07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER JANDARMADAN OPERASYON 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Yeşil’in sağ kolu’ tekrar gözaltında İstanbul Haber Servisi İstanbul’da “Matkap’’ operasyonu kapsamında yakalandıktan sonra serbest bırakılan, ancak savcının itirazıyla hakkında yeniden yakalama emri çıkartılan ve “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın sağ kolu olduğu iddia edilen Bedirhan E. (Zakir S.), jandarmanın başka bir suç örgütüne yönelik düzenlediği operasyonda gözaltına alındı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nca yapılan istihbari çalışmalar sonucu, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Beşiktaş ve Kadıköy’de bazı yurttaşlardan yüklü miktarda alacakları olduğunu iddia ederek gayrimenkullerine baskı ve tehditle el koymaya çalıştıkları, bazı lüks otomobil satan galericilerin alacağını tahsil ettikleri, otomobil kaçakçılığı yaptıkları belirlenen bir suç örgütüne yönelik operasyon başlatıldı. Jandarma ekiplerince 6 aydır sürdürülen teknik takip ve istihbarat çalışmalarının ardından 8 ayrı adrese eşzamanlı olarak operasyon düzenlendi. Operasyonda, suç örgütü elebaşı olduğu ileri sürülen Bedirhan E. (Zakir S.) ve bu suç örgütünün üyeleri oldukları iddia edilen Zülküf B., Ferman A., Selçuk K., Mustafa N., Barış Y. ve Emine Derya Y. gözaltına alındı. Teknik takibe yakalanmamak için farklı sim kartlar kullandığı ileri sürülen Bedirhan E.’nin, ayrıca pasaport çıkartmak için kullanabileceği de düşünülen 20 adet vesikalık fotoğrafının bulunduğu öğrenildi. Aydınlanmamış Aydınlar Sevgili okurlarım, aslında bu yazının başlığını “Aydın İhaneti” koyacaktım. Çok alışılmış ve çok klasik olduğu için vazgeçtim. Onun yerine zıt kavramlardan oluşan “oksimoron” bir başlık seçtim. ??? “Aydın”; “aydınlık” gibi, “aydınlanma” gibi temel kavramlardan gelen bir sözcük… Eski deyimle “Münevver”… O da aynı kökten geliyor: Işıklanmış, nurlanmış anlamında “Tenevvür etmekten” yani “aydınlanmaktan”… ??? Her iki sözcüğün temelinde de aynı kavram var: Işık, aydınlık, nur… Bu nedenle “Aydınlanmamış Aydın” ya da “Tenevvür etmemiş Münevver”, aynen “yaşayan ölü” gibi “oksimoron” bir deyim. Siz buna “Karanlık Nurcu” veya “Aydınlatmayan Işıkçı” da diyebilirsiniz! ??? “Aydınlanmamış Aydınlar” nasıl ortaya çıkıyor? Medyaya nasıl egemen oluyor? ??? “Aydınlanma”, Batı Avrupa’da yaşanan bir tarihsel döneme ve bir kültürelsiyasal sürece verilen isim. Temelleri Rönesans ve Reformla atılan , Fransız İhtilali ile patlayan ve “Yakın Çağ”ı başlatan bir süreç: Endüstri Devrimi ve onun sonuçları olan kentleşme ve demokratikleşme ile tüm dünyaya egemen olmuş. ??? “Aydın” esas olarak yukarda açıkladığım bu sürecin doğurduğu bir birey tipi. Süreç, zorunlu olarak dintarım toplumunun feodal yapısını çökertmiş… İnsanları, dinin (kilisenin) ve toprak ağalığının baskısından kurtarmış, onlara özgür ve bağımsız bir kimlik, eşitlik, adalet ve kendi yazgısına egemen olma hakkını vermiş… Böylece, boyun eğen dogmatik kişilikten, özgür ve bağımsız, sorgulayan kişiliğe ve bu kişilik tipini yaratan, destekleyen, bilimin yol göstericiliğinde işleyen kurumlara geçilmiş… Aydın, hem bu kurumları yaratmış ve desteklemiş, hem de bu kurumlar tarafından yaratılmış ve desteklenmiş. Batı’daki kısa tarihçe bu... ??? Bizdeki “Aydınlanmamış Aydın”, okumuşyazmıştır… Diplomalıdır… Ama eşitlik ve adalet ilkelerine, bireyin kendi yazgısına egemen olma hakkına önem vermez… Bağımsız, özgür ve sorgulayıcı kişilik ve bu kişiliği geliştirici kurumlar, bilim ve demokrasi onun için önemli değildir… Onun için önemli olan cemaatçilik, dogmatizm ve iktidar dalkavukluğudur… Sürekli bir “kıble” arar… Moskova çökünce , Washington’a döner, Brüksel’e döner, Mekke’ye döner… Döner babam döner… Köle ruhlu olduğundan, patronlar tarafından tercih edilir; hemen medyaya da egemen olur, o gazete senin, bu televizyon benim, dolaşıp durur… İktidarlar değişir, efendiler değişir, kıbleler değişir; ama onun dalkavukluğu değişmez… Arkasına, hangisi olursa olsun, iktidarın gücünü alır… Yozlaşmış, üçkâğıtçı siyasetçinin vazgeçilmez müttefikidir… Arap olsun, Batı olsun, her türlü emperyalizmin hizmetindedir… Eleştirmez, över… Sorgulamaz, biat eder… [email protected]; [email protected] ÖRÜMCEK ADAM.. Fatura yurttaşa çıkıyor Sevk edilen hastaların tetkik ve tahlil parası ödenmediği için doktorlar sıkıntı yaşıyor, hastalar ise sosyal güvenceleri olsa bile yapılan tetkiklerin ücretini cebinden ödüyor Feribotta korkutan yangın ? GELİBOLU (AA) ÇardakGelibolu arasında yolcu ve otomobil taşıyan özel bir firmaya ait “Gelba7” adlı feribotta, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yolcuların bulunduğu bölümde çıkan yangın paniğe neden olurken, feribot kaptanının yardım çağrısı üzerine, “Ceyhan2” adlı römorkör yangına müdahale etti. Yolcuların tahliye edilmesinin ardından yangın söndürüldü. ŞULE KÖKTÜRK Keskin sirke operasyonu ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Merkez Yüreğir ilçesinde çıkar amaçlı silahlı suç örgütü oluşturarak adam öldürmeye teşebbüs, adam yaralama, işyeri kurşunlama, silahlı tehdit, haraç alma yoluyla haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 15 kişi yakalandı. “Keskin Sirke” adı verilen operasyonda yakalanan ve çeşitli suçlara karıştıkları ileri sürülen kişilerden üçünün tutuklandığı belirtildi. AKP’nin 1 Ocak’ta yürürlüğe koyduğu Sağlık Uygulama Tebliği’nin bir bölümü olan, hastanelerin, tetkik ve tahlil için hastaları özel merkezlere sevk edememesi uygulaması yurttaşları mağdur ediyor. Hastane dışından hizmet alması gereken yurttaşlar tetkiklerini, sosyal güvenceleri olsa da ücret ödeyerek yaptırmak zorunda kalıyorlar. AKP iktidarı Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında, özel tetkik merkezlerinden hizmet alımını yaygınlaştırmasına karşın, 1 Ocak 2008’de yürürlüğe koyduğu tebliğ ile bu uygulamaya kısıtlama getirdi. Tebliğe göre, bu tarihten sonra, Sosyal Güvenlik Ku rumu (SGK), herhangi bir kamu hastanesi veya özel hastanenin, tetkik için hastane dışına hasta sevk etmesi durumunda, bu tetkikin ücretini merkeze ödemeyecek. Hastane, SGK’nin hastaneye herhangi bir ameliyat veya işlem için ödediği paket ücretten ayıracağı pay ile bu hizmeti dışarıdaki merkezden satın alacak. Ancak, SGK’nin hastanelere ödediği paket fiyatlar düşük olduğu için hastaneler hastaları sevk etmiyor. ‘Hastaneler grup oluşturuyor’ İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen, bazı kamu hastanelerinin bu sorunu çözmek için, 810 hastanelik gruplar oluşturarak bu hizmeti birbirlerinden alma yoluna gittiğini ancak bunun da soruna çözüm olmadığını söyledi. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki gözlemlerini aktaran Demirdizen, yatan hastalara acil bir tetkik ya da tahlil gerektiğinde, hastaların bunu cebinden ödediğini anlattı. Üniversite hastanelerinin ise çok daha zor durumda kalacağını vurgulayan Demirdizen, “Hastane fazla ücret ödememek için hekimi bu tetkiki istememeye zorlayacak, ancak hata durumunda hekimlere verilen cezalar da çok arttığı için hekim bu tetkiki de istemek zorunda kalacak. Hastanın seçeneği varsa cebinden ödeyerek bu tetkikitahlili yaptıracak. Olmayanlar ise vakıf, dernek gibi kurumlardan yararlanacak” dedi. HASTA KABULÜ DURDU Havada panik ? İstanbul Haber Servisi THY’nin İstanbulMalatya seferini yapmak üzere havalanan yolcu uçağının kabin basıncı, Ankara üzerinde düştü. Hava basıncının düşmesi üzerine acil iniş yapmak isteyen pilot, havanın sisli olması nedeniyle inemedi. Rotasını yeniden İstanbul’a yönlendiren pilot uçağı Atatürk Havalimanı’na indirirken, yolcuların olayın şokunu atlatamadığı gözlendi. GÖL ÜZERİNDE YÜRÜYENE CEZA RUJHAT AVŞAR BOLU Doğal güzellikleri ile ünlü Bolu Gölcük’te tatilcilerin buz tutan gölün üzerinde yürümeleri ve toplu halde hatıra fotoğrafları çektirmeleri üzerine talimat vererek güvenliğin arttırılmasını isteyen Bolu Valisi Ali Serindağ, uyarılara uymayanlara 52 YTL ceza verileceğini belirtti. Hafta sonu tatili için Gölcük’e gelen tatilciler, buz tutan göl üzerinde yürümeye başlayınca Bolu Çevre ve Orman Müdürlüğü Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri, olası kazalara karşı göl üzerinde gezen tatilcileri uyarmaya başladı. Yetkililer, “Uyarıları dikkate almayanlara Çevre Kanunu’na muhalefetten 52 YTL ceza keseceğiz” diye konuştu. Fakülte hastanesi çalışamıyor KONYA (Cumhuriyet) Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı, acil servis dışında hasta kabulünü durdurduklarını bildirdi. Özkağnıcı, “Daha önce 45 günde alamadığımız geri ödemelerin, 15 gün içerisinde yapılacağı söyleniyor. Önceleri 45 günde alamadığımızı, şimdi 15 günde alacağız. Bu pek de inandırıcı değil” dedi. Tıp fakültesi hastane salonunda bir basın toplantısı yapan Başhekim Prof. Dr. Özkağnıcı, 1 Ocak 2008’den itibaren uygulanmaya başlanan yataklı tedavi gören hastaların ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçlarını hastanelerin karşılaması kararının bir dizi sıkıntıyı beraberinde getirdiğini söyledi. ‘Açıklama inandırıcı değil’ Acil hastalar dışındaki vakaların ameliyat ve yatak hizmetlerini erteleme kararı aldıklarının altını çizen Prof. Özkağnıcı şöyle konuştu: “Yeni yürürlüğe giren, yatan hastaların ilaçlarını hastanelerin temin etmesini sağlayan uygulama, sorunlarımızı arttırdı. Geri ödemelerin 15 gün içerisinde yapılacağı söyleniyor. Önceleri 45 günde alamadığımızı, şimdi 15 günde alacağımızın açıklanması pek de inandırıcı değil. Maddi anlamda zaten sıkıntı içerisindeyiz. Devlete yüzde 15 vergi, bilimsel araştırmalar için yüzde 5, yüzde 1 de işletme vergisi ödüyoruz. Maddi sıkıntılar nedeniyle acil dışındaki vakalar, ameliyat ve yatak hizmetlerini erteleme kararı aldık. Hastalara ilaç temin edemez hale geldik. Devlet zamanında para ödemediği için firmalar tekliflerimize de sıcak bakmıyor. Bu nedenle çoğu zaman ihale yoluyla ilaçları alamıyoruz.” Fotoğraf: MEHLİKA AKGÜN Yolsuzluk operasyonu ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır polisi, “kamu ihalelerinde yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve bu yoldan haksız kazanç sağlama” iddialarıyla ilgili olarak Diyarbakır, Şırnak, Batman ve Ankara’nın da aralarında bulunduğu illerde operasyon düzenledi. Operasyonda, 33 işadamı gözaltına alındı. Adliyeye sevkedilen zanlılardan 10’u serbest bırakılırken, 23’ü tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. KAVEG KİTABINI TANITTI Esenler’de kanlı kavga ? İstanbul Haber Servisi Esenler Havaalanı Mahallesi’ndeki Uludağ Caddesi’nde, Şeref Diri ile Adem B, Şaban B. ve İsa P. arasında “kız meselesi” nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Şeref Diri’nin ağabeyi Eşref Diri de kavgaya karıştı. Kavga sırasında Şeref ve Eşref Diri kardeşler çeşitli yerlerinden bıçaklandı. Kardeşlerden Şeref Diri hastaneye kaldırılırken yaşamını yitirdi, ağabeyi Eşref Diri tedavi altına alındı.Adem B, Şaban B. ve İsa P. gözaltına alındı. TEHLİKELİ OYUN Gaziantep’te piknik yapmak için Alleben Göleti’ne gelen kimi aileler buz tutmuş gölün üzerinde oyun oynayarak büyük bir faciaya davetiye çıkarıyorlar. (Fotoğraf: AA) ‘Beşikdüzü Köy Enstitüsü Hikâyesi Bitmedi’ İstanbul Haber Servisi Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği (KAVEG) tarafından çıkarılan “Beşikdüzü Köy Enstitüsü Hikâyesi Bitmedi” adlı kitabın tanıtım toplantısı dün düzenlendi. KAVEG Başkanı Prof. Dr. Güler Yalçın, kitabın Köy Enstitülerinin sistemini tanıtmak ve Köy Enstitülerini yeniden gündeme getirmek amacıyla yazıldığını söyledi. KAVEG Başkanı Prof. Dr. Yalçın ve Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Filiz Kamacıoğlu tarafından yazılan, Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nden mezun çok sayıda öğretmenin desteğiyle hazırlanan “Beşikdüzü Köy Enstitüsü Hikâyesi Bitmedi” adlı kitabın tanıtım toplantısı KAVEG’in Taksim’de bulunan merkez binasında gerçekleştirildi. Prof. Dr. Yalçın, ilk kez bir kitapta Köy Enstitüleri’ndeki yaşam biçiminin, derslerin, işlik çalışmalarının, ziraat işlerinin, sanatın ve özellikle müziğin ayrıntılı ve açıklayıcı biçimde ortaya konulduğunu söyledi. Prof. Dr. Kamacıoğlu ise kitabın 192 sayfadan ve 150’den fazla orijinal resimden oluştuduğu ifade etti. BİLDİRİ DAĞITAN GRUBUN ÜYELERİNİN BAŞINA SİLAH DAYADILAR Polisten sert müdahale Maaşından arttırdı sınıf kurdu ? KONYA (AA) Konya Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde görevli hekim Sevilay Erdoğan, maaşından biriktirdiği parayla Konya Selçuklu TOKİ İlköğretim Okulu’na teknoloji sınıfı oluşturdu. Erdoğan, “ Devletten aldığım maaşımı değerlendirerek öğretmen olan annemin hatırasını yaşatmak istedim’’ diye konuştu. İstanbul haber Servisi İstanbul Halkevi Başkanı Avukat Oya Ersoy, Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısı konulu bildiri dağıtan “Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek Platformu” üyelerini engellemek isteyen polisin 3 kişinin kafasına silah dayadığını ve havaya ateş açtığını belirtti. Ersoy tarafından yapılan yazılı açıklamada, Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek Platformu tarafından yaklaşık 10 gündür İstanbul’un çeşitli yerlerinde halkı bilgilendirmek amacıyla bildiri dağıtıldığı belirtilerek olayı şöyle aktardı: “11 Ocak günü saat 18.00 ile 18.30 arasında 4. Levent metro istasyonunun Emniyetevler ve Yeni Levent çıkışlarında Gültepe ve Sarıyer Halkevi üyeleri ile EğitimSen 3 No’lu şube üyeleri tarafından bildiri dağıtıldı. Dağıtım bitmek üzereyken kalabalık bir sivil polis grubu bildiri dağıtan 3 kişiyi yere yatırıp kafasına silah dayayarak kelepçe taktı. Diğer arkadaşların olaya müdahale etmesi üzerine polisler havaya 3 el ateş açıp silahlarını üzerlerine doğrulttuğu 3 Halkevciyi gözaltına aldı.” Polislerin gözaltına alırken uygulandığı şiddetin Adli Tıp raporu ile belgelendiğini vurgulayan Avukat Ersoy, hak ihlallerinin arkasında AKP hükümetinin çıkardığı “Polis Vazife ve Salahiyetleri Yasası”nın olduğunu kaydetti. Ersoy “Üyelerimize yönelik saldırıyı kınıyor, yurttaşları ve tüm kamuoyunu bu baskılar karşısında halkın hakları mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” şeklinde çağrıda bulundu. CUMHURİYET 03 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle