01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2008 CUMA 18 SPOR Federasyonun kayyuma devredilmesiyle AKP’nin planı işlemeye başladı. Amaç, oldubitti seçim Futbolumuz alev alev KAYYUMUN BAŞI, BAŞBAKAN’IN TAKIM ARKADAŞI akırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile Futbol Federasyonu’nu genel kurula taşımakla görevlendirilen kayyum ekibindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu yönetici Kamil Dizar’ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “futbolculuk döneminden takım arkadaşı’’ olduğu öğrenildi. 1970’lerde Erdoğan’la birlikte İETT futbol takımında forma giyen Kamil Dizar, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çeşitli görevlerde bulunmuştu. İETT tamir PERDE ARKASI TUĞRUL YENİDOĞAN B atölyelerinde görevli personelken, R.Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başkan olmasının ardından Taşıtlar Dairesi şube müdürlüğü ve daire başkanlığı gibi görevlerde bulunan Dizar, İstanbul B.Belediyespor takımının da yönetiminde yer almıştı. Başbakan’ın bir yakınıyla evlendikten sonra yıldızı parlayan Göksel Gümüşdağ’ın ekibinden İstanbul B.Belediyespor Yönetim Kurulu’na giren Kamil Dizar’ın kayyum atanması, ‘politikafutbol’ yakınlaşmasını bir kez daha gözler önüne serdi. Süper Lig Kulüpler Birliği’nde genel sekreterlik görevini sürdüren ve kayyum ekibi içinde yer alan Yunus Egemenoğlu’nun ise şimdiki ekiple 2005 yılında “ters düştüğü’’ ortaya çıktı. Olaylı Türkiyeİsviçre maçı sonrası gazetelere demeç verip, “Bu olaylara karışanlar bir daha Türk futbolunun içinde bulunmamalı” diyen Egemenoğlu’nun o olaylarda adı FIFA dosyalarına kadar yansıyan Gümüşdağ ile aynı ekipte yer alması ise ilginç. AKP Sadece Futbola mı Göz Dikti?.. Bir gece yarısı operasyonuyla TBMM’ye getirilen futbol yasası AKP’li milletvekillerinin oylarıyla apar topar Meclis’ten geçiriliyor. FIFA Başkanı Blatter’in nazik bir dille çekincelerini sıraladığı mektup, “Blatter yasa için teşekkür etti, örnek gösterdi” şeklindeki başlıklarla medyaya servis edilerek kamuoyu yanıltılmaya çalışılıyor. “Blatter madem yasadan bu kadar memnun, teşekkür edip örnek gösteriyor, o zaman yasanın bazı maddeleri hakkında görüşmek için neden Türkiye’ye gelme gereksinimi duyuyor” diye kimsenin sormayacağı varsayılıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi TFF Yönetim Kurulu tarafından genel kurul çağrısı yapılmasından 24 saat sonra mahkeme kararıyla futbolun yönetiminin kayyuma devredilmesi isteniyor. Olan bitenin asla siyasi bir müdahale olmadığı, her şeyin ülke futbolunun parlak geleceği ve özerklik adına yapıldığını afiyetle yutmamız bekleniyor. Türk futbolunu kayyuma teslim etmek için mahkemeye başvuranlar kimler? Başbakan’ın damadı ile Cumhurbaşkanı’nın aile dostu. Üstelik kayyum kararını garantiye almak için birden fazla mahkemeye başvurmuşlar. “Aralarından biri kabul etsin yeter, işimizi görür” hesabı yapmışlar. Bu girişimlerini de “demokrasi ve özerklik” adına yaptıklarını savunuyorlar. Dinleyen de son derece demokratik seçim yöntemleriyle kendi kulüplerine başkan olduklarını sanacak. Göksel Gümüşdağ, Emine Erdoğan’ın ağabeyi Hasan Gülbaran’ın kızıyla nişanlanıp Başbakan’a damat olduktan sonra tek adaylı bir seçimle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Başkanlığı’na getirilmiş. Recep Mamur, Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin desteğini ve olurunu alarak kongreye gidince rakipleri çekilivermiş, tek adaylı seçimle Kayserispor Başkanı oluvermiş. Her iki kulübün yönetimlerinin oluşumu özgür iradeyle değil, siyasi iradeyle gerçekleşmiş. Görülüyor ki aynı siyasi iradenin kolları Türk futbolunu kuşatarak futbol kulüplerimizi de AKP’nin arka bahçesine çevirmeye karar vermiş. Kamil Dizar, futbolda ehil kişi görülerek mahkeme tarafından kayyum atanmış. Kimdir Kamil Dizar? Başbakan’ın futbolculuk günlerinden takım arkadaşı. 1973 yılında atölye işçisi olarak İETT’ye girmiş. İETT takımında Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte top koşturmuş. Erdoğan belediye başkanı olunca yükselişi hız kazanmış. Taşıtlar Daire Başkan Yardımcısı olmuş. Ardından Taşıtlar Dairesi Başkanlığı’na yükselmiş, buradan emekli olarak Belediyespor’a futbol şube sorumlusu olmuş. Kısacası, futbola siyasetin “s”sini karıştırmadan kayyumluk görevini yerine getirebilecek özelliklere sahip! Kayyum atanan bir diğer kişi eski Bursaspor yöneticisi ve hukukçu Yunus Egemenoğlu. Birkaç yıldır Kulüpler Birliği’nin Genel Sekreteri olarak görev yapıyor. İsviçre maçından sonra yaşanan rezaletler karşısında yaptığı sert açıklamayla gündeme gelmişti. “Meydana gelen olaylara karışan her kimse, sıfatı ve kimliğine bakılmaksızın soruşturulmasının, soruşturma sonunda gerçeklerin ortaya çıkarılmasının ve sorumlular var ise cezalandırılması hususunun sağlanmasının takipçisi olacaklarını” duyurmuştu. Takipçisi olduğu söz konusu olayların baş aktörlerinden ve İsviçre kafilesinin yumurtayla karşılanması organizatörlerinden Göksel Gümüşdağ’ın başvurusu ile kayyum oluverdi. Hayırlı görevler. 1. SULH REDDETTİ 2. SULH KABUL ETTİ ürk futbolunu mahkemeye taşıyan İstanbul B. Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ ve Kayserispor Başkanı Recep Mamur’un, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ‘kayyum’ kararından önce, Bakırköy’de 2, Kadıköy ve Sultanahmet’te birer mahkemece “reddedildikleri” ortaya çıktı. Gümüşdağ ve Mamur ikilisinin, Futbol Federasyonu’nu “yasayı uygulamamak” gerekçesiyle mahkemeye vermesi, futbol dünyasında değişik yorumlara neden olurken bu ikilinin 27 Aralık 2007 günü İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce geri çevrildikleri belgelendi. İstanbul 1. Sulh Mahkemesi hâkimi Füsun Aksu yetkili mahkemenin Ankara’da olması nedeniyle dosyanın Ankara Nöbetçi Sulh Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Ancak Ankara’dan olumlu yanıt gelmeyince Gümüşdağ ve Mamur ikilisi, bu kez Bakırköy’de 3. mahkemeye başvurdu. İkili Bakırköy 2. Sulh Mahkemesi’nden TFF’ye ihtiyati tedbir koydurdu. Hukukçular olayı yorumlarken, “Aslında mahkemenin kararı teknik olarak doğru. Yasadaki ‘30 gün içinde genel kurul toplanır’ kararının tartışılması gerekir. 156 kulüple, onlarca sivil toplum örgütünün delegeleri nasıl apar topar toplanır bu tartışılmalı. Yoksa mahkeme elbette yasanın uygulanmasını geciktiren bir kurum hakkında ihtiyati tedbir kararı alabilir” dediler. TFF avukatları da dün yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye başvurdu. T Cumhuriyet, AKP’nin Ulusoy’dan öç alma duygusu ile futbolun kayyuma teslim edilerek kaos ortamının yaratılmak istendiğini ‘geçen yılın’ son ayında yazmıştı. ŞİMDİ NE OLACAK? Kayyum, bugünden itibaren federasyon genel kurulunu yeni yasadaki şekli ile toplamaya çalışacak. Bu süre içinde Haluk Ulusoy yönetimi idari mahkemeye gidip ‘Zaten genel kurula 27 Şubat’ta gidiyoruz’ diyerek yürütmeyi durdurma kararı aldırmak isteyecek. AKP kurmayları genel kurulun FIFA Başkanı gelene kadar (örneğin 10 gün içinde) yapılmasını isteyecek. 1020 Ocak arasında Türkiye’ye gelecek FIFA ise hem bakanlıktan, hem ‘seçilmiş’Ulusoy yönetiminden rapor isteyecek. Başlayacak maçlar sırasında kaos yaşanacak. Atanan 3 kayyumdan Dizdar dışındaki Lütfi Arıboğan’la Yunus Egemenoğlu’nun futbol delegesi olmaması ve profesyonel çalışan konumları hukuki açıdan sıkıntı yaratacak. Yönetimde gizli yazışmaları yapan Arıboğan’ın görevi üstlenmesi “AKP, Arıboğan’ı ateşe attı” diye yorumlandı. Ulusoy ise Arıboğan’ın atanmasının ardından “Ona haksızlık yapılıyor” demişti. Amaç son bir iki kaleyi de yıkmak! İşin ilginç yanı, AKP kurmaylarının ne olursa olsun Haluk Ulusoy’u koltuğundan indirip yerine kendilerinden icazetli birini oturtma operasyonlarına şu veya bu şekilde bulaşan kişilerle konuşuyorum. “Peki Ulusoy’u indirdiniz, sonra ne olur? Gelen çok mu başarılı olur?” diye soruyorum. “Hayır, daha kötü olur. 2010’a kadar en az 3 başkan gelir gider” cevabını alıyorum. O zaman asıl amacın futbolun yönetimini ele geçirip futbola hizmet etmek olmadığını kavrıyorum. Amaç, her konuda çoğunlukta olduklarını, ülkedeki tüm kurum ve kuruluşları ele geçirdiklerini kamuoyunun zihnine kazımak. Halkın büyük çoğunluğunun ilgi duyduğu futbolu bu amaçları doğrultusunda araç olarak kullanmak. Böylece Atatürk’e, laik Cumhuriyete gönülden bağlı gerçek çoğunluğun üzerinde psikolojik yılgınlık sağlamak. Tüm kalelerin tek tek düştüğü ve artık yapacak bir şey kalmadığı duygusuna iyiden iyiye alıştırıp, adım adım uygulamaya konulan büyük senaryonun karşısında oluşacak toplumsal direnci zayıflatmak. Ben de diyorum ki, bu ulus işgal de gördü, işbirlikçileri de gördü. Geldiler, hakmış, kanunmuş dinlemediler. İşbirlikçi siyasiler ve işbirlikçi basın tarafından sonuna kadar desteklendiler. Ama sonunda ne oldu? Mustafa Kemal’in dediği gibi: “Geldiler.. geldikleri gibi gittiler!” BAKAN: FEDERASYON GÖREVİNİN BAŞINDA UFUK TANIŞAN ANTALYA Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun, genel kurul tarihini 27 Şubat olarak belirlemesinin ardından, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tedbir kararı almasına ilişkin olarak, “Parlamento, Türk milleti adına yasaları çıkarır. Futbol Federasyonu Yasası’nın amir hükmüne göre, genel kurulun 1 ay içinde toplanması gerekiyordu. Yasanın bu amir hükmünün uygulanmaması gibi bir şey söz konusu olamaz” dedi. TSYD’nin Antalya’da düzenlenen “45. Yıl Sporun Zirvesi” seminerine katılan Bakan Başesgioğlu, burada yaptığı açıklamada, mahkemenin tedbir kararının “kayyum atanması” olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Federasyon yönetimi yine görevinin başındadır. Mahkemenin görevlendirdiği 3 kişi sadece federasyon genel kurulunun toplanması amacıyla hazırlık yapacaktır” diye konuştu. utbol Federasyonu hakkında ihtiyati tedbir kararı alınması, ana muhalefet partisi CHP’de tedirginlik uyandırdı. AKP kurmaylarının yeni futbol yasası hazırlanırken partiye yakın isimleri yönetime getirme girişimini izleyen CHP’nin, önümüzdeki günlerde iktidar partisinin seçimlere etkide bulunması halinde harekete geçeceği öğrenildi. Yıllarca Futbol FederasyonuYönetim Kurdulu üyeliği ve Ulusal Takımlar İdari Sorumluluğu görevini yapan, şimdilerde de CHP Güngören İlçe Başkanlığı’na seçilen Selami Özdemir, “AKP’nin futbola bakışını inceliyoruz. Partinin üst düzey yöneticileri de CHP’DEN AKP’YE : UZAK DUR F bu konruyu takip ediyor. Eğer AKP, topa girerse, muhalefet olarak biz de toplumsal sorumluğumuzu yerine getirir ve futbolun siyasete alet olmasının önüne geçeriz” dedi. CHP’nin yeniden revize edilen yasada en az 5560 kadar delege ile aynı çizgide olduğu öğrenildi. İzmir, Manisa, Lüleburgaz, Mersin, Samsun, Trabzon, Adana, B.Çekmece gibi il ve ilçelerdeki TFF 1, 2 ve 3. lig kulüplerinde CHP’li delegelerin bulunduğu, bu kişilerin “siyaseti futbola sokmama” adına uyarıldıkları ancak AKP’nin TFF genel kurulunu ele geçirme ihtimaline karşı da hazırlıklı oldukları sızan bilgiler arasında. G.Saray çalıştırıcısı dün tatilden geldi, akşam antrenmanına katıldı, yönetimden transfer istedi Feldkamp ‘sağlam’ döndü CUMHUR ÖNDER ARSLAN G.Saray’da hastalığı nedeniyle A.Wien ve G.Birliği Oftaş maçında takımı başında sahaya çıkmayarak ülkesi Almaya’ya tatile giden teknik direktör Feldkamp dün İstanbul’a döndü. İstanbul’a eşiyle gelen ve oldukça sağlıklı gözüken Kalli’nin, kendisini bekleyen çok sayıda basın mensubuna karşı, “İstanbul’a ve G.Saray’a ilk geldiğim gün beni bu kadar kişi karşılamamıştınız” yorumunu yapması dikkat çekti. Ancak deneyimli teknik adamın dönüşü sırasında Düsseldorf Havaalanı’nda bazı gazetecilerin sorularını yanıtlaması akıllarda soru işareti yarattı. Kalli, çeşitli internet sitelerinde yayımlanan açıklamalarında “Son hafta çok ateşliydim ve bu nedenle takımın başında olamadım. Almanya’ya gelişimle ilgili eleştirilere bir anlam veremiyorum. 14 gün boyunca doktor gözetiminde ve aldığım ilaçlarla kendimi iyi hisseder duruma geldim. LINCOLN’DEN AYNI SENARYO Feldkamp Almanya’dan eşiyle birlikte döndü Performansıyla G.Saray’a beklenen katkıyı sağlayamayan Lincoln’ün ligin ikinci yarısının ilk haftasındaki Ç.Rize maçında da oynayamayacağı öğrenildi. Ümit Karan, “Avrupa kulüplerinden teklif alıyorum. Lincoln’ün kafasını şişirdiler. Onu rahat bırakmamız lazım” dedi. G.Saray’ın Leverkusen’le yapacağı UEFA Kupası maçının Alman ekibinin stadı BayArena’nın bakımda olması nedeniyle başka bir kentte yapılacağı bildirildi. antrenmanların basına kapanması dikkat çekiyor. Öte yandan iki yıl önce hayatını kaybeden G.Saray Kulübü Genel Sekreter Yardımcısı Turgay Vardar, bugün Florya’da anılacak. Sarı Kırmızılı takımın yeni transferi Emre Güngör de bugün resmi sözleşmeyi imzalayacak. AYDIN ‘SAVAŞ’ DEDİ nkaragücü Kulübü Başkanı Cemal Aydın, İstanbul Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin Futbol Federasyonu hakkında aldığı ihtiyati tedbir kararına ilişkin olarak, “Bu dava ne ilktir, ne de son olur. Artık hukuk savaşı başlamıştır” dedi. Geçen sene ocak ayında yanlışlarla başlayan sürecin bu ocak ayında da tekrar ettiğini ifade eden Cemal Aydın, “Futbolun içinde olan herkes bundan dolayı suçlu” diye konuştu. A Takımın son haftalardaki başarıları ortada. UEFA Kupası’nda yolumuza devam ediyor ve ligde de zirveye oynuyoruz” dedi. Feldkamp, İstanbul’a döner dönmez Florya’nın yolunu tuttu ve Sarı Kırmızılı takımın akşam antrenmanına katıldı. Kalli daha sonra yönetici Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin’le bir görüşme yaptı. Almanya’da kaldığı süre içinde bazı transfer raporları hazırlayan Kalli’nin yöneticilerden Linderoth’un yokluğu nedeniyle bir ön libero alınmasını istediği öğrenildi. Bu arada G.Saray’da devre arası sonrası yapılan CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle