Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Sola Mahalle Baskısı
Nuri Bilge Ceylan’ın dediği gibi “yalnız ve güzel
bir ülke”dir Türkiye. Halkı da öyledir. Yalnızdır, gü-
zeldir, saftır, tertemizdir. O yüzden bu kadar kolay
dalga geçebiliyorlar bu halkla.
Şu YÖK’ün Cumhurbaşkanı’nı kurtarma operas-
yonunu gördü de halkımız şaşıp kaldı. Birinci ikinci
sıraya,ikincibirincisırayageçirilince,SayınGül’ena-
sıl da bir “güzellik” yapmış oldu ama YÖK’ümüz.
Halkımız da saftır, tertemizdir, anladı da anlamazlık-
tan geldi.
Sayaçlar meselesi de öyledir. Üçe alıp beşe satı-
yorsun, “Elde ettiğim parayla yatırım yaptım” di-
ye halkın gözünün içine baka baka ne söylüyorsun?
Sen bilirsin ne söylediğini. Ama temiz, saf halkımız
da öyle şaşkın şaşkın, aldatılmanın derin hazzıyla
bakmıyor mu? Bakıyor. Halkımız temiz, saf, yalnız ve
güzeldir.
Solumuz da öyledir bizim.
Son otuz yılda ülkeyi sarıp sarmalamış neoliberal
tezlerin ekonomide, politikada, düşünce hayatında
nasıl bir tahribat yaptığını bilir de, öylece bakar.
Yok aklı başında solcuların hakkını yemeyelim. Bu
tahribatın nasıl yapıldığını, kimlerin eliyle gerçekleş-
tirildiğini, kimlerin aydın olmayı nasıl tekellerine al-
dıklarını, dayattıkları sıradan şablonlarla herkesi na-
sıl hizaya çektiklerini, söyledikleri incir çekirdeğini
doldurmasa da, deryaları anlatmışlar gibi nasıl bö-
bürlendiklerini bilir bizim sol.
Bu yeni entel çetenin ortaya attığı “tezlerin” sıra-
dan, üflesen yıkılacak, dokunsan dağılacak tezler ol-
duğunu da bilir. Ama nedense, o çetenin “demok-
ratlık”, “solculuk” iddialarını elinin tersiyle itiverme-
yi bilmez.
Umudunu kesmez bu çeteden.
Türkiye’nin tasfiye edilme planlarından haberdar-
dır bizim sol. Döne döne anlatır. Tasfiyecilerin kimler
olduğu da malumudur. Onların hangi köşede, hangi
konuyu sıradanlaştırıp halka yutturmak üzere paket-
lediğini, hangi tezlerin, teorilerin parlatılıp uzaklardan
getirildiğini hem anlar, hem anlatır. Sonra da dönüp
onlarla işbirliği yapmanın yollarını aramaya başlar.
Saflığından, temizliğinden, bir de “bana ne derler”
korkusundan.
Oysa son yirmi otuz yıldır Türkiye’nin başına mu-
sallat olmuş bu entel çete, gerçekte fikirsizdir. Eski
bilgi kaynaklarını inkâr etmiş, yenilerini ucuz Ameri-
kan pazarından alıp sermaye çevrelerinden edindiği
hayat tarzıyla birleştirmiştir. Sonra bir hava bir hava,
iş, köşelerden fetva vermeye, memleketi ve elbette
solu dizayn etmeye kalmıştır.
Soldabiryandanbukumpasıanlar,anlatır,biryan-
dan da kuzu kuzu gider bu üçkâğıt meydanının ra-
conuna teslim olur.
Türkiye nasıl tasfiye ediliyor? ABD ve AB eliyle.
Türkiye’nin tasfiye memurları kimlerdir? İktidara tır-
manmış muhafazakârlık, gericiliğin demokratlık so-
suyla kendini gizleyen neoliberal entel dostları. Bun-
lar hangi konularla solun ezberini bozarlar? Kürt so-
runuyla, Ermeni meselesiyle.
Oysa sol dönüp baksa kendi tarihine, Kürt sorunu
ile ilgili en sağlam tezleri kendisinin o eski zamanlar-
da bildiğini ve bildirdiğini, Ermeni meselesiyle ilgili en
sağlam duruşu yine o eski zamanlarda kendisinin
bildiğini, bildirdiğini de bilirdi.
Peki, korkusu ne? “Bana Ergenekoncu derler,
bana solda birliği savunmuyor derler, yurtsever-
liğimi ırkçılık, şoven milliyetçilik diye anlatıp beni
yalnız bırakırlar.”
Yalnız ve güzel ülkemin yalnız ve güzel solcuları.
Korkmayın. Bu zamanların en iyi işi, tasfiyecilerin
planlarını bozmaktır. Onların karmakarışık hezeyan-
larının içinde rastladığınız kimi doğrular onları doğru
ve güzel yapmıyor, tasfiyecilikten kurtarmıyor.
Onlardan uzak durmak, yalnız kalmak, saf olmak
en iyisidir.
“Mahalle baskısına” kulak asmayın.
Sizin mahalle değil o mahalle.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
SESAR Başkanõ Yõldõz, Gökçek’in, CHP’li Kõlõçdaroğlu’nun iddialarõna somut belgelerle yanõt veremediğine dikkat çekti. “Gerçekleri
örtbas etmek için şahsõm ve SESAR ile ilgili iddialarõnõ ön plana çõkararak yine asõlsõz iddialarla dezenformasyon yapmaktadõr” dedi
‘Araştõrmanõn tanõklarõ var’İstanbul Haber Servisi - Ergene-
kon davasõnda tutuklu olarak yargõ-
lanan Siyasi, Ekonomik, Sosyal Araş-
tõrmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi
(SESAR) Başkanõ İsmail Yıldız, dün
yazõlõ olarak yaptõğõ basõn açõklama-
sõnda Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanõ Melih Gökçek’in, CHP İs-
tanbul Milletvekili Kemal Kılıçda-
roğlu’nun iddialarõna somut belgelerle
yanõt veremediğine dikkat çekerek
“Ancak bu gerçeği örtbas etmek
için şahsım ve SESAR ile ilgili id-
dialarını ön plana çıkararak yine
asılsız iddialarla dezenformasyon
yapmaktadır” dedi.
İsmail Yõldõz, kendisinin bugüne
kadar iddialarõn konusu olan fatura ile
ilgili ödeme yapõlõp yapõlmadõğõna
ilişkin bir açõklamasõ olmadõğõna dik-
kat çekerek “Çünkü fatura meblağı
üzerinden yaptığı zulmü ve sebep ol-
duğu dramları daha geniş kapsam-
lı olarak ortaya koyacağım. Ancak
fatura bedelinin ödemesini yapıldı-
ğını beyan ettiğim yalanından ha-
reketle bir komplo teorisi yaratarak
kendisini aklamaya çalışmaktadır.
Hatta bu maksatla Uğur Dündar’ı
yargılandığım Ergenekon davası ile
ilişkilendirip her zaman yaptığı gi-
bi insanlara çamur ve iftira atmak-
tadır” dedi.
Tartõşmalara konu olan fatura
içeriğindeki Recep Tayyip Erdoğan
ile ilgili araştõrmalarõn 2001 yõlõ hazi-
ranõnda bizzat Melih Gökçek tarafõn-
dan talep edildiğini anlatan Yõldõz
şöyle devam etti: “Bu talebe Melih
Gökçek ile aramızda ekstra iletişi-
mi sağlayan ve ekstra kuryelik ya-
pan Recep Tayyip Erdoğan’ın da
çok iyi tanıdığı bir üst düzey politi-
kacı ve yine politikacı eşi olan bir
başka kişi tanıktır.”
Gece yarısı telefon
Araştõrmalarõn başladõğõ Haziran
2001 tarihinden 13 Haziran 2003 ta-
rihine kadar hiçbir ödeme yapõlmadõ-
ğõnõ belirten İsmail Yõldõz, bu tarihte
SESAR’õn noter kanalõ ile faturanõn
ödenmesi konusunda ihtar gönderdi-
ğini kaydetti. Melih Gökçek’in 15 ya
da 16’sõnda gece 01.00 saatlerinde
kendisini evinden telefonla aradõğõnõ
ve “faturayı neden şimdi kestiğini”
anlatan Yõldõz “Çünkü Ankara’da
bazı siyasi muhaliflerin, resmi ka-
yıtlara ve başında bulundukları
kurumun harcama ve fatura ka-
lemlerine geçmesini istemedikleri
bazı araştırma konularını ve da-
nışmanlık giderlerini yandaş şir-
ketlere ya da ihale alan firmalara
ödetmek gibi bir alışkanlıkları ol-
duğu bilinmektedir” dedi.
Yandaş şirketlerin farklõ bir ko-
nuda araştõrma yapmõş gibi fatura
kestiklerini ancak SESAR’õn böyle
bir şeyi asla kabul etmediğini vur-
gulayan Yõldõz “SESAR, faturayı
Melih Gökçek’in adına kesmiştir.
Gökçek’in faturaya tepkisinin bir
diğer sebebi de budur” diye açõk-
lamada bulundu. Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanlõğõ’nõn özel kalem
telefonlarõnõn aramalarõnõn incelen-
mesinin SESAR’dan yapõlan arama-
larõ ortaya çõkaracağõnõ anlatan Yõl-
dõz, Melik Gökçek’in avukatõnõn fa-
turaya itirazõnõn ellerine geçmediği-
ni belirtti.
Arabuluculuk
“Bu aşamada AKP’nin en üst
düzey yöneticileri sorundan ha-
berdar olup bu konuda arabulucu-
luk dahi yapmıştır” iddiasõnda bu-
lunan Yõldõz, hatta bazõ siyasi parti li-
derlerinin de fatura tutarõnõn ödenmesi
konusunda arabulucuk yaptõklarõnõ
ifade etti.
Faturayõ kendilerinin afişe etmediğini
anlatan Yõldõz, aynõ tarihlerde SE-
SAR’õn AKP’ye araştõrma ve danõş-
manlõk hizmeti verdiğini ve ücretini
önemli ölçüde aldõğõnõ kaydetti. Melih
Gökçek’in kendi siyasi partisinin za-
aflarõnõ ve liderinin tutarsõzlõklarõnõn
araştõrmasõnõ yaptõrdõğõnõ vurgulayan
Yõldõz şöyle devam etti: “İşin ilginç
yanı Melih Gökçek’in bu siyasi ça-
bası ortaya çıktıktan sonra kayba uğ-
ramamış olması ve AKP’nin de SE-
SAR’la ve İsmail Yıldız ile çalışma-
ya devam etmesidir. SESAR’a da
Melih Gökçek’ten paranın tahsil
edileceği garantisi verilmiştir.” İsmail
Yõldõz, Kemal Kõlõçdaroğlu’nun buz-
dağõnõn görünmeyen kõsmõnõ da ay-
dõnlatacağõndan emin olduğunu ifade
ederek, bu faturayõ ortaya çõkarmasõn-
dan dolayõ teşekkür etti.
Rus uyruklu
lise öğrencisi
ölü bulundu
ANTALYA (AA) -
Yurttaşlarõn ihbarõ
üzerine Antalya Falez
1 Parkõ’nõn bulunduğu
falezlerde inceleme
yapan deniz polisi, bir
genç kõza ait ceset
buldu. Üzerinde
Antalya Yavuz Selim
Lisesi öğrenci
formasõnõn bulunmasõ
üzerine genç kõzõn
kimliğini araştõrmaya
başlayan cinayet büro
ekipleri, okul
yetkilileriyle
bağlantõya geçerek,
cesedin 11. sõnõfta
okuyan Rus uyruklu
Lilia Nemeryukova
olduğunu belirledi.
Genç kõzõn annesinin
bir süre önce Rus
eşinden ayrõldõğõ,
kõzõyla Türkiye’ye
geldiği ve Antalya’da
bir Türk ile evlendiği
öğrenildi.
Emekli polise
tutuklama
BURSA (AA) -
Kendisini “emekli
paşa” olarak tanõttõğõ
öne sürülen emekli
polis memuru Mustafa
Kemal Y, soruşturma
çerçevesinde
Kaçakçõlõk ve
Organize Suçlarla
Mücadele Şube
Müdürlüğü
ekiplerince 3 gün önce
Çirişhane
Mahallesi’ndeki
evinde gözaltõna
alõndõ. Mustafa Kemal
Y, sorgusunun
tamamlanmasõnõn
ardõndan sevk edildiği
nöbetçi mahkemece
dün tutuklandõ.
Güler’den cami
açıklaması
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
Valisi Muammer
Güler, İstanbul’daki
cami yangõnlarõyla
ilgili bir kişinin
gözaltõna alõndõğõnõ
belirterek, “Örgüt
bağlantõsõ ya da
yardõm ve yataklõk
anlamõnda da herhangi
bir tespit yapõlmadõ.
Kişisel eylem ihtimali
daha ağõr basõyor”
dedi. Güler,
“Araştõrmalar sonucu,
yangõnlarla ilgili 1 kişi
yakalandõ. 2 gündür
sorgulanõyor. Bir gün
daha sorgulanacak”
diye konuştu.
Kalınyazgan
intihar etti
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - Özel Yüce
Okullarõ Yönetim
Kurulu Başkanõ Yücel
Kalõnyazgan (68),
başõna bir el ateş
ederek intihar etti.
Edinilen bilgiye göre,
Özel Yüce
Okullarõ’nõn Yönetim
Kurulu Başkanõ
Kalõnyazgan, önceki
akşam Oran’daki
okulda yapõlan
toplantõya katõldõ.
Toplantõnõn ardõndan
evine gitmediği
belirtilen
Kalõnyazgan, yapõlan
araştõrma sonucu
toplantõnõn yapõldõğõ
salonda ölü olarak
bulundu. İnceleme
başlatan emniyet
yetkilileri,
Kalõnyazgan’õn
toplantõnõn ardõndan
evine gitmeyerek
toplantõ salonunda
intihar ettiğini
belirledi.
İstanbul Haber Servisi - Atatürk-
çü Düşünce Derneği (ADD) Genel
Başkanvekili ve Uludağ Üniversite-
si’nin eski rektörlerinden Prof. Dr.
Mustafa Yurtkuran, gazetemiz İm-
tiyaz Sahibi ve Başyazarõ İlhan Sel-
çuk ile eski Jandarma Genel Komutanõ
ve ADD Genel
Başkanõ Orge-
neral Şener
Eruygur’un
Ergenekon da-
vasõ kapsamõn-
da yargõlanma-
sõnõn “kaygı
verici” olduğu-
nu vurguladõ.
S e l ç u k ’ u n ,
2001 yõlõnda
Uludağ Üni-
versitesi’nde
yaptõğõ konuşmanõn iddianamede yer
almasõna da tepki gösteren Prof. Yurt-
kuran, “Türk vatandaşı olmaktan
onur duyuyorum diyen herkes, bu
konuşmayı ayakta alkışlar. Türki-
ye’de ise bu yurtsever konuşma
yargı karşısında” dedi.
Ergenekon davasõ kapsamõnda yar-
gõlanan emekli Orgeneral Eruygur’un
tutuklanmasõnõn ardõndan ADD Genel
Başkanlõğõ görevini vekâleten yürüten
Prof. Dr. Yurtkuran gazetemizi ziya-
ret ederek, davaya ilişkin değerlen-
dirmelerde bulundu. Bazõ çevrelerce
ADD-Ergenekon bağlantõsõnõn õsrar-
la kurulmak istendiğini belirten Prof.
Yurtkuran, hakkõnda iddianame dahi
hazõrlanmayan Eruygur’un tutuksuz
yargõlanmasõ gerektiğini söyledi. Eruy-
gur hakkõndaki suçlamalarõnda “kara
mizah” olarak değerlendiren Prof.
Yurtkuran, “Orgeneral Eruygur,
Jandarma Genel Komutanı görevi-
ni yürütürken ihtilal yapmamış da,
emekli olduktan sonra ihtilal yapa-
cakmış suçlaması zırva niteliğinde
olur. Henüz hakkında sağlıklı bir
suçlamanın olduğu iddianame dahi
hazırlanamadı. Neyle suçlandığı bi-
linmiyor. Ama aylardır tutuklu.
Ergenekon davası kapsamında hu-
kuk devletiyle bağdaşır örnekler
görmekte zorlanıyoruz” diye ko-
nuştu.
Ergenekon Çuvalı!
Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Baş-
yazarõ İlhan Selçuk’un Uludağ Üni-
versitesi’nde 2001 yõlõnda yaptõğõ ko-
nuşmanõn da Ergenekon iddianame-
sinde suç unsuru olarak yer almasõnõn
Türk yargõsõ için onur kõrõcõ olduğuna
dikkat çeken Prof. Yurtkuran, “Sel-
çuk’un Uludağ Üniversitesi’nde
yaptığı konuşmayı baştan sona din-
leyenlerden biriyim. ‘Türkiye’yi se-
ven bir yurtseverim’, ‘Türk vatanda-
şõ olmaktan onur duyuyorum’, ‘Tür-
kiye’nin birlik ve bütünlüğünden ya-
nayõm’ diyen herkes, bu konuşma-
yı ayakta alkışladı. Ancak Türki-
ye’de bu konuşma iddianame ko-
nusu oldu. Selçuk gibi Türkiye’nin
gelmiş geçmiş en büyük aydınla-
rından biri, diğer tarafta Eruygur
gibi Jandarma Genel Komutanlığı
yapmış vatansever bir TSK men-
subu ve karanlık örgütlerle bağ-
lantılı olan kişilerin hepsi bir ‘çu-
valda’. Ergenekon çuvalı içindeki
suçlu ve suçsuzu doğru olarak ayı-
ramamalarından endişe ediyoruz”
dedi.
Demokrasiye bağlıyız...
Çağdaş bir Türkiye için, sadece de-
mokratik tutumla mücadele ettiğinden
kuşku duyulmayan, tamamen hukuk
yollarõyla mücadele eden birçok kişi-
nin Ergenekon davasõ kapsamõnda
yargõlanmasõnõn Atatürkçülerde şüp-
he uyandõrdõğõnõ belirten Prof. Yurt-
kuran, ADD’nin üyesinden genel baş-
kanõna dek herkesin demokrasiye gö-
nülden bağlõ yurttaşlar olduğunu ve
ADD’nin demokrasi üzerine inşa edil-
diğini söyledi.
ADD GENEL BAŞKANVEKİLİ VE ESKİ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ MUSTAFA YURTKURAN:
Yurtsever konuşmalar yargõlanõyor
ADD Genel Başkanvekili Yurtkuran “Selçuk’un
iddianamede yer alan Uludağ Üniversitesi’nde yaptõğõ
konuşma ‘Türk vatandaşõ olmaktan onur duyuyorum’
diyen herkes tarafõndan ayakta alkõşlandõ. Ancak
Türkiye’de yurtsever konuşmalar yargõlanõyor” dedi.
Mustafa Yurtkuran
İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklarõ Derne-
ği (İHD) İstanbul Şubesi, Maraş katliamõnõn 30. yõ-
lõnda, provokatif cami kundaklama eylemleri kar-
şõsõnda kardeşlik ve sağduyu çağrõsõ yaptõ.
İHD İstanbul Şubesi’nce yapõlan yazõlõ açõkla-
mada, İstanbul’da geçen hafta içerisinde 19 cami-
nin kundaklanmasõ “tehlikeli bir plan dahilinde
provokatif olarak gerçekleştirilen olaylar” şek-
linde nitelenerek yakõn tarihimizde kara birer leke
olan Malatya, Kahramanmaraş, Çorum, Sõvas, Ga-
zi katliamlarõnõ anõmsattõğõ vurgulandõ. Açõklama-
da özetle şu görüşlere yer verildi:
“Uzun zamandır Kürt-Türk ayrımı üzerinden
linç girişimleri ile sahnelenen oyuna, Alevi-
Sünni ayrımı ve camilere saldırılarla yeni bir bo-
yut eklenmeye çalışıldığından endişe etmekteyiz.
Daha önce yaşanan katliamlarda yeterli ve za-
manında önlem almayarak, olayların büyüme-
sine izin veren devletin bu tutumunun olası va-
him olaylar karşısında ‘devletin katliamlardaki pa-
yõ’nı yeniden gündeme getireceğini belirterek,
devleti halkın canına hak ve özgürlüklerine za-
rar gelmemesi için zamanında ve yeterli önlemler
alması noktasında uyarıyoruz.”
MARAŞ KATLİAMININ 30. YILI
İHD’den
sağduyu çağrõsõ
Ergenekon davasõnda sanõk gazeteci Yenerer’in avukatõ savcõlarõ suçladõ
‘Savcılar bilgisayar
kullanmayı bilmiyor’
HATİCE TUNCER/
HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnda savunma
yapan tutuklu sanõk gazeteci Vedat
Yenerer’in avukatõ Vural Ergül, so-
ruşturma savcõlarõnõn bilgisayar or-
tamõnda belgeler üzerinde tahrifat
yaptõklarõnõ ileri sürerek “Savcılar
bilgisayar kullanmayı bilselerdi
‘evraklar üzerinde yaptõklarõ dijital
makyajõ’ silebilirlerdi” dedi.
Avukat Ergül, mahkeme heyetine,
Cumhuriyet Savcõlarõ Mehmet Ali
Pekgüzel ve Nihat Taşkın’õn ken-
disi hakkõndaki “savunma sınırla-
rını aşarak hakaret ve iftira ettiği”
gerekçesiyle yaptõklarõ suç duyuru-
su taleplerini kabul etmesi nedeniy-
le teşekkür etti. Savcõlarõn mahkeme
heyetini “manipüle ettiklerini” öne
süren Ergül, “Benim beyanlarıma
tepkileri suçluluk telaşlarından
kaynaklanıyor. Bu kararınızla fe-
rahladım. Savcıların soruşturma
kastını aşan sanıklara yönelik hu-
sumete varan tavırlarını ortaya
koyma fırsatı elime geçti” diye ko-
nuştu. Yargõ etik ilkelerinin savcõla-
rõ hiç ilgilendirmediğini öne süren Er-
gül, diğer sanõklarda olduğu gibi
vekili Yenerer’in de çarpõtõlmõş bel-
gelerle suçlandõğõnõ söyledi. Yene-
rer’in Veli Küçük’e “Sayın komu-
tanım” diye hitap ettiği öne sürülen
bir dokümanla suçlandõğõnõ anlatan
avukat Ergül, söz konusu belgenin
Yenerer’in internetten indirilmiş bir
yazõsõ olduğunu ifade etti. Bu yazõ-
nõn Küçük’e yanõnda çalõşan Melih
isimli biri tarafõndan sunulduğunu an-
cak savcõlarõn bu ismi saklayarak he-
yeti yanõlttõklarõnõ söyledi. Ergül,
Savcõ Zekeriya Öz’ün İtalyan sav-
cõlara özenti ile medya malzemesi ol-
maktan kaçõnmadõğõnõ, yandaş med-
yaya haber servis ettiğini ileri sürdü.
Savcõlarõn, Adalet Bakanlõğõ ve hü-
kümetin korumasõ altõnda soruştur-
mayõ yürüttüklerini anlatan Ergül,
“Savcı kamu görevlisidir. Avu-
katlar yalan söylese bile hâkim ve
savcıların yalan söyleme lüksü
yoktur” diye konuştu. Ergül, Hâkim
ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na yaz-
dõğõ yargõ etik ilkelerini anlattõğõ di-
lekçeyi “savcıların kulaklarına kü-
pe olması için” okuduğunu söyledi.
Dijital makyaj
Ergenekon davasõnõn Kanada’da
bulunan “meczup haham” Tun-
cay Güney’in ifadelerine dayandõğõnõ
anõmsatan Ergül, savcõlarõn bilgisa-
yar kullanmayõ bilmemeleri nede-
niyle belgeler üzerinde yaptõklarõ
tahrifatõn izlerini silemediklerini,
böylece yakalandõklarõnõ öne sür-
dü. Mahkeme Başkanõ’nõn yaşõ ge-
reği bilgisayar kullanmayõ bileme-
yebileceğini ancak savcõlarõn UYAP
kursu aldõklarõnõ anlatan Ergül, “Sav-
cılar bilgisayar kullanmayı bilse-
lerdi belgelerde yaptıkları dijital
makyajın izini silebilirlerdi” diye
konuştu. Ergül şöyle devam etti:
“Savcıların haham kılıklı Ka-
nada’daki meczup ile görüştükle-
ri ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet
savcıları 7 yıldır aranan Tuncay
Güney ile düzenli olarak görüşüp
soruşturmayı ondan aldıkları bil-
gilerle şekillendirmektedirler. Tun-
cay Güney’in bir meczup olduğu-
na ben adım gibi eminim ama
Tuncay Güney’i kim kullanıyor.
Bu zavallının verdiği bilgilere kim
itibar ediyor. Önemli olan bu.
Tuncay Güney olmasaydı ne MİT
ne de emniyet bu sanıklar arasın-
da bir irtibat kuramayacaktı.”
Ergül, 20 yõl gazetecilik yaptõğõnõ
halen de yapmaya devam ettiğini be-
lirterek Cumhuriyet Savcõsõ Zekeri-
ya Öz’ün sürekli, belli gazetecilere
bilgi ve belge aktardõğõnõ ileri sürdü.
Avukat Ergül, “Savcı Zekeriya
Öz, basın mensuplarına bilgi ver-
diği sırada bu durum bir gazeteci
tarafından ses kaydına alındı. An-
cak bu durum suç olduğu için 5 yıl
sonra bunu yayımlayacaktır” de-
di. Savcõlarõn gazetecilere servis
yaptõğõnõ ortaya koymak ve ispatla-
mak için yine bir gazeteciden temin
ettiği, savcõ ile korumalarõnõn cep te-
lefonu numaralarõnõ mahkeme he-
yetine sunduğunu söyledi. Avukat
Ergül, bu kayõtlar istendiğinde sav-
cõnõn “İslamcı Amerikan basınına
nasıl servis yaptığı ortaya çıka-
caktır” diye konuştu. Ergül’ün, bu
açõklamalarõ duruşmayõ izleyen ga-
zeteciler tarafõndan protesto edildi.
Ant içti
Avukat Ergül, savunmasõna Erge-
nekon soruşturmasõnõ yürüten sav-
cõlardan hesap soracağõnõ belirterek
şöyle devam etti: “Her ne pahasına
olursa olsun, koyulduğum karar-
lı hukuk mücadelemi sonuçlandı-
racağıma ve müvekkilimin ve mil-
letimizin hukukunu hiçe sayarak
yüzlerce Türk aydınını, demokrat,
laik, kemalist hükümet muhalifi-
ni, hükümetin başının şahsen hu-
sumetli bulunduğu gazetecileri,
yazarları, muhalif siyasileri evle-
rinden, eşiklerinden, çoluk ço-
cuklarından koparıp hukuk adı al-
tında hürriyetlerini ellerinden
alan, hukuku siyasetin emrine
amade kıldığı iddiaları ile hukuk-
çu kimliğini tartışmaya açarak
hukuka, yargıya, adalete ve mah-
kemeye olan inancı, güvenci sarsıp
örseleyen savcılardan yüce Türk
Milleti adına karar verecek ba-
ğımsız mahkemeler önünde he-
sap soracağıma bir kere daha ant
içiyorum.”
Vedat
Yenerer
‘‘Gazilerimize Yaşam Sevinci’’
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ
ELELE VAKFI
T.C. Ziraat Bankası Ankara
Kızılay Ş. 39025990-5002 YTL
Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr