02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2008 CUMA 6 HABERLER SERVER TANİLLİ Tekel’in satışıyla fabrikalar kapanacak,1.5 milyon yurttaş etkilenecek, kayıt dışılık artacak BİR BAKIMA Halk ve devlet kaybedecek MURAT KIŞLALI Bir Yaşam, Bir Ölüm... Yaşamla ölüm iç içedir. Bu gerçek, canlıların bir parçası olarak yalnız insanlar için değil, toplumlar için de geçerli. Toplumda da, bir ölümkalım mücadelesi sürüyor. Son günlerde bunların örneklerini gördük. ? DİSK, yani Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 1960’larla, Türkiye İşçi Partisi ile beraber hayatımıza katılmıştı. TİP, yeni değerleri savunurken; DİSK de, Amerikan tipi “siyaset üstü” bir sendikacılık anlayışını sürdüren Türkİş’e karşı, devrimci bir sendikacılık ilkesini edinmişti. TİP ile DİSK’in el ele yürüttükleri bir mücadeleyi görmüş mutlu bir insanım. 12 Eylül’ün felaketlerini yaşayıp geçirdikten sonra, Türkİş bugün AKP’nin avucunda, yani teslim olmuş durumda. DİSK ise, özgür ve dimdik ayakta! DİSK, geçen hafta 13. Genel Kurulu’nu yaşadı; seçimlerini yaptı ve dostadüşmana, tek büyük ve örgütlü emekçi gücün temsilcisi olarak, yeni bir mücadelenin işaretini veriyordu. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, konfederasyonun üstleneceği yeni bir rolü de gündeme getirerek Genel Kurul’la ilgili şöyle konuşmuştu: “Önümüzdeki dönemin muhalefetinin şekillendiği bir Genel Kurul oluyor. Bağımsız ve kuşatılmamış bir kurum olması nedeniyle, toplumun DİSK’ten beklentisi var. Biz sendikal misyonumuzu değiştirmeden, bir siyasi kimliğe dönüştürmeden, kendimizi parti yerine koymadan bütün muhalefete, AKP’ye karşı işbirliği çağrısı yapıyoruz.” Yeni bir “toplumsal muhalefet”e öncülük bu! “Emekçilere ve halka yeniden bir ayağa kalkış çağrısı”dır söz konusu olan. “Tüm emek ve demokrasi güçleri, haklarımız ve geleceğimiz için bir araya gelmeye, gerçekten bağımsız demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek için mücadele etmeye” çağrılıyor. “Hayatın her alanında emekten, insandan, doğadan, demokrasiden, barıştan, bağımsızlıktan, özgürlükten, eşitlikten yana” mücadeleye ant içiyor DİSK. Yeni bir sestir bu ve büyük güven veriyor. Yalnız halk değil, aydınlardan da bir parça namusu olanlar, seslerini bu sese katmalı değil mi? ? Geçen hafta, telafisiz bir ölümle de sarsıldık: 12 Şubat’ta Semih Vaner’i kaybettik. Ama nasıl anlatmalı? Bir ayağı Batı’da, bir ayağı Türkiye’de müstesna aydınlar vardır: Her iki dünyanın sesini birbirine katar; bir senteze varmıştır ve her konuda bu sentezden örnekler verirler. Fransa için, Stefan Yerasimos ile Semih Vaner’i böyle bilirdik: Stefan’ı 2005 yılında kaybetmiştik; Semih de şu son günlerde... Rastlantı, ikisi de 63 yaşında, yani vakitsiz! Semih Vaner, siyaset bilimi alanında yetişmişti. Bir Türk’ün Fransa’da sivrilip, ülkenin ünlü kurumlarına gidip aralarına katılmak ve yer tutmak, hiç kolay değildir. Semih Vaner, bu barikatı aşmıştı. Yazıları ve fikirleriyle, kendini kabul ettiren bir aydın, bir düşünürdü. Başta Le Monde, Le Figaro ve Libération gazetelerinin okurlarının aradığı bir kalemdi. 1984’te Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü ve CNRS çerçevesinde kurduğu “Fransız Doğu Akdeniz ve Türkİran Dünyası Araştırmaları Derneği / AFEMOTİ” bünyesinde çıkarttığı bilimsel CEMOTİ dergisi, alanında bir ilkti ve ciddiliğini bugüne değin korudu. Türkiye’nin gündeminde olan demokratikleşme, Avrupa Birliği ile ilişkileri ve başka sorunlar, Ermeni tartışması ve Kürt ve benzeri sorunlarda, kısa soluklu çıkar ve kaygılardan uzak bir olgunlukla düşüncelerini sergiledi ve tartışmalara katıldı. Yayımladığı ilginç kitaplarının listesini vermenin yeri burası değil. Ama, 20 uzmanı bir araya getirip, La Turquie adıyla Fayard’da yayımlattığı eser pek önemlidir. Çağdaş Türkiye’yi, dış politikasından anayasasına ve edebiyatından sinemasına ve mutfağına değin ele alıp değerlendiren bu kitap, bir ilktir ve dev bir çalışmadır. Özetle, kaybımız büyüktür. Anısının önünde derin saygılarla eğiliyorum... ANKARA AKP iktidarında tütün alımı yüzde 38, üretici sayısı yarı yarıya azalırken, bugün ihalesi yapılacak Tekel Sigara İşletmeleri satılırsa fabrikalar kapanacak; üreticiler, işçiler ve aileleri ile birlikte yaklaşık 1.5 milyon kişi geçim kaynağını kaybedecek. Kayıt dışılık artacağı için vergi geliri kaybı doğacak, Türkiye tütün ithalatçısı olacak ve ülkede sağlık sorunları baş gösterecek. Tek Gıdaİş Sendikası’nın bugün Ankara’da son görüşmeleri ve açık arttırması yapılacak olan Tekel ile ilgili hazırladığı değerlendirme notuna göre Tekel adım adım uygulamalarla çökertildi. ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ‘Cargill yasası anayasaya aykırı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Meclis Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda 14 Şubat’ta kabul edilen Cargill’e af getiren yasa önerisinin anayasanın 138. maddesinde yer alan “Yasama ve yürütme mahkeme kararlarına uymak zorundadır” hükmü ile 10. maddesinde yer alan “Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” hükmüne aykırı olduğunu söyledi. ZMO Başkanı Günaydın, “tarım arazisinde izinsiz gerçekleştirilmiş yatırımlara bir yıllık yeni bir af süresi getiren” yasa teklifinin “açıkça hem hukuka hem de ülke ve ulus yararlarına aykırı olduğunu” da belirterek yaşanan süreci şöyle özetledi: Kamuoyunda Cargill Yasası olarak bilinen ve “verimli tarım arazilerinin izinsiz ve hukuka aykırı biçimde işgal edilmesi” eylemlerine af getiren 5578 sayılı kanun 9 Şubat 2007 tarihinde yasalaştı. Cargill bu yasanın sağladığı af olanağından yararlanmak amacıyla aynı gün başvuruda bulundu ve Bursa Valiliği 20 Şubat 2007 tarihinde bu başvuruya izin verdi. Valilik işleminin iptali için Bursa idare mahkemelerinde açılan iptal davaları devam ederken dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in açtığı dava sonucunda 19 Şubat 2007 tarihli Anayasa Mahkemesi kararıyla yasanın yürürlüğü durduruldu. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bu karar ile artık yasal dayanağı kalmamış bulunan Valilik işlemi hakkında Bursa 1. İdare Mahkemesi’nce 23 Mart 2007 ve 3. İdare Mahkemesi’nce de 8 Kasım 2007 tarihlerinde iki ayrı “yürütme durdurma” kararı verildi. Anayasa Mahkemesi ve idare mahkemeleri kararlarıyla “hukuka aykırılığı” belgelenen ve kanıtlanan valilik izin işleminin ortadan kalkmasına karşın, Cargill’in bu kez “tarım arazisinde izinsiz gerçekleştirilmiş yatırımlara bir yıllık yeni bir af süresi getiren” yeni bir yasa teklifi hazırlandı. Teklif TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Hükümet rüşvete kayıtsız Rüşveti, yolsuzluğu bitireceğiz diyerek iktidara oturan AKP, şaibeli SHGM Müdürü Arıduru’yu rüşvet istediği iddiasına karşın hâlâ görevinden almadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Otel masraflarını Worldfocus Havayolları’na ödettiği iddiası nedeniyle daha önce hakkında soruşturma başlatılan Sivil Havacılık Genel Müdürü (SHGM) Ali Arıduru, bu kez de 800 bin dolar rüşvet istediği iddiasına karşın hükümet tarafından hâlâ görevinden alınmadı. Tarhan Towers Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tarhan, Sivil Havacılık Genel Müdürü (SHGM) Ali Arıduru’nun işletme ruhsatı için kendilerinden bir uçak yolculuğunda 800 bin dolar rüşvet istediğini söyledi. Tarhan’ın ifadelerinin “iftira” olduğunu ileri süren Arıduru, “Adı geçen şirket yetkilisiyle bugüne kadar müşterek herhangi bir yolculuğum olmamıştır” derken Tarhan uçak biletlerinin elinde olduğunu ifade etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ve Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Ankara’da Koopİş’in yeni genel merkez binasının açılışını yaptılar. (AA) AVADA 800 BİN DOLAR H RÜŞVET Tarhan hafta içinde Vatan gazetesine yaptığı açıklamada, 2006’da kurdukları şirket için uçuş ruhsatı talebinde bulunduklarını, ancak Arıduru’nun istediği rüşveti vermedikleri için iki yıldır ruhsat alamadıklarını iddia etti. Tarhan, Arıduru’nun kendisine birlikte İstanbul’a uçarak ruhsat işlemlerini tamamlamayı teklif ettiğini öne sürerek şunları anlattı: “Tüm elektronik cihazlar kapanıp uçak havalandıktan sonra benden 800 bin dolar rüşvet istedi. ‘Parayı vermezseniz olmaz. Sonraki her işlemin de bir bedeli var. İşi kuralına göre yapmazsanız, yaşayamazsınız’ dedi. Daha sonra ruhsatı aldık, ama uçuş istediğimiz hatlarda sorun çıkarıp izin vermediler.” Tarhan, Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada da “Arıduru ile odasında 1015 kez görüştüm. Kendisi benimle görüşmediğini iddia ediyor. Tüm görüşmelerin ses kayıtları mevcut, bunları mahkemeye sunacağım. Rüşvet teklifinin gündeme geldiği uçak yolculuğunda Yönetim Kurulu Başkanımız Şeref Tarhan, Genel Müdürümüz Ufuk Şen, Arıduru ve SHGM’den bir yetkili daha var. 18 Haziran 2006 tarihli uçak biletleri, koltuk numaraları elimde duruyor” diye konuştu. RIDURU: İDDİALAR A ASILSIZ Önceki gün bir basın toplantısı düzenleyen Arıduru ise iddialara şöyle yanıt verdi: “Bundan sonra konuyla ilgili yargı süreci Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından ve şahsım tarafından başlatılacaktır. Ayrıca konuyla ilgili Ulaştırma Bakanlığımızdan hakkımda soruşturma açılmasını talep etmiş bulunmaktayım. Asılsız iddialarda bulunan şirket hakkında uçuş emniyeti ve uçuş güvenliğini birinci dereceden etkileyen çok önemli bilgi ve belgeler genel müdürlüğümüzde mevcuttur.” AKKINDA İKİNCİ İDDİA H Arıduru’nun havayolu şirketleriyle ilişkileri hakkında iddialar, Atlasjet Havayolları’na ait uçağın Isparta’da düşmesinin ardından da gündeme gelmişti. Arıduru’nun, İstanbul’da kaldığı bir otelin masraflarını Atlasjet uçağının kiralandığı Worldfocus Havayolları’na ödettiği iddia edilmişti. Teftiş Kurulu Arıduru hakkında inceleme başlatmıştı. Vekillere ‘temsil’ zammı EMİNE KAPLAN ANKARA AKP, sosyal güvenlik yasa tasarısında yaşanan “vekillerin emekli maaşına zam” krizini temsil tazminatını arttırarak çözmeyi planlıyor. Buna göre, emekli olup yeniden seçilen milletvekillerine 1500 YTL ’lik temsil tazminatı verilecek, normal emekli milletvekillerinin temsil tazminatı ise 750 YTL arttırılacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, temsil tazminatının milletvekilleri açısından anayasal hak olduğunu ileri sürdü. Milletvekillerinin emekli maaşlarında artış yapılması yönündeki yoğun kulis faaliyeti nedeniyle krize dönüşen sosyal güvenlik yasa tasarısı görüşmeleri, mevcut milletvekillerine temsil tazminatı verilmesi, emeklilere verilen temsil tazminatının arttırılması formülüyle çözülme aşamasına geldi. Milletvekillerinin üzerinde uzlaştığı formüle göre, yeniden seçilen emekli milletvekillerine 1500 YTL ’lik temsil tazminatı ödenecek. Bu ödemeyle yeniden seçilen emekli milletvekillerine yaklaşık 8 bin YTL maaş, 2 bin 600 YTL emekli maaşı ve 1500 YTL temsil tazminatı ile birlikte 12 bin 100 YTL’lik ödeme yapılacak. Yeniden seçilemeyen emekli milletvekillerine ise 2 bin 600 emekli maaşı ve 2 bin 250 temsil tazminatı olmak üzere 4 bin 850 YTL ’lik ödeme yapılacak. ÖĞRENCİ VE VELİLER TEPKİLİ Öğretmenden şeriat propagandası OĞUZ YILDIZ Mavi Hat’ta Güler’e suçlama Cumhuriyet Savcısı Tamöz iddianamesinde, bakanın operasyonu erteletmesi ve bürokratlar hakkında soruşturma başlatması nedeniyle kimi işadamlarının yurtdışına kaçtığına yer verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BOTAŞ ihalelerindeki yolsuzluklara ilişkin dava dosyasında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in, “Mavi Hat” operasyonunu erteleterek yolsuzluğa adı karışan bürokratları istifaya zorladığı savlandı. Bakan Güler’in operasyonu erteletmesi ve bürokratlar hakkında başlatılan soruşturmanın, “operasyonu anlayan” kimi işadamlarının yurtdışına kaçmalarına neden olduğu saptandı. Aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü 2. Başkanı Nihat Özdemir’in de bulunduğu 71 sanık hakkında açılan iddianamenin tamamlanmasının ardından “görevsizlik kararı” veren Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyanın, terör ve organize suçlara ilişkin davalara bakmakla görevli Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. ye’de hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Yasalar önünde herkes eşittir, hiç kimse suç işleme özgürlüğüm var diye, yasalarca suç kabul edilen eylem ve hareketlerde bulunamaz” değerlendirmesinde bulundu. FESAT KARIŞTIRMAK İHALEYE Örgütün liderinin işadamı İbrahim Selçuk olduğu belirtilen iddianamede, sanıklar hakkında, “örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, rüşvet almak, ihaleye fesat karıştırmak ve suçtan kaynaklanan mal gelirlerini aklamak” suçlarından hapis istendi. Bakan Güler’in “üstü örtülü bir şekilde suçlandığı” iddialarının ortaya çıkmasına neden olan olay ise şöyle gelişti: Savcı Tamöz tarafından operasyon öncesi Bakan Güler bilgilendirildi, bunun üzerine Bakan Güler de BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol’a olaya adı karışan bürokratları görevden alması talimatını verdi. Ancak Düzyol bu talimatı yerine getirmedi. Bunun üzerine olaya adı karışan BOTAŞ bürokratları ile ilgili başlatılan soruşturmalar da “operasyonun habercisi” olarak değerlendirildi. Sanıkların kendi aralarında yaptıkları telefon konuşmalarında “bir an önce ortadan kaybolmaları” gerektiğini söyledikleri saptandı. Güler’in devreye girmesi nedeniyle bir süre operasyonun ertelenmesini fırsat bilen kimi işadamlarının ise yurtdışına kaçtıkları belirlendi. Yolsuzluğa adı karışan bürokratların lüks bir yaşam sürdüklerinin anlaşılması üzerine Savcı Tamöz, bürokratların hesap ve malvarlıklarına el konulmasını talep etti. TÜK’TEN AÇIKLAMA R Öte yandan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ise yaptığı açıklamada, söz konusu iddianamede 100 bin Avro’luk rüşvete aracılık ettiği belirtilen ve bu eylemi güvenlik kameralarınca da kaydedilen Seydi Çevik’in 21 Kasım’da görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi. ‘S İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet SavcıUÇ ÖZGÜRLÜĞÜ YOKTUR’ sı Mehmet Tamöz, iddianamesinde, “Türki İZMİR Türban yasasının tartışıldığı şu günlerde ısınan üniversitelerin yanı sıra ilköğretimde de görev yapan kimi “ücretli öğretmenler”, irticai faaliyetlerle öğrenci ve velilerini etkilemeye çalışıyor. Dalaman Elcik Köyü İlköğretim Okulu’nda görev yapan ücretli sınıf öğretmeni Ramazan Göltaş’ın, öğrenci ve velilere dağıttığı dini içerikli gazete kupürü ve bülten tepkilere yol açtı. Kâğıdın bir yüzüne Zaman gazetesi yazarı Ahmed Şahin’in geçen günlerde yayımlanan “Ailede boşama kelimesi, tahrip gücü yüksek bir bombadır!” yazısını, diğer yüzüne de “İmamı Şafii Hazretleri”ne sorulan bir soruyla yanıtını koyan Göltaş, velilerden gelen tepkiler üzerine dağıttıklarını geri almaya çalıştı. Göltaş’ın propaganda metninin son bölümünde de “Şimdi küçük bir soru. Bu soruyu İmamı Şafii Hazretleri’ne sorduklarında o hemen cevaplamış. İşte soru: 2 kadın 2 gence rastgelir. Ve diyorlar ki ‘gençlere, çocuklarımıza, kocalarımızın çocuklarına ve aynı zamanda kocalarımıza merhaba...’ Şimdi sayın veli bu iş nasıl oluyor. Cevabı 2 dakika düşününce bulacaksınız. Çözen olursa beni arasın” yazısı yer aldı. Öğrenci velilerinden Cihan Şahin, Göltaş’ın göreve başladığından bu yana çocuklara dini propaganda yaptığını ve rencide ettiğini belirterek “Gerekli her yere başvurdum. ‘Hallederiz, tamam’ dediler. Yapılan Bir şey yok. Kadrolu bir öğretmen geldiği için görevine son verildi. Ancak sevinemedik. Başka bir öğretmen açığında tekrar Göltaş’a görev verilecek” dedi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle