05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 OCAK 2008 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y K Y Y Y Y Y B Y 11 6 12 12 14 12 14 12 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB B B B PB PB B S PB 14 13 13 13 2 0 4 0 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B S 16 18 10 14 9 11 0 2 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Kıyı Ege ile akşam saatlerinden itibaren Batı Karadeniz’in batı kıyıları yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde sisle birlikte gece ve sabah saatlerinde doğu kesimlerde buzlanma ve don olayı görülecek. Hava sıcaklığı batı bölgelerde biraz azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 3 Helsinki K 0 Stockholm K 0 Londra Y 12 Amsterdam Y 10 Brüksel PB 0 Paris PB 10 Bonn K 5 Münih B 8 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B 5 B 5 A 15 B 5 K 6 PB 4 B 12 Y 16 PB 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B 0 B 13 B 13 B 5 B 6 B 9 B 4 PB 16 Y 8 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Oysa öncelikle RTE’nin huzursuz karakterini tedavi etmek gerekiyor.. Saldırgan konuşmalarına sinirli el kol hareketleri eklenirse, ortaya çıkan sonuç herhalde sağlıklı bir siyaset adamına özgü niteliklerden değil. Ülkeyi yöneten böyle de, olaylara bakış açımız sanki daha değişik mi? ??? ABD kaynaklı olumsuz ekonomik gelişmelerin dünyadan (artık global bir devlet olduk ya) bize nasıl yansıyacağına ilişkin haberler, yorumlar gırla. Hele haber TV’lerinin ekonomi programlarındaki açıklamalar, irdelemeler… Panik öncesi havayı yansıtıyor. Yazılı sözlü basında ekonomi üzerinde yazılanlar arasında yine tek bir isim, Güngör Uras, dünkü yazısında doğruları saptadı. Paniğe neden gerek yok, diyor ve: “Unutmayınız… Geçen eylül ayı sonunda dolar 1.22 idi. Sonra 1.17’lere gelişti diyerek karalar bağladık. Dolar fiyatı ucuzladı, ithalat artıyor, ihracat düşüyor diyerek üzüldük. Şimdi doların 1.22 YTL’ye satılmasını kriz başlangıcı olarak mı göreceğiz?” diye soruyor. Dünü anımsamayanlar bugünlere gerçekçi saptamayı nasıl yapabilir? ??? Başbakan’a göre ekonomi parlak mı parlak. Hafta sonu konuşmalarına bakılırsa yakında kredi alan değil, kredi veren ülke olacağız! Oysa “Türk ekonomisi güllük gülistanlık” mı? Değil, diyor Uras: “Bizim cari işlemler (döviz) açığımız büyük bir risk oluşturuyor ama… Şimdilik ülkeye döviz girdisi devam ediyor. Bankalarımızın ABD’deki konut kredisinden kaynaklanan riskleri yok. Döviz girdisi devam ettiği sürece kriz çıkmaz. Borsada fiyatlar iner, çıkar… Ekonomi bundan çok etkilenmez. Döviz girdisi aksar, döviz kredilerinin fiyatı artarsa, dolar fiyatı biraz daha yukarılara çıkar... Çok çok yukarı çıkmadığı sürece bunu da olağan karşılamak gerekir..” ??? Ekonomide “bu tür dalgalanmaların” devam etmesi olasılığı bizi rahatsız etmez, pekâlâ! Ama Başbakan’a bakın, ulusun yüzde 53’ünü rahatsız ediyor. Çankaya’daki “kardeşi” değişik bir cumhurbaşkanı portresi çiziyor, rahatsızlık veriyor. Siyasette değişik tipler bunlar, değişik! Bakınız; Çankaya’daki AKP’li “değişik bir cumhurbaşkanı” olduğunu nasıl kanıtlıyor? Sayın Ahmet Necdet Sezer’in örneğin Irak Devlet Başkanı olarak davet etmediği Talabani denilen ikiyüzlü insanı, “Seçilmiş cumhurbaşkanıdır, resmen davet edeceğini” söylüyor. Yüz binlerce insanın ölümünden sorumlu olduğu için dünya kamuoyunda lanetlenen Sudan’ın iki eşli Cumhurbaşkanı El Beşir’i resmi davetli olarak Çankaya Köşkü’nde ağırlıyor. Şeytanın avukatlığını yapsa insan, Çankaya’daki AKP’linin türbanlı eşi Hayrünnisa’yı resmi bir yemekte bulundurmak için Sudanlı türbanlı eş Widad Babiker’i fırsat bildiği gibi bir sanıya kapılabilir. Fakat Çankaya’daki’nin rahatsızlık duymadığı olaylar da var. Hâlâ Suudi Arabistan Kralı’nın Bayan Hayrünnisa hediyesini açıklamış değil. Gelen hediyeleri resmi kayıtlara geçiriyormuş. Bir başka defter daha var herhalde. Çok kıymetli olanları özel aile defterine işliyor. Fakat hakkını yemeyelim Çankaya’daki AKP’linin; Sudanlıyı karşılama törenlerinde, basına açıklamalarda, yemekteki konuşmada yüzüne baktınız mı? Aman efendim o ne ciddiyet, ne ağırbaşlılık. Dünya kamuoyuna “Çağırdık adamı ama bakın suratımızdan düşen bin parça. Yetmedi, uyardık da kendisini” mesajları veren o ne öyle duruş! Kolay değil Çankaya’daki gibi dünya siyasetinde at oynatmak, örneğin Bush ayak ayak üstüne attı mı ayak ayak üstüne atan olmak! Herkes Mersin’e giderken, Çankaya’daki gibi tersine gitmek kolay değil. Batı’yla uçurum Türklerin, Batı’yla diyalog konusunda İran’dan bile kötümser oldukları,Türkiye’de terör örgütü El Kaide’ye destek verenlerin oranının yüzde 13’e yükseldiği belirtildi Dış Haberler Servisi MüsTÜRKİYE’DE SORULARA VERİLEN YANITLAR lüman ve Batı ülkelerinde yaşayanların çoğunluğunun, arala? Batı Müslümanlara saygılı mı? Hayır:Yüzde 68 rındaki ayrılıklarının daha da de? Müslümanlar Batı’ya saygılı mı? Evet:Yüzde 45 rinleştiği görüşünü taşıdığı, ? Müslümanlar Batı’yla ilişkileri geliştirmeye kararlı mı? Evet:Yüzde 26 Türklerin ise diyaloğun gelişme? Batı Müslümanlarla ilişkileri geliştirmeye kararlı mı? Evet:Yüzde 15 si konusunda İranlıları da geçe? İlişkilerin seyri konusunda iyimserlik: 100 üzerinden 36 puan. rek en karamsarlar arasında bulunduğu bildirildi. Bugün başlayacak Davos Ekonomik Forumu için yapılan bir ankete göre, Müs mediğini düşünüyor. Müslümanla diyaloğun geliştirilmesi konusunlüman ve Batı ülkeleri arasında ra ilişkilerin iyileşmesi için ne ya da ne kadar iyimser oldukları da souçurum büyüyor. Gallup araştırma pılması gerektiği sorulduğunda, en ruldu. Verilen yanıtlara göre her ülşirketinin Türkiye’nin de araların sık verilen yanıt, İslama daha faz keye bir iyimserlik katsayısı verilda olduğu 21 İslam ve Batı ülkesin la saygı gösterilmesi. Anketin gene di. Bu sıralamada Bangladeş iyimde 1000’er kişinin katılımıyla dü linde çoğunluk karamsar eğilim serlik açısından en üst sırada yer alzenlediği anket, ilk sırada yüzde sergiliyor ve MüslümanHıristiyan dı. Bangladeş 100 üzerinden 50 pu78’le Danimarka olmak üzere Av ayrımının genişlediğini düşünüyor. an alırken, Türkiye 36 puanla 37 puanlık ortalamanın altında kaldı. rupalıların büyük çoğunluğunun İs Türkiye son sıralarda Bununla birlikte Türkiye, “Batı lam ve Batı arasında etkileşimin ve Müslüman âlemi arasındaki Anket sonuçlarına göre, Türkleartmasını bir tehdit olarak gördüğünü ortaya koydu. Buna karşın ABD, rin yüzde 68’i Batı’nın İslama say ilişkileri önemli görüyor musuKanada ve İsrail’de İslam ile daha gı göstermediğine inanıyor. Bu Fi nuz?” sorusuna yüzde 60’ın üzefazla etkileşimin, olumlu bir unsur listin’de yüzde 84, Mısır’da yüzde rinde oranla “evet” yanıtı veren beş olarak değerlendirildiği gözlendi. 80, Suudi Arabistan’da yüzde 67 ve Müslüman ülkeden birisi. AnketteDavos’ta tartışılacak olan “İslam İran’da yüzde 62 oranında. Rapor ki Türkiye’yle ilgili şu ifadelere yve Batı: Diyaloğun Durumu Üze da bulunan, ülkelerin DoğuBatı di er veriliyor: “Türkiye, her ne karine Yıllık Rapor” başlıklı çalış yaloğu için duydukları iyimserliği dar ABD’nin yakın bir müttefiki madaki ankete göre, Müslüman ül sıralayan endekste Türkiye son sı ve NATO üyesi olsa da Irak’taki kelerde çoğunluk, İslam âleminin ralarda, Batı’yla sık sık çatışan savaş ve bazı Avrupa güçlerinin Batı’ya saygı gösterdiğini ancak İran’ın da gerisinde yer alıyor. Ka AB üyeliğine muhalefeti TürkiBatı’nın kendilerine saygı göster tılımcılara İslam ve Batı arasında ye’nin Batı ve Müslümanlar arasındaki ilişkileri algılamasını da etkiliyor olabilir.” Anketteki sorulardan birisi de “medeniyetler çatışması” teziyle ilgili. Gerginliğin kaynağı “dini ve kültürel farklar mı” yoksa “siyasi çıkar çatışmaları mı” diye sorulduğunda; ABD, Danimarka, Mısır, İsrail ve Türkiye’yi de içeren çoğunluk kültür ve dini sorumlu tuttu. Filistinliler ve İranlılar ise siyasi çıkar çatışmalarını kaynak gösterdi. Müslümanlar genelde Müslüman âleminin Batı ile ilişkileri geliştirme kararlılığı taşıdığını söylerken, Türkiye’de bu oran yüzde 26’da kaldı. ‘PROGRAMIM YOĞUN’ Erdoğan, Davos’a gitmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2527 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirmesi öngörülen Davos programı iptal edildi. Başbakanlık kaynakları, Erdoğan’ın Türkiye’deki programları nedeniyle Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık olağan toplantısına katılmayacağını bildirdiler. Toplantılara Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve üst düzey ekonomi bürokratlarının katılması bekleniyor. TBMM’den ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Yoğun çalışmalarım sebebiyle, 23 gün ayırmam bu çalışmalarım için sıkıntı doğuracaktı. Bundan dolayı gitmiyorum’’ dedi. “İstanbul’daki operasyonlar konusunda ne söyleyeceksiniz” sorusuna “Devlet çalışıyor arkadaşlar...’’ yanıtını veren Erdoğan, ABD Büyükelçisi Ross Wilson ile önceki gece yaptığı görüşmeyle ilgili soru üzerine görüşmenin terörle ilgili olduğunu söyledi. Erdoğan’ın programının iptalinde Davos toplantıları için hazırlanan bazı raporların etkili olduğu da ileri sürüldü. El Kaide vurgusu Raporda, Türklerin yüzde 64’ünün Batıİslam ilişkilerine önem verdiğini söylediği düşünüldüğünde bu rakamın kayda değer olduğu belirtiliyor. İlk bakışta çelişki gibi algılanabilecek bu durum, Türkiye’nin kendisini Müslüman âlemi dışında tanımlaması ile açıklanıyor. Ankette ayrıca daha önce yapılan bir araştırma sonucuna göre Türkler arasında El Kaide’yi destekleyenlerin oranının yüzde 13 olduğu belirtiliyor. ‘Diyalog’ raporu Davos’ta Gülen’e övgü Davos Ekonomik Forumu’nda tartışılacak “İslam ve Batı: Diyaloğun Durumu” raporunda tarikat lideri Fethullah Gülen’in adının da geçmesi dikkat çekti. Gülen ve okulları raporda, “Türk diyaspora grupları, Orta Asya ülkelerine de hizmet eden köklü ve büyüyen programlara sahiptir. Gülen hareketi, okul ağını önemli ölçüde büyütmüş ve şu anda 100 kadar ülkede çalışmaktadır” sözleriyle yer alırken Avustralya Katolik Üniversitesi’nde Gülen kürsüsü kurulduğu hatırlatıldı. Kürsü için “MüslümanKatolik diyaloğunu Avustralya ve AsyaPasifik bölgesinde büyütme ve yerel diyalog girişimlerinin yanında, üniversitenin uluslararası diyalog için AsyaPasifik Merkezi çalışmalarını desteklemektedir” denildi. YARGITAY KARARI BOZDU Pamuk yeniden yargılanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, İsviçre’de yayımlanan bir dergideki sözleri nedeniyle yazar Orhan Pamuk aleyhinde açılan tazminat davasını reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Davacı Turgut Kobaza ve şehit yakını 5 kişi, İsviçre’de yayımlanan bir dergide yayımlanan röportajda, “30 bin Kürt’ü ve 1 milyon Ermeniyi öldürdük. Türkiye’de hiç kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. Ben ediyorum’’ dediğini ifade ettikleri Pamuk’un, beyanlarıyla “Türk milletini topyekun itham altına soktuğunu’’ iddia etmişlerdi. Bu kişiler, Pamuk aleyhinde tazminat davası açmıştı. Davanın görüldüğü Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı “davacıların salt Türk milletinin bir ferdi olmaları nedeniyle yansıma yoluyla kişilik haklarına saldırı olduğunun kabulüne imkân bulunmadığı’’ ve “davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunmadığı’’ gerekçesiyle reddetmişti. Davacıların kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay kararı bozdu. Tarikat lideri türbeye gömüldü Nakşibendi tarikatı lideri olarak bilinen Sürmeli Muhittin Hoca’nın oğlu Ahmet Palazoğlu’nun cenazesi Bakanlar Kurulu’ndan hızla çıkarılan karar sayesinde Tokadi Hayrettin Türbesi’ne gömüldü. Bunun için Palazoğlu’nun kapatılan RP’nin Bolu merkez ilçe teşkilatı yöneticisi olan oğlu Yekta Palazoğlu’nun aracı olduğu belirtildi. Cenaze törenine Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, SP lideri Recai Kutan, AKP Bolu milletvekilleri Metin Yılmaz,Yüksel Coşkunyürek ve Fatih Metin ile yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Törene katılanlar, kentin ana caddesini trafiğe kapatarak tabutu karayoluna kadar taşıdı. Sarıklı ve uzun sakallı çok sayıda kişinin yer aldığı kalabalığın rahat yürümesi için kent merkezine 12 kilometre uzaklıktaki türbeye giden yoldaki yarım metrelik kar temizlendi. (RUJHAT AVŞAR) AKPM’DEKİ SEÇİMDE 136 OY ALDI Ticari organizasyonlar... Raporda şu ifadeler dikkat çekiyor: “Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanların yoksul ülkelerde yatırım ya da hayırseverlik anlamındaki angajmanları önemli ölçüde büyümektedir. Lübnan ya da Filistin cemaatleri gibi, Güney Asya ve İsmailiye cemaatleri önde gelmekte ve aktif durumdadır. Diyaspora topluluklarının kompleks ve muhtelif rollerini gösteren küçük bir resim, son iki yılda ABD’de ticari organizasyonlarının ortaya çıkmasıdır. Bu organizasyonlar Batı Afrikalı topluluklarla, daha klasik sosyal güvenlik ağı fonksiyonlarının yanında, eğitimden mikrofinansa büyük çaplı programlara desteklerle güçlü bağlar oluşturmaktadır.” Raporun kendi türündeki ilk yayın olduğu, Müslüman ve Batı toplumlarının algılama ve birbirleriyle siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel düzeylerdeki ilişkilerine ilişkin sistematik ve dikkatli bir inceleme içerdiği belirtildi. Raporun sonucu, “Dünyada nüfusun çoğunluğu Batı ve Müslüman dünya arasındaki şiddet içeren çatışmadan sakınılabileceğine inanıyor fakat aynı zamanda ilişkilerin durumu konusunda büyük bir kötümserliği de paylaşıyorlar” şeklinde özetlendi. Yeni AİHM yargıcı Karakaş STRASBOURG (AA) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Karakaş’ı, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki (AİHM) yeni yargıcı olarak seçti. AKPM Hukuk İşleri Alt Komisyonu, önceki günkü toplantıda, AKPM Genel Kurulu’na, hükümetin aday gösterdiği 3 adaydan Prof. Dr. Işıl Karakaş’ın seçilmesini önermişti. AKPM Genel Kurulu’nun dünkü otorumunda yapılan oylamada Prof. Dr. Karakaş 136, Prof. Dr. Ruşen Ergeç 27, Prof. Dr. Ali Dursun Ulusoy da 15 oy aldı. Görev süresi dolan Rıza Türmen’in yerine seçilen yeni yargıç, Strasbourg’da 6 yıl görev yapacak. Türk hükümetinin geçen yıl sunduğu ilk yargıç listesi, adaylar arasındaki eşitsizlikler gerekçe gösterilerek reddedilmişti. Hükümet, ilk listenin geri çevrilmesi üzerine yeni bir aday listesi hazırlamış ve bu listeyi 26 Kasım 2007 tarihinde Avrupa Konseyi’ne sunmuştu. Yeni listede, Karakaş’ın yanı sıra, Brüksel Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ruşen Ergeç ve Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Dursun Ulusoy bulunuyordu. El Beşir’e ilginin ardında ‘petrol’ve ‘ teminat mektupsuz’ihale var Şeriatçı lidere özen BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Darfur’da soykırım ile suçlanan Sudan’ın şeriatçı lideri Ömer Hasan Ahmet el Beşir’e, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından gösterilen ilginin arkasından “İslamcı dayanışmasının” yanı sıra “petrol” ve “teminat mektupsuz ihale” çıktı. El Beşir, özellikle Darfur’da uyguladığı soykırım nedeniyle Sudan’ın uluslararası alanda yalnızlıktan kurtulması ve Türkiye’yi yanına çekmek için petrol ve ihale kozunu kullandı. El Beşir, Ankara’ya gelmeden önce Türkiye’nin Sudan’ın günlük 700 bin varil petrol üretimi pastasından pay almak istediği hesabını yaptı. Çankaya Köşkü’ndeki görüşmelerin en dikkat çekici bölümünü de petrol konusu oluşturdu. Resmi görüşmelerde Beşir’e, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) petrol arama ve çıkarmadaki olanakları anlatıldı. Enerji Bakanlığı’ndan uzman bir heyet özel brifing verip Sudan’daki petrol yataklarının daha iyi değerlendirilmesi konusunda işbirliği önerdi. El Beşir de TPAO’nun Sudan’da petrol aramasına ve çıkarmasına yeşil ışık yaktı. Sudan lideri, petrol, doğalgaz, madencilik, inşaat ve sanayi yatırımları konularında Türk şirketlerine öncelik tanınacağı sözünü verdi. Petrol çekişmesi Fransız Total firması, Sudan’daki bazı petrol kaynaklarını işletmek için 1957’de lisans almıştı. Ancak lisanstan doğan haklar daha sonra donduruldu. Ancak El Beşir’in petrol kaynaklarını değerlendirme konusunda atağa geçmesi ve bu konuda özellikle Çin’le bazı görüşmeler yapması Total firmasını da harekete geçirdi. Fransızlar petrol konusunda son yıllarda ciddi yatırımlar yaptı. Ancak bu durum Washington yönetiminde ciddi rahatsızlık yarattı. Tartışmalı ziyaretin gerçekleşmesinde AKP’ye yakın ihale lobisi de etkili oldu. Sudan hükümetinin özellikle savunma yan sanayi konusunda “teminat mektupsuz” ihale vermesi, bu ülkeden beklenti içinde olan firmaların insan hakları ihlallerini görmezden gelmesine neden oldu. Sudan’da devlet ihalelerinde rüşvetin çok ileri noktalarda olması nedeniyle ayrıca bir teminat mektubu istenmiyor. Bu da, çoğu yabancı firma tarafından cazip bulunuyor. Sudan’daki en büyük Türk yatırımı ise Kombassan tarafından yapıldı. Cumhurbaşkanı Gül, ziyaret öncesi Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Sudan’a baskı yapılması için gönderdiği mektuplara da kulak asmadı. Darfur’daki soykırımı “dram” olarak nitelendirmeyi tercih etti. ‘Kişilik hakları tanımlanmıyor’ Dairenin kararında, Türk hukukunda kişilik haklarının tanımının yapılmadığına ve bu hakkın hangi değerleri kapsadığının açıklanmadığına işaret edilerek şunlar kaydedildi: “Kişilik haklarının nelerden ibaret olduğunun belirlenmesi ve sınırının çizilmesi, uygulamaya, yani yargıya bırakılmıştır. Gerek öğretide gerekse yargısal kararlarda kişisel değerlerin fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri olarak belirlendiği, kişinin toplum içindeki mesleki kimliği, şeref ve haysiyeti, özgürlüğü, vücut ve ruh bütünlüğü ve sağlığı, ırk, din ve vatandaşlık gibi bağları kapsadığı kabul edilmektedir. Kişiler onur ve şerefleri gibi mensubu bulundukları ve anayasa ile çerçevesi belirlenmiş bir millete aidiyet duygularında yukarıdaki açıklamalar nazara alındığında, kişilik değerleri kapsamında ve hukuki koruma altındadır.’’ CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle