24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Sola Mahalle Baskısı Nuri Bilge Ceylan’ın dediği gibi “yalnız ve güzel bir ülke”dir Türkiye. Halkı da öyledir. Yalnızdır, gü- zeldir, saftır, tertemizdir. O yüzden bu kadar kolay dalga geçebiliyorlar bu halkla. Şu YÖK’ün Cumhurbaşkanı’nı kurtarma operas- yonunu gördü de halkımız şaşıp kaldı. Birinci ikinci sıraya,ikincibirincisırayageçirilince,SayınGül’ena- sıl da bir “güzellik” yapmış oldu ama YÖK’ümüz. Halkımız da saftır, tertemizdir, anladı da anlamazlık- tan geldi. Sayaçlar meselesi de öyledir. Üçe alıp beşe satı- yorsun, “Elde ettiğim parayla yatırım yaptım” di- ye halkın gözünün içine baka baka ne söylüyorsun? Sen bilirsin ne söylediğini. Ama temiz, saf halkımız da öyle şaşkın şaşkın, aldatılmanın derin hazzıyla bakmıyor mu? Bakıyor. Halkımız temiz, saf, yalnız ve güzeldir. Solumuz da öyledir bizim. Son otuz yılda ülkeyi sarıp sarmalamış neoliberal tezlerin ekonomide, politikada, düşünce hayatında nasıl bir tahribat yaptığını bilir de, öylece bakar. Yok aklı başında solcuların hakkını yemeyelim. Bu tahribatın nasıl yapıldığını, kimlerin eliyle gerçekleş- tirildiğini, kimlerin aydın olmayı nasıl tekellerine al- dıklarını, dayattıkları sıradan şablonlarla herkesi na- sıl hizaya çektiklerini, söyledikleri incir çekirdeğini doldurmasa da, deryaları anlatmışlar gibi nasıl bö- bürlendiklerini bilir bizim sol. Bu yeni entel çetenin ortaya attığı “tezlerin” sıra- dan, üflesen yıkılacak, dokunsan dağılacak tezler ol- duğunu da bilir. Ama nedense, o çetenin “demok- ratlık”, “solculuk” iddialarını elinin tersiyle itiverme- yi bilmez. Umudunu kesmez bu çeteden. Türkiye’nin tasfiye edilme planlarından haberdar- dır bizim sol. Döne döne anlatır. Tasfiyecilerin kimler olduğu da malumudur. Onların hangi köşede, hangi konuyu sıradanlaştırıp halka yutturmak üzere paket- lediğini, hangi tezlerin, teorilerin parlatılıp uzaklardan getirildiğini hem anlar, hem anlatır. Sonra da dönüp onlarla işbirliği yapmanın yollarını aramaya başlar. Saflığından, temizliğinden, bir de “bana ne derler” korkusundan. Oysa son yirmi otuz yıldır Türkiye’nin başına mu- sallat olmuş bu entel çete, gerçekte fikirsizdir. Eski bilgi kaynaklarını inkâr etmiş, yenilerini ucuz Ameri- kan pazarından alıp sermaye çevrelerinden edindiği hayat tarzıyla birleştirmiştir. Sonra bir hava bir hava, iş, köşelerden fetva vermeye, memleketi ve elbette solu dizayn etmeye kalmıştır. Soldabiryandanbukumpasıanlar,anlatır,biryan- dan da kuzu kuzu gider bu üçkâğıt meydanının ra- conuna teslim olur. Türkiye nasıl tasfiye ediliyor? ABD ve AB eliyle. Türkiye’nin tasfiye memurları kimlerdir? İktidara tır- manmış muhafazakârlık, gericiliğin demokratlık so- suyla kendini gizleyen neoliberal entel dostları. Bun- lar hangi konularla solun ezberini bozarlar? Kürt so- runuyla, Ermeni meselesiyle. Oysa sol dönüp baksa kendi tarihine, Kürt sorunu ile ilgili en sağlam tezleri kendisinin o eski zamanlar- da bildiğini ve bildirdiğini, Ermeni meselesiyle ilgili en sağlam duruşu yine o eski zamanlarda kendisinin bildiğini, bildirdiğini de bilirdi. Peki, korkusu ne? “Bana Ergenekoncu derler, bana solda birliği savunmuyor derler, yurtsever- liğimi ırkçılık, şoven milliyetçilik diye anlatıp beni yalnız bırakırlar.” Yalnız ve güzel ülkemin yalnız ve güzel solcuları. Korkmayın. Bu zamanların en iyi işi, tasfiyecilerin planlarını bozmaktır. Onların karmakarışık hezeyan- larının içinde rastladığınız kimi doğrular onları doğru ve güzel yapmıyor, tasfiyecilikten kurtarmıyor. Onlardan uzak durmak, yalnız kalmak, saf olmak en iyisidir. “Mahalle baskısına” kulak asmayın. Sizin mahalle değil o mahalle. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr SESAR Başkanõ Yõldõz, Gökçek’in, CHP’li Kõlõçdaroğlu’nun iddialarõna somut belgelerle yanõt veremediğine dikkat çekti. “Gerçekleri örtbas etmek için şahsõm ve SESAR ile ilgili iddialarõnõ ön plana çõkararak yine asõlsõz iddialarla dezenformasyon yapmaktadõr” dedi ‘Araştõrmanõn tanõklarõ var’İstanbul Haber Servisi - Ergene- kon davasõnda tutuklu olarak yargõ- lanan Siyasi, Ekonomik, Sosyal Araş- tõrmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanõ İsmail Yıldız, dün yazõlõ olarak yaptõğõ basõn açõklama- sõnda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanõ Melih Gökçek’in, CHP İs- tanbul Milletvekili Kemal Kılıçda- roğlu’nun iddialarõna somut belgelerle yanõt veremediğine dikkat çekerek “Ancak bu gerçeği örtbas etmek için şahsım ve SESAR ile ilgili id- dialarını ön plana çıkararak yine asılsız iddialarla dezenformasyon yapmaktadır” dedi. İsmail Yõldõz, kendisinin bugüne kadar iddialarõn konusu olan fatura ile ilgili ödeme yapõlõp yapõlmadõğõna ilişkin bir açõklamasõ olmadõğõna dik- kat çekerek “Çünkü fatura meblağı üzerinden yaptığı zulmü ve sebep ol- duğu dramları daha geniş kapsam- lı olarak ortaya koyacağım. Ancak fatura bedelinin ödemesini yapıldı- ğını beyan ettiğim yalanından ha- reketle bir komplo teorisi yaratarak kendisini aklamaya çalışmaktadır. Hatta bu maksatla Uğur Dündar’ı yargılandığım Ergenekon davası ile ilişkilendirip her zaman yaptığı gi- bi insanlara çamur ve iftira atmak- tadır” dedi. Tartõşmalara konu olan fatura içeriğindeki Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili araştõrmalarõn 2001 yõlõ hazi- ranõnda bizzat Melih Gökçek tarafõn- dan talep edildiğini anlatan Yõldõz şöyle devam etti: “Bu talebe Melih Gökçek ile aramızda ekstra iletişi- mi sağlayan ve ekstra kuryelik ya- pan Recep Tayyip Erdoğan’ın da çok iyi tanıdığı bir üst düzey politi- kacı ve yine politikacı eşi olan bir başka kişi tanıktır.” Gece yarısı telefon Araştõrmalarõn başladõğõ Haziran 2001 tarihinden 13 Haziran 2003 ta- rihine kadar hiçbir ödeme yapõlmadõ- ğõnõ belirten İsmail Yõldõz, bu tarihte SESAR’õn noter kanalõ ile faturanõn ödenmesi konusunda ihtar gönderdi- ğini kaydetti. Melih Gökçek’in 15 ya da 16’sõnda gece 01.00 saatlerinde kendisini evinden telefonla aradõğõnõ ve “faturayı neden şimdi kestiğini” anlatan Yõldõz “Çünkü Ankara’da bazı siyasi muhaliflerin, resmi ka- yıtlara ve başında bulundukları kurumun harcama ve fatura ka- lemlerine geçmesini istemedikleri bazı araştırma konularını ve da- nışmanlık giderlerini yandaş şir- ketlere ya da ihale alan firmalara ödetmek gibi bir alışkanlıkları ol- duğu bilinmektedir” dedi. Yandaş şirketlerin farklõ bir ko- nuda araştõrma yapmõş gibi fatura kestiklerini ancak SESAR’õn böyle bir şeyi asla kabul etmediğini vur- gulayan Yõldõz “SESAR, faturayı Melih Gökçek’in adına kesmiştir. Gökçek’in faturaya tepkisinin bir diğer sebebi de budur” diye açõk- lamada bulundu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’nõn özel kalem telefonlarõnõn aramalarõnõn incelen- mesinin SESAR’dan yapõlan arama- larõ ortaya çõkaracağõnõ anlatan Yõl- dõz, Melik Gökçek’in avukatõnõn fa- turaya itirazõnõn ellerine geçmediği- ni belirtti. Arabuluculuk “Bu aşamada AKP’nin en üst düzey yöneticileri sorundan ha- berdar olup bu konuda arabulucu- luk dahi yapmıştır” iddiasõnda bu- lunan Yõldõz, hatta bazõ siyasi parti li- derlerinin de fatura tutarõnõn ödenmesi konusunda arabulucuk yaptõklarõnõ ifade etti. Faturayõ kendilerinin afişe etmediğini anlatan Yõldõz, aynõ tarihlerde SE- SAR’õn AKP’ye araştõrma ve danõş- manlõk hizmeti verdiğini ve ücretini önemli ölçüde aldõğõnõ kaydetti. Melih Gökçek’in kendi siyasi partisinin za- aflarõnõ ve liderinin tutarsõzlõklarõnõn araştõrmasõnõ yaptõrdõğõnõ vurgulayan Yõldõz şöyle devam etti: “İşin ilginç yanı Melih Gökçek’in bu siyasi ça- bası ortaya çıktıktan sonra kayba uğ- ramamış olması ve AKP’nin de SE- SAR’la ve İsmail Yıldız ile çalışma- ya devam etmesidir. SESAR’a da Melih Gökçek’ten paranın tahsil edileceği garantisi verilmiştir.” İsmail Yõldõz, Kemal Kõlõçdaroğlu’nun buz- dağõnõn görünmeyen kõsmõnõ da ay- dõnlatacağõndan emin olduğunu ifade ederek, bu faturayõ ortaya çõkarmasõn- dan dolayõ teşekkür etti. Rus uyruklu lise öğrencisi ölü bulundu ANTALYA (AA) - Yurttaşlarõn ihbarõ üzerine Antalya Falez 1 Parkõ’nõn bulunduğu falezlerde inceleme yapan deniz polisi, bir genç kõza ait ceset buldu. Üzerinde Antalya Yavuz Selim Lisesi öğrenci formasõnõn bulunmasõ üzerine genç kõzõn kimliğini araştõrmaya başlayan cinayet büro ekipleri, okul yetkilileriyle bağlantõya geçerek, cesedin 11. sõnõfta okuyan Rus uyruklu Lilia Nemeryukova olduğunu belirledi. Genç kõzõn annesinin bir süre önce Rus eşinden ayrõldõğõ, kõzõyla Türkiye’ye geldiği ve Antalya’da bir Türk ile evlendiği öğrenildi. Emekli polise tutuklama BURSA (AA) - Kendisini “emekli paşa” olarak tanõttõğõ öne sürülen emekli polis memuru Mustafa Kemal Y, soruşturma çerçevesinde Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 3 gün önce Çirişhane Mahallesi’ndeki evinde gözaltõna alõndõ. Mustafa Kemal Y, sorgusunun tamamlanmasõnõn ardõndan sevk edildiği nöbetçi mahkemece dün tutuklandõ. Güler’den cami açıklaması İstanbul Haber Servisi - İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul’daki cami yangõnlarõyla ilgili bir kişinin gözaltõna alõndõğõnõ belirterek, “Örgüt bağlantõsõ ya da yardõm ve yataklõk anlamõnda da herhangi bir tespit yapõlmadõ. Kişisel eylem ihtimali daha ağõr basõyor” dedi. Güler, “Araştõrmalar sonucu, yangõnlarla ilgili 1 kişi yakalandõ. 2 gündür sorgulanõyor. Bir gün daha sorgulanacak” diye konuştu. Kalınyazgan intihar etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özel Yüce Okullarõ Yönetim Kurulu Başkanõ Yücel Kalõnyazgan (68), başõna bir el ateş ederek intihar etti. Edinilen bilgiye göre, Özel Yüce Okullarõ’nõn Yönetim Kurulu Başkanõ Kalõnyazgan, önceki akşam Oran’daki okulda yapõlan toplantõya katõldõ. Toplantõnõn ardõndan evine gitmediği belirtilen Kalõnyazgan, yapõlan araştõrma sonucu toplantõnõn yapõldõğõ salonda ölü olarak bulundu. İnceleme başlatan emniyet yetkilileri, Kalõnyazgan’õn toplantõnõn ardõndan evine gitmeyerek toplantõ salonunda intihar ettiğini belirledi. İstanbul Haber Servisi - Atatürk- çü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanvekili ve Uludağ Üniversite- si’nin eski rektörlerinden Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, gazetemiz İm- tiyaz Sahibi ve Başyazarõ İlhan Sel- çuk ile eski Jandarma Genel Komutanõ ve ADD Genel Başkanõ Orge- neral Şener Eruygur’un Ergenekon da- vasõ kapsamõn- da yargõlanma- sõnõn “kaygı verici” olduğu- nu vurguladõ. S e l ç u k ’ u n , 2001 yõlõnda Uludağ Üni- versitesi’nde yaptõğõ konuşmanõn iddianamede yer almasõna da tepki gösteren Prof. Yurt- kuran, “Türk vatandaşı olmaktan onur duyuyorum diyen herkes, bu konuşmayı ayakta alkışlar. Türki- ye’de ise bu yurtsever konuşma yargı karşısında” dedi. Ergenekon davasõ kapsamõnda yar- gõlanan emekli Orgeneral Eruygur’un tutuklanmasõnõn ardõndan ADD Genel Başkanlõğõ görevini vekâleten yürüten Prof. Dr. Yurtkuran gazetemizi ziya- ret ederek, davaya ilişkin değerlen- dirmelerde bulundu. Bazõ çevrelerce ADD-Ergenekon bağlantõsõnõn õsrar- la kurulmak istendiğini belirten Prof. Yurtkuran, hakkõnda iddianame dahi hazõrlanmayan Eruygur’un tutuksuz yargõlanmasõ gerektiğini söyledi. Eruy- gur hakkõndaki suçlamalarõnda “kara mizah” olarak değerlendiren Prof. Yurtkuran, “Orgeneral Eruygur, Jandarma Genel Komutanı görevi- ni yürütürken ihtilal yapmamış da, emekli olduktan sonra ihtilal yapa- cakmış suçlaması zırva niteliğinde olur. Henüz hakkında sağlıklı bir suçlamanın olduğu iddianame dahi hazırlanamadı. Neyle suçlandığı bi- linmiyor. Ama aylardır tutuklu. Ergenekon davası kapsamında hu- kuk devletiyle bağdaşır örnekler görmekte zorlanıyoruz” diye ko- nuştu. Ergenekon Çuvalı! Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Baş- yazarõ İlhan Selçuk’un Uludağ Üni- versitesi’nde 2001 yõlõnda yaptõğõ ko- nuşmanõn da Ergenekon iddianame- sinde suç unsuru olarak yer almasõnõn Türk yargõsõ için onur kõrõcõ olduğuna dikkat çeken Prof. Yurtkuran, “Sel- çuk’un Uludağ Üniversitesi’nde yaptığı konuşmayı baştan sona din- leyenlerden biriyim. ‘Türkiye’yi se- ven bir yurtseverim’, ‘Türk vatanda- şõ olmaktan onur duyuyorum’, ‘Tür- kiye’nin birlik ve bütünlüğünden ya- nayõm’ diyen herkes, bu konuşma- yı ayakta alkışladı. Ancak Türki- ye’de bu konuşma iddianame ko- nusu oldu. Selçuk gibi Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük aydınla- rından biri, diğer tarafta Eruygur gibi Jandarma Genel Komutanlığı yapmış vatansever bir TSK men- subu ve karanlık örgütlerle bağ- lantılı olan kişilerin hepsi bir ‘çu- valda’. Ergenekon çuvalı içindeki suçlu ve suçsuzu doğru olarak ayı- ramamalarından endişe ediyoruz” dedi. Demokrasiye bağlıyız... Çağdaş bir Türkiye için, sadece de- mokratik tutumla mücadele ettiğinden kuşku duyulmayan, tamamen hukuk yollarõyla mücadele eden birçok kişi- nin Ergenekon davasõ kapsamõnda yargõlanmasõnõn Atatürkçülerde şüp- he uyandõrdõğõnõ belirten Prof. Yurt- kuran, ADD’nin üyesinden genel baş- kanõna dek herkesin demokrasiye gö- nülden bağlõ yurttaşlar olduğunu ve ADD’nin demokrasi üzerine inşa edil- diğini söyledi. ADD GENEL BAŞKANVEKİLİ VE ESKİ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ MUSTAFA YURTKURAN: Yurtsever konuşmalar yargõlanõyor ADD Genel Başkanvekili Yurtkuran “Selçuk’un iddianamede yer alan Uludağ Üniversitesi’nde yaptõğõ konuşma ‘Türk vatandaşõ olmaktan onur duyuyorum’ diyen herkes tarafõndan ayakta alkõşlandõ. Ancak Türkiye’de yurtsever konuşmalar yargõlanõyor” dedi. Mustafa Yurtkuran İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklarõ Derne- ği (İHD) İstanbul Şubesi, Maraş katliamõnõn 30. yõ- lõnda, provokatif cami kundaklama eylemleri kar- şõsõnda kardeşlik ve sağduyu çağrõsõ yaptõ. İHD İstanbul Şubesi’nce yapõlan yazõlõ açõkla- mada, İstanbul’da geçen hafta içerisinde 19 cami- nin kundaklanmasõ “tehlikeli bir plan dahilinde provokatif olarak gerçekleştirilen olaylar” şek- linde nitelenerek yakõn tarihimizde kara birer leke olan Malatya, Kahramanmaraş, Çorum, Sõvas, Ga- zi katliamlarõnõ anõmsattõğõ vurgulandõ. Açõklama- da özetle şu görüşlere yer verildi: “Uzun zamandır Kürt-Türk ayrımı üzerinden linç girişimleri ile sahnelenen oyuna, Alevi- Sünni ayrımı ve camilere saldırılarla yeni bir bo- yut eklenmeye çalışıldığından endişe etmekteyiz. Daha önce yaşanan katliamlarda yeterli ve za- manında önlem almayarak, olayların büyüme- sine izin veren devletin bu tutumunun olası va- him olaylar karşısında ‘devletin katliamlardaki pa- yõ’nı yeniden gündeme getireceğini belirterek, devleti halkın canına hak ve özgürlüklerine za- rar gelmemesi için zamanında ve yeterli önlemler alması noktasında uyarıyoruz.” MARAŞ KATLİAMININ 30. YILI İHD’den sağduyu çağrõsõ Ergenekon davasõnda sanõk gazeteci Yenerer’in avukatõ savcõlarõ suçladõ ‘Savcılar bilgisayar kullanmayı bilmiyor’ HATİCE TUNCER/ HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnda savunma yapan tutuklu sanõk gazeteci Vedat Yenerer’in avukatõ Vural Ergül, so- ruşturma savcõlarõnõn bilgisayar or- tamõnda belgeler üzerinde tahrifat yaptõklarõnõ ileri sürerek “Savcılar bilgisayar kullanmayı bilselerdi ‘evraklar üzerinde yaptõklarõ dijital makyajõ’ silebilirlerdi” dedi. Avukat Ergül, mahkeme heyetine, Cumhuriyet Savcõlarõ Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın’õn ken- disi hakkõndaki “savunma sınırla- rını aşarak hakaret ve iftira ettiği” gerekçesiyle yaptõklarõ suç duyuru- su taleplerini kabul etmesi nedeniy- le teşekkür etti. Savcõlarõn mahkeme heyetini “manipüle ettiklerini” öne süren Ergül, “Benim beyanlarıma tepkileri suçluluk telaşlarından kaynaklanıyor. Bu kararınızla fe- rahladım. Savcıların soruşturma kastını aşan sanıklara yönelik hu- sumete varan tavırlarını ortaya koyma fırsatı elime geçti” diye ko- nuştu. Yargõ etik ilkelerinin savcõla- rõ hiç ilgilendirmediğini öne süren Er- gül, diğer sanõklarda olduğu gibi vekili Yenerer’in de çarpõtõlmõş bel- gelerle suçlandõğõnõ söyledi. Yene- rer’in Veli Küçük’e “Sayın komu- tanım” diye hitap ettiği öne sürülen bir dokümanla suçlandõğõnõ anlatan avukat Ergül, söz konusu belgenin Yenerer’in internetten indirilmiş bir yazõsõ olduğunu ifade etti. Bu yazõ- nõn Küçük’e yanõnda çalõşan Melih isimli biri tarafõndan sunulduğunu an- cak savcõlarõn bu ismi saklayarak he- yeti yanõlttõklarõnõ söyledi. Ergül, Savcõ Zekeriya Öz’ün İtalyan sav- cõlara özenti ile medya malzemesi ol- maktan kaçõnmadõğõnõ, yandaş med- yaya haber servis ettiğini ileri sürdü. Savcõlarõn, Adalet Bakanlõğõ ve hü- kümetin korumasõ altõnda soruştur- mayõ yürüttüklerini anlatan Ergül, “Savcı kamu görevlisidir. Avu- katlar yalan söylese bile hâkim ve savcıların yalan söyleme lüksü yoktur” diye konuştu. Ergül, Hâkim ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na yaz- dõğõ yargõ etik ilkelerini anlattõğõ di- lekçeyi “savcıların kulaklarına kü- pe olması için” okuduğunu söyledi. Dijital makyaj Ergenekon davasõnõn Kanada’da bulunan “meczup haham” Tun- cay Güney’in ifadelerine dayandõğõnõ anõmsatan Ergül, savcõlarõn bilgisa- yar kullanmayõ bilmemeleri nede- niyle belgeler üzerinde yaptõklarõ tahrifatõn izlerini silemediklerini, böylece yakalandõklarõnõ öne sür- dü. Mahkeme Başkanõ’nõn yaşõ ge- reği bilgisayar kullanmayõ bileme- yebileceğini ancak savcõlarõn UYAP kursu aldõklarõnõ anlatan Ergül, “Sav- cılar bilgisayar kullanmayı bilse- lerdi belgelerde yaptıkları dijital makyajın izini silebilirlerdi” diye konuştu. Ergül şöyle devam etti: “Savcıların haham kılıklı Ka- nada’daki meczup ile görüştükle- ri ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet savcıları 7 yıldır aranan Tuncay Güney ile düzenli olarak görüşüp soruşturmayı ondan aldıkları bil- gilerle şekillendirmektedirler. Tun- cay Güney’in bir meczup olduğu- na ben adım gibi eminim ama Tuncay Güney’i kim kullanıyor. Bu zavallının verdiği bilgilere kim itibar ediyor. Önemli olan bu. Tuncay Güney olmasaydı ne MİT ne de emniyet bu sanıklar arasın- da bir irtibat kuramayacaktı.” Ergül, 20 yõl gazetecilik yaptõğõnõ halen de yapmaya devam ettiğini be- lirterek Cumhuriyet Savcõsõ Zekeri- ya Öz’ün sürekli, belli gazetecilere bilgi ve belge aktardõğõnõ ileri sürdü. Avukat Ergül, “Savcı Zekeriya Öz, basın mensuplarına bilgi ver- diği sırada bu durum bir gazeteci tarafından ses kaydına alındı. An- cak bu durum suç olduğu için 5 yıl sonra bunu yayımlayacaktır” de- di. Savcõlarõn gazetecilere servis yaptõğõnõ ortaya koymak ve ispatla- mak için yine bir gazeteciden temin ettiği, savcõ ile korumalarõnõn cep te- lefonu numaralarõnõ mahkeme he- yetine sunduğunu söyledi. Avukat Ergül, bu kayõtlar istendiğinde sav- cõnõn “İslamcı Amerikan basınına nasıl servis yaptığı ortaya çıka- caktır” diye konuştu. Ergül’ün, bu açõklamalarõ duruşmayõ izleyen ga- zeteciler tarafõndan protesto edildi. Ant içti Avukat Ergül, savunmasõna Erge- nekon soruşturmasõnõ yürüten sav- cõlardan hesap soracağõnõ belirterek şöyle devam etti: “Her ne pahasına olursa olsun, koyulduğum karar- lı hukuk mücadelemi sonuçlandı- racağıma ve müvekkilimin ve mil- letimizin hukukunu hiçe sayarak yüzlerce Türk aydınını, demokrat, laik, kemalist hükümet muhalifi- ni, hükümetin başının şahsen hu- sumetli bulunduğu gazetecileri, yazarları, muhalif siyasileri evle- rinden, eşiklerinden, çoluk ço- cuklarından koparıp hukuk adı al- tında hürriyetlerini ellerinden alan, hukuku siyasetin emrine amade kıldığı iddiaları ile hukuk- çu kimliğini tartışmaya açarak hukuka, yargıya, adalete ve mah- kemeye olan inancı, güvenci sarsıp örseleyen savcılardan yüce Türk Milleti adına karar verecek ba- ğımsız mahkemeler önünde he- sap soracağıma bir kere daha ant içiyorum.” Vedat Yenerer ‘‘Gazilerimize Yaşam Sevinci’’ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI T.C. Ziraat Bankası Ankara Kızılay Ş. 39025990-5002 YTL Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle