Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
şuradan başlıyor:
“Çok sayıda altgeçit, üstgeçit yaptı. Yolları ge-
nişletti. Yeni yerleşim alanları açtı...”
Ankara’nın çok büyüdüğünü, ama gelişmediği-
ni gösteren yanlış yatırımlardan biri bu. Her şey bir
yana, Atatürk Bulvarı’nın görünümünün tümüyle
bozulması ve kentin ortasından adeta otoyol ge-
çirilmesi tam bir katliam.
Yetenek; kentin ortasından, orasından-bura-
sından geniş yollar geçirmek değildir. Yetenek, tra-
fiği olabildiğince kentin merkezinden dışına çıka-
racak düzenlemeler yapmaktır.
Dünyanın bütün sayılı başkentlerinde, sadece ya-
yalara açık, kentin kimliğini ortaya koyan, iyi res-
tore edilmiş “eski kent” bölümü vardır. Başkente
gelen turistler önceden duydukları, bildikleri bu böl-
gelerde soluklanırlar.
Ankara’nın göbeğinde değil soluklanacak yer
bulmak, hava kirliliğinden hastanelik olma tehlikesi
var!
Gökçek’in; doğalgazı, Ankaralılar için tam bir
“doğalgazık” haline getirdiği yıllardır biliniyor. Za-
ten kendisi de bunu saklamıyor. “Ben 150 dolar
fazla alıyorum ama, bunu kente yatırım yapmak için
kullanıyorum” diyor.
O zaman sormazlar mı:
Alınan vergileri nerede kullanıyorsunuz?
Fazla alınan paralar sonunda mahkemeden
döndü. Dava açanlar paralarını aldılar. Dava
açanları örnek göstererek para almak isteyenle-
re belediye yetkilileri şu yanıtı veriyor:
“Sen de dava aç. Kazan, ondan sonra gel, pa-
ranı verelim!”
Bir belediye başkanı, mahkeme kararına rağmen
oylarıyla seçildiği insanlara böylesine haksızlık ya-
pabilir mi?
Ankara’da renkli gelişmeler yok mu?
Elbette var; Ankara’nın suyu renklendi. Batı-
kent’te sarı, Demetevler’de kahverengi, Ayrancı’da
yeşilimsi akıyor!
Uzmanların Gerede’yi önermesine karşın Kızı-
lırmak’tan su getirmekte ısrar eden Gökçek, kimi
işsizlere iş kapısı da açmış oldu. Ankara’nın su-
yunu damıtsan, çıkan maddelerden kimyasal
ürünler pazarı kurulur! Yanına bir de maden bö-
lümü açılır.
Hal böyle olunca Ankaralılar, yılda tam 300 mil-
yon dolar damacana su parası veriyor.
Başbakan hızını alamayıp belki “Cumhuriyet ga-
zetesini de kapatın” diyecek ama, Ankara’nın
havası da fena halde kirlendi. Öyle ki, ölçüm alet-
leri isyan etti, bozuluyor!
Özet şu:
Gökçek döneminde Ankara’nın havası, suyu ve
görünümü kirlendi!
Bir kent bu kadar kısa sürede ancak bu kadar
çok kirletilebilir.
Başkentin bir başka unvanı da şu:
Türkiye’nin en borçlu belediyesi!
Başta doğalgaz olmak üzere hem katlayarak pa-
ra alacaksınız, hem de en borçlu belediye unva-
nını kazanacaksınız! Üstelik borcun bir bölümü do-
ğalgazı aldığı BOTAŞ’a. BOTAŞ, Ankara Beledi-
yesi nedeniyle neredeyse adını değiştirecek:BA-
TAŞ!Aziz Nesin’lik bir durum daha:
Ankaralıya doğalgazı pahalı sat, BOTAŞ’a do-
ğalgazın parasını ödeme!
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Rekabet
Kurumu, Gökçek’in kimi uygulamalarını haksız ve
yanlış buldu, ama başkan “kurumlara selam işle-
me devam” yöntemini benimsiyor.
Ankara’nın sadece Ankaralılar için değil, tüm Tür-
kiye için yeniden kimliğine kavuşması gerekiyor.
İlanen duyurulur!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
bir kadının seçilmesiyle övünülüyor.
Yerel seçimler yaklaştıkça, kimileri belediye
başkanlığı adaylığını başkalarına kaptırmamak için
öylesine saçmalıyorlar ki; komplo senaryoları zır-
valıyor, ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor.
Müslümanlık her şeye öylesine öncelik aldı ki;
dinci bir cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çı-
kan AKP’li, Ermeni kökenli olmadığını açıkladı-
ğı yazılı açıklamasında ailesinin Müslüman ol-
duğunu vurgulamaya öncelik veriyor. Türklüğü-
nü ikinci bir değer olarak kayda geçiriyor.
Çağdaşlığa soyunan, laik Türkiye’nin gerici ya-
şama sürüklendiğini açıklayan rapor bilinme-
yenleri açıklıyormuş gibi öylesine ortalığı karış-
tırdı ki; günlerdir gazete manşetlerinden inmiyor.
Sıralanan şaşırtıcı gelişmelerden birkaçını ir-
deleyelim.
Örneğin ana muhalefet partisi başkentin sa-
yılı büyük otellerinden birinde tüzük ve program
kurultayı düzenledi.
İktidara aday olduğu varsayılan köklü bir par-
tinin olağanüstü kurultayının gerçekte hangi
amaçla düzenlendiği tartışma konusu.
Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan
çıkar hesabı; bu kurultayın hiçbir maddesi akıl-
larında kalmayan, haberlere yansımayan yeni bir
programı tartışmak için mi, yoksa zaten kimi ka-
rarları âdet yerini bulsun diye parti kurullarından
geçiren genel başkanın tek adamlığını tüzüğe ge-
çirmek amacıyla mı yapıldığı anlaşılamadı.
Genel Başkan, uzun, her hafta Meclis grubunda
yaptığı konuşmanın bir kopyasını kurultaya su-
narken, parti programının “çağdaşlaştırıldığını”
söylemesine söylüyor da, bütün yetkileri tek el-
de -elinde- toplamaya neden gerek gördüğüne
tek sözcükle, şöyle üstünkörü de olsa değinmi-
yor.
Kurultay delegeleri de, milletvekilleri de genel
başkanlarını kuzu kuzu dinliyor. “Ya’vu demokratik
bir ülkede dinci bir partideki lider uygulamaları-
nın tamamen benzerini neden tüzüğe alıyoruz; ik-
tidara yürüyoruz, lakin halka çarşaf dışında yeni
açılımlar içeren vaatlerde bulunmuyoruz” demi-
yor, diyemiyor. Eller alkışta, dudaklar mühürlü.
İpliği pazara çıktı derler ya; işte o hesap. Bur-
nundan kıl aldırmayan, belediye başkanlığını cep-
te keklik gören Melih Gökçek, konuştukça ba-
tıyor.
Bir araştırma şirketine RTE hakkında (örneğin
tutarsızlıkları, iktidara gelişi nasıl önlenir gibi) ki-
mi konularda araştırma yapmasını ısmarlamış,
araştırma fatura edilmiş.
Dünya dönüyor ya; Gökçek AKP’li oldu ve…
yıllar sonra olay tozlu raflardan indirildi.
Star TV’deki terleyen, halkı soyarak halka hiz-
met ettiğini açıklayan Gökçek, ekran ekran do-
laşıp şimdi kumpasa kurban gittiğini söylüyor.
Her türlü konuşma ahlakına aykırı hareketle-
rine sabırla direnen Uğur Dündar ile Kemal Kı-
lıçdaroğlu’nun kendisine kumpas kurduklarını,
kamuoyu önünde suçlu duruma düşmesi için bir-
likte hareket ettiklerini iddia ediyor. Birinci kum-
pas!
Araştırma şirketine para ödemediğini öne sü-
rüyor; Ergenekon davasında tutuklu olarak ifa-
de veren şirketin sahibi; hayır, araştırmaları
Gökçek ısmarladı, fatura kestim, diyor.
Neredeyse RTE hakkında her türden araştır-
ma yaptırdığını inkâr edecek!
Uğur Dündar-Kılıçdaroğlu, tutuklu olan SESAR
araştırma şirketinin, adaylığını önlemek için bir-
likte davrandıklarını öne sürüyor. Bu da ikinci
kumpas!
On parmağında on kara, doğruları yalanla-
makta usta bu adam, beş yıl daha başkent be-
lediye başkanı olacak ha?
“Bir lafa bakarım laf mı diye / Bir de söyleye-
ne bakarım adam mı diye”. Mevlana’dan aldığı
bu dizelerle komuta kadrosunda birlikte görev
yaptığı İlhami Erdil’e yanıt veren emekli Orge-
neral Hilmi Özkök’e, Genelkurmay başkanlığı-
nı yapan Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun söylemini
anımsayalım:
“Ben kendisini (Kara Kuvvetleri’nde) komutan
olarak izledim. Bunun sonucunda irtica ile mü-
cadele edecek birinin (Genelkurmay Başkanlığı’na)
gelmesini istedim.”
Şimdi… Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Baş-
kanlığı’nda dinci AKP ile, üstelik bu partinin la-
ikliğin içini boşaltmaya hız verdiği bir dönemde
“şiir gibi ilişkiler” kurduğu bilinirken; yemekte şa-
rap içmediğine dokunan -doğru veya değil- eleş-
tirisel bir söyleme bu denli karşı çıkması fazla-
ca anlamsız olmuyor mu?
Türkiye’de neler olmuyor ki...
ankcum@cumhuriyet.com.tr
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
oldu birden.. araştõrmayõ yapan ekibin
gözleri mi açõldõ ya da açõlmaya mõ zor-
landõ?..
Hayret ki hayret.. görmesini bilen,
duyduğunu unutmayan pek çok aydõn,
bu araştõrma yapõlmadan da Binnaz
Toprak ekibinin söylediklerini söylü-
yordu. Ancak AKP’nin muhteşem
kadrolaşmasõnõ görmek istemeyen, ge-
ne AKP’nin oluşturduğu sadaka kül-
türüne hiç değinmeyen, Başbakan ya
da Cumhurbaşkanõ’nõn özel uçağõna
bindikleri için Türkiye’yi yönettiklerini
düşünen ve kendilerini “liberal ay-
dınlar” diye niteleyen bir grup bu du-
ruma pek bir şaşõrmõş görünüyor. Gü-
naydõn..
Türkiye’yi siz değil, AKP yönetiyor
ve şimdi onlar bize “ötekiler” diyor.
Ben de bir özür kampanyasõ düzenle-
meyi düşünüyorum; liberal aydõnlar,
“Bu ülke dinci kadroların eline ge-
çiyor” diye dört yõldõr yazõp çizenler-
den özür dilemeli. Ama biliyorum ki,
bu konuda özür dilemek, Ermeni kar-
deşlerimizden özür dilemek kadar ko-
lay değil. Kaybedecekleri çok şey var!
Hazõr özür kampanyalarõndan söz
edilmişken, aklõma gelen bazõ özür
kampanyalarõndan söz etmek istiyorum.
Örneğin, Abdullah Öcalan’dan
özür dilemeliyiz. Onu öyle tek başõna
bõraktõğõmõz için. Yunanlõlardan özür
dilemeliyiz; Kurtuluş Savaşõ sõrasõnda
öldürdüğümüz Yunan askerleri için;
Kõbrõs’a çõkarma yaptõğõmõz için. Ame-
rikalõlardan özür dilemeliyiz, Irak sa-
vaşõnda onlara yeteri kadar destek ol-
madõğõmõz için.. destek verseydik da-
ha az Amerikan askeri ölürdü. Suçu-
muz çok büyük. Ruslardan özür dile-
meliyiz, gördüğümüz her Rus kadõnõ-
na Nataşa muamelesi yaptõğõmõz ve on-
lara bu ismi taktõğõmõz için. Aklõma çok
değişik özür kampanyalarõ geliyor
ama.. ne yazõk ki, onlarõ burada yaz-
mam mümkün değil.
Hani derler ya, işin çivisi çõktõ diye..
bizde her şeyin çivisi çõktõ. Televizyon
kanallarõndan birinde yemekli bir ya-
rõşma programõ var, lütfen bir kez iz-
leyin; bu program bize tutulmuş bir ay-
na gibi. Kimsenin kimseye saygõsõ
yok, kimse kimseyi sevmiyor, herkes
inanõlmaz ölçüde bencil ve bütün bun-
lar 10 bin Yeni Türk Lirasõ için yapõ-
lõyor. Yani para o kadar önemli değil;
amaç, ötekini örselemek, bir çõrpõda ye-
mek . Gerisi yalan.. ya da günün göz-
de sözüyle “Batsın bu dünya!”
isilozgenturk gmail.com
SAYFACUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 7
Edirne B 7
Kocaeli Y 8
Çanakkale B 8
İzmir Y 12
Manisa B 8
Aydın B 11
Denizli Y 7
Zonguldak Y 7
Sinop Y 8
Samsun Y 10
Trabzon Y 15
Giresun Y 15
Ankara K 3
Eskişehir K 4
Konya K 2
Sıvas Y 1
Antalya Y 13
Adana Y 13
Mersin Y 14
Diyarbakır Y 9
Şanlıurfa Y 9
Mardin Y 8
Siirt Y 6
Hakkâri K 1
Van K 2
Kars K - 4
Oslo K - 1
Helsinki K 2
Stockholm K 0
Londra Y 11
Amsterdam Y 8
Brüksel Y 4
Paris Y 7
Bonn Y 4
Münih Y 12
Berlin Y 6
Budapeşte Y 7
Madrid B 16
Viyana Y 6
Belgrad Y 6
Soyfa Y 6
Roma B 16
Atina Y 15
Zürih Y 8
Moskova K - 4
Aşkabat Y 15
Astana B -10
Taşkent K 3
Bakû Y 11
Bişkek K 3
Tiflis K 3
Kahire B 16
Şam Y 13
Yurt geneli çok bulutlu,
Marmara’nın batısı ve Kı-
yı Ege dışında tüm yurtta
yağışlı geçecek. Yağışlar;
Doğu Akdeniz, Karadeniz
kıyıları ve Güneydoğu
Anadolu’da yağmur ve
sağanak, yağış alan diğer
yerlerde ise karla karışık
yağmur ve kar şeklinde
olacak. Hava sıcaklığı; bu-
günden itibaren, yurdun
kuzeybatı kesimlerinde,
çarşamba günü tüm yurt-
ta 3-6 derece azalacak.
23 ARALIK 2008 SALI
Kubilay’õ Saygõyla Anõyoruz
Mustafa DURNA
Cumhuriyetin yetiştirdiği kuşaklar, emperyalizmin
uşaklarõna izin vermeyecektir. Günümüzde de yeni oyun-
lar, yeni planlar deneniyor. Emperyalizm, kirli elleri-
ni bir türlü ülkemizden çekmiyor. Etnik ve dinsel ayak-
lanmalarõ körükleyerek amacõna ulaşmak istiyor. İşin
kötüsü dost görünerek sinsice, kalleşçe davranõyor.
Kubilay olayõ Cumhuriyet devrimi uğruna, vatan sev-
gisi ve ülke bütünlüğü için yalnõz başõna kuvvet hesa-
bõ yapmayan büyük bir vatanseverlik örneğidir. Kubi-
lay, Kemalist Cumhuriyet Devrimleri uğruna kendini
feda eden vatanseverlerin öncüsüdür.
Bastarafı 2. Sayfada
12 vali merkeze alındıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bazõ illerin valilerinde
değişiklik öngören valiler ka-
rarnamesi Resmi Gazete’de ya-
yõmlandõ. Kararnameye göre,
12 ilin valisi merkeze alõnõrken,
kimi illerin valilerinin de görev
yerleri değiştirildi. Yargõ ka-
rarlarõna uymadõğõ gerekçesiy-
le 5 ay hapis cezasõna çarptõrõ-
lan Eskişehir Valisi Kadir Ça-
lışıcı merkeze çekildi.
Kararnameye göre, Bitlis Vali-
si Mevlüt Atbaş, Çanakkale Va-
lisi Orhan Kırlı, Elazõğ Valisi
Muammer Muşmal, Erzincan
Valisi Ali Güngör, Eskişehir Va-
lisi Kadir Çalõşõcõ, Hakkâri Vali-
si Ayhan Nasuhbeyoğlu, Rize
Valisi Kasım Esen, Sinop Valisi
Zeki Şanal, Aksaray Valisi Sebati
Buyuran, Bartõn Valisi İsa Kü-
çük, Yalova Valisi Doç. Dr. Yu-
suf Erbay, Kilis Valisi Nevzat
Turhan merkeze alõndõ.
Yargõtay 4. Ceza Dairesi, mer-
keze alõnan Eskişehir Valisi Kadir
Çalõşõcõ’yõ “memuriyet görevini
kötüyü kullanarak keyfi dav-
ranma” suçundan 5 ay hapis ce-
zasõna çarptõrmõş ve bu cezayõ
para cezasõna çevirerek ertele-
mişti. Eskişehir Valisi Çalõşõcõ, Ak-
saray Valisi iken İl İdare Kurulu
Müdürü Bekir Sami Coşkun’u
görevden almõştõ. Bunun ardõndan
Coşkun, idare mahkemesinde da-
va açmõştõ. Mahkeme, valiliğin bu
işlemini iptal etmişti. Eskişehir Va-
lisi Çalõşõcõ, Aksaray Valisi oldu-
ğu dönemde, “memuriyet gör-
evini kötüye kullanarak keyfi
davranmak” suçundan 5 ay ha-
pis cezasõna çarptõrõlmõş, bu cezasõ
da paraya çevrilerek ertelenmişti.
Kararnameyle, Çankõrõ Valisi
Ali Haydar Öner Isparta’ya, Is-
parta Valisi Şemsettin Uzun Çan-
kõrõ’ya, Mardin Valisi Mehmet
Kılıçlar Eskişehir’e, Merkez Va-
lisi Halil Işık Bartõn’a, Müsteşar
Yardõmcõsõ Zekeriya Şarbak Ri-
ze’ye, Sağlõk Bakanlõğõ Müsteşar
Yardõmcõsõ Abdülkadir Atalık
Çanakkale’ye, Başbakanlõk Gü-
venlik İşleri Genel Müdürü Mu-
ammer Türker Hakkâri’ye, Ga-
ziantep İl Özer İdaresi Genel
Sekreteri Abdülkadir Demir Er-
zincan’a, Yõldõrõm Kaymakamõ
Turhan Ayvaz Kilis’e, Karatay
Kaymakamõ M. Hakan Güven-
çer Sinop’a, Avcõlar Kaymakamõ
Hasan Duruer Mardin’e, Sa-
karya İl Özel İdaresi Genel Se-
kreteri Orhan Alimoğlu Aksa-
ray’a, Hukuk Müşaviri Nurettin
Yılmaz Bitlis’e, Sarõyer Kayma-
kamõ Mehmet Ersoy Yalova’ya,
Mülkiye Başmüfettişi Muam-
mer Erol Elazõğ’a vali olarak
atandõ.
Kömür bile dağıttı
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn, “Valiler kamyona bi-
nip kömür dağıtsın” sözlerinin
ardõndan dar gelirli yurttaşlara kö-
mür dağõtmaya çõkan Elazõğ Va-
lisi Muammer Muşmal, İçişle-
ri Bakanlõğõ’nõn valiler kararna-
mesiyle merkeze alõndõ. Yerine
Mülkiye Başmüfettişi Muam-
mer Erol atandõ.
İlginç açõklamalarõyla adõndan
söz ettiren Muşmal’õn “Elazığ
Buluşuyor” zirvesinin bittiği
gün, yerel seçimlere kõsa bir sü-
re kala merkeze alõnmasõ dikkat
çekti. Başbakan’õn talimatõnõn
ardõndan 625 kilo kömür dağõtõ-
mõna bizzat katõlan Vali Muşmal,
ilginç açõklamalarõyla da günde-
me gelmişti. Muşmal, “Şeytanın
bile zorlanacağı çeşitlilikte yol-
suzluklar yapılıyor. Memleke-
tin yüzde 99’u Müslüman ama
yüzde 60’ı hırsız. Böyle iş olur
mu? Yani ‘Müslümanõz’ diyoruz
ama arkadaş, yalancılık, üç-
kâğıtçılık, dolandırıcılık biz-
de” demişti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PKK’nin
Aktütün Karakolu’na düzenlediği ve 17 askerin
şehit olduğu saldõrõnõn ardõndan alõnan yeni ku-
rumsal yapõ oluşturulmasõ kararõ, aradan 2.5 ay
geçmesine karşõn uygulamaya konulamadõ.
Başlangõçta müsteşarlõk düzeyinde olacağõ be-
lirtilen yeni birimin başkanlõk düzeyine çekil-
diği öğrenildi. PKK’nin 4 Ekim 2008’de ger-
çekleştirdiği saldõrõnõn ardõndan başkentin gün-
demi bir kez daha teröre odaklanmõştõ. 17 askerin
şehit olduğu saldõrõnõn ardõndan Ankara’da art
arda toplanan terör zirvelerinde alõnmasõ gere-
ken önlemler ve askerin talepleri gündeme gel-
mişti. Son olarak Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn başkanlõğõnda Başbakanlõk Merkez Bi-
na’da toplanan ve 6.5 saat süren Terörle Mü-
cadele Yüksek Kurulu (TMYK) toplantõsõndan
sonra yapõlan yazõlõ açõklamada, terörle müca-
delede koordinasyonu sağlamak üzere İçişleri
Bakanlõğõ bünyesinde yeni bir kurumsal yapõ-
lanmaya gidilmesi kararõnõn alõndõğõ kamuoyuna
duyurulmuştu.
İçişleri Bakanõ Beşir Atalay zirve sonrasõn-
da Ürdün’ün başkenti Amman’a hareketinden
önce gazetecilerin sorularõ üzerine, bakanlõğõna
önemli bir görev verildiğini, bu konuda ciddi-
yetle çalõştõklarõnõ söylemişti. Atalay, “Bu ya-
pılanmayla ilgili çok ileri ifadelerde bulunmak
istemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ger-
çekten bütün boyutlarıyla konunun ele alı-
nacağı, araştırmaları, analizleri, değerlen-
dirmeleri ve kurumlar arası koordinasyo-
nuyla bir yapılanma olması için çalışacağız.
Bu konuda daha sonraki gelişmeler belir-
ginleştikçe paylaşacağız. Milli Güvenlik Ku-
rulu’nda terör ve güvenlik ile ilgili bütün ko-
nular değerlendirildi. Yapılması gerekenler
yapılıyor, alınması gereken tedbirler alınıyor”
demişti. Ancak çalõşmalar sõrasõnda yeni birimin
bürokrasinin en güçlü yapõsõ olan müsteşarlõk ye-
rine başkanlõk düzeyinde çalõşmasõ kararõ alõn-
dõ. Genel müdürlük ve müsteşar yardõmcõlõğõnõn
üstünde kurulacak yapõnõn adõnõn da “Terörle
Mücadele Başkanlığı” olmasõ öngörüldü. An-
cak aradan geçen 2.5 ayda İçişleri Bakanlõğõ’nda
yürütülen çalõşmalar tamamlanamadõ.
Kirlilik açıklaması
Baştarafı 1. Sayfada
Sağlõk Bakanlõğõ Basõn ve
Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden
yapõlan açõklamada, Ankara’nõn
hava kalite kontrolünün 1970 yõ-
lõndan bu yana Refik Saydam
Hõfzõssõhha Merkezi Başkanlõ-
ğõ tarafõndan yarõ otomatik ci-
hazlarla yapõldõğõ belirtildi. Baş-
kentin hava kalite kontrol ağõnõn
2004-2006 yõllarõ arasõnda yü-
rütülen Avrupa Birliği projesiyle
yenilendiği ve 2 yõldõr deneme
amaçlõ çalõştõrõlan sistemin he-
nüz kesin kabulünün yapõlma-
dõğõ belirtilen açõklamada, şun-
lar kaydedildi:
“Tüm elektronik sistemler-
de olabileceği gibi, bu sistem-
de de zaman zaman arızalar
olabilmekte, bu arızalar ga-
ranti kapsamı içerisinde, üst-
lenici firma tarafından en kı-
sa sürede giderilmeye çalışıl-
maktadır. 18 Aralık 2008’de
Sıhhiye’deki istasyonun par-
tikül ölçüm cihazının pompa
sisteminde bir arıza olmuş ve
sonuçlar bir saat önceki de-
ğerlere göre çok yüksek ola-
rak hatalı rapor edilmiştir.”
Sistemin özelliğinden ve
yazõlõm programõ gereği ham
verilerin, online olarak Refik
Saydam Hõfzõssõhha Merkezi
Başkanlõğõ’nõn web sayfasõna
aktarõldõğõ belirtilen açõkla-
mada, ölçüm değerlerinin da-
ha sonra hava kalite kontrol la-
boratuvarõ personeli tarafõndan
doğrulandõğõ ve onaylanmõş
ölçüm olarak kayda geçtiği
ifade edildi.
BendeBir
Özürİstiyorum!
Baştarafı Arka Sayfada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
YÖK Genel Kurulu, İstanbul Üniversitesi
Rektörlüğü için yapõlan seçimlerde ilk
6’ya yerleşen adaylarõ dün yaptõğõ toplan-
tõda 3’e indirdi. Genel kurul, Prof. Dr. Yu-
nus Söylet’i üniversitedeki seçimlerde
ikinci olmasõna karşõn rektör olarak atanmasõ
istemiyle birinci sõraya alarak Cumhur-
başkanlõğõ’na gönderdi. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile birlikte vakõf kuran
Söylet, Erdoğan’õn aile doktoru olarak ta-
nõnõyor. YÖK’ün Çankaya’ya gönderdiği
listenin ikinci sõrasõnda üniversitedeki se-
çimlerde birinci olan Prof. Ali Akyüz yer
aldõ. Çankaya’ya gönderilen sõralamadaki
üçüncü isim ise Prof. Dr. Melih Boydak ol-
du.
YÖK Genel Kurulu dün Prof. Dr. Yusuf
Ziya Özcan başkanlõğõnda İstanbul Üni-
versitesi rektör adaylarõnõ belirlemek üze-
re toplandõ. Genel Kurul’da İstanbul Üni-
versitesi’nin 6 rektör adayõyla görüşmeler
gerçekleştirildi. Genel kurul toplantõsõna sõ-
rasõyla, üniversitedeki seçimlerde 483 oy
olarak birinci olan Prof. Dr. Ali Akyüz , 365
oyla üçüncü olan Prof. Dr. Melih Boydak,
250 oy alan Prof. Dr. Faruk Erzengin, 181
oy alan Prof. Dr. Erhun Eyüpoğlu , 467 oy
alarak seçimlerde ikinci olan Prof. Dr. Yu-
nus Söylet ve 46 oy alan Prof. Dr. Kenan
Ulualp katõldõ.
Genel kurulda rektör adaylarõ ile görüş-
melerin ardõndan Cumhurbaşkanõ’na gön-
derilecek 3 rektör adayõ ve sõralamalarõ için
oylamaya geçildi. YÖK üyesi Prof. Dr. Atil-
la Eriş’in katõlmadõğõ genel kurulda rektör
adaylarõnõn sõralamalarõ için en az 11 oy al-
ma koşulu arandõ. Üniversitedeki seçimlerde
ikinci olmasõna karşõn Prof. Dr. Yunus Söy-
let birinci sõradan rektör adayõ olarak gös-
terildi. Üniversitedeki seçimlerde Söy-
let’ten 16 oy daha fazla alan Ali Akyüz Çan-
kaya’ya gönderilen listede ikinci sõrada yer
aldõ. Üniversitedeki seçimlerde 3. sõrada yer
alan Melih Boydak Cumhurbaşkanlõğõ’na
gönderilen listede de aynõ yerini korudu.
YÖK üyeleri arasõnda rektör adaylarõnõn sõ-
ralamalarõnõn belirlendiği oylamalarda Prof.
Dr. Yunus Söylet’in ilk turda 11, Prof. Dr.
Ali Akyüz’ün 4. turda 11, Prof. Dr. Melih
Boydak’õn ise 3. turda 11 oy aldõğõ belirtildi.
Söylet Erdoğan ile vakıf kurmuştu
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tõp Fa-
kültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Söy-
let, Başbakan Erdoğan ile birlikte Sõcak Yu-
va Vakfõ’nõn kurucu başkanlarõ arasõnda yer
alõyor. Türbana özgürlük bildirisinde imzasõ
bulunan Söylet, aynõ zamanda Abdullah
Gül’ün cumhurbaşkanõ olduktan sonra
YÖK’e atadõğõ ilk üye olmuştu. Söylet Baş-
bakan Erdoğan’õn aile hekimi olarak tanõ-
nõyor.
YÖK üniversitedeki seçimi hiçe saydı
ÇORUM (Cumhuriyet) - Seç-
men listelerine ilişkin bir skandal
da Çorum’da yaşandõ. Eski Çorum
Valisi Hüseyin Poroy, seçmen
listelerinde halen Çorum Vali
Konağõ’nda ikamet ediyor olarak
göründü. Poroy’un annesinin yõl-
lardõr oturduğu ev de seçmen lis-
telerinde “boş ev” olarak göste-
rildi.
Eski Çorum Valisi Hüseyin
Poroy, 24 Şubat 2007’de 2.5 yõl
görev yaptõğõ Çorum’dan Danõş-
tay üyeliğine seçildi. Poroy’un ye-
rine Mustafa Toprak, Çorum
Valiliği’ne atandõ. Poroy, geçen
haftalarda askõdaki seçmen liste-
lerinde adõnõn yer almadõğõnõ gö-
rünce harekete geçti.
Yüksek Seçim Kurulu’na ait in-
ternet sitesine TC kimlik numa-
rasõyla sorgulama yaptõran Po-
roy’un ikamet kaydõ Çorum Va-
li Konağõ’nda çõktõ. Bunun üzerine
Poroy, Çorum Nüfus İl Müdür-
lüğü’nü arayarak kaydõnõ Anka-
ra’ya getirdiğini, yanlõşlõğõn dü-
zeltilmesini istedi.
Poroy’un yaptõğõ araştõrmada
annesinin yõllardõr oturduğu evin
de seçmen listelerinde “boş ev”
olarak gösterildiği ortaya çõktõ. Po-
roy, bunun üzerine de itirazda bu-
lundu.
Yüksek Seçim Kurulu, benzer
olaylar nedeniyle adrese dayalõ se-
çim listelerine ilişkin gelen şikâ-
yetleri değerlendirdikten sonra
önümüzdeki günlerde karar ve-
recek.
Aynı adreste 2 vali
Terörle mücadele
birimi unutuldu