Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
30 EKİM 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sancı...
Benim ülkemin yüzü aydınlıktır, ne denli ka-
rartsalar da...
Benim ülkemin insanı sevecendir, sevgisi yu-
mak yumaktır...
Benim ülkemin dağlarında çiçekler açar dört
mevsim...
Benim ülkemin kadınları yaşamın ağır yükü al-
tındadır...
Benim ülkemin delikanlıları merttir, civandır!
Benim ülkemin kızları gökkuşağıdır!
Karl Kolow’un ağıtlarını dinler benim ülkemin
gençleri, bozuk düzen çarkında ezilen işçileri,
emekçileri.
Fırat kıyısından bir kuş havalandığında, Me-
riç’te bulur kendisini... Gediz nazlı mı nazlı
akar onca kirlenmişliğe karşın...
Karadeniz lacivertin o çılgın coşkusundadır, Ci-
de kıyılarında batan güneş Ege’de binlerce yıllık
tarihin ve uygarlığın yiten aydınlığını ışıklandırır.
Benim ülkemin şairleri dalgalanır genç kızla-
rın, delikanlıların gözlerinde... Benim ülkemin
öykücüleri bir balıkçı kahvesinde denizlerin kir-
liliğinden etkilenip kahrolur...
Akdeniz’den sesini duyar gibi olurum, güneşin bat-
tığı saatlerde... O ses Metin Demirtaş’ındır bilirim...
En güzel dizeleriyle soluk soluğadır, devrimci
yüreği her zaman genç.
Bir şeyler yazar kâğıtların üzerine... Biraz tut-
ku ve biraz da aşk:
“Kararsız nereye dursa şimdi
Hüzne eğik dallar
Mutluluklar ya bilinmez şimdi
Öğretir sonra gelen acılar”
Kuşatılmış sokaklarda dolaşırız, umut toplarız
her sabah. Bir haber yüreklerimize ucu sivri bir bı-
çak saplanırken...
Sıkmabaşa destek veren rektörlere yapılan kı-
yak... Bakarsınız, üniversite bütçeleri yüzde 42.3
arttırılmış...
Küresel ekonomi tüm dünyayı kuşatırken, be-
nim halkım pek umursamaz!
Kızlar okula gönderilmez!.. Kızlar hiç umur-
sanmaz!
Dicle’nin ve Fırat’ın ötesinde bir başka türlü-
dür yaşam!
Hakkâri’de çöp yığınlarında artık yemek top-
lar çocuklarımız...
Bir bomba patlar!
Kimi ölür, kiminin kolları ve bacakları kopar.
Güneş batıp hava kararmaya başlayınca Şan-
lıurfa’da tezgâhlar açılır. Kaçak sigara ve viski
satılır...
O sırada akşam ezanı okunurken Tanrı’ya dua
edilir!
Yılgınlık suyudur içtiğimiz bu bereketli toprak-
larda.
Kavunlar, karpuzlar tarlada çürürken Suriye,
Lübnan ve İran’dan kavun ve karpuz ithal ederiz.
Bazen Fethiye’de bazen Demre’de üreticilerin
çığlıklarını duyarız...
Kirazın en iyisi Ödemiş Allahdiyen’dedir, biz
Brezilya’dan ithal edileni yeriz...
Niğde elmasını sevmeyiz, Hollanda’dan geleni
yeğleriz.
Yüzlerce çeşit peynirimiz vardır beğenmeyiz, Hol-
landa ve Fransız peynirine bayılıp havamızı atarız.
Güleç yüzlüdür benim yurdum, ne denli so-
murtsa da...
Dağları, ovaları çokuluslu “altın avcıları”na sa-
tılsa da...
Sömürülse de yıllardır, işçi sınıfı uyanmasa da;
solcular, sosyalistler birbirlerini yese de.
Tuzla Tersaneleri’nde ölümler bile vız gelir bi-
ze... Üç dört gün oyalanıp unutup gideriz...
Ah benim güzel yurdum, toprağına kurban ol-
duğum!
İşçim, köylüm, kentlim!
Sanayicim, işadamım, medya patronum!
Siyasetçim, sanatçım, bilim insanım!
Ülkü Tamer, “Gökyüzü ayaklarımın ucundan baş-
lıyor” dese de, serinlik vuran korularda serçeleri can-
lansa da hüzün ve acı bizim yaşam biçimimizdir.
Günün ışıltılı bir sonbarında vazgeçilmez tutku-
ların ucun ucun tükendiği zamanındayız şimdi.
Biraz kırılgan ve biraz da ağlamaklı...
Tarihsel bilincin aydınlığı, yaşadığım bu top-
raklarda boy verdi...
Laiklik sürecine geçmeden demokrasi ve öz-
gürlükler olmayacağını anlatırken anlatamaz olduk!
Kadın haklarını yok sayan bir düşünceyi san-
dıktan çıktığı için demokrasinin ve özgürlüklerin
simgesi yaptık!
1923’ü dışlayarak, küçümseyerek şeriatçı dü-
zenin savunucularına çanak tuttuk!
Ortaçağ karanlığını yırtan laikliği hafife aldık!
Sömürüye karşı direnmeyi, işçi sınıfının gücü-
nü, sendikal hak ve özgürlükleri unuttuk...
Tarçın kokularının sardığı odaların içinde kendi
hüzünlerimizi ve acılarımızı yaşamaya başladık!
Bir başkadır benim ülkem!..
Bunca ölümlere, acıya, hüzne karşın yüzü ay-
dınlıktır ne denli karartılsa da...
Ah benim ülkem, güzel yurdum! Tarihine, kül-
türüne kurban olduğum!..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Tanilli um:ag’da
konuşacak
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Gazetemiz yazarõ Server
Tanilli bugün Uğur
Mumcu Araştõrmacõ
Gazetecilik Vakfõ’nda
(um:ag), düzenlenen
söyleşiye katõlacak.
“Türkiye Nereye
Gidiyor?” konulu söyleşi
um:ag Toplantõ
Salonu’nda saat 18.30’da
başlayacak. Söyleşiyle
ilgili ayrõntõlõ bilgi 0 312
417 77 20 numaralõ
telefondan alõnabilir.
CHP’den
yalanlama
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Sekreter
Yardõmcõsõ Mehmet
Sevigen, “Genel Sekreter
Önder Sav’õ pasifize
etmek için Fransa’da
yaşayan oğlu Özgür Sav’a
ait bir kasetle şantaj
yaptõğõ haberini nefretle
kõnarken, şantajcõ
yakõştõrmasõnõn hesabõnõ
yargõda soracağõnõ”
bildirdi. Yeni Şafak
gazetesinin “CHP’de
kasetle Sav’ma
operasyonu” başlõklõ
dünkü manşet haberinde
“Sevigen’in başõnõ çektiği
ekibin Sav’a karşõ kirli
savaş başlattõğõ” öne
sürülüyordu.
Öz’ün itirazı
reddedildi
TRABZON
(Cumhuriyet) - Agos
Gazetesi Genel Yayõn
Yönetmeni Hrant Dink’in
öldürülmesinde ihmali
olduğu iddiasõyla
hakkõnda soruşturma
açõlmasõna karar verilen
eski Trabzon Jandarma
Alay Komutanõ Albay Ali
Öz’ün Trabzon Bölge
İdare Mahkemesi’ne
yaptõğõ itiraz reddedildi.
Trabzon İl İdare Kurulu,
Öz hakkõnda “istihbaratõ
gizlemek” ve “işlem
yapmamak” gerekçesiyle
soruşturma açõlmasõna
izin vermişti.
İHD’den ‘işkence’
mektubu
ANKARA (ANKA) -
İnsan Haklarõ Derneği
(İHD), Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, Adalet ve
İçişleri Bakanlõğõ, TBMM
İnsan Haklarõ Komisyonu
ve Başbakanlõk İnsan
Haklarõ Başkanlõğõ’na
işkencelerin önlenmesi
amacõyla birer mektup
gönderdi. Mektuplarda,
“İşkenceye cezasõzlõk
politikasõna son verilmeli.
İşkence failleri
korunmamalõ” denildi.
İHD Genel Sekreteri
Sevim Salihoğlu, son on
gün içinde çok sayõda il
ve ilçede özellikle
çocuklara yönelik şiddetin
arttõğõnõ belirterek,
“İşkencecilerin korunmasõ
ve cezasõz kalmalarõnõn
sonuçlarõ olan bu durum
demokratik hukuk devleti
görüntüsünden çok
uzaktõr” dedi.
İki ilde 24
tutuklama
GAZİANTEP /
MERSİN (Cumhuriyet)
- Abdullah Öcalan’õn
İmralõ’da fiziki saldõrõya
maruz kaldõğõ iddiasõyla
Gaziantep’te düzenlenen
eylemlerde gözaltõna
alõnan aralarõnda DTP İl
Başkanõ Ali Şimşek’in de
bulunduğu 15 kişi
tutuklandõ. Mersin’in
Tarsus ilçesinde de
yasadõşõ gösterilere
katõlan 9 kişi “terör örgütü
adõna korsan gösteri
düzenlemek” ve “kamu
malõna zarar vermek”
suçlarõndan tutuklandõ.
RTÜK Başkanõ Akman’õn yolu, yeşil sermayenin bütün ünlü isimleriyle kesişiyor
Uyar’la da ortakAYKUT KÜÇÜKKAYA
Deniz Feneri e.V davasõn-
da Alman Mahkemesi tara-
fõndan “Türkiye’deki asıl
failler arasında gösterilen”
RTÜK Başkanõ Zahid Ak-
man’õn, bir süre önce ha-
pisten çõkan YİMPAŞYöne-
tim Kurulu Başkanõ Dursun
Uyar’la şirket kurduğu orta-
ya çõktõ. Zahid Akman’õn
1998 yõlõnda İçişleri Bakanõ
Beşir Atalay ve Kanal 7 Yö-
netim Kurulu Başkanõ Ze-
keriya Karaman’la birlikte
kurduğu Nehir Medya şirke-
tinin kurucularõ arasõnda Dur-
sun Uyar’õn yönetim kurulu
başkanlõğõnõ yaptõğõ YİM-
PAŞşirketi Atlas&Nehir İle-
tişim de yer alõyor.
İçişleri Bakanõ Atalay ise
hem 1998 yõlõnda Akman ve
Karaman’la kurulan şirketin
kurucularõ arasõnda yer alõyor
hem de bu şirketin kurucula-
rõ arasõnda yer alan YİM-
PAŞ şirketinde yönetici ko-
numunda bulunuyor.
Almanya’daki Deniz Fe-
neri e.V davasõ sonrasõ orta-
ya çõkan ilişkiler zincirinde
bir halka daha ortaya çõktõ.
Halkadaki en önemli isimler
İçişleri Bakanõ Atalay, RTÜK
Başkanõ Akman ile YİM-
PAŞ’õn patronu Dursun Uyar.
Atalay, AKP’li Kõrõkkale
Belediye Başkanõ Veli Kork-
maz (2004 yõlõnda Dursun
Uyar’la Almanya’nõn dolan-
dõrõcõlõk suçlamasõyla aradõ-
ğõ isim), RTÜK Başkanõ Ak-
man ve Kanal 7 Yönetim
Kurulu Başkanõ Karaman’la
birlikte Nehir Medya Yayõn-
cõlõk Filmcilik Tanõtõm Sa-
nayi ve Ticaret AŞ’yi kurmak
için 1 Aralõk 1998 tarihinde
İstanbul Ticaret Sicili Me-
murluğu’na başvurdu.
Bu başvuruda Atalay ve
arkadaşlarõnõn kurmak istediği
şirketin kurucularõ arasõnda
bir de şirket ismi yer aldõ.
Başvuru belgesinde Ata-
lay’õn isminden önce birinci
sõrada yer alan şirket kuru-
cusu Atlas&Nehir İletişim
AŞ’ydi.
İşte Atalay ve Akman’õn
kurduğu şirkete destek veren
Atlas&Nehir İletişim’in Yö-
netim Kurulu Başkanõ Dur-
sun Uyar’dõ.
Uyar, 31 Aralõk 1997 tari-
hinde bu şirketin yönetim
kurulu başkanlõğõna seçil-
mişti. Atlas&Nehir İleti-
şim’in yüzde 99.4 oranõnda
sahibi olduğu ANAR Sosyal
Araştõrmalar Merkezi Limi-
ted Şirketi’nin başõndaki isim
ise Beşir Atalay’dõ.
Atalay, AKP için kamuoyu
araştõrmalarõ yapan şirkette
hem yönetici hem de pay sa-
hibiydi. Atalay, ANAR’da-
ki 200 milyon liralõk, yüzde
0.4’lük hissesini 3 Kasõm
2002 seçimlerinde AKP tek
başõna iktidar olduktan son-
ra kurulan 58. Hükümet’te
Devlet Bakanõ olduktan tam
12 gün sonra sattõ.
Atalay, 2008 yõlõnda ise
İçişleri Bakanõ olarak Uyar’õn
isminin geçtiği YİMPAŞ so-
ruşturmasõnda Akman’õn adõ-
nõn geçtiği Deniz Feneri so-
ruşturmasõnda hõzlõ hareket
etmemekle eleştiriliyor.
Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõ sonrasõ ortaya
çõkan ilişkiler zincirinde bir halka daha ortaya çõktõ.
Şirketteki yolsuzluklar nedeniyle girdiği cezaevinden bir
süre önce tahliye olan YİMPAŞ Yönetim Kurulu Başkanõ
Dursun Uyar, İçişleri Bakanõ Atalay, RTÜK Başkanõ
Akman ve Kanal 7’nin sahibi Karaman’la aynõ şirketin
kurucularõ arasõnda yer alõyor.
D-SMART’A BÜYÜK DARBE
Akman’dan
‘Fener’
intikamı
RTÜK, Aydõn Doğan’a ait olan D-
Smart’taki 11 TV kanalõnõ izinsiz yayõn
yaptõklarõ gerekçesiyle kapattõ. Doğan
grubu temsilcileri ve RTÜK Üyesi
Şaban Sevinç, kapatma kararõnõ, ‘Zahid
Akman’õn Deniz Feneri haberlerine
misillemesi’ olarak yorumladõ.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu’nun
(RTÜK) Aydın Do-
ğan’a ait D-Smart’ta
bulunan 11 TV kanalõ-
nõ kapatmasõ, Zahid
Akman’õn Deniz Fe-
neri intikamõ olarak
yorumlandõ. Hürriyet
Gazetesi Genel Yayõn
Yönetmeni Ertuğrul
Özkök, “RTÜK ba-
banın malı mı” baş-
lõklõ köşe yazõsõnda
Akman’õ sert bir dille
eleştirdi.
RTÜK, önceki gün
yapõlan üst kurul top-
lantõsõnda aldõğõ sürpriz
bir kararla Aydõn Do-
ğan’a ciddi bir darbe
vurdu. Üst kurul, Ay-
dõn Doğan’õn D-
Smart’ta bulunan 11
TV kanalõnõ kapattõ.
Toplantõda toplam 28
TV kanalõnõn yayõnõna
durdurma kararõ alõnõr-
ken bunlardan 11’ini
D-Smart’ta yer alan
TV kanallarõ oluşturdu.
Kapatõlan 11 kanal
şunlardan oluşuyor:
Moviesmart, D Çocuk,
Comedy Smart, Passi-
on TV, Fanstasy, Loca
2, Luli, D Spor, HD TV
Smart, Coolsmart, D
Shopping, Beyazper-
de, Pembesmart, T.A.Y
TV, Cartoon Network
ve Yeşilçam TV.
RTÜK, ayrõca kara-
sal yayõn lisansõ bu-
lunmadõğõ halde, bazõ
illerde yayõn yaptõğõ
belirlenen TV 5, Kanal
1, TV 8, Net TV, Tem-
po, Tatlõses, Kon TV,
Marmara FM ve Ses
TV’nin de vericileri-
nin kapatõlmasõna ve
yöneticileri hakkõnda
da suç duyurusunda
bulunulmasõ yönünde
karar aldõ.
Özkök’ten
sert tepki
Üst kurulun aldõğõ
bu karara Doğan Gru-
bu sert tepki gösterdi.
Hürriyet Gazetesi Ge-
nel Yayõn Yönetmeni
Ertuğrul Özkök, dünkü
“RTÜK Babanın Ma-
lı mı” başlõklõ köşe ya-
zõsõnda RTÜK Başka-
nõ Akman’õ eleştirdi.
‘Misilleme
yapılıyor’
Ertuğrul Özkök, Do-
ğan Grubu’nun başvu-
rusuna 2 yõldõr yanõt
vermeyen Üst Ku-
rul’un Deniz Feneri
haberlerine “misille-
me” yaptõğõnõ savun-
du. Özkök, köşesinde
“Böylece, Deniz Fe-
neri hırsızlığının ‘kur-
yesi’ olduğu Alman
mahkemesi tarafın-
dan açıklanan RTÜK
Başkanı Zahid Ak-
man’ın intikamı da
alınmış oluyor. Mesaj
açık: ‘Sen, Deniz Fe-
neri skandalõnõ haber
mi yaparsõn, al işte ce-
vabõnõ.’ Sizce bu te-
sadüf olabilir mi” ifa-
delerine yer verdi.
‘Deniz Feneri’nin
intikamı’
Radyo ve Televiz-
yon Üst Kurulu’nun
CHP’li üyesi Şaban
Sevinç de kararõn De-
niz Feneri davasõnõn
intikamõ olarak yo-
rumlanabileceğini be-
lirtti. Şaban Sevinç,
“Bu Zahid Akman’ın
Deniz Feneri’ne kar-
şı misillemesidir. Bu
başvuruları adamlar
2 yıldır yapmışlar ve
başvurular sumen al-
tında bekliyor. Maa-
lesef RTÜK Deniz
Feneri ile Zahid Ak-
man arasında sıkıştı.
Devletin anayasal bir
kurumu olan RTÜK
bugün Zahid Ak-
man’ın kişisel çıkar-
larına göre konum-
lanmış bir pozisyon-
dadır. Bunu üzüle-
rek ifade ediyorum”
diye konuştu.
Üzmez raporuna itiraz
CHP’li Arõtman, Nimet Çubukçu’yu davaya ‘müdahil olmaya’
çağõrdõ. Bakanlõk Adli Tõp raporuna itiraz edeceklerini bildirdi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP milletvekili Canan Arıt-
man, Devlet Bakanõ Nimet Çu-
bukçu’ya, 14 yaşõnda kõz çocuğu-
na tacizden yargõlanan, ancak adli tõp
raporuna dayanõlarak serbest bõra-
kõlan dinci Vakit gazetesi yazarõ Hü-
seyin Üzmez davasõna “müdahil ol-
ması” çağrõsõnda bulundu. Arõt-
man, “Aksine davranış, toplumda
devlete olan güve-
nin sarsılmasına yol
açacaktır. Milyon-
larca ana-baba ço-
cuklarını cinsel ta-
cizci ve tecavüzcüle-
re karşı yasal koru-
masız hissedecek-
lerdir” dedi. Çubuk-
çu, Adli Tõp Kurumu
raporuna itiraz ede-
ceklerini bildirdi.
CHP’li Arõtman, yaptõğõ yazõlõ
açõklamada, Üzmez’in taciz ettiği 14
yaşõndaki kõz çocuğu hakkõnda “be-
den ve ruh sağlığının bozulmadı-
ğı” yönündeki rapor hazõrlayan Ad-
li Tõp’a tepki gösterirken davayla il-
gili gelişmelerin toplumda “infiale
yol açtığını ve mağdur çocuğun
haklarının korunmadığı” izlenimi
verdiğini bildirdi. Çocuğun annesi-
nin de tutuklu yargõlandõğõ davada
önce ailenin şikâyeti geri çektiğini
anõmsatan Arõtman, daha sonra, ge-
nelde 3-6 aylõk incelemeyle hazõr-
lanan Adli Tõp raporunun 40 günde
verilerek “çocuğun bedensel ve
ruhsal zarar görmemesi” gerek-
çesiyle, Üzmez’in tahliye edildiği-
ne dikkat çekti. Mağdur çocuğun nü-
fus kayõtlarõnõn bulunamamasõ ge-
rekçesiyle “kemik yaşı tespitine”
gidilmesi kararõnõn da son derece
çarpõcõ olduğunu belirten Arõtman,
“Sürece bakılırsa, herhalde ço-
cuğun yaşının 14’ten büyük ol-
duğu ileri sürülecek ve davanın
zanlıların beraatı ile sonuçlandı-
ğını da göreceğiz. Zaten zanlı
Hüseyin Üzmez TV’lerde beraat
edeceğini şimdiden beyan etmek-
tedir” diye konuştu.
15 yaşõndan küçüklere yönelik ta-
ciz suçlarõnda kamu davasõ açõldõ-
ğõna işaret eden Arõtman, bu dava-
da herkesin adeta “zanlıları kur-
tarma telaşına” düştüğünü ve mağ-
dur çocuğun haklarõnõn korunmasõ-
nõn ihmal edildiğini belirtti. Arõtman,
bu konuda devlete, dolayõsõyla Sos-
yal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu’ndan da sorumlu olan Dev-
let Bakanõ Çubukçu’ya büyük görev
düştüğünü ifade etti. Mağdur çocu-
ğun “devlet koruması altında” ol-
duğunu vurgulayan Arõtman, “Da-
vaya müdahil olma yetkisi bulu-
nan sayın bakanı göreve davet edi-
yorum. Derhal bir üniversite ad-
li tıp anabilim dalında mağdur ço-
cuğun yeni bir sağlık kontrolünü
talep etmelidir. Ve derhal zanlı-
ların tutukluluk halinin sona er-
dirilmesine itiraz etmelidir. Ak-
sine davranış toplumda devlete
olan güvenin sar-
sılmasına yol aça-
caktır” dedi.
Canan Arõtman bu
olayõn bir kez daha
cinsel taciz ve teca-
vüz suçlarõnda cay-
dõrõcõlõğõ amaçlayan
ceza arttõrõmõ sağla-
yacak yasal düzen-
lemelerin acil ge-
reksinim olduğunu
ortaya koyduğunu söyledi.
Çubukçu: Çocuk bize
geldiğinde yaralıydı
CHP’nin çağrõsõnõn ardõndan açõk-
lama yapan Çubukçu, Üzmez’in
“çocuğun cinsel istismarı” suçun-
dan yargõlandõğõ davadaki Adli Tõp
Kurumu raporuna itiraz edecekleri-
ni bildirdi. Çubukçu, “Adli Tıp
raporuna itiraz hakkımız var ve
bunu kullanacağız. İtiraz sonu-
cunda mahkeme yeniden bilirki-
şiye havale ederse durumun de-
ğişeceğine inanıyorum. Çünkü
bu çocuk bize geldiğinde ruhsal
açıdan yaralı bir çocuktu” dedi.
Arıtman, Bakan Nimet Çu-
bukçu’nun taciz davasının
mağduru kız çocuğu için yeni
sağlık raporu ve taciz zanlısı
Hüseyin Üzmez’in serbest bı-
rakılmasına itiraz etmesini is-
tedi. Çubukçu harekete geçti.
‘Silah, Kürtlere zarar veriyor’
ANKARA (AA) - Abdullah Öcalan’õn kar-
deşi terörist Osman Öcalan, “silahlõ mücadelenin
Kürtlere büyük zarar verdiğini, PKK’nin silahlõ mü-
cadeleye son vermesi gerektiğini” belirtti. PKK’ye
alternatif olarak PWD’yi (Yurtsever Demokrat
Parti) kuran, iki kez PKK tetikçileri tarafõndan öl-
dürülmek istenen Osman Öcalan, “PKK ve siyasi
partiler Kürtleri kucaklayamazlar. Çünkü partisel şo-
venizme düşmüş durumdalar” dedi.
‘İtalya’ya ya uyum sağla ya da git’
VATİKAN (AA) - Roma Katolik Kilisesi’nin
lideri Papa 16. Benediktus’un İslam danõşmanla-
rõndan Prof. Semir Halil, İtalya’yla entegrasyon sağ-
layamayan Müslümanlarõn başka ülkelere “çekip git-
meleri” gerektiğini savundu. Mõsõr kökenli Cizvit
rahip olan Halil, “İtalyanlar, kendi geleneklerine sa-
hip çõkmalõdõr” dedi. Halil, Müslümanlarõn İtalya’da
mescit ya da cami açmalarõ konusundaki kaygõla-
rõnõ dile getirirken “Mescitler, toplumsal, siyasal, as-
keri amaçlõ buluşma mekânõ olmamalõ” dedi.