07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÜMRANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2008/145 Davacõ Elif Varol tarafõndan mahkememizde açõlmõş olan Erol Keskin’in Gaipliğine karar verilmesi davasõnõn yapõlan Yargõlamasõ sõrasõnda verilen ara karar gereğince; Sakarya, Geyve, Sarõgazi Köyü C.48, Hane 21'de nüfusa kayõtlõ olup, Hasan oğlu, Elmas'dan olma, 01/03/1955 doğumlu EROL KES- KİN'İN 20/02/2002 tarihinde Ümraniye'de kahvehaneye gidiyorum diyerek çõkõp bir daha dönmediği ve kaybolduğunu, bulunmadõ- ğõnõ ileri sürerek davacõ babasõnõn gaipliğine karar verilmesini istemiş olduğundan, yukarõda kimlik bilgileri yazõl olan EROL KES- KİN'den bir daha haber alõnamadõğõndan, bulunduğu yeri bilenlerin Mahkememizin 2008/145 Esas sayõlõ dava dosyasõna bildirme- leri Medeni kanunun 33. Maddesi uyarõnca ilan olunur. 19/12/2008 Basõn: 68774 ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2008/797 Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, evsafõ. Satõş Şartlarõ: Ankara ili Çankaya ilçesi, Korkutreis Mahallesi Strazburg Caddesi 5 kapõ No’lu apartmanõn bulunduğu yere rastlayan imarõn 1149 ada, 47 parselini teşkil eden 385 m2 arsa üzerine inşa edilen 65/770 arsa paylõ, zemin kat 22 No’lu, Strazburg Caddesi’ne cepheli, asma katlõ ve bodrumda deposu mevcut, ön giriş cephesi açõlõr kapanõr cam doğramalõ, girişte oturma hacimleri çay ocağõ pişirme üniteleri ve servis tezgâhlarõ mevcut, asma katta, oturma gruplarõ, 2 adet bay ve bayan olmak üzere WC mahalli mevcut, bodrum ima- lathane olarak kullanõlmakta olup, 2 adet depo, 1 adet WC mahalli mevcut, iç kapõlar PVC doğrama, arka cephedeki pencereler de- mir doğrama olup, demir korkuluk mevcut toplam net 228 m2 kullanõm alanlõ, depolu asma katlõ dükkân vasõflõ taşõnmazõn ipotekli 1/2 hissesi bir borçtan dolayõ açõk arttõrma suretiyle satõlacaktõr. Gayrimenkulün geniş evsafõ dosyada mevcut bilirkişi raporunda açõklanmõştõr. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 600.000,00.YTL, %18 KDV alõcõya aittir. 1- Satõş 23.02.2009 günü saat 15.30’dan 15.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açõk arttõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin % 60’õ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla, gayrimenkul 05/03/2009 günü sa- at 15.30’dan 15.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edil- memiş ise gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin % 40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüç- hanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõm geçmesi lazõmdõr. Böy- le fazla bedelle alõcõ çõkmaz ise satõş talebi düşecektir. 2- Açõk arttõrmaya katõlmak isteyenlerin takdir edilen kõymetin % 20’si nis- petinde nakit pey akçesi (YTL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz (dosya numarasõ belirtilerek) teminat mek- tubunu vermeleri gerekmektedir. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alõcõ adõna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcõ satõn alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak vergi borçlarõ, tellaliye resmi ile satõcõ adõna tahakkuk edecek tapu harçlarõ satõş bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alõcõ- sõna aittir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkõ sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerin- deki haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça, paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Taşõnmazõ satõn alanlar, ihaleye alacağõna mah- suben iştirak etmemiş olmak kaydõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre veri- len süre içinde nakden ödemek zorundadõr. 5- Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayõ vermezse ihale kararõ fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arzetmiş olduğu bedelle almaya razõ olursa ona, razõ olmaz ve- ya bulunmazsa hemen arttõrmaya çõkarõlõr. Bu arttõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnõzca satõştan en az yedi gün önce yapõlacak ilan- la yetinilir. Bu arttõrmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümlere uymasõ şartõyla taşõnmaz en çok arttõrana ihale edilir. İhalenin fes- hine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca te- merrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme gerek kalmaksõzõn İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6- Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örnek gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/797 sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ rica olunur. 03.12.2008 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 68249 T.C. İZMİR 11. İŞ MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2008/755 Esas DAVACI: MEHMET ASLAN VEKİLİ: AV.ENGİN SERKAN YÜKSELEN DAVALILAR: 1- TAYF TURİZM VE TİC A.Ş. M.Kemal Sahil Bul. No: 2 Narlõdere/ İZMİR 2- NİZAMİ LEVENT YAPAN Cemal Gürsel Cad. No: 264 Karşõyaka/ İZMİR 3- MEHMET SİNAN BETİRCİLİOĞLU Cemal Gürsel Cad. No: 264 Karşõyaka/ İZMİR 4- AHMET KALE Cemal Gürsel Cad. No: 264 Karşõyaka/ İZMİR 5- ENGİN KALE Cemal Gürsel Cad. No: 264 Karşõyaka/ İZMİR Davacõ vekili tarafõndan davalõlar aleyhinize açõlan hizmet tespiti davasõnõn mahkememizde yapõlan yargõlamasõnda; Davacõ vekili dava dilekçesinde;Müvekkilinin davalõlara ait özel bina yapõ işlerinde inşaat ustasõ olarak 23.05.2003 - 27.10.2004 tarihleri arasõnda yine davalõ şirkette 17.03.2005 02.10.2005 tarihleri arasõnda sürekli çalõşmasõna rağmen işi- ne son verildiğini,kuruma bildirilmesine rağmen primlerinin yatõrõlmadõğõndan bu davanõn açõldõğõnõ ve belirtilen dönem- lere ait çalõşmalarõnõn yatõrõlmayan primlerinin tahsili amacõ ile davalõlar aleyhine bu dava açõlmõş olmakla; Davalõlardan Mehmet Sinan Betircilioğlu,Ahmet Kale ve Engin Kale nin dava dilekçesinde belirtilen adreslerine du- ruşma gününü bildirir davetiye çõkarõlmõş ancak tebligat ya- põlamamõştõr adres araştõrmasõndan da bir netice alõnamadõ- ğõndan dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. İsmi yazõlõ davalõlarõn duruşma günü 28.01.2009 günü saat 19.40’da duruşmada bizzat hazõr bu- lunmalarõ veya kedilerini bir vekil temsil ettirmeleri, aksi tak- tirde HUMK’nun 3156 sayõlõ yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarõnca yargõlamaya yokluklarõnda devam olunacağõ hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Basõn: 68569 T.C. İZMİR 13. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2008/63 KARAR NO: 2008/1263 DAVALI: DANEL KOCHEV- Zafer Mh.800 Sok. N:4/l, D:7, Evka 7, Gaziemir/İZMİR Davacõ Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilleri tarafõndan davalõlar Necattõn Çalõşkan ve Danel Kochev aleyhine mahkememizde açõlan Tazminat davasõnõn yapõlan açõk yargõlamasõ sonunda; Davalõlardan DANEL KOCHEV'e mahkememiz kararõnõn gazete ilam ile tebliğine karar ve- rilmiş olup; Mahkememizin 25/11/2008 tarih, 2008/63 Esas - 2008/1263 Karar sayõlõ ilamõ 2.754.00.-YTL tazminatõn ödeme tarihi olan 16/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber mü- teselsilen davalõlardan tahsili ile davacõya verilmesine, bakiye 111,52.-YTL harcõn davalõlardan alõnmasõna, toplam 444,40.-YTL yargõlama giderinin müteselsilen davalõlardan tahsili ile dava- cõya verilmesine, A.A.U.T.'nin 3. kõsmõna göre hesaplanan 330,48.-YTL nispi vekalet ücretinin müteselsilen davalõlardan alõnarak davacõya verilmesine, dair karar davacõ vekilinin yüzüne kar- şõ ve davalõlarõn yokluğunda açõkça okunup anlatõlmõştõr. İşbu kararõn adresi meçhul olan davalõ DANEL KOCHEV'e tebliği yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 17/12/2008 Basõn: 68572 T.C. İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NDAN 2008/786 Davacõ Başaranlar İnşaat Malzemeleri Tic. ve San. A.Ş. Vekili tarafõndan davalõ Arman Ma- dencilik Enerji Tur. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine 14.11.2008 tarihinde iflas talebi ile dava aç- mõş olup duruşmasõ İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin duruşmaya mahsus salonunda 10.02.2009 günü saat 09.30’da yapõlacaktõr. İflasla ilgili duruşmaya katõlmak isteyenlerin bel- geleri ile birlikte belirtilen gün ve saatte mahkememizde hazõr bulunmalarõ gerektiği daveti- ye yerine gitmek üzere ilan olunur. 18.12.2008 Basõn: 68566 Yeminli Mali Müşavirlik Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Galip Özeren [email protected] SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA 12 KÜLTÜR CMYB C M Y B Ağabeyim Tuncay Fişekçi, kırk yıllık sinema sevdalısıdır. 1960’ların ikinci yarısında onu Fındıklı’daki Film Arşivi’nden çıkmış, Taksim’deki Sinema- tek’e giden yokuşları tırmanır- ken sık sık görebilirdiniz. Son yıllardaki tutkusu ise Antalya Film Festivali’ne gidip, burada pek çok filmi, ilk gös- terimlerinde izlemek. Bu yılki festival sırasında aradığında, büyük bir heyecan içinde o gün gördüğü Özcan Alper’in Sonbahar adlı filmin- den söz etmişti. Yeni bir yara- tıcı yönetmenle tanışmanın uyandırdığı coşkuydu yaşadı- ğı. Onu en son, yine Antalya Film Festivali’nde Nuri Bilge Ceylan’ın Mayıs Sıkıntısı’nı iz- ledikten sonra böyle heyecan içinde görmüştüm. “Sonba- har, 15 Aralık’ta sinemalarda gösterime girecek, mutlaka iz- le” diyordu. Neyse ki, ağabeyim bu mut- luluk verici “keşfi”nde yalnız kalmadı. Sonbahar, geçen haf- ta gösterime girmesiyle birlik- te önde gelen sinema eleştir- menlerinden büyük övgüler al- dı. * * * Nedir, genç bir yönetmenin ilk filmini böylesine önemli kı- lan? Aslında sanatçının genci yaş- lısı olmaz. Ortaya konan ürünün niteliğidir onu değerli ya da de- ğersiz kılan. Kimi sanatçılar yirmili yaşlarda verirler böyle- si ürünleri, kimileri daha sonraki dönemlerinde. Özcan Alper, bir sanat yapı- tını, değerli kılan gizleri genç yaşında anlayabilmiş ve yaptı- ğı ilk filminde de büyük bir ol- gunlukla yapıtına yansıtabil- miş. İki ana ayak üzerine kurulur bir sanat yapıtı: Ne anlattığı ve nasıl anlattığı. Sonbahar, içli, hüzünlü, in- sani bir öykü anlatıyor: Sol düşünceleri nedeniyle on yılı- nı cezaevinde geçiren bir ma- tematikçinin, cezaevi koşulla- rı nedeniyle yakında öleceğinin anlaşılmasıyla sağlık nedenle- riyle salıverilip, ölümünü bek- lemek üzere Doğu Karade- niz’in bir dağ köyündeki ana ocağına dönüşü ve burada geçirdiği son günleri. Bu dramatik konunun filmi ağdalı bir melodrama kolaylık- la sürükleyebilme gücüne kar- şın yönetmen Özcan Alper, çok yalın, dengeli ve etkileyici sinema diliyle ortaya çıkıyor. Kahramanını her şeyin kökeni olan doğaya bırakıyor. Sanki filmdeki öyküyü yönetmen ya da kahramanlar değil de, do- ğa anlatıyor. Dingin, kendi ha- linde akan bir derenin fısıltıla- rı gibi sessiz. Bu rahat ve akı- cı anlatımı izlerken, sanki Ya- şar Kemal romancı değil de si- nemacı olsa ve Çukurova’yı değil de Karadeniz’i anlatsa böyle bir dil yaratırdı, diye dü- şünüyorsunuz. Yönetmenin öyküsünü anla- tırken yarattığı bu “doğa dili”, içine etkileyici müzikleri, gö- rüntüleri, bitmiş bir ülkenin bit- miş insanlarını da alıp, ola- ğanüstü olgun bir sanat ürü- nüne ulaşıyor. Sonbahar’ın sinema tarihi- mizde önemli bir yeri olacağı- nı rahatlıkla söyleyebiliriz. * * * Filmi izledikten sonra ister is- temez son günlerdeki özür di- leme kültürümüz üstüne yo- ğunlaşan tartışmaları düşün- düm. Özür dileme kültürü olan bir toplum olacaksak, yıllar boyu düşünceleri nedeniyle cezaevlerinde yatan, hayatla- rını yitiren insanlara ve yakın- larına, çektirdiğimiz acılar ne- deniyle öncelikli bir özür bor- cumuz yok mu? Sonbahar, izleyenini daha pek çok şey yanında vicdani bir hesaplaşmaya da yöneltiyor. [email protected] DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ ‘Sonbahar’ Büyük Bir Yaratı Ürünü 22 Aralõk 1858’de İtalya’nõn Lucca kentinde dünya- ya gelen Giacomo Puccini, pazartesi günü 150. yaşõna girdi. Öylesine taze kalan me- lodilerin yaratõcõsõ ki, onu ya- şamõnõ tamamlamõş bir insan olarak değil, yüz elli yõldõr de- likanlõlõğõnõ koruyan bir besteci olarak anmaktayõz. Tam yaş gününe rastlayan pazartesi ak- şamõ Ankara Devlet Opera- sı 46 yõldan beri ilk kez Ma- non Lescaut adlõ operasõnõ sahneleyerek harika bir doğum günü kutlamasõ yaptõ. Dünya- nõn en sevilen operalarõnõ besteleyen Puccini, melod- ramdaki ustalõğõnõn yanõ sõ- ra gerçekçi opera akõmõnõn ilk temsilcisi olarak 19. yüz- yõlõ 20. yüzyõla bağlayan bes- tecilerden birisi. Tosca ve La Boheme gibi operalarõnda sergilediği duygusal erotizm, Madam Butterfly ve Turan- dot’taki egzotizm, içinde yaşadõ- ğõ zaman dilimine getirdiği yeni- liklerdir. Altın Batı’nın Kızı ad- lõ operasõ 1950’li yõllarõn başõnda ilk kez Paris’te sahnelendiğinde re- jisörünün de Aydın Gün olduğu- nu anõmsatmak isterim. Puccini’nin zengin orkestra pa- letindeki çalgõ renklerini kullanõ- şõ Debussy ve Schönberg gibi sonraki kuşağõn bestecilerini etki- lemiştir. İtalya’nõn Toscana gibi bereketli ve hülyalõ bir bölgesinde, kuşak- lar boyu müzik geçmişine sahip yedi çocuklu bir ailenin ilk erkek çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Beş yaşõnda babasõnõ yitirmiş; küçük yaşta müziğe başlamõş. 1880-85 arasõnda Milano’da eğitim görmüş. Le Villi adlõ ilk çalõşmasõyla za- manõn ünlü yayõncõsõ Ricordi’nin dikkatini çeken sanatçõ hemen ikinci operasõ Edgar’õ bestelemiş. (Doğum gününde Mezzo kanalõ Edgar’õ yayõmlõyordu). Üçüncü operasõ Manon Lescaut ona müt- hiş bir başarõ getirmiş. Ardõndan La Boheme, onun ardõndan Tosca, besteciyi doruklara taşõyan yapõt- lar. David Belasco’nun librettolarõ üstüne yazõlan bu grubun sonun- cusu Madam Butterfly’dõr. Geçen yõllarda İstanbul Operasõ’nda ilk kez izlediğimiz La rondine 1917’de; üç operayõ birleştirdiği “IITrittico” 1918’de ortaya çõkar: II Tabarro, Sour Angelica ve Gi- anni Schicchi. Besteci 1924’te Brüksel’de gõrtlak kanserine yenik düşer. Tamamlayamadõğõ Turan- dot operasõnõ Franco Alfano bi- tirir. Aydın Karlıbel’den dinle- diğim bir Toscanini anõsõnõ aktar- mak isterim: Büyük şef Toscani- ni Turandot’un ilk sahnelenme- sinde bir yerde müziği kesi- yor, bagetini indiriyor ve iz- leyicilere dönerek: “İşte bu- rada Puccini’nin satırları bitti” diyor ve Alfano’nun notalarõyla devam ediyor. ANNA CATERINA ANTONACCİ’NİN İŞ SANAT DİNLETİSİ Bu yõl birbirinden güzel klasik müzik etkinlikleri su- nan İş Sanat, geçen hafta ün- lü opera sanatçõsõ Anna Ca- terina Antonacci’yi konuk etti. Bu heyecan verici uzun- luktaki ismi taşõyan soprano, opera dağarcõğõnõn bütün dö- nemlerini ustalõkla söyleye- bilen az sayõdaki sanatçõlardan birisi. 17. yüzyõldan başlayarak yirminci yüzyõla dek nice bes- teciyi kendi biçemi içinde yo- rumlayabiliyor. İstanbul prog- ramõnda da böylesine değişik biçemlerden besteciler seçmişti: Mozart’õn La Clamenza di Ti- to operasõndan “Parto, parto” ar- yasõyla başlayõp, Cosi Fan tut- te’sinden “Come scoglio” ile devam etti. Berlioz’un şarkõla- rõndan sonra Bizet’nin Car- men’inden seçmelerle programõ- nõ tamamladõ. Ses rengi mezzo olarak tanõtõldõysa da mezzo’dan ziyade bir dramatik soprano ola- rak dinledik onu. Kültürlü bir operacõ olduğu belliydi. Özellik- le bizim operacõlarõmõza örnek ol- masõ gereken yönü, büyük ses ka- dar küçük sesle de (pianissimo) söyleyebilme kültürüydü. Car- men’in o çok bilinen şarkõlarõna dinamiklerdeki ustalõğõyla tazelik getirdi. Thomas Sondergard yö- netimindeki İstanbul Devlet Ope- ra ve Bale Orkestrasõ da uyumlu bir eşlik sundu. www.evinilyasoglu.com Puccini: 150 yaşõndaki delikanlõ ZEYNEP ALTAY B eşiktaş Belediyesi “Us- talara Saygı” etkin- liklerinde önceki ak- şam hasret, coşku ve dostluğun ağõrlõkla hissedildiği “Ruhi Su Gecesi” vardõ. Akatlar, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde Fa- ruk Şüyün’ün hazõrlayõp sun- duğu geceye, sanatçõnõn oğlu Il- gın, onu tanõma şansõ bulup, so- nuna kadar terk etmeyen dostla- rõ; Sadık Gürbüz, İsa Çelik, Dostlar Korosu, Emin İgüs, Esin Afşar, İlhan Bilge, Tolga Yarman, Üner Eyüboğlu, ya- zarlarõmõz Bertan Onaran ve Zeynep Oral konuk olarak ka- tõldõlar. Katõlõmcõlar anõ ve türküle- riyle; Ankara Konservatuva- rõ’nda aldõğõ yüksek klasik mü- zik eğitimini memleketimizin müziğiyle bir araya getirip, ge- niş bir repertuvar kazandõran, saz ustalõğõnda, sahne terbiye ve di- siplininde değme ozanlarõ ar- dõnda bõrakan, yaşadõğõ büyük haksõzlõk ve zulme eşi Sıdıka Su’yla ödün vermeden direnen öncü, devrimci ozanõ hasretle, saygõyla andõlar. Oral’õn hatõr- lattõğõ Abdi İpekçi katliamõ için düzenlenen geceye omuz veren Ruhi Su’nun dinmek bilmeyen alkõşlar karşõsõnda akõttõğõ yaş, bu gece de bütün gözlerden aktõ, uğ- radõklarõ zulmün hesabõnõn so- rulmasõ talebiyle... ‘DOSTLAR MERHABA MERHABA’ Sazla sözün iç içe girdiği ge- ce, Onaran’õn arşivinden Ruhi Su Avustralya konseri ve Dost- lar Korosu tarihini özetleyen gö- rüntülerle, öğrencileri Dostlar Korosu, Sadõk Gürbüz, Süley- man Alnıtemiz eşliğinde Esin Afşar ve öğrencisi Cem Gö- zer’in Ruhi Su’dan öğrendikleri türkülerle aktõ... Türkülere, sa- lonu dolduran her yaştan “dost- lar dinleyici korosu” ses ve yü- rek alkõşõyla eşlik etti. Saygõ gecesi, Sadõk Gürbüz’ün söyle- diği, Ruhi Su’nun Nâzım Hik- met’in şiirinden bestelediği tür- küyle noktalandõ. “Dostlar merhaba merha- ba”. Anõlarla, türkülerle Ruhi Su Fotoğraf: İsa Çelik Öylesine taze kalan melodilerin yaratõcõsõ ki, onu yaşamõnõ tamamlamõş bir insan olarak değil, yüz elli yõldõr delikanlõlõğõnõ koruyan bir besteci olarak anmaktayõz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle