28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2008 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU IMF Ne İşe Yarar? Asya krizindeki başarısız, hatta vahim sonuçlar yaratan müdahalelerinden bu ya- na, “IMF ne işe yarar” sorusu giderek artan sıklıkta gündeme geldi. IMF saygınlığını, gü- cünü ve müşterilerinin çoğunu yitirdi. Şim- di henüz bu soruya tatmin edici bir cevap bu- lunamadan, medyada IMF’nin, mali yardım yapmak gerekçesiyle yeniden kimi ülkelerin (Ukrayna, Beyaz Rusya, Pakistan) ekono- milerine müdahale etmeye başladığını oku- yoruz. Bu son derece uygunsuz ve o ölçü- de de tehlikeli bir gelişme. Uygunsuz bir gelişme çünkü IMF’nin, hâlâ gözden geçirmeye yanaşmadığı neo- liberal ideolojisi bu kriz de çözümün değil, sorunun bir parçası. En büyük birkaç ülke- nin denetimindeki idari yapısı ise krizin jeo- politik özelliklerini yansıtmaktan çok uzak. Tehlikeli bir gelişme çünkü, IMF politika- ları krizin ekonomik etkilerini, toplumsal maliyetini, Asya krizinde olduğu gibi ağır- laştıracak, özellikle Pakistan ve hatta Tür- kiye gibi ülkelerde siyasi istikrarsızlıkları da- ha da derinleştirecek nitelikte. Ayrıca yıl ba- şından bu yana borsalardan 25 trilyon do- lar silen bir kriz içinde (Le Monde, 26/10) IMF’nin 200 milyar dolarlık bütçesi, anlam- sız denecek kadar küçük IMF’nin dünü ve bugünü IMF politikaları, geçen 25 yılda üstlendi- ği işlev, 1982’de gelişmekte olan ülkelerde patlak veren “borç krizi” içinde şekillendi. IMF mali yardım yapmayı kabul ettiği ülkelere, tüm kaynakları, öncelikle dış borçların öden- mesine yönlendirecek bir mali disiplini, özelleştirmeleri, eğitim, sağlık, tarım des- tekleri gibi temel toplumsal hizmetlerin im- ha edilmesi, yoksullaşmanın artması paha- sına, dayatıyordu. İkincisi, IMF, kapısına gelen ülkeleri, eko- nomilerini, iç pazara üretim yapan, sanayi ve tarım işletmelerinin yok olması pahasına ulus- lararası sermayenin kullanımına açmaya zorluyordu. Bu nedenlerle IMF politikaları, uluslararası sermayeye değer transferine ola- nak sağlayacak bir finansallaşmayı teşvik ederken ülke içindeki üretimin, talebin da- ralmasına yol açıyordu. IMF programı hemen yer yerde tüketimini ithalatla karşılayan, it- halatını, aldığı kısa dönemli borçlarla finan- se eden halkını, yine dış kaynaklardan finanse edilen tüketici kredileriyle şişirilmiş bir tüke- tim düzeyinde yaşamaya teşvik eden bir eko- nomik yapı oluşuyordu. Bu yapının bir diğer özelliği de, ülkeye ya- bancı sermaye akımını sağlayabilmek için aşırı değerli kur ve yüksek reel faiz politika- sıydı. Bir taraftan gittikçe artan cari açık, di- ğer taraftan değerli tutulmaya çalışılan dö- viz, bu döviz kurunu desteklemek için veri- len yüksek faizin ülkede üretilen değerlerden dışarıya doğru yarattığı kanama, ortaya sürdürülemez, sürekli kriz yaratan bir ekonomik yapı çıkarıyordu. Dikkatle bakıldığında bu modelin bugün- kü mali krizi yaratan eğilimlerin tüm özel- liklerini taşıdığını, üstelik de gelişmekte olan ülkelerin krize karşı uygulamaya başladığı, gevşek para politikası, bütçe açığı, devlet- leştirme, kurtarma politikalarıyla taban tabana zıt olduğunu kolaylıkla görebiliriz. Kredi köpüğü patlarken ve dünya eko- nomisi yavaşlarken ekonomik büyüme üze- rinde olumsuz etki yapacak bir modelde ıs- rar etmekte olması, IMF’nin “zamanın ru- huna” ne kadar ters bir kurum haline gel- diğini gösteriyor. Tabii diğer kanıt da bugün 20’ler grubunun oluştuğu, Çin ve Hindistan’ın yükselmekte olduğu bir dünyada, IMF yö- netiminin hâlâ, ABD başta olmak üzere İn- giltere, Almanya ve Fransa gibi birkaç ülkenin elinde olması. Önce trajedi sonra saçmalık Hegel’in ünlü saptamasını, biraz değişti- rirsek IMF’nin ülkelerin ekonomilerine yönelik önerilerinin ilk seferinde trajik so- nuçlara yol açtığını, ama şimdi ikinci kez tam anlamıyla birer saçmalığa dönüş- tüğünü söyleyebiliriz. Örneğin Pakistan’da çıkan The News gazetesinin aktardığına göre, IMF’nin yardım etmek için ileri sürdüğü koşullar, ülke sa- vunma bütçesinin yüzde 30 daraltılmasını, tarım ürünlerine ek vergiler konmasını, emeklilik hakkına sahip kamu personelinin sayısının 350 binden 120 bine indirilmesi gi- bi önlemleri içeriyormuş. Diğer bir deyişle IMF, halen bir uçurumun kenarında duran Pakistan’ı (“terorizme karşı savaşta” ABD’nin müttefiki olan ülkeyi) arkasından itmeye hazırlanıyor. IMF Macaristan’dan da mali yardım kar- şılığında sosyal güvenlik sistemini özelleş- tirmesini istiyor, hem de dünyanın her yerinde emeklilik fonları borsada yok olur, talep da- ralır, sanayide kapasite fazlası oluşurken. IMF, zaten, Batı ile Rusya arasına sıkışmış, siyasi bir kriz içinde kıvranan Ukrayna’dan da toplumsal yardım harcamalarını kısma- sını, bütçesini denkleştirmesini, banka sis- temini özelleştirmesini istiyormuş. Bugün IMF ile masaya oturmak bir yana, ciddiye alarak konuşmak bile en azından za- man kaybı, anlaşmaya kalkmaksa son de- recede riskli. [email protected] http://erginyildizoglu.blogspot.com Erdoğan, Uluslararasõ Para Fonu’na yönelik sert eleştirilerinden çark etti, anlayõş istedi ‘IMF düşmanõ değiliz’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Başbakanõ Yusuf Seyit Rıza Gilani’yi ağõr- ladõ. Başbakanlõk merkez binada gerçekleşen baş başa ve heyetler arasõ gö- rüşmelerin ardõndan iki başbakan ortak basõn top- lantõsõ yaptõ. Erdoğan, ekonomik krizle ilgili yöneltilen so- ruya şu yanõtõ verdi: “IMF eğer bizi bütçede aşırı baskı altına almaya kal- karsa, yatırımlarımızı tamamen engellemeye kalkarsa, bizim büyü- me oranımızı çok çok düşürmeye kalkarsa, vergilerle ilgili vergileri arttırma vs. bu tür bas- kılar klasik metotlardır. Biz bunlara sıcak bak- mıyoruz. Çünkü bu nok- tada bazı tedbirlerimiz var. Eğer bizim bu dö- nemde yatırımlarımız durursa çok büyük çö- küş olur. Asıl bu dö- nemde yatırım yapar- sanız ülkeyi ayakta tu- tarsınız. Bu dönemde yatırım yapacağız ki is- tihdam noktasında sı- kıntı yaşamayalım. Eğer biz bu dönemde yatırım yapamazsak istihdam- daki çöküntü alır başını gider. Ona fırsat vere- meyiz. Bu noktada ar- kadaşlarıma da IMF yetkililerine bunu söyle- yin dedim. Geçenlerde de dedim. Bizim öyle bir tabirimiz var. Ümüğü- müzü sıkmaya kalkma- sınlar. Karşılıklı men- faat esasına dayanarak oturur konuşuruz, on- dan sonra kararımızı veririz. Biz IMF düş- manı bir iktidar değiliz. Ama IMF de bize bu noktada anlayışla yak- laşmazsa o zaman biz yolumuza devam etmek durumunda kalırız.” Kıbrıs desteği Pakistan Başbakanõ Yu- suf Seyit Rõza Gilani de basõn toplantõsõnda Tür- kiye’ye Kõbrõs konusunda destek verdi. Gilani, Pa- kistan’õn eski Cumhur- başkanõ Pervez Müşer- ref’in, KKTC Cumhur- başkanõ Mehmet Ali Ta- lat’õ “Devlet Başkanı” sõfatõyla ülkesinde ağõr- lamasõnõn ardõndan, şim- diki Cumhurbaşkanõ Asıf Ali Zerdari’nin de benzer bir davette bulunabilece- ğini dile getirdi. IMF’ye yönelik mesajlarõnõ sürdüren Erdoğan, “Yatõrõmlarõmõzõ kõsarsanõz büyük çöküş olur” uyarõsõnda bulundu. Erdoğan, “Biz IMF düşmanõ bir iktidar değiliz. Ama IMF de bize anlayõşla yaklaşmazsa biz de yolumuza devam ederiz” dedi. ‘Yargıhalkaşikâyetediliyor’ Yargõtay Başkanvekili Osman Şirin, yargõya yönelik eleştirilere tepki gösterdi yasama, yürütme ve yargõnõn birbirine hasõm olamayacağõnõ vurguladõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Başkanvekili Osman Şirin, yargõ kurumlarõna yönelik eleştirilere tepki gösterdi. Yaş haddinden 5 Kasõm’da emekliye ayrõlacak olan Yargõtay Birinci Başkan- vekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanõ Şi- rin, yargõnõn tõkanma noktasõna çoktan geldiğini, ancak özverili yargõçlar ve savcõlarla ayakta durduğunu belirterek “Ancak anayasa, Yargıtay, Danıştay halka şikâyet ediliyor” dedi. Osman Şi- rin, yasama, yürütme ve yargõnõn kalp, be- yin ve akciğer olarak düşünülebileceği- ni, bunlarõn birbirine hasõm olduğunun dü- şünülemeyeceğini vurguladõ. Bu üç ku- rumun birbirini anlamak zorunda oldu- ğuna dikkat çeken Şirin, “Yargıyı eleş- tirmek, yargıyı şikâyet etmek, yargıyı, ‘eksiktir, yanlõştõr, hatalõdõr’ diyerek halkın gözünden düşürmek, ‘bu, ciğe- ri zayõflatayõm da beyin ve kalp olarak da- ha sağlõklõ yaşayayõm’ demektir ki bu hatadır” diye konuştu. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle