02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2008 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B K B Y Y Y Y B B 10 7 9 8 11 11 11 10 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B S S S S Y 7 8 8 9 4 4 5 0 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 13 B 14 PB 6 PB 10 PB 7 PB 7 S 4 S 1 S 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege ve Batı Akdeniz kıyıları yağışlı geçecek. Yağışlar yağmur ve sağanak, Edirne ve Kırklareli çevrelerinde karla karışık yağmur şeklinde olacak. Hava sıcaklığı tüm yurtta 1 ila 3 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y K K B B K 1 3 3 8 5 2 4 4 2 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B 3 K 2 B 13 K 2 K 2 K 5 B 12 Y 13 B 1 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B 7 PB 2 PB 12 B 5 B 4 PB 3 K 2 PB 17 Y 14 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada nım. Eşi geçmiş siyaset adamlarını ve dönemleri beğenmiyor; Bayan Hayrünnisa da gelmiş geçmiş dışişleri bakanlarının eşlerini, yıllarca kullanılan konutları, köşkleri... Görmemişliği kendisinden başka herkese yakıştırıyor. Yarattığı son tartışma önceki bir dışişleri bakanının hanımının hünkârbeğendiden başka yemek bilmeyen bir aşçıyı tutması ve gelen yabancı konuklara hünkârbeğendiden başka yemek çıkarmaması. Bayan Hayrünnisa ile ilgili yanlış değerlendirme yapılıyor. Üç odalı bir salonlu konuttan, dar olanaklı Kayseri mutfağından, sonradan aşçılı maşçılı ve çok olanaklı mutfağa geçince elbette reformist olacak! Elbette hünkârbeğendiye burun kıvıracak; zira artık Çankaya Köşkü’nde her şey gibi yemek isimleri de, listeleri de değişecekti, değişti. Yeni moda; hünkârbeğendinin yerine Kayseri mantısı, Hayrünnisabeğendi! ??? Medyamızda bir Fazıl Say tartışmasıdır gidiyor. Nihayet yalaka olmayan bir ünlü, piyanist ve bestekâr Say, rahatsızlığını dile getirmiş, İslamcılar (yalan mı) güç kazandı, azınlıkta kaldık, böyle giderse kızımı da alır yurtdışına giderim, demiş. Kültür Bakanı eski bir solcu. Fazıl Say olayını yatıştırmak için günlerdir sanatçıya ne denli önem verdiğini sayıp döküyor. İyi ama Turgut Özal’la üne kavuşan, demeçleriyle mafya liderlerine ağabey denmesini isteyen zaman zaman mide bulandıran TV dizileri yapımcısı ve listeye girer girmez AKP’lileşen Osman Yağmurdereli’ye ne oluyor? Beste ile şarkıyı karıştırıp Fazıl’ın hangi şarkısı (bestesi), CD’si kaç sattı, diye soruyor. Gazetenin biri Fazıl’la Yağmurdereli’nin ülkemize kattıkları değerlerin listesini yayımladı. Yağmurdereli’nin aldığı (tabii hepsi Türkiye markalı) ödül sayısı 4! (Yağmurdereli’nin kim tanıyor demeye getirdiği) Fazıl Say’ın 15 ödülünün hemen hepsi Batı’dan! Eserlere gelince: Yağmurdereli’nin aralarında Köpek, Misi, Size Baba Diyebilir miyim, Çaylak, Serseri, Cinlerle Periler, Benim İçin Ağlama gibi isimlerle yayımlanan 32 TV dizisi var. Yeni yılda bu ülkede çok şey değişti dedik ya; Yağmurdereli de “Bu sanatçı arkadaşımız hükümete takıp devletin idare şekliyle uğraşmasın” diyecek, siyaset yapacak yerde; aşk, meşk, alaturka entrika, cinayet, mezarda ağlaşan insanlar, bol cami, bol Allah’a şükür diyen insanları yansıtan, kolay yoldan para kazanmayı özendiren TV dizileri çevirse... Böyle olayları izledikçe, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Paris’te bir vesileyle, galiba Turan Güneş için yazdığı bir şiir aklıma takılır. Eski günler… 1945’ler... köy çocuğu Mahmut Makal’ın Türk köylüsünün acıklı durumunu yazdığı kitabında fazla takmayan biri için yazdığı şiir; “Herifçioğlu Sen Mişel’de koyvermiş sakalı / Neylesin bizim köyü nitsin Mahmut Makal’ı” diyor. Adam İstanbul’da koyvermiş göbeği… Neylesin Fazıl Say’ın piyanosunu, 25 klasik bestesini, bir kitabını, 6 nota defterini, 9 albümünü ve uluslararası çapta 15 ödülünü… ??? Fakat bir şeyi değiştirmedik, deprem olur ölü sayısı birbirini tutmaz. Kimi bir, kimi iki, kimi ise üç… Yetkililer de bir türlü rakam veremezler. Son rakam anlaşmazlığı Antalya’nın Belek yöresinden. Golf sahaları yapmak için kaç ağaca kıyıldığına dair... Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, kesilen ağaç sayısını 110 bin açıkladı. Orman Bölge Müdürlüğü 80 bin. Çevreciler ise 500 bin! Bu tartışma arasında bilinen tek gerçek; güzelim yeşil Belek, kelleştirildi. Kesilen ağaç sayısında ilgililerin anlaşamaması artık haber bile değil. Biz ülke nüfusu üzerinde anlaşamayan bir çağda yaşıyoruz. Kimi, işine geldiği gibi, 70 milyon diyor, kimi 75. Resmi rakamlar hayır, 65 milyon diye açıklıyor. Nemize değişiklik? Anayasa ve eve dönüş tartışmaları 2008’e damgasını vuracak GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Zorlu yıla merhaba ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) 2008’de en fazla tartışılacak konuların başında yeni anayasa çalışmaları geliyor. Yeni anayasa çalışmaları kapsamında türban yasağının kaldırılması, laiklik ilkesinin törpülenmesi gündeme gelecek. Yılın ilk aylarında TBMM Genel Kurulu’na getirilecek olan sosyal güvenlik yasa tasarısı, çalışanların haklarını tırpanlaması nedeniyle iktidar ve muhalefet arasında tartışma yaratacak. Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesi ile “etkin pişmanlık” hükmünü düzenleyen 221. maddeleri de tartışılacak başlıca konular arasında yer alacak. Siyaseti, geçen yıl olduğu gibi 2008 yılında da tartışmalı bir gündem bekliyor. Bunlardan bazıları şöyle: Anayasa çalışmaları: AKP yeni anayasa taslağını, yılın ilk aylarında TBMM gündemine getirmeyi planlıyor. AKP iktidarı, anayasanın ilk 4 maddesini aynen koruyacağını açıklasa da anayasa taslağında getirilen düzenlemeler türban yasağının kaldırılması ve laiklik ilkesinin yeniden tanımlanmasını öngörüyor. Taslakta, laikliğin yeniden tanımlanmasından yargı organlarının üyelerinin bir bölümünün TBMM tarafından seçilerek siyasallaşmasının yolunun açılmasına kadar pek çok düzenleme öngörülüyor. Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı: TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda görüşmeleri süren Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı, çalışanların haklarının tırpanlanması nedeniyle meslek birlikleri, odaları ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini çekiyor. AKP hükümeti, tasarıyı yılın ilk aylarında TBMM’den geçirmeyi planlıyor. Tasarıyla kamuoyunda büyük şikâyetlere neden olan “bıçak parası”, özel sağlık kurumlarında “ilave ücret” adı altında yasal hale getiriliyor. Tasarı ile emeklilik yaşı 65’e çıkarılırken prim gün sayısı da arttırılıyor. 301 ve 221. tartışmaları: TCY’nin 301. maddesi ile 221. maddeleri de 2008 yılının tartışılacak başlıca konuları arasında yer alıyor. Tasarının bu ay yapılacak ilk Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelmesi bekleniyor. Tasarıda, 301. maddede sayılan suçlar nedeniyle dava açılmasında Adalet Bakanı’nın izin vermesi, “Türklüğü” ifadesi yerine “Türk milleti” ifadesinin getirilmesi seçenekleri tartışılıyor. 2008 yılında 221. maddede değişiklik yapılıp yapılmacağı tartışmaları da sürecek. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “esnetilebilir” dediği maddede yapılacak değişikliğin bu yılın ilk aylarında netleştirilmesi bekleniyor. Kamu reformu çalışmaları: AKP hükümeti, Kamu Yönetimi Temel Yasası’nı yeni yılda yeniden getirmeyi planlıyor. Yerel yönetimler: 2008 yılı ikinci yarısından itibaren seçim çalışmalarını hızlandırmayı planlayan AKP hükümeti, yerel yönetimler için hazırlanan yasa taslağını 2009 öncesinde yürürlüğe sokacak. Sağlık: “Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasası” ile üniversite hastanelerinde öğretim üyelerinin hastanelerde tam gün çalışmasını öngören yasa ve yabancı hekim çalışmasını yasallaştıracak düzenleme bu yıl hükümetin gündeminde olacak. KDV’DE İNDİRİM Yeni yıla yeni vergiler Ekonomi Servisi Yeni yıla, yeni vergiler ve yeni vergi düzenlemeleriyle giriliyor. Vergi iadesi yerine getirilen ‘’asgari geçim indirimi’’ bugün uygulamaya konuluyor.Yeni sistemle vergi iadesi, artık asgari ücret esas alınarak hesaplanacak ve her ay maaşlara yansıtılacak. KDV’da yüzde 10’luk indirim başlıyor. Otel, motel, pansiyon, tatil köyü lokanta, pastane gibi turizm işletmelerinde, yüzde 18 yerine yüzde 8 KDV uygulanacak. Gazino, açıkhava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerler uygulamanın dışında tutulacak. Bazı vergiler, vergi cezaları ve harçlar, yeniden değerleme oranı olarak belirlenen yüzde 7.2 oranında artacak. Emlak vergisine tabi değerlerdeki artış da yüzde 3.6 olacak. Bu çerçevede işyerleriyle ilgili çevre temizlik vergisi, büyükşehirlerde bina grupları ve derecelere göre 18 YTL ile 2.125 YTL arasında, büyük şehir dışındaki illerde ise 15 ile 1.700 YTL arasında uygulanacak. Konutlarda su tüketim miktarı esas alınarak hesaplanan çevre temizlik vergisi ise yüzde 5.88 ile yüzde 7.14 arasında artış görecek. Böylece verginin hesabında esas alınan değer, büyük şehirlerde metre küp başına 18 YKr, diğer yerlerde ise 15 YKr olacak.Harçlardaki artış ile de 1 yıllık pasaport alacaklar, bugünden itibaren 136.5 YTL yerine 146.3 YTL harç ödeyecek. MTV’de ilk taksit ocakta yatırılıyor. Motorlu Taşıtlar Vergisi de yüzde 7.2 oranında zam görecek. Vergi cezalarına uygulanacak zam ile de fatura, gider pusulası, müstahsil ve serbest meslek makbuzu verilmemesi ve alınmamasının cezası 139 YTL ’den 149 YTL ’ye çıkacak. Baykal, temel sorunlarla uğraşılmadığını söyledi AKP ülkeyi kuşatıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yeni yıl mesajında “iktidarın ülkenin temel sorunlarıyla uğraşacağına yargıyı, üniversiteleri, medyayı kuşatmaya çalıştığını” vurguladı. CHP lideri Baykal, yayımladığı yeni yıl mesajında, “2008 yılının hem kendi ülkemiz, milletimiz ve insanımıza, kendi coğrafyamıza, hem de acılar ve sancılar içinde büyük ıstıraplar çeken bölgemize, bütün dünyaya refah, huzur, mutluluk ve barış getirmesini” diledi. Baykal, 2007 yılı için de şu değerlendirmeleri yaptı: “2007, işsizliğin arttığı, yatağa aç girenlerin çoğaldığı, gelir dağılımındaki uçurumun derinleştiği, borçlarımızın çoğalarak katlandığı, büyümenin gerilediği, enflasyonun yeniden başını kaldırmaya çalıştığı, çalışanların sembolik ücret artışlarıyla insanca yaşam koşullarından uzaklaştırıldığı, zam üstüne zamların birbirini takip etmeye başladığı, caddelerde, sokaklarda çetelerin, kundakçıların cirit attığı bir yıl oldu. Ne yazık ki, siyasi iktidar bu ve benzeri temel sorunların çözümüyle uğraşacağına, yargıyı, üniversiteleri, medyayı kuşatmaya, tüm kurum ve kuruluşları ele geçirmeye çalıştı. Bu arada toplumsal mutabakat belgesi olan anayasayı da AKP anayasası haline getirmek için girişimlerini hızlandırdı. Geride bıraktığımız 2007’de, hükümetin, terörle mücadele ve terör örgütünün siyasi projesi konusundaki aymazlığıyla, kafa karışıklığının neden olacağı büyük sorunlar ve laik Cumhuriyetimizle, Cumhuriyetin kazanımlarına yönelik sistemli saldırılar, toplumumuzun tüm kesimlerinin duyarlılığı ve Silahlı Kuvvetlerimizle, güvenlik güçlerimizin terörle mücadelede gösterdiği özverili, kahramanca mücadeleleri sonucu en az zararla atlatıldı.” Benim listemde 2007’nin en önemli olayı, Cumhuriyet mitingleri! Uluslararası ajansların haberlerine göre, dünyanın en önemli ilk 10 olayı içine de girdi Cumhuriyet mitingleri... Seçimler elbette önemli... Belli aralıklarla yapılan, kuralları, sınırları olan bir demokrasi unsuru... En geç önümüzdeki yıl yine var! Ama Cumhuriyet mitingleri başka bir şeydi. Aralıklarla yapılan bir eylem türü de değildi. Bu yüzden yabancılar, “Bu da nereden çıktı? Eğer bir ülkede mitingler yapılacaksa, halk sokağa dökülecekse, onu da biz yaparız” şaşkınlığı içindeydi. Milyonlarca insanın meydanları doldurması, bir bakıma meydana gelişti! Atatürk devrimlerinin toplumun belleğine işlendiğinin ilanıydı, göstergesiydi. Siyasi iktidara inat, devrimlerin aşağıdan yukarı savunulmasıydı. ??? Kimileri şu tezi ortaya attı: 22 Temmuz seçimlerinin böyle sonuçlanmasında mitinglerin de payı var. Hayır! Mitingler, 22 Temmuz’u doğurmadı. İkisini birlikte ölçmek elmalarla armutları karıştırmak olur. Hiçbir zorlama olmaksızın, ellerinde bayraklarla meydanları dolduran insanların ortaya koyduğu şuydu: Yüzde yüz kendi iradeleri... Ancak şu söz bir kez daha gerçek yaşamda ifadesini buldu: Yönü olmayan gemiye hiçbir rüzgârın faydası olmaz! Bunun faturası mitinglere, mitinge katılanlara kesilemez. Onlar şunu söylediler: İş kürek çekmekse biz çekeriz. Yelken açmaksa açarız! Yönü kim belirleyecekti? İşte bu sorunun yanıtı yoktu! Bu aynı zamanda çok önemli bir deneyim. Toplum, iş sorumluluk almaya geldiğinde gürül gürül akan bir ırmak olabileceğini gösterdi. Bu kaynak kurumadı, var... Hâlâ var... ??? 2008 neler getirecek? İçimizde ve etrafımızda meydana gelen olaylar iyiye yorulacak gibi değil. Dünya sadece küresel ısınmayla değil, küresel kirlenmeyle, küresel krizle, küresel kaosla da karşı karşıya... İnsanlık olarak ileriye gittiğimiz söylenemez. Irak’ta, Pakistan’da yaşanan olaylar bölge gerçekleri içinde bir “domino taşı” gibi bizi de etkiliyor, etkileyecek. Hükümet ve dayanaklarından beslenen toplumsal dönüşüm yılbaşı süreciyle bir kez daha ortaya çıktı. Bugünleri arayacağımız günler de gelebilir... Pek çok değerimizi de yitirebiliriz... Ama bir şeyimizi yitirmemeliyiz: Umudumuzu! İçi boş bir umuttan söz etmiyoruz. Hedefi, dayanakları olan bir umuttan. Bu bağlamda muhtaç olduğumuz umudun kökleri Cumhuriyet mitinglerinde mevcut... 20. yüzyılın başında olduğu gibi 21. yüzyılın başında da biz kazanacağız. Başarı, enerji, cesaret; umut kökünün gövdesi ve dallarıdır. Kimi dallarımız kuruyabilir... Ama kökümüzü kazıyamazlar! Umutlu yıllar! ankcum?cumhuriyet.com.tr TÜRK BİLİM ADAMLARI ‘Gen tabancası üretiyoruz’ ANKARA (AA) Türk bilim adamları, dünyada sadece birkaç üreticisi bulunan bitki ve hayvan biyoteknolojisi çalışmalarında kullanılacak son teknoloji ürünü “gen tabancası’’ üretti. Yeni teknoloji, bitkilere ve hayvanlara gen transferi yoluyla direnç kazandırmaktan “yenilebilen aşı’’ çalışmalarına kadar pek çok çalışmada kullanılacak. ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Avni Öktem, projelerinin üç yıl önce başladığını ve TÜBİTAKTEYDEB (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı) ve KOSGEB tarafından da desteklendiğini söyledi. Gen silahının, canlı hücrelere gen aktarabilmeye yaradığını anlatan Öktem, silahın tek ya da çok hücreli organizmalarda başarıya ulaştığını bildirdi. Ökdem, gen tabancasının BİOLAB firması ile ortak yürütülen bir çalışma sonucunda iki yıl süren ArGe çalışmaları ile 10 kişilik bir ekip tarafından üretildiğini anlattı. Gen tabancasının dünyada sadece birkaç firma tarafından, Türkiye’de ise ilk kez ODTÜ ve BİOLAB şirketi ortaklığı ile üretildiğini ifade eden Öktem, şunları kaydetti: “Gen tabancasıyla yaptığımız, su dolu bir balona misket atmak. Gen tabancası ile yapılan basit olarak, su dolu balon olarak tasvir ettiğimiz bir hücreye, genle kaplanmış misketlerle ateş etmeye benziyor. Söz konusu gen kaplı misketler hücrenin içine girerek istenilen değişiklikleri yaratıyor. Böylece yeni genler yerleştirerek ya yeni karakterler yaratıyoruz ya da yeni ürünler elde ediyoruz. Şu an yürüttüğümüz projelerden birinde buğday bitkisine tuz ve kuraklık direnci sağlayan genlerin aktarılması üzerinde çalışmaktayız’’ Gen tabancasının, yeni araştırmalar yapma noktasında bir araç olduğunu anlatan Öktem, normal aşılar yerine “yenilebilir aşılar’’ın yakın bir gelecekte insanların kullanımına sunulabileceğini bildirdi. IŞIL ÖZGENTÜRK Şöyle Güzel Bir Kar Yağsa ? Baştarafı Arka Sayfada bir keriz durumundayız. Devletin önleyemediği kaçak elektrik parasını da biz ödüyoruz.. hadi bunu yoksul ama son model cep telefonları kullanan halkımız için sineye çektik, peki ya yüzde 15’inin yüzde 2’sini bütçesine alan TRT’ye ne oluyor? Müdürün müdürü, yardımcısının yardımcısı, yardımcının da bir başka yardımcısının bulunduğu TRT, hantal bünyesini rasyonel bir işlerliğe geçirmeye çalışması gerekirken, Sibel Can’a iki şarkı için 250 bin YTL, Tarkan’a da altı şarkı için 750 bin dolar ödüyor. Vay canına!.. Benim kesemden yapılan şu hovardalığa bakın! Çalsın sazlar oynasın kızlar... Bence bu elektrik konusunda işadamları ve KOBİ’ler de harekete geçmeli, dünyanın en pahalı elektriğini kullanarak iş yapmaya çalışıyorlar. Tabii bu nedenle Bulgaristan, Romanya ve Mısır’a kaçan kaçana. Şimdi yeni yılın ilk gününde böyle şeylerle kafa karıştırmaya gerek var mı? Elbette yok. Belli ki, bir süre daha kar yağmayacak, o zaman güneşli havanın keyfini çıkarın; âşık olmanın yaşı olmadığını düşünüp yeni aşklar, yeni acılar ve mutluluklar için kendinizi hazırlayın.. şöyle bir giyinip, süslenip deniz kıyısına inin, ya da hemen bir ada vapuruna binip gevrek simidinizi artık açlıktan mı, yoksa alışkanlıktan mı vapurları izleyen martılarla paylaşın; ne yapalım.. bir dam altı bulmak için titreyerek dolaşan serçeler yok.Ve bu yıl hayat size bir torun, bir aşk ya da bir kitap bağışlasın, dileyin olur. Cumhurbaşkanı yeni yıl mesajında ekonomi ve dış politikanın başarılı olduğunu savundu Gül’den terörle mücadelede kararlılık mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile siyasi parti liderlerinin yeni yıl mesajlarında, Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığına vurgu yapıldı. Cumhurbaşkanı Gül, yayımladığı yeni yıl mesajında, Türkiye’nin geçen yıl çok zor tartışmalardan yüzünün akıyla çıktığını, Türk milletinin, meselelerini demokrasi içerisinde çözebilen bir olgunlukta olduğunu bütün dünyaya gösterdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, bugün bu olgunluğun siyasetten iktisadi hayata ve dış politikaya kadar müspet ve güzel sonuçlar verdiğini ifade etti. Türkiye’nin terörle mücadele alanında da ciddi gelişmeler kaydettiğine işaret eden Gül, “Artık bütün dünyaya terörle mücadelemizi çok daha rahat anlatabiliyoruz. Bunun neticesinde de terörle mücadelemizi bütün dünya destekliyor” dedi. 2008’in terörle mücadelede ciddi sonuçların alınacağı bir yıl olacağını vurgulayan Gül, “2007 yılında aldığımız özgüvenle, 2008 yılına umutla bakıyoruz” dedi. TBMM Başkanı Köksal Toptan, üzüntü ve sevinçleriyle bir yılın daha geride bırakıldığını, umut ve coşkuyla yeni bir yıla girildiğini belirterek, “Şimdi önümüzde çok önemli bir görev daha bulunuyor; bu dönem Meclisimizin iktidar ve muhalefetiyle yoğun bir çalışmanın ardından, toplumun tüm kesimlerinin uzlaştığı yeni anayasayı, Türkiye’ye kazandıracağına inanıyorum’’ dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, önceki gün televizyonlardan yayımlanan Ulusa Sesleniş programında yurttaşların yeni yılını kutladığı gerekçesiyle ayrı bir yeni yıl mesajı yayımlamadı. Erdoğan, Ulusa Sesleniş programında, “Karşılamaya hazırlandığımız 2008 yılının da ülkemize ve milletimize yeni başarılar, bölgemize ve dünyamıza daha çok huzur, barış ve refah getirmesini Allah’tan temenni ediyorum. ” demişti. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, mesajında “İktidar, 2007 yılında da hiçbir alanda ilerleme kaydedemediğini” ifade etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli mesajında, derin siyasal buhranların yaşandığı, toplumsal ve kültürel ayrışmanın sinsi provalarının yapıldığı, vatana yönelik hain emellerin yerli işbirlikçileri sayesinde alenen ortaya çıktığı bir yılın geride bırakıldığına işaret etti. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, mesajında, 2007’yi Türkiye için önemli kayıpların yaşandığı, cumhuriyet değerlerinin aşındırılmaya devam edildiği, halkın umudunun zayıfladığı bir “kayıp yıl’’ olarak nitelendirdi. Sezer, ‘’Halkımızın hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk ve geçim sıkıntısı ile baş başa bırakıldığı 2007 yılı en çok yarınlara ilişkin umutların zayıfladığı bir kahır yılıdır’’ dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle