de türbancı YÖK Başkanı’nın bütün engelleme çabalarına rağmen… Bunun ne anlama geldiğini, ‘Rektörler amuda kalkmasın’ diyenlerin dışında herkes anladı. Herhalde onların anlamaları da gerekmiyor artık. Çünkü köprüleri atmışlar, gemileri yakmışlar, vitesi boşa almışlar… Bu anlamda istediğiniz benzetmeyi yapabilirsiniz. Üniversitelerarası Kurul’un tarihsel açıklaması çok ciddi bir uyarı: Türbana yol açan anayasa değişikliği laiklik ilkesini ortadan kaldıracaktır. Üniversiteler akılcılık ve bilimsel mantıktan uzaklaşacaktır. Türkiye Cumhuriyeti din devletine dönüşecektir. Türbanın girdiği üniversitede ayrımcılık kaçınılmaz olacaktır. Türban değişikliği, yüksek mahkemelerin bağlayıcı kararlarını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını hiçe saymaktır. Bu değişiklikle Cumhuriyet kazanımları, bir daha geri gelmemek üzere yok olacaktır. Kurul’un bildirisinde en çok dikkati çeken nokta, belki de, sadece türban için kendinden geçen siyasetçileri değil, ‘Türkiye’de laik düzenin ve üniversitede eğitim öğrenim düzeninin bozulacağını fark edemeyen ve sessiz kalanları’ da uyarmasıydı. Uyarının en önemli tarafı belki de burasıydı. Çünkü sessiz kalanlar, sustukça sıranın kendilerine geleceğini bilmiyorlardı. ??? Laiklik ilkesinin çiğnenmesine karşı ayağa kalkan, tepki gösteren bilim insanları sadece Üniversitelerarası Kurul üyeleri değildi. Birçok üniversitenin senatosu, öğretim üyeleri dernekleri, mezunlar dernekleri yaptıkları açıklamalarla, bilimsel özgürlüğü ve laikliği deldirtmeyeceklerini ilan ettiler. Hatta öğretim üyeleri grup grup bildiriler yayımlayarak, gazetelere ilanlar vererek bu tarihsel tavırlarını tüm dünyaya duyurdular. Danıştay’ın, Anayasa Mahkemesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının arkasında olduklarını, anayasanın ‘değişmez, değiştirilmesi teklif bile edilemez’ ilkelerinin savunucusu olduklarını haykırdılar. Çünkü ilk görevin kendilerine düştüğünü biliyorlar. Biliyorlar ki, laik, demokratik Cumhuriyeti delme girişiminin ilk hedef tahtası üniversitelerdir. Biliyorlar ki, ilim, bilim verdikleri üniversite gençliği arkalarındadır. Bu kadar uyarıya rağmen, anayasayı değiştirmek isteyen güçler, bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Ne ulusal ne uluslararası yargı organları umurlarında, ne üniversiteler ne sivil toplum kuruluşları ne Türk Silahlı Kuvvetleri… Ya bildikleri bir şey var.. Ya da hiçbir şey bilmiyorlar. [email protected] 4 katlı binada patlama ? KEMALPAŞA (AA) İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde 4 katlı bir binada meydana gelen patlamada 6 kişi yaralandı. Patlamanın doğalgaz nedeniyle oluştuğu iddia edilirken İzmirgaz Genel Koordinatörü Halil Tataş, konuyla ilgili net bir şey söylenemeyeceğini belirtti. Tataş, patlama nedeninin incelemeden sonra netleşeceğini kaydetti. ‘Dalmaz Center’ yine basıldı ? İstanbul Haber Servisi Beşiktaş’ta, kumar oynatıldığı gerekçesiyle daha önce birçok kez yasal işlem yapılan “Dalmaz Center’’a aynı sebeple düzenlenen operasyonda 10’u kadın 50 kişi kumar oynadıkları ya da oynattıkları için gözaltına alındı. Polis, yakalanan kişilerin genellikle para cezası verilerek serbest bırakıldığını ifade etti. Soyguncular yakalandı ? İstanbul Haber Servisi PTT Ortadağ Şubesi’nin 30 Ocak tarihinde, maskeli ve silahlı 4 kişi tarafından soyulmasının ardından Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, olaya karışan kişilerin kimliklerini tespit etti. Çağlar G, Şaban M, Gökhan A. ve Sefa A. adlı kişiler düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Bu kişilerle birlikte, çalıntı bir otomobilin yanı sıra soygunda kullanılan biri kurusıkıdan çevrilme 2 tabanca, 4 kar maskesi, 1871 YTL ele geçirildi. Bir tarih yok ediliyor Yıllarca çok sayıda sporcu yetiştiren İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nün geçen yıl boşaltılan tesislerinin satışı için Bakanlar Kurulu onayı bekleniyor DENİZ TATARER Uyuşturucu operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Küçükyalı’da bir işyerinde uyuşturucu sattıkları belirtilen Ali Sinan G. ve Önder G. ile Sercan G. adlı kişiler gözaltına alındı. Bu kişilerin üzerlerinde ve bulundukları işyerinde yapılan aramada, koli bandı ile ambalajlanmış halde 1 kilogram toz esrar bulundu. Şüphelilerin, ele geçirilen esrarı 10 ve 20’şer gramlık paketler halinde sattıkları bildirildi. Sayısal Loto devretti ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’da kazanan numaralar “7, 12, 17, 21, 26 ve 36” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmadı, 1 milyon 561 bin 743 YTL gelecek haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 1194 YTL, 4 bilenler 14 YTL, 3 bilenler ise 2.85 YTL kazandı. Türk sporunun önemli kilometre taşlarından İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nün (İYİK) geçen yıl polis zoruyla boşaltılan Ortaköy’deki tesislerinin satışı için Bakanlar Kurulu onayı bekleniyor. Kulübün eski yöneticileri ise İstanbul Boğazı’ndaki tesisin ekonomik değerinin yüksek olduğuna dikkat çekerek, buranın rant merkezi haline getirilmesinden endişeli. İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü tarihe karışıyor. Kulübün eski yöneticileri, 2006 yılında tesisi polis zoruyla boşalttıran İl Özel İdaresi’nin uygulamalarını eleştirerek, önemli başarılara imza atan sporcuların yetiştirildiği kulübün art niyetle yok edildiğini öne sürdüler. Temmuz 2006’da kulübe kayıtlı1200 üye ve 600 sporcu olduğuna dikkati çeken kulüp yöneticileri, aradan geçen bir buçuk yılda sporcu sayısının 100’e düştüğüne, üyelerinin tamamına yakınının kayıtlarını sildirdiğine dikkat çektiler. Ne amaçla kullanılacağı belirsiz İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, tesisin satışı ile ilgili gazetemize yaptığı değerlendirmede, İl Özel İdare Meclisi’nin tesisin satışı için karar aldığını belirterek, Bakanlar Kurulu’nun onayından sonra satış için çalışma başlatacaklarını dile getirdi. Kaya, “2005 yılına kadar İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’ne tahsis edilen tesisin satışı için meclisimizin verdiği bir karar var. Tesisin bulunduğu yerde taşınmaz kültür varlıkları bulunduğu için kararın Bakanlar Kurulu tarafından onaylanması gerekiyor. Onay alındıktan sonra tesisin satışı için ihale açılacaktır” dedi. Satışın ardından tesisin hangi amaçla kullanılacağı ko nusunda karar bulunmadığını belirten Kaya, Bakanlar Kurulu’nun onay vermemesi halinde tesisin restore edileceğini kaydetti. Beşiktaş bölgesinde yeni bir spor tesisi için yer arayışı içinde oldukları belirten Kaya, yeni tesisden İYİK’in de yararlanabileceğini, kulüp için özel bir tahsisin olmayacağını söyledi. ‘Yeni yer tahsisi yok’ İstanbul Gençlik Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar, tesisin İl Özel İdaresi tarafından 35 yıllığına kulübe tahsis edildiğini anımsatarak, “Ortaköy’deki tesis hâlâ kullanıma açık. İhtisas Kulübü’nün sporcuları havuzdan bireysel olarak faydalanmaya devam ediyor” dedi. Beşiktaş Belediyesi yetkilileri ise İl Özel İdaresi’nden Beşiktaş’ta spor tesisi inşaatı ile ilgili kurumlarına talep gelmediğini, kulübün kapatılarak, turizm tesisi haline getirilmek istendiğini kaydetti. ‘ORTAOKUL MEZUNU KADIN, AVUKAT KOCASINA ‘LAN SİBOP’ DEMİŞ OLAMAZ’ Yargıtay’dan ‘ezik kadın’ vurgusu ANKARA (ANKA) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Kayseri 1. Aile Mahkemesi’nde açılan boşanma davasında emsal bir karara imza attı. Genel Kurul, ortaokul mezunu, konumu gereği “ezik” bir kadının avukat olan kocasına “Lan sibop” tümcesini söylemesinin “hiç mümkün olmadığına” hükmeden yerel mahkeme kararını onadı. Yanında sekreter olarak çalışan nişanlı bir kadın ile “seni mutlu edeceğim” vaadiyle evlenen avukat, kısa süre sonra eşiyle sorunlar yaşamaya başladı. Evliliğin ikinci ayında avukat, mahkemeye başvurarak eşinden boşanmak istedi. Avukat koca, karısının kendisine “ailenle görüşmeyeceksin” şeklinde baskılar yaptığını, “lan sibop” diyerek hakaret ettiğini, bacağını ısırdığını ve kıyafetlerini parçaladığını belirterek boşanma talebiyle dava açtı. Kayseri 1. Aile Mahkemesi, çiftin boşanmasına ve davacı kocanın eşine 200 YTL nafaka ve 20 bin YTL manevi tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. mış ve bunların hiçbirini gerçekleştirmeksizin onu belli bir süre adeta kullanıp atmıştır. Kocanın bütün kusurlu tutum ve davranışları bir kenara bırakılıp kadının dayak yediği sırada kocanın bacağını ısırması kadını ağır kusurlu hale getirmez. Ortaokul mezunu bir bayanın avukat eşine ‘lan sibop’ demesinin eşlerin konumlarına ve kişiliklerine uygun düşmediği gibi böyle bir sözün söylenmesi de hiç mümkün görülmemiştir. Konumu gereği zaten ezik durumda bulunan bir kadının böyle bir laf etmesi ve dava dilekçesinde belirtilen tüm iddiaları gerçekleştirmesi mümkün görülmemiştir.” ‘Eşini kullanıp attı’ Mahkemenin verdiği kararın temyiz incelemesini Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yaptı. Kararında davacı kocanın eşini bir süre kullanıp attığını vurgulayan mahkeme şu görüşleri dile getirdi: “Davacı koca, davalıya vaatlerde bulunarak evlilik yap CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle