02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 KASIM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK [email protected] HATİCE TUNCER G öksel Baktagir, Türk müziğinin en sevilen çalgõlarõndan biri olan kanunun günümüz- deki en tanõnmõş icracõlarõn- dan biri ama bununla yetinmi- yor. Besteleriyle, kanunun sõr- larõnõ keşfetmeye çalõşõrken genç kuşaklara da yeni ola- naklar sunuyor. Yelkenlerini Doğu rüzgârõndan doldurup Batõ’ya doğru, geçmişten ge- leceğe uzanõyor. Baktagir kanunu anlatõrken “Musikiyi okyanusa benzeti- yorum, o okyanusun derin- liklerine daha çok indiğimi hissedebiliyorum” diyor. İLK SEVDA BAĞLAMA Göksel Baktagir, müzik yol- culuğunu anlatõrken doğup bü- yüdüğü Kõrklareli’ne doğru gidiyoruz. Keman, kanun, ut ve bağlama gibi birçok Türk müziği enstrümanõ çalan baba- sõ Muzaffer Baktagir’i en bü- yük şansõ olarak görüyor: “Bizim dede mesleğimiz ayakkabı tamiratı, imalatı üzerineydi. Babam aile mes- leğini sürdürüyordu, ama müzik biraz daha önce gidi- yordu. Kırklareli Musiki Ce- miyeti’nin etkinliklerine her icracı olarak katılıyordu hem de bir dönem başkanlı- ğını yapmıştı.” Çocukluk ve ilkgençlik dö- neminde bağlama sevdalõsõ olan Baktagir, bütün hayalleri- ni bağlama üzerine kurmuş: “Ancak babamın kanun sazına başlamam konusunda tatlı bir empozesi oldu. Bir dostuna benim bağlamamı hediye edince kanuna başla- dım. İlk 6 dersi babam ver- di. Kanunla olan maceram, başka bir enstrümanı hiç de- nemeden devam etti.” USTALARIN EĞİTİMİ Baktagir, liseyi Kõrklare- li’nde tamamladõktan sonra 1983 yõlõnda İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarõ’nõ ka- zanarak en büyük hayallerin- den birini gerçekleştirir: “Konservatuvarda çok de- ğerli hocaların bize gelenek- ten gelen o güzellikleri ak- tarmalarıyla gitgide daha güzel, daha rafine olmuş tı- nıları keşfetmeye başladım. Yeteneğim dışında, bu işin daha önemli bir süreç oldu- ğunun farkına vardım.” YAŞAR’IN ÖĞRENCİSİ Konservatuvar eğitimini ta- mamladõktan sonra 1989 yõlõn- da Kültür ve Turizm Bakanlõğõ İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’na kanun sanatçõsõ olarak giren Baktagir, halen bu görevini sürdürüyor. Bak- tagir, bu topluluğun kurucusu, Türk müziğinin çok önemli sanatçõlarõndan Necdet Ya- şar’õn öğrencisi olabildiği için kendisini çok şanlõ görüyor. Kanun tõnõlarõnõn derinliği Göksel Baktagir, kanunla okyanuslarõn derinliklerine indiğini hissediyor... B aktagir, 1995 yõlõnda çõkardõğõ “Okyanustaki Sesler” adlõ ilk al- bümünde saz semaisi, longa gibi geleneksel tarzda bestelediği eserlere yer verdi. Albüm, kanun dõşõnda ut, keman ve viyolonsel ile icra edilen eserlerden oluşu- yordu: “Saz müziğinin biraz öksüz kaldı- ğını söylemek yanlış olmaz. Saz müziği- miz refakat konumunda kalmış, sözlü müziğin bir parçası olmuş. Ama saz mü- ziği, enstrümanların o güzel uzayan tını- ları içerisinde insanları bambaşka yerle- re götürecek müzik türü. Hiçbir metne bağlı değil ve duygularınızı kendi elinizle resimleyebileceğiniz bir olanak tanıyor.” Baktagir, 1997 yõlõnda çõkardõğõ “Gün- lük” albümünde ise Türk müziği enstrü- manlarõyla birlikte Batõ enstrümanlarõnõ da kullanõnca, ilk albümü çok beğenen çevre- lerden yadõrgayanlar olduğu gibi birçok müziksever de beğenilerini dile getirir: “Bir sanatkâr belirli kalıplara bağlı kalarak hareket ettiğinde, çok dar bir çerçeve içerisinde seyretmiş oluyor. Oysa müzik dediğimiz sesler dünyası, tama- men sınırsızlıkları ifade eder. ‘Tanburi Cemil Bey öyle bir saz semaisi bestelemiş ki, bunun üzerine ben artõk beste yapamam’ şeklinde mütevazılık doğru değil bence. O güzellik hiçbir zaman gölgelenmeye- cek ama müzeci mantıkla bize kalan eserleri icra ederek sadece gününüzü gün edersiniz.” ‘HAYAL GİBİ’ Baktagir’in kanun ile piyanoyu buluştur- duğu “Hayal Gibi” projesinin ilki 2004’te, “Hatıra Defteri” altbaşlõğõnõ taşõyan ikin- cisi ise 2006’da yayõmlandõ. Baktagir, en son albümü “Hayal Gibi-3 Aşk Masalı”nõ bu yõlõn nisan ayõnda çõkardõ: “Bu buluşmada kanun zaman zaman piyano gibi, piyano da kanun gibi oldu. Hatıra Defteri’nde bu iki enstrümana keman da ekledik. Aşk Masalı’nda kad- ro daha genişledi. Bu albümde 4 yaşında- ki kızım Cansu’ya bestelediğim ‘Kar Ta- nem’ adlı eserim var. ‘Yaz Aşkõ’nı ise gü- zel sanatlar lisesinde gitar eğitimi alan oğlumla besteleyip icra ettik.” İSTANBUL SAZENDELERİ Baktagir, kendi kurduğu veya katõldõğõ birçok grup ve orkestrayla çalõşmalar yapõ- yor. “İstanbul Sazendeleri” adõnõ verdik- leri grupla 1999’dan bu yana konserlere çõ- kõyor. Grubun “Sazende Faslı-1” adlõ bir albümü de var. Baktagir, Tekfen Filarmoni Orkestrasõ’nõn “Üç Denizin Sesi” konserle- rinde de saz solisti olarak yer alõyor. Müzik,sõnõrsõzlõkvedüşler Baktagir’in vurmalõlarda Ham- di Akatay, ut ve per- desiz gitarda Yurdal Tokcan, neyde Eyüp Hamiş ile kurduğu Trance İstanbul Quartet (İstanbul Dörtlüsü) ilk konse- rini 7 Kasõm’da Be- yoğlu’ndaki Stüdio Live’de verdi: “Do- ğu’nun rüzgârõyla, Batõ’nõn ses bulutla- rõ arasõnda gezine- rek gelenekten gele- ceğe, peşrevlerden türkülere, sirtolar- dan caza uzanan formlarõ incelikle işlemek istiyoruz.” Baktagir, 19. yüzyılda Türk mü- ziğine giren longa ve sirto formundaki eserleri derleyip düzenleyerek 2001 yılında “Sirtolar ve Longalar” adıyla farklı bir çalışma daha yaptı: “Mev- cut eserleri de ken- di içimden gelen duygularla etrafını çiçeklendirerek, ama özünü çok yıp- ratmadan bugünün anlayışını da kata- rak bir şeyler yap- maya çalışıyorum.” 1998 ve 2000 yõlõnda ‘Okyanusta- ki Sesler 2-3’ al- bümlerini çõkaran Baktagir, Doğu Rüzgârõ projesinin ilk albümünü 1999’da, ikincisini 2003 yõlõnda ta- mamladõ: “Temelde Doğu’nun o engin titreşimleriyle bir şeyler yapmaya ça- lõştõm. Azerbay- can’dan kemança, Hint müziğinden tabla gibi etnik per- küsyonlar, duduk da denilen balaban kullandõk ve bu saz- larõn ustalarõyla çalõştõk.” Yurtdışından yoğun ilgi... Bugüne dek 13 albüme im- za atan Baktagir, yurtdışı- na gittiğinde eserlerinin tanındı- ğını görmüş. Hatta akademik çalışmalara konu olduğunu öğ- renmek tam bir sürpriz olmuş. Suriyeli bir konservatuvar öğ- rencisi, Baktagir’in eserlerini no- taya alıp bir kitap hazırlamış, bir örneğini, internet üzerinden ula- şarak Baktagir’e göndermiş. İki yıl önce Tunus’ta bir konsere davet edildiğinde oradaki kon- servatuvarda öğrencilere bitir- me resitalinde kendisinin teknik eserlerini çalma zorunluğu geti- rildiğini öğrenmiş: “Batı müziğinde birçok ens- trüman için yazılmış yüzlerce eser var ama biz kendi enstrü- manlarımızın tekniğini geliştir- mek için eser bulmakta zorlanır- dık. Besteleyip albüm haline ge- tirdiğim bazı eserler var ki, özel- likle yetişmek üzere olan genç kuşaklara ufuk açabilmek adına teknik özellikler taşıyor. Müzik dünyasında bir yere gelmeye çalışan genç kuşaklara ufuk açabilmek adına bir yolculuğa çıkmış durumdayım.” Konserler ve albümlerle yetinmeyen Baktagir, sanatçı arkadaşlarına des- tek oluyor. Bugünlerde Kültür Bakanlığı sanatçısı Eda Karaytuğ’un albümünün yö- netmenliğini yapan Baktagir, Pınar Kök- sal’ın bestelerini tenor Hakan Aysev’in yo- rumlayacağı albüm üzerinde de çalışıyor. Fotoğraf:VEDATARIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle