23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S PB S PB PB PB PB PB B 12 14 13 13 16 13 15 13 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB B B S S B S PB 11 11 12 10 7 7 4 2 14 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B S B B B 15 15 8 13 7 8 1 1 6 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu geçecek, yurdun iç ve doğu bölgelerinde buzlanma ve don olayı, Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığı; tüm yurtta 2 ila 4 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K Y Y Y Y Y B Y 6 5 9 14 12 10 12 10 13 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB B PB B B Y Y PB 13 14 18 13 14 14 15 16 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 3 A 8 K 7 K 5 A 8 K 3 B 2 A 20 A 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada nuşması demek olmadığını görebildi mi acaba; ama neredeee o kafa, neredeee o gerçeği görecek gözler. Dışişleri’nin önemli bir bölümü 2002’de gelen AKP iktidarının uzun yıllar süreceğini kestirdi. Büyükelçilik amacına gerçek bir diplomat gibi davranarak varılamayacağını anladı. AKP’li bakanların, hükümetin kucağına oturuverdiler. Emekli büyükelçilerden yüzde 50’si, Çankaya’daki AKP’linin plaket verme amacıyla çağrısına uymayacağını açıkladı. Yukarıdakinin Atatürk devrimlerine ve laik rejime sadık olmadığı gerekçesiyle! İşte bu sırada iktidara yalakalık bir kez daha bütün görkemiyle ortaya çıktı. Dışişleri Sözcüsü Levent Bilman, yalan yanlış beyanlarla, ama amaçta büyükelçilik atamalarıyla başka görevlerdeki uygulamalarda ipin ucunu elinde tutan Çankaya’daki AKP’liyi savunmaya soyundu. Emekli büyükelçilerin ve Dışişleri’nin tutumu devlette bölünmeye somut örnek değil. Ya ne? RTE’ye göre görüş, fikir, düşünce açıklaması! RTE kafasına göre türbanla gelen laiklik tartışmalarının sokağa taşması toplumun ikiye bölündüğünü kanıtlayan eylemler değil de ya nedir? RTE’ye göre doğal. Diyor ki, alanları doldurmuşlar, laik rejimle ilgili görüşlerini, fikirlerini, düşüncelerini açıklıyorlar! Soruyor: Ne var bunda? ??? Bizim hukuk pek nazenin. Örneğin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bir kararla ilgili gerekçede yazılı anlamı anlayabilmek için derin hukuk bilginiz olmalı veya hukukçulara özgü dili bilmeniz gerek. Anayasa Mahkemesi referandumla ilgili başvuruyu reddetti. Hukukçularımızın söylediğine göre karar ile ilgili gerekçe son türban değişikliğine anayasa gereği sadece şeklen değil, içerik açısından da bakılabileceğini açıklıyormuş. Prof. Ergun Özbudun bile, örneğin Prof. Ülkü Azrak, Prof. Hikmet Sami Türk; bu gerekçeye göre şayet CHP başvurursa türbanla bağıntılı anayasa değişikliğine “Yüksek Mahkeme’nin ‘içerik’ açısından da bakabileceğine” işaret ediyorlar. Oysa kulislerde, hukuksal açıdan çok Yüksek Mahkeme başkanlığına dindarlığı tartışılmaz bir kişiyi, Haşim Kılıç’ı seçmesinden sonra 11 kişilik mahkeme heyetinde “havanın değişip değişmediği” konuşuluyor. Değişti diyen de var, değişmedi diyen de... Anayasa Mahkemesi TC’nin dinci bir devlete doğru yol alışına lakayt mı kalacak, yoksa beni ancak yalın hukuk kuralları bağlar mı diyecek? Yüksek Mahkeme iktidarda kim olursa olsun... rejimin sağlam temellerinin dinamitlenmesine karşı çıkmak durumunda... durumunda da değil, zorunda! ??? Hukuk dünyasındaki ilgi çekici son gelişme Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in son basın toplantısındaki kimi söylemleriyle yaşandı. Gerçeker’in, görevi devir alırken yaptığı konuşma kaygıları serinletmişti. Ne ki basın toplantısında sorulara verdiği yanıtları aynı değerde görmek olanaksız. Gerçeker, “Türkiye’de bir rejim tehlikesi görüyor musunuz” sorusunu; “Türkiye’de bir rejim tehlikesi görüyorum diyemem” diye karşılıyor. “Böyle bir şey olmadığı için mi yoksa bulunduğunuz konum itibarıyla mı” diye soruyorlar. “Böyle bir şey söylemem mümkün değil. Zamanı zemini olmadığını düşünüyorum.” Soru bastırıyor: “Bunun zamanı ve zemini ne zaman?” Gerçeker, “Yargıtay Başkanlığı’ndan ayrıldığım zaman” diyor. O zaman sormazlar mı Yargıtay Başkanı’na; dünden bugüne çok kısa sürede ne değişti de bugün laik rejim tehlikesi görmüyorsunuz veya bu olguyu söylemek istemiyorsunuz? Başkanlık görevi alırken rejimin değişmez ve değiştirilemez kuralı laikliği hukuk alanında sonuna kadar savunacağınızı ısrarla ve çok veciz bir biçimde neden söylediniz? Rejimin tehlike içinde olduğunu söylemek artık bir babayiğitlik işi değil, ulusal bir görev. Üstelik Gerçeker, bu denli yumuşak konuşmayı laiklik ve dolayısıyla rejim konusunda Yargıtay’ın görüşünü ifade etmesi beklenen daire başkanları toplantısına denk gelen bir ziyaretten, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in ziyaretinden sonra yapması dikkat çekiyor. Acaba Başkan, rejim kaygılarından söz edilmemesini içeren hükümetten aldığı bir “telkinden sonra” mı böyle konuştu? Adı darbelere karışan kimi eski komutanlar arasında, ülkenin yaşadığı rejim karşıtı gelişmelere değinecek yerde, örneğin eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman gibi oratoryo yazıp kendini Batı müziğine vakfedenler de var. Gerçeker de hatalarını yanlış cephe kurduklarını emekli olduktan sonra açıklayan komutanlar gibi konuşuyor. Onursal Yargıtay Başkanlığı’na eriştikten sonra mı tehlikeyi açıklayacak? Oysa atı alan çoktan Üsküdar’a geçmiş olacak! Ne demiş ozan: “Bin otuzda dondu deniz / Üsküdar’a atla geçti bendeniz”. Kayıp trilyonda ‘örtülü af’ ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY 2 yıl ve daha az hapis cezasına mahkum olanlar hapis cezasından kurtulabilecek. Cezadan kurtulan ve 5 yıllık denetim süresi getirilen sanık/hükümlü yeni bir suç işlemezse 5 yıl sonra davası düşmüş sayılacak. Af kapsamında yeniden açılması gündeme gelecek dosyalar arasında Cumhurbaşkanı Gül’ün “sahtecilik” dosyası da bulunuyor. Gül, “kayıp trilyon” davasında, kapatılan RP’ye yapılan Hazine yardımını sahte belgelerle harcanmış gibi göstererek devleti zarara uğratmakla suçlanmıştı. Milletvekili olduğu dö nemdeki dokunulmazlığı nedeniyle Gül hakkında düzenlenen fezleke TBMM’ye gönderilmişti ve halen burada bekletiliyor. Gül’e yöneltilen belgede sahtecilik suçu cezasının alt sınırı 1 yıl, üst sınırı ise 3 yıl hapis cezasını öngörüyor. Hâkim önüne çıkması ve Gül’e 2 yıla kadar ceza verilmesi durumunda Cumhurbaşkanı, AKP’nin getirdiği “örtülü af” sayesinde bu suçtan kurtulmuş olacak. AKP’liler kurtarılıyor Kayıp trilyon davası kapsamında, aldıkları cezaların Yargıtay’daki temyiz görüşmesi sürer ken AKP Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan, Giresun Milletvekili Ali Temür, Konya Milletvekili Özkan Öksüz ve eski İçişleri Bakanı AKP’li Abdülkadir Aksu’ya da “örtülü affın” yolu açılmış oldu. Aynı dosya kapsamında 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum olan Necmettin Erbakan ise 4 ay farkla aftan yararlanamayacak. Örtülü aftan, YİMPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar ve dönemin 10 holding yöneticisi de yararlanabilecek. Uyar ve arkadaşları 2 yıl hapis cezasına çarptırılmışlardı. Cezaevinde bulunan Uyar ile arkadaşları, ye rel mahkemeye başvurarak bu aftan yararlanabilecek ve tahliyesi gündeme gelecek. CHP’li Atilla Kart, kayıp trilyon davasının sanıklarının da af kapsamında olduğunu vurgulayarak, “Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dokunulmazlığı da söz konusu değildir. Dosyasının ilgili savcılığa intikal etmesi gerekir. Anayasa ve yasalarda cumhurbaşkanının adi suçlardan dolayı dokunulmaz olduğunu düzenleyen bir hüküm bulunmuyor. Biz CHP olarak bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürüyoruz” diye konuştu. Asker kaygılarını iletti Milli Güvenlik Kurulu toplantısında teröre yönelik alınan önlemler değerlendirildi. Üniversitelerde türbana serbesti öngören anayasa değişikliği de gündeme geldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK), gündemindeki Irak kaynaklı terör, teröre yönelik alınan önlemler ve Irak’taki son gelişmeleri ele aldı. MGK, terörle mücadele kapsamında sınır ötesi operasyonların süreceğini bildirdi. AKP ve MHP’nin üniversitelerde türban serbestisi öngören anayasa değişikliğinin toplantının güncel konular bölümünde gündeme geldiği ve kurulun asker üyelerinin kamuoyunca bilinen görüşlerini ve kaygılarını yineledikleri öğrenildi. Şubat ayı MGK toplantısı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirildi. Toplantıya Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve hükümetin ilgili bakanları katıldı. MGK toplantısı, yaklaşık 4 saat sürdü. Toplantının ardından Başbakan Erdoğan, 45 dakika Köşk’te kaldı. Medya kuruluşları, MGK toplantısından çıkacak bildiriyi Çankaya Köşkü’nün önünde beklediler. (AA) ‘Operasyonlar sürecek’ Toplantının ilk bölümünde Kuzey Irak kaynaklı bölücü terör, teröre karşı yurtiçinde alınan önlemler ile Irak’ın kuzeyine yönelik hava operasyonları konusu değerlendirildi. Gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonların örgüt üzerindeki etkisi, sonuçları hakkında güvenlik birimlerinin güncel raporları kurul üyelerine sunuldu. MGK toplantısının ardından yayımlanan bildiride terörle mücadeleye ilişkin şu değerlendirme yapıldı: “Toplantıda; terör örgütü ve yandaşlarının kamu düzenini, birlik ve beraberliği, huzur ve güveni zedelemeye yönelik faaliyetlerine karşı alınan tedbirlerin etkinlikle sürdürülmesi yönünde kararlılık teyit edilmiş ve terörle mücadelede önümüzdeki dönemde izlenecek politikalar değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, TSK tarafından terör örgütüne karşı icra edilen sınır ötesi operasyonlara gerek görüldükçe devam edileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, ülke genelinde güvenlik ve asayişin korunması için güvenlik güçlerimizce alınmakta olan tedbirler de gözden geçirilmiştir.” Irak’la işbirliği artacak Toplantıda, Türkiye’nin bölgesel politikaları nedeniyle duyarlı olduğu Kerkük konusu da ele alındı. Irak’ın siyasi bütünlüğü ve bu ülkedeki son gelişmelerin değerlendirildiği toplantının ardından yayımlanan bildiride şöyle denildi: “Irak’a ilişkin beklenti ve hassasiyetlerimizin, Irak, ilgili ülkeler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası kamuoyu nezdinde vurgulanmasına yönelik girişim ve çalışmalar ele alınmış, bu bağlamda kaydedilen gelişmeler değerlendirilmiş, Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine verilen önem teyit edilmiştir. Irak’ta son dönemdeki olumlu gelişmeler de dikkate alınarak, bu komşu ülke ile ikili işbirliğinin siyasi, ekonomik, ticari, kültürel ve askeri alanlar ile enerji sektöründe mümkün olduğunca geliştirilmesi ve insani yardımların arttırılması üzerinde durulmuştur.” Kaygılar tutanaklarda Türbanın, kurul toplantısının sonundaki güncel değerlendirmeler bölümünde gündeme geldiği, kurulun asker üyelerinin türban konusunda bilinen yaklaşımlarını yineledikleri dile getirildi. Kurulun asker üyelerinin bu konudaki düşüncelerini, Orgeneral Büyükanıt’ın 30 Ocak 2008’de dile getirdiği şekliyle aktardıkları dile getiriliyor. Asker üyelerin bu ifadelerinin yalnızca MGK toplantı tutanaklarında yer alacağı belirtiliyor. MGK ayrıca, Kosova’nın bağımsızlığı ve Kıbrıs’taki gelişmeleri de ele aldı. Devler liginde varız, evler liginde yokuz! Hangisi gerçek? Sorunlarıyla, zenginlikleriyle bütün rakamlar büyüyor ama, Türkiye gelişmiyor! Başbakan nasıl ki; demokrasiyle dayatmayı, özgürlükle bencilliği, entegrasyonla asimilasyonu birbirine karıştırıyorsa, gelişmeyle büyümeyi de karıştırıyor. Gelişme bir ülkenin toplam gücüdür. Ekonomiden kültüre, eğitimden sağlığa, güvenlikten diplomasiye, siyasetten demokrasiye her alanı kapsar. Başbakan’ın eline verilen rakamlara göre; borsafaizdöviz dengesi tamam, ihracat yükseliyor, yabancı sermaye gelmeye devam ediyor... Demek ki, ekonomi tıkırında! Oysa bir başka açıdan bakıldığında; ithalat ihracattan fazla yükseliyor, yabancı sermaye Türkiye’de yatırım yapmaya değil, anlık kazançtan pay almaya ve mevcut yatırımlardan pazarı garanti olanları kapmaya geliyor! ??? Haftanın en ilginç haberlerinden biri, Norveç’in dünyaya ilan ettiği 100 bin göçmen alma kararı idi. Haber, Çatışma ve Sosyal Gerginlik Bakanı tarafından şöyle duyuruldu: “Norveç Türkiye’den 100 bin işçi alacak!” Bir tümcede iki büyük hata. Birincisi, 100 bin kişi sadece Türkiye’den değil, tüm dünyadan alınacak... İkincisi, Norveç, eğitimli eleman istiyor... Haber bakanın ağzından duyulunca, pasaportunu kapan Norveç Büyükelçiliği’ne koştu. Büyükelçilik önünde, iş umudu ile bekleyenlerle yapılan röportajlardan birinde Anadolu’dan gelmiş arkadaşa soruyorlar: Ne zamandan beri işsizsin? Yanıt derin bir yarayı anlatıyor: Doğduğumdan beri! Türkiye’nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu sadece işsizler, çalışanlar değil, girişimciler de söylüyor. Dün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sanayi Odaları Konseyi’nin toplantısından sonra yapılan açıklamada iki vurgu vardı: 1 Rekabet gücümüzü yitiriyoruz. 2 İşsizlik daha da artacak. Benzer açıklama TÜSİAD’dan da geldi... Yukarıdaki tablonun bir başka özeti şu: Halkın durumu karışık ama, ekonomi çok iyi gidiyor! Böyle bir şey olabilir mi? Ekonomi yönetimi AKP mantığının elindeyse olur. ??? Ekonomiye tamamen liberal açıdan bakan kimi ikinci cumhuriyetçiler bugünlerde siyasal açıdan şaşkın. AKP ile aralarındaki ittifak ne yazık ki, kutsallaşamadı. Arkadaşlar, türban tartışmaları sırasında AKP’nin öteki alanlarda da aynı “özgürlükçülüğü” gösterememesi nedeniyle üzgünler. Üzüntülerini ekonomik gidişle de şöyle bağdaştırıyorlar: “İnsanlar zenginleşmeden demokrasi ve laiklik yerine oturmaz.” Tersinden soralım: Zenginleşince oturur mu? Her şeye parasal açıdan bakınca demokrasi ve laiklik de aynı kapıya çıkıyor. Kişi başına düşen gelirin, 20 bin doların üzerinde olduğu Suudi Arabistan’da, Kuveyt’te kişi başına düşen demokrasi ne kadar? AKP zihniyetine seçenek olacak hareketin, ekonomideki bütün bu çarpıklıklara da seçenek oluşturacak hazırlıkta olması gerekiyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr ASKERİ CEZALARA ÖRTÜLÜ AF Genelkurmay itiraz etti, AKP yeni öneri verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, Genelkurmay Başkanlığı’nın “örtülü af” düzenlemesine itiraz etmesi üzerine askeri cezaların af kapsamından çıkarılması yönünde yasa önerisi verdi. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın verdiği yasa önerisinde, Ceza Muhakemesi Yasası’nda terör ve devlete karşı işlenen suçlarda tutukluluk sürelerinin düşürülmesine ilişkin hükmün yürürlük tarihinin 1 Nisan 2008 tarihinden 31 Aralık 2010 tarihine ertelenmesi öngörüldü. “Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması” maddesinde cezanın sınırının 1 yıldan 2 yıla çıkarılmasıyla örtülü af getirildiği eleştirisine neden olan temel ceza yasalarına uyum öngören yasada ilk günden sıkıntı çıktı. Genelkurmay Başkanlığı, askeri cezaların da örtülü af kapsamına girdiğini belirterek, düzenlemeye itiraz etti ve askeri ceza ile disiplin suçlarının kapsam dışında bırakılmasını istedi. AKP, bunun üzerine Askeri Ceza Yasası ve Disiplin Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri ile Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Yasa kapsamında verilen cezaların “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” sisteminin dışına çıkarılması için yasa önerisi verdi. Yasa önerisi, bugün Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın imzasıyla verilen yasa önerisinde, ayrıca Ceza Muhakemesi Yasası’nda devlete karşı işlenen suçlarda tutukluluk süreleriyle ilgili hükmün yürürlük tarihinin 1 Nisan 2008 tarihinden 31 Aralık 2008 tarihine ertelenmesi öngörüldü. Ertelenmesi öngörülen hüküm, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda tutukluluk süresinin en çok 2 yıl olması, bu sürenin zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilmesi ve toplam sürenin 3 yılı geçmemesini düzenliyor. Genelkurmay ‘çatışma’ iddiasını yalanladı Viyana’ya gönderdiği timde oğlu da var PKK kampları hava ve karadan dövülüyor Haber Merkezi Sınır bölgesinde yer alan Çukurca’da dün sabah saatlerinden itibaren askeri hareketlilik yaşanırken Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik karadan ve havadan operasyonlar sürüyor. Hakkâri’nin Çukurca ilçesindeki askeri birliklerden sınır bölgesine top atışı yapılırken öğle saatlerinde başlayan hava harekâtında, uçak ve bomba sesleri ilçe merkezinden duyuldu. İlçede bulunan birlikler tarafından K.Irak’taki PKK kamplarına top atışı da yapıldı. Türk askerinin peşmergelerle sıcak çatışmaya girdiği iddiaları ise Genelkurmay tarafından yalanlandı. Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin yetkilisi Cabbar Yaver, Hakurk bölgesinde bulunan Rubarok ve Basiyan mevkilerine yakın yerleşim birimlerinden aldıkları bilgiye göre, bu bölgelerin Türkiye saatiyle dün 09.45 sıralarında uçak ve toplarla bombalandığını öne sürdü. Yaver, bombalamanın ardından bölgede silah sesleri duyulduğunu da iddia etti. Bölgesel Kürt Yönetimi yetkilisi Fuat Hüseyin, İngiliz Reuters ajansına yaptığı açıklamada, Türk askerlerinin Kürt peşmergelerle Kuzey Irak’ta çatıştığını öne sürdü. Hüseyin, çatışmanın, K. Irak’taki Türk üssündeki tankların üsten çıkmaya çalıştığı sırada meydana geldiğini iddia etti. Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden yapılan duyuruda ise çatışma iddiaları yalanlanarak “Söz konusu haberler tamamen gerçek dışı olup kamuoyunu yanıltmak için maksatlı olarak çıkarılmaktadır” denildi. Barzani muhalif Kürt yazarı vurdurdu BAHADIR SELİM DİLEK Cami tuvaletinde ölü bulundu ? İSTANBUL (AA) Beşiktaş Sinanpaşa Mahallesi Sinanpaşa Köprü Sokak’taki Kaptan İbrahim Ağa Camisi’nin tuvaletindeki temizlikçi, kabinlerden birinde bir kişinin baygın yattığını görünce polise haber verdi. Yapılan incelemede, Soner Şandan’ın yaşamını yitirdiği anlaşıldı. “Uyuşturucu madde bulundurmak”tan poliste kaydı olduğu ve yanında enjektör bulunduğu belirtilen Şandan’ın yüksek dozda uyuşturucudan öldüğü sanılıyor. CIA kabul etti ? WASHINGTON (AA) Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), ABD’nin Guantanamo üssüne terör şüphelisi taşıyan iki uçağının İngiliz topraklarına indiğini kabul etti. CIA Başkanı Michael Hayden, iki uçağın Hint Okyanusu’ndaki İngiliz toprağı Diego Garcia’ya yakıt ikmali için indiğini doğruladı. ANKARA Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani’nin, oğlu Surur Barzani’yi kendisine muhalif olan Kürt yazar Kemal Seyit Kadir’i öldürmekle görevlendirdiği öğrenildi. Türkiye’nin terörle mücadelesini engellemek için, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonlarına ilişkin “Bundan sonra sessiz kalmayacağız” açıklaması yapan Mesud Barzani’nin kendisinin de siyasal muhaliflerini ortadan kaldırmak için terörist eylemlerin emrini verdiği ortaya çıktı. Yakalandılar Edinilen bilgilere göre Mesud Barzani’nin talimatıyla oğlu Surur Barzani ve beraberindeki beş kişilik Kürt suikast timi iki gün önce Avusturya’nın başkenti Viyana’da Kemal Seyit Kadir’i kurşun yağmuruna tuttu. Saldırı sonucunda Kadir ağır yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Kadir’in yaşamsal tehlikesinin bulunduğu ve ifade veremeyecek durumda olduğu belirtildi. Olayın hemen ardından Surur Barzani ile beş kişilik suikast timi de Avusturya polisi tarafından yakalandı. Irak’taki üniversitelerde uluslararası hukuk uzmanı olarak görev yapan Kadir, geçen yıl “Mesud Barzani aleyhinde ‘uygun’ olmayan yazılar yazdığı” gerekçesiyle Erbil’de tutuklanmıştı. Barzani ailesini eleştirmek ve “hakarette bulunmaktan’’ 30 yıl hapis cezasına çarptırılan Kadir, vatandaşı olduğu Fransa ve Avusturya’nın baskısıyla serbest bırakılmıştı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle