Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com
CMYB
C M Y B
21 ARALIK 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
15
Ertan Somurkıran:
“Ermenilerden özür
dileyen ‘iliştirilmiş
aydın’ları kınamayın.
Onlar görevlerini
yapıyor!”
Herkes
dinleniyormuş!
Sanmıyoruz. Halkı
dinleyen yok!
Övünç
Attila Aşut: “Ne
çarşafmış... Düne
kadar CHP’ye
‘faşist parti!’ diyen
yobaz-liboş takımı
şimdi Deniz Baykal’a
övgüler düzüyor!”
Sancı
Suzan Yıldız:
“300 dolarlık
sayaçlar doğalgaz
sancısı yapınca Melih
Gökçek televizyonda
soğuk terler döktü!”
Maliyet
Engin Balım:
“Bizdeki
gazeteciler
ayakkabı atamaz..
çünkü marka
ayakkabılardan dolayı
fırlatma maliyeti çok
yüksektir.”
YağmurDeniz
Parlamenter Danışmanları Derneği!
İSLAMCI iktidar döneminde
Parlamenter Danışmanları Derneği
diye bir dernek kurmuşlar. Adres
olarak Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ni göstermişler. Manevi
desteği Başbakanlıktan ve maddi
desteği Birleşmiş Milletler Kalkınma
Fonu’ndan alarak “Yasama
Sürecine Sivil Toplumun Katılımı”
diye bir proje yürütmeye
başlamışlar. Projeyi halka satarken
“Milletvekillerini ve hükümet
yetkililerini etkilemek sizin elinizde”
diyorlar.
Bursa’daki organizasyonlarına
Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa
Şubesi’ni de çağırdıkları için ADD
Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Lütfü
Kırayoğlu merak edip toplantıya
kimler katılacak diye soruşturmuş.
Sonunda AKP Adıyaman Milletvekili
Hüsrev Kutlu’nun danışmanı ve
Parlamenter Danışmanları Derneği
Genel Sekreteri İbrahim Tutar’a
ulaşmış. Tutar “Sadece kendi
görüşümüzdeki kişileri değil bizden
farklı düşünenleri de çağırıyoruz”
demiş. Kırayoğlu, “Siz devlet
memuru değil misiniz? Devlet
memuru olarak sizin düşünceniz
nedir” diye sorunca tutarlı bir yanıt
alamamış Tutar’dan. Kırayoğlu hangi
milletvekillerinin katılacağı
konusunda ısrar edince Tutar,
ağzındaki baklayı fazla tutamamış ve
çıkarmış; milletvekilleri
katılmayacakmış; çünkü onların
yanında konuşmak davetlilerin haddi
değilmiş. İşte, vekilleri etkileme yolu:
Halkın haddini bilmesi!
- Jet Fadıl zamanaşımına
uğramış...
“Darısı Deniz Feneri’nin
başına!”
TÜRKİYE’NİN büyük ünlü aydınları tarafından
başlatılan “Büyük Felaket” nedeniyle
Ermenilerden özür dileme kampanyasının
gördüğü büyük ilgi üzerine küresel şeffaflık
gereği ilanen duyurulmuştur.
Türkiye aleyhine farklı konularda yeni
kampanyalar başlatılacak olup, kampanyalar
için gerekli organizasyon desteği yurtdışı ve
yurtiçi fonlardan dolar veya euro cinsinden
nakit olarak karşılanacaktır. Her kampanyanın
dört kişilik çekirdek ekip tarafından
hazırlanması ve en az 300 kişilik destek ekibi
tarafından anında imzalanması gerekmektedir.
Kampanyaların duyurulması ve en kısa sürede
gündeme oturtulması için Türkiye’de temas
edilecek medya temsilcilerinin adları Brüksel ve
Washington’daki irtibat bürolarından temin
edilebilir. Kampanyalar aşağıdaki gibi olup
bunların dışında önerilecek konular
“turkiyedennefretediyorum.com” sitesinin
yönetim kurulu kararına bağlıdır.
1. Kampanya: Birinci Dünya Savaşı sırasında
Çanakkale’de öldürülen Anzaklar için Yeni
Zelanda hükümetinden özür dilenmesi ve
batırılan savaş gemileri nedeniyle İngiliz ve
Fransız hükümetlerine tazminat ödenmesi
kampanyası. 2. Kampanya 26 Ağustos
1922’de Kocatepe’den başlatılan Büyük
Taarruz sonucu 30 Ağustos 1922’de
Dumlupınar’da meydana gelen Başkomutanlık
Meydan Savaşı nedeniyle Yunan Genelkurmay
Başkanlığından acilen özür dilenmesi
kampanyası. 3. Kampanya: 9 Eylül 1922’de
İzmir’de barbar Türkler tarafından denize
dökülmek suretiyle ıslanan kahraman Yunan
askerlerinin derhal kurutulması kampanyası. 4.
Kampanya: 20 Temmuz 1974’te “barış” adıyla
yapılan kanlı savaşlar sonrası gerçekleştirilen
askeri işgal nedeniyle yerinden yurdundan
edilen masum Kıbrıs Rum halkından af
dilenmesi kampanyası. 5. Kampanya: 29
Haziran 1939’da Hatay Cumhuriyeti’nin Türkiye
Cumhuriyeti’ne katılması nedeniyle toprak
kaybeden Suriye’den özür dilenmesi
kampanyası. 6. Kampanya: Son 25 yıl içinde
öldürülen ve tehcir edilen on binlerce Kürt’ün
yarasını demokrasi ile sarmak ve aflarına
mazhar olabilmek için Irak’ın kuzeyinde
kurulmakta olan Kürdistan’ın derhal tanınması
kampanyası.
Kampanyalar
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Demokratik ve
Sosyal Yerel Yönetim
Seçim yarışı bu kez oldukça erken başladı. Anka-
ra’da atılan her adım yapılacak yerel seçimlere en-
deksli olarak atılıyor. Gözlemlediğimiz kadarıyla Cum-
huriyet Halk Partisi, 29 Mart seçimlerine AKP’den da-
ha hazırlıklı olarak giriyor. AKP’de gözle görülür bir ik-
tidar yorgunluğu var; yönetimindeki belediyelerde
ayyuka çıkan yolsuzluklar, işe alınmalarda, ihaleler-
de eş dost kayırmalar, kadrolaşmalar iktidar partisi-
ne puan kaybettiriyor.
Kömür dağıtmanın, erzak dağıtmanın oy çek-
mede bir yere kadar etkili olduğunun AKP de far-
kında; AKP’liler en güvendikleri kentlerde bile ik-
tidar koltuğunun altlarından kaydığını gördükçe
saldırganlaşıyorlar. Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek’i ekranlarda izledik, izler-
ken tüylerimiz diken diken oldu. Dolayısıyla CHP,
bu yerel seçimlere önceki seçimlerden daha şan-
slı olarak giriyor, diyebiliriz.
Ne var ki CHP’nin önümüzdeki üç ay içinde seç-
menlere demokratikleşmeyi, katılımcılığı, dayanış-
macılığı öne çıkartan, yerel yönetimlerde saydamlığı
esas alan projeler sunması gerekiyor. Bilindiği gibi ye-
rel yönetimler yurttaşlara kendi yaşam koşullarını il-
gilendiren kararlarda söz ve katılım olanağı sağlar.
Yurttaşlara tanınan bu olanak, yerel yönetimlerde de-
mokratikleşmenin ilk adımıdır; demokrasi kültürünün
oluşması da bu ilk adımla başlayıp yukarıya doğru ge-
lişir. “Demokrasinin beşiği” olarak yerel yönetimler,
“tabandan tavana” demokratikleşmenin motorudur.
Hiç kuşku yok ki kapitalist düzende en idealist “sol-
cu” yerel yönetimin bile başını çekeceği sosyal deği-
şim, toplumdan ve toplumun bireylerinden yana iyi-
leştirmeler sınırlıdır. Buna rağmen solcu bir yerel yö-
netimle sağ yönetimler arasında dağlar kadar fark
vardır. Cumhuriyet Halk Partisi seçmene bu farkın ne
olduğunu anlatmak durumundadır.
Bir örnek vereyim: Dünya görmüş dostlarımdan bi-
rine bir kentimizde çekilmiş 12 fotoğraf gösterdim; “Bil
bakalım neresi” diye sorduğumda ardı ardına üç Av-
rupa kenti saydı, “Bilemedin, Eskişehir” dediğimde
çok şaşırdı. Fotoğraflardaki modern kent görüntüle-
ri Sayın Yılmaz Büyükerşen’in başında bulunduğu
“solcu” yerel yönetimin başarısıydı. Benzer başarı öy-
küleri SHP’li Sayın Osman Özgüven’in başkanlığın-
daki Dikili, ÖDP’li Sayın Yılmaz Topaloğlu’nun baş-
kanlığındaki Hopa için de geçerlidir. Bu liste CHP’li
İzmir-Konak Belediye Başkanı Sayın Muzaffer Tun-
çağ ile başlayarak sürdürülebilir.
Solcular kendilerine olanak tanındığında örnek
yerel yönetim modelleri yaratıp uyguluyorlar. Bu
nedenle CHP merkez yönetiminin aday belirle-
mede çok titiz davranması, ince eleyip sık doku-
ması gerekiyor. Ölçüt, adayın insani kişiliğinin ya-
nı sıra deneyimi, bilgi donanımı ve demokratik-
sosyal bir yerel yönetim modelini hayata geçir-
mekteki yeteneği ve inancı olmalıdır.
Bu açıdan bakıldığında Ankara için Sayın Mu-
rat Karayalçın doğru bir seçimdir. Bilindiği gibi
AKP, İzmir’i “ele geçirmeyi” başlıca hedefleri ara-
sında göstermektedir. Türkiye’nin “aydınlık yüzü”
olarak anılan İzmir’deki aday, kentin insani ve si-
yasal kişiliğini yakından tanıdığı, toplumun için-
den ve parti içi çekişmelere katılmamış, olumsuz
hiçbir olayda adı geçmemiş birisi olmalıdır. Ben bu
önemli göreve yönetim yeteneğini ve yerel model
oluşturmadaki becerisini Konak’ta kanıtlamış olan
Muzaffer Tunçağ’ı yakıştırıyorum. İkinci adayım
ise Sayın Hakan Tartan’dır.
Doğal ki yerel yönetimler içinde en büyük ağırlığı
İstanbul taşımaktadır. Bu kent, AKP’li yöneticilerin
elinde “dışı seni, içiyse beni yakar” bir durumdadır. Her
yıl dikilen bir buçuk milyon lale kentin içinden çürü-
mesini artık gizleyememektedir. İstanbul, yurttaşların
en basit özgürlük haklarının sınırlandığı bir rant avla-
ğı ve yasaklar kenti olmaktan kurtarılmalıdır. Adayım
kim mi? İnsani ve inançlı sosyal demokrat kişiliğini ya-
kından gözlemlediğim, model oluşturma becerisiyle,
siyasal deneyimiyle, birleştiriciliğiyle, çalışkanlığıyla
Sayın Ercan Karakaş’tır.
Kimi okurlarım ad vermemi yadırgayabilirler, ama
unutmayalım ki yerel yönetim seçimlerinde siyasal
partiler kadar adayların kişilikleri de önemlidir. Kimi
ne için önerdiğimi somut olarak belirtmesem bu ya-
zı havada kalmaz mıydı?
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
‘Yerel Seçim’in Fõrsatçõlarõ...
Önümüzdeki yerel değil,
“merkeziyönetim”seçimleriol-
saydõ adalet, içişleri ve ulaştõrma
bakanlarõ istifa edeceklerdi. Hü-
kümetin adalet, asayiş ve haber-
leşmedeki “iktidar olanakla-
rı”nõ seçime yönelik kullanma-
masõ için, yerlerine “tarafsız”
bakanlar atanacaktõ...
“Aynıhassasiyet”inbelediye-
ler için de gözetilmesi gereki-
yor... Ne var ki adõna “reform”
denilen şu yeni belediyeler yasa-
sõnda bile seçime dönük “oy av-
cılığı” uğruna kentlerin gözden
çõkartõlmasõna hiçbir önlem alõn-
madõ.Kalõcõtahribatlarayolaçan
kent ve çevre katili yapõlaşmala-
ra, şimdi de “seçim yatırımı”
olarak izin verilmesine olanak
sağlandõ...
İnsan merak ediyor; binden
fazla belediyeyi, “imar düzeni-
ni bozuyorlar” gerekçesiyle ka-
patanlar, aynõ düzene seçim ön-
cesiindirilendarbelerenedenses-
siz ve seyirciler? İşte bazõ örnek-
ler:
İstanbul ‘acil’ satışta...
‘Dubaikazıkları’nõn“rekor”
yoğunluğu Mimarlar Odasõ’nca
dava edilince, arsaya değil “sü-
per gökdelen izni”ne trilyonlarõ
sayan Araplar, “Mahkeme ima-
rımızı onaylamazsa para da
yok” dediler. İhale yasasõnõ din-
lemeyerek 20 aydõr sözleşmeyi
iptal etmeyen Kadir Topbaş ise
“satışa çomak sokanlar orada
piknik yapsınlar” sözleriyle,
imar cinayetini durdurmak iste-
yendavacõlarayükleniyor.(Cum-
huriyet, 10 Aralõk 2008)
Oysa dava satõşa değil; kenti
ezen “imar armağanı”na! açõl-
dõ.Topbaş’õnbir“mimar”olarak
dabuyanlõşõndanötürü“özürdi-
leme”si ve meslektaşlarõna da
“teşekkür”etmesigerekmezmi?
Son haberler, aynõ tutumun se-
çimöncesindedoruğaçõktõğõnõda
gösteriyor. İBB Meclisi şimdi de
İstanbul’un değişik bölgelerin-
deki“eldekalanbelediyearazi-
leri”nin satõşõna onay vermiş.
Pendik’te41binve30bin,Sa-
biha Gökçen Havaalanı yanõn-
da 14 bin ve Selimiye’de 19 bin
metrekaralik “kentsel hizmet
alanı” imarlõ arsalar “alelacele”
pazarlanacak. (Vatan, 13 Aralõk
08)
Peki ama aynõ “kentsel hiz-
met”lerneredekarşõlanacak?Se-
çimde yönetim değişirse, kent
hizmetlerini halka ait arsalarõ da-
hadaçoğaltaraksürdürmeyiyeğ-
leyecek kadrolara “mülksüz be-
lediye” bõrakmak nasõl bir de-
mokrasi anlayõşõdõr; yeni yöneti-
min olasõ “toplumsal proje”le-
rini bugünden olanaksõz kõlmayõ
hiç değilse seçim öncesinde dur-
durabilecek bir yasal düzenle-
meye gereksinim yok mudur?...
‘Kapanış’ yağması!
Benzer durum, yine İstan-
bul’daki Yakuplu Belediye-
si‘nde gerçekleşen “imar planı
değişiklikleri” için de geçerli.
İmar anarşisini önleme adõna
belde belediyelerini kapatan ya-
sada “seçime kadar imar yetki-
leri de kullanılamaz” denilmi-
yor olmasõnõn nedeni şimdi daha
iyi anlaşõlõyor.
30 Mart 2009’da, artõk “ma-
halle”ye dönüşecek Yakup-
lu’nun Başkanõ ve meclis üyele-
ri, AKP’li İmar Komisyonu Baş-
kanõ’nõn annesine ait arsalardaki
yapõlaşma hakkõnõ 17 binden 24
bin metrekareye çõkartõyor. Ya-
ni, ortalama 100’er metrekarelik
“70 daire” daha yapõlmasõ sağ-
lanõyor. (Milliyet, 26 Kasõm
2008)
Bütün bunlar olurken, Di-
dim’dengelenhaberlerseseçime
doğru artan yağma kampanyasõ-
nõn “yasalar”dan sorumlu ke-
simlerce pek benimsendiğini de
gösteriyor.
DidimKentKonseyi,kõyõyatel
örgü çekerek denizi topluma ka-
patan ve kaçak dolgu yapan ünlü
“ParlamenterlerSitesi”içinsuç
duyurusunda bulunmuş.
Eski ve yeni milletvekilleri,
anayasanõn kõyõlarla ilgili 43.
maddesi ile Kõyõ Yasasõ’nõ açõk-
ça çiğnerlerken belediye ve kay-
makamlõk aylardõr seyirci kalõ-
yor. Oysa aynõ parlamenterler,
benzersuçlarõnedeniyleoncabe-
lediyeyi kapatan yasayõ onayla-
dõlar...
Evet... “Seçim önlemleri”nin
artõk yerel yönetimler için de ge-
tirilmesi gerekiyor. Kentlerimiz,
örneğin “belediye seçimlerine 6
ay kala inşaat yoğunluğunu
arttıran imar değişikliği yapı-
lamaz; yeni imar alanları açı-
lamaz; belediye mülkleri satı-
lamaz; bir sonraki yönetime
borç bırakacak satın almalar
ve harcamalar yapılamaz..” di-
yebilecekbiryasamaerkininhas-
reti içinde yerel seçimlere hazõr-
lanõyor...
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr
(ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com
HARBİ SEMİH POROY
21 Aralık
Görevli
SESSİZ SEDASIZ (!)
ekinci@cumhuriyet.com.tr
Didim’de parlamenterlerin deniz dolgusu...
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Türk kentlerinin
çoğunda, surla
çevrili alanõn dõşõn-
da kalan yerleşme-
ler için kullanõlan
sözcük. 2/ Eskiden
uzay boşluğunu
doldurduğu varsa-
yõlan esnek mad-
de... Hayvanlarõn
kõşlõk yemi. 3/ En-
gel... Kullanõlmasõ
önlenmiş, el konul-
muş olan. 4/ Hayvanlara
vurulan damga... Küçük
tekne kaptanõ. 5/ Yapõlarõ
örten süslü çatõ ve saçak-
lar. 6/ Tümceyi oluşturan
öğelerden biri... Tuzağa
düşürülen şey. 7/ Kõşla il-
gili, kõşa ait... Bir etkinli-
ğin geçici olarak durdu-
rulduğu süre. 8/ Üst yanõ
açõk boru... Kimi göçebe
Türk topluluklarõnda birkaç aileye ait çadõrdan oluşan
topluluk. 9/ Güneydoğudan esen rüzgâr.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Erkek keçi... Birdenbire ortaya çõkan ruhsal darbe. 2/
Ergenekon’dan çõkõşlarõnda Göktürklere yol gösterdiğine
inanõlan dişi kurt... Bir bağlaç. 3/ Liste başõ olmuş hafif
müzik parçasõ... Fotoğrafçõlõkta resimleri basmadan önce
cam üzerinde düzeltme işi. 4/ Türkiye’nin plaka imi... İri
ve uzun taneli bir üzüm cinsi. 5/ Adõyaman’õn bir ilçesi.
6/ Çektiri türünden bir savaş gemisi... Bir renk. 7/ Tirsi
balõğõna verilen bir başka ad... “Selam” anlamõnda La-
tince sözcük. 8/ Cilacõlõkta kullanõlan bir tür vernik...
Asurlular tarafõndan Anadolu’da kurulan ticaret koloni-
lerine verilen ad. 9/ Kabadayõ... Otellerde, müşterilerin
arabalarõnõ park etmekle görevli kimse.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
K I L I Ç L I F
U S A R E S E L
Y I L K A D R O
L A D E T A Ş
U Ç E L A R A
Ç E R N E K D O
K İ E V K E P
T E M E L İ S A
A K N E A P E L
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
dkavukcuoglu@superonline.com
www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com
T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 3. AİLE MAHKEMESİ’NDEN
GENTİANO BALKAN’A İLANEN TEBLİGAT
ESAS NO: 2007-522 KARAR NO: 2008-558
Mahkememizin 16.06.2008 tarihli kararõ ile davanõn KABULÜNE, Riza ve Saliha oğlu 10.12.1973 d.lu SELATTİN BALKAN ile Yunus ve
Hatice kõzõ 18.02.1983 doğumlu GENTİANO BALKAN’õn BOŞANMALARINA,
Talep edilmediğinden nafaka ve tazminat konusunda karar oluşturulmasõna yer olmadõğõna,
Davacõ yanõn istemi gibi yargõlama giderlerinin davacõ üzerinde bõrakõlmasõna ve davacõ vekili lehine ücreti vekâlet takdirine yer olmadõğõna,
Peşin alõnan harcõn mahsubu ile bakiye 0.90 YTL maktu karar ilam harcõnõn davacõdan alõnarak Hazine’ye irad kaydõna,
Mahkememiz kararõ kesinleştiğinde 3 adet kesinleşmiş kararõn nüfus müdürlüğüne gönderilmesine,
Daha önce duruşma gününü bildirir açõklamalõ dava dilekçesi de davalõya ilanen tebliğ edilmiş olduğundan bu ilamõn, yayõnlanmasõndan iti-
baren 15 gün sonra gerekçeli karar davalõ GENTİANO BALKAN’a tebliğ edilmiş sayõlacağõ ve bunu takip eden 15 gün içerisinde temyiz ede-
bileceği, aksi halde boşanma kararõnõn kesinleşeceği davalõ GENTİANO BALKAN’a ilanen tebliğ olunur. Basõn: 68391