Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER YÖK için hem kendisine sunulan isimleri onaylamıyor hem kontenjanını kullanmıyor AVRUPA GÜRAY ÖZ Gül atamaları bekletiyor Köksal Mısır’da ? KAHİRE (AA) İKÖPAB 5. Konferansı’na katılmak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan TBMM Başkanı Köksal Toptan, “türban ile ilgili anayasa değişikliğine ilişkin teklifin TBMM Başkanlığı’na sunulduğunun” hatırlatılması üzerine, Başkanlık Divanı’nın gerekli teknik incelemeleri yaptıktan sonra sürecin başlayacağını bildirdi. TBMM Başkanı Toptan, eşi Saime Toptan ile birlikte Kahire Müzesi ve pramitleri de gezdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK) YÖK üyeliğine atanması için 17 Aralık’ta kendisine bildirdiği Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu’nun atamasını 1.5 aydır yapmıyor. ÜAK, YÖK üyeliği adaylığına 14 Aralık’ta Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu’nu seçmişti. Yüzbaşıoğlu’nun ismi, 17 Aralık’ta atama için Gül’ün onayına sunuldu. Ancak Gül, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde TBMM’nin 367 üyeyle toplanması gerektiği yönündeki görüşleriyle öne çıkan Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu’nun ismini aradan 44 gün geçmesine karşın onaylamadı. Gül, yine ÜAK tarafından 24 Aralık’ta seçilen ve aynı gün kendisine gönderilen Prof. Dr. Celal Şengör’ün ata Allah Onlardan Razı Olsun Tamam, türban çözüldü, sırada ne var? Yangından kaçırılacak mallar arasında kaybolup gitmeyelim, düzeni bozmayalım, zamanı gelmeyeni değil, geleni halledelim. Şimdi sıra ekonomidedir. Ekonomi dediysek, açlıktan, yoksulluktan söz etmiyoruz. Açlık, yoksulluk meselesini valilerle, kaymakamlarla, fenerlerle, türlü çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla hallediyoruz. Bizim ekonomi dediğimiz, maliye nazırımızın gündemindekilerdir. Tersane, yol, köprü özelleştirmesi falan gibi işlerdir. Yok piyasalardan, dövizden, krediden söz ediyorsanız... O FED’in işidir. Elle gelen düğün bayramdır ve burada bir sıkıntı olursa, açık söylüyorum, bu bizim kabahatimiz değildir. Burada bir sorun varsa, çözerler. ??? Çözemezlerse, “özgürlüklerin” gittikçe genişlettiğimiz ve yakında kamuda da genişleteceğimiz alanını her gün biraz daha ustaca propaganda eden gazeteci, köşe yazarı, romancı, hikâyeci, destancı, sivil toplumcu kardeşlerimiz bu durumu da şeyttireceklerdir. Aslında bu durumun şaşılacak bir tarafı yoktur. Biz, 12 Eylül’le Türkiye’nin gündemine giren, küreselleşme çağına da tamı tamına uygun olan şablonun güncelleştirilmiş haliyiz. Bu nedenle hasımlarımızın çırpınışı boşunadır. 12 Eylül’ü bilenlerin sayısı, biliyorsunuz, epeyce azaldı. Bir kuşak 1980 sonrası doğumludur. Ama 24 Ocak diye bir şey var, onu bilen hiç kalmamıştır. 24 Ocak, 12 Eylül’ün sebebidir. 12 Eylülcüler ve onların güdümündeki paramiliter güçlerin yarattığı terör de vesilesi. ??? Şimdi soldan bozma liberal sivil toplumcu kardeşlerimin darbelere canla başla karşı çıkıp 24 Ocak’tan, yani yaklaşık 30 yıldır uygulanan ekonomi politikasından hiç söz etmemelerini sevinçle karşılıyorum. Bu politikayı övmelerini, “demokrasinin liberal ekonomik yüzü” olarak açıklamalarını hayranlıkla izliyorum ve “Eh, pes doğrusu, bu kadar olur” diyorum. Öyledir. 24 Ocak, yani dümenin finans piyasalarına teslim edilmesi, monetarist politikaların esas kılınması kolay iş değildi. Evren paşa ve arkadaşlarının askeri desteği olmasaydı, sokakla baş edilemezdi. Sonrası kolay oldu. Şimdi daha kolaydır. Şimdi askeri değil, sivil darbe gereklidir. 12 Eylül’le hafızası boşaltılmış, türbana sarılmış, darbeyle korkutulmuş kitlelerin de diyecek bir şeyleri kalmamıştır. Darbenin sivili 24 Ocakçılığı sürdürmeyi, “demokrasiyi” genişletmeyi, kamuya yaymayı pekâlâ başarabilmektedir. Ama aculluğun da âlemi yoktur. Hocamızdan öğrendiğimiz ve unutmadığımız derslerden biridir bu; yavaş yavaş olacak, şekere bulanıp verilecek, kadayıfın altının kızarıp kızarmadığı sık sık kontrol edilecek. Sonra artık Allah ne verdiyse, kanlı mı olur, kansız mı bakılacak. ??? 24 Ocak’la 12 Eylül arasındaki illiyet rabıtasını unutan ve unutturanlardan Allah bin kere razı olsun. Ekonomi tüm hışmıyla yoksulun, garip gurabanın üzerine çullanmışken seslerini çıkarmayan, tam tersine türbanla, attığımız atacağımız diğer adımlarla “demokrasiyi genişletme” mücadelemize destek veren münevverlerimizden bin kere hoşnutuz. Onları unutmamız mümkün değildir. Açık söylüyorum, bu soldan çark liberal arkadaşların hizmetlerinin karşılığı kolay kolay ödenmez. Günü gelince öderiz. Başka ülkelerde nasıl ödendiyse, biz de aynen öyle öderiz. Vefa nedir iyi biliriz biz. İstanbul’un pek güzel bir semtiydi eskiden. Çoktandır yolum düşmedi, ama bilmiyorum hâlâ yapıyorlar mı? Bozası meşhurdur. eposta: [email protected] ? ÜAK, YÖK üyeliği adaylığına seçtiği Yüzbaşıoğlu’nun ismini, 17 Aralık’ta atama için Gül’ün onayına sundu. Ancak Gül, Yüzbaşıoğlu’nun ismini aradan 44 gün geçmesine karşın onaylamadı. masını da hâlâ bekletiyor. Bazı hukukçular Cumhurbaşkanı’nın atama yapmak için 1 aylık süresi olduğunu savunurken, bazıları da yasada açık bir süre belirtilmediğini ancak, normal idari işlemlerde 60 gün içinde onaylamamanın geri çevirme anlamına geleceğini düşünüyor. Köşk kaynakları ise Gül’ün atamaya ilişkin henüz değerlendirme yapma fırsatı bulamadığını ileri sürüyorlar. Gül’ün ÜAK tarafından seçilen isimleri geri çevirmesi durumunda Kurul’un 15 gün içerisinde yeniden seçim yapması gerekiyor. ÜAK’nin geri çevrilen isimleri yeniden aday gösterme yetkisi bulunuyor. Hukuk çevreleri Gül’ün ÜAK’den gelen isimler konusundaki yetkisinin “tamamlayıcı ve bağlı” bir yetki olduğunu, Gül’ün ÜAK’nin seçiminde yasaya aykırı bir durum olmaması durumunda atamayı yapması gerektiğini ifade ediyor. Gül’ün kendisine sunulan isimleri onaylamaması durumunda, veto edilen isimlerin yargıya başvurabileceğinin altı çiziliyor. Gül, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanı olmasının ardından çalışma ortamının kaybolduğu gerekçesiyle istifa eden Prof. Dr. Ertepınar’ın yerine 50 gündür atama yapmadı. Gül, yi ne 16 Ocak’ta görev süresi dolan Prof. Dr. Ergin Nami Nomer ve Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin yerine de isim belirlemedi. Kurul 17 üyeyle çalışıyor YÖK üyeliği için ÜAK, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu’nun 7’şer kontenjanı bulunuyor. Toplam 21 üyesi olan kurul, ÜAK kontenjanından seçilen 2 kişinin atamalarının onaylanmaması, Köşk’ün de kendi kontenjanından 3 kişiyi belirleyememesi nedeniyle 17 üyeyle çalışıyor. Operasyonun, Ergenekon çetesiyle bağlantılı olabileceği belirtildi ‘Eşitlik ilkesine aykırı’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, temel ceza yasalarına uyum yasasıyla bazı meslekleri yapabilmek için, “Milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk’’ suçlarından mahkum olmama şartının getirildiğini söyledi. Okay, bu durumun “anayasanın eşitlik ilkesine’’ aykırı olduğunu ifade etti. Kocaeli’nde 47 kişi gözaltında AHMET KURT ‘Kongre kara leke’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Doç. Dr. Örsan Öymen, İstanbul il kongresinde konuşturulmamasına sert tepki gösterirken “Kongre tarihe kara bir leke olarak geçti” açıklamasını yaptı. Örsan Öymen dün yaptığı yazılı açıklamada, kurultay sürecinde “Genel Başkan Deniz Baykal’ın yeniden seçilmesi için antidemokratik müdahaleler yapıldığını” savundu. İZMİT Kocaeli ve çevresindeki birçok beldede sabah saatlerinde eşzamanlı düzenlenen operasyonlarda aralarında belediye başkanları, siyasetçiler ve işadamlarının da bulunduğu 47 kişi gözaltına alındı. Operasyonun İstanbul’da ortaya çıkarılan Ergenekon çetesiyle bağlantılı olabileceği belirtildi. İstanbul ve Kocaeli jandarması tarafından yürütülen operasyon kapsamında önceki gün saat 06.00 sıralarında İzmit, Derince, Yuvacık ve Suadiye’de eşzamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda işadamlarından Fikret Gündüz ile birlikte kardeşi Kartepe köyü muhtarı Vehbi Gündüz, ? Zanlıların, Ergenekon operasyonu kapsamında gündeme gelen Derince’deki bazı ihalelere fesat karıştırıldığı iddiaları ile bölgedeki faili meçhul cinayetlerlerle ilgili sorgulandığı belirtildi. İsmail Gündüz, eski muhasebe müdürü Özcan Uyal, Suadiye Merkez Mahallesi Muhtarı ve Muhtarlar Federasyonu Kocaeli Şube Başkanı İsmail Şişman, Yuvacık Orman İşletme Şefi Tuncay Kutay, DP Derince İlçe Başkanı Mümin Büyükkaya’nın da aralarında bulunduğu 47 kişi gözaltına alındı. Fikret Gündüz ve kardeşleri jandarma tarafından gözaltına alındıktan sonra ev ve işyerlerinin, hatta bahçelerinin bile dedektörlerle arandığı belirlendi. Gündüz kardeşlere ait işyerlerindeki çeklere, senetlere ve muhasebe evraklarına el konulduğu, bilgisayar kasalarının alınarak jandarmaya götürüldüğü ortaya çıktı. Suadiye Belediye Başkanı Şükrü Karabalık, Derbent Belediye Başkanı Zafer Arat, Hisareyn Belediye Başkanı Sebahattin Şimşek, Sarımeşe Belediye Başkanı Ergün Berdan, Maşukiye Belediye Başkanı Mustafa Er, Köseköy Belediye Başkanı Habip Sarman, Uzunçiftlik Belediye Başkanı Yaşar Sönmez’in de ifadelerine başvuruldu. İfadeleri alınan Sönmez ve Arat serbest bırakıldı. İddialara göre operasyon, Ergene kon çetesi soruşturması kapsamında Beşiktaş Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla gerçekleştirildi. Zanlıların Ergenekon operasyonu kapsamında gündeme gelen Derince’deki bazı ihalelere fesat karıştırıldığı iddiaları ile bölgedeki faili meçhul cinayetlerlerle ilgili sorgulandığı belirtildi. Fikret Gündüz, Muzaffer Gürkan’ın il başkanlığına atanmasından sonra DP il yönetim kurulu üyesi olmuştu. Halen cezaevinde bulunan Arslanbey Belediye Başkanı Fahrettin Yılmaz’ın da ortağı olan ve o günlerde de jandarma tarafından gözaltına alınarak ifadesine başvurulan Fikret Gündüz hakkında, Mehmet Kaplan cinayetiyle ilgili de iddialar ortaya atılmıştı. Ergenekon’da 1 tutuklama daha Ümraniye’de geçen yıl bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla ilgili başlatılan operasyon kapsamında tutuklananların sayısı 29’a ulaştı İstanbul Haber ServisiErgenekon terör örgütüne yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan Abdullah Arapoğlu, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Necip Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi olduğu ileri sürülen İbrahim Çiftçi’nin öldürülmesi davasında, Çiftçi’nin öldürüldüğü el bombalarına ilişkin Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan bilgi istenmesine karar verildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın Ümraniye Çakmak Mahallesi Güngör Sokak’taki bir gecekonduda ele geçirilen el bombaları, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, tutuklananların sayısı, Veli Küçük emekli tuğgeneral Veli Küçük, aynı soruşturma kapsamında tutuklu bulunan yüzbaşı Muzaffer Tekin’in avukatı Kemal Kerinçsiz, Susurluk davası hükümlüsü Sami Hoştan, emekli Albay Fikri Karadağ ile 29’a çıkmış oldu. Şüpheliler, sevk edildikleri mahkemece, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek”, “silahlı terör örgütünün üyesi olmak”, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın almak, taşımak veya bulundurmak” suçlarından tutuklandılar. Abdullah Arapoğlu, İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından terör örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklandı. Abdullah Arapoğlu’nun Kuvayı Milliye Derneği’nin yurtdışına adam gönderme biriminde yer aldığı ve derneğin üyesi olduğu belirtildi. ilişkin belgenin kimin tarafından gönderildiğini bilmiyorum. Lobi belgesini dolaylı yoldan devreye sokan ‘general’ konusunda bilgiye sahip değilim. İbrahim Çiftçi konusunda da herhangi bilgiye sahip değilim” dedi. “Analiz” ve “teori” sözcüklerinin kendisinde herhangi bir çağrışım oluşturmadığını söyleyen Ersoy, Fikri Karadağ dışında kimseyi tanımadığını belirtti. MİT’e defalarca başvurduğunu ancak alınmadığını söyleyen Ersoy, istihbarat sitesi kurmasını, “Bu yüzden bende takıntı oldu” diye açıkladı. Kapatmaya ret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun 2002 yılında Hak ve Özgürlükler Partisi’nin (HAKPAR), tüzüğünde “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı hükümler’’ bulunduğu gerekçesiyle kapatılması istemiyle açtığı davayı reddetti. Parti kapatma davalarında, Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinin nitelikli çoğunluğu olan 7 üyenin oyu aranıyor. Çete operasyonları ? İZMİR (AA) İzmir, Manisa, Mersin ve Edirne’de eşzamanlı düzenlenen ve “Rıhtım” adı verilen operasyonda, aralarında cezaevi müdür yardımcısı, polis, avukat, askeri ve adli personelin de bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda, çok sayıda silah, bu silahlara ait mermi, el bombaları ve belge ele geçirildiği öğrenildi. DTP’lilerin öldürülme iddiası Hava Kuvvetleri’nde uzman çavuş olarak 5 yıl görev yapan Muhammed Yüce, kendi isteği ile bu kurumdan ayrıldığını belirtti. Fikri Karadağ’ı basına yansıyan bayrak ve Kuran üzerine yaptırdığı yemin nedeniyle tanıdığını, sempati duyduğunu söyleyen Yüce, “Bu yüzden kendisi ile tanıştım. Ben şehit cenazeleri dolayısıyla çok etkilendim. Bunu teyzemin oğlu ile paylaştım. Selim de benimle aynı görüşte olunca, Fikri Karadağ’a DTP’lilerin gerekirse öldürülmesi konusunda hazır olduğumuzu, hatta hava olsun diye yirmi kişi olduğumuzu söyledim” dedi. Poşetten bomba çıktı ? İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’ndaki 58. Bulvar üzerinde bulunan bir döviz bürosunun önündeki şüpheli paketin içinden bomba düzeneği çıktı. Şüpheli paket ihbarı üzerine çevrede güvenlik önlemi alan polis ekipleri, bomba imha ekibi çağırdı. Paket üzerinde inceleme yapan bomba imha ekipleri, poşet içerisine gizlenmiş bir düzeneğe rastladı. Bombanın saat 16.30’da patlamaya ayarlı olduğu belirlendi. Tahrik gücü düşük olduğu belirlenen bomba, uzmanlar tarafından imha edildi. MİT’e başvuru takıntısı Tutuklanan şüphelilerden Erkut Ersoy, mahkemede verdiği ifadede, “özel büro”nun internette kurduğu sitenin adı olduğunu, sitenin oluşumunda kimseden talimat almadığını söyledi. Ersoy, “Ergenekon ile ilgili dokümanlar bana internetten geldi. Ben Ergenekon kapsamındaki lobiye CUMHURİYET 06 K