Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K K K K Y K Y K K 3 3 2 3 9 6 8 6 2 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K K K K K K K K Y 3 2 4 3 3 1 4 0 13 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y 11 Y 14 K 6 K 8 K 5 K 5 K 5 K 0 K 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt çok bulutlu ve yağışlı geçecek. Yağışlar Orta ve Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısında etkili olacak. Hava sıcaklığı sonunda kuzey kesimlerden başlayarak tüm yurtta hissedilir derecede 5 ila 7 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K PB PB PB PB PB PB PB PB 0 0 3 5 4 3 5 0 5 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K K Y K K K PB Y K 2 0 15 0 1 2 11 10 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K 9 B 0 B 10 B 0 PB 9 B 10 B 4 B 17 Y 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Yerel seçimlerde “hasat toplamaya” girişen MHP’yi de ortağı yaparak anayasanın iki maddesini soruna çare olacak diye değiştirdikten sonra ortaya çıkan olumsuz sonuçlar karşısında eli ayağı titredi. Anayasa değişikliğinin, soruna çare ve çözüm olması bir yana, laik bir devletin kaldıramayacağı yeni sorunlar üreteceğini görebildi. Ruhsal durumundaki bozukluğun bir diğer nedeni de bu! Örneğin yasa yukarıda onay görüp Resmi Gazete’de yayımlanmadan önce bir telaş; türbana geçit veren Kocaeli ve Çukurova gibi iki üniversite rektörü kararlarından çark etti. Türban yasağının hukuksal açıdan devam ettiğini ilan etmek zorunda kaldılar. ??? Anayasa ve YÖK yasalarındaki değişikliği MHP ile bir “mutabakat metnine” bağladı RTE. Şimdi partisi yetkililerinin de imzası olan mutabakattan nasıl kaytaracağını araştırıyor. Sürecin devam ettiğini, YÖK Yasası’nın 17. maddesini değiştirecek yasa kararında bir değişiklik olmadığını, yarım ağızla söylüyor ama... amaç, ilk ağızda MHP’yi uyutmak! Onca inkârdan ve fakat AKP’nin 17. maddede değişikliği yokuşa süreceğini, hatta vazgeçme eğiliminde olduğunu gördükten sonra Bahçeli’nin mutabakat metnini açıklaması, “aldatılmış olmayı” sindiremediğini gösteriyor. Partide sözünden çıkmayan bir numaralı yardımcısı DMM Fırat Beyefendi ise; YÖK Yasası “gelir gelmez onu bilmiyorum. Geldiği zaman gelmiş olur” gibi, ünlü filozofları sollayan bir mantık sergileyerek MHP ile düpedüz dalga geçiyor. Bir bakıma açıklamayı yaptığı gün mutabakat belgesini bir gazetede açıklayan Bahçeli’yi de alaya alıyor. RTE gibi partideki kafadarları da ana muhalefete küfürle karışık saldırılarda bulunuyorlar. Boşuna balık baştan kokar dememişler! RTE, başörtüsünü “hükümetin ekonomik sıkıntıları gündemden kaldırmak için çıkardığı bir senaryo” diye eleştirenlerle “Sevsinler seni, ekonomide ne var” diye dalga geçerken global dünyayı sarsan ekonomik krize karşı uyanık ve önlem almanın zorunluluğunu durmadan öne süren ekonomistlerle, hatta bu nedenle türban sorununu ikinci plana atarak rejimsel bir temel soruna uzak duran TÜSİAD ile de dalga geçiyor. ??? Anayasal değişiklikler RTE açısından kimi sonuçlar vermedi mi, verdi ve vermeye devam edeceğe benziyor. Bu değişiklik geri kafalı köktendincileri, hatta mütedeyyin vatandaş adı altında laik rejime karşı giderek çoğalan din zorbalığını daha rahat hareket etmeye itti. Kara çarşafın çoğalması, devlet kurumlarında türban, iki mini etekli kız öğrencinin bacaklarına kezzap atma olayı ve benzeri gelişmeler izleniyor. Kuşku yok, türban serbestliğiyle birlikte bu türden olaylar daha sıklaşacak ve ne çare, çoğalması ve toplumsal daha büyük yaralar açması olası bu olaylara karşı AKP hükümeti, yasaları harekete geçirmeyi aklının ucundan bile geçirmediğini kanıtlayan bir tutum, bir siyaset izliyor ve: RTE’nin kolları devletin hemen her kademesini ele geçirme operasyonlarına devam ediyor. Futbol Federasyonu Başkanlığı’na RTE’nin arkadaşı Hasan Doğan getiriliyor. YÖK başkanvekilliğine RTE’nin belediye başkanlığında danışmanlığını yapan, 2004’te zina bunalımını çıkaran İzzet Özgenç seçiliyor. ??? AKP’nin gerilimi düşürmeye yöneldiğini açıklayan kimi haberler dikkat çekiyor. Kamuda da türbana serbestlik geleceğini, gelmesi gerektiğini söyledi diye bir Konya milletvekilini parti haysiyet divanına sevk etmek... Yargıtay’ın laikliğin yanında vaziyet almasından ve bu konuda üzerine düşen görevi yapacağını ilan etmesinden sonra intikam dürtüsüyle hemen Meclis komisyonlarına Yargıtay yasasını göndermesi... Adalet Bakanı’nın Yargıtay yasasını askıya alma girişimi... YÖK’ün bu yıl uygulama olanağı olmadığı için katsayı konusunu karara bağlamaması şayet bir yumuşamaya işaret ise... ört ki ölem! Son günlerde laikliği savunmayı görev bilen ve gereğini yerine getiren bir kısım medyanın açıklanmayan koşullara uyum sağlayarak gerilimi düşürme oyununa alet olmasından korkarım. Ya Çankaya’daki türban zincirinin son halkası, AKP’li 11’inci? Balığın baştan koktuğunun bir kez daha kanıtlanıp kanıtlanmayacağını görmek gerekiyor. Bekleyelim! DİSK Genel Kurulu’nda ‘İnadına sendika, inadına DİSK’ sloganları atıldı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yenilenme mesajı OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 13. Genel Kurul’unu farklı bir mekânda, farklı bir üslupla yaptı. Alışılanın aksine sigara dumanı olmayan geniş bir fuayede biraraya gelen yönetici, yabancı sendikacı, temsilci, delege, akedemisyen ve gazetecileri, özenle hazırlanmış bir 1 Mayıs Afişleri sergisi karşıladı. Salona, ‘grev gözcüsü’ gömlekleriyle giren bir grup Türkiye Otel Lokanta Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası üyesinin attığı “İnadına Sendika, inadına DİSK” sloganı alkışlarla desteklendi. DİSK Genel Sekreteri Musa Çam’ın, yeni ve farklı bir sü rece girildiğini dile getirerek yaptığı konuşmada, 12 Eylül döneminde özellikle demokratik güçlerin yaşadığı yıkım, idam cezaları, faili meçhullerin bilançosu ne kadar üzücü idiyse farklı biri sürece girildiği için pek çok alanda farklılık yaşanacağına dair verdiği ipuçları da o kadar ümit vericiydi. “Farklı süreç, farklı mekân, farklı bir gelecek” sözleriyle tamamladığı konuşmasının sonunda anons ettiği isim ise tüm katılanları şaşırttı. ‘Nöbetçi devrimci kadro’ ‘DİSK’in 40 yıllık dostu’ olarak tanımladığı ve iki parçasıyla genel kurula katılacağını duyurduğu Timur Selçuk ayakta alkış landı. Katılanları “İnançla selamlıyorum” diyen Selçuk, inancının yıllardır değişmediğini belki de o nedenle 70 yaşına yaklaştığı halde hale genç kaldığını söyledi. DİSK korosunu kurduğunu ve o zamanlar “Nöbetçi devrimci koro” olarak nerede direniş varsa orada söylediklerini hatırlattı. Nâzım’ın ‘işçi sınıfına selam’ sözlerine Çiğdem Talu’nun eklemeleriyle oluşan “işçi sınıfına selam” ve “1 Mayıs” ile salondakileri coşturan Selçuk, bir o kadar da hüzünlendirdi... Kurulun bir başka konuğu olan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Selçuk’tan sonra kısa bir konuşma yaparak, çok duygulandığını, çünkü uzun zamandır böylesi güzel bir sesi duymadığını anlattı. İşçilerden eylem ‘Tekel vatandır, satılamaz’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Tekel’in özelleştirilmesine karşı bir günlük “işyerini terk etmeme” eylemi yapan işçiler, D400 karayolunu trafiğe kapattı. Tekel’in özelleştirilmesine karşı bir günlük “işyerini terk etmeme” eylemi yapan işçiler, Adana Tekel Sigara Fabrikası bahçesinde toplandı. Alkış ve ıslıklarla AKP’yi protesto eden işçiler özelleştirmeye izin vermeyeceklerini söylediler. “AKP’nin imamı kaça sattın vatanı”, “Tekel vatandır, vatan satılmaz”, “Tekel Ata’nın emanetidir”, “Ulusal varlığımıza dokunmayın” ve “Kahrolsun AKP, kahrolsun IMF” şeklinde slogan atıp pankartlar açan işçilere CHP, İP, EMEP, ÖDP gibi siyasi partilerle Türkİş ve KESK’e bağlı sendikalar da destek verdi. Daha sonra D400 karayoluna çıkarak yolu trafiğe kapatan işçilere polis müdahale etti. Bu sırada yaşanan arbedede Sevinç Erdoğan adlı Tekel işçisi kadın baygınlık geçirdi. DİSK Genel Kurulu’nda sahneye çıkarak iki şarkı seslendiren Timur Selçuk, ayakta alkışlandı. DİSK Genel Başkanı Çelebi, AKP politikalarını eleştirdi ‘Ülke Doğu’ya itiliyor’ İstanbul Haber Servisi cadele başlatacağız” dedi. ve Doğu’ya itiyor” diye konuşDİSK Genel Başkanı Süleyman İzlenen ekonomik, sosyal ve tu. DİSK’e önemli bir muhalefet Çelebi, AKP iktidarının Türki siyasal politikaların Türkiye’yi görevi düştüğünü belirten Çeleye’yi demokratik ve çağdaş “BatıDoğu” ekseninde bir yol bi, “Tam bağımsız, özgür, denormlardan uzaklaştırma çabası ayrımına getirdiğini belirten Çe mokratik ve çağdaş Türkiye içinde olduğunu belirterek, lebi, Cumhuriyetin ilanıyla san mücadelemiz kesintisiz devam DİSK’in çağdaş, demokratik, la cılı bir modernleşme geçiren edecektir” dedi. ik ve sosyal hukuk devleti için Türkiye’nin yüzünün yeniden mücadele edeceğini söyledi. “doğuya” çevrilmeye çalışıldı Bakan Çelik’e tepki DİSK 13. Olağan Genel Kuru ğını vurguladı. Bu çabanın TürDİSK Genel Kurulu’na katılan lu, Caddebostan Kültür Merke kiye’yi demokratik ve çağdaş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bazi’nde dün başladı. Genel ku normlardan uzaklaştıracağının kanı Faruk Çelik de çalışma harulun açılışında konuşan Çelebi, altını çizen Çelebi, “Türkiye’de yatını düzenleyen 2821 ve 2822 Davutpaşa’daki ruhsatsız havai AKP iktidarı, Avrupa’nın de sayılı yasalarda, ILO standartlafişek atölyesinde meydana gelen mokratik ve sosyal normlarını rına uygun kapsamlı değişiklikler patlamaya da değinerek, “23 iş içselleştirmemiş olmasının her yapacaklarını ve sendikaların taçinin yaşamını yitirmesi hükü geçen gün daha iyi görülmesiy şeronluk sistemine ilişkin önerimeti kıpırdatmaya yetmeyecek le birlikte, Türkiye’yi Avru lerini yasalaştırarak İş Kanuse, bu gidişe karşı daha net ve pa’dan giderek uzaklaştırıyor nu’na yerleştireceklerini belirtti. açık mücadele etmenin Çelik’in konuşmasına sendivakti gelmiştir” dedi. Çekacılar “Gün gelecek devran lebi, AKP döneminde ülkedönecek, AKP halka hesap nin tüm değerli varlıklarıverecek”, “Burası Türkİş nın satıldığına, bankacılık değil” sözleriyle sık sık tepki ve sigorta sektörünün yagösterdi. bancıların eline geçtiğine, Tuzla’da yaptıkları inceleihracatın ise ancak ithalata melerde 3 yıl içinde 1061 kudayalı olarak büyüyebildisur tespit ettiklerini belirten ğine dikkat çekti. İşçi sınıÇelik, daha güvenilir sonuç fını, neoliberal ekonominin almak için yeniden müfettiş yeni bir krizinin kurbanı gönderdiklerini söyledi. Tefyapılamayacağını belirten tişlerin bugün tamamlandığıÇelebi, “Vahşi kapitaliznı bildiren Çelik, iki tersane me karşı, bizden öncekiledışındaki tüm tersanelerdeki rin mirasını sahiplenerek kusurlar için gerekli cezaların yine tavizsiz yeni bir mü Sendikacılar, bakana tepki gösterdi. (AA) yazıldığını söyledi. Ne olacağı belli... AKP, fırsatını bulduğu an, çıtayı yükseltecek! İktidarının birinci diliminde kendi çekirdek tabanı açısından çıtayı çok fazla yükseltmedi. Usul usul çıkardı. Kamuoyu bunun farkına varmadığı için, “çıta yerinde duruyor, bir yere gittiği yok” diye düşündü. Türban olayı, bunun etrafında Başbakan’ın ve takımının takındığı tutum, ikinci dönemin daha farklı seyredeceğini ortaya koyuyor. Bize göre, AKP’nin siyaseti başlıktaki gibi özetlenebilir: Arkadaşlar çok özgürlükçü... Özgürlüğü öylesine çok istiyorlar ki, bildiğiniz gibi değil... Ama küçük bir koşulla; sadece kendileri için olursa! Zaten bugüne kadar ne istedilerse tümünü, özgürlükler çarşafına sarıp sarmaladıktan sonra dile getirdiler. ??? AKP ile birlikte en çok kirlenen “özgürlük” kavramı oldu. Her şeyi koy içine... Üstelik bunu, sadece toplumsalsiyasal olaylarda değil, diplomaside ve ekonomide de kullandılar. Ekonomideki özgürlüğün temel yorumu şu: Hükümet, istediği ihaleyi istediği kişilere özgürce verebilir! Son olarak bunun yasasını da hazırlıyorlar. Ekonomi ile özgürlük kavramını tam olarak oturtamadıkları için en az özgürlük kadar güzel bir sözcük bulmuşlar: Diyalogla ihale! Siz diyaloğa karşı mısınız? Karşıysanız, demek ki statükocusunuz... Değilseniz, o zaman bu ihale yöntemini doğal olarak desteklersiniz. Hükümet bundan böyle, ihaleyi vereceği kişilerle özel diyaloğa girecek. Karşılıklı bir güzel görüşecekler. Al ihalem ver ihalem... Eskiden bunun adı şuydu: İhaleye fesat karıştırmak. Şimdi değişiyor: İhaleye fırsat karıştırmak! Bu işin yasasını da çıkardıktan sonra tamam... Yolsuzluk dahil, her şey yasaya uygun! Hükümet türbanda çıta yükseltirken bir alanı daha ihmal etmedi: Cezaevine girişte de çıta yükseltti! Eskiden 1 yıla kadar olan cezalar tecil ediliyordu. Bu süre 2 yıla çıkarıldı. Böylece ne oldu? Özgürlükler yüzde 100 genişledi... ??? AKP konusunda hayal kırıklığına uğrayan kesimlerin başında AB sürecine inanmış olanlar geliyor. Yazı aramızda biz daha AKP’nin ilk iktidar günlerinde bu gidişe dikkat çekmiştik. Şu tümceyi o günlerde sık kullandığımızı anımsıyorum: AKP için AB, biraz eldiven biraz merdiven. Sıcak konulara dokunmak istediği zaman hemen AB eldiveni... Boyunu aşan işe girişeceği zaman hemen AB merdiveni! Eldiven yıprandı, tutacak yanı kalmadı... Merdivenin de bütün basamakları üstünde zıplaya zıplaya kırıldı! Geldik bugüne... AKP, kendisi için gerekli her şeyde özgürlükçü, ama demokrasi deyince, kurallar ve kurumlar deyince öfkeleniyor! Bütün dileğimiz... Halkımızın önemlice bir bölümünün gördüğü bu gerçeği, kalan kesimlerin de iş işten geçmeden görmesi! ankcum?cumhuriyet.com.tr Seyhan müdahale etti Astım hastası olduğu öğrenilen ve nefes almakta güçlük çeken eylemci kadına ilk müdahaleyi CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan yaptı. Cebinde taşıdığı ve nefes almayı kolaylaştıran spreyi çıkaran Seyhan, fenalık geçiren eylemcinin nefes almasını sağladı. Erdoğan, olay yerine gelen ambulansla Çukurova Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaşanan gerginliğin ardından tekrar fabrika bahçesinde toplanan işçiler bir süre daha alkış ve ıslıklara AKP’yi protesto etti. Polisin sert tutumuna da tepki gösteren işçiler, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı. Çevik kuvvet ekiplerinin de güvenlik önlemi aldığı eylem bir süre sonra bitirildi. ‘Laiklikten taviz vermeyiz’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Milli Güvenlik Akademisi 63. dönem müdavimlerinin, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nde düzenlenen mezuniyet töreninde konuştu. Aksay, “Asla taviz veremeyeceğimiz şey, devletimizin ve yüce Türk milletinin yüksek menfaatlarının korunması ve kollanmasıdır. Ulusal değerlerimizin ortak paydası, büyük Atatürk’ün ilkeleri ve anayasamızda ifade bulan ülkesi ve milletiyle bölünmez demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetidir’’ dedi. Kayıt dışı ile mücadele ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy, kayıt dışı ile mücadelede herkese büyük görevler düştüğünü belirterek “Bu konuda karar noktasındayız. Bu şekilde mi devam edeceğiz, yoksa modern bir devlet mi olacağız’’ dedi. Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Meslekte Birlik Derneği’nce düzenlenen panelde konuşan Ulusoy, kamu hizmetlerinin vergi gibi sağlam kaynaklarla karşılanması gerektiğini belirterek aksi halde borca başvurulduğunu ve ekonominin olumsuz etkilendiğini söyledi. Seçim için fon kuruluyor AKP’liler tarafından Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nun gündemine getirilen yasa önerisi, hükümetin bütçe kısıtlamalarına uymadan harcama yapabilmesini sağlıyor Ekonomi Servisi Hükümet, bütçe kısıtlamalarına uymadan harcama yapabilmek amacıyla milyar dolarlık bir “harcama fonu” için kolları sıvadı. İki hafta önce AKP’li milletvekillerinin yasa teklifi olarak sessiz sedasız Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu gündemine alınan yasa teklifi, yepyeni bir sistem öngörüyor. Buna göre Merkez Bankası’nda bir “fon hesabı” açılacak. Böylece “tüm gelirler bütçeyetüm giderler bütçeden” ilkesi değişecek ve yol, köprü gibi altyapı yatırımlarına ilişkin harcamalar artık sadece Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın imzasıyla bu fondan yapılacak. Buna göre, DHMİ’nin yapişletdevret yöntemiyle yapılan başta Atatürk, Esenboğa, İzmir ve Antalya havalimanları olmak üzere, havalimanlarından elde edilen kira gelirlerinin tamamı, köprü, otoyol ve diğer karayolu geçiş ücretleri, özelleştirilen araç muayene istasyonlarından elde edilen gelirden Hazine’ye düşen pay, GSM operatörlerinin aktardığı paylar ve Telekomünikasyon Kurumu’nun gelirleri fona aktarılacak. 2007 yılı gerçekleşmeleri dikkate alındığında, söz konusu gelirlerin toplamı yaklaşık 20 milyar dolara ulaşıyor. Fondan yapılan harcamalar Sayıştay dahil hiçbir denetime tabi olmayacak. Harcamaları, yaptırım yetkisi bulunmayan Yüksek Denetleme Kurulu inceleyecek. nağa sahip olacak. Hem de ekonomik program kapsamında kanun ve kurala bağlanan tüm harcama kısıtlamalarından da kurtulmuş olacak. Düzenlemenin yürürlükte olması halinde milyarlarca dolar gelir, merkezi bütçe ve Hazine geliri olmak yerine fona gidecekti. Böyle bir düzenlemenin 2009 yılı Mart ayında yapılması beklenen yerel seçimler öncesinde gündeme gelmesi de ilginç bulundu. Yasa teklifinin yürürlük maddesinde düzenlemenin 2018 yılına kadar uygulanacağı hüküm altına alındı. Özel sağlık kuruluşları ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı’nın özel sağlık kuruluşlarına ilişkin yönetmeliği yürürlüğe girdi. Hasta haklarını güvenceye alan yönetmeliğe göre; tıp merkezi, hastayı bir başka sağlık kuruluşuna sevk ederse masrafını karşılayacak. Hastanın gözlem altında bulundurulacağı 24 saatlik süre en fazla 6 saat uzatılabilecek. Tıp merkezinde müdahale yapılan hasta, müdahaleye bağlı komplikasyonlar gelişmesi ve yoğun bakıma ihtiyaç duyulması halinde koordineli çalışılan özel ya da kamu kurumuna sevk edilecek. Kaynak yaratma çabası AKP’nin böylesi bir teklifi tam da yerel seçimlerden önce gündeme alması, hükümetin seçimlerde kullanabileceği rahat bir kaynak yaratma çabası olarak yorumlandı. Zira teklifin yasalaşmasıyla yerel seçimler öncesi milyar dolarlık bir kay Eurovision şarkısı belirlendi ? İstanbul Haber Servisi Belgrad’da 2024 Mayıs’ta düzenlenecek 53. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi, Mor ve Ötesi grubu, “Deli’’ adlı şarkıyla temsil edecek. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Mor ve Ötesi grubunun 3 parçasını daha önce dinlediklerini ve çok da keyif aldıklarını belirterek “Bulunduğumuz grupta rakipler çok çetin” dedi. CUMHURİYET 08 K