Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2008 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Bonjur, İslamo-faşizmi
Yeni mi Anlıyorsunuz?
Adamın sağ ayağı basmıyor, sol el çolak, tikleri yü-
zenden ikide bir kafasını sallayıp duruyor, konuş-
masını anlamak mümkün değil, konuşmuyor, ke-
kelemiyor, ağzının içinde bir şeyler geveliyor, olur ol-
maz yerde hırıldıyor, kendisini tanıyanlar onun gül-
mek olduğunu söylüyorlar.
Yani ne olduğu belli. Ama tutturmuşlar, bunun ta-
nıtma kurumunun resepsiyonundaki memuriyete el-
verişli olup olmadığını anlamak için sağlık kurumu-
na sevkedilmesine, bir de IQ testinden geçirilmesi-
ne karar vermişler.
Eh el insaf her şey apaçık ortada görülüyor, ar-
tık teste ihtiyacı olabilir mi?
Binnaz Toprak yönetiminde bir heyetin “Açık Top-
lum Kuruluşu” adına yaptığı araştırmanın sonuçla-
rını okurken bunları düşünmeden edemedim.
Kimilerinin çıkan sonuçlar karşısındaki şaşkınlık-
larını hab- ı gafletlerine (aymazlık uykularına) ve
zekâ düzeylerine bağladım ister istemez.
Gerçi kabul etmek gerekir ki, toplumun çoğunlu-
ğu olaylara teşhis koymakta yavaş davranmış ve geç
kalmıştır. Bir örnek vermek isterim:
İki yıldan fazla oluyor. Çoğu gazeteci arkadaşlar
toplanmış konuşuyor, nereden nereye geldiğimizi sor-
guluyoruz. Aramızdan kimileri “yakında içkinin tüm-
den yasaklanmasının bile mümkün olduğunu” söy-
lerken, bir bölümü de, “tümüyle öyle yapmazlar, ama
fiilen imkânsız hale getirebilirler” diyordu ki, baştan
beri sessizce dinleyen Mehmet Yaşin atıldı:
- Ne diyorsunuz yahu? Siz İstanbul’dan söz edi-
yorsunuz. Yoksa Anadolu’da bunlar çoktan yaşama
geçti. Geçenlerde, Kayseri’de iki kadeh içmek için
dağa çıkmak zorunda kaldım.
O anda, Aziz Nesin’in “Ah Biz Eşekler” öyküsü gel-
di aklıma. Hani kurdun gittikçe yaklaşması karşısında,
“du bakalım n’olıcak?” diye diye sonunda kurda yem
olan eşeğin öyküsü.
Hiç kuşku yok, bir toplumda özgürlüğün ve de-
mokrasinin ölçütü, içki tüketim serbestisi değildir.
Öyle örnekler vardır ki, içkinin gelenek dolayı-
sıyla içilmediği kimi toplumlar onun su gibi akıtıl-
dığı diğerlerinden daha özgürlükçü ve demokrat
olabilirler.
Ama Türkiye’de bunun din baskısı sonucu oldu-
ğunu hepimiz görüyoruz.
Binnaz Toprak’ın başkanlığındaki araştırmaların ça-
lışmalarından çıkan sonuç ise, artık İslamo – faşiz-
min Anadalo’da toplumsal yapıya iyice yerleşmiş ol-
duğudur.
Kılık kıyafeti kendisininkine uymayan, mezhebi
meşrebi kendisininkiyle aynı olmayanı, necip Ana-
dolu halkı kabul etmemekte hatta onu kınamakta
suçlamakta, kendi inanç ve davranış çizgisi içinde
yaşamaya zorlamaktadır.
Araştırmayı yaptıran kuruluşun da içinde bulun-
duğu “uyanıklar cehpesi” ne şimdiye dek çok an-
latılmaya çalışıldı: Faşizm illa şovenizmle değil, ay-
nı zamanda dini bağnazlıkla da olur hele hele biz-
de ve bize benzer toplumlarda...
Binnaz Toprak’in araştırması bu gerçeği büyük bir
açıklıkla ortaya koymuş bulunmaktadır.
19. yüzyılın başından beri çağdaşlaşmak için bü-
yük çabalar harcayan, Cumhuriyet devrimi ile büyük
bir atılım yaparak, kültürel açıdan çağ atlayan Tür-
kiye’nin, altmış yıllık çok partili yaşamdan sonra, 21.
yüzyılda vardığı yer burasıysa, bu çok partili yaşa-
mın ne kadar demokratik olduğunun ciddi olarak sor-
gulanma vakti gelmiş demektir herhalde.
Bunun sorumlusunun tek başına AKP olmadığı-
nın, ama Tayyip Erdoğan’ın kuruluşunun süreci hız-
landırıp, sonunda altın vuruşu yapma şerefine nail
olduğunu da görmezden gelemeyiz.
Vasıl olduğumuz sonuca bakın ve Türk demokrasisi
ile ne kadar iftihar edebileceğinize varın siz karar ve-
rin!
Halkımıza duyduğunuz saygı ne olursa olsun, bun-
lardan sadır olacak milli iradenin özgürlükler rejimi
olan demokrasiyi sağlayıp, sağlayamayacağını bir
oturup düşünün derim.
Şimdi bu milli iradenin kararı demokrasiyi oluş-
turacak mı?
Gerilerin, anlayışsızların, baskıcıların oylarıyla olu-
şan rejime demokrasi denebilir mi?
Demokrasinin ölçütü, tek başına çoğunluk desteği
olabilir mi?
O zaman herkesin bildiğini gibi Mussolini ile Hit-
ler’in faşist ve nasyonal sosyalist rejimlerinin de halk
desteği var olduğuna göre, o rejimlere de demok-
rasiyi diyecek miyiz?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Yeni bir yönetim modeli getiren tüzük değişikliklerinin uygulanmasõ yerel seçimler sonrasõna bõrakõldõ
CHPprogramõnõyeniledi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP’nin 14. olağanüstü ku-
rultayõnda program yenilenirken,
yeni bir yönetim modeli getiren tü-
zük değişikliklerinin uygulanmasõ
yerel seçimler sonrasõna bõrakõldõ.
CHP lideri Deniz Baykal, “se-
çimlere gidilirken herkesin alış-
tığı çalışma modeli içinde olma-
sında yarar olduğunu” söyler-
ken; kulislerde “seçimlerden son-
ra olağanüstü kurultaya gidilip
yönetimin tamamen değiştiril-
mesinin” gündeme gelebileceğine
dikkat çekildi.
CHP yerel seçimlere yeni prog-
ramõyla gidiyor. Parti yönetiminin
biçimlendirilmesinde CHP lideri
Baykal’õ “tek adam” haline getiren
tüzük değişiklikleri ise yerel se-
çimlerden sonra yürürlüğe girecek.
Yeni tüzüğe göre Baykal 13 genel
başkan yardõmcõsõ ve genel sekre-
terden oluşan Merkez Yönetim Ku-
rulu (MYK) üyelerini kendisi se-
çecek.
Baykal, tüzük değişikliklerinin
yürürlüğe giriş tarihi konusunda
Parti Meclisi’nin (PM) yetkili kõ-
lõndõğõna dikkat çekerken “Yerel se-
çimlere gidilirken herkesin alışmış
olduğu çalışma modeli içinde ol-
masında var. Tüzüğün yerel se-
çimlerden sonra uygulamaya gir-
mesini arzuluyorum” dedi.
Partide “güçlü genel sekreterlik”
dönemini sona erdirecek olan de-
ğişikliklerin uygulanmasõnõn yerel
seçimler sonrasõna bõrakõlmasõ, “Se-
çimlere giderken adaylık beklen-
tileri nedeniyle örgütten fazla ses
çıkmadan değişiklikler gerçek-
leştirildi. Seçimlerde alınacak so-
nuçlara göre olağanüstü kurul-
taya gidilip yeni PM seçilebilir.
Baykal parti yönetim kadrosunu,
PM’yi tamamen yenileyebilir”
yorumlarõna neden oldu.
Bazõ parti yöneticileri ise “Şu an-
da MYK genel başkan dışında 20
kişiden oluşuyor. Bu 14 kişiye
inecek. Genel başkan seçimlere
giderken kırgınlıklar olmasını is-
temiyor” görüşünü dile getirdi.
CHP lideri Baykal’õn “atılım
programı” diye nitelendirdiği
“Çağdaş Türkiye İçin Değişim”
başlõklõ yeni programda yer alan ba-
zõ çözüm önerileri şöyle:
? Her aileye aile sigortasõ ile sos-
yal koruma sağlanacak. Yoksul ai-
ledeki anneye Vatandaşlõk Hakkõ
Ödemesi yapõlacak. Emekliye re-
fahtan pay sağlanacak, sosyal gü-
venlik destek primi kesintisine son
verilecek. Nüfus kâğõdõnõ gösteren
sağlõk hizmetine ulaşacak.
?Kesintisiz ilköğretim on yõla
çõkarõlacak. ÖSS, YÖK kalkacak.
Üniversite öğrencisine Yaşam Des-
tek Kredisi ile karşõlõksõz burs sağ-
lanacak. Rektör seçiminde tek be-
lirleyici üniversiteler olacak.
Asgari ücrete sıfır vergi
? İşsizlik sigortasõndan uzun sü-
reli yararlanõlacak. Asgari ücret
düzeyindeki gelire “sıfır” vergi
uygulanacak. 7 bin günde emekli-
liğe geri dönülecek.
? Yolsuzluklarla etkin, kalõcõ ve
sürekli mücadele için milletvekili
dokunulmazlõğõ kaldõrõlacak. Yol-
suzluk dosyalarõ zamanaşõmõna uğ-
ratõlmayacak.
? Etnik kimlik bir şereftir. Asi-
milasyon değil, entegrasyon öngö-
rüyoruz. Her etnik kökenden yurt-
taşõmõzõn kendi özgür irade ve ta-
lepleri çerçevesinde kendi anadili-
ni özgürce kullanabilmelerine, özel
dershaneler veya kurslar gibi ku-
rumlar kurarak anadillerini özgür-
ce öğrenebilmeleri ve öğretebil-
melerine, kendi anadillerinde gazete,
dergi, kitap yayõnlamalarõna ve di-
ğer her türlü yazõlõ ve sözlü yayõn-
da bulunabilmelerine, müzik ve sa-
natõn diğer dallarõnda faaliyettte
bulunabilmelerine,Türkiye sõnõrla-
rõ içinde yayõn yapan radyo ve TV
kurum ve kuruluşlarõ üzerinden
RTÜK’ün genel kurallarõ çerçeve-
sinde kendi anadillerinde yayõn ya-
pabilmelerine olanak tanõnacak.
? Aleviler Diyanet’te temsil edi-
lecek, cem evleri camilerle eşit des-
tek görecek. Madõmak Oteli Hoş-
görü Merkezi olacak.
? Kadõn-erkek eşitliği için çerçeve
yasa çõkarõlacak.
? Milletvekillerini adaylar ara-
sõndan halk seçecek.
? Kamu yönetiminde sürekli re-
form için Devlet Reformu Bakanlõğõ
kurulacak.
? KOBİ’lere 5 kat fazla destek ve-
rilecek ve KOBİ Bakanlõğõ kurula-
cak, KOBİ’lerin Kurumlar Vergisi
düşürülecek.
? Özelleştirmede denetim ve say-
damlõk sağlanacak. Ulusal banka-
cõlõkta yabancõ payõ sõnõrlanacak. Gi-
rişimciye risk sermayesi desteği
sağlanacak. Milli Enerji Kurulu
kurulacak. Nükleer Enerji Denet-
leme Kurulu kurulacak. Yurtdõşõ
müteahhitlik hizmetlerine destek
için Güvence Fonu oluşturulacak.
Tarõm topraklarõnõn yabancõlara sa-
tõşõna sõnõrlama getirilecek. Genç
çiftçilere iş kurma sermayesi sağ-
lanacak. Tarõmsal Destekleme Ku-
rumu kurulacak. Bölgesel kalkõn-
mada yeni projeler geliştirilecek.
Güneydoğu Anadolu’ya devlet ön-
cülüğünde üretken yatõrõmlarla kal-
kõnma olanağõ sağlanacak.
Zamanaşımı
sınırlandırılacak
? Yargõda siyasallaşmanõn önü alõ-
nacak. HSYK yeniden yapõlandõrõ-
lacak. Yargõ etiği kanunu çõkarõla-
cak. Bazõ suçlarda zamanaşõmõ kal-
dõrõlacak. Barolar Birliği’ne Ana-
yasa Mahkemesi’ne dava açabilme
yetkisi verilecek. Adli Tõp Kurumu
özerk ve etkin bir yapõya kavuştu-
rulacak.
? Demokratik, özgür basõn ve ile-
tişim ortamõ yaratõlacak. Sansür ve
özdenetime son verilecek. Yaban-
cõlar ulusal medya kuruluşlarõnda
yetkili üst düzey yönetici olama-
yacaklar. RTÜK meslek odalarõna
açõlacak.
? Dünya kenti İstanbul için yeni
yerel yönetim modeli ortaya kona-
cak.
CHP lideri Baykal,
“seçimlere gidilirken
herkesin alõştõğõ çalõşma
modeli içinde olmasõnda
yarar olduğunu” söyledi.
ERMENİ İDDİASI
Gül’den
Arıtman’a
1YTL’likdava
Avukat Küçüközcan tarafõndan
açõlan davanõn dilekçesinde, Gül’ün
annesinin Ermeni kökenli olduğu
iddiasõnõn gerçekdõşõ olduğu
belirtildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, anne ta-
rafõnõn Ermeni kökenli olduğunu savu-
nan CHP İzmir Milletvekili Canan
Arıtman’a 1 YTL’lik manevi tazminat
davasõ açtõ. Gül’ün avukatõ Ömer Kü-
çüközcan tarafõndan açõlan davanõn di-
lekçesinde, Arõtman’õn geçen hafta
TBMM’de gazetecilere 1915 olaylarõ
nedeniyle bir grup tarafõndan başlatõlan
“özür dileme kampanyasını” değerlen-
dirdiği anõmsatõldõ. Arõtman’õn konuş-
masõnda, “Gül’ün bu kampanyayı des-
teklediği görülüyor. Gül, cumhurun,
yani Türk milletinin Cumhurbaşkan-
lığını yapsın. Etnik kökeninin değil,
Gül’ün anne tarafından etnik kökeni-
ni araştırın, görürsünüz” dediği belir-
tilen dilekçede, Gül’ün, görevi, anayasal
sorumluluğu ve kişisel hassasiyeti nede-
niyle toplumun tüm kesimlerine aynõ
mesafede olduğu ifade edildi. Gül’ün
annesinin Ermeni kökenli olduğu iddia-
sõnõn gerçek dõşõ olduğu belirtilen dilek-
çede, “Dolayısıyla davalının ırkçılık
ve ayrımcılık temelli bu iddiası, basın
yoluyla müvekkilin kişisel ve ailevi
değerlerine, haysiyet ve şerefine ağır
saldırı teşkil eder niteliktedir” görüşü
dile getirildi. Arõtman’õn sözlerinin bir-
birinden farklõ görüşleri temsil eden
medyada infial yarattõğõna değinilen di-
lekçede, CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal’õn da bu sözlerden rahatsõzlõk
duyduğu belirtildi. Davayla ilgili yazõlõ
açõklama da yapan Küçüközcan, “Sayın
Müvekkilimin kamusal konumundan
kaynaklı, büyük sorumluluk ve titiz-
likle yerine getirdiği devlet adamlığı
kimliğini kamuoyunda karalamak
olup, bu nedenle açıklanan sözün sa-
hibi hakkında manevi tazminat dava-
sı açılmıştır. Davaya konu söz ile ihlal
edilen hakkın hiçbir şekilde telafisi
mümkün olmamakla birlikte, sadece
1 YTL tazminat talep edilmiştir” dedi.
MHP’li Vural, kamuoyunun YSK’den hatalarõ gidermesini beklediğini belirtti
‘Terörist nasıl seçmen yazıldı?’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural, terör örgütü lider-
lerinden Cemil Bayık’õn da ara-
larõnda bulunduğu bazõ PKK’li-
lerin seçmen yazõlmasõyla ilgili,
“terörist de olsa seçmendir”
açõklamasõ yapan YSK Başkanõ
Muammer Aydın’a tepki gös-
terdi. Vural, hükümete de “Te-
röristleri seçmen yazanlar, oy
kullanmalarını da sağlayacak
mı?” diye sordu.
Vural, Meclis’te düzenlediği
basõn toplantõsõnda kamuoyunun
YSK’den seçmen kütükleriyle il-
gili hatalarõ bulmasõnõ ve gider-
mesini beklediğini belirterek
“Ayıplı seçmen kütüğünün bu
ayıbını ortadan kaldırmak ge-
rekmektedir” dedi.
Vural, YSK Başkanõ Aydõn’õn
teröristlerin seçmen yazõlmasõyla
ilgili sözlerini anõmsatarak, “Bu
teröristler adreslerinde bulun-
du mu? Türkiye’nin terörle
mücadelesinde toplumsal bir
mücadelenin yapıldığı bir or-
tamda gerçekten birtakım te-
röristlere evlerinde ulaşıldıysa,
bu teröristlerle ilgili neden işlem
yapılmamıştır? Adresinde bu-
lunuyorsa, bunu seçmen kütü-
ğüne yazmışsanız, gerçekten de
adreste iseler, bu kişiler hak-
kında işlem yapılmasının önünü
kim kesmiştir?” dedi.
Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şa-
hin ve İçişleri Bakanõ Beşir Ata-
lay tarafõndan yanõtlanmasõ iste-
miyle aynõ konuda soru önergesi
de veren Vural, yurtdõşõnda bulu-
nan Cemil Bayõk, Salman Kur-
tulan gibi terör teröristlerin seç-
men kütüğünde adresleri oldu-
ğuna göre gerçekten Türkiye’de
bulunup bulunmadõklarõ konu-
sunda bilgi istedi.
Vural, şu sorularõ yöneltti:
“Bu kişilerin adreslerinde
bulunarak seçmen yazıldıkları-
nın kabulü durumun-
da, bu teröristlerin ya-
kalanması için neden
harekete geçilmemiş,
hukuki işlem yapılma-
mıştır? Nüfus müdür-
lükleri, askerlik şube-
leri gibi kamu kurum-
larında çalışan, nüfus
sayımı yapan kamu gö-
revlilerinin suçla ve te-
rörle mücadele bakı-
mından aranan şahıs-
ları bildirmeleri konu-
sunda bir sorumluluk-
ları bulunmakta mı-
dır? Bu konudaki so-
rumluluklarına ilişkin
bir düzenleme bulun-
makta mıdır? Bu kişi-
lerin yakalanması için
görevliler tarafından
bir ihbar yapılmış mı-
dır, yapıldıysa sonuç
ne olmuştur? Bu kişi-
lerin seçmen kütüğün-
de yer alan adresle-
rinde bir arama yapıl-
mış mıdır?”
Vural, güvenlik kuv-
vetlerince herhangi bir
nedenle aranmakta olan
kişilerin resmi işlemler
için müracaatlarõ halin-
de yakalanmalarõnõ sağ-
lamak amacõyla, kayõt-
larõna işaret konulma-
sõna ilişkin 1981 tarihli
bir genelgenin, Başba-
kan Tayyip Erdoğan’ın
2004 tarihli genelgesi
ile yürürlükten kaldõrõl-
dõğõna dikkat çekti.
MHP 135 adayõnõ daha açõkladõ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP, aralarõnda Adõya-
man, Kõrõkkale, Iğdõr’õn da bu-
lunduğu 135 il, ilçe ve beldede be-
lediye başkan adaylarõnõ açõkladõ.
MHP’den yapõlan yazõlõ açõk-
lamada, aday olmak üzere baş-
vuruda bulunan aday adaylarõyla
ilgili genel merkezde oluşturulan
“Ön Değerlendirme Kurulu”nca
yapõlan inceleme ve değerlendir-
melerin Başkanlõk Divanõ’nda
görüşüldüğü, bunlardan bazõla-
rõnõn belediye başkan adayõ ol-
malarõnõn uygun görüldüğü ifade
edildi.
Buna göre parti, bazõ iller ile
Adana, Adõyaman, Ankara, An-
talya, Aydõn, Balõkesir, Bilecik,
Burdur, Çorum, Eskişehir, Gazi-
antep, Giresun, Gümüşhane, Is-
parta, İstanbul, Kastamonu, Ko-
caeli, Konya, Malatya, Kütahya,
Manisa, Kahramanmaraş, Muğla,
Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize, Si-
nop, Sivas, Uşak, Aksaray, Kõ-
rõkkale, Iğdõr, Osmaniye ve Düz-
ce’ye bağlõ 135 ilçe ve beldede be-
lediye başkan adaylarõnõ belirledi.
Adõyaman’da Mehmet Gürl-
evik, Kõrõkkale’de İhsan Kaya-
lak, Iğdõr’da Ali Ekber Yeşil, An-
kara Çankaya’da Sami İşel, El-
madağ’da Zeki Yağdıran, Ke-
çiören’de Şükrü Şahin, Ma-
mak’ta Mehmet Çevik, Yeni-
mahalle’de Yaşar Yıldırım
MHP’nin kesinleşen bazõ beledi-
ye başkan adaylarõ oldu.
Karakolda şiddet
Ehliyet başvurusunda bulunmak için
gittiği Bostancı Trafik Şubesi’nde polis şid-
detine maruz kaldığını iddia eden Ahmet
Kırmızıoğlu (solda), kendisini darp eden
polisler hakkında suç duyurusunda bu-
lundu. İnsan Hakları Derneği İstanbul
Şubesi’nde açıklama yapan Kırmızıoğlu,
“İşlemler sırasında görevli memur, ehli-
yetimin fotokopisini istedi. Ne dediğini
anlamadım. Belgenin ne olduğunu sorun-
ca, önünde duran belgeleri bana fırlattı ve
hakaret etti” dedi. Görevli polis memuru-
na, “İnsanca muamele görmek istiyorum.
Burada insanca muamele göremiyorum”
dediğini anlatan Kırmızıoğlu, bunun üze-
rine kendisine şiddet uygulandığını söyle-
di. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU)
Ermeni soykõrõmõ
zõmnen kabul ediliyor
BAHADIR SELİM
DİLEK
ANKARA - Türki-
ye’nin gündemine
damgasõnõ vuran Er-
menilerden özür di-
leme kampanyasõna
ilişkin tartõşmalarõn
perde arkasõnda, soy-
kõrõm iddialarõna iliş-
kin Türkiye’nin elini
önemli ölçüde zayõf-
latacak önemli bir teh-
likenin yattõğõ belir-
tildi. Özür dileme
kampanyasõnõn kap-
samõnõn genişlemesi
ve zamanõnõn uzama-
sõ; uluslararasõ bir
mahkeme kararõ ol-
madan Türkiye’nin
sözde Ermeni soykõ-
rõmõnõ zõmnen kabul
etmesinin önünü aça-
cak. Bu da, olasõ bir
uluslararasõ mahke-
me sürecinde Türki-
ye’nin hukuksal ze-
minini sõkõntõya so-
kacak.
Ankara Barosu avu-
katlarõndan Sedat Vu-
ral’õn çalõşmasõnda
uluslararasõ hukukta
soykõrõm suçu ayrõn-
tõlarõ ile değerlendi-
rildi.Çalõşmada, “Soy-
kırım, uluslararası
hukukça suç olarak
kabul edilen ve ce-
zası uluslararası yar-
gı kararı ile hüküm
altına alınan ulus-
lararası hukuksal
bir konudur” denir-
ken, “Böyle uluslar-
arası hukuksal bir
konuda karar mer-
cii; ne siyasiler, ne
akademisyenler ne
de ABD ve Avru-
pa’nın yerel, ulusal
ve bölgesel parla-
mentolarıdır” görü-
şüne yer verildi.
KAMPANYANIN TEHLİKESİ
Önceki gün gerçekleştirilen 14. olağanüstü kongrede CHP’nin programı yenilendi. (Fotoğraf:AA)
Oktay Vural.