24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2008 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN İşte Böyle Olmalıydı Perşembe sabahı kalkar kalkmaz, bir gün ön- ce televizyonda izlediğim haberi Hürriyet’in manşetinde görünce içimi neşe kapladı. Aslında olması gereken bir şey olmuştu, belki de olaylar olması gibi gelişmiş olsaydı, olayın ha- ber değeri bile olmayacaktı. Eninde sonunda, Ye- şilköy’de bir sokağa, dört yıl önce ölmüş sakin- lerinden iyilik ve yardımseverliğiyle maruf, Dr. Kon- santin Kalangos’un adı verilmiş. Yıllar boyunca semtin “Lokman Hekimi” olarak tanınan, yoksul hastalarının ilaçlarını bile kendi ce- binden alan (bu tür örnekler o İstanbul’da pek en- der de değildi) bir hemşerimizin adının oturduğu sokağa verilmesinden daha doğal ne olabilirdi ki? Aileden doktor olan (dedesi Abdülaziz’in dokto- ru imiş) Konsantin Bey’in adının oturduğu soka- ğa verilmesini Bakırköy Belediye Meclisi karar- laştırmış, Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de Konstantin Bey’in artık İsviçre’de yaşayan yine doktor olan oğlu Prof. Dr. Akhsenti- os Duri Kalangos ile birlikte plakayı törenle çak- mış. Bakırköy Belediyesi ile Ateş Erzen kardeşimi kut- larım. Çok uzun sürmüş, son dönemleri çok çok mih- netli geçmiş, çokuluslu imparatorluktan miras kal- mış kozmopolit İstanbul’da geçti çocukluğum. İs- kenderiye ve daha önceki yılların Selanik’i ile bir- likte Akdeniz kozmopolit kentlerinin incisi olan İs- tanbul’da, imparatorluktan kalanlarla birlikte yan yana, dostça yaşadığımız günleri hasretle anarım ve bana göre, olabilecek İstanbulların en iyisi, bu- günkü kalabalık, ama sakinleri arasında hemşe- rilik bilinci gelişmemiş, insanlarının farklılıklara ta- hammülü çoğulcu yapısının doğal ürünü olma- yıp, ancak bigâneliği yüzünden onların farkına bi- le varmamanın sonucu olan bugünün kenti de- ğil de, o günün çok renkli, çoksesli İstanbul’uy- du. Bir daha yaşanmasına imkân olmayan o güze- lim İstanbul’u hasretle anıyorum. Ve eğer o İstanbul’da yaşıyor olsaydık bugün hâlâ, Dr. Konstantin Kalangos’un adının oturdu- ğu sokağa verilmesi haber bile olmayacaktı. Olmadı, biz onları koruyamadık; önce Selanik kozmopolit niteliğini yitirdi, ardından İskenderiye gitti, son kale İstanbul da benim çocukluğum ile delikanlılığım arasında geçen zaman içinde renk- lerini yitirdi. Bu olgu ulus devletin yapısının kaçınılmaz so- nucu muydu, yoksa başta etkenler de mi rol oy- nadı tartışması, karara varılması güç, uzun bir sü- rece yol açar. Ama Cumhuriyetin kurucu felsefesi ve onun te- mel taşlarından olan Kemalist – Renancı ulus kav- ramı bu çoklu yapıyı yaşatmaya elverişliydi. Ne var ki Cumhuriyetin kurucu felsefesi ile uy- gulamaları hep aynı doğrultuda olmadı. O yüz- dendir ki yitirdiğimiz çok renkli İstanbul’un gidi- şinde, bizim de hem halk, hem devlet olarak so- rumluluğumuz bulunduğunu yadsıyamayız.. İkinci Dünya Savaşı’nın ekonomik zorluk yılla- rında savaş zenginlerine karşı çıkarıldığı ileri sü- rülen, ama azınlıkların tasfiyesi sürecine dönüşen Varlık Vergisi, DP döneminin en büyük günahla- rından biri olan 6 -7 Eylül vandalizmi, daha son- ra 1964 Kıbrıs olaylarıyla tetiklenen göçlerle, kül- tür zenginliği açısından yoksullaştı İstanbul. Bakırköy Belediyesi’nin, hayırsever evladı Dr. Ka- langos’un anısına yaptığı jesti bu İstanbul’un o es- ki İstanbul’a hasret dolu bir selamı olarak algıla- yabiliriz. Eli öpülesi gençler Dünkü gazetelerde, kamuoyunun yakından ta- nıdığı iki gencin haberi de vardı. Bunlar 92 ya- şındaki Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ ile 82 ya- şındaki Tema Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca idi. İkisi de Türkiye’nin tarımsal, hayvansal zenginli- ğini koruyan tarım arazilerinin özelleştirilmesine ya- ni satılmasına karşı, kar altında, açık havada gös- teri yapıyorlardı. Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi”ni okuduğu yıl- larda onlar fizik olarak da gençtiler. Aradan geçen zaman içinde, kendilerine tevdi edilen emaneti ko- rumayı sürdürüyorlar. Dünkü gazetedeki fotoğraflarında nöbet başında görüntülenmişlerdi. Gençler! Bu kıdemli gençler kaç yıldır nöbetteler. Artık biraz da nöbeti siz devir alsanız!.. asirmen@cumhuriyet.com.tr Kaplan randevuyu iptal etti ANKARA (ANKA) - Meclis Genel Kurulu’nda oğlunun gemi almasõnõ gündeme getiren DTP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan’a “Gelirsin özel anlatõrõm” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, dün saat 17.00’de yapacağõ görüşmeyi, işlerinin yoğunluğu gerekçesiyle pazartesi gününe erteledi. “Bu durumda, görüşmenin bütçe sonrasõna bõrakõlmasõndan dolayõ, bir anlamõnõn kalmadõğõnõ” ifade eden Kaplan, Başbakan’dan randevu talebini iptal ettiğini söyledi. TBB de Kılıç’a karşı çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBB), Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kõlõç’a tepki göstererek, “Anayasa Mahkemesi kararõ ile başlatõlan hukuki tartõşmalarda gelinen noktanõn değerlendirilmesinin anayasa ihlaline kadar götürüldüğü başkanlõk açõklamasõnda belirtilen görüşlere katõlmõyoruz” görüşünü kaydetti. TBB’den yapõlan açõklamada, yerel seçimlere katõlacak belediyelerin belirlenmesiyle ilgili tartõşmalara, siyasi iktidarõn kapatõlacak belediyeler hakkõnda Belediyeler Yasasõ’nõn 11. maddesi gereğince işlem yapmak yerine, özel yasa çõkararak, gerekçe göstermeden kapatmasõnõn neden olduğuna dikkat çekildi. İlk kademeler AİHM’yi bekliyor İZMİR (Cumhuriyet) - Danõştay’õn nüfusu 2 binin altõna düşen belde belediyelerinin de yerel seçimlere katõlabileceğine ilişkin kararõnõn yankõlarõ sürerken, kapatõlan 147 ilk kademe belediyesinin gözü ise Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nde (AİHM). Bu yerleşimler arasõnda bulunan ve yaklaşõk 700 belediye adõna AİHM’ye toplu başvuru yapan İzmir’in Menemen ilçesine bağlõ Seyrek Belediye Başkanõ Nurgül Uçar, “Danõştay kararõnõn ardõndan AİHM’deki davamõza kazandõk gözüyle bakõyorum. Danõştay, CHP’nin iptal başvurusunu reddeden Anayasa Mahkemesi’ne en güzel yanõtõ verdi” dedi. Anavatan’dan ‘şaibe’ yorumu ANKARA (AA) - Anavatan Partisi Genel Başkanõ Salih Uzun, “hukukun ve demokrasinin garantisi olan kurumlardaki (yargõ organlarõ) fikir ayrõlõklarõnõn, seçimleri daha da şaibeli ve içinden çõkõlmaz hale getirdiğini” söyledi. Uzun, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, yerel seçimler öncesinde seçimleri her yönüyle organize etmekle yükümlü kurumlarõn kendi aralarõndaki görüş ayrõlõklarõnõn geldiği boyutun kaygõ verici olduğunu belirtti. Anayasa Mahkemesi’nin 14 üyesinden 8’i Başkan’õn açõklamasõna katõlmadõğõnõ açõkladõ Kõlõç’ayalanlamaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahke- mesi’nin görevdeki 14 üye- sinden 8’i Anayasa Mahke- mesi Başkanõ Haşim Kı- lıç’õn yaptõğõ açõklamanõn mahkemenin görüşünü yan- sõtmadõğõnõ vurguladõ. Üye- ler, “Önceden haberdar ol- madığımız, bu nedenle de oluşumuna hiçbir katkıda bulunamadığımız açıkla- maya katılmıyoruz” görü- şünü dile getirdiler. Yerel seçim için geri sayõm başlarken, kapatõlan beledi- yelerin seçime katõlõp katõl- mayacağõ konusunda yük- sek yargõ organlarõ arasõnda farklõ görüşler ortaya çõktõ. Görüş farklõlõğõnõn en derin yaşandõğõ yer ise Anayasa Mahkemesi oldu. Anayasa Mahkemesi tarihinde ilk kez üyeler arasõndaki görüş ay- rõlõğõ karşõlõklõ açõklamalara yansõdõ. Şu anda Anayasa Mahkemesi’nde yedek ve asil olmak üzere toplam 14 üye görev yapõyor. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ali Güzel’den boşalan yedek üyelik için 15. kişi olarak Recep Kömürcü’yü atadõ. Ancak Kömürcü henüz yemin etmediği için yüksek mahkeme 14 üyeyle görevi- ni sürdürüyor. Anayasa Mahkemesi Baş- kanõ Haşim Kılıç, tepkilere neden olan açõklamanõn ka- patõlan belediyelerle ilgili yasanõn kõsmi iptali yönünde oy kullanan 6 üyenin görüşü alõnarak yapõldõğõnõ duyurdu. Ancak dün Yüksek Mahke- me’nin görev yapan 14 üye- sinden 8’i Kõlõç ile aynõ gö- rüşte olmadõklarõnõ sert bir dille ortaya koydu. Salt çoğunlukla alınmadı Anayasa Mahkemesi Baş- kanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, üyeler Fulya Kan- tarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafer Şat, A. Necmi Özler, Fettah Oto, Şevket Apa- lak ve Zehra Ayla Perk- taş’õn imzalarõ bulunan açõk- lamada, şöyle denildi: “Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından 24 Aralık 2008 gününde ya- pılan açıklama, Anayasa Mahkemesi’nin görüşünü yansıtmamaktadır. Ana- yasanın 149. maddesine göre, Anayasa Mahkeme- si, başkan ve on üye ile top- lanır, salt çoğunluk ile ka- rar verir. Bu bağlamda, belirtilen usule uyularak yapılma- yan açıklamalar mahkeme görüşü olarak kabul edile- mez. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasında, anayasal görev, yetki ve sorumlu- luk, ilgili kurum ve kuru- luşlara aittir. Önceden ha- berdar olmadığımız, bu ne- denle de oluşumuna hiç- bir katkıda bulunamadı- ğımız açıklamaya katılmı- yoruz.” Açõklamada imzasõ bulu- nan Fettah Oto ile Cafer Şat Anayasa Mahkemesi’nin ye- dek üyesi olarak görev ya- põyor. Diğer imzacõ üyeler ise Anayasa Mahkemesi’nin asõl üyeleri arasõnda yer alõyorlar. AKP lideri Erdoğan’õn hemen ardõndan Danõştay’õn aldõğõ kararõ eleştiren ve bu açõklamayõ kendisiyle aynõ yönde görüş bildiren üyelerin görüşünü alarak yaptõğõnõ açõklayan Haşim Kõlõç, mahkeme üyeleri tarafõndan yalanlandõ. Sekiz üye tarafõndan yapõlan ortak açõklamada Kõlõç’õn açõklamasõnõn yüksek mahkemenin görüşünü yansõtmadõğõ ve daha önce kendilerine bu konuda bilgi verilmediği belirtildi. KILIÇ HEYETİ BÖLDÜ Düzeltmesi ayrışmanın itirafı oldu Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt’ün, önceki gün yaptõğõ açõklamadan haberdar olmamasõnõ “doğal” bulan Haşim Kõlõç, “Sayõn Başkanvekili zaten muhalefetteydi, karşõ görüşteydi” dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanõ Ha- şim Kılıç’tan dün yüksek yargõdaki farklõ bakõş açõ- sõnõ ve ayrõşmanõn ulaştõ- ğõ noktayõ gözler önüne seren değerlendirmeler geldi. Kõlõç, Anayasa Mahke- mesi’ne gelişinde gazete- cilerin sorularõnõ yanõtla- dõ. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün, “Anayasa Mahkemesi’nce dün (önceki gün) yapılan açıklamanın Başkan’ın görüşünü yansıttığı” de- ğerlendirmesinin anõmsa- tõlmasõ üzerine Kõlõç, be- lediyelere ilişkin yasada kararõn 5’e karşõ 6 üyenin oyuyla alõndõğõnõ anõm- satarak, “Bu kararda 6 arkadaşımızın ne demek istediğini bir kez daha kamuoyuna duyurmak istedik. Yapılan dünkü (önceki günkü) açıkla- ma, benimle birlikte bu arkadaşların, yani ço- ğunlukta olan 6 arka- daşın arzusu, onayı ve is- teği doğrultusunda ya- pılmıştır. Yalnız başı- ma yaptığım bir açıkla- ma değildir” dedi. Kõlõç, “Bir noktada si- zin kararınız işlevsiz kı- lınmış oldu. Bundan sonra süreç nasıl işleye- cek” sorusuna da şu yanõtõ verdi: “Tabii ki biz, mahkeme başkanı ve üyeleri, verdiği kararın arkasında durmak, ver- diği kararın ne demek istediğini anlatmak ve onun sahibi olmak du- rumundayız. Karar eğer, dışarıda mahke- memizin iradesi dışında bir noktaya götürül- müşse, bunu kamuoyu- na açıklamak da bizim görevimizdir.” “Yazılı açıklamanın ardından yüksek yargı- da çatlak olduğu” gö- rüşlerini nasõl değerlen- dirdiğinin sorulmasõ üze- rine Kõlõç, “Hayır. Çat- lak, kurumlar arasında böyle bir kavga, öfke, kin asla olmaz” dedi. Kõlõç, Başkanvekili Paksüt’ün açõklamasõnõ nasõl değerlendirdiği so- rusuna, “Sayın Başkan- vekili zaten muhalefet- teydi, karşı görüşteydi. Görüşünü muhalefette, kararında belirtti. On- dan dolayı Osman Bey’in bu konudan ha- berdar olmaması doğal- dır” yanõtõnõ verdi. Ana- yasa Mahkemesi Başkanõ, yaptõğõ açõklamanõn Baş- bakan Erdoğan’õn yaptõğõ açõklamanõn ardõndan gel- mesinin ise “tesadüf” ol- duğunu söyledi. Danıştay’ın kararını eleştiren açıklamayı kendisi ile aynı yönde oy kullanan 6 üye adına yap- tığını açıklayan Kılıç sekiz üyenin imza attığı yazılı açıklama ile yalanlandı. Kılıç, açıklamayı mahkemenin verdiği kararın arkasında durmak adına yaptığını savundu. (Fotoğraf: AA) Canı isterse açıklıyor Belediyelerle ilgili karar için açõklama yapan Haşim Kõlõç, Danõştay’õn başka bir davadaki talebine olumsuz yanõt vermişti İLHAN TAŞCI ANKARA - Anayasa Mah- kemesi Başkanõ Haşim Kılıç, kapatõlan belediyelerle ilgili ya- sa iptalinin yanlõş yorumlandõ- ğõ gerekçesiyle açõklama yapõl- dõğõnõ savunurken, geçmişte ter- si bir örneğin olduğu ortaya çõktõ. Danõştay, ÖTV konusun- da görüştüğü bir davada, kara- rõnõ anlamadõğõ Anayasa Mah- kemesi’nden karara açõklõk ge- tirmesini istemişti. Ancak Ana- yasa Mahkemesi, kararlarõnõ açõklama yönünde yetkisi ol- madõğõ gerekçesiyle istemi red- detmişti. Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç, mahkemenin 8 üyesinin tepki göstererek karşõ bildiri yayõmladõğõ açõklamayõ “Verdiğimiz kararın arkasın- da durmak, kararın ne demek istediğini anlatmak ve onun sahibi olmak durumundayız. Karar eğer, dışarıda mahke- memizin iradesi dışında bir noktaya götürülmüşse, bunu kamuoyuna açıklamak da bi- zim görevimizdir” sözleriyle savunmuştu. Kõlõç’õn bu savun- masõna karşõn daha önce Da- nõştay’õn resmi başvurusunu Anayasa Mahkemesi’nin “görev ve yetkisinde” olmadõğõ gerek- çesiyle reddettiği ortaya çõktõ. Olay şöyle gelişti: Danõştay 7. Dairesi 2004 ve 2005 yõllarõnda Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 12. mad- desiyle Bakanlar Kurulu’na ve- rilen yetkinin anayasaya aykõrõ- lõğõ savõyla Anayasa Mahke- mesi’ne başvurdu. Yüksek mah- keme bu başvurularõ esasa gi- rerek incelemedi. Maddede ya- sal değişiklik yapõldõğõ gerek- çesiyle karar verilmesine yer olmadõğõna karar verdi. Bunun üzerine Danõştay 7. Dairesi, 12. maddenin bakmak- ta olduğu davada uygulanacak kural olduğunu, değişiklikten önceki kurallarõ uygulamasõ ge- rektiğini, bu nedenle anayasaya aykõrõlõğõn incelenmesi gerekti- ğini belirtti. Daire, Anayasa Mahkemesi’nin maddeleri ince- lemesi gerektiğini, verdiği ka- rarlarõn bu yönüyle açõklanmasõnõ istedi. Danõştay bir anlamda Anayasa Mahkemesi’nin verdi- ği kararõn anlaşõlmadõğõnõ ve bu- na açõklõk getirilmesini resmi yazõyla talep etti. Çünkü Danõş- tay, Anayasa Mahkemesi’nin yapacağõ açõklamadan hareketle karar verecekti. Anayasa Mah- kemesi ise kararlarõnõ açõklama yönünde bir görev ve yetkisinin bulunmadõğõnõ belirterek, Da- nõştay 7. Dairesi’nin açõklama is- temini reddetti. Aynõ Anayasa Mahkemesi’nin son olayda ver- diği kararla ilgili herhangi bir gö- rüş sorulmamasõna karşõn açõk- lama yapmasõ ise dikkat çekti. BAKAN ŞAHİN: KİŞİ VE KURUMLAR YASAL SINIRLARI İÇİNDE KALMALI ‘Tartõşmabüyütülmemeli’ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, YSK’nin aldõğõ kara- rõn kesin karar olduğuna ve bu ka- rarõ değiştirmemesi durumunda kapatõlmasõ öngörülen belde be- lediyelerinden nüfus sayõmõnõn iptali için öngörülen süre içinde dava açanlarõn yerel seçime katõ- labileceğini söyledi. Gazetecilerin sorularõnõ yanõt- layan Şahin, kişi ve kurumlarõn, anayasa ve yasalarõn kendilerine çizdiği sõnõrlar içerisinde kalma- ya özen göstermeleri halinde, Türkiye’deki sorunlarõn da o dü- zeyde asgariye indirilmiş olacağõnõ söyledi. Şahin, yüksek yargõ or- ganlarõ arasõnda var olduğu izle- nimi veren tartõşmanõn fazla bü- yütülmemesi gerektiğini savundu. Belediyeler konusunda anayasa- ya aykõrõ bir durum olup olmadõ- ğõnõn sorulmasõ üzerine Şahin, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn bu konuda yaptõğõ açõklamaya büyük ölçüde katõldõğõnõ belirtti. TBMM’nin çõkardõğõ yasalarõ, anayasa adõna denetleme yetkisi- nin, sadece Anayasa Mahkeme- si’ne ait olduğuna işaret eden Şa- hin, “Anayasa Mahkemesi’nin kararları da herkesi bağlar. Gerçek ve tüzelkişileri bağladı- ğı gibi diğer yargı organlarını da bağlar. O nedenle, herkes ana- yasanın kendisine çizdiği sınır- lar içinde hareket etmelidir cümlesini kullandım” diye ko- nuştu. Bir gazetecinin, “O zaman Da- nıştay ve YSK’de bir görev aşı- mı mı yoksa görev farkı mı var” sorusuna Şahin, söyledikle- rinin dõşõnda farklõ bir şey dile ge- tirmeyeceği karşõlõğõnõ verdi. YSK’nin aldõğõ kararõn, kesin karar olduğuna ve bu kararõ de- ğiştirmemesi durumunda kapa- tõlmasõ öngörülen belde beledi- yelerinden nüfus sayõmõnõn ipta- li için öngörülen süre içinde dava açanlarõn yerel seçime katõlabile- ceğini kaydeden Bakan Şahin, söz konusu belediyelerin Mec- lis’in yeni bir yasa çõkarmadõğõ takdirde bundan sonraki seçimle- re de girebileceğini söyledi. Şahin, Meclis’in yeni bir yasa çõkarõp çõ- karmayacağõnõn sorulmasõ üzeri- ne, şu anda gündemlerinde böyle bir konunun bulunmadõğõnõ be- lirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle