Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2008 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Bırakın Çocukları...
Etnik terör çeyrek yüzyıldır Türkiye’nin gün-
deminden düşmüyor; kimi zaman başka so-
runların ön aldığı olmuyor değil, ama terör
önemini hep koruyor.
Çeyrek yüzyıldır, Türkiye’de terör ile mücadele
etme konumunda olanlar, doğrusu kafalarını hiç
değiştirmiyorlar, özgün çözümler üretemiyorlar.
Karşı taraf da daha değişik bir tutum içinde de-
ğil. Sorunun “terör” değil “Kürt sorunu” olduğunu
ileri sürüyorlar da sürmesine, Kürt sorununun
özünü, feodal aşiret yapısını değil tartışmak, te-
laffuz bile etmek istemiyorlar.
Üstelik ne istediklerini bile tam olarak söyle-
yemedikleri gibi, kimi isteklerinin gerçekleşme-
si halinde ne olacağını da bilemiyorlar.
Terör örgütü PKK ile onun dümen suyunda-
ki ayrılıkçılar da kimi taleplerini öne sürer, ey-
lemlerini gerçekleştirirken, amaçları yaşama
geçtiği takdirde başlarına ne geleceğini hiç dü-
şünemiyorlar.
Büyük bir Türk-Kürt ayrışmasını amaçlayan
kışkırtmalarla karşı karşıyayız.
Bu kışkırtmalar karşısında, hangi kökenden
olursa olsun vatandaşlarımız iyice düşünmek zo-
rundadırlar. Örneğin Kürt kökenliler; onlar ken-
dilerini bütün Türkiye Cumhuriyeti coğrafya-
sından mahrum bırakıp yalnızca Kürt coğraf-
yasına hapsedecek çözümden yana mıdırlar?
Bu ayrışmayı kışkırtmak için yapılan gösteri-
lerde, kadınlar ve çocuklar kullanılıp ön saffa sü-
rülüyorlar. Tek başına sinemaya gitmesine bile
izin verilmeyecek kadar “üzerlerine titrenen!” ka-
dınların, yasadışı gösteride en öne sürülmesin-
deki “yiğitliği”, “erkekliği” takdirinize sunmak is-
terim.
Şimdi onunla da yetinilmiyor. Artık, 7-12 ya-
şındaki çocukları gösterilerde en öne sürmek kur-
nazlığını gösteriyorlar.
İlk kez bizde rastlanan bir olay değil bu. Üs-
telik lumpen çevrelerde yaygın bir davranış. Ka-
çak yapısı yıkılmak istenen, hemen dama çıkı-
yor, bebesini de alıyor kucağına, aşağı atlama
tehdidini ileri sürüyor.
Devleti kendi öz evladının canıyla tehdit etmek
ne zekâ, ne yiğitlik ama!
Türkiye dışında, seksenli yıllarda, son za-
manlarda yitirdiği etkinliğini İntifada ile yakala-
maya çalışan Filistin örgütleri de ellerinde taş-
lar olan çocukları İsrail polisi ve askerine karşı
ön sıralara sürmüşlerdi.
Doğrusu kutsal kitaptaki Golyat’a karşı Davut
görüntüsünü göz önüne getiriyordu ve 22 yıl ön-
ce, elindeki taşla deve saldıran çocuğun büyük
gücünü yücelten bir yazı yazdığımı da anımsı-
yorum.
Meğer o gün ne kadar yanılıyormuşum.
Çocukların bile ruhunun kinle mayalandığı bir
mücadele yöntemiyle nereye varılacağını göre-
bilmek için Filistin’in işgal altındaki topraklarına
bakın!
Bugün Filistin’in işgal altındaki topraklarında
yaşayanlar, iki felaketin çapraz ateşi altındalar.
Bunlardan birincisi işgalci İsrail’in ateşi, ikinci-
si de birbirleriyle gırtlaklaşan “kurtarıcı” Filistinli
kardeş örgütlerin ateşi!
1992 yılında Vittoria’nın banliyölerinden birinde
oturan, bir zamanlar Franco’nun yargıçları ta-
rafından ölüm cezasına çarptırılan, ölümden son
anda kurtulan, eski ETA militanı Mario Onain-
dia’ya ne zaman örgütten ayrılmaya karar ver-
diğini sorduğumda şu yanıtı almıştım:
- Terör ile hiçbir yere varılamayacağını, şiddet
üzerine kurulu toplumlarla insanlara mutluluk ge-
tirilemeyeceğini öğrendiğim zaman.
Sonra da bana, kuruluşunun temelinde şiddet
eylemleri olan toplumların hiçbir yere varama-
dıklarının örneklerini sıralamıştı.
Bugün, küçücük çocukları şiddet eylemi içe-
ren gösterilerde öne sürenler, ne elde etmek is-
tiyorlar? Özerklik mi, kendi deyişleriyle “siyasal,
kültürel haklar” mı, federasyon mu, yoksa dü-
pedüz, açık deyişiyle bağımsızlık mı?
Hangisi olursa olsun! Velev ki, bu istekler ya-
şama geçsin. Ne olacak? O formüllerin hangi-
si gerçekleşirse gerçekleşsin, yarınki o toplumun
geleceği, bugün şiddet eylemlerinde öne sürü-
lürken, yüreği ve bilinci kin ile yoğrulmuş o ço-
cuklar olacaklar.
Ve o çocukların oluşturduğu bir toplum, in-
sanlarına hiçbir zaman sevgi, hoşgörü, de-
mokrasi, kısaca mutluluk götüremeyecek, sa-
dece “kürdo kürdini lupus” (Kürt Kürt’ün kur-
dudur) modeli üzerine kurulu bir düzen yaratıl-
mış olacak.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Genel başkan yardõmcõlarõnõn sayõsõ artacak, Önder Sav da genel başkan yardõmcõsõ olacak
CHP’de bir dönemin sonuTÜREY KÖSE
ANKARA - CHP’nin aralõk
ayõnda toplanmasõ planlanan tüzük
ve program kurultayõnda “güçlü
genel sekreter” dönemini sona
erdirecek tüzük değişiklikleri ger-
çekleştirilecek; genel başkan yar-
dõmcõlarõnõn sayõsõ arttõrõlacak, par-
tinin “ikinci adam”õ Genel Se-
kreter Önder Sav, “10 genel baş-
kan yardımcısından biri” ola-
cak. Önder Sav “Yerel seçimler
öncesinde iç tartışma yaratır” ge-
rekçesiyle tüzük-program kurul-
tayõ toplanmasõna karşõ çõkarken
CHP Genel Başkanõ Deniz Bay-
kal’õn “Ben 70 yaşıma girdim, sen
71 yaşına. Partimizi geleceğe ta-
şıyacak kadroları oluşturmalıyız”
diyerek tüzük değişikliklerinde õs-
rarlõ olduğu öğrenildi.
CHP lideri Baykal tüzükte deği-
şiklik yapõlarak her merkez yönetim
kurulu (MYK) üyesinin sorumluluk
alanõnõn net olarak tanõmlanmasõnõ is-
tiyor. Planlanan değişikliklere göre;
ekonomi, dõş politika, yerel yönetimler
gibi konularda genel başkan yardõm-
cõlarõnõn sorumluluk alanlarõ belirle-
necek ve genel başkan yardõmcõlarõ-
nõn sayõsõ 10’a yükseltilecek. Bu de-
ğişiklerle sosyal demokrat partilerde
alõşõlmõş olan “güçlü genel sekreter”
döneminin de sonuna gelinmiş oluyor.
Genel sekreterlik görevinin sõradan bir
bürokratik görev düzeyine indirileceği
vurgulanõrken Sav’a yakõn partililer
“Sağ partilerde, AKP tüzüğündeki
gibi bir yönetim öngörülüyor. Bu,
yerel seçimler öncesinde genel sek-
reteri etkisizleştirme operasyonu-
dur” dediler. AKP tüzüğünde, “genel
başkan yardımcılarının bakacakları
ve yapacakları iş ve faaliyet alanları,
bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşlar
ile aralarındaki çalışma düzen ve
koordinasyon, genel başkan tara-
fından yapılacak iş bölümü tali-
matında gösterilir” denilirken, genel
sekreterin görevleri de “MKYK ve
MYK toplantı tutanaklarını dü-
zenler, kararları zapta geçirir, im-
za edilmelerini sağlar ve uygulan-
malarını takip eder. Genel merke-
zin gelen-giden her türlü evrak iş-
leri ile yazışmalarının düzenlen-
mesinden, MKYK ile MYK’nin
gündemlerinin hazırlanmasından
ve takibinden sorumludur” diye
tanõmlanõyor. CHP tüzük değişikliği
taslağõnda da benzer düzenlemelerin
yer aldõğõ kaydediliyor.
MYK’nin son toplantõsõ öncesinde
Baykal, Sav ile 1.5 saat görüştü.
Baykal, “Ben 70 yaşındayım, sen 71
yaşındasın. Cumhuriyetin temel
kurumlarından işgal edilmedik ne-
redeyse bir CHP kaldı. Partimizi ge-
leceğe taşıyacak kadroları oluştur-
malıyız” diyerek değişikliklerde õsrarlõ
olurken, Sav’õn görüşlerinin değiş-
mediği öğrenildi. MYK’de tüm üye-
ler kurultay yapõlmasõ yönünde oy kul-
lanõrken, Sav ise “Müstenkifim (çe-
kimser). Ben farklı düşünüyorum
ama genel başkan olarak partiyi siz
temsil ediyorsunuz” demekle ye-
tindi. Baykal’õn tüzük değişikliğinin
gerekçeleri konusunda şu görüşleri di-
le getirdiği öğrenildi:
“Önder Bey’in kurduğu komis-
yon, tüzüğün değişmesi gerektiği gö-
rüşlerimize katılmadı. Ama benim
kararımı değiştirmemi sağlayacak
bir bilgiyi ortaya koyamadılar. Ön-
der Bey çok titizdir, detaycıdır.
Ama bu kurultayı yapmak zo-
rundayız. Parti çalışmasında ve
yetki kullanımında şu anda gör-
evin kimde olduğu belli değil. Ör-
neğin yerel yönetimler konusu, sa-
hibi kim, iş kimin? İşin sahibinin
belli olduğu, ihtisas sahibi birim-
ler olmalı. Günümüzde sorumlu-
lukların organlara dağıtılması ve-
rimliliği bir ölçüde engelliyor. Di-
namik bir CHP istiyoruz.”
Kurultayda tüzük değişikliklerinin
benimsenmesi durumunda, Önder
Sav partideki “güçlü, 2. adam” özel-
liğini yitirecek, 10 genel başkan yar-
dõmcõsõndan biri olacak. CHP Parti
Meclisi’nin yarõn yapõlacak toplantõ-
sõnda tüzük ve program değişiklikle-
rinin tartõşmaya açõlmasõ ve MYK’nin
kurultay tarihi konusunda yetki almasõ
bekleniyor.
CHP lideri Baykal tüzükte değişiklik yapõlarak her merkez yönetim
kurulu üyesinin sorumluluk alanõnõn net olarak tanõmlanmasõnõ istiyor.
Planlanan değişikliklere göre; genel başkan yardõmcõlarõnõn sorumluluk
alanlarõ belirlenecek ve genel başkan yardõmcõlarõnõn sayõsõ 10’a
yükseltilecek. Bu değişikliklerle sosyal demokrat partilerde alõşõlmõş olan
“güçlü genel sekreter” döneminin de sonuna gelinmiş oluyor. Baykal, bu
değişikliği Önder Sav’õn itirazlarõna rağmen hayata geçirmeyi amaçlõyor.
HSYK VİZE VERMEDİ
Savcı Öz
1. sınıf
olamadıHSYK tarafõndan Ergenekon savcõsõ
Zekeriya Öz için yapõlan incelemede,
hakkõnda pek çok suç duyurusu ve şikâyet
bulunduğu belirlendi. Bu nedenle Öz’ün
birinci sõnõf savcõ olmasõnõ askõya alan Kurul,
Öz’ün durumunu incelerken gazetelerde çõkan
haberleri de mercek altõna aldõ.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hâkimler
ve Savcõlar Yüksek Ku-
rulu’nca (HSYK) birinci
sõnõf savcõ olmasõ Erge-
nekon davasõ sanõklarõ-
nõn şikâyeti nedeniyle as-
kõya alõnan Zekeriya
Öz’ün terfisi, Adalet Ba-
kanlõğõ’nca hazõrlanacak
raporla netleşecek. Ku-
rul, Ergenekon sanõklarõ-
nõn şikâyetleri ve hakkõn-
daki soruşturma sonuçla-
rõ ile Çine’de karõştõğõ
“yolsuzluk” olayõnõn so-
nucuna göre Öz hakkõnda
bir karar verecek.
HSYK, birinci sõnõf
savcõlõğa ayrõlan Erge-
nekon savcõsõ Zekeriya
Öz’ün durumunu değer-
lendirdi. Toplantõya Ada-
let Bakanõ Mehmet Ali
Şahin katõlmazken, ba-
kanlõk Müsteşarõ Ahmet
Kahraman kurulda yer
aldõ. HSYK, birinci sõnõf
savcõ olma hakkõnõ ve-
rirken hakkõnda soruş-
turma olup olmadõğõ, iş
durumu, not durumu gi-
bi ölçütlere bakõyor. Ze-
keriya Öz için yapõlan
incelemede, hakkõnda
pek çok suç duyurusu ve
şikâyet bulunduğu belir-
lendi. Kurul, Öz’ün du-
rumunu incelerken ga-
zetelerde çõkan haberle-
ri de mercek altõna aldõ.
Savcõ hakkõnda yürüttü-
ğü Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõndaki sanõk
şikâyetlerinin önemli yer
tuttuğu bildirildi. Kurul,
Adalet Bakanlõğõ’nõn bu
şikâyetler konusunda ne
gibi işlem yaptõğõnõn so-
rulmasõna ve bunun ya-
nõtõna göre Zekeriya
Öz’ün durumunun de-
ğerlendirilmesine karar
verdi.
Edinilen bilgiye göre,
Ergenekon Savcõsõ Zeke-
riya Öz’ün terfisinin in-
celemeye alõnmasõna ku-
rul oybirliğiyle karar ver-
di. Adalet Bakanõ’nõn ka-
tõlmadõğõ toplantõda yer
alan Bakanlõk Müsteşarõ
Ahmet Kahraman’õn da
Öz’ün terfisinin incelen-
mesine herhangi bir itiraz
da bulunmayarak destek-
lediği öğrenildi. Verilecek
karar savcõ Öz’ün kariye-
rini de doğrudan etkiliyor.
Birinci sõnõf savcõ olama-
yanlar, Yargõtay üyeliği-
ne seçilemedikleri gibi
maaşlarõnda da artõş ya-
põlmõyor.
ÖZERKLİK TALEBİ
DTP’nin
kitapçığı
Meclis’i
karıştırdı
AYŞE SAYIN
ANKARA - DTP’nin, PKK
elebaşõsõ Abdullah Öcalan’õn
“fikir babalığını” yaptõğõ, Tür-
kiye’nin 20-25 özerk bölgeye ay-
rõlmasõnõ öngören “Demokratik
Özerklik” projesini, Türkçe ve
İngilizcenin yanõ sõra Kürtçe de
bastõrõp Meclis’te milletvekille-
rine ve bakanlara dağõtmasõ
TBMM’yi karõştõrdõ. DTP’liler
MHP ve CHP’nin sert tepki gös-
terdiği kitapçõğõn dağõtõmõnõn,
özellikle 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramõ’na denk getirildiğini
belirterek “85 yıldır, Cumhu-
riyetin çözemediği Kürt soru-
nuna çözüm önerilerimizin,
Meclis’te tartışılmasını iste-
dik” savunmasõ yaptõlar.
DTP Muş Milletvekili Sırrı
Sakık, “demokratik özerklik”
projesinin kitapçõk halinde bastõ-
rõlõp Meclis’te dağõtõlmasõna iliş-
kin zamanlamanõn son derece
“yerinde” olduğunu söyledi. Ki-
taptaki “demokratik özerklik”
önerisinin yeni olmadõğõnõ, ancak
Meclis’te tartõşmaya açõlmasõnõn
önemli olduğunu belirten Sakõk,
“Cumhuriyetin kuruluşunun
85. yıldönümünde Meclis’e su-
nulması önemlidir. Cumhuri-
yetin çözülemeyen problemle-
rini çözmek, çözüm üretmek
hepimizin görevi. Bu öneri bi-
ze göre 85 yıldır çözülmeyen
Kürt sorununun çözüm pro-
jesidir” görüşünü savundu. Öne-
rinin DTP hakkõnda Anayasa
Mahkemesi’ne açõlan kapatma
davasõnõn ana dayanağõnõ oluş-
turduğunun anõmsatõlmasõ üze-
rine Sakõk, önerilere “önyar-
gıyla yaklaşılmaması gerekti-
ğini” belirtti.
‘İhanet projesi’
DTP’nin kitapçõk dağõtmasõna
MHP’den sert tepki geldi. MHP
Grup Başkanvekili Oktay Vural,
Cumhuriyetin 85. kuruluş yõldö-
nümünde “Türkiye’nin çözül-
mesini öngören ihanet projesi-
nin” Meclis’te pazarlanmaya ça-
lõşõldõğõnõ söyledi. TBMM Baş-
kanlõğõ’nõn böyle bir girişime na-
sõl göz yumduğunun sorgulan-
masõ gerektiğini belirten Vural,
“Türkiye’nin üniter yapısını
ortadan kaldırmak isteyen bir
siyasal görüşün Meclis’te pa-
zarlanmasına nasıl müsaade
edilmiştir. Bunu anlamak
mümkün değil” dedi. Siyasi
Partiler Yasasõ’na göre siyasi
partilerin “Türkçeden başka di-
li propaganda amaçlı kullana-
mayacağının” öngörüldüğünü
belirten Vural, konuyu soru öner-
gesiyle bugün Meclis gündemine
de taşõyacaklarõnõ belirtti.
Vali çözümü buldu
AdanaValisiAtõş,yasadõşõgösterilerekatõlan175çocuğunailesininyeşil
kartlarõnõn iptal edileceğini ve kömür yardõmõnõn kesileceğini söyledi
Haber Merkezi - Adana Valisi İlhan Atış, ço-
cuklarõ yasadõşõ gösterilere katõlan ailelere kömür
yardõmõ yapõlmayacağõnõ ve yeşil kartlarõnõn iptal
edileceğini söyledi.
Vali Atõş, çocuklarõ izinsiz gösterilere katõlan ai-
lelere karşõ bazõ yaptõrõmlar uygulamayõ kararlaş-
tõrdõklarõnõ açõkladõ. Kentin değişik mahallelerin-
de yapõlan izinsiz gösterilerde daha çok çocukla-
rõn yer aldõğõnõ belirten Vali Atõş, gösterilere ka-
tõlan 75 çocuğu tespit ettiklerini söyledi. Vali
Atõş, “İlk etapta çocukları izinsiz gösterilere ka-
tılan 4 aileye Kabahatlar Kanunu uyarınca 100-
175 YTL arasında değişen para cezaları kestik.
Önümüzdeki haftadan itibaren belirlediğimiz
175 çocuğun ailelerinin yeşil kartlarını iptal edip,
kendilerine kömür yardımı yapmayacağız. Ço-
cuklarını tehlikeli ortamlardan çeksinler, eğer
çekemiyorlarsa çocukları korumak devletin
görevi olduğundan bu görevi biz üstleneceğiz”
dedi. Vali Atõş’õn bu açõklamasõ tartõşma yarattõ.
Adana Baro Başkanõ avukat Aziz Erbek, valiliğin
çocuklarõ korumak için birtakõm önlemler almasõ
gerektiğini ancak, ailenin bir ferdinin suç işleme-
si nedeniyle diğer fertlerin cezalandõrõlmasõnõn doğ-
ru bir yol olmadõğõnõ söyledi.
İnsan Haklarõ Derneği (İHD) üyeleri, sokak ey-
lemlerinde tutuklanan 13 çocuğun da serbest bõra-
kõlmasõnõ istedi. İHD Şube Başkanõ Ethem Açıkalın
“Kömür yardımı, yeşil kart fakir halkın üzerinde
Demokles’in kılıcı gibi kullanılmak isteniyor ki
bu kabul edilemez. Halkımızın yoksulluğuyla,
fakirliğiyle adeta alay edilmektedir” diye konuştu.
Erdoğan’dan DTP’ye: Dönün
bu ülkenin tarihine bakõn
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nca yaptırılan 13
altgeçidin açılış töreninde, ad vermeden DTP’yi eleştirdi. (Fotoğraf: AA)
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan, son günlerde ülke
üzerinde türlü oyunlar ser-
gilenmeye, senaryolar üre-
tilmeye çalõşõldõğõnõ belirte-
rek “Dönün bu ülkenin ta-
rihine bakın, Cumhuriye-
tin kuruluşuna bakın” de-
di. Erdoğan, Kurtuluş Sa-
vaşõ destanõnõn Türk’üyle,
Kürt’üyle, Lazõyla tüm mil-
letçe yazõldõğõnõ belirtti.
Başbakan Erdoğan, An-
kara Büyükşehir Belediye-
si’nce yaptõrõlan 13 altgeçi-
din açõlõş töreninde, ad ver-
meden DTP’yi eleştirdi. 85
yõl önce Ankara’nõn kasaba
görünümünde olduğunu kay-
deden Erdoğan, bugünse
dünyanõn sayõlõ kentleri ara-
sõnda yerini aldõğõnõ söyledi.
Erdoğan, Kurtuluş Savaşõ’yla
birlikte tarihin tekerrür etti-
ğini ve Türkiye’nin bir kez
daha küllerinden doğduğunu
belirtti. Son zamanlarda ül-
ke üzerine türlü oyunlar ser-
gilenmeye, senaryolar üre-
tilmeye çalõşõldõğõna dikkat
çeken Erdoğan, “Onlara
milletçe vereceğimiz cevap
şudur: Dönün bu ülkenin
tarihine bakın, şu Anka-
ra’nın tarihine bakın.
Cumhuriyetin kuruluşuna
bakın. Bir millet her şey
bittiğinin sanıldığı, umut-
ların tükendiği bir anda
birbirine kenetlenmiş, düş-
mana gerekli dersi ver-
miştir” diye konuştu.
‘Bu destanı
birlikte yazdık’
Kurtuluş Savaşõ’nõn sade-
ce Çanakkale’de, Edirne’de,
Sakarya’da yapõlmadõğõnõ;
Maraş, Antep, Urfa, Diyar-
bakõr, Kars ve Erzurum’da da
yapõldõğõnõ anlatan Erdoğan,
“Bu destanı Türk’üyle,
Kürt’üyle, Lazıyla, Çer-
keziyle birlikte yazdık. İş-
te bizi bölmeye çalışanların,
kardeş kavgası çıkarmak
isteyenlerin göz ardı ettik-
leri, anlayamadıkları bu-
dur. Bu millet, her karış
vatan toprağıyla birbiriyle
komşu, dost, kardeş ol-
muştur” dedi.
Kendilerine düşen gör-
evin Cumhuriyeti korumak
ve daha ileri seviyelere ta-
şõmak olduğunun altõnõ çizen
Erdoğan, Cumhuriyetin
cumhurun iradesi, ayrõsõ
gayrõsõ olmayan bir milletin
iradesi olduğunu söyledi.
Bu iradeyi korumanõn her-
kesin görevi olduğunu kay-
deden Erdoğan, “Biz şehit-
lerimizden, atalarımızdan
bir emanet aldık. 85 yıl ön-
ce kurulan Cumhuriyet,
bize bir emanettir. Bizim
görevimiz Cumhuriyeti
çok daha ileri seviyelere
taşımaktır” dedi.