19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada şuradan başlıyor: “Çok sayıda altgeçit, üstgeçit yaptı. Yolları ge- nişletti. Yeni yerleşim alanları açtı...” Ankara’nın çok büyüdüğünü, ama gelişmediği- ni gösteren yanlış yatırımlardan biri bu. Her şey bir yana, Atatürk Bulvarı’nın görünümünün tümüyle bozulması ve kentin ortasından adeta otoyol ge- çirilmesi tam bir katliam. Yetenek; kentin ortasından, orasından-bura- sından geniş yollar geçirmek değildir. Yetenek, tra- fiği olabildiğince kentin merkezinden dışına çıka- racak düzenlemeler yapmaktır. Dünyanın bütün sayılı başkentlerinde, sadece ya- yalara açık, kentin kimliğini ortaya koyan, iyi res- tore edilmiş “eski kent” bölümü vardır. Başkente gelen turistler önceden duydukları, bildikleri bu böl- gelerde soluklanırlar. Ankara’nın göbeğinde değil soluklanacak yer bulmak, hava kirliliğinden hastanelik olma tehlikesi var! Gökçek’in; doğalgazı, Ankaralılar için tam bir “doğalgazık” haline getirdiği yıllardır biliniyor. Za- ten kendisi de bunu saklamıyor. “Ben 150 dolar fazla alıyorum ama, bunu kente yatırım yapmak için kullanıyorum” diyor. O zaman sormazlar mı: Alınan vergileri nerede kullanıyorsunuz? Fazla alınan paralar sonunda mahkemeden döndü. Dava açanlar paralarını aldılar. Dava açanları örnek göstererek para almak isteyenle- re belediye yetkilileri şu yanıtı veriyor: “Sen de dava aç. Kazan, ondan sonra gel, pa- ranı verelim!” Bir belediye başkanı, mahkeme kararına rağmen oylarıyla seçildiği insanlara böylesine haksızlık ya- pabilir mi? Ankara’da renkli gelişmeler yok mu? Elbette var; Ankara’nın suyu renklendi. Batı- kent’te sarı, Demetevler’de kahverengi, Ayrancı’da yeşilimsi akıyor! Uzmanların Gerede’yi önermesine karşın Kızı- lırmak’tan su getirmekte ısrar eden Gökçek, kimi işsizlere iş kapısı da açmış oldu. Ankara’nın su- yunu damıtsan, çıkan maddelerden kimyasal ürünler pazarı kurulur! Yanına bir de maden bö- lümü açılır. Hal böyle olunca Ankaralılar, yılda tam 300 mil- yon dolar damacana su parası veriyor. Başbakan hızını alamayıp belki “Cumhuriyet ga- zetesini de kapatın” diyecek ama, Ankara’nın havası da fena halde kirlendi. Öyle ki, ölçüm alet- leri isyan etti, bozuluyor! Özet şu: Gökçek döneminde Ankara’nın havası, suyu ve görünümü kirlendi! Bir kent bu kadar kısa sürede ancak bu kadar çok kirletilebilir. Başkentin bir başka unvanı da şu: Türkiye’nin en borçlu belediyesi! Başta doğalgaz olmak üzere hem katlayarak pa- ra alacaksınız, hem de en borçlu belediye unva- nını kazanacaksınız! Üstelik borcun bir bölümü do- ğalgazı aldığı BOTAŞ’a. BOTAŞ, Ankara Beledi- yesi nedeniyle neredeyse adını değiştirecek:BA- TAŞ!Aziz Nesin’lik bir durum daha: Ankaralıya doğalgazı pahalı sat, BOTAŞ’a do- ğalgazın parasını ödeme! Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Rekabet Kurumu, Gökçek’in kimi uygulamalarını haksız ve yanlış buldu, ama başkan “kurumlara selam işle- me devam” yöntemini benimsiyor. Ankara’nın sadece Ankaralılar için değil, tüm Tür- kiye için yeniden kimliğine kavuşması gerekiyor. İlanen duyurulur! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada bir kadının seçilmesiyle övünülüyor. Yerel seçimler yaklaştıkça, kimileri belediye başkanlığı adaylığını başkalarına kaptırmamak için öylesine saçmalıyorlar ki; komplo senaryoları zır- valıyor, ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Müslümanlık her şeye öylesine öncelik aldı ki; dinci bir cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çı- kan AKP’li, Ermeni kökenli olmadığını açıkladı- ğı yazılı açıklamasında ailesinin Müslüman ol- duğunu vurgulamaya öncelik veriyor. Türklüğü- nü ikinci bir değer olarak kayda geçiriyor. Çağdaşlığa soyunan, laik Türkiye’nin gerici ya- şama sürüklendiğini açıklayan rapor bilinme- yenleri açıklıyormuş gibi öylesine ortalığı karış- tırdı ki; günlerdir gazete manşetlerinden inmiyor. Sıralanan şaşırtıcı gelişmelerden birkaçını ir- deleyelim. Örneğin ana muhalefet partisi başkentin sa- yılı büyük otellerinden birinde tüzük ve program kurultayı düzenledi. İktidara aday olduğu varsayılan köklü bir par- tinin olağanüstü kurultayının gerçekte hangi amaçla düzenlendiği tartışma konusu. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar hesabı; bu kurultayın hiçbir maddesi akıl- larında kalmayan, haberlere yansımayan yeni bir programı tartışmak için mi, yoksa zaten kimi ka- rarları âdet yerini bulsun diye parti kurullarından geçiren genel başkanın tek adamlığını tüzüğe ge- çirmek amacıyla mı yapıldığı anlaşılamadı. Genel Başkan, uzun, her hafta Meclis grubunda yaptığı konuşmanın bir kopyasını kurultaya su- narken, parti programının “çağdaşlaştırıldığını” söylemesine söylüyor da, bütün yetkileri tek el- de -elinde- toplamaya neden gerek gördüğüne tek sözcükle, şöyle üstünkörü de olsa değinmi- yor. Kurultay delegeleri de, milletvekilleri de genel başkanlarını kuzu kuzu dinliyor. “Ya’vu demokratik bir ülkede dinci bir partideki lider uygulamaları- nın tamamen benzerini neden tüzüğe alıyoruz; ik- tidara yürüyoruz, lakin halka çarşaf dışında yeni açılımlar içeren vaatlerde bulunmuyoruz” demi- yor, diyemiyor. Eller alkışta, dudaklar mühürlü. İpliği pazara çıktı derler ya; işte o hesap. Bur- nundan kıl aldırmayan, belediye başkanlığını cep- te keklik gören Melih Gökçek, konuştukça ba- tıyor. Bir araştırma şirketine RTE hakkında (örneğin tutarsızlıkları, iktidara gelişi nasıl önlenir gibi) ki- mi konularda araştırma yapmasını ısmarlamış, araştırma fatura edilmiş. Dünya dönüyor ya; Gökçek AKP’li oldu ve… yıllar sonra olay tozlu raflardan indirildi. Star TV’deki terleyen, halkı soyarak halka hiz- met ettiğini açıklayan Gökçek, ekran ekran do- laşıp şimdi kumpasa kurban gittiğini söylüyor. Her türlü konuşma ahlakına aykırı hareketle- rine sabırla direnen Uğur Dündar ile Kemal Kı- lıçdaroğlu’nun kendisine kumpas kurduklarını, kamuoyu önünde suçlu duruma düşmesi için bir- likte hareket ettiklerini iddia ediyor. Birinci kum- pas! Araştırma şirketine para ödemediğini öne sü- rüyor; Ergenekon davasında tutuklu olarak ifa- de veren şirketin sahibi; hayır, araştırmaları Gökçek ısmarladı, fatura kestim, diyor. Neredeyse RTE hakkında her türden araştır- ma yaptırdığını inkâr edecek! Uğur Dündar-Kılıçdaroğlu, tutuklu olan SESAR araştırma şirketinin, adaylığını önlemek için bir- likte davrandıklarını öne sürüyor. Bu da ikinci kumpas! On parmağında on kara, doğruları yalanla- makta usta bu adam, beş yıl daha başkent be- lediye başkanı olacak ha? “Bir lafa bakarım laf mı diye / Bir de söyleye- ne bakarım adam mı diye”. Mevlana’dan aldığı bu dizelerle komuta kadrosunda birlikte görev yaptığı İlhami Erdil’e yanıt veren emekli Orge- neral Hilmi Özkök’e, Genelkurmay başkanlığı- nı yapan Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun söylemini anımsayalım: “Ben kendisini (Kara Kuvvetleri’nde) komutan olarak izledim. Bunun sonucunda irtica ile mü- cadele edecek birinin (Genelkurmay Başkanlığı’na) gelmesini istedim.” Şimdi… Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Baş- kanlığı’nda dinci AKP ile, üstelik bu partinin la- ikliğin içini boşaltmaya hız verdiği bir dönemde “şiir gibi ilişkiler” kurduğu bilinirken; yemekte şa- rap içmediğine dokunan -doğru veya değil- eleş- tirisel bir söyleme bu denli karşı çıkması fazla- ca anlamsız olmuyor mu? Türkiye’de neler olmuyor ki... [email protected] / IŞIL ÖZGENTÜRK oldu birden.. araştõrmayõ yapan ekibin gözleri mi açõldõ ya da açõlmaya mõ zor- landõ?.. Hayret ki hayret.. görmesini bilen, duyduğunu unutmayan pek çok aydõn, bu araştõrma yapõlmadan da Binnaz Toprak ekibinin söylediklerini söylü- yordu. Ancak AKP’nin muhteşem kadrolaşmasõnõ görmek istemeyen, ge- ne AKP’nin oluşturduğu sadaka kül- türüne hiç değinmeyen, Başbakan ya da Cumhurbaşkanõ’nõn özel uçağõna bindikleri için Türkiye’yi yönettiklerini düşünen ve kendilerini “liberal ay- dınlar” diye niteleyen bir grup bu du- ruma pek bir şaşõrmõş görünüyor. Gü- naydõn.. Türkiye’yi siz değil, AKP yönetiyor ve şimdi onlar bize “ötekiler” diyor. Ben de bir özür kampanyasõ düzenle- meyi düşünüyorum; liberal aydõnlar, “Bu ülke dinci kadroların eline ge- çiyor” diye dört yõldõr yazõp çizenler- den özür dilemeli. Ama biliyorum ki, bu konuda özür dilemek, Ermeni kar- deşlerimizden özür dilemek kadar ko- lay değil. Kaybedecekleri çok şey var! Hazõr özür kampanyalarõndan söz edilmişken, aklõma gelen bazõ özür kampanyalarõndan söz etmek istiyorum. Örneğin, Abdullah Öcalan’dan özür dilemeliyiz. Onu öyle tek başõna bõraktõğõmõz için. Yunanlõlardan özür dilemeliyiz; Kurtuluş Savaşõ sõrasõnda öldürdüğümüz Yunan askerleri için; Kõbrõs’a çõkarma yaptõğõmõz için. Ame- rikalõlardan özür dilemeliyiz, Irak sa- vaşõnda onlara yeteri kadar destek ol- madõğõmõz için.. destek verseydik da- ha az Amerikan askeri ölürdü. Suçu- muz çok büyük. Ruslardan özür dile- meliyiz, gördüğümüz her Rus kadõnõ- na Nataşa muamelesi yaptõğõmõz ve on- lara bu ismi taktõğõmõz için. Aklõma çok değişik özür kampanyalarõ geliyor ama.. ne yazõk ki, onlarõ burada yaz- mam mümkün değil. Hani derler ya, işin çivisi çõktõ diye.. bizde her şeyin çivisi çõktõ. Televizyon kanallarõndan birinde yemekli bir ya- rõşma programõ var, lütfen bir kez iz- leyin; bu program bize tutulmuş bir ay- na gibi. Kimsenin kimseye saygõsõ yok, kimse kimseyi sevmiyor, herkes inanõlmaz ölçüde bencil ve bütün bun- lar 10 bin Yeni Türk Lirasõ için yapõ- lõyor. Yani para o kadar önemli değil; amaç, ötekini örselemek, bir çõrpõda ye- mek . Gerisi yalan.. ya da günün göz- de sözüyle “Batsın bu dünya!” isilozgenturk gmail.com SAYFACUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 7 Edirne B 7 Kocaeli Y 8 Çanakkale B 8 İzmir Y 12 Manisa B 8 Aydın B 11 Denizli Y 7 Zonguldak Y 7 Sinop Y 8 Samsun Y 10 Trabzon Y 15 Giresun Y 15 Ankara K 3 Eskişehir K 4 Konya K 2 Sıvas Y 1 Antalya Y 13 Adana Y 13 Mersin Y 14 Diyarbakır Y 9 Şanlıurfa Y 9 Mardin Y 8 Siirt Y 6 Hakkâri K 1 Van K 2 Kars K - 4 Oslo K - 1 Helsinki K 2 Stockholm K 0 Londra Y 11 Amsterdam Y 8 Brüksel Y 4 Paris Y 7 Bonn Y 4 Münih Y 12 Berlin Y 6 Budapeşte Y 7 Madrid B 16 Viyana Y 6 Belgrad Y 6 Soyfa Y 6 Roma B 16 Atina Y 15 Zürih Y 8 Moskova K - 4 Aşkabat Y 15 Astana B -10 Taşkent K 3 Bakû Y 11 Bişkek K 3 Tiflis K 3 Kahire B 16 Şam Y 13 Yurt geneli çok bulutlu, Marmara’nın batısı ve Kı- yı Ege dışında tüm yurtta yağışlı geçecek. Yağışlar; Doğu Akdeniz, Karadeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu’da yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde ise karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı; bu- günden itibaren, yurdun kuzeybatı kesimlerinde, çarşamba günü tüm yurt- ta 3-6 derece azalacak. 23 ARALIK 2008 SALI Kubilay’õ Saygõyla Anõyoruz Mustafa DURNA Cumhuriyetin yetiştirdiği kuşaklar, emperyalizmin uşaklarõna izin vermeyecektir. Günümüzde de yeni oyun- lar, yeni planlar deneniyor. Emperyalizm, kirli elleri- ni bir türlü ülkemizden çekmiyor. Etnik ve dinsel ayak- lanmalarõ körükleyerek amacõna ulaşmak istiyor. İşin kötüsü dost görünerek sinsice, kalleşçe davranõyor. Kubilay olayõ Cumhuriyet devrimi uğruna, vatan sev- gisi ve ülke bütünlüğü için yalnõz başõna kuvvet hesa- bõ yapmayan büyük bir vatanseverlik örneğidir. Kubi- lay, Kemalist Cumhuriyet Devrimleri uğruna kendini feda eden vatanseverlerin öncüsüdür. Bastarafı 2. Sayfada 12 vali merkeze alındıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bazõ illerin valilerinde değişiklik öngören valiler ka- rarnamesi Resmi Gazete’de ya- yõmlandõ. Kararnameye göre, 12 ilin valisi merkeze alõnõrken, kimi illerin valilerinin de görev yerleri değiştirildi. Yargõ ka- rarlarõna uymadõğõ gerekçesiy- le 5 ay hapis cezasõna çarptõrõ- lan Eskişehir Valisi Kadir Ça- lışıcı merkeze çekildi. Kararnameye göre, Bitlis Vali- si Mevlüt Atbaş, Çanakkale Va- lisi Orhan Kırlı, Elazõğ Valisi Muammer Muşmal, Erzincan Valisi Ali Güngör, Eskişehir Va- lisi Kadir Çalõşõcõ, Hakkâri Vali- si Ayhan Nasuhbeyoğlu, Rize Valisi Kasım Esen, Sinop Valisi Zeki Şanal, Aksaray Valisi Sebati Buyuran, Bartõn Valisi İsa Kü- çük, Yalova Valisi Doç. Dr. Yu- suf Erbay, Kilis Valisi Nevzat Turhan merkeze alõndõ. Yargõtay 4. Ceza Dairesi, mer- keze alõnan Eskişehir Valisi Kadir Çalõşõcõ’yõ “memuriyet görevini kötüyü kullanarak keyfi dav- ranma” suçundan 5 ay hapis ce- zasõna çarptõrmõş ve bu cezayõ para cezasõna çevirerek ertele- mişti. Eskişehir Valisi Çalõşõcõ, Ak- saray Valisi iken İl İdare Kurulu Müdürü Bekir Sami Coşkun’u görevden almõştõ. Bunun ardõndan Coşkun, idare mahkemesinde da- va açmõştõ. Mahkeme, valiliğin bu işlemini iptal etmişti. Eskişehir Va- lisi Çalõşõcõ, Aksaray Valisi oldu- ğu dönemde, “memuriyet gör- evini kötüye kullanarak keyfi davranmak” suçundan 5 ay ha- pis cezasõna çarptõrõlmõş, bu cezasõ da paraya çevrilerek ertelenmişti. Kararnameyle, Çankõrõ Valisi Ali Haydar Öner Isparta’ya, Is- parta Valisi Şemsettin Uzun Çan- kõrõ’ya, Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar Eskişehir’e, Merkez Va- lisi Halil Işık Bartõn’a, Müsteşar Yardõmcõsõ Zekeriya Şarbak Ri- ze’ye, Sağlõk Bakanlõğõ Müsteşar Yardõmcõsõ Abdülkadir Atalık Çanakkale’ye, Başbakanlõk Gü- venlik İşleri Genel Müdürü Mu- ammer Türker Hakkâri’ye, Ga- ziantep İl Özer İdaresi Genel Sekreteri Abdülkadir Demir Er- zincan’a, Yõldõrõm Kaymakamõ Turhan Ayvaz Kilis’e, Karatay Kaymakamõ M. Hakan Güven- çer Sinop’a, Avcõlar Kaymakamõ Hasan Duruer Mardin’e, Sa- karya İl Özel İdaresi Genel Se- kreteri Orhan Alimoğlu Aksa- ray’a, Hukuk Müşaviri Nurettin Yılmaz Bitlis’e, Sarõyer Kayma- kamõ Mehmet Ersoy Yalova’ya, Mülkiye Başmüfettişi Muam- mer Erol Elazõğ’a vali olarak atandõ. Kömür bile dağıttı Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn, “Valiler kamyona bi- nip kömür dağıtsın” sözlerinin ardõndan dar gelirli yurttaşlara kö- mür dağõtmaya çõkan Elazõğ Va- lisi Muammer Muşmal, İçişle- ri Bakanlõğõ’nõn valiler kararna- mesiyle merkeze alõndõ. Yerine Mülkiye Başmüfettişi Muam- mer Erol atandõ. İlginç açõklamalarõyla adõndan söz ettiren Muşmal’õn “Elazığ Buluşuyor” zirvesinin bittiği gün, yerel seçimlere kõsa bir sü- re kala merkeze alõnmasõ dikkat çekti. Başbakan’õn talimatõnõn ardõndan 625 kilo kömür dağõtõ- mõna bizzat katõlan Vali Muşmal, ilginç açõklamalarõyla da günde- me gelmişti. Muşmal, “Şeytanın bile zorlanacağı çeşitlilikte yol- suzluklar yapılıyor. Memleke- tin yüzde 99’u Müslüman ama yüzde 60’ı hırsız. Böyle iş olur mu? Yani ‘Müslümanõz’ diyoruz ama arkadaş, yalancılık, üç- kâğıtçılık, dolandırıcılık biz- de” demişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PKK’nin Aktütün Karakolu’na düzenlediği ve 17 askerin şehit olduğu saldõrõnõn ardõndan alõnan yeni ku- rumsal yapõ oluşturulmasõ kararõ, aradan 2.5 ay geçmesine karşõn uygulamaya konulamadõ. Başlangõçta müsteşarlõk düzeyinde olacağõ be- lirtilen yeni birimin başkanlõk düzeyine çekil- diği öğrenildi. PKK’nin 4 Ekim 2008’de ger- çekleştirdiği saldõrõnõn ardõndan başkentin gün- demi bir kez daha teröre odaklanmõştõ. 17 askerin şehit olduğu saldõrõnõn ardõndan Ankara’da art arda toplanan terör zirvelerinde alõnmasõ gere- ken önlemler ve askerin talepleri gündeme gel- mişti. Son olarak Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn başkanlõğõnda Başbakanlõk Merkez Bi- na’da toplanan ve 6.5 saat süren Terörle Mü- cadele Yüksek Kurulu (TMYK) toplantõsõndan sonra yapõlan yazõlõ açõklamada, terörle müca- delede koordinasyonu sağlamak üzere İçişleri Bakanlõğõ bünyesinde yeni bir kurumsal yapõ- lanmaya gidilmesi kararõnõn alõndõğõ kamuoyuna duyurulmuştu. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay zirve sonrasõn- da Ürdün’ün başkenti Amman’a hareketinden önce gazetecilerin sorularõ üzerine, bakanlõğõna önemli bir görev verildiğini, bu konuda ciddi- yetle çalõştõklarõnõ söylemişti. Atalay, “Bu ya- pılanmayla ilgili çok ileri ifadelerde bulunmak istemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ger- çekten bütün boyutlarıyla konunun ele alı- nacağı, araştırmaları, analizleri, değerlen- dirmeleri ve kurumlar arası koordinasyo- nuyla bir yapılanma olması için çalışacağız. Bu konuda daha sonraki gelişmeler belir- ginleştikçe paylaşacağız. Milli Güvenlik Ku- rulu’nda terör ve güvenlik ile ilgili bütün ko- nular değerlendirildi. Yapılması gerekenler yapılıyor, alınması gereken tedbirler alınıyor” demişti. Ancak çalõşmalar sõrasõnda yeni birimin bürokrasinin en güçlü yapõsõ olan müsteşarlõk ye- rine başkanlõk düzeyinde çalõşmasõ kararõ alõn- dõ. Genel müdürlük ve müsteşar yardõmcõlõğõnõn üstünde kurulacak yapõnõn adõnõn da “Terörle Mücadele Başkanlığı” olmasõ öngörüldü. An- cak aradan geçen 2.5 ayda İçişleri Bakanlõğõ’nda yürütülen çalõşmalar tamamlanamadõ. Kirlilik açıklaması Baştarafı 1. Sayfada Sağlõk Bakanlõğõ Basõn ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapõlan açõklamada, Ankara’nõn hava kalite kontrolünün 1970 yõ- lõndan bu yana Refik Saydam Hõfzõssõhha Merkezi Başkanlõ- ğõ tarafõndan yarõ otomatik ci- hazlarla yapõldõğõ belirtildi. Baş- kentin hava kalite kontrol ağõnõn 2004-2006 yõllarõ arasõnda yü- rütülen Avrupa Birliği projesiyle yenilendiği ve 2 yõldõr deneme amaçlõ çalõştõrõlan sistemin he- nüz kesin kabulünün yapõlma- dõğõ belirtilen açõklamada, şun- lar kaydedildi: “Tüm elektronik sistemler- de olabileceği gibi, bu sistem- de de zaman zaman arızalar olabilmekte, bu arızalar ga- ranti kapsamı içerisinde, üst- lenici firma tarafından en kı- sa sürede giderilmeye çalışıl- maktadır. 18 Aralık 2008’de Sıhhiye’deki istasyonun par- tikül ölçüm cihazının pompa sisteminde bir arıza olmuş ve sonuçlar bir saat önceki de- ğerlere göre çok yüksek ola- rak hatalı rapor edilmiştir.” Sistemin özelliğinden ve yazõlõm programõ gereği ham verilerin, online olarak Refik Saydam Hõfzõssõhha Merkezi Başkanlõğõ’nõn web sayfasõna aktarõldõğõ belirtilen açõkla- mada, ölçüm değerlerinin da- ha sonra hava kalite kontrol la- boratuvarõ personeli tarafõndan doğrulandõğõ ve onaylanmõş ölçüm olarak kayda geçtiği ifade edildi. BendeBir Özürİstiyorum! Baştarafı Arka Sayfada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Genel Kurulu, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü için yapõlan seçimlerde ilk 6’ya yerleşen adaylarõ dün yaptõğõ toplan- tõda 3’e indirdi. Genel kurul, Prof. Dr. Yu- nus Söylet’i üniversitedeki seçimlerde ikinci olmasõna karşõn rektör olarak atanmasõ istemiyle birinci sõraya alarak Cumhur- başkanlõğõ’na gönderdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte vakõf kuran Söylet, Erdoğan’õn aile doktoru olarak ta- nõnõyor. YÖK’ün Çankaya’ya gönderdiği listenin ikinci sõrasõnda üniversitedeki se- çimlerde birinci olan Prof. Ali Akyüz yer aldõ. Çankaya’ya gönderilen sõralamadaki üçüncü isim ise Prof. Dr. Melih Boydak ol- du. YÖK Genel Kurulu dün Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlõğõnda İstanbul Üni- versitesi rektör adaylarõnõ belirlemek üze- re toplandõ. Genel Kurul’da İstanbul Üni- versitesi’nin 6 rektör adayõyla görüşmeler gerçekleştirildi. Genel kurul toplantõsõna sõ- rasõyla, üniversitedeki seçimlerde 483 oy olarak birinci olan Prof. Dr. Ali Akyüz , 365 oyla üçüncü olan Prof. Dr. Melih Boydak, 250 oy alan Prof. Dr. Faruk Erzengin, 181 oy alan Prof. Dr. Erhun Eyüpoğlu , 467 oy alarak seçimlerde ikinci olan Prof. Dr. Yu- nus Söylet ve 46 oy alan Prof. Dr. Kenan Ulualp katõldõ. Genel kurulda rektör adaylarõ ile görüş- melerin ardõndan Cumhurbaşkanõ’na gön- derilecek 3 rektör adayõ ve sõralamalarõ için oylamaya geçildi. YÖK üyesi Prof. Dr. Atil- la Eriş’in katõlmadõğõ genel kurulda rektör adaylarõnõn sõralamalarõ için en az 11 oy al- ma koşulu arandõ. Üniversitedeki seçimlerde ikinci olmasõna karşõn Prof. Dr. Yunus Söy- let birinci sõradan rektör adayõ olarak gös- terildi. Üniversitedeki seçimlerde Söy- let’ten 16 oy daha fazla alan Ali Akyüz Çan- kaya’ya gönderilen listede ikinci sõrada yer aldõ. Üniversitedeki seçimlerde 3. sõrada yer alan Melih Boydak Cumhurbaşkanlõğõ’na gönderilen listede de aynõ yerini korudu. YÖK üyeleri arasõnda rektör adaylarõnõn sõ- ralamalarõnõn belirlendiği oylamalarda Prof. Dr. Yunus Söylet’in ilk turda 11, Prof. Dr. Ali Akyüz’ün 4. turda 11, Prof. Dr. Melih Boydak’õn ise 3. turda 11 oy aldõğõ belirtildi. Söylet Erdoğan ile vakıf kurmuştu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tõp Fa- kültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Söy- let, Başbakan Erdoğan ile birlikte Sõcak Yu- va Vakfõ’nõn kurucu başkanlarõ arasõnda yer alõyor. Türbana özgürlük bildirisinde imzasõ bulunan Söylet, aynõ zamanda Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanõ olduktan sonra YÖK’e atadõğõ ilk üye olmuştu. Söylet Baş- bakan Erdoğan’õn aile hekimi olarak tanõ- nõyor. YÖK üniversitedeki seçimi hiçe saydı ÇORUM (Cumhuriyet) - Seç- men listelerine ilişkin bir skandal da Çorum’da yaşandõ. Eski Çorum Valisi Hüseyin Poroy, seçmen listelerinde halen Çorum Vali Konağõ’nda ikamet ediyor olarak göründü. Poroy’un annesinin yõl- lardõr oturduğu ev de seçmen lis- telerinde “boş ev” olarak göste- rildi. Eski Çorum Valisi Hüseyin Poroy, 24 Şubat 2007’de 2.5 yõl görev yaptõğõ Çorum’dan Danõş- tay üyeliğine seçildi. Poroy’un ye- rine Mustafa Toprak, Çorum Valiliği’ne atandõ. Poroy, geçen haftalarda askõdaki seçmen liste- lerinde adõnõn yer almadõğõnõ gö- rünce harekete geçti. Yüksek Seçim Kurulu’na ait in- ternet sitesine TC kimlik numa- rasõyla sorgulama yaptõran Po- roy’un ikamet kaydõ Çorum Va- li Konağõ’nda çõktõ. Bunun üzerine Poroy, Çorum Nüfus İl Müdür- lüğü’nü arayarak kaydõnõ Anka- ra’ya getirdiğini, yanlõşlõğõn dü- zeltilmesini istedi. Poroy’un yaptõğõ araştõrmada annesinin yõllardõr oturduğu evin de seçmen listelerinde “boş ev” olarak gösterildiği ortaya çõktõ. Po- roy, bunun üzerine de itirazda bu- lundu. Yüksek Seçim Kurulu, benzer olaylar nedeniyle adrese dayalõ se- çim listelerine ilişkin gelen şikâ- yetleri değerlendirdikten sonra önümüzdeki günlerde karar ve- recek. Aynı adreste 2 vali Terörle mücadele birimi unutuldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle