03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 KASIM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Denizin Sularında... O kupkuru umutsuzluk... Ağaçlar, yaz çiçekleri... Kumsalda koşuşturan çocuklar... Bir gece deniz yıl- dızının parladığı saatlerde, denizin üzerinden inen uçaklar... Bir kıyı meyhanesinden yükselen şarkılar... Uçurumun dibinde Odisseus Elitis’in, Octavio Paz’ın düşleriyle çoğalan âşıklar. Bir ses denizin sularından dalga dalga yayılan: “Aşk mavisi tükendiyse de o boşuna denizde; Tutku kaybolduysa bir gece yarısı; Aşk uçup gittiyse yıldızlı bir gökyüzünde; Yaşamı sakın bırakma avuçlarından sakın ha!” Dün gece ikimiz de ağladık... İkimiz de üzüldük... Dipten vuran bir dalgayla irkildik maviliğin or- ta yerinde! Adonis’in dizeleriyle coşkulu bir ırmak gibiydik... “Kirpiklerimden yaşlar sarkıyor, hançerimde ölümün çivisi... Aysız sözcüklerdir bize ağlayan. Seni otun üstündeki odada bekliyorum. Tenimi yakan bu sevişmesinden başkasını seve- mem.” Şimşeklerin altında dökülen sözcüklerin, aşkın kendi yalnızlığı mıdır hiç kimsenin adlandırmadı- ğı? Bir fırtına mıdır şu yaşadıklarımız?.. Bunca ölüm- ler, faili belli olan cinayetler? Kurulan pusular gecenin yıldızlarına! Kollarımda göçün hüzünlü uğultusu... Biraz Ak- deniz... Biraz Sicilya biraz da Marsilya... Ayımızı öldürdüler Adonis, sihirbazın maskesini vurdular... Açık mendillerine biniyorum senin, teselli buluyorum şiirlerinde... Deniz Kavukçuoğlu’nun “Onu Ben Öldürdüm Leonardo” romanını (Can Yayınları) çoktan bitir- dim... Bıraktım kendimi bir başka evrene... Adı olmayan vatanda, yabancılaştım... Hapislikler, sürgünlükler yaşadım ve yaşıyorum... Bir 30 yılı dışarıda geçiren Deniz Kavukçuoğlu’nu bu romanından ötürü kutluyorum! Ustalıkla yazılmış bir öykü... Genç kadın-yaşlı er- kek ilişkisi... Bir İtalyan köyü ve terk edilmiş bir de- ğirmen... Sonu belli bir aşk öyküsü... Hüzün, umut ve acı... Hepsi iç içe... Kopamamak ve duygu... “Ayrılığımızın 27. saatindeyim. Dayanıyorum. Üzerimde bir yorgunluk var; dönüp dolaşıp hep ay- nı yere varmak, hep aynı çözümsüzlüğü düşünmek yoruyor beni. Dalgaları, rüzgârı düşünüyorum. Dal- gaların kıyıya, karaya vuran kıpırtılı, hırçın beya- zı, köpükleri geliyor gözlerimin önüne... Köpükler dağılıyor, beyaz yeniden maviye dö- nüyor, mavinin en koyusuna. Sana bir renk bulmak istiyorum, seni o rengin için- de düşünmek için. Yanak çukurlarının rengi olur mu? Senin var, adını koyamadığım, değişken bir renk, güldükçe değişen. Seni özlüyorum.” Benimse boğazım düğümleniyor... Ellerim titriyor... Güz güneşini arıyorum... Bir deniz kıyısındayım... Uçaklar iniyor peş peşe... Yeşilli kırmızılı, beyazlı morlu uçurtmalarımı, bil- yelerimi özlüyorum... Deli dolu gençlik yıllarımı... Yasemin kokulu beyaz badanalı avluları! Hapis- hane önlerinde görüş için bekleyen anneleri, ka- dınları, babaları, çocukları! Deniz’in kitabını masamın üzerine koyuyorum... Ahmet Aziz’in Yalçın Yayınları’ndan çıkan “Aş- kale Yolcusu Kalmasın” romanını okumaya baş- lıyorum. Yakın tahimize bir not düşüyorum bu arada. O karanlık yıllar... Yerli ve yabancı Naziler... Irk- çılık, Varlık Vergisi... Demokrat Parti’nin ilk yılları... Yakın tarihe bir yolculuğa çıkıyorum... Sağlam ve dipdiri bir roman... Gecenin sessizliği içindeyim... Bir limonlu votka içen dostum kadehini kaldırır- ken “Yaşam ne denli güzeldir, içimizde sakla- yalım” diyor... Benim elimde kırmızı şarap dolu kadeh. Bir yudum alıyorum! Ölüm vadileri geliyor aklıma... Sevecenliğin o tit- rek kumaşı... Pablo Neruda’nın dizelerindeyim şimdi: “Gözlerim arar onu, çağırır yanıma/ Yüreğim ça- ğırır, ama yoktur bu sefer./ Böyle gecelerdeydi, be- yazlaşırdı ağaçlar/ Gayrı ne biz eski biziz ne de ağaç- lar.” Bugün TÜYAP Kitap Fuarı’nın son gününde Gü- nizi Yayınları’nda olacağım. (Salon: 3 No: 409/B- İş Bankası Standı’nın yanında) Saat 17.00-18 ara- sı “Necla”, “Susurluk’tan Ergenekon’a”, “Fet- hullahçı Gladyo”,“Soros’un Çocukları” ile öteki ki- taplarımı imzalayacağım. Görüşmek dileğiyle. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdoğan partisinin Bağcõlar ilçe kongresinde yaptõğõ konuşmada Yeni Şafak yazarõ Fehmi Koru’ya yüklendi ‘BizneObama’yõzneBush’uz’ İstanbul Haber Servisi - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Bağcõlar ilçe kongre- sinde “Obama bir siyahi, bir zen- ci, ABD’de siyah-beyaz ayrım- larının yapıldığı o dönemlerde bir zenci olimpiyatlarda zaferi kazandığı zaman sırtına ABD bayrağı alıp zafer turu atardı. Acaba Türkiye’de şu anda Oba- ma’ya zafer mektupları yazan, telgraflar yazan terör örgütü li- derleri bu ülkede Türk bayrağını omuzlarına alıp koşabildiler mi” diye sordu. Başbakan Erdoğan, AKP Bağ- cõlar 3’üncü olağan ilçe kongre- sinde yaptõğõ konuşmasõnda, DTP’yi Güneydoğu bölgesinin is- tismarõnõ yapmakla suçlayarak şöyle konuştu: “Bizi bu ülkede va- tandaşlarımızın arasında ayrım yapmak veya şu etnik kökenden uzak diye gösterme yarışına gi- renler aldanırlar. Çünkü biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Abhazıyla hangi et- nik kökenden olursa olsun bütün vatandaşlarımızı ‘yaradõlanõ ya- radandan ötürü seven’ bir anla- yışla seviyoruz. Bizim kitabı- mızda asla etnik milliyetçilik yok. Bizim kitabımızda bölgesel milliyetçilik yok. İstanbul neyse Hakkâri de, Muş da, Bitlis de, Ağrı da odur. Oradaki vatan- daşlarımı kimlik siyaseti yapmak suretiyle istismar edenlere ses- leniyorum. Bu istismarı bırakın da elinizdeki belediyelerle ora- larda yaşayan vatandaşlarımı pislik içinde yaşatmaktan kur- tarın. Ama inanıyorum ki benim vatandaşlarım 29 Mart’ta bu pisliklerden de kararını vere- cek kurtulacaktır.” Terör örgütü PKK’nin şehirler- de molotofkokteylli saldõrõlarõna değinen Erdoğan, “Kalkıp da bunların yandaşı olanlar bunla- ra ‘Ne yapõyorsunuz siz. Biz sizi terörist ilan ediyoruz’ diyemiyor” diye konuştu. Halk terörle arasõna mesafe koyarsa terörün yenilene- ceğini söyleyen Erdoğan, “Mille- timizi devletimizle barışık hale getireceğiz. Onun için yola çı- karken ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ dedik” açõkla- malarõnda bulundu. Erdoğan, isim vermeden kendi- sine yakõnlõğõyla bilinen Yeni Şa- fak gazetesi yazarõ Fehmi Ko- ru’nun bir televizyon programõn- daki ifadelerini eleştirerek şöyle ko- nuştu: “Bazıları yazıyor gazete- lerinde. Biraz sıkılır insanlar. Güya biz iktidara gelirken Oba- ma gibi gelmişiz. Şimdi Bush ol- muşuz. Sevsinler seni, yazıklar olsun. Biz ne Obama’yız ne Bush’uz. Biz biziz. Obama bir si- yahi, bir zenci, ABD’de siyah- beyaz ayrımlarının yapıldığı o dönemlerde bir zenci olimpiyat- larda zaferi kazandığı zaman sırtına ABD bayrağı alıp zafer turu atardı. Acaba Türkiye’de şu anda Obama’ya zafer mektup- ları yazan, telgraflar yazan terör örgütü liderleri bu ülkede Türk bayrağını omuzlarına alıp koşa- bildiler mi?” Erdoğan, “Anayasayı değiştir” diye bağõran partiliye, “Sabır... Bir meyve olgunlaştığı zaman onu yi- yeceksin ki tadını alasın. Ham iken yenmez” karşõlõğõnõ verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Bağcılar 3’üncü olağan ilçe kongresinde partililere seslendi. Hunharca katledilen yazarõmõz Uğur Mumcu, bugünü sorgulamaya devam ediyor IŞIK KANSU ANKARA - CHP Grup Başkan- vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türk Telekom hisselerinin önem- li bir bölümünü başkaları adına yediemin olarak muhafaza etti- ği”ni ileri sürdüğü Abdullah Tıv- nıklı’nõn, geçmişte Bereket Vak- fõ’nda şimdiki Maliye Bakanõ Ke- mal Unakıtan ile birlikte kurucu ol- duğu belirlendi. Gazetemiz yazarõ Uğur Mum- cu’nun “Rabıta” adlõ kitabõndaki bilgilere göre, Bereket Vakfõ’nõn ku- rucularõ arasõnda Albaraka Finans Kurumu da bulunuyor. Uğur Mumcu’nun, ilk baskõsõ 1987’de yapõlan Rabõta kitabõnda, dinsel amaçlõ vakõf ağlarõ irdelenir- ken Bereket Vakfõ’ndan söz ediliyor. Mumcu’nun, Topbaş ailesi tarafõn- dan kurulduğunu söylediği ve ama- cõnõ “dinsel konularda eğitim için burslar vermek, konferanslar dü- zenlemek, dinsel amaçlı yayınla- ra maddi destek sağlamak” olarak tanõmladõğõ Bereket Vakfõ’nda, AKP döneminde özelleştirilen Tele- kom’un gizli yediemini olduğu gün- deme taşõnan Abdullah Tõvnõklõ’nõn ve Maliye Bakanõ Kemal Unakõ- tan’la bir arada bulunmalarõ dikkat çekiyor. Kõlõçdaroğlu’nun Türk Te- lekom’u alan Oger Telekom’un yüzde 35’inin Suudi Arabistan Kra- lõ’nõn Saudi Telecom Şirketi’ne sa- tõlmasõnda ön planda rol aldõğõnõ id- dia ettiği Abdullah Tõvnõklõ ile bir- likte Bereket Vakfõ’nda kurucu gö- züken Albaraka Finans Kurumu’nun Suudi Arabistan kökenli olmasõ da bir başka önemli ayrõntõ olarak or- taya çõkõyor. Uğur Mumcu’nun Ra- bõta kitabõna göre, Bereket Vakfõ’nõn kurucularõ şu isimlerden oluşuyor: “Ahmet Hamdi Topbaş, Os- man Nuri Topbaş, Mustafa Latif Topbaş, Ali Eymen Topbaş, Al- baraka Finans Kurumu, Ahmet Yahya Kiğılı, Mehmet Demirtaş, Adnan Büyükdeniz, Yalçın Öner, Mehmet Cahit Sürmeli, Kemal Unakıtan, Abdullah Tıvnıklı, Ab- dullah Sert, Muammer Dolmacı, İlhan Imık.” Bereket Vakfõ’nõn kurucularõ ara- sõnda yer alan Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz’in de 2006’da AKP iktidarõ tarafõndan Merkez Bankasõ Başkanlõğõ’na atan- dõğõ, ancak atamanõn dönemin Cum- hurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer ta- rafõndan veto edildiği de biliniyor. ‘301’den dava açılmadı’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Kemer İlçe Teşkilatõ 2. olağan kongresine katõlan Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, polis kurşunuyla ölen Baran Tursun’un babasõ Mehmet Tursun’a 301. maddeden dava açõlmasõna izin vermediğini yineledi. Şahin, “Üzücü birtakõm ifadeler de olsa, Avrupa İnsan Haklarõ bakõmõndan eleştiri sõnõrlarõ içinde kalkmõştõr. Bütün bunlar ortadayken Adalet Bakanõ izin vermiştir, kendisine yuh olsun, nasõl sokakta dolaşacak denildi” diye konuştu. Şahin, muhalefetin iddialarõnõ da “Araştõrmadan, sõrf partiyi yõpratmak için iftirada bulunuyorlar” dedi. Ata’yı anma koşusu SAMSUN (AA) - Samsun’da 10 Kasõm Atatürk’ü Anma Koşusu düzenlendi. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün 10 Kasõm Atatürk’ü Anma Haftasõ etkinlikleri kapsamõnda düzenlediği koşu programõna ilköğretim ve ortaöğretim okullarõndan çok sayõda sporcu katõldõ. Koşuda 1200 metre küçük kõzlarda, Sedanur Güner, Gamze Urhan, Duygu Kökten, 1500 metre küçük erkeklerde Oğuzhan Furkan Dede, Abdurrahman Şişman, Umutcan Tepe, yõldõz kõzlarda Ümmühan Saadet Kartekin, Gülşah Emirtaş, Aylin Kahriman, 2000 metre yõldõz erkeklerde Mehmet Önder, Abdullah Orak, Ogün Sert, genç ve büyük kõzlarda Elif Koç, Büşra Babadağ, Senem Kara, 3000 metre genç ve büyük erkeklerde Burak Yüksel, Murat Liman ve Ercüment Aslan dereceye girdi. Ata’ya saygı bisiklet turu İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da bir grup bisikletçi, 10 Kasõm Atatürk’ü Anma etkinlikleri çerçevesinde, Dolmabahçe Sarayõ’nõn bahçesinden aldõklarõ toprak ve flamayõ Anõtkabir’e götürmek için Ankara’ya hareket etti. Hareket öncesi Dolmabahçe Sarayõ önünde gerçekleştirilen törene katõlan Eminönü Belediye Başkanõ Nevzat Er ile İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yetkilileri, saray bahçesinden aldõklarõ toprağõ, içine koyduklarõ flama ile bisikletçi grubun kaptanõ milli sporcu Atilla Atay’a verdi. Daha sonra bisikletçiler, polis eskortu eşliğinde Ankara’ya hareket etti. İki DTP’li tutuklandı HAKKARİ (AA) - Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinin Esendere beldesinin DTP’li belediye meclisi üyesi ile DTP belde başkanõ tutuklandõ. Alõnan bilgiye göre, Esendere’nin DTP belde başkanõ Hamit Kaya ile Esendere beldesi belediyesinin DTP’li meclis üyesi Yahya Baran, terör örgütü PKK’nin propagandasõnõ yaptõklarõ iddiasõyla gözaltõna alõndõ. İşlemlerinin ardõndan adliyeye sevk edilen Yahya Baran ile Hamit Kaya, çõkarõldõklarõ mahkemece tutuklandõ. Tıvnıklı, Maliye Bakanı Unakıtan ile ‘Bereket Vakfı’ kurucusu EMİNE KAPLAN ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn yõllardõr sağ kolu olan Dengir Mir Mehmet Fırat’õn parti yönetiminden ay- rõlmasõ, yerine eski İçişleri Ba- kanõ Abdülkadir Aksu’nun ge- tirilmesi, AKP’nin bugüne kadar sürdürdüğü Kürt politikasõnda değişim yaşanacağõnõn göstergesi olarak nitelendiriliyor. Fõrat’õn bir süredir milliyetçi bir söylemle ha- reket eden Erdoğan ile görüş ayrõlõğõ yaşadõğõ dile getirilir- ken, Erdoğan’õn Kürt kökenli milletvekilleri arasõnda ağõrlõğõ olan Aksu’yu tercih etmesi, ye- rel seçime yönelik manevra ola- rak değerlendiriliyor. AKP kulislerinde istifayla ilgili olarak şu değerlendirmeler ya- põlõyor: Erdoğan’ın Kürt politikası: Başbakan Erdoğan’õn son dö- nemde “ya sev ya terk et” ola- rak algõlanan milliyetçi söylemi, özellikle Kürt sorununun siyasi ve kültürel açõlõmlarla çözülme- si gerektiğini düşünen Dengir Fõ- rat’õ rahatsõz etti. MYK toplan- tõsõnda, bu rahatsõzlõğõnõ dile ge- tiren Fõrat, Erdoğan’õn Hakkâ- ri’de yaptõğõ “Biz tek bayrak, tek vatan, tek millet diyoruz. Bunu kabul etmeyen başka yere gitsin” sözleri ile PKK’li- lerin eylemlerine pompalõ tüfek kullanarak karşõlõk veren vatan- daşa destek olan açõklamalarõnõ da eleştirdi. Erdoğan’õn Fõrat’õn istifasõnõ kabul ederek gözden çõ- karmasõ, AKP’nin bundan sonra Kürt politikasõ ve terörle müca- dele konusunda farklõ bir politi- ka izleyeceğinin işareti olarak ni- telendiriliyor. Kılıçdaroğlu’nun belgeleri: Parti içinde, CHP Grup Başkan- vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun hayali ihracat suçlamalarõna kar- şõ tatmin edici bir açõklama ge- tirememesinin konumu açõsõndan Fõrat’õn elini zayõflattõğõna işaret ediliyor. Kõlõçdaroğlu’nun orta- ya çõkardõğõ belgeler karşõsõnda zor durumda kalan Fõrat’õn Baş- bakan Tayyip Erdoğan üzerin- deki etkisinin de azaldõğõna dik- kat çekiliyor. DÜZELTME Gazetemizin 8 Kasõm 2008 tarihli sayõsõnõn 19. sayfasõndaki haberin “Baba Tursun 227. maddeden yargõlanacak” şeklindeki başlõğõnda kanun maddesi yanlõş yazõlmõştõr. Doğru ifade “Baba Tursun 277. maddeden yargõlacak” şeklinde olacaktõr. Düzeltir, özür dileriz. AKP’de dengeler değişiyor Fõrat’õn istifasõ, AKP’nin Kürt sorununda farklõ bir politika izleyeceğinin işareti olarak yorumlandõ. Dengir Fırat: ‘Verilecek göreve hazırım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’deki gö- revlerinden istifa eden Den- gir Mir Mehmet Fırat, “Ben bu partinin halen üyesiyim, milletvekiliyim, bu partinin kurucusuyum. Bana verilecek her göreve hazırım. Seçimde de yine aktif olarak göreceksiniz, çalışacağım” dedi. Fõrat dün Etimesgut’ta Anksan Et ve Et Ürünleri Fabrikasõ’nõn açõlõş törenine gelişinde, gazetecilerin isti- fasõna ilişkin sorularõnõ ya- nõtladõ. Tamamen kişisel nedenlerle, sağlõk sorunu ve yorgunluk nedeniyle is- tifa kararõ aldõğõnõ savunan Fõrat, “Sayın Başbakan da bunu söyledi. Arkasında başka bir şey yok” dedi. İstifasõnõn arkasõnda AKP’nin Doğu politikasõn- daki değişimin olduğuna ilişkin değerlendirmelerin anõmsatõlmasõ üzerine Fõ- rat, “Çok doğru bir şey de- ğil. AKP’nin Doğu, Gü- neydoğu programı belli. Bugüne kadar da o prog- ramı geliştirerek yürüt- tü. Bundan sonra da yü- rütecek. Bundan hiç şüp- hem yok” diye konuştu. İs- tifasõnõn yerel seçimler ön- cesine denk gelmesine iliş- kin soruya ise Fõrat, “Ben bu partinin halen üyesi- yim, milletvekiliyim, bu partinin kurucusuyum. Bana verilecek her göreve hazırım. Seçimde de yine aktif olarak göreceksiniz, çalışacağım” yanõtõnõ verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle