Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, terör gibi
can yakıcı bir sorunun çözümünde temel sorumlu ve
yetkili, siyasi iktidardır. Bu irade, terörle mücadele-
nin omurgasını oluşturur. Siyasi iktidarlar böyle bir teh-
ditle karşı karşıya kaldıklarında ilk mücadelenin han-
gi yöntem ve yasal yetkilerle yapılacağını masaya ya-
tırırlar. Eksiklik varsa giderirler. Kimi ülkelerde, salt gün-
demdeki terör olayının çözümü için bile özel yasa çı-
karılabiliyor.
Aktütün saldırısından sonra benzer tartışmayı biz
de yaşıyoruz. Ancak tartışmanın içeriği ve biçimi, si-
yasal kaygıları öne alan, kısır, kuşkulu, kamuoyuna
güven vermeyen bir hal aldı.
Terörle mücadele bağlamında, asker siyaset iliş-
kileri geçen perşembe gününden sonra önceki gün
de 6 saat masaya yatırıldı. Ortaya bir tümcelik bir açık-
lama çıktı:
Yeni bir koordinasyon biriminin oluşturulmasına...
Hükümet, askerle ilişkilerini yeni bir koordinasyo-
na bağlarken muhalefetle ilişkilerini adeta askıya al-
mış durumda.
Başbakan, Sıvas ellerinde Abdüllatif Şener’in
ağırlığını tümüyle silmek için her şeyi yapmak üzere
ataklarını sürdürürken CHP lideri Baykal’la artık
muhatap olmayacağını açıklamıştı.
Baykal, AKP’yi 3 noktada eleştiriyordu:
1- Terörle mücadelenin önemini kavramış değilsin.
2- Ekonominin gerçeklerini görmüyorsun.
3- Yolsuzlukları örtüyorsun.
Bu iddialar başka bir ülkede hükümet götürür. Biz-
de buna icraat diyorlar!
Baykal’ın ardından MHP lideri Bahçeli de AKP’ye
çok ağır yüklendi:
“PKK kadar bölücü, alçak ve ahlaksız...”
Erdoğan’ın, bu sözlere yanıtı şu oldu:
“Muhatap almıyorum...”
Erdoğan, daha önce DTP’ye karşı da benzer bir de-
ğerlendirme yapmıştı. Bu durumda Başbakan, Mec-
lis’te kendi partisinden başka hemen hemen kimseyle
muhatap olmuyor!
Bunun neresi demokrasi, sorusunu çengelli bıra-
kıp Erdoğan’ın muhatap olmak için çırpındığı bir baş-
ka başkente geçelim...
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve AKP
kadrolarının Irak’la muhatap olmak için olağanüstü bir
çaba harcadıklarını görüyoruz. Irak Özel Temsilcisi Mu-
rat Özçelik, Bağdat’ta Mesud Barzani ile Irak’ın iş-
galinden sonra ilk kez görüşen resmi Türkiye yetki-
lisi oldu. Özçelik’in bir büyükelçi olarak deneyimine,
Türkiye’nin çıkarlarına ilişkin hassasiyetlerine saygı-
mız var ama, burada muhatap olma durumu Anka-
ra’nın iç dengeleriyle karşılaştırıldığında son derece
çarpık görünüyor!
Barzani, terör sorununun çözümü için Türkiye’nin
önce kendi içine bakması gerektiğini söylüyor, seçim
barajının indirilmesi gibi kimsenin aklına gelmeyen dâ-
hice bir buluş öneriyor!
Biz Türkiye’de Irak’ın kuzeyine operasyondan söz
ederken Barzani Türkiye’ye yönelik siyasi operasyona
çoktan başlamış durumda!
Erdoğan’ın bunları görmezden gelip “Barzani-Ta-
labani ile muhatap olmakta geç bile kaldık” açıkla-
masını yapması Başbakan’ın terörle mücadeleye An-
kara gözlüğüyle bakmadığını ortaya koyuyor.
Sözü edilen bir başka konu da tampon bölge...
AKP, Ankara’da muhalefetle ve devlet kurumlarıyla
arasına tampon bölgeyi çoktan kurmuş...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
CHP lideri Deniz Baykal’ın hedefi toprak bütün-
lüğünü korumakla yükümlü Irak devletidir. Örgütün
Irak topraklarında bulunmasından “üzüntü duydu-
ğunu” söylemekle yetinen, K. Irak’ta olup bi-
tene müdahale etme yetisinden yoksun Irak hükü-
metidir.
Baykal grup konuşmasında bir kez olsun adını söy-
lememekte özen gösterdiği Barzani’yi “muhatap” al-
madığını açıkladı.
Türkiye’nin K. Irak’taki adı konulmamış devlet kim-
liğindeki yönetimi tanımasına karşı olduklarını açık-
ça dile getirdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli ise hükümetin Barza-
ni politikasına yüklendi.
“Oyun artık belli oldu” dedi, “terörün beyni Barzani,
yönetimi Kandil, destekleyicisi bölücüler, mihmandarı
AKP’dir.”
AKP ise: Muhalefetin birbirini tamamlayan sapta-
malarına karşı RTE, yine insanların bellek zafiyetin-
den yararlandı. Daha önceki söylemlerine yüz sek-
sen derece ters düşen açıklamalar yaptı.
Terörü günü gününe izleyecek, askerlerle siviller-
den oluşacak bir kurul kurulmasına hükümetin gö-
rev alanına müdahale eder gibi basit bir anlayışla dört
yıldır karşı çıkan RTE; “terörle mücadeleyi yönetmek
üzere İçişleri Bakanlığı’nda askerlerin de içinde yer
alacağı, örneğin İç Güvenlik Müsteşarlığı adında bir
kurul kurulmasını” kabul etti.
2004’ten beri suçladığı, aşiret reisi diye küçümsediği
Mesud Barzani ile diplomatik bir heyetin Bağdat’ta
resmen görüşmelere başlamasını savundu.
Öne sürdüğü gerekçe, “terörle mücadelede dip-
lomasiden de yararlanmak”! Dün söylediklerini önceki
gün tamamen yadsıyarak, “Bu adımlar dün atılma-
mışsa yanlış yapılmıştır. Böyle önemli konularda ül-
keler kompleksli davranamazlar” diyor.
Böylece geçen yıllarda terörle mücadeleyi izleye-
cek kurul ile Barzani konusunda “kompleksli dav-
randığını” kabul etmiş oluyor.
Oysa bugün diplomatik yolları kullanacağını söy-
leyerek K. Irak’ta yönetime resmiyet kazandıran RTE;
bir zamanlar aşiret reisi diye aşağıladığı Barzani’nin
Türkiye’nin önerilerine kayıtsız kaldığını unutmuş gö-
rünüyor.
Üstelik Barzani resmi bir konutta değil, Türk he-
yetini Bağdat’taki evinde kabul ederek devlet için-
de ayrı bir statüye sahip olduğunu Ankara’ya anım-
satıyor.
Barzani ile görüşen Irak özel temsilcimiz, Barza-
ni’nin yanından ayrıldıktan sonra görüşmenin içeri-
ğiyle ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Lakin Barzani, -
bir habere göre- Ankara’nın kendisinden PKK adın-
daki cinayet şebekesini “terörist diye tanımlamasını
istemediğini” açıklıyor.
Onur Öymen, internette dolaşan bilgilere bakılır-
sa Barzani’nin Nakşibendi tarikatından olduğunu söy-
lüyor. Türk hükümeti üyelerinin çoğu, hatta RTE Nak-
şibendi.
İşte soru: İlişkilerin birden ivme kazanmasında aca-
ba Nakşilik, tarikat bağı rol oynadı mı?
Askerler Barzani’nin terör örgütüne lojistik destek
sağladığında ısrar ediyor. Daha önceki görüşmeler-
den sonra Barzani, örneğin Ankara’nın Kandil Dağı’na
giden yolların kesilmesi, örgüte yataklık edilmeme-
si gibi yaşamsal kimi istekleri yerine getirmedi.
Türkiye K. Irak’ta yakalanan teröristlerin gönderil-
mesini istedi; Barzani’den “tek bir Kürt’ü teslim et-
meyecekleri” yanıtı geldi.
Son saldırıdaki sorumluluktan arınmak için Bar-
zani, terör örgütünün denetimi altında olmayan “in-
sansız topraklardan” yararlandığını söyledi.
Hükümet acaba “insansız topraklara” Türk aske-
rinin girmesini isteyebildi mi Barzani’den?
Şimdi de cinayet şebekesine terör örgütü denil-
mesini istemediğimizi söylüyor.
Hükümet on yedi şehit verdiğimiz Aktütün saldı-
rısından sonra Barzani ile doğrudan görüşmeleri baş-
latmak üzere diplomatlarını Bağdat’a, ne yazık ki Bar-
zani’nin ayağına gönderiyor.
Terörle baş edemediğini ve tabii aczini kanıtlar-
casına!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
Başbuğ’dan sert açõklama
SERTAÇ EŞ
BALIKESİR - Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral İlker Baş-
buğ, Aktütün saldõrõsõnõn ardõndan
Türk Silahlõ Kuvvetleri’ne (TSK)
yöneltilen eleştirilere çok sert
tepki gösterdi. Açõklamasõnõ ya-
parken ses tonunu yükselten ve
bazõ bölümlere “altını çiziyo-
rum,” “dikkat çekiyorum” şek-
linde vurgu yapan Başbuğ, “Te-
rörü başarılı gibi gösterenler
akan ve akacak kandan so-
rumludurlar... Son sözüm şu-
dur: Herkesi dikkatli olmaya ve
doğru yerde bulunmaya davet
ediyorum” dedi.
Başbuğ, Balõkesir’de Astsu-
bay Meslek Yüksekokulu’na
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül
adõna sancak verdi. Başbuğ, Ba-
lõkesir’e Kara Kuvvetleri Komu-
tanõ Orgeneral Işık Koşaner,
Hava Kuvvetleri Komutanõ Or-
general Aydoğan Babaoğlu, Jan-
darma Genel Komutanõ Orgene-
ral Atila Işık, EDOK Komutanõ
Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ile
birlikte geldi. Törenin ardõndan
astsubaylarla öğlen yemeği yiyen
Başbuğ, daha sonra basõna açõk-
lama yaptõ. Başbuğ, konuşma
yapmasõ için hazõrlanan kürsüye
yanõndaki orgeneral, korgeneral
ve diğer üst düzey subaylarla
geldi. Başbuğ, açõklamayõ yapar-
ken, generaller arkasõnda yer al-
dõ. Konuşmasõnda Taraf gazete-
si ve diğer bazõ dinci gazetelerde,
TSK’ye yönelik Aktütün saldõrõ-
sõnõn ardõndan gündeme getirilen
iddialarõ değerlendiren Başbuğ’un
açõklamalarõ şöyle:
“Önce şunu herkesin iyi an-
lamasını istiyorum. Bayrakte-
pe’de meydana gelen olay, bö-
lücü terör örgütü açısından
adeta bir intihar saldırısıdır.
Bunu açın okuyun, öğrenin...
Bayraktepe’de çarpışan asker-
lerimiz açısından ise daha önce
de ifade edildiği gibi, bu bir
kahramanlık destanıdır.
Olayın bütün boyutlarının
incelenmesi görevi Kara Kuv-
vetleri Komutanı tarafından
İkinci Ordu Komutanı’na ve-
rilmiştir. İncelemenin sonuç-
lanmasını müteakip kendine
güveni olan bütün kurumlar gi-
bi, ki TSK’nin kendine olan gü-
veni tamdır... kamuoyu ile pay-
laşılması gereken hususlar ka-
muoyuna bilgi olarak verile-
cektir. Ayrıca bu konulara iliş-
kin bilgileri sızdıranlar ve bu
gizli bilgileri kullananlar hak-
kında da adli işlemlere başlan-
mıştır. Şimdi şu söyleyeceğim
hususa dikkatinizi çekiyorum.
Bütün bunlara rağmen, bölücü
terör örgütünün yaptığı ey-
lemleri, altını çiziyorum başa-
rılı gibi gösterenler, tekrar ifa-
de ediyorum başarılı gibi gös-
terenler akan ve akacak olan
her damla kanın sorumlulu-
ğuna ortak olurlar. Bunu her-
kesin iyi anlamasını istiyorum.
TSK, bugün her zamankin-
den daha güçlü, daha kararlı,
daha azimlidir. Son günlerde
yoğunlaşan sistemli saldırılar
emin olunuz ki TSK’nin gü-
cünü, kararlılığını, azmini art-
tırmaktan başka hiçbir işe ya-
rayamaz. Bir ordunun bu tip
saldırılar karşısında, ki bu
saldırılar doğru bilgiye da-
yanmayan sınırı aşan eleştiri-
lerdir; vereceği cevap ve tep-
ki bellidir. Ve bu husus bütün
ordular için de geçerlidir. Bu
açıdan son sözüm şudur: Do-
layısıyla herkesi dikkatli ol-
maya ve doğru yerde bulun-
maya davet ediyorum.”
SAYFA 16 EKİM 2008 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 21
Edirne PB 24
Kocaeli PB 23
Çanakkale PB 23
İzmir PB 25
Manisa PB 24
Aydın PB 26
Denizli PB 24
Zonguldak Y 19
Sinop Y 21
Samsun Y 19
Trabzon Y 22
Giresun Y 21
Ankara B 19
Eskişehir B 19
Konya B 17
Sıvas Y 16
Antalya PB 27
Adana Y 28
Mersin PB 27
Diyarbakır PB 25
Şanlıurfa PB 24
Mardin PB 25
Siirt PB 25
Hakkâri B 16
Van B 17
Kars Y 17
Oslo B 9
Helsinki Y 11
Stockholm Y 11
Londra B 13
Amsterdam Y 12
Brüksel Y 11
Paris Y 15
Bonn Y 19
Münih Y 19
Berlin Y 15
Budapeşte Y 23
Madrid PB 25
Viyana Y 18
Belgrad B 24
Soyfa B 23
Roma Y 22
Atina A 24
Zürih Y 16
Moskova Y 12
Aşkabat A 29
Astana Y 9
Taşkent A 24
Bakû PB 19
Bişkek Y 18
Tiflis Y 26
Kahire A 26
Şam Y 24
Yurt geneli parçalı ve çok
bulutlu, Karadeniz, İç Ana-
dolu’nun doğusu, Doğu
Anadolu’nun kuzey ve ba-
tısı, Doğu Akdeniz’in do-
ğusu sağanak ve gökgü-
rültülü ve sağanak yağış-
lı geçecek. Yağışlar Doğu
Karadeniz’in kıyılarında-
etkili olması bekleniyor.
Hava sıcaklığı yurdun iç
ve doğu kesimlerinde 2 ila
4 derece azalacak.
Bursa Emniyet Mü-
dürlüğü Çevik Kuvvet
Şube Müdürlüğü, Or-
haneli ilçesine bağlı
Sarıl köyü ilköğretim
okulunu “kardeş
okul” seçerek binala-
rını yeniledi. Okulun
17 öğrencisi emniyet
müdürlüğüne teşek-
kür ziyaretinde bulun-
du. Polisler de öğren-
ciler için bir gösteri
düzenledi. Polisler sis
bombaları eşliğinde
göstericilere müdahale
edilmesini canlandır-
dı. Öğrencilerin bazı-
ları gösteriyi izlerken
korktu, bazıları da
gözlerini kapattı. Vali
Şehabettin Harput’un
isteği üzerine molotof-
kokteylli saldırıya mü-
dahale sahnesi ise gös-
teri programından çı-
karıldı. Öğrenciler
gösteride çok korktuk-
larını söylediler.
Selçuk’tan
savcılara dava
layışıyla” suçluluğunun
kanõtõymõş gibi gösteril-
mesinin, savcõlarõn Sel-
çuk’a yönelik sübjektif,
yanlõ ve maksatlõ görüş-
lerini ortaya koyduğu ile-
ri sürüldü. Dilekçede ay-
rõca, Selçuk’un gözaltõna
alõnõş biçimine yönelik
olarak medyada yapõlan
eleştirilere de iddiana-
mede geniş yer verilerek
yanõtlanmasõ ve bunun
sorumlusunun da Selçuk
olarak gösterilmesinin
kabul edilebilir bir kamu
görevlisi yaklaşõmõ ola-
mayacağõ vurgulandõ. Di-
lekçede, iddianamede
Selçuk’un “Ziverbey
Köşkü” kitabõndan alõn-
tõ yapõlarak Selçuk’un
yazõlõ savunmasõnõn içi-
ne yerleştirdiği “akros-
tişlerle”, işkence altõn-
da olduğunu kanõtlama-
sõnõn, kendisinin ne kadar
zeki ve uyanõk olduğunu
gösterdiği, bu nedenle
de suçlama konusunda
telefon görüşmeleri ve
yazõlarõ dõşõnda kendi ifa-
deleri ile olayõn aydõnla-
tõlmasõnõn zor olduğu tes-
pitinin yer aldõğõ anõm-
satõlarak böylesi subjek-
tif tespitlerle, dava açõl-
masõnõn Selçuk hakkõnda
açõlan soruşturma ve da-
vanõn yasaya aykõrõ ol-
duğunu açõkça gösterdi-
ğini ve hakkõndaki suç-
lamaya yeterli hiçbir de-
lil olmadõğõ halde, sõrf
kendisine ve görüşlerine
olan hasõm duygularõn
etkisi altõnda bu davaya
dahil edildiği iddia edil-
di.
Özel yaşamın
gizliliği ihlal edildi
Selçuk’un davayla ve
suçlamayla ilgisi olma-
yan ve özel yaşamõnõ il-
gilendiren birçok konu-
nun da dosyaya konul-
masõnõn yasaya aykõrõ ol-
duğu, Selçuk’un özel ya-
şamõnõn gizliliği hakkõnõ
ihlal ettiğinin yasaya ay-
kõrõ olduğu bilindiği hal-
de, savcõlar tarafõndan
Selçuk’u kamuoyun
önünde zor durumda bõ-
rakma, özel yaşamõ de-
şifre etme ve kendisini
karalama amaçlõ olduğu
belirtilen dava dilekçe-
sinde, Ceza Muhakeme-
si Kanunu ile kendileri-
ne tanõnan yetki sõnõrõnõ
çiğnedikleri, aştõklarõ ve
görevlerini kötüye kul-
lanarak Selçuk’un kişilik
haklarõnõ ihlal ettikleri, bu
durumun savcõlarõn “ki-
şisel kusurunu” oluş-
turduğu ileri sürüldü. Di-
lekçede, 3 savcõnõn neden
olduğu hak ihlallerinin
tespitine karar verilmesi
istendi.
Baştarafı 1. Sayfada
Erdal İnönü Bilim ve Kültür Merkezi açõldõ
Şişli Belediyesi tarafından eski
başbakan yardımcılarından ve
SHP Onursal Genel Başkanı
Prof. Dr. Erdal İnönü anısına ya-
pılan Prof. Erdal İnönü Bilim ve
Kültür Merkezi’nin açılışı Mar-
mara Üniversitesi’nin Nişanta-
şı’ndaki İletişim Fakültesi’nde
yapıldı.Törende konuşan Sevinç
İnönü, projenin kısa sürede ta-
mamlanmasından mutluluk duy-
duğunu söyledi. 31 Ekim’in İnö-
nü’nün ölüm yıldönümü olduğu-
nu anımsatan Sevinç İnönü, “Biz
onu unutmadık, unutamayız. O,
Türkiye’ye ve uluslararası bilim
dünyasına yaptığı katkılarla anı-
lacak” diye konuştu. Rektör Nec-
la Pur ise Şişli Belediyesi’ne pro-
jeye olan desteği için teşekkür et-
ti. İnönü’nün iyi bir politikacı ve
devlet adamı olduğunun altını çi-
zen Pur, “Onun sağlam, çağdaş,
Atatürkçü duruşu ve bilim adamı
kimliğinin üniversitemizin bir bi-
nasına yansıması bizleri çok mut-
lu etti” dedi. Şişli Belediye Başka-
nı Mustafa Sarıgül ise İnönü’nün
çok zarif bir insan olduğunu dile
getirerek “Siyasette olsun, birey-
sel olsun nezaketin ve zarafetin
ne demek olduğunu ondan öğren-
dik. Demokrat olmayı ve demok-
rasinin erdemini onda gördük,
demokratik yarışı ondan öğren-
dik. Görevin ne zaman alınacağı-
nı ve bırakılacağını Avrupalı si-
yasetçilerden çok önce, ondan öğ-
rendik” diye konuştu. (Fotoğraf:
MEHLİKA AKGÜN)
Aktütün saldõrõsõna ilişkin TSK’ye yönelik eleştirilere tepki göstererek ‘Terörü başarõlõ gibi
gösterenler akacak kandan sorumludur. Herkesi doğru yerde bulunmaya davet ediyorum’dedi
‘PROVOKASYONA GELMEYİN’
Balõkesir Valiliği’ni ziyaret eden Orgeneral Başbuğ, yurttaş-
larõn alkõşlarõyla karşõlandõ. Kendisini bekleyen yurttaşlarõn
yanõna yönelerek sohbet eden Başbuğ, “Terörle mücadelede
umutsuzluğa kapılmayın. Provokasyona gelmeyin. Bazıla-
rının istediği bu. Tarihimizde insanımızın hiç çatışması
yoktur. Biz asil milletiz. Gerekeni yaparız. İnsanlarımızla
sorunumuz yok, bizim sorunumuz teröristlerle” dedi. Baş-
buğ’un sözlerine yurttaşlar alkõşla karşõlõk vererek, “Bu yolda
ölmeye hazırız. Size güvenimiz tam. Yanınızdayız” dediler.
Öğrenciler
korktu
AKTÜTÜN SALDIRISI
‘TSK’yi hedef
alan görüntüler
gerçek değil’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- PKK tarafõndan gerçekleştirilen ve
17 askerin şehit olmasõyla sonuçla-
nan Aktütün Sõnõr Karakolu saldõrõsõ-
na ait olduğu ileri sürülen ve bir ha-
ber ajansõ tarafõndan abonelerine ser-
vis edilen görüntülerin, “farklı za-
man ve yerlerdeki görüntülerin bir
araya getirilerek Aktütün baskı-
nıymış gibi sunulduğu” ifade edildi.
Star TV’nin haberine göre başta
Taraf gazetesi olmak üzere çeşitli ba-
sõn yayõn organlarõnda yer alan ve
“Genelkurmay’ın Aktütün baskı-
nındaki ihmalini gözler önüne ser-
diği” iddia edilen üç görüntüden iki-
sinin “Aktütün’ü değil, Kandil Da-
ğı ve Balinda Vadisi’ni gösterdiği”
ortaya kondu. Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral İlker Başbuğ’un sert dille
eleştirdiği görüntülere ilişkin televiz-
yon haberinde, şu tespitlere yer verdi:
Teröristlerin mayõn döşediği ve
siper kazdõğõ birinci görüntünün tari-
hi 5 Eylül 2008 olarak gösteriliyor.
Aktütün saldõrõsõ 3 Ekim’de gerçek-
leştirildi. Görüntüdeki koordinatlar
incelendiğinde görüntünün çekildiği
yerin Kandil Dağõ’nõn İran’da kalan
kõsmõ olduğu sonucuna varõlõyor.
Teröristlerin yürürken görüldü-
ğü ikinci görüntüde belirtilen koordi-
natlar görüntünün, Kuzey Irak top-
raklarõnda yer alan ve Aktütün’e 25
kilometre uzaklõkta bulunan Balinda
Vadisi’nde çekildiği saptanõyor.
Mehmetçiğin, gece baskõnõ yap-
mayõ planlayan teröristi fark edip
ateş açmasõ üzerine çatõşmanõn başla-
masõnõ gösteren görüntünün Aktü-
tün’de çekildiği ifade ediliyor.
Askeri mahkeme Taraf gazetesinin
Aktütün saldõrõsõyla ilgili yayõmladõ-
ğõ iddialara yayõn yasağõ koydu.
Komutanõ kõzdõran iddialar
Haber Merkezi - Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral İlker Başbuğ’un dün yaptõğõ açõk-
lamanõn ardõndan gözler Taraf gazetesinin 13
Ekim Pazartesi günlü sayõsõnda Aktütün saldõ-
rõsõna ilişkin olarak yayõmladõğõ iddialara çev-
rildi. Gazetenin iddialarõ şunlar:
1- Bölgede istihbarat çalõşmasõ yürüten in-
sansõz hava araçlarõ, saldõrõdan bir ay önce
bölgeye 80 teröristin sõzdõğõnõ belirlemiş, ra-
por edilmişti.
2- Genelkurmay Elektronik Sistemler Ko-
mutanlõğõ, bu hareketliliği Genelkurmay ve il-
gili komutanlõğa iletti.
3- Saldõrõdan 5 gün önce PKK’nin bölgeye
“uçaksavar” getirdiği bilgisi istihbaratõ ulaştõ.
4- Saldõrõdan 1 gün önce PKK’nin Aktütün
Karakolu mevkiindeki hareketliliği, isim, silah
ve katõr sayõlarõ rapor edilerek komutanlõğa
bildirildi.
5- Saldõrõdan hemen önce insansõz hava araç-
larõ PKK’lilerin bölgedeki görüntülerini iletti.
6- PKK’lilerin saldõrõsõnõn ardõndan Aktütün
mevkiine iki adet F-16 savaş uçağõ yerine heli-
kopterlerin gittiği iddia edildi.
‘Moral bozucu davranışlar yanlış’
FRANKFURT (AA) - 60. Frankfurt Kitap
Fuarõ’ndaki konferans merkezinde basõn toplantõ-
sõ yapan Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, terörle
mücadelede “asker ve polisin moralini bozacak
davranõşlarõ doğru bulmadõğõnõ” söyledi. Gül,
Türkiye’nin açõk bir toplum olduğunu, farklõ gö-
rüşlerin ifade edilebileceğini belirterek, “Bunlarõn
hiçbirinin TSK ve emniyet güçlerinin mücadele-
sini zayõflatõcõ yönde olmamasõ gerekir” dedi.
‘Yıpratma kampanyası vahim’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanõ Deniz Baykal, Aktütün baskõnõyla
ilgili istihbarat raporlarõnõn sõzmasõyla ilgili ola-
rak “TSK’yi yõpratma kampanyasõnõ dikkatle ve
üzüntüyle izliyoruz. Böylesine kozmik bilgiler,
belgeler nasõl sõzõyor, bunlarõn açõğa çõkarõlmasõ
gerekiyor” dedi. Baykal, CHP Merkez Yönetim
Kurulu toplatõsõnda “TSK’ye karşõ kampanya-
dan” duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Atatürk’ün makinisti öldü
ESKİŞEHİR (AA)- Atatürk’ü 1936’da Di-
yarbakõr’dan Malatya’ya götüren trenin makinist-
liğini yapan Mehmet Saygaç (98) yaşamõnõ yitir-
di. Daha önce Atatürk’e ilişkin anõlarõnõ anlatan
Saygaç, Diyarbakõr’a 6 saatte gittiği için Atatürk
tarafõndan 5 maaşla ödüllendirildiğini anlatmõştõ.
EGO otobüslerinde kredi kartı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka-
ra Anakent Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü,
bir bankayla yapõlacak anlaşma çerçevesinde,
yurttaşlarõn kredi kartõyla EGO otobüslerinde bi-
niş ücretini ödeme olanağõna kavuşacaklarõnõ bil-
dirdi. EGO Genel Müdürü Ömer Ulu, yolcunun
biniş süresinin 3 saniyeye ineceğini dile getirdi.