28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2008 PERŞEMBE 6 HABERLER Operasyon kapsamında gözaltına alınan isimlere yenileri eklenirken sorgular devam ediyor PERŞEMBE ORHAN BURSALI Ergenekon genişletiliyor İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de bir evde bulunan bombalarla ilgili soruşturma kapsamında, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve aynı soruşturma kapsamında tutuklu bulunan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in avukatı Kemal Kerinçsiz’in de aralarında bulunduğu 33 kişinin emniyetteki sorguları sürüyor. Ümraniye Çakmak Mahallesi Güngör Sokak’taki bir gecekonduda ele geçirilen el bombaları, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile yazar Ergun Poyraz’ın da aralarında bulunduğu 15 kişi tutuklanmıştı. Operasyona devam eden İstanbul Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Veli Küçük, Büyük Hukukçular Derenği Başkanı Kemal Kerinçsiz, Kuvayı Milliye Derneği yöneticisi Emekli Albay Fikri Karadağ, Susurluk davası hükümlüsü Sami Hoştan, “Drej Ali” olarak tanınan Ali Yasak, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, gazeteci Güler Kömürcü’nün de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Bulsanıza Katilleri! Uğur Mumcu katledileli 15 yıl oldu! Mahkeme dosyalarında bence uyduruk katiller var, ama ciddileri kayıp! Katillerin “yerli” ve devlet içinden “destekli” oldukları düşüncesindeyim. Zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Mumcu’nun katillerinin bulunamayacağını “Bir tuğla çekersek duvar yıkılır” sözleriyle dile getirmişti! Bugün bazı “devlet adamları” katilleri biliyor, ama “devlet adamlıklarından” ötürü hiç konuşmayacaklar! Tıpkı Ağar gibi! 15 yıl bir gayya kuyusuna dönüştü dava! Ama er geç, belgeli veya belgesiz, bir ipucu günışığına çıkacaktır! Acaba bugün Mumcu’nun katilleri ne düşünüyor? “Halt ettik, büyük hata yaptık!” mı diyorlar, yoksa “Dönemin koşulları öyleydi” mi? Bu konu, CIA ile hemhal olmuş bir dönemin karanlık geçmişidir!Kemalist” devletin değil... Tamamen sağcı, dinci, Amerikan emperyalizmiyle ülkeyi bu hale dönüştürmüş tam uşaklar vardır cinayetlerin arkasında!.. Uğur Mumcu’nun vurguladığı “Ticaret, siyaset, tarikat üçgeni”nde bugün de tam gaz sürüyor! Üçgendeki kişiler, siyasetler, ideolojiler, tırtıkçılar değişip duruyor sadece! Dönemini kapatan iniyor, yenileri çıkıyor ve demokrasi oyunu sürüyor, kendilerine ballı börek, halka ve bu tezgâha karşı çıkanlar için kanlı çörek! ??? AKP döneminde cinayetler dinırk kaynaklıya dönüştü! İslamTürkOsmanlı sentezi! Ülkemizde azınlık dinlere, azınlıklara, Hıristiyanlara karşı bir terör aldı başını gidiyor! Cumhuriyet’e atılan bombalar da aynı meşrepten! AKP liderlerinin dini, dinsel duyguları, özellikle türbanı kamçılayan politikalarının ürünleri bunlar! Hrant Dink ve Uğur Mumcu! Rakel Dink ve Güldal Mumcu! İki yiğit insan ve iki yiğit kadın! Ve daha niceleri! Adalet istiyorlar! Demokrasi, insan hak ve özgürlükleri istiyorlar! Özgür yaşamak istiyorlar! AKP 6 yıldır iktidarda! Adalet bakanlıkları, İçişleri bakanlıkları... Biri gidiyor, biri geliyor... Bazı tetikçiler yakalanıyor, ama dava süreçleri inanılmaz karartmalarla dolu! Ve AKP işbaşında!.. Hablemitoğlu cinayeti için de AKP’li bakanlar “Çözmek namus borcumuzdur!” demişti!.. 5 yıl geçti aradan! Ama Hablemitoğlu “Türk” olduğu için, hakkında tek satır yazan ve cinayetin aydınlatılmasını isteyen bir liberal eski solcu yok! Neden? Bu cinayet üzerine yazmak “para etmediği”, rant getirmediği için mi? Burada “bütün cinayetlere” karşı değil miyiz, herkes için adalet, özgürlük, yaşama hakkı istemiyor muyuz yoksa? Acılı eşi Prof. Şengül Hablemitoğlu ise “Şimdi düşünmek, konuşmak hele yazabilmek öyle ağır ki...” diyor! ??? AKP’li bakanlar da “durumdan şikâyetçi”! Tam bir yavuz hırsız rolü! Her şey ellerinin altında değilmiş gibiler! Yazıyorum: Cinayetler üzerindeki oyunlar, AKP’nin işine geliyor! Dahası: AKP çözdürtmüyor gibi! Hedefi, liberallere, destekçisi yazarlara “AKP çözecek ama devlet içindeki güçler çözmüyor, engel çıkartıyor” dedirtmek! Nitekim bunu dile getiren var! Bazıları da utangaç utangaç yazıyor! Peki neden AKP böyle davranıyor ve bütün suçu adaletin üzerine yıkıyor! Hukuku, adaleti “AKP’leştirmek” için, bu amaçla anayasa, yasa vb. girişimleri için kamuoyu hazırlığı! 60 yıldır sağcı iktidarlar tarafından yapılandırılan, “siyasetticaret tarikat” karanlık ilişkilerinin cirit attığı devlet aygıtını “Kemalist” olarak yutturacaklar; bu aygıtın sağcıırkçılardan tamamen dincilerin eline geçmesinin yeni yasal zeminlerini hazırlayacaklar! Mesele, devlet aygıtına tam hükmederek, ülkeyi ideolojileri doğrultusunda yönlendirmek ve en önemlisi, ülke çapında bütün vurgunları yönetmek.. tek parti olmak! AKP, liberal kalemleri çok iyi kullanıyor. Onlar ancak utana sıkıla, mesela Hrant Dink cinayeti için ricada bulunuyor ve AKP’nin dikkatlerine sunuyor durumu! Utanıp sıkılmıyor musunuz! AKP’ye neden koltuk çıkıyorsunuz?! AKP’ye korkmadan seslensenize: Gerçek katilleri bulun! Cinayetleri tamamen aydınlatın! Cinayetleri örtbas etmeyin! Van’da çok iyi “adalet tezgâhı” kurmayı beceren, haklarındaki yolsuzlukları mahkemelerde başarıyla aklayan ve bu aklamayı da ödüllendiren bir siyasi ekip, isterse pamuğunu atar cinayetlerin! Neden atmıyor, sorsanıza! ‘LİDER VELİ KÜÇÜK’ İDDİASI Operasyonun “Ergenekon” örgütüne yönelik yapıldığı, örgütün kilit isminin Veli Küçük olduğu iddia ediliyor. Küçük’ün önceki gün, Harbiye’de askeri lojmandan gözaltına alındığı belirtildi. Faili meçhul cinayetlerle anılan JİTEM’in kurucusu olduğu iddia edilen Veli Küçük ismi, ilk kez Susurluk kazasıyla duyuldu. Kazada ölen Abdullah Çatlı’nın son telefon görüşmelerinden birini Küçük’le yaptığı ifade edildi. Küçük, çağrıldığı TBMM Susurluk Komisyonu’na gitmediği gibi hakkında adli bir soruşturma da açılmadı. Ancak savcılığın yaptığı suç duyurusu üzerine iddiaları araştırmak üzere üç generalden oluşan bir komisyon kuruldu. Küçük, araştırma heyetine, Abdullah Çatlı, Sami Hoştan ve Sedat Peker gibi isimlerle ‘istihbarat temini için’ konuştuğunu söyledi. Küçük öldürülen gazeteci Hrant Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine giderek bizzat sorgulamalara katıldı. Dink’in 301’den yargılandığı davaya müdahil olmak için dilekçe verdi. Küçük, Dink’i tehdit ettiği yönündeki iddialara ilişkin Dink ailesi avukatları aleyhine manevi tazminat davası açtı. Soruşturma kapsamında, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, “devletin gizli belgelerini ele geçirmek”, “örgüt üyesi olmak”, Ankara’da gözaltına alınarak İstanbul’a getirilen yazar Ergun Poyraz, “terör örgütüne üye olmak ve devletin gizli belgelerini ele geçirmek” suçlarından tutuklandı. Poyraz’ın evinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ait gizli bilgilerin ele geçirildiği iddia edildi. Özel Harekâtçı Feridun Refik Kurtoğlu ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Başkan Yardımcısı Mehmet Levent Yücel’in de aralarında bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı. “Yasadışı örgüte üye olmak’’la suçlanan zanlılar, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Eskişehir’de gözaltına alınan emekli Binbaşı Fikret Emek, “örgüt üyesi olmak, patlayıcı madde nakliyesi, vahim içerikli patlayıcı madde bulundurmak” suçlarından tutuklandı. Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan emekli olan Emek’in bilgisayarından çok önemli ve gizlilik derecesi “kozmik” diye tabir edilen askeri sır kapsamında bilgilerin çıktığı öne sürüldü. ğini belirterek “Durumlarının iyi olduğunu gördük. Şu aşamada bir şey söylemek mümkün değil. Önümüze konan somut bir suçlama yok. Benim müvekkilim bayram ve kandillerde tebrik etmek için Veli Paşa’yı aradığı için gözaltında olduğunu tahmin ediyor. Önümüze somut deliller koysunlar cevap verelim’’ dedi. Soruşturmaya ilişkin 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15 Haziran 2007 tarihli ‘gizlilik kararı’ ile İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21 Haziran 2007 tarihli ‘yayın yapma yasağı kararı’ bulunuyor. Hayal’in avukatı gözaltında İzmir Terörle Mücadele Ekipleri’nce gözaltına alınan, Hrant Dink cinayeti sanıklarından Yasin Hayal’in avukatı Fuat Turgut da İstanbul’a getirildi. Şüpheliler hakkında, “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek”, “bu örgüte üye olmak”, “askeri itaatsizliğe teşvik etmek”, “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek”, “sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri bulundurmak” ve “patlayıcı madde bulundurmak” suçlarından soruşturma açıldı. Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınanlar, gruplar halinde Cerrahpaşa’daki Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarından Zekeriya Öz de olayla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Ev ve işyerlerinde arama Polisin, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen arama, el koyma ve inceleme kararı doğrultusunda şüphelilerin ev ve işyerlerinde, otomobillerinde ve bazı derneklerde arama yaptığı öğrenildi. Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan bazı şüphelilerin avukatları da müvekkilleri hakkında bilgi almak için emniyete geldi. Avukat İsmet Koç, gözaltına alınanlar arasında bulunan Veli Küçük ile bir işadamının avu katı olduğunu belirterek müvekkili olan işadamının Erenköy’de, gece saatlerde gözaltına alındığını ifade etti. Koç, “Diğer avukat arkadaşım Veli Bey’le görüştü. Veli Bey’in durumunun iyi olduğunu öğrendim, ancak ortaya konan somut bir suçlama yok. Onun için bir şey söylememiz mümkün değil. Gazetelerde çıkan haberlerde yer alan suikast planlarının doğru olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu. Gözaltındaki müvekkili Emin Caner Yiğit ile görüştükten sonra basın mensuplarına bilgi veren avukatı Ayhan Sarıoğlu, suçlamalar hakkında kendilerine bilgi verilmedi Toprak bedelleri isyan ettirdi Üsküdar’da tapu skandalı OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Üsküdar eşine az rastlanır bir skandala sahne oluyor. İlçenin merkeze uzak mahallelerinden Örnek, Esatpaşa ve Ünalan mahallelerinde tapu dağıtmaya başlayan belediye, toprak bedelleriyle mahallelileri isyan ettirdi. Üç mahalledeki 1200 civarındaki tapu için çıkarılan hesap 100 milyon YTL ’yi (100 trilyon lira) bulurken yurttaşlar, “Daha önce 20 milyardı ödeyememiştik, şimdi dalga geçer gibi 80 milyar istiyorlar, nasıl ödeyelim” diye soruyor. Milli Emlak tarafından üzerinde oturan yurttaşlara tahsisi yapılan arsaları, üzerinde yarım asırdan fazladır oturan insanlara fahiş fiyatlarla satmaya kalkışan Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır sorulara, “Elimi vicdanıma koydum, söz konusu bölgelerin imarlarını yaptık, bedelleri ona göre belirledik” şeklinde yanıt veririrken durumdan şikâyet etmek ve görüşmek için belediyeyi ziyaret eden 500’ü aşkın mahalleleyi çevik kuvvet ekipleri karşıladı. Çağdaş Hukukçular Derneği, polisin son dönemdeki sert tutumunu yaptığı açıklama ile kınadı. (Fotoğraf: DENİZ UZUNKALE) ÇHD, polisin sert tutumunu kınadı İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in birinci ölüm yıldönümünde polisin Taksim’deki sert tutumu ve çok sayıda kişinin gözaltına alınması protesto edildi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri, dün öğle saatlerinde Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Avukat Kemal Aytaç tarafından yapılan açıklamada, polisin son dönemdeki tutumu kınandı. Aytaç, “Son dönemde hayatımızı tehdit eden polis terörünün son bulması için ilgili yasalarda gerekli değişikliklerin bir an önce yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, mesleğe ve meslektaşlarımıza yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu konuda başta İstanbul Barosu olmak üzere ilgili kurumların konuya daha sorumlu yaklaşmalarını bekliyoruz” dedi. Açıklama sırasında, “Bu karakolda hukuk yok, işkence ve ölüm var” pankartı açıldı, “Savunma hakkı engellenemez”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı. Hrant Dink’i anma toplantısından sonra gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan bir grup eylemci de İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yaptıkları açıklamayla polisin tutumunu protesto etti. obursali?cumhuriyet.com.tr Kasa nasıl dolacak? Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan ve durumu “Bu kadar yardım yapılıyor, kasaları nasıl dolduracaklar” diye özetleyen Esatpaşa Muhtarı Abdullah Der, “2004 yerel seçimlerinde muhtar seçildiğimde, rayiç bedeller yüksek diye toplanıp belediyeye gittik, yeni başkan da bedelleri 100 iken 80 gibi bir oranda geri çekti. Eski Saadet Partili başkan bizim yüksek bulduğumuz fiyatlar üzerinden tapu dağıtıyordu. Yeni başkan, fiyatları indirdi ama dağıtımıları da durdurdu. Birkaç yıl sonra da müjde tapu dağıtıyorum diye afişler astırdı ama bu kez fiyatlar en az dörde katlanmıştı. Eskiden 2025 milyar istenen arsa sahibinden bugün 100125 milyar lira isteniyor, en fazla yapılan da 48 ay taksit. Bu arsalar zaten Milli Emlak tarafından üzerinde oturanlara tahsis edilmiş durumda. İmar durumu da çok parlak değil” diye konuştu. Tapu mağdurlarıyla bir haftadır üst üste toplantılar yaptıklarını anlatan Der, belediye başkanından nihayet randevu alabildiklerini, birkaç gün içinde bir araya geleceklerini söyledi. Tapu mağdurlarından Perihan Çakır, 125 metrekarelik arsaları olduğunu, daha önce kendilerinden 20 milyar lira istendiğini, o zaman ödeyemediklerini, şimdi dalga geçer gibi 80 milyar lira istendiğini dile getirdi. İki çocukları olduğunu söyleyen Çakır, eşinin işçi olarak çalıştığını ve gelirlerinin 700 YTL olduğunu sözlerine ekledi. KURUSIKIYA SINIRLAMA GELDİ Kürsüde faturasız tabanca gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün “kurusıkı” diye anılan silahların “1 yıldan fazla hapse mahkum olanlarla, ateşli silahlarla işlenen suçlardan hüküm giyenlere ve 18 yaşından küçüklere” satılamaması ve ruhsata bağlı silaha dönüştürülememesini öngören tasarı kabul edildi. Tasarının görüşmeleri sırasında DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün, bu tür silahların ne kadar kolay elde edildiğini anlatmak için bir mağazadan aldığı kurusıkı tabancayı meclis kürsüsünden gösterdi. Birgün, “Satıcı kimlik kartı sordu ama ben ‘kimlik göstermesem olmaz mı’ dedim. O da bana ‘Olur ama o zaman fatura vermem’ dedi. Ben de fatura istemedim. 80 YTL ödeyerek kurusıkı silahı aldım” dedi. Güvenlik görevlilerinin TBMM’ye girişinde silahı gördüklerini ve kurusıkı tabanca olduğunu anladıktan sonra geri verdiklerini anlatan Birgün, “Gençleri şiddete yönlendirmekten başka hiçbir faydası olmayan bu silahlar yasaklanmalı” diye konuştu. Birgün, ayrıca 2004 yılı itibarıyla 356 bin kurusıkı silahlı kişi bulunduğunu vurguladı. Başbakan, örgüte yönelik çalışmaların dayanışma içinde yürütüldüğünü söyledi Erdoğan operasyondan memnun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Ergenekon Operasyonu’nu “yargı ve yürütmenin dayanışma içinde yürüttüğü bir olay” olarak nitelendirirken, bundan çok memnun olduğunu söyledi. Erdoğan dün gazetecilerin Ergenekon operasyonuyla ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan, “İstanbul’da polisin yaptığı operasyon ‘devlet derin devlete karşı’ diye yorumlandı. Buna yorumunuz nedir” sorusu üzerine, AKP’nin iktidara gelmesinden itibaren güvenlik güçlerinin çeteler ve örgütlü suçlarla ilgili mücadelede kararlı bir süreç başlattığını savundu. Erdoğan, “Ve tabii güvenlik güçlerimizin belli bir safhaya kadar bu işte müdahalesi olduktan sonra yargının ondan sonra devam ettirdiği süreç var. Bizim memnun olduğumuz bir konu. Yani bu suçlarla ilgili olarak şu anda son olay gerçekten yürütme ile yargının gayet güzel bir dayanışma içerisinde bu işi yürüttüğünün ifadesi oldu. Ve demek ki bu dayanışmanın neleri olumlu istikamette getirebileceğini gösteriyor” dedi. DİYARBAKIR’DA 4 GÖZALTI DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon Operasyonu Diyarbakır’a da uzandı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul, Bursa, İzmir gibi illerle eşzamanlı olarak kentte önceden bildirilen evlere baskınlar düzenleyerek 4 kişiyi gözaltına aldı. Büyük gizlilik içinde yürütülen operasyonun ayrıntıları konusunda polis ve savcılık yetkilileri herhangi bir açıklama yapmazken gözaltına alınan kişiler arasında daha önce de operasyon yapılan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği şube yöneticilerinin de bulunduğu öne sürüldü. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle