Katalog

14 OCAK 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL otomobil?cumhuriyet.com.tr Mermerler Otomotiv distribütörlüğünde iki modelle şubat ayında satılmaya başlanacak 7 Çinli Chery Türkiye’ de ermerler Otomotiv distribütörlüğünde M Türkiye pazarına giren Çinli otomobil üreticisi Chery’nin Alia ve Tiggo modelleri, şubat ayından itibaren satışa sunulacak.. Chery’in Türkiye pazarına girmesine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Chery Otomotiv Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer, Çin’de üretilen Chery markalı otomobillerin uzun zamandan bu yana Türkiye’nin gündeminde olduğunu, Chery’nin artık Şubat ayından itibaren Türkiye pazarına sunulacağını söyledi. Chery ile iş yapma konusunda 3. yıllarına girdiklerini, kafalarındaki soru işaretlerinin Chery’nin fabrikasını gördükten sonra ortadan kalktığını anlatan Mermer, “50’ye yakın bayi ile ön sözleşme imzaladık. 2627’si bizim kurumsal kimliğimize uydu. Chery’nin gecikmesinin tek nedeni, altyapının çok iyi hazırlanıyor olması” dedi. Chery’nin kalitesinin sürekli iyileştiğini, araçların 2 yıldan bu yana Türkiye yol ve iklim koşullarında test edildiğini ifade eden Mermer, araçların aynı zamanda AB standartlarına uymak zorunda olduğunu da hatırlattı. Chery’nin bütün bu aşamaları geçtiğini, bugün 61 ülkede satılan otomobillere büyük talep bulunduğunu dile getiren Mermer, şunları söyledi: “Bu yüzden fabrikadan istediğimiz kadar mal alma şansımız yok. Şu anda 12 kişilik ekibimiz Çin’de temaslarda bulunuyor. Satış hedefimiz fabrikadan ne kadar araç alabileceğimize bağlı. Ne kadar alabilirsek hepsini satacağız. Bayilerimize büyük talepler geliyor. Talepleri karşılayabileceğimizi sanmıyorum. Şu anda otomobillerin fiyatı belirlenmeden talep var.” Yüksel Mermer, Chery ile ilgili bir başka hedeflerinin de Türkiye’ye Chery’nin fabrikasını kurdurmak olduğunu bildirdi. Chery başkanının bir toplantıda Avrupa’ya açılmanın yolunun Türkiye’den geçeceğini söylediğini hatırlatan Mermer, “Bütün gayemiz Türkiye’ye fabrika kurdurup buradan Avrupa’ya ihracat yapabilmek. Bu konuda başarılı olabilirsek istihdama, ihracata ve yan sanayiye katkı sağlayacağız. Her türlü hazırlığı yaptık, biz hazırız. En kısa zamanda gerekli incelemeler yapılıp Türkiye’ye bir fabrika kazandırabilirsek ne mutlu bize” diye konuştu. Türkiye’de otomotiv yan sanayinin başarısına dikkat çeken Mermer, yan sanayiden de yararlanarak yatırım yapılabileceğini aktardı. Mermer, “Yatırım rakamları daha hesaplanmadı. Chery Avrupa’ya Chery ile iş yapma konusunda 3. yıllarına girdiklerini, kafalarındaki soru işaretlerinin Chery’nin fabrikasını gördükten sonra ortadan kalktığını anlatan Mermer, “50’ye yakın bayi ile ön sözleşme imzaladık. 2627’si bizim kurumsal kimliğimize uydu. Chery’nin gecikmesinin tek nedeni, altyapının çok iyi hazırlanıyor olması” dedi. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Şaşırtan Bir Otosansür Hikâye bu ya. Osmanlı döneminde vefat eden kişinin tabutu musalla taşına konmuş. Cenaze namazı kılınacak, ama imam yok. Kılığına kıyafetine aldanıp rica ettikleri kişi Bekri Mustafa’ymış. O da kırmayıp namazı kıldırmış. Selam ve fatihadan sonra tabutun baş tarafına eğilip bir şeyler fısıldamış. Duyulmadığı için herkesi bir meraktır almış. Rica minnet konuşturmuşlar içkiciliği ile ünlü Bekri Mustafa’yı. Şimdi bu, öbür tarafa gidince, oradakiler sorarlar “Öbür tarafta ne var ne yok” diye. Onun için dedim ki “Sordukları zaman Bekri Mustafa imam oldu de, onlar ne olduğunu anlarlar.” ??? Biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yaptıkları ile söylediklerini bir bölümü ilişkileri, bir bölümü de inançları nedeniyle çok önemseyen, manşetlerden düşürmeyen ya da canlı yayınla aktarmada yarışan yayın organlarımız var. 47’nci geleneksel gazeteciler günü nedeniyle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Zeki Sezer ve çeşitli partilerden milletvekilleri, 10 Ocak nedeniyle mesaj yayımlamışlardı. Açıklamaları, özel yasanın “Ulusal” olarak nitelendirdiği televizyonların ekranlarından aynı gün izlememiz gerekirdi ama, izleyemedik. Gazeteler yayın teknolojileri nedeniyle bu mesajları 11 Ocak günü haberleştirebilirlerdi. Ama, Basın Yasası’nın “yaygın” olarak nitelendirdiği ve İstanbul merkezli hazırlanıp tüm şehirlerde satışa sunulan gazetelerde de yer almadı. Yanlış anlaşılmasın. Yayın organlarının kendi yöneticileri tarafından özgürce yönetilmesini, haberlerinin de kendi yayın ilkelerine göre seçilip değerlendirilmesi görüşünü savunanlardan biri olarak “Niye haber yapmadılar” diye eleştirmiyorum. Amacım, Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın her dediğini bazen gereğinden fazla büyüterek ve yorumlarla da destekleyerek kamuoyuna sunanların, iş çalışan gazetecilere gelince uyguladıkları otosansürü kayda geçirmek. Bir başka deyişle Bekri Mustafa’ya öykünerek medyanın durumunu özetlemek. ??? Andığım yöneticilerimiz bu durumdan ders çıkarırlar mı bilemem... Ama çalışan gazetecilerle ilgili çözüm bekleyen sorunlar giderek yoğunlaşıyor. 5953 sayılı Basın İş Yasası’na göre çalışanların, 4857 sayılı İş Yasası’na ya da Gelir Vergisi Yasası’nın 18’inci maddesi kapsamında olduğu varsayılarak çalıştırılanların toplamının beşte biri kadar olduğunu söylersem, sorunu daha açık anlatabilirim sanıyorum. Şunu da ekleyeyim.. 10 Ocak’lar, 1861 yılından bu yana 5953 sayılı Basınİş Yasası’nı değiştiren 212 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği günün yıldönümleri olması nedeniyle anılıyor ya da kutlanıyor. Benden önceki ve sonraki dönemlerde gazeteciliğe başlamış talihli kuşaklar, bu günü “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlama mutluluğunu yaşamıştık. Ama genç meslektaşlarımın böyle bir mutluluğu yaşamaları olasılığı her gün biraz daha azalıyor. Çünkü uygulanmayan yasanın yanı sıra yıpranma haklarını da ellerinden alma amacını taşıyan yasa tasarısı gündemde. Bu nedenle yukarıda “ders çıkarma” konusunu anımsattım. Sorunu çözme çalışmalarında, çalışan gazetecileri yok sayma alışkanlığını değiştirmezlerse, daha ne gibi sansürlerle karşılaşabileceklerini düşünsünler istedim. açılabilmesi için Türkiye’de yatırım yapmayı planlıyor. Yatırım bölgesi hususunda karara varılmadı. Yatırımın içinde muhakkak biz de olacağız” dedi. Yüksel Mermer, Alman teknolojisinden yararlanan Chery’nin, Fiat ve Chrysler gibi otomobil firmalarıyla önemli anlaşmaları bulunduğunu, Fiat Linea için yılda 100 bin adet motor üretileceğini, 2009 yılından itibaren Alfa Romeo sedanın da Çin’de Chery tarafından üretileceğini kaydetti. Mermer, satışa sunacakları modellerin fiyatlarının bu ay sonunda belli olacağını, tanıtım amaçlı özel bir fiyat kampanyası da yapacaklarını bildirdi. İlk etapla 300 adet otomobilin Türkiye’ye geldiğini belirten Mermer, bayilere yedek parça ile birlikte sevkıyat yapılacağını söyledi. Mermer, “Biz inanmasak tavsiye etmezdik. Biz hepimiz bu otomobilleri kullanacağız. Varsa bir şikayet markanın arkasında biz olacağız. Her türlü garantiyi veriyoruz” dedi. Çin otomobillerinin Avrupa’ya ihracının Türkiye ile başlayacağını hatırlatan Mermer, “Bizim aldığımız izinler her yerde geçerli olacak. Avrupa’ya biz örnek olacağız” diye konuştu. Verilen bilgiye göre, Chery, Türk tüketicisinin karşısına ilk olarak Alia ve Tiggo modelleriyle çıkacak. Her iki modelde de çift salıncaklı tam bağımsız süspansiyon sistemi sayesinde yüksek yol tutuş imkânı yaratılırken, araçlarda ABS, EBD, dijital klima, elektrikli sunroof, CD çalar bulunuyor. Nissan’ın kullanışlı MPV modeli artılarına bir yenisini ekledi: 1.5 litrelik dizel motor Note’un karnesi yüksek Skoda Octavia ödüle doymuyor ngiltere’de yayımlanan Planet 4x4 Dergisi Skoda Octavia 4x4 TDI’ı 2007 yılının “En İyi Crossover Modeli” ve “En Hesaplı Crossover Modeli” seçerken, Octavia Scout 2.0 TDI’a da “En Hesaplı SUV” ödülü verdi. “En İyi Crossover Modeli” ve “En Hesaplı Crossover Modeli” ödüllerini kazanabilmek için Nissan Qashqai ve Subaru Forester ile yarışan Octavia 4x4, “üç aracın içinde sürüş keyfinin maksimumda olması” ve “diğer SUV’lara göre daha çekici” olması nedeniyle bu ödüllere layık görüldü. İ 2007, Chrysler’in rekor yılı oldu 007’de Kuzey Amerika dışındaki pazarlarda satış adedi rekorunu kıran Chrysler Group, Türkiye’de de otomotiv sektöründeki genel düşüşe rağmen, 2007 yılında tüm zamanların en yüksek satış adedine ulaşarak ciddi bir başarıya imza attı. 2007 yılında bir önceki yıla göre yüzde 50 gibi bir artışla 2000 adedin üzerinde satışa ulaşan Chrysler Türkiye, 2008 yılında da yüzde 50’lik bir artışla Türkiye’deki büyümesine devam etmeyi hedefliyor. 2 issan Note, 1.4 litre ve 1.6 litre benzinli motor seçeneklerinin yanına eklenen dizel motoru ile daha ekonomik bir araç isteyen aileleri hedefliyor. Nissan Note’un en önemli avantajları arasında sunduğu yaşam alanları ilk sıralarda yer alıyor. Geniş bir kabin, mükemmele yakın bir yaşam alanı, bolca kullanılmış eşya gözleri, büyük yükleme alanı, geniş ve ferah bir görüş özelliği, kompakt yapısı, kullanım kolaylığı otomobilin en önemli unsurlarından. Aileleri mutlu edecek özelliklerinin yanı sıra tasarımıyla da oldukça övgü alıyor. İç mekândaki aileye yönelik tasarımıyla övgü alan Note geniş aileler için oldukça elverişli bir yapıya sahip. Bizim test etme olanağı bulduğumuz Note’un 1.5 litrelik 86 beygir güce sahip dizel motorlu sürümüydü. Nissan Note sürüş özellikleri oldukça iyi bir otomobil. Yumuşak süspansiyon sistemi sayesinde yoldan gelen darbeleri emme konusunda oldukça başarılı, ayrıca sistemin aracı yol üzerinde tutma kabiliyeti çok N oerinc?cumhuriyet.com.tr yüksek. Note yüksek olmamasına rağmen yüksek oturma pozisyonu sayesinde kendinizi daha emniyetli hissediyorsunuz. Yan rüzgârlardan da etkilenmesi düşük olan Note’un iç mekânda gürültü seviyesi biraz yüksek. Note’un dizel motorun bir diğer dezavantajı ise otomatik vites seçeneği olmaması. Ancak 5 ileri manuel şanzımanın çalışma karakterinde bir sorun yok. Vites geçişleri yumuşak ve aralık iyi hesaplanmış. Motor kaputunun altındaki Renault’a ait 1.5 dCi dizel motoruyla Nissan Note performans ve ekonomi beklentilerini boşa çıkarmıyor. 0100 kilometre hızlanmasını 12,8 saniyede tamamlayan Note’un şehir içi tüketimi 100 kilometrede 5,8 litre, şehir dışında ise 4,6 litrelik bir harcama sunuyor. Donanım seçeneklerine göre 30 bin 140 YTL ile 33 bin 140 YTL arasında değişen fiyata sahip dizel Note donanım açısından da çok zengin. ABS+EBD, sürücü ve yolcu hava yastıkları, radyo/CD çalar, mp3 çalar girişi, klima ve elektrikli camlar gibi donanımlarla gelen Note beklentileri fazlasıyla karşılıyor. En çevreci Suzuki geliyor uzuki, A segmentindeki yeni modeli AStar’ı görücüye çıkarıyor. AStar, yeni S gelişmiş Euro 5 motor ile Suzuki’nin çevreye en duyarlı modeli iddiasını taşıyor. 2008 yılı sonunda üretimine başlanacak olan AStar’ın en dikkat çekici özelliği Euro 5 motoru ile çevreye duyarlı bir araç olması. Bunun yanında A segmenti araçlar içinde performansı ile sportif ve heyecan verici olan AStar, yakıt tüketimi ile de ekonomik bir özelliğe sahip. Suzuki Hindistan’ın Manesar fabrikasında üretilecek olan AStar, 2008’in Ekim ayında Avrupa’da, yıl sonunda ise dünya genelinde tüketicilerle buluşacak. Toyota RAV4’lere 6 yıl garanti Toyotasa, SUV sınıfına yeni bir soluk getiren Toyota RAV4’lere 6 yıl garanti sunuyor. Ocak ayında başlayan kampanya uygulaması çerçevesinde RAV4 modeline özel 6 yıl ve sınırsız kilometre garantiye sahip olma fırsatı sunuluyor. Toyotasa, Ocak ayı boyunca Rav4 6 yıl garanti uygulamasının yanı sıra Corolla Verso Elegant modelini satın alanlara da kasko hediye ediyor. İlk TÜVTURK, Elazığ’da ürkiye çapında AB standartlarında araç muayenesi ile ilgili özelleştirme ihalesini kazanan Doğuş OtomotivAkfenTÜV SÜD konsorsiyumu tarafından kurulan TÜVTURK, ilk araç muayene istasyonunu Elazığ’da açıyor. TÜVTURK, Türkiye çapında 189’u sabit olmak üzere toplam 259 muayene istasyonunu 2008 yılı sonuna kadar hizmete sokacak. İhale bedeli dışında yaklaşık 700 bin Amerikan Doları yatırımla faaliyete geçen Elazığ’daki yeni araç muayene istasyonu, TÜVTURK’un iş ortağı Şark Muayene İstasyonları Yapı ve İşletim A.Ş. tarafından işletilecek. Yaklaşık 63 bin adetlik motorlu araç parkına sahip Elazığ’da açılan ilk TÜVTURK Araç Muayene İstasyonu, günde 60’ı binek ve hafif ticari, 24’ü ağır motorlu olmak üzere toplam 84 araca muayene hizmeti verebilecek. T T Soğuk ve kar yağışının başladığı ve devam etmesi beklenen kötü hava şartları, sürücü ve yayaları olumsuz etkileyerek bazen ucuz atlatılırken, kimi zaman da maalesef hiç istenmeyen üzücü kazalara sebep olmaktadır. Kar genelde bir önceki haliyle yağmur olarak zemine düşer ve ıslanan zemin havanın soğumasıyla buzlanmaya sebep olur. Ancak, asıl tehlike bu zeminin üzerine yağan kardır. Yani tehlikeyi örterek, gerek yaya gerekse sürücü ve kullandığı araç için yolu güvensizleştirir. Her zaman bilinmesi gerekenin bu tip iklimlerde araçlara takılması gereken kar lastikleri olduğunu defalarca belirttik. Ancak görüyoruz ki bu uyarılarımıza rağmen asfalt tipi lastikler kullanılmakta ve bununla da yetmeyip, eskiden nasıl kalmışsa akıllarda lastiklerin havaları düşürülerek, daha da tehlike oluşturacak yöntemler uygulanmaktadır. Mantıksız olan bu uygulamada aracın lastikleri zemine daha faz la tutuculuk sağlayacağı düşünülse de, tam tersi olan aracın zemine hissetmesi gerek ağırlığı engellenerek aracın düşük hava basıncında kasanın daha fazla oynak olması sağlanmaktadır. Yani kayganlık bilinçsizce araca uygulanmakta, bu da sürücünün bilimselliğin dışında zor anlar yaşamasına sebep olabilmektedir. Asla aracınızın fabrikasyon lastik ebadınıza göre belirlenmiş hava ayarlarıyla oynamayınız. Düşürülen hava basıncı aracın kaygan zeminde yapması gereken frenleme pozisyonunu kötü şekilde etkileyerek daha fazla sürüklenmesine neden olacaktır. Aracınızı fazla kullanmıyorsanız, ya da aracınızın yedek lastiklerinin de basınçlarını da mutlaka kontrol ettirin. Bu tip araçlarınızı haftada en az iki sefer çalıştırarak akünüzün şarjının yükselmesini sağlayın ve daha sonra mutlaka bir kez de olsa aracınızla test sürüşüne çıkınız. Kullanılmayan araç daha fazla sorun çıkartacaktır. CUMHURİYET 07 K