27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 2008 PERŞEMBE 6 EMEK PERŞEMBE ORHAN BURSALI Gel Bakiim Babana! Süleyman Çelebi, işverenin krize önlem olarak, işsizlik fonunun kullanõlmasõ önerilerini sert bir şekilde eleştirdi AKP henüz eskisinin mü- rekkebi kurumadan IMF ile yeni bir anlaşma yapıyor! Böylece, 10 yıldır kesintisiz süren IMF yönetimi, 12 yı- la yelken açtı! Sonrası için ise Allah büyük! Orada IMF, burada ise AKP ve diğerleri durduğu sürece, tüm zamanların en uzun yönetilme reko- runu kırarız.. Peki, ekonomimiz şa- hane değil mi? Bugüne kadar dinlediğimiz masal- lara göre yanıt evetse... İhracat rekorları kırıyor- sak... Ticaret hacmi (dışa- lım+dışsatım) 400 milyar dolarlara göz kırpıyorsa... Dünyanın 18. büyük eko- nomisine yükselmişsek... Kişi başı milli gelir 7 bin dolarları aşıyorsa... Merkez Bankası’nın döviz rezervleri 70 milyar dolarlar civarındaysa.. (Bunların bi- zim değil; aslında yabancı- lara rehin tutulan rezevler olduğu anlaşılmıştır!) O halde, bütün bu muaz- zamlıklara karşın, neden AKP iktidarı IMF’nin kuca- ğına, üstelik bu defa kendini zamklayarak iyice yerleşi- yor? Yoksa, AKP millete büyük bir masal mı anlattı! Koskoca 6 yıl boyunca, yani AKP, dünya ekono- misinin neredeyse tarihin en büyük ve derin yükse- lişini yaşadığı dönemde ik- tidar oldu. Dünya ticaret hacmi 1980’lerden bu yana “mu- cize”ye imza atıyor: 1990’da 3.4 trilyon Ame- rikan Doları; 2000’de 6 tril- yon Amerikan Doları, 2005’te mal ve hizmetler olarak 12 trilyon Amerikan Doları’na yükseldi. 2007’de ise 14 trilyon Amerikan Do- ları’nı aştı! Türkiye de sistemin bir parçası olarak duruma uyarlandı ve bu yükseliş- lerden payını aldı! Peki, sadece ticaret hac- mi mi büyüdü? Hayır: Para kaynakları da (mali ser- maye) görülmemiş ölçüler- de çoğaldı! Her yıl hacmi artan trilyonlarca Amerikan Doları sermaye dünyayı do- laşıp durdu... Türkiye de, sunduğu ca- zip olanaklarla bu serma- yenin bir kısmını ülkeye çekti, varlık satışı, uzun va- deli yatırım ve sıcak para şeklinde.. AKP, bu sermayenin Tür- kiye’de konaklaması için özellikle yüksek faiz silahı- nı kullandı! Bu doğaldır, yeterli sermayesi olmayan ülkeler, cazibesini kullana- rak dışarıdan para alır... Peki sorun nerede, AKP neyi başaramadı? Türki- ye’nin ekonomisini dön- dürmek ve üretebilmek için, dışarıya olan büyük bağımlılığını azaltacak hiç bir şey yapmadı! Türkiye ekonomisi, üre- tebilmek için hammadde, yarı mamul madde, makine ve techizat satın almaya sürekli bağımlı bir ülke! Bunlar olmazsa, ekonomi dönmüyor! TOBB Başkanı Hisarcık- lıoğlu, İSO 7. Sanayi Kon- gresi’nde bu durumu şöy- le açıklıyordu: “Türk özel sektörü, 1998- 2002 döneminde 110 milyar dolar olan makine - teçhizat yatırımını, 2003-2007 ara- sında 265 milyar dolara yükseltmiştir!” Hisarcıklıoğlu bunu bir yatırım övüncü olarak su- nuyor! Şüphesiz; ama ola- yın diğer yüzü bizi daha çok ilgilendiriyor: Daha çok üretebilmek ve satabilmek (ve altyapı yenilenmesi) için, dışarının parasıyla, yine dı- şarıdan giderek artan mik- tarlarda makine teçhizat ithal etmek zorundayız! Ama şu oluyor bu ara- da: Dışalım-dışsatım ara- sındaki fark, ne kadar faz- la satarsak satalım kapan- madığı gibi, durmadan bü- yüyor! AKP dönemi bo- yunca, en istikrarlı büyüyen de bu açıktı, en son rakam 75 milyar dolar! Dünya ekonomisi en par- lak dönemini yaşadığı ko- şullarda bile, AKP, Türkiye ekonomisinin bu kronik hastalığını tedavi edecek ciddi hiçbir şey yapmadı! Burada, ana üretici üsle- rin kurulmasını teşvik ede- cek ulusal ekonomi politi- kaları ve sanayi stratejileri uygulamadı!.. Sanayici, üretici bu nedenle hep ya- kındı! Eğer dünyada kriz patla- masaydı, kriz zaten Tür- kiye’de patlayacaktı, çün- kü cari açığı finanse edecek dış kaynaklar tükeniyordu! AKP, IMF’siz asla ya- pamaz! IMF’nin kucağın- dan kalkabilecek bir eko- nomi anlayışına, beynine sahip değildir; bu neden gider kucağına oturur! Şüphesiz olan da Türki- ye’ye olur! Her zamanki gibi! [email protected] Gözleri işsizin parasõnda K üresel krizin ülkeyi teğet geçmeyeceği, üstelik beklenmedik bir şekilde reel sektörde sõkõntõlarõn ortaya çõkmasõ üzerine başta işveren ke- simi olmak üzere toplumun her kesiminden, hükümetin önlem- ler paketinde olmasõ gereken önerileri bir bir sõralanmaya baş- ladõ. Tam da bu noktada, özel- likle işverenin krizi fõrsata dönüş- türme formülü ortaya çõktõ. Baş- ta işsizlik fonunda biriken para- nõn işverene yatõrõm kredisi ola- rak verilmesinden tutun, esnek çalõşmaya, hatta işten atõlana tazminatõn yine bu işsizlik fo- nundan karşõlanmasõna kadar pek çok konu, birer önlem öne- risi olarak hükümete sunuldu. İşverenin bu fõrsata çevirme mantõğõ ve krizin aşõlmasõ için ne- lerin yapõlmasõ gerektiği konu- sunda Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtlayan Devrimci İşçi Sendi- kalarõ Federasyonu Başkanõ Sü- leyman Çelebi, işsizlik fonunun algõlanõş biçiminden kriz öneri- lerine görüşlerini dile getirdi. Gerek işveren sendikalarõnõn ge- rek federasyonlarõnõn kasalarõ- nõn dolu olduğunu belirten Çele- bi’ye göre işveren nedense ken- di fonlarõndaki parayõ kullanmak yerine, gözünü işsizin parasõna di- kiyor. “Kendi birikimlerini or- taya koymak yerine işsizin pa- rasına el koymayı” düşünmenin bile çirkin olduğunu belirten Çe- lebi, çalõşanlarõn buna izin ver- meyeceklerini belirtti. Avrupa Sendikalar Fedaras- yonu toplantõsõna katõldõğõnõ be- lirten Çelebi, 16 Aralõk’ta Stut- gart’ta bir eylem yapõlacağõnõ söyledi. Çelebi’nin verdiği bil- giye göre, Avrupalõ sendikalõ işsizliğe çare olarak işgününün 25 saate çekilmesi mücadelesi- ni veriyor. Türkiye’de günlük 15 saatlik çalõşõlan işkollarõ var. Çelebi’ye göre çalõşma süreleri haftalõk 40 saate indiğinde, iş- sizlik yüzde 35 oranõnda azala- cak. Ayrõca vergi ve sigortada yeni düzenlemeler yapõlmalõ. Yüzde 70 asgari ücretle çalõşan işçinin yapacağõ daha fazla fe- dekârlõk kalmadõğõ için artõk fe- dekârlõğõ başkalarõ yapmalõ. Bu- nun için de eylem zincirleri oluşturulmalõ. CUMA EYLEMLERİNİN 8.’Sİ YAPILDI Otomotiv sektöründe MESS ile işçi sendikalarõ arasõnda süre- giden toplusözleşme görüşmelerinde uyuşmazlõk zaptõnõn tu- tulmasõnõn ardõndan Birleşik Metal-İş Sendikasõ (BMİS) tarafõn- dan başlatõlan cuma eylemlerinin sekizincisi gerçekleşti. BMİS Geb- ze Şubesi’nin örgütlü ol- duğu 10 işyerinde işçiler servislerinden bir iki kilo- metre mesafede inip fabri- kalarõna kadar sloganlar eşliğinde yürüyerek geldi. BELEDİYE-İŞ’TEN BAYRAMLAŞMA YERİNE PROTESTO AHMET KURT İZMİT - Kocaeli Büyükşehir ve İSU’daki işçi ala- caklarõnõ bayram öncesi ödemeyen Kocaeli Büyük- şehir Belediyesi’ni protesto eden Belediye-İş Sendi- kasõ yönetici ve işçilerine destek veren çeşitli sivil top- lum örgütleri önceki gün “Kent Bayramlaşması”nõ protesto ederek katõlmadõlar. Belediye-İş Sendika- sõ 1 No’lu Şube yönetimi bayram öncesi uyarõ içe- ren açõklamalarõnda işçi alacaklarõ sendika aidat borçlarõnõn ödenmesini isteyerek, aksi halinde “Kent Bayramlaşması”na katõlmayacaklarõ gibi sivil toplum örgütlerini de bu karara çağõracaklarõnõ be- lirtmişlerdi. Uyarõyõ dikkate almayan Büyükşehir Be- lediyesi yönetimi işçilerin hesabõna yarõm maaş tu- tarõnda ikramiye yatõrmõştõ. Belediye-İş Sendikasõ Ko- caeli 1 No’lu Şube Başkanõ Osman Suat Kalyon- cu, “15 gün öncesine kadar yetkililerden 4 bin ça- lışanın sıkıntısını kapsayan bu randevu ve telefon taleplerimize yanıt verilmedi” dedi. 4-C’li memur sendikalõ olabilecek K ocaeli İdare Mahkemesi, 4-C kapsamõndaki sözleş- meli memurlarõn sendikalõ olabilmesi için açõlan davayõ so- nuçlandõrarak 4 C kapsamõndaki memurlarõn “sendikalı” olabileceği kararõnõ verdi. Türk Eğitim-Sen Kocaeli 1 No’lu Şubesi 82 adet 4-C statüsünde gö- rev yapan “öğretmeni” üye yap- masõna karşõn; Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü, MEB’den aldõğõ görüş neticesinde bu kişilerin sen- dikalõ olamayacağõnõ bildirdi. Bu- nun üzerine, sendika; 657 sayõlõ Devlet Memurlarõ Kanunu’nun 4 - C bendinde “Sözleşmeli Geçici Personel” olarak istihdam edilen personelin “sendikalı” olabilmesi için Kocaeli İdare Mahkemesine başvurdu. Kocaeli İdare Mahkemesi, Ko- caeli İl Milli Eğitim Müdürlü- ğü’nün “4 C’li personelin sendi- kalı olamayacağına” ilişkin yazõ- sõnõn hukuka aykõrõ olduğu gerek- çesiyle iptal etti. İşçinin patrona bakışı olumsuz ANKARA (AA) - Uluslarara- sõ insan kaynaklarõ şirketi Kelly Services’in araştõrmasõ, Türki- ye’de çalõşanlarõn işyerlerindeki üst düzey yöneticilerinin çok yük- sek ücret aldõklarõna ve işçiler ka- dar çalõşmadõklarõna inandõklarõ- nõ ortaya koydu. Yöneticilerin Maaşlarõ ve Per- formanslarõ konulu araştõrmaya göre, Türk katõlõmcõlarõn yüzde 63’ü üst düzey yöneticilerinin çok fazla ücret aldõğõnõ düşünüyor. Araştõrmaya göre, Türkiye’den katõlan çalõşanlara, yöneticilerin- den daha çok çalõşõp çalõşmadõk- larõ sorulduğunda, yüzde 43’ü ‘evet’ cevabõ ile yöneticilerin- den daha fazla çalõştõklarõnõ be- lirtirken, yüzde 32’lik kesim ‘Ha- yır, aynı eşitlikte çalışıyoruz’ ya- nõtõnõ verdi. Katõlõmcõlarõn yüzde 38’i yöneticilerinin günlük işlerde neler yaptõklarõnõ anlamadõklarõ- nõ düşünüyor. Katõlõmcõlarõn yüz- de 53’ü yaptõklarõ işi yöneticile- rinin yapamayacağõnõ ifade edtti. el atıldı Ölümlü kazaların yüzde 20-25’inin, yaralanmaların da yüzde 12-18’inin düşmeye bağlı geliştiği Zonguldak’taki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocaklarında, eğimli ve dik kömür damarlarında çalışan işçilerin kaza geçirmemeleri için önlemler alınıyor. TTK İş Güvenliği Uzmanı Erdinç Günay, Uluslararası Çalışma Örgütü kaynaklarına göre her yıl 250 milyon insanın iş kazalarına maruz kaldığını söyledi. Günay, “Sadece Kozlu’da geçen yıl meydana gelen iş kazalarının yüzde 12.5’ini düşmeye bağlı kazalar oluşturdu. Kurum genelinde 2007’de 5 ölümlü kazadan 1’i de yüksekten düşme sonucu meydana geldi” dedi. Küresel krize karşõ, Avrupa Sendikalar Federasyonu ile toplantõya katõldõğõ bilgisini veren Çelebi, Avrupa’da önlem olarak çalõşma süresinin 25 saate çekilmesinin istendiğini belirterek, “Bizde bõrakõn bunu, 40 saate inse, işsizlikte yüzde 35 iyileşme olur” dedi. Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946’da ku- ruldu; hem geçmişe hem geleceğe dönük olan an- lamõ, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygõ ve sevgiden kaynaklanõyor. Yalnõz Cumhuriyet gaze- tesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşun- da büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anõsõnõ her yõl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve de- mokrat Cumhuriyet’in Ulusal Bağõmsõzlõk Savaşõ- mõzla ve Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eş- anlamlõ bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, ga- zetemizin temel taşlarõnõ bu doğrultuda koydu. Yu- nus Nadi’nin ölüm yõldönümünü geçmişe dönük bir acõ olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayõ- na dönüştürmek amacõyla bu yarõşma düzenlendi. Yarõşmanõn ilk düzenlendiği yõllarda Türkiye’de sanat alanõnda hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dö- nemiydi ve yalnõz CHP’nin koyduğu bir şiir ödü- lü vardõ. Aynõ dönemde bütün dünyada sanat, bi- lim ve edebiyat ödülleri ün yapmõşlardõ. İsveç’te No- bel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Goncourt ödüllerinin sonuçlarõ Türkiye’de de iz- leniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmõş- tõ. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi, alt- mõş yõl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağa- nõ’yla sanat ve kültür yaşamõmõzda bir yarõşma coş- kusu oluşturdu. Daha sonraki yõllarda Türkiye’de de yarõşmalarõn ve ödüllerin sayõsõ çoğaldõ, yirmi- yi aştõ. Bugün belki ödül enflasyonundan söz açõ- labilir; eleştirel bir yaklaşõmla sakõncalarõ günde- me getirilebilir, ama yine de kültür, bilim ve sanat konularõnda yapõlan yatõrõmlarõn çok yararlõ olduğu rahatlõkla söylenebilir. Zamanla ödüller arasõnda ayrõmlar ortaya çõkar; bir yarõşma kurumsallaştõkça, amacõ, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu ara- da kimi holdinglerin kendi amaçlarõna yönelik ya- rõşmalar düzenlemeleri ve ödüller dağõtmalarõ da bu alanda kaçõnõlmaz çoğulculuğu yansõtõyor. Ki- mi bankalarõn, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacõyla düzenledikleri yarõşmalarõn ödülleri, pa- rasal açõdan ne kadar büyük olursa olsun; özü, mad- di çerçevenin dõşõndaki anlamda odaklaşõyor. Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarışması adõyla aralõksõz olarak kõrk yõlõ aşkõn bir sürede düzenli ola- rak gerçekleştirildi, kültür ve sanat hayatõmõza amaç- lanan katkõlarõ yaptõ ve etkilerini duyurdu. Daha ön- ce bir dalda yapõlan ödüllendirmenin kapsamõ 1990 yõlõndan itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adõyla sürmeye başladõ. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamõ bütün baltalanmalara ve olumsuz yatõrõmlara karşõn sürekli gelişiyor ve yaygõnlaşõ- yor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam de- ğil; siyasal iktidarõn baskõlarõ hâlâ sürüyor ve çağ- daş demokratik ortamdan henüz yoksun sayõlõyoruz. Buna karşõn fikir, sanat, bilim, kültürde çabalar sü- rüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette ‘aydın- lanma’nõn önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uygarlõğa giden yolun fikir, sanat, kültür, bi- lim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabalarõ desteklemek ve özen- dirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 2009 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Da- lı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Ana Da- lı’nda karikatür; Bilimsel Araştırma Ana Da- lı’nda Sosyal Bilimler Araştõrmasõ olarak sürüyor. Adaylara başarılar diliyoruz. Ö Y K Ü Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda ya- yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosya- sõ’yla aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn, beyaz dosya kâğõdõna makine yazõsõ ile çift aralõklõ yazõlmõş ol- masõ gereklidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak gön- dereceklerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul, ödü- lü, kitap ve kitap dosyasõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Ku- rul: Hikmet Altõnkaynak, Mehmet Başaran, Tarõk Dursun K., Sami Karaören, Emin Özdemir. R O M A N Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda ya- yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosya- sõ’yla aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn, beyaz dosya kâğõdõna makine yazõsõyla çift aralõklõ yazõlmõş ol- masõ gereklidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak gön- dereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosya- sõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Kurul: Adnan Binyazar, Ahmet Cemal, Konur Ertop, Mehmet Eroğlu, Prof. Dr. Tah- sin Yücel. Ş İ İ R Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda ya- yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosyasõ’ ile aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn beyaz dosya kâ- ğõdõna makine yazõsõ ile çift aralõklõ yazõlmõş olmasõ gerek- lidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosya- sõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hõz- lan, Kemal Özer. S O S Y A L B İ L İ M L E R A R A Ş T I R M A S I Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda yayõmlanmõş bilimsel araştõrmalarla yayõma hazõrlanmõş en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğõdõna makine ya- zõsõyla çift aralõklõ yazõlmõş bilimsel araştõrmalar katõla- bilir. Adaylar yapõtlarõnõ sekiz adet olarak gönderecek- lerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul ödülü kitap ve kitap dosyasõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Kurul: Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev Coşkun, Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Türkel Minibaş, Prof. Dr. Ahmet Mumcu. K A R İ K A T Ü R Karikatürlerin boyutu 30X40 cm.’yi geçmemelidir. Her tür- lü teknik serbesttir. Yarõşmaya en fazla 5 karikatürle katõla- bilinir. Seçici Kurul: Kâmil Masaracõ, Tan Oral, Ferit Ön- gören, Turhan Selçuk, Tonguç Yaşar. H E R D A L İ Ç İ N G E Ç E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör- profesyonel herkese açõktõr. (Cum- huriyet mensuplarõ hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Aday- lar gerçek ad ve adreslerini ve telefon numaralarõnõ belirtmek zorundadõrlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklõ tutulmasõnõ isteyebilirler. Ödül koşullarõna uymayan yapõtlarõ yarõşma dõ- şõnda tutmak zorundayõz. Adaylarõn yapõtlarõyla birlikte adlarõnõ ve soyadlarõnõ arkasõna yazacaklarõ iki fotoğrağlarõnõ, açõk ad- reslerinin de yer aldõğõ katõlma belgesini ve yaşam öyküleri- ni 15 Şubat 2009 Pazar günü saat 17.00’ye kadar ‘Cumhu- riyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Maz- har Öktel Sok. No: 2 - 34381 Şişli / İstanbul adresine iadeli taahhütlü olarak postayla ulaştõrmalarõ ya da elden teslim et- meleri gerekmektedir. Yayõmlanmõş yapõtlarõn daha önce her- hangi bir ödül almamõş olmasõ şartõ geçerlidir. Zarfõn ya da pa- ketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öy- kü vb.) yazõlmasõ zorunludur. Ödül dallarõnda konu sõnõrlamasõ yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapõtlar, genel yayõn ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayõmlanabilir. Ödül sonuçlarõ gazetemizin kuruluş yõldönümü olan 7 Mayõs 2009 Perşembe günü açõklanacaktõr. Ö D Ü L Her dal için: 2.000 YTL. 63. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2009 K A T I L M A B E L G E S İ ADIM, SOYADIM: ...................................................... ADRESİM:............................................................................. .............................................................................................................. TELEFONUM:................................................................. KATILDIĞIM DAL:.................................................. Maden ocaklarına
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle