Katalog

24 EYLÜL 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER İsrail 90 tutukluyu daha bırakacak ? TEL AVİV (AA) İsrail kabinesi, ramazan ayı dolayısıyla ve Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ı Hamas’a karşı desteklemek amacıyla 90 Filistinli tutukluyu daha serbest bırakma kararı aldı. Kabinedeki bakanların 16’sının karara olumlu oy verdiği, 6’sının ise karşı çıktığı bildirildi. İsrail kabinesinin serbest bırakma kararı aldığı Filistinli tutukluların çoğunluğunun El Fetih üyesi, cinayetlere bulaşmamış isimlerden oluştuğu, aralarında Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi’nden bazı kişilerin de bulunduğu bildirildi. İsrail, geçen ağustos ayı sonuna doğru, 250 civarında Filistinli tutukluyu salıvermişti. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 ABD’li General Stutzriem’in ekibi, saldırı hazırlıklarına son şeklini vermekle meşgul BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI İran için ‘şah mat’ hazırlığı Dış Haberler Servisi İran’a saldırı hazırlıklarını şekillendirmek üzere, ABD Hava Kuvvetleri bünyesinde gizli bir ekip kurulduğu belirtildi. İngiliz gazetesi Sunday Times muhabiri Sarah Baxter, doğrudan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Michael Moseley’e bağlı olarak çalışan ve 2030 subaydan oluşan “Şah Mat Projesi” ekibinin haziran ayından beri faaliyette olduğunu yazdı. Habere göre, Tuğgeneral Lawrence Stutzriem ve eski İsrail subayı ve sibernetik savaş uzmanı Dr. Lani Kass tarafından idare edilen ekip, ABD Merkez Komutanlığı Şeriatın ve Terörün Ilımlısı Ilımlı İslam ürkütmeyen İslam, yavaş yavaş giydirilen şeriat düzeni mi? Önce türban sonra sarık daha sonra da kara çarşaf mı? Kurbağayı sıçratmadan, yavaş yavaş alıştıra alıştıra kaynatmak gibi... Şeriatçıların penceresinden olay böyle. Malezya’da olduğu gibi önce ılımlısından başlayarak işi “oruç müfettişlerine” kadar götürmek... Faşizmin içine din sopasını da yerleştirmek... Ancak ABD ve AB için ılımlı İslamın anlamı çok farklı. Onlara göre İslam ikiye ayrılıyor; ABD ve AB’nin istediklerini yapmayanlara “radikal İslam” diyorlar. İşbirliği yapıp emperyalizmin maşası olan İslamcı siyasilere ise “ılımlı” adını uygun görmüşler. İran ve S. Arabistan örneklerinde olduğu gibi; her ikisi de şeriat düzeni içinde. İşbirlikçi olan ılımlı; ABD’nin emrine girmeyen ve kendi ulusal çıkarlarını koruyan İran ise radikal İslam sayılıyor; emperyalizm için tabii... Tek ölçü işbirlikçilik; sömürgeci ile işbirliği yapana, “işbirlikçi demeye utandıkları için”, ılımlı sözcüğünü uygun görüyorlar. Köktendinci kimliğini örtmek için ve “biraz anlamında, ılımlı” diyorlar... Biraz hamile gibi bir şey işte... ? ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir ekibin, İran’a yönelik olası saldırının son hazırlıklarını yürüttüğü haber verildi. BM Genel Kurulu için ABD’ye giden İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın bugün Columbia Üniversitesi’nde öğrencilerin ve akademisyenlerin sorularını yanıtlaması bekleniyor. bünyesinde 2 yıldır yürütülen İran’a saldırı hazırlıklarına son şeklini verecek. söylenirse yapacaklar” diye konuştu. Bu arada, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, BM Genel Kurulu’na katılmak için ABD’ye hareket etti. New York’ta birçok ülke lideriyle görüşeceğini dile getiren Ahmedinejad, “bazı bağımsız Amerikalı aydınlarla, akademisyenlerle ve üniversite öğrencileriyle görüşerek Ahmedinejad ABD’de Gazeteye konuşan ABD Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, İran’a saldırı hazırlıklarının ordu kademelerinde iyi bir fikir olarak görülmediğini belirterek “Hiçbiri öyle düşünmüyor, ama eğer yapmaları onların sorularını yanıtlayacağını” ifade etti. Ahmedinejad’ın, 11 Eylül saldırılarında yıkılan İkiz Kuleler’in bulunduğu bölgeyi ziyaret etme isteğinin reddedilmesine rağmen, ziyaretin programından çıkarılmadığı açıklandı. İran Cumhurbaşkanı’nın bugün konuşma yapacağı Columbia Üniversitesi, Yahudi lobisi ve New York Belediyesi’nden gelen baskılara rağmen bu toplantıyı iptal etmedi. Columbia Üniversitesi Rektörü Lee Bollinger, “Bu etkinliğin, Columbia’nın tartışma forumu olarak hizmet etme geleneğinin parçası olduğunu” söyledi. İSRAİL UÇAKLARI Yakıt tankları bilmecesi Dış Haberler Servisi İsrail ordusunun, 6 Eylül’de Suriye’ye düzenlenen hava operasyonu öncesinde Suriye’deki gizli bir askeri tesise operasyon düzenlediği ve nükleer madde ele geçirdiği öne sürüldü. İngiliz Sunday Times gazetesi, Türk topraklarında bulunan yakıt tanklarına da dikkat çekerek “Amerikalı bazı analistler, operasyonun ardından Türkiye üzerinden dönüş yapan İsrail jet uçağınca düşürüldüğü öne sürülen yakıt tankerinin fotoğraflarına şaşırdı. Göreli olarak çok az zarara uğramış görünüyor. İsrail F15 pilotlarınca izlenen rota konusunda şaşkınlık yaratmak için gizlice yerleştirilmiş olabilir mi” sorusuna yer verdi. İsrail özel timlerinin SuriyeKuzey Kore işbirliğiyle yürütülen bir nükleer tesisi hedef aldığını yazan gazete, İsrail’in söz konusu tesisi aylarca izlediğini ve tesise operasyon düzenlemek istediğini, ancak ABD’nin onay vermek için kanıt talep ettiğini belirterek komandoların görevinin SuriyeKuzey Kore işbirliğine dair kanıt elde etmek olduğunu iddia etti. Gazete, uzmanların, gizlice elde edilen nükleer materyalin Kuzey Kore yapımı olduğunu bildirmesinin ardından, ABD’nin saldırıya yeşil ışık yaktığını belirtti. Suriye ve Kuzey Kore, geçen hafta yaptıkları açıklamada nükleer alanda işbirliği yaptıkları yönündeki iddiaları reddetmişlerdi. BARZANİ FRANSIZ ELÇİYLE GÖRÜŞTÜ Benim şeriatçılarım, benim teröristlerim... PKK, Amerika’nın gözünde “ılımlı terör örgütü” değil mi? Kırmızı çizgi işbirlikçilikten geçiyor. İşbirlikçiyse ılımlı; değilse radikal... Amerika’nın “bizim çocuklar” dediği generalleri, köktendincileri, teröristleri, patronları hepsi de ılımlı; çünkü emperyalizmin emrindeler. Hepsi de Amerika’ya gebe... George Bush yıllar önce söylemedi mi? Ya benim yanımda ve emrimdesin; Ya da benim karşımda... İşte köktendincilerin ve teröristin ılımlısı da böyle. ABD’nin emrindeyse ılımlı İslam ve ılımlı terörist adını alıyor. Necmettin Erbakan Amerika’nın emrine girmeyip ona karşı çıktığı için radikal İslamdan sayıldı ve 28 Şubat süreci ile tasfiye edildi. Yerine işbirliğini kabul edenler getirildi. ABD tarafından onların kimliklerine “ılımlı İslam” yazıldı. PEJAK ve PKK, ABD tarafından “ılımlı teröristler” olarak kabul edilirler. Diplomatik dille, biraz kınanmalarına karşın ABD ve AB’den silah, eğitim, para ve siyasal destek alırlar. Yeni Japonya Başbakanı Fukuda ? Dış Haberler Servisi Japonya’da 12 Eylül’de sürpriz bir şekilde istifa eden Başbakan Şinzo Abe’nin yerine iktidar partisinin liderliğine ılımlı siyasetçilerden Yasuo Fukuda seçildi. Liberal Demokrat Parti’den yapılan açıklamada, Fukuda’nın 330, diğer aday eski Dışişleri Bakanı Taro Aso’nun 197 oy aldığı belirtildi. Salı günü parlamentoda yapılacak oylamada, Abe’nin yerine başbakan olmayı garantileyen Fukuda, komşuları Kuzey Kore ve Çin ile iyi ilişkiler kurulmasını savunuyor. Kuzey Irak’ta konsolosluk talebi Dış Haberler Servisi Fransa’nın Bağdat Büyükelçisi JeanFrançois Girault, Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’ye, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in “konsolosluk açmak istediklerini” belirttiği mektubunu iletti. Kouchner’in “Kürdistan ile ilişkilerini geliştirmek istediklerini” ifade ettiği, Barzani’nin de Fransa’nın talebini memnunlukla karşıladığı kaydedildi. Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner, New York’ta düzenlenen BM’nin Irak toplantısında yaptığı konuşmada da ülkede yeniden yapılanma sürecinin Kürt bölgesinden başlaması gerektiğini savundu. Türkiye’nin de katıldığı toplantıda, BM’nin Irak’taki rolünü artırmasına ve Irak’ın komşuları toplantısının İstanbul’da yapılmasına destek verilirken, BM Genel Sekreteri Ban Kimun, Irak’ta bölgesel “destek bürosu” açılmasının planlandığını kaydetti. Rahiplere halktan büyük destek Myanmar’da askeri cuntaya karşı Budist rahip ve rahibeler tarafından başlatılan yürüyüşe katılan 10 binden fazla vatandaş, rahipleri korumak için insan zinciri oluşturdu. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği de Myanmar’da itidal çağrısında bulunarak cunta yetkililerinin, yükselen cunta karşıtı gösterilere sert karşılık vermemesini ve protestoların büyük bir çatışmaya dönüşmemesini ümit ettiğini bildirdi. (Fotoğraf: AFP) Herkes kendi yolunda... ABD ve AB şeriatçılara ve teröristlere “ılımlı” adını vererek onları Büyük Ortadoğu Projesi için bir maşa gibi kullanır. Kendini kullandıran köktendinciler, karşılığında, şeriatçı bir düzen kurma yolunda destek alırlar. Ayrılıkçı teröristler ise, Batı emperyalizminin, “böl ve yönet” kuralı ile örtüşerek kendi yollarında ilerlemeyi sürdürürler. Sömürgeciler, köktendinciler ve teröristler Türkiye’de ve bölgede böylesine bir işbirliği içindedirler. Her biri kendi amacı doğrultusunda ilerlemeye çalışır. Ya arada kalanlar!.. Bu arada işbirlikçi büyük sermaye çevreleri çelişkili bir konuma düşerler: Bir yandan Türkiye’ye ve bölgeye Washington’in ve Brüksel’in gözü ile bakmak zorundadırlar. Çünkü kaderlerini vahşi kapitalizm ile bütünleştirmişlerdir. Batı kapitalizminin bölgedeki ve Türkiye’deki bağlı değişkeni konumundadırlar. Ancak bunu yaparken Türkiye’deki köktendinciler ve bölücülerle işbirliği yaparak “ülkedeki oligarşiyi onlarla paylaşmaları gerekir”. Washington ve Brüksel’in emrinde, Batı ile paylaşmaya itiraz etmezler; ancak köktendinciler ve bölücülerle paylaşımda sorun yaşamaya başlarlar; çelişkileri su yüzüne çıkar. O zaman da kendi takımlarından popüler birini sahneye sürüp, “mahalle baskısı var...” diye feryada başlarlar. Batı’nın güdümünde olarak, “aynı oligarşi içinde yer aldıkları halde”, oligarşinin diğer ortaklarını “ısmarlama düşünürlere” şikâyet ettirirler!.. Bütün sorun, emperyalizmle işbirliğindedir. İşbirliğine başladıktan sonra “sömürgecilerin dayatmalarını ayıklamanıza izin vermezler”. İşbirliği içindeyseniz “köktendinci, bölücü ve büyük sermaye için proje, bir bütündür”. Hatta büyük sermaye, şeriatçılardan ve bölücülerden daha da zor duruma düşer. Çünkü diğer ortakların yaptığı gibi takıyye yapma olanağı yoktur. Şeriatçı ve bölücü kendi yolunda ilerleme olanağına sahipken, büyük sermaye, organik olarak Batı kapitalizminin bir parçası durumundadır; manevra olanağı yoktur. Oligarşi içindeki çatlama kaçınılmazdır... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Sınırda hareketlilik İsrail radyosu, savaş uçaklarının önceki gün sınırda tespit ettikleri bir Suriye uçağına karşı harekete geçtiklerini, ancak Suriye uçağının parçalanmış olarak bulunması üzerine geri döndüklerini kaydetti. İsrail hava kuvvetlerinin Suriye hava sahasının ihlal edilmesi nedeniyle, Suriye’nin İsrail hedeflerini vurma ihtimaline karşı teyakkuzda olduğunu belirten radyo, böylece Suriye operasyonunu doğrulayanlar arasına katılmış oldu. ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ’NDEN DUYURU 2007 ÖSYS EK YERLEŞTİRME 1. 20072008 öğretim yılı için merkezi yerleştirmede boş kalan, yerleştirilen adayların kayıt yaptırmaması nedeniyle boşalan ve 2007ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu yayınlandıktan sonra açılan yükseköğretim programlarının kontenjanlarına 2007ÖSYS sonuçlarına göre ÖSYM tarafından ek yerleştirme yapılacaktır. 2. Adaylar “2007ÖSYS Yükseköğretim Programlarına Ek Yerleştirme Kılavuzu’nu 14 Ekim 2007 tarihleri arasında ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticiliklerinden 3,00 YTL karşılığında satın alabilecekler ve ÖSYM’nin internet sitesinde görebileceklerdir. Adaylar Kılavuz ücreti ile tercihlerini Başvuru Merkezi aracılığıyla yaptıklarında ödeyecekleri 3,00 YTL tutarındaki hizmet ücreti dışında başka bir ücret ödemeyeceklerdir. Posta ile Merkezimize gönderilen Tercih Formları işleme alınmayacaktır. ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ile Kılavuz satış noktalarının adresleri ayrıca gazete ilanında ve ÖSYM’nin internet sitesinde yayınlanacaktır. 3. Tercih işlemi Başvuru Merkezi aracılığıyla veya kişisel olarak internet üzerinden 1 4 Ekim 2007 tarihleri arasında yapılacak ve bu süre kesinlikle uzatılmayacaktır. 4. 2007ÖSYS Merkezi yerleştirmede bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş olan adaylar (Açıköğretim Fakültesinin kontenjansız programlarına yerleşenler hariç) ek yerleştirmede tercih yapma hakkına sahip değildir. Ek yerleştirmede tercih yapabilmek için, 2007ÖSYS merkezi yerleştirmede hiçbir yere yerleştirilmemiş (veya Açıköğretim Fakültesinin kontenjansız programlarına yerleştirilmiş) olmak gerekir. Bunun dışında aşağıdaki kurallar geçerli olacaktır: a)Yeni açılan yükseköğretim programları ile merkezi yerleştirmede kontenjanı dolmayan ve en küçük puanı oluşmayan yükseköğretim programları ilgili puanı hesaplanmış tüm adaylar tarafından tercih edilebilecektir. b) Merkezi yerleştirmede kontenjanı dolan ve en küçük puanı oluşan, ancak yerleştirilen adaylardan birkaçının kayıt yaptırmaması nedeniyle kontenjan açığı oluşan lisans programlarını ve Tablo 3B ‘deki önlisans programlarını ilgili programın en küçük puanına eşit veya daha büyük puana sahip olan adaylar tarafından tercih edilebilecektir. Tablo 3A’daki önlisans programları için en küçük puan koşulu aranmayacaktır. 5. 2007ÖSYS’de sadece sınavsız geçiş için başvuran adaylardan açıköğretimin kontenjansız programları hariç bir yükseköğretim programına yerleşmemiş olanlar da 2007ÖSYS ek yerleştirmeye başvuracaklardır. Bu adaylar Tablo 3A’dan kendi alanları ile ilgili programları tercih edebilirler. 6. Tablo 3A, Tablo 3B, Tablo 4 ve ek yerleştirme kurallarına ilişkin bilgiler 2007ÖSYS Yükseköğretim Programlarına Ek Yerleştirme Kılavuzunda yer alacaktır. 7. Lise mezunları ek yerleştirme için Tablo 3A’da yer alan önlisans programlarını da tercihleri arasında gösterebilecekler ve ilgili yasa gereğince meslek lisesi mezunlarına öncelik tanınmak koşulu ile yerleştirilebileceklerdir. 8. 2007 yılında özel yetenek sınavı ile öğrenci alan yükseköğretim programlarına kesin kayıt yaptırmış olanlar da 2007ÖSYS ek yerleştirmeye başvurabilirler. 9. Ek yerleştirme işlemleri, 2007ÖSS Öğrenci Seçme Sınavı Kılavuzu, 2007ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu ile 2007ÖSYS Yükseköğretim Programlarına Ek Yerleştirme Kılavuzunda belirtilen esaslara göre yapılacaktır. ÖSYM BAŞKANLIĞI CUMHURİYET 11 K