05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 OCAK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Nüfusunun genç ve dinamik olmasıyla övünen Türkiye’de, 15 ile 24 yaşları arasındaki her beş gençten biri işsiz 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Gencim, umutsuzum, işsizim ? Türkiye’deki işsizlik sayısı Ekim 2007 döneminde 114 bin kişi artarak 2 milyon 458 bine yükseldi. Nüfusun genelinde yüzde 9.7 olan işsizlik oranı genç nüfusta ise yüzde 20’ye dayandı. Buna göre 1524 yaş grubundaki her beş kişiden biri işsiz. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye genelinde işsizlik oranı Ekim 2007 döneminde önceki yılın aynı dönemine göre 0.4 puan artarak yüzde 9.7’ye ulaştı. İşsiz sayısı 114 bin kişi artarak 2 milyon 458 bine yükseldi. İş aramayan, ancak çalışmaya hazır olan kişiler de eklendiğinde işsiz sayısı 4 milyon 191 bine, işsizlik oranı ise yüzde 15.5’e çıktı. Genç nüfusta işsizlik oranı ise 1 puan artarak yüzde 19.8 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ekim 2007 dönemine ilişkin işgücü göstergeleri şöyle: 2007 Ekim döneminde istihdam edilenlerin sayısı önceki yılın aynı dönemine göre 55 bin kişi azalarak 22 milyon 750 bin kişiye düştü. Türkiye genelinde işsiz sayısı önceki yılın aynı dönemine göre 114 bin kişi artarak 2 milyon 458 bin kişiye yükseldi. İş aramayan ancak çalışmaya hazır olan 1 milyon 733 bin kişi eklendiğinde ise işsiz sayısı 4 milyon 191 bine, işsizlik oranı da yüzde 15.5’e çıktı. İşsizlerin; yüzde 70.8’i erkek, yüzde 54.8’i lise altı eğitimli, yüzde 29.4’ü ise bir yıl ve daha uzun süredir iş arıyor. İşsizlerin yüzde 30.7 ile en büyük bölümü “eş dost” aracılığıyla iş ararken işsizlerin yüzde 80.8’i daha önce bir işte çalışmış. Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, yüzde 46.9 olarak gerçekleşti. Tarımda sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 87.6, tarım dışı sektörlerde ise yüzde 32.7 oldu. Bekleyiş Herkes bekleyiş içerisinde... “Piyasalar” ekonomi kurmaylarının adımlarını, ekonomi yönetimi “piyasaların” tepkilerini, yerli piyasa “oyuncuları” yabancıların hareketlerini ve herkes Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimine gidip gitmeyeceğini bekliyor. Tam bir kısırdöngü içindeyiz. 2007’nin son çeyreğine ait veriler peşi sıra yayımlandıkça 2008’in en iyimser olasılıkla ilk yarısının küresel çapta bir durgunluk içinde geçirileceği anlaşılıyor. Amerikan ekonomisine ilişkin 2007’nin son verileri işsizliğin sert bir biçimde tırmanmakta olduğunu göstermekteydi. Bunun yanında tüketim harcamalarının Noel döneminde dahi canlılığını kaybetmiş olması Amerikan kredi piyasalarında ve konut sektöründe ağustos ayından beri süregelen çalkantıların artık açık durgunluğa dönüşmekte olduğunu vurgulamaktaydı. Amerikan ekonomisinde beklenen durgunluğa karşın Avrupa ekonomilerinin bundan etkilenmeyeceği ve Asya’nın “yükselen piyasa ekonomileri” ile birlikte dünya ekonomisini canlı tutabileceği tezi ise petrol ve genelde tüm enerji fiyatlarında gözlenen artışla birlikte artık inandırıcı olmaktan çıkıyor. Piyasa “oyuncuları” Amerika’da durgunluğun aşılması için Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) daha büyük çaplı faiz indirimleri aracılığıyla ekonomiye genişleyici politikalar enjekte edeceğini umarak oyalanıyor. Gerçek şu ki böylesi bir belirsizlik ortamında, yaklaşmakta olan krizin dizginlenmesi, dünya ekonomisinin yeniden canlandırılması ve “beklentilerin yeniden olumluya döndürülmesi” için tek başına FED’in para politikalarının yeterli olamayacağı bilinmesine karşın, hiç kimse bunu duymak dahi istemiyor. Aslında iktisadi gerçekler çok yalın olarak karşımızda durmaktadır. FED’in eylül ayından bu yana sürdürdüğü faiz indirimleri neticesinde Amerika’da faiz oranları zaten neredeyse yüzde 4 düzeyine gerilemiş durumdadır. FED’in bu haftaki toplantısında beklendiği üzere faiz oranını 1 puan daha düşürmesi durumunda Amerika’da faizler yüzde 3 düzeyine inmiş olacaktır. Bu da yaklaşık yüzde 2.53 civarında seyreden enflasyon düşüldüğünde Amerika’nın artık reel olarak neredeyse sıfır faizle çalışacağı anlamına gelecektir. Sıfır reel faizle işleyen bir ekonomide artık para politkalarının herhangi bir etkinliğinin kalması beklenemez. Bu yüzden FED’in artık daha fazla atabileceği bir adım kalmamış gibidir. Uluslararası finans piyasaları da aslında bu gerçeği görmekte ve fonlarını artık Türkiye benzeri gelişmekte olan piyasalardan çekmeye hazırlanmaktadır. Nitekim TC Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’ye akmakta olan kısa vadeli sermaye ve portföy girişi Kasım 2002’den bu yana ilk defa eksiye dönmüş; cari işlemler açığı ise 12 aylık birikimli olarak 35.7 milyar dolarla yeni bir rekor kırmıştır. Bu şartlar altında, artan petrol fiyatlarıyla birlikte Türkiye’nin 2008 yılında rekor düzeyde seyreden cari işlemler açığını kapatmakta zorlanacağını düşünmek yanlış olmayacaktır. “Nasıl olsa finanse ediyoruz”, “Şimdi artık her şey değişik” söylemine dayalı iktisat öykülerinin artık sonuna gelmiş durumdayız. Küresel ısınmaya önlem için su tasarruflu kumaş geliyor AkKim, silikon bazlı kimyasallarla teknik tekstil ürünleri geliştirebilmek amacıyla Amerikalı Dow Corning ile işbirliği yaptı Ekonomi Servisi Akkök Grubu şirketlerinden olan ve tekstil kimyasalları üreten AkKim Amerikalı silikon teknoloji geliştirici Dow Corning ile işbirliği yaptı. Anlaşma sayesinde üretilecek ürünlerle, kuraklığın arttığı bir dönemde tekstil sanayinde kullanılan su miktarının yüzde 2050 arasında azaltılması sağlanacak. Anlaşmayla AkKim buruşmaz, sökülmez kumaşlar, ışığa ve ısıya göre renk değiştiren giysiler gibi farklı ürünleri pazara sunabilecek. İşbirliğinin duyurulmiz ve daha rekabetçi olarak sunabileceğimiz silikon kimyasalları özellikle Türk tekstil üreticileri için avantaj yaratacak” dedi. Dow Corning Tekstil Endüstrisi Direktörü Anthony Feng, hedef pazarlarının tekstil olması nedeniyle Türkiye’ye çok önem verdiklerini söyledi. AkKim Genel Müdürü Refik Önür de, Dow Corning ile bir yıldır ön çalışma sürdürdüklerini belirterek, “İşbirliğiyle yeni açılım yapıyoruz. Bulgularımız heyecan verici, büyük gelecek bekliyoruz” dedi. Eğitimli makineci aranıyor! Ekonomi Servisi Türk makine sektörünün içinde bulunduğu en büyük sorunun kalifiye eleman sıkıntısı olduğunu söyleyen Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (OAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, gelişmiş ülkelerde sanayi büyüklüklerine göre eğitim sisteminin şekil aldığını ancak Türkiye’de meslek liselerinin yok olmak üzere olduğunu belirtti. Türk makine sektörünün yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Dalgakıran, “Türkiye’deki liselerin yüzde 70’i düz lise, ancak düz lise hiçbir işe yaramayan vasıfsız eleman yetiştiriyor. Bizim kalifiye elemana ihtiyacımız var. Ancak devlet bugerçek ihracatının 8.9 milyar dolar ol Makineciler duğunu kaydetti. olarak kaliMakine sektöründe fiye elemana bazı kalemlerin ihtiyaç duyelektrikelektronik duklarını sektörü içinde yer söyleyen Dalalması nedeniyle gakıran, TİM’in açıkladığı Dalgakıran Türkiye’deki verilerde sektörün liselerin geçen yılki ihracayüzde 70’i düz lise ancak düz tının olduğundan lise hiçbir işe yaramayan daha düşük görünvasıfsız eleman yetiştiriyor. Dedüğünü ifade eden vlet bunu görmüyor” dedi. Dalgakıran şöyle konuştu: “Diğer fasılları kattığınu görmüyor” dedi. Dalgakıran, sektörün ge mızda 2007 ihracatının çen yılki ihracatının 5.6 8.9 milyar dolar olduğumilyar dolar olarak görül nu görüyoruz, OAİB oladüğünü belirterek birlikle rak her ay sektörün gerrine dahil edilmeyen maki çekleştirdiği ihracat verineler de göz önüne alındı lerini bundan sonra kenğında, sektörün 2007’deki dimiz açıklayacağız.” Refik Önür ve Athony Feng anlaşmayı imzaladı. duğu basın toplantısında konuşan Akkök Yönetim Kurulu üyesi Raif Dinçkök, AkKim’in bundan böyle silikon teknolojisinde iddialı olacağını kaydederek “Yalova’da üreteceği T.C. CEYHAN SULH HUKUK MAHKEMESİ 2007/5 Satış Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemesinin ilanı ile satılmasına karar verilen 1Ceyhan ilçesi, Camızağlı köyü, 315 parsel sayılı taşınmaz, 49,615 m2 miktarında tarım alanı, 44125 m2 olup, 1 dönümünün değeri 1500.00 YTL den, toplam 66.382,50 YTL değerinde, yine taşınmaz üzerinde muhtelif ağaçlar olup, ağaçların toplam değeri 3140.00 YTL, yine taşınmaz üzerinde muhtelif binalar olup, binaların arsa ile toplam değeri 102,854,78 YTL., Gayrimenkulun toplam değeri 172.377.28 YTL., MUHAMMEN BEDELLE. 1Satışa konu Ceyhan ilçesi, Camızağlı köyü, 315 parselin 1 satışı 03.03.2008 günü, saat 9.30 ile 9.40 arasında Ceyhan Belediyesi mezat salonunda açık artırma suretiyle ihalesi yapılacaktır. Birinci açık arttırmada malın tahmin edilen kıymetin % 60 ve satış masrafını geçmesi lazımdır, bu tahmin edilen bedeli alıcı çıkmaması halinde en çok arttıranın tahahüdü baki kalmak şartıyla, 10 gün sonra 13.03.2008 günü, aynı yer ve saatte ikinci artırmaya çıkartılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen bedelin % 40’ını bulması; ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakları toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır, böyle bir bedelle alıcı çıkmaması halinde satış talebi düşürülecektir. Artırmaya iştirak edeceklerin, malın tahmin edilen kıymetinin % 20 nispetin de pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir banka teminat mektubu vermesi lazımdır, satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderacatmı kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 2007/5 satış sayılı dosya numarası ile müracaat etmeleri. İş bu satış ilanı tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen; davalılar Halime Yüce, Ayşe Çakır (Yüce), Aysel Yüce (Gündoğan), Necile Farsak, Tevhide Tuna, Vahide Rüveyde Doğan, Abdullah Arınıç, Güllü Nalcı, Abdulsalim Nalcı, Hati Nalcı (Manğa), Neziha Nalcı, Hikmet Nalcı, Zeynep Ak, Fatma Ak, Ümmügülsüm Sezen (Küçük), Mukaddes Sezen, Bakiye, (Makbule) Sezen, Mümin Özkan, Ümmü Özkan, Meryem Tılan, Dursun Çakmak, Fatma Çakmak, Zöhre Çakmak, Elif Çakmak, Mehmet Çakmak, Musa Çakmak, Salime Okyay, Güllü Okyay, Mustafa Fevzi Okyay, Halil Okyay, Şule Okyay, Selver Okyay, Düşüze Okyay, Mehmet Faruk Zamir, Mürvet Kenger, Müjgan Kenger, Ali Kenger, Mürsel Kenger, Özcay Kenger, Durdu Yüce (Farsak), Mühüde Karatoprak, Gökhan Yüce, Dilber Yüce, Orhan Gazi Yüce, İlhan Yüce, Ayhan Yüce, Gül Yüce (Güven), Atilla Yüce, Müzeyyen Yüce, Nevzat Yüce, Nevin Yüce, Songül Yüce, Şerife Yüce, Cemile Okyay, Şerife Okyay (Kahraman), Emiş Okyay(Köroğlu), Sacit Okyay, Mefharet Okyay (Hastürk), Aysel Okyay, Huriye Bahriye Kenger, Hatice Demir, Mümin Demir, Nuri Demir Ürküş Demir (Küçük), Lütfıye Demir (Ünüvar), Ekrem Demir, Semra Demir, Duduş Adasal (Salman), Ümmü Salman (Orhan), Mümin Salman, Fatma Çakmak, Nermin Çakmak, Melek Manga Çakmak, Dürdane Kalkan (Çakmak) Ümmü Çakmak, Fehire Arttıran, Gülten Çakmak, Sahabettin Çakmak, Eşe Akşit, Pervin Akşit, Cengiz Akşit, Bülent Akşit,Yasemin Akşit, Ferhat Akşit, Meryem Akşit, Ali Giray, Fahriye Özgönül (Kılıç), Makbule Akdağ (Özkan), Hakkı Özkan, Cumali Özkan, Fatma Özkan, Fethiye Simitçi (Özkan), Ali Özkan, İzzet Özkan, Selahattin Özkan, Hüseyin Özkan, Mehmet Özkan ,Özcan Özkan, Salih (Salil), Özkan Sevim Özkan, Halit Ünaldı, Süleyman Özkan, Huriye K.Yılmaz, Hediye Akşit (Mintaş), Mustafa Mustafa, Şahit Sezen, Yılmaz Sezen, Asiye Sezen, Aziz Sezen, Mülayim Yüce, üheyla Yüce, Selçuk Yüce, Bülent S. Yüce, Sermin Yüce, (Sanbur) Derya Yüce (Çil), Deniz Yüce (İzgi), Hüsamettin Yüce, Saffet Yüce, Samet Yüce, Serpil Yüce (Topbaş), Selver Yüce, Sermet Yüce, Saile Yüce, Canan Çil, Ayşe Çil (Ünsal), Selma Çil Tiryaki, Yasemin Çil (Yıldırım), Meliha Çil, Ahmet Erol, Hatice Arttıran, Haşim Arttıran, Hatuş Artıran, Hamit Arttıran, Nimet Arttıran, Naile Arttıran, Cemile Arttıran, Hanifı Arttıran, Ahmet Arttıran, Zeynep Özkan, Nimet Genç (Güvenç),Mustafa Kemal Ülgür, Binnur Ülgür (Akkuş), Nursen Nurseren Ülgür, Gülseren Şaziye Ülgür, Gülten Gülnur Ülgür, Melda Meram Akkum, Necmettin Meram, Arzu Camuzcu, Necla Camuzcu (Bölükcü), Fatma Camuzcu (Say), Ümmü Camuzcu (Yılmaz), Aysel Ayşe Camuzcu, Zeynep Camuzcu (Sert), M.Ali Camuzcu, Meryem Camuzcu, Hatice Kenger, Mustafa Gürbüz, İbrahim Gürbüz, Hidayet Gürbüz, Bediha Bedriye Gürbüz, Rahman Rahime Gürbüz, Perihan Gürbüz (Çalık), Türkan Giray, Aysun Giray, Aysen (Ayten) Giray, Ayşegül Giray, Arzu Kara, Safiye Kara, Hüseyin Kara İsmail Kara, Fındık Ural, Hasan Ural, Meryem Ural, Kadriye Ural, Bekir Ural, Erol Eray Ural, Cengiz Ural, Mustafa Ural, Güzide Ural, Sedat Ural, Nursema Yüce, Müberra Yüce, Ayşe Kara, Savaş Yüce, Zafer Yüce, Ayfer Ertürk, Ayla Tuncer, Ayşe Manga, Naim Sezen, Necati Sezen, Perihan Pehlivan, Nemci Sezen, Songül Sarı, Emine Çakmak (Akkum), Nursen Çakmak, Gülsen Çakmak, Hülya Yüce, Funda Yüce, Selda Yüce, Tuba Yüce, Mithat Topbaş, Yafes Topbaş, Sermin Han Kasım Topbaş, Güllü Kutlu, Sabahat Toprak, Hülya Ergün,(Çiftçi), Vahit Metin Çiftçi, Ferda Çiftçi, Ender Çiftçi, Feyza Aktaş, Olgun Çiftçi, Hüzün Sati, Nurhan Sati, Ülviye Çiftçi, Derya Serin, Şeyda Çiftçi, Şaip Sezen, Dilek Sezen, Diler Sezen, Sibel Sezen, Serpil Sezen, Süleyman Sezen, Serap Sezen, Ayhan Uzun, Leman Kanat, Nuran Şahin, Hatun Avcı,Nurcan Ergün, Tülün Ural Zamir, Edal Ural(Güleçyüz), Ali Sami Uçar, Turgut Oğuz, Hakan Oğuz, Hatice Oğuz, Mümin İncekara, Meryem Temur (Sezen), Hanife Temur, Sarıbay Ali Temur, Müneyde Kabaş, Fevziye Fıçıcıoğlu, Nebahat Akkum, Nihal Aygün, Ayşe Topaloğlu, Derya Çetin, Nazlı Manga ve Hülya Manga İşkin’e, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca ilanen tebliğ olunur. 08.01.2008 (Basın: 1799) Greenspan: İşler iyi gitmiyor Ekonomi Servisi Eski ABD Merkez Bankası Başkanı (FED) Alan Greenspan, ABD ekonomisinin durgunluğa (resesyon) doğru gittiğini söyledi. Greenspan, The Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, ABD ekonomisi için daha önce yüzde 30 olan durgunluk ihtimalinin, yüzde 50’ye yükseldiğini kaydetti. “Belirtiler, açıkça ortada... Resesyon yaklaşıyor” diyen Greenspan, piyasalardaki kopukluğun bir durgunluk sinyali olduğunu ve son haftalarda açıklanan verilerin durgunluk işareti olarak yorumlanabileceğini ifade etti. Öte yandan ABD’deki mortgage (tutsat) krizinin şirketlerde yol açtığı zarar ise artıyor. Yüksek riskli konut kredileri nedeniyle geçen yıl için 20 milyar dolarlık zarar eden dünyanın en büyük finans kuruluşlarından Citigroup’un, 20 bin çalışanının işine son vermeye hazırlandığı belirtiliyor. G Ü N Ü N İ Ç İ N D E N Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ, İran İslam Cumhuriyeti karşısında, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına ilişkin anlaşma yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle tahkim sürecini başlattığını bildirdi. AlarkoLeröy ArGe grubu tarafından üretim fikri geliştirilen “somon döner” masalardaki yerini aldı. Kılçıkları tamamen temizlenmiş, fileto haline getirilmiş somon balığı, değişik baharatlarla marine edilerek döner haline getiriliyor. Ernst&Young’ın “Birleşme ve Satınalma İşlemleri 2007 Raporu”na göre, geçen yıl Türkiye’de toplam 25.5 milyar dolara ulaşan 182 adet birleşme ve satınalma işlemi gerçekleşti. Rapora göre yerli yatırımcı da artık Türkiye’ye güveniyor. B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK [email protected] T.C. FATİH 1. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ’NDEN SAYI: 2006/352 Esas no 2007/345 Karar no Davacı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafından, davalılar Abdullah Alper ve Abdulkadir Kanişli aleyhine açılan alacak davası sonunda: Hakimliğimizce verilen 2006/352 esas, 2007/345 karar sayılı 20.11.2007 günlü kararı ile 5.997,13 YTL ’nin 24.02.2006 gününden başlayan yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı idareye verilmesine, alınması gereken 323,84 YTL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye verilmesine, 213,74 YTL yargılama gideri ile tarifeye göre takdir ve hesap edilen 719,65 YTL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı idareye verilmesine dair, temyizi kabil olmak üzere verilen karar bu davada tebligat yapılamayan davalılar Abdullah Alper ve Abdulkadir Kanişli’ye karar tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 18.12.2007 (Basın: 1966) Kalabalık bir heyet şu anda Mısır’da... Cumhurbaşkanı Gül, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, TİM Başkanı Oğuz Satıcı ve 200’ü aşkın işadamı... Yeni yatırım imkânları, karşılıklı işbirliği fırsatları değerlendiriliyor... Mısır Yatırım Bakanı, heyet ile birlikte ülkenin cazip fırsatlarını anlatıyor... Yüzler mutlu... Az sonra hep birlikte gidilip Polaris Uluslararası Serbest Bölgesi’nin temeli atılacak. Bildiğiniz gibi Polaris, TİM Başkanı Oğuz Satıcı’nın da ortağı olduğu bir şirket. Bölgenin işletmesini Polaris’in ortak olduğu bir şirket üstleniyor. İşletici şirkette Oğuz Satıcı ve ortağı Tunç Özkan’ın payı yüzde 50. Kalan yüzde 45 Mısırlı inşaat firması Siac’ın, yüzde 5’i de Mısırlı işadamı Muhammed Kassem’in. Bölge 2 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde kuruluyor. 4 etapta 200 milyon dolarlık yatırım yapılacak. 200’ü aşkın firma yer alacak. Şimdiden Türkiye’den 300 şirket konuyla ilgileniyor... İş dünyasının uluslararası pazarlara açılma arzusunu kim eleştirebilir? Sonuçta onlar ticaret yapıyorlar, nerede üretim maliyetlerini daha ucuza getireceklerse, nerede farklı pazarlara açılma imkânı daha iyi ise şüphesiz oraya yönelecekler...Bu yüzden bütünüyle haklılar... Mısır’a Aş, İş... Ya Güneydoğu’ya? Peki, o zaman “Sorun nerede?” diyeceksiniz... Sorun, hükümetin Türkiye’nin önemli ekonomik sorunlarına çözüm getirme konusundaki yeteneksizliğinde ve duyarsızlığında... Ve sorun bir nebze de Türkiye’de iş dünyasının önemli örgütlerinden biri olan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Türkiye’nin ihracat payını arttırmayı düşünmek yerine yurtdışı yatırımları özendirecek bir tavır içinde olmasında... Bugün Türkiye’nin en önemli ekonomik sorunu dış ticaret açığı ve istihdam. Bu ne anlama geliyor: Türkiye’nin daha fazla üretmesi, daha fazla ihracat gerçekleştirmesi, bir taraftan da kendi yurttaşlarına istihdam sağlaması gerektiği gerçeğine. Örneğin bugün Mısır için bilinçli bir politika uygulanıyor ve buna karşılık Mısır ile aynı gelişmişlik düzeyine sahip olan güneydoğu illerine yatırım çekmek için yapılanlar yetersiz kalıyorsa bunun nedenlerinin hakkıyla sorgulanması gerekiyor. Türkiye’nin emek yoğun sektörlerden çekilmek gibi bir lüksü şu an için yoktur. Bunun yerine bu sektörleri doğu ve güneydoğu illerine çekmek için tıpkı Mısır Yatırım Bakanı’nın yaptığı gibi, cazip imkânlar sunmak zorundadır hükümet. Ayrıca aşama aşama katma değeri yüksek ürünlere yönelmek için de ayrı bir teşvik politikasının yaşama geçirilmesi gerekmektedir. TOBB Hazır Giyim Sektör Kurul Başkanı Umut Oran, Türkiye’nin doğru ve uygulanabilir teşvik politikalarına sahip olması ve güneydoğu illerinin kalkınması için uzun yıllardan beri ciddi çabalar sarf eden biri. Bu kez de üşünmedi ve Mısır’a gitmeyi düşünen yatırımcının güneydoğu illerini tercih etmesini sağlamak için neler yapılabileceğini anlattığı küçük bir rapor hazırladı. Özetleyerek aktaralım: “Bugün Mısır’a gerçekleştirilen yatırımların başlıca gerekçelerini belirtmeliyiz: Düşük işçilik ve enerji maliyetleri… Başta ABD olmak üzere Afrika ve Arap ülkeleri ile gerçekleştirilen ticari anlaşmalar sonucu neredeyse 1 milyarın üzerindeki bir pazara açılma imkânı… Bu iki noktada da Türkiye’nin yapabilecekleri vardır. Öncelikle Türki ye’de rekabetçi işçilik ücretleri sağlamak için Türkiye genelinde bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmelidir. Yine, Türkiye’nin çok az gelir düzeyine sahip doğu ve güneydoğu illerinde, belirli bir süre için asgari ücretten vergi alınmamalıdır. Bu yapıldığı takdirde, Mısır veya yurtdışına gitme arayışında olan emek yoğun sektörlerdeki yatırımcılar, doğu ve güneydoğu bölgelerimize yöneleceklerdir. Bu nedenle, binlerce işsiz gencimiz iş bulacak, yatırımlar ülkemizde kalacaktır. Bu durum, ülke genelindeki rekabet ortamını zedelemek bir tarafa, güçlendirecektir. Mısır’ın, yatırımcılara sunduğu 1 milyarı aşkın kişiyi kapsayan bir pazara ulaşma imkânının çok önemli olduğu düşüncesindeyiz. Bunun için, farklı ülkeler ve farklı pazarlarla ikili anlaşma imkânlarının zorlanması gerektiği kanaatindeyiz. Örneğin Türkiye, ABD ile ticaretini geliştirmek için Nitelikli Sanayi Bölgesi (NSB) anlaşmasının yeniden gündeme gelmesi konusunda çalışmalıdır. Yine, Gümrük Birliği (AB) anlaşması nedeniyle üçüncü ülkelerle yaptığımız ticaret anlaşmalarına getirilen kısıtlamaların yeniden müzakere edilmesi yönünde AB nezdinde daha yoğun çalışma yapılmalıdır.” CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle