Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2008 PAZARTESİ
6 HABERLER
Filmdeki sahne haksızlık
Karabekir’in Mustafa Kemal’i tutuklamak için geldiğini gösteren sahne soru işaretleri
taşõyor. Karabekir hatõralarõnda Can Dündar’õn ‘Mustafa’ filmindeki sahneden söz etmiyor
ALEV COŞKUN
“Mustafa” adlõ belgesel üzerin-
deki tartõşma sürüyor. Can Dündar
aslõnda yeni bir şey söylemiyor, bi-
linmeyen yeni bir olay ya da belge
sunmuyor. Kişisel yorumlarla, abar-
tõlmõş kimi sahnelerle “insani yön-
leri vurgulamak” adõna karşõmõza
başka bir Mustafa Kemal çõkarõyor.
Ama işin içine belgesel kelimesi
girince durum değişiyor.
Belgesel olduğu için filmdeki bir-
çok noktayõ bõrakõp sadece Erzu-
rum’daki “O AN” üzerinde dur-
mak istiyorum.
Önce “O AN”õ tanõmlayalõm.
Mustafa Kemal, kurmay heyeti ve
Rauf Orbay Erzurum Kongresi ne-
deniyle Erzurum’a gelmişlerdir. Ta-
rih 3 Temmuz 1919. İstanbul Hü-
kümeti kendisini görevden almak is-
tiyor. Padişahla telgraf başõnda ya-
põlan görüşmeden sonra Mustafa
Kemal, 07/ 08 Temmuz gecesi saat
22.50’de askerlikten istifa ediyor.
Anlatõma göre, iki gün sonra, kol-
ordu komutanõ Kazım Karabe-
kir’in Mustafa Kemal’in kalmakta
olduğu eve doğru bir bölük askerle
gelmekte olduğu bildirilir.
Filmde bu sahnede öyle bir Mus-
tafa Kemal canlandõrõlõyor ki, tedir-
gindir ve korkmaktadõr. Kolordu
komutanõ acaba Mustafa Kemal’i tu-
tuklayacak mõdõr?
Karabekir yaklaşõr, askerce se-
lam verir ve “Emrinizdeyim Paşa!
Ben, subaylarım, erlerim, kolor-
dum hepimiz emrinizdeyiz.”
İşte bu noktada Mustafa Kemal ra-
hatlar…
Erzurum’da böyle bir sahne geç-
miş midir?
Yanõtõmõz şudur: Böyle bir sah-
nenin geçtiğine dair tam ve kesin ola-
rak bir belge yoktur.
Mustafa Kemal korkup tereddüt
geçirmiş midir?
Mustafa Kemal insandõr, her insan
gibi tereddüt geçirmiş olabilir.
Pekiyi, bu sahnede doğru olmayan,
saptõrõlan nedir?
O an: Abartılı anlatım
Bu sahnede abartõlan, saptõrõlan
Mustafa Kemal’in korktuğu, Kara-
bekir’in de onu tutuklayabileceği
olgusudur. Bunlar abartõlmõştõr.
Bu aslõnda Karabekir Paşa’ya ya-
põlan bir haksõzlõktõr. Çünkü, sanki
Karabekir tutuklamak için bir bölük
askerle gelmekte ve bir an için mil-
li mücadeleye ihanet etmektedir.
Bunlar gerçek değildir, abartõlmõştõr.
Bakõnõz neden?.. Şimdi belgelere
girelim.
Bu sahne Rauf Orbay’õn “Siyasi
Hatıralar” kitabõnda anlatõlmõştõr.
Anlatõm Atatürk’ün ölümünden son-
ra oldu. Şevket Süreyya Aydemir
de “Tek Adam” adlõ üç ciltlik kita-
bõnõn ikinci cildinde bu sahneyi Or-
bay’dan aktararak biraz da abartõp
duygusallõk katarak betimlemiştir.
Şimdi bir soru sormak gerekir: Pe-
kiyi.. diğer belgelerde böylesi bir sah-
ne anlatõlmõyor mu?
Yanõt: Hayõr, hiçbir belgede böy-
le bir sahne anlatõlmõyor.
Örneğin böylesi dramatik bir ola-
yõ birebir ve dakika-dakika bilmesi
gereken başyaver Cevat Abbas’õn
hatõralarõnda böyle bir sahneden söz
edilmiyor. (Bkz: Atatürk’ün Yaveri
Cevat Abbas, Gürer Yayõnlarõ 2007)
Diğer bir örnek Mustafa Kemal’in
kurmay başkanõ Albay Kazım Di-
rik’in Anõlarõ’dõr. Albay Dirik’in anõ-
larõnda da böyle bir sahne anlatõl-
mamõştõr. (Bkz: Vali Paşa Kazım
Dirik, Gürer Yayõnlarõ, 2008)
O sõrada Mustafa Kemal’in çok ya-
kõnõnda olan ve kurmay heyetinin is-
tihbarat subaylõğõnõ yapan, resmi ve
askeri yazõşmalarõ yürüten Kurmay
Binbaşõ Hüsrev Gerede’nin Anõla-
rõ’nda da böyle bir sahneden söz edil-
memektedir. (Hüsrev Gerede’nin
Anıları, Literatür, 2002)
Aynõ biçimde Erzurum’da Ata-
türk’ün çok yakõnõnda bulunan, ka-
rargâha ait bütün gelişmeleri, Ata-
türk’ün özel konuşmalarõnõ ve dü-
şüncelerini titizlikle not alan eski Bit-
lis Valisi Mazhar Müfit Kansu’nun
kitabõnda da böyle bir sahne yoktur.
(Bkz: Mazhar Müfit Kansu, Erzu-
rum’dan ölümüne kadar Mustafa
Kemal ile beraber, Ankara TTK)
Şimdi sormak gerekiyor: Böyle-
sine önemli, tedirgin edici, kritik bir
olay atlanõr mõ? Neden diğer tanõk-
lar bu olaydan söz etmiyorlar?
Bu sahneyi sadece Rauf Orbay be-
timliyor, o gün orada bulunan ve bu
olayõ birebir yaşamasõ gerekenler bu
sahneden bir kelime dahi söz etmi-
yorlar.
Bu sahne Orbay tarafõndan neden
bu derece abartõlarak anlatõlmõştõr. Bi-
lindiği gibi İzmir suikastõ davasõnda
Orbay ve Karabekir sanõk olarak yar-
gõlandõlar. Karabekir aklandõ, Orbay
yurtdõşõnda olduğu için gõyabõnda on
yõl ceza aldõ, sonra da affa uğradõ. Or-
bay’õn hatõralarõ ilk kez 1962 yõlõn-
da Feridun Kandemir tarafõndan
Yakın Tarihimiz dergisinde ya-
yõmlandõ. Orbay da 1964 yõlõnda
vefat etti.
Orbay’õn bu sahneyi abartmasõ
acaba İzmir Suikastõ davasõnda be-
raber yargõlandõklarõ arkadaşõ Kara-
bekir’e karşõ bir jest midir?
Böyle bir sahnenin gerçekleşip
gerçekleşmediğini anlayabilmek için
Erzurum Kongresi öncesi ve sonra-
sõnda Atatürk, Karabekir ilişkisini
mercek altõna almamõz gerekir. Ama
öyküleri bõrakõp belgelere dayanarak.
Karabekir Erzurum’daki 15, Kol-
ordu görevine giderken veda ziyareti
için Mustafa Kemal’in Şişli’deki
evine geldi. (11 Nisan 1919) Mustafa
Kemal ile yaptõğõ görüşmede; “artık
memleketin içine düştüğü du-
rumda İstanbul’da hiçbir şey ya-
pılamayacağından ve herkesin bu-
radan ayrılarak Anadolu’ya, ter-
cihen Doğu’ya gelmesini istedi.”
(Bkz: K. Karabekir, İstiklal Harbi-
miz, Yüce Yayõnlarõ, 1988 S.15)
19 Mayõs 1919’da Samsun’a çõkan
Mustafa Kemal önce Havza’ya ora-
dan Amasya’ya geçti.
Amasya’da “Vatanın bütünlüğü
ve milletin bağımsızlığı tehlikede-
dir. Milletin bağımsızlığını, mille-
tin kesin kararı ve direnişi kurta-
racaktır” diye başlayan ihtilal bil-
dirisini yayõmladõ. Tarih 22 Haziran
1919.. İmzalayanlar Mustafa Ke-
mal, Rauf Orbay , General Ali Fu-
at Cebesoy, Albay Refet Bele ayrõ-
ca General Kazõm Karabekir ile Ge-
neral Cemal Paşa telgrafla bildiriye
onay verdiler.
Bunun üzerine 23 Haziran 1919’da
İstanbul Hükümeti bir genelge ya-
yõmlayarak Mustafa Kemal’in yet-
kilerini elinden aldõğõnõ bildirdi ve
Mustafa Kemal’in acele İstanbul’a
dönmesi istendi.
03 Temmuz 1919’da Mustafa Ke-
mal ve heyeti Erzurum’a geldi, Halk,
askerler ve Kazõm Karabekir tara-
fõndan büyük törenle karşõlandõlar.
O gece Mustafa Kemal, Rauf Or-
bay, Kazõm Karabekir birlikte görüş-
tüler.
Karabekir, İstanbul’un Mustafa
Kemal’i çağõrdõğõnõ, görevden ala-
cağõnõ, bu durumda “… derhal as-
kerlikten istifa ederek, İstanbul’a
çağrılmasına sebep bırakmamasını
ve böyle bir karar vererek Erzu-
rum’da kalmasını istedi ve kendi-
sine bir lider ve komutan olarak
itaat edeceğini söyledi” (Rauf Or-
bay, Siyasi Anılar, Örgün, 2005, S.
314-315 K. Karabekir, İstiklal Har-
bimiz, age. S.62)
5 Temmuz 1919 Cumartesi gece-
si çok önemlidir. Erzurum Kalesi
Muhafõzlõğõ’na ait küçük binada giz-
li bir toplantõ yapõldõ. Toplantõya
Mustafa Kemal, K. Karabekir, Rauf
Orbay, Erzurum Valisi Münir Bey,
İzmit Mutasarrõfõ Süreyya Yiğit,
Albay Kazõm Dirik, Binbaşõ Hüsrev
Gerede, M.Müfit Kansu ve Dr. Bin-
başõ Refik Saydam katõldõlar. Sabaha
karşõ Anadolu hareketinin başõ için
seçim yapõlmasõ istendi.
Bir gün sonra yeniden toplandõk-
larõnda bütün katõlanlar önder olarak
Mustafa Kemal’i seçti. Sadece Er-
zurum Valisi Münir (Akkaya) ken-
disinin bu işlerden af edilmesini is-
tedi. (Bu önemli toplantõ Nutuk,
Kansu, Gerede, Orbay ve Karabe-
kir’in anõlarõnda yer almaktadõr.)
Burada bir önemli noktayõ daha
dikkate getirmek istiyorum. İstanbul
hükümeti Karabekir’le temasa ge-
çerek onu Mustafa Kemal’in yerine
9. Ordu Müfettişliği’ne getirmek is-
tediğini bildirdi, Karabekir bu gör-
evi kabul etmedi. Bu da Karabekir’in
Mustafa Kemal’e olan sevgisini ve
saygõsõnõ gösterir.
Karabekir, aslõnda ta başõndan be-
ri askerce verdiği söze en üst düzeyde
uyuyor ve uyguluyordu. Mustafa
Kemal ve Rauf Orbay’õn, Erzurum
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne üye
kabul edilmeleri ve Erzurum Kong-
resi’ne katõlabilmeleri sağlandõ.
7/8 Temmuz 1919 Pazartesi’yi
Salõ’ya bağlayan gece Mustafa Ke-
mal, Padişah’õn Saray’õndan telgraf
başõna çağõrõldõ.
Mustafa Kemal misafir kaldõğõ
Kolordu’nun emrindeki binadan tel-
grafhaneye doğru gitmektedir. Er-
zurum sokaklarõndan telgrafhaneye
giderken yalnõz değildir. Bir yanõn-
da Kazõm Karabekir Paşa, diğer ya-
nõnda Rauf Orbay yürümekteler..
Arkalarõndan Kurmay Başkanõ Albay
Kazõm Dirik ve sonra yaverler…
Telgrafhaneye gelinir ve Yõldõz Sa-
rayõ ile iletişim başlar… Harbiye Nâ-
zõrõ, görevinden ayrõlmasõnõ ve Ana-
dolu’nun dilediği bir yerinde “teb-
dil-i hava” almasõnõ ister, Mustafa
Kemal bunu reddeder. Padişah onu
askerlik hizmetinden azlettiğini teb-
liğ ederken Mustafa Kemal de or-
dudan istifa ettiğini bildirir. Saat
gece 10.50’dir.
Bu noktada Rauf Orbay ve Kara-
bekir, Mustafa Kemal’i tebrik ettiler.
Karabekir, Mustafa Kemal’e “Em-
rinizdeyim paşam” dedi.
Burada belgelere dayalõ olarak
anlatõlan gelişmeler karşõsõnda iki gün
sonra ne Mustafa Kemal’in titreye-
rek tedirgin olmasõ ne de sağlam ka-
rakteri bilinen Karabekir’in Musta-
fa Kemal’i tevkif etmek gibi bir
düşüncesi olanak dõşõdõr. Olaylarõn
olağan gelişmesine de aykõrõdõr.
Mustafa Kemal’i tevkif etmeyi
isteyecek Karabekir’in Kolordu Ko-
mutanlõğõ’nõn içindeki bir binada
bulunan Mustafa Kemal’e bir bölük
askerle gitmesine de gerek yoktur.
Bir yüzbaşõ ya da binbaşõ ile birkaç
asker göndererek bu işi yapabilirdi.
Böyle bir sahnenin abartõlarak ele
alõnmasõ aslõnda Mustafa Kemal’den
çok Karabekir’e karşõ yapõlmõş bir
haksõzlõk ve saygõsõzlõktõr.
Olayın özeti
Şimdi olaylarõ özetleyerek yine-
leyelim:
1. Karabekir Erzurum’a hareket et-
meden önce Mustafa Kemal’i ziya-
ret edip onu Doğu Anadolu’ya davet
etmedi mi?
2. 22 Haziran 1919 Amasya İhti-
lal Bildirisi’ni Karabekir telgrafla
onay verip imzalamadõ mõ?
3. Erzurum’a ilk geldikleri gün (3
Temmuz 1919) Karabekir, İstan-
bul’un õsrarlarõ karşõsõnda daha faz-
la beklemeden Mustafa Kemal’in gö-
revden ayrõlmasõnõ ve böyle bir du-
rumda kendisinin lider olarak kabul
edileceğini bildirmedi mi?
4. Daha sonra yapõlan gizli top-
lantõda Mustafa Kemal Karabekir’in
de oyuyla önder olarak seçilmedi mi?
5. 7/8 Temmuz gecesi Yõldõz Sa-
rayõ ile yapõlan telgraf iletişimi için
oraya beraber gitmediler mi? Mus-
tafa Kemal’in askerlikten istifa et-
mesi üzerine Karabekir kendisini
hararetle tebrik etmedi mi? Emrinde
olacağõnõ bildirmedi mi?
Bütün bu koşullar ve gelişmeler
karşõsõnda nasõl olur da Karabekir
Mustafa Kemal’i gelip tutuklayabi-
lir? Mantõk çizgisine aykõrõdõr...
Bu noktada belgelere dayanarak ta-
rihi yeniden yorumlayanlarõn yap-
masõ gereken çok önemli bir nokta-
yõ belirtmek isterim.
Neden Karabekir’in
anılarına bakılmadı?
Sözü edilen bu sahne, bu olay
Mustafa Kemal ile Karabekir ara-
sõnda geçmiştir. Mustafa Kemal bu
konuda bir şey söylemiyor. O gün
orada bulunanlar Orbay hariç bu sah-
neden söz etmiyor. Bu eylemi ger-
çekleştiren Karabekir acaba ne di-
yor? Bu konuda Karabekir’in yaz-
dõklarõna, söylediklerine hatõrala-
rõnda bakmak gerekmez mi?
Şimdi Karabekir’in hatõralarõna
bakõyoruz. Karabekir’in İstiklal
Harbimiz adõnõ taşõyan hatõralarõ
1960 yõlõndan bu yana çeşitli tarih-
lerde basõldõ. Karabekir hatõralarõn-
da, “Mustafa Kemal’in Samsun’a
Gelişi” başlõğõ altõnda konuyu ele al-
makta, Samsun’dan Erzurum’a ge-
lişini, oradaki bütün gelişme ve ara-
larõnda geçen konuşmalarõ, birbir-
lerine gönderdikleri telgraflarõ, Mus-
tafa Kemal’in istifasõnõ ve Erzurum
Kongresi’ni anlatõr. Yaklaşõk 45
sayfa bu konular üzerinde durur.
(Kazõm Karabekir, İstiklal Harbi-
miz, İstanbul, Yüce Yayõnlarõ, 1988
S. 29 - 75)
Karabekir bu bölüme aşağõdaki şu
anlamlõ cümle ile başlõyor:
“Mustafa Kemal Paşa’yı başa
geçirmek ve bunu bütün kuvve-
timle tutmayı daha İstanbul’da
iken düşünmüştüm” (Sayfa 29)
Pekiyi 45 sayfalõk bu bölümde Ka-
rabekir, Can Dündar’õn filmine
konu yaptõğõ sahneyi ele alõyor mu,
anlatõyor mu?
Hayõr, böyle bir sahneden hiç söz
edilmiyor. Böyle bir sahne olsa Ka-
rabekir bunu iftiharla anlatmaz mõ?
Karabekir sadece şöyle diyor: “Ak-
şam Mustafa Kemal Paşa’nın ya-
nına gittim… Ben istifayı müna-
sip görüyordum. Bütün muhitimiz
de bu fikirdeydi. Azledilmesinin
ordu ve halka fena tesir yapaca-
ğından korkuluyordu. Nitekim
de böyle oldu. Artık askerlikten is-
tifa ile münasebetsiz bir vaziyete
düşmemesi lazım idi. Bunu kabul
ile askerlikten de istifa ettiğini yaz-
dı. Kemal Paşa pek meyustu. Ben
kendisine hürmet ve samimiyette
kusur etmeyeceğimi pek samimi
ve ciddi bildirdim. Hazır ol vazi-
yetinde selamla, bundan sonra
dahi ne emirleriniz varsa yap-
mayı şeref bilirim” dedim. (Kara-
bekir age S.68) İşte gerçek budur.
Karabekir, Rauf Orbay’a bu olay-
dan 22 yõl sonra, 1941 yõlõnda bu ola-
yõ betimleyen mektubunu fazla abar-
tõlõ bulmuş ki bu mektubu kullan-
mamõş, sadece kitabõnõn sonuna bir
ek olarak koymuş.
Karabekir, Kurtuluş Savaşõ süre-
since Doğu’da çok önemli görevler
üstlendi. Sağlam karakterli gerçek
bir yurtseverdi. Ermenilere karşõ
girişilen Doğu hareketini başarõyla
yönetti ve bağõmsõzlõk savaşõnõn
Doğu Cephesi’ni zaferle kapatmak
onurunu kazandõ.
Daha sonraki aşamada Cumhuri-
yetin ilanõ ve Halifeliğin kaldõrõlõ-
şõnda ne yazõk ki Mustafa Kemal’e
ters düştü. Nutuk’ta Mustafa Ke-
mal’in belirttiği gibi “Mücadeleye
birlikte başladığı arkadaşları, iha-
talarının hududunda (düşünme
yetenekleri) bir bir kendisini terk
ediyorlardı.”
Karabekir’in
hatıralarından: Kemal
Paşa pek meyustu. Ben
kendisine hürmet ve
samimiyette kusur
etmeyeceğimi pek samimi
ve ciddi bildirdim. Hazır ol
vaziyetinde selamla,
“Bundan sonra dahi ne
emirleriniz varsa yapmayı
şeref bilirim” dedim.
Mustafa Kemal’in solunda Fevzi Çakmak, sağında
Kazım Karabekir, Kuvay-ı Milliye kalpağıyla.
Kazım Karabekir, Mustafa Kemal’in yanında.
Karşıyakalı taraftar öldürüldü
BALIKESİR (Cumhuriyet) - BEKO Basketbol
Ligi’nde oynanan Banvitspor-Põnar Karşõyaka
maçõnõ izlemek isteyen taraftarlarõ Balõkesir’in
Bandõrma ilçesine götüren iki otobüs, bir petrol
istasyonunda mola verdi. Bu sõrada istasyondaki
marketten alõşveriş yapan Põnar Karşõyakalõ taraf-
tarlar arasõnda henüz belirlenemeyen bir nedenle
tartõşma çõktõ. Tartõşmanõn kavgaya dönüşmesi
sonucu petrol istasyonu sahibi İbrahim G’nin oğ-
lu Ertuğ G. (22), pompalõ tüfekle ateş ederek ta-
raftarlardan 4 kişiyi yaraladõ. Hastaneye kaldõrõ-
lan yaralõlardan Manisa Spor Akademisi öğrenci-
si Özgür Soylu (21), kurtarõlamadõ. Polis, kavga-
ya karõşan 35 kişiyi gözaltõna aldõ.
Ana-oğul sobadan zehirlendi
ERZURUM (AA) - Erzurum Aziziye Mahalle-
si’ndeki evlerinde gece sobayõ yaktõktan sonra
uyuyan Hikmet Var ile 7 yaşõndaki torunu İrem
Cansu Aktürk, öğlen saatlerine kadar odadan çõk-
madõ. Başka bir odada kalan Funda Var, kahvaltõ-
yõ hazõrladõktan sonra annesi Hikmet Var ile ye-
ğeni Aktürk’ü uyandõrmak istedi. Funda Var,
odaya girdiğinde annesi ve yeğeninin hareketsiz
yattõğõnõ fark etti. Durumun bildirilmesi üzerine
olay yerine gelen sağlõk ekipleri, Var ve Ak-
türk’ün sobadan sõzan karbonmonoksit gazõndan
zehirlenerek öldüğünü belirledi.
Ege Bağatur anıldı
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Adana
belediye başkanlarõndan Ege Bağatur, ölümünün
18. yõlõnda Buruk Mezarlõğõ’ndaki kabri başõnda
ailesi, yakõnlarõ ve dostlarõ tarafõndan anõldõ. Bu-
rada kõsa bir konuşma yapan eşi Yõldõz Bağatur
ve oğlu M. Çağrõ Bağatur, Ege Bağatur’un, Ada-
na belediye başkanõ olduğu dönemde cesur, radi-
kal kararlara imza attõğõnõ söyledi. 1975 yõlõnda
Belediye Meclisi’nin yaptõğõ bir toplantõdan çõ-
karken, Süleyman Sõrrõ Prodan adlõ bir kişi tara-
fõndan tabanca ile vurulan Bağatur, ağõr bir teda-
vi sürecinin ardõndan iyileşerek avukatlõk mesle-
ğini sürdürmüş, 1990’da yaşamõnõ yitirmişti.
İzinsiz gösterilere 21 tutuklama
Haber Merkezi - Adana’nõn Ceyhan ilçesinde,
DTP’nin düzenlediği basõn açõklamasõnõn ar-
dõndan yapõlan izinsiz gösteriye katõlarak polise
mukavemette bulunduklarõ öne sürülen 32 kişi-
den 21’i tutuklandõ. Hakkâri’nin Yüksekova il-
çesinde de terör örgütüne yardõm yataklõk ettik-
leri ve terörist eylemleri yönlendirdikleri iddia-
sõyla gözaltõna alõnan 5 kişi tutuklandõ.
Teröre karşı motosikletli eylem
İstanbul Haber Servisi - Çeşitli kulüplere üye
yaklaşõk 100 motosikletçi, Sultanahmet’ten Bos-
tancõ’ya dek konvoy oluşturarak terör örgütünü
protesto etti. Motosikletçiler adõna yapõlan basõn
açõklamasõnda, TSK’nõn yürüttüğü mücadeleye
bir nebze olsun katkõda bulunmak için grubun
motorlarõnõ Avrupa’dan Asya yakasõna sürdüğü
belirtilerek milletin, kirli oyunlar karşõsõnda ge-
çilmesi imkânsõz kale gibi dikileceği belirtildi.
Özyeğin’in annesi toprağa verildi
İZMİR (Cumhuriyet) - Fiba Holding Yönetim
Kurulu Başkanõ Hüsnü Özyeğin’in önceki gün
İzmir’de vefat eden annesi Dilnihat Özyeğin
Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Hayati
Yazõcõ’nõn da katõldõğõ törenle Bornova’da topra-
ğa verildi. Alsancak Hocazade Camisi’ndeki ce-
naze törenine, Özyeğin ailesi, Bakan Yazõcõ, İz-
mir Valisi Cahit Kõraç, İzmir Büyükşehir Beledi-
ye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, İzmir Ticaret Odasõ
Yönetim Kurulu Başkanõ Ekrem Demirtaş ve çok
sayõda vatandaş katõldõ. Dilnihat Özyeğin’in ce-
nazesi kõlõnan namazõn ardõndan Bornova Kab-
ristanõ‘na götürülerek toprağa verildi.
Fransa’da işadamının kaçırılması
İstanbul Haber Servisi - Fransa’da bir işada-
mõnõn kaçõrõlarak ailesinden alõnan fidye parasõ-
nõn TKP/ML örgütünün yayõn organlarõna akta-
rõlmasõnõ sağladõklarõ iddiasõyla gözaltõna alõnan
5 kişi adliyeye sevk edildi. Polis ekipleri tara-
fõndan Tekirdağ ve Mersin’de düzenlenen eş za-
manlõ operasyonlarda gözaltõna alõnan örgüt
üyeleri çõkarõldõklarõ mahkemede tutuklandõ.
Eminönü’nde şüpheli ölüm
İstanbul Haber Servisi - Eminönü’nde içtikleri
bir maddeden zehirlenen Türkmenistan uyruklu
2 kişiden 1’i öldü. Piyerloti Caddesi’ndeki bir
hanõn tadilat işleriyle uğraşan Türkmenistan uy-
ruklu Rahman Cumayev ile Aziz Baltayev’in
aniden rahatsõzlanmasõ üzerine, arkadaşlarõ am-
bulans çağõrdõ. Olay yerine gelen polis ve sağlõk
görevlilerince yapõlan incelemede, Rahman Cu-
mayev’in hayatõnõ kaybettiği anlaşõldõ. Durumu
ağõr olan Aziz Baltayev ise özel bir hastaneye
kaldõrõlarak tedavi altõna alõndõ.
Hırsızlık yapan 34 kişi yakalandı
İstanbul Haber Servisi - İstanbul’un çeşitli
semtlerinde ev ve iş yerlerinden hõrsõzlõk yaptõk-
larõ öne sürülen 2’si kadõn 34 kişi gözaltõna alõn-
dõ. Bu kişilerin üzerlerinde, bulunduklarõ ev ve
depolarda yapõlan aramalarda, çalõntõ olduğu be-
lirlenen elektronik eşyalar, bir miktar para, altõn,
ziynet eşyasõ ile hõrsõzlõkta kullanõlan kaynak
makinesi, delici ve kesici aletler ele geçirildi.