Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 OCAK 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Sorular Bush’un Gül’e “siyasi çözüm” dediği, Erdoğan’ın Bush ile görüştükten sonra “mahrem” dediği ile aynı yere mi oturuyor? Bush’un “siyasi çözüm”ü, yalnızca Talabani ve Barzani ile öpüşüp koklaşmak mı? Siyasi çözümün Türkiye ayağında ne var? AKP’nin federasyon anayasası mı? SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Tek kişilik muhalefet AKP’ye illallah dedirten, TBMM’ye sabah erken girip geç saatlere kadar çalışan, “Uyumadığım zamanlarda hep işimle ilgileniyorum” diyen bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç’e sorduk, o da yanıtladı: TBMM’de tek başınıza bir muhalefet partisi gibisiniz... Her şey kamuoyunun gözü önünde. Tek başına bir milletvekili olarak siyaset çok zor ama, ben parlamento çalışmalarını, içtüzüğü, anayasayı çok iyi bildiğim için her fırsatta Meclis’te konuşma imkânı yakalıyorum. Bilmesem bunları, hiç konuşma hakkınız yok. AKP’liler sizden çok rahatYıllardır ABDTürkiye ilişkilerini yakından izleyen deneyimli gazeteci dostumuz Yılmaz Polat’a göre, son BushGül görüşmesinin perde arkası 5 Kasım’da yapılan BushErdoğan görüşmesinin şifreleri çözülmeden anlaşılamayacak. Çünkü, Beyaz Saray’ın ne istediğinin sırrı, hâlâ BushErdoğanAli Babacan ile Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stefen Hadley’in Oval Ofis’te yaptıkları 1 saat 15 dakikalık özel görüşmede saklı. Devletin en üst makamlarına tırmanmış AKP kadrolarının ABD ile yakınlaşma konusunda birbiriyle yarış halinde olup olmadıklarına gelince... Yılmaz Polat, yakın tarihe küçük bir yolculuk yapıp bugüne varıyor: sız... Rahatsız olmaları çok doğal. Onlar istiyorlar ki, her yasa hiç görüşülmeden gelsin, geçsin. Geçenlerde AKP’li milletvekillerine dedim ki: “Her şeye el kaldırıyorsunuz, ama görüştüğümüz yasanın bir maddesinin içeriğini sorsam, bilemezsiniz. İlkokul talebeleri gibi parmak kaldırmaya gelmediniz ki siz buraya. Milletten maaş alıyorsunuz, her şeyi bilmek zorundasınız.” Ben, mümkün olduğu kadar tüm konuları araştırıyor, ilgilileri uyarmaya çalışıyorum. Bu benim görevim, bunun için seçildik. Yasaları tek tek okuyor musunuz? Okuyorum tabii. Ama zaman kıtlığı çok. İçiniz rahat mı? İnsanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Ama, Türkiye’nin geleceğini düşündüğüm zaman hiç de mutlu değilim. Ülkemiz çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Sıkıntı iktidardan kaynaklanıyor. AKP iktidarının, birlik ve bütünlüğümüz ile, cumhuriyetin temel ilkeleri ile sıkıntıları var. Seçmen sizden hoşnut mu? Yalnızca Tunceli’den değil, Türkiye’nin birçok bölgesinden olumlu tepkiler aldığıma göre, herhalde hoşnutlar benden... çok önem verdikleri protokol kurallarını altüst edip, belki de bir ilke imza atıldı. Bu kez de durum şöyle: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi gücü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den fazla. Bunun farkında olan Beyaz Saray hesabını ona göre yapıyor. BushGül görüşmesinde, 5 Kasım gözden geçirildi. Erdoğan’ın kulakları çınlatıldı. Ankara’yla sadece ‘telekonferans’ yapılmadı. 5 Kasım’da kapalı kapılar ardında varılan sözlü mutabakat ya da mutabakatlarda 60 günde ne kadar ilerleme sağlandığı gözden geçirildi. Yani Gül, Başbakan’ın kat ettiği yolu Bush’a aktardı. Beyaz Saray’da adeta Erdoğan zirvesi yapıldı.” ABD Nereye Koşuyor? BBC’de pazar akşamları yayımlanan “Dateline London” isimli bir program var. Dünya basınının Londra muhabirleri masa etrafında, haftanın olaylarını tartışıyorlar. Geçen hafta programda yer alan bir Arap gazeteci: “ABD önseçimleri, yalnız Batı’da değil; Arap dünyasında da görülmemiş ilgiyle izleniyor!” dedi ve özetle şunları söyledi: “Geleneksel olarak yalnız Amerikan seçmenlerini ilgilendiren süreç, bu kez ‘küresel bir olguya’ dönüştü. HillaryObama koşusunu biz de nefes nefese izliyoruz!” Gözlerin ABD önseçimlerine çevrilmesine yol açan yarışta Barack Obama gibi hesapta olmayan, sistem dışı bir adayın bulunması. Hillary Clinton, Beyaz Saray’a ilk kez adım atacak “yeni bir isim” değil. Sekiz yıl zaten orda oturdu. Oturmanın ötesinde nerdeyse eşbaşkanlık yaptı. Bill’in “Başkan olduğu” ilk seçimlerde daha, “Hillary’nin kocası Başkan oldu!” şeklinde manşetler atılmıştı. Hillary Clinton’ın bizzat başkanlığa talip olacağı bilinen bir şeydi. Bir kadının ABD’de başkanlığa gelmesi “yenilik” sayılsa da, buna artık yeryüzünü sarsan bir devrim gözüyle de bakılmıyor. Dünyanın en güçlü devletinin başında bir “kadın başkan” olması; “kadın hareketi” adına ne denli etkileyici olursa olsun, ABD güdümü altında yaşayan ülkelerde bile bu “tabu” artık yıkıldı... “Pinochet rejiminden” çıkan Şili örneğin, iki yıldır kadın başkan Michelle Bachelet ile yönetiliyor. Amerika kıtasından Arjantin gene, geçen ay bir “kadın Başkan seçti”! Suç Hükümet, vergisini ödemeyenler için bir af daha getiriyormuş: İndirim kolaylıkları, taksit olanakları filan... Zaten bu memlekette vergisini zamanında ve kaçırmadan vermek, enayilikten öte suç oldu! Saplanan kama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Banka Meclisi üyeliği de yapmış olan Prof. Dr. Bilsay Kuruç, dönemin ABD Başkanı Wilson’un Hazine Sekreteri William Gibbs McAdoo’nun 1913’te ABD Merkez Bankası’nı kurarken söylediği sözleri anımsattı: “Merkez Bankası’nı New York’ta değil de, Washigton’da kurarak para babalarının böğrüne kamayı sapladım.” Kuruç’a göre, Merkez Bankası’nın Ankara’dan İstanbul’a taşınmasının tek bir anlamı var: “Bankayı para babalarının ayağına götürerek, kamayı Cumhuriyet’in böğrüne saplıyorlar.” 5 Kasım’ın devamı “Beyaz Saray’dan Türkiye’ye yapılan davetin önemi her zaman güç hesabına göre yapılır. Amerikalılar her ziyareti değerlendirip farklı yollardan yararlanmaya çalışır. Ancak, güçlü olan liderin ziyareti, somut sonuçlar getirdiği için Beyaz Saray’a göre her zaman başarılı olmuştur. Davetli bazen cumhurbaşkanı, bazen başbakan bazen de bir parti başkanı olabilir. Turgut Özal, Çankaya’ya çıktığı zaman Başbakan Yıldırım Akbulut üzerinde etkiliydi. Amerikalılar önemli konularını Başbakan Akbulut’la değil, Cumhurbaşkanı Özal’la götürmeyi tercih etmişlerdi. Süleyman Demirel Çankaya’ya çıktığı zaman Başbakan Tansu Çiller’in üzerinde etkili olduğu düşünülüp Washington ziyaretine büyük önem verilmişti. Başbakanlar baş kaldırıncaya kadar iki dönem Çankaya, Beyaz Saray’ın muhatabı olmuştu. Başbakan Bülent Ecevit döneminde politikalar Ecevit’le yürütülmüştü. Daha sonra hiçbir resmi sıfatı olmayan yasaklı Tayyip Erdoğan’ı sadece parti lideriyken Beyaz Saray’a sokup Global köyün oğlu... Oysa ki Afrika ülkeleri dışında “siyah başkanla” yönetilen tek ülke yok. Asıl büyük devrim burda... Obama bu nedenle, başkanlık seçimlerinin gerçek yıldızı. Obama’yı ilginç kılan sadece ırk farkından kaynaklanmıyor. Barack Obama iddialı: “ABD’nin imajını, dünyada algılanış biçimini değiştireceğim!” diyor. Önseçimlerin yalnız Batı’da değil; ABD imajının dibe vurduğu Ortadoğu ülkelerinde de derin ilgi yaratmasının başlıca nedeni bu. Global köyü elektriklendiren ve başta gençler, ABD seçmenlerini heyecanlandıran mesajların ötesinde Barack Obama, kişisel özgeçmişi ve öyküsüyle de ilgi topluyor. Kansaslı bir beyaz Amerikalı ile KenyaIı bir Afrikalı göçmenin oğlu her şeyden önce. Çocukluğu dağınık geçmiş. Küçük yaşta, babası evi terk etmiş. Üvey babayla kalkıp sonra ABD’den Endonezya’ya taşınmışlar... Barack, dört yıl Endonezya’da eğitim görmüş. Yükseköğrenimini New YorkWashington kremasını yetiştiren “Columbia”, “Harvard” üniversitelerinde tamamlamış. Ancak astronomik maaşlı Wall Street avukatlarından biri olmak yerine, tercihini; Chicago’nun kenar mahallelerindeki işsizler ve marjinallerin sözcülüğünü yapmaktan yana kullanmış. Onların haklarını savunmayı, bir yaşam tercihi yapmış... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr Ocak 2008 TC Emekli Sandığı Alt Sınır Aylığı 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 19 uyarınca “bağlanacak emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıklarının alt sınırı, gösterge tablosunun 14’üncü derecesinin 2’nci kademesi üzerinden 30 fiili hizmet yılı için hesaplanacak emekli aylığıdır.” 2008 Mali Yılı Bütçe Yasası’nda 1 Ocak ile 30 Haziran 2008 döneminde aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayı (0,049318), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylığı katsayısı (0,65061) olarak belirlenmiştir. Gösterge tablosunda 14. derece 2. kademeye karşılık gelen gösterge sayısı 520 ve 30 hizmet yılı karşılığı bağlanan emekli aylığı oranı ise % 80’dir. Bu verilere göre: Aralık 2007 ve Ocak 2008 TC Emekli Sandığı en az emekli aylığı: Aylık Birimleri Gösterge Genel Aylık 520 Ek Göst. Ayl. 0 Kıdem Aylık 500 Taban Aylık 1000 % 40 Özel Taz. 9500 Aylık Birimleri Toplamı % 4 Ek Ödeme (Vergi İadesi yerine) Alt Sınır Genel Aylık Toplamı Aylık Oranı % 80 % 80 % 80 % 80 % 80 Alt Sınır Aylıkları 31 Aralık 2007 1 Ocak 2008 Artış (YTL) 20,11 20,52 0,40 0,00 0 0,00 19,34 19,73 0,39 502,43 520,49 18,06 146,98 149,93 2,94 688,87 710,66 21,79 27,55 28,43 0,87 716,42 739,08 22,66 ‘İnternet camiası’, Hollywood desteği Bu yaşam öyküsünün yanında, Obama’nın “seçim kampanyası” da alabildiğine “sıradışı...” Clinton’ları besleyen etkili parti makinesi, muktedir lobiler, güçlü finans merkezleri yok arkasında. Barack’ın başlıca hazinesi internet. Barack Obama, seçmenlerine internetten erişiyor ve “50’şer dolarlık” mütevazı katkılarla sanal ortamı kullanarak kendisine mali destek sağlıyor. Geleneksel yöntemleri izleyen Hillary’nin karşısına böyle birdenbire beklenmedik, “sürpriz rakip” çıkaran mekanizmanın temelinde, hesapları altüst eden bu 3040 yaş altı gençler ve “internet cemaati” var. Obama’ nın hikmeti “internetin açtığı yeni olanaklarla” da sınırlı değil. “İn” olan her şeye anında yönelen gösteri dünyası da “siyah adayın” yanında... Obama kampına geçen ilk büyük isim, beraberinde göz kamaştırıcı “reytingler” getiren TV starı Oprah Winfrey oldu. Oprah’nın açtığı yoldan giden Scarlett Johansson, Matt Damon, Ben Affleck gibi starlara şimdi, Steven Spielberg ve Oliver Stone gibi Hollywood’ta “tanrı mertebesine” ulaşan yönetmenler eşlik ediyor. ClintonBush yıllarından sonra ABD’nin “değişim” istediği açık. Bu beklentinin temsilciliğini, “değişimi” yarışın anahtar kavramına dönüştüren Barack Obama üstleniyor. Iowa eyaleti tercihini Barack’tan; New Hampshire Hillary’den yana yaptı. Ama henüz her şeyin başındayız. “Süper Salı” (5 Şubat) olarak anılan, 22 eyaletin oy kullanacağı önseçimler, “Demokrat Parti” adayının belirlenmesinde tayin edici olacak. Ekonomik durgunluk eşiğindeki ABD’yi, günümüzde Hillary’nin temsil ettiği “reel politika” mı yönlendiriyor, Barack gençliğinin “değişimi” mi? O zaman göreceğiz... Artış (%) % 2,00 % 0,00 % 2,00 % 3,59 % 2,00 % 3,16 % 3,16 % 3,16 HARBİ SEMİH POROY TC Emekli Sandığı’nın 41. maddesinde bağlanan emekli aylıklarının nasıl hesaplanacağı açıklanmaktadır. Bu açıklamaya göre, “emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıkları” gösterge sayıları ile “her yıl Bütçe Kanunu’nda tespit edilen katsayı ile çarpılması sonunda bulunacak tutarın fiili ve itibari hizmet toplamı 25 yıl olanlara % 75’i, 25 yıldan az olanlara her tam yıl için % 1 eksiği, fazla olanlara da her tam yıl için % 1 fazlası üzerinden bağlanır. Fiili ve itibari hizmet toplamındaki ay kesirleri tam ay sayılır. Yıl kesirlerinin her ayı için emekli aylığı bağlanmasına esas aylık tutarının % 1’inin 12’de 1’i emekli aylığına ayrıca eklenir.” Bağlanacak aylıkların toplamı, emekli ve adi malullük aylıklarında emekli aylığı bağlanmasına esas aylıklarının % 100’ünü geçemez. Bu verilere göre Genel İdare Hizmetleri Sınıfından 4. derece 1. kademeden emekli olan lise çıkışlı memurların emekli aylıkları: 1 Ocak 30 Haziran 2008 Dönemi 4. Derece 1. Kademe Memur (Lise) Emekli Katkı Aylığı Payı (*) 577,24 181,64 628,68 110,20 680,63 58,45 733,09 5,99 781,96 0,00 830,84 0,00 Aylığı alt sınır aylığına yükselten katkı payı HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com nilgun?cumhuriyet.com.tr BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN Hizmet Yılı 10 15 20 25 30 35 Aylık Oranı % 60 % 65 % 70 % 75 % 80 % 85 (*) Toplam Aylık 739,08 739,08 739,08 739,08 781,96 830,84 O2@@6K ?O2@@@@@@@@6X? ?O26K? ?O2@@@@@@@@@@@1? ?W2@@@@6X? ?O2@@@6K ?W2@@@@0M?eI'@@@L ?7@@@@@@)XhfW2@6X??W2@@@@@@@@?hg W&@@@0M?f?V'@@1 J@@(?4@@@1hf7@@@)X?7@@@@@@@@@Lhg ?W&@@(M?hN@@@ 7@@He?@@@eW2@@@?f@@W@@)X@@@@0?4@@@1hg W&@@(Yhe?@@@ @@5?e?@@@?W&@@@@?f@@@Y@@@@@(M?e?@@@hg ?W&@@0Y?he?@@@ @@H?e?3@@?7@@?@@@@@@@@@@@@@@@@Hf?@@@hg W&@(M?hfJ@@5 @@f?N@@?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?f?@@@hg ?W&@@Hhf?O&@@H @@g@@?3@@@@@(MI4@@@e?@@@H?fJ@@@@@@@@@6Kg ?7@@5?he?O2@@@@T2@@@@6K?g@@L?e?J@@?V'@@@(Yf@@e?@@@f?O&@@@@@@@@@@@@6X?e J@@(Y?h?O2@@@@(R@@@@@@@@@@6KO2@@@)Xe?7@@eV@@@f?J@@e?@@@e?O2@@@@0M?eI4@@@@)Xe 7@@Hh?W2@@@@@@??@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X??@@@@@@@@@)XeW&@@e?@@@e@@@@0Mh?I'@@1e @@@?h?7@@@@@@@)X@@(MI'@@V'@@@@@@@@@)X?@@@@@@@@@@)KO&@@@e?@@@?J@@(MhfN@@@e @@@?h?@@@@@@@@@@@@HeN@@?N@@0M??I'@@1?@@@@(M?I'@@@@@@@@@@@@@@?7@(Y?hf?@@@e 3@@@@@@@@?e?@@@(M?I'@@@@?e?@@??@M?fN@@@?@@@0Yf@@@@@@@@@@@@@@?@@H ?@@@e V4@@@@@@@?e?@@@H?eN@@@@?e?@@?h?3@@@@(Mf?7@@@@@@@0M?I'@@?@@Lg?O2@fJ@@@e I4@@@@@?e?@@5fJ@@@@?e?@@?h?N@@@0Y?fJ@@@@@@@f?V4@?@@)K?e?O2@@5e?W&@@5e @@@?e?@@Hf7@@@@?eJ@@?he@@g?O&@@(Y@@@eO26Ke?3@@@6?2@@@@0YeW&@@(Ye @@@?e?@@?e?J@@@@@?e7@@??@@@6Xe?J@@f?O2@@@(Y?3@@?@@@@@6X?V4@@@@@@@(Me?O&@@(Y?e @@5?e?@@?e?7@@?@@?e@@@??@@@@1e?7@@e?W2@@@@@H??N@@?@@(?'@1e?I'@@@@(Y??O2@@@@Yf W2@@@6X?e@@H?e?@@?eJ@@5?@@?e@@5??@@@@@e?@@@e?7@@@@@@f@@@@@?e@@f?@@@0Y?W2@@@@@@@6Xe ?W&@@@@@)Xe@@f?@@??W&@@U?@@?e@@H?J@@@@5eJ@@@L??3@@@@@@f@@@@@)?&@5e?W&@(Me?&@@0MI4@@@)X? ?7@@@@@@@)K?@@f?@@??7@@V@@@@?e@@e7@@@@He7@@@1??V4@@@@@f@@V'@@@@@He?7@@H?heI'@@1? ?@@(M?I4@@@@@@fJ@@??@@@@@@@@??J@@e@@@@@??J@@@@@Le?I'@@@f@@?V4@@@@?e?@@5hf?N@@@? ?@@HfI4@@@@f7@@??@@@@@0?@??7@5e@@@@@?W&@@?@@)X?eV'@@L?e@@he?@@Hhf?J@@@? ?@@? @@@??@@@0MfJ@@H?J@@@@5?7@@@@@@@)Xe?N@@1??J@@g?WX?@@?hfW&@@5? ?@@L @@@?f?W26X?7@@??7@@@@Y?@@(Y@@@@@)K?e@@@??7@@gW&@1?@@?he?O&@@(Y? ?@@1hf?J@@@LfO&@@)X@@5?J@@@@@@@@@Y?@@@@@@@6K?@@5??@@@f?O&@@@?@@@6Kg?O2@@@(Ye ?3@@L?heW&@@@)KO2@@@@@@@@@YO&@@?@@@@@@@@@(MI'@@@@@@@H?J@@@@@@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?e ?N@@)Kh?O&@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@5?@@@@@@@@(YeV4@@@@@@?O&@@@@@@@@@(Y@@@@@@@@@@@@@@@@@0M?f 3@@@6Kf?O2@@@(?4@@@@@0Ye?I'@@@@(Y?e?I4@@0Y?fI4@@@@@@@@@?I4@@@0Y?@@@@(M V4@@@@@@@@@@@@@0Y?hfV4@@0Y ?I'@@@@@@?h?I40Y? I4@@@@@@@@@0M? V4@@0M ?I4@@@0M (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com Sayıların yorum gerektirmeyen bu anlatımı, “Benden çok daha az çalışıp emekli olanlarla neden aynı maaşı alıyorum” sorusunun da yanıtıdır. İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration’da master yapmış TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Ocak www.mumtazarikan.com ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Açık turuncu renk. 2/ 1 Kokulu tohu 2 mu hamur iş 3 lerinde ve rakıcılıkta kul 4 lanılan bitki... 5 Tavlada “üç” 6 sayısı. 3/ Bir 7 şeyin fiyatını artırma... Ka 8 dınlar hama 9 mında hizmet 1 2 3 4 5 6 7 8 9 eden ve müşterileri yıkayan kadın. 4/ 1 G Ü R C Ü O L U K L İ L A Alışılmış olandan 2 U M A R L A V A Ş büyük. 5/ Dövülmüş 3 L E Y K A N A et, bulgur ve soğan 4 A R A R Ş E la yapılan ızgara köf 5 Ş A M A E R İ K A L te... İlkel bir silah. 6/ 6 E P E Yağmur suyunun bi 7 S A H A N riktiği çukur yer... 8 A R İ F A D EM Din adamlarının 9 M A R A S P O L İ simgesi sayılan başlık. 7/ Akıl... Bir nesneye zorunlu olarak bağlı olmayan ve onun özünde bulunmayan nitelik. 8/ İşaret olarak yere dikilen çubuk.. Tanrıtanımaz. 9/ Soyundan gelinen kimse... Kesme aracı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Kirli sarı renk. 2/ Temel, esas... Gökcisimlerini gözetleme. 3/ Kızıldeniz’de ve Basra Körfezi’nde kullanılan bir çeşit tekne... Radyum elementinin simgesi. 4/ “Kakım” da denilen kürk hayvanı... Bir renk... İlkel benlik. 5/ Başıboş hayvan... Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge. 6/ Gövde yapısı. 7/ Alacak ya da borç. 8/ Isıyla ilgili, termik... Ticaret malı. 9/ Rütbesiz asker... Cimri. CUMHURİYET 17 K