25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK haticetuncer?hotmail.com 7 ‘Plan yapmayın plan’ diyenlere Yavuz Bingöl ‘Bizim planımız sevgi, kardeşlik, barış ve dostluk’ diye yanıt verdi Güvercini bir kez daha vurdular HATİCE TUNCER Tunç: Barış isteyenlere ceza anatçı Ferhat Tunç, Hrant Dink’in katillerine övgülerle dolu klibi sonuna kadar izleyemediğini anlatıyor. “En başta Karadenizli insanlarımız bu şekilde töhmet altında bırakılmayı asla kabul etmeyeceklerdir” diyor. Tunç, kendisinin halen Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinden yargılandığını, yaşananların bir zihniyetin sonucu olduğunu anlatarak şöyle devam ediyor: “Suç olarak nitelenen şey, tamamen, konserlerimde yaptığım kısa konuşmalarda verdiğim mesajlardır. Ve ben bu S konuşmalarımda, ‘barış’ istedim, ‘savaşa hayır’ dedim. Bu duruşum nedeniyle yargılanıyorum, tehditler alıyorum ve bunaltıcı bir maddimanevi izolasyon yaşıyorum. Birileri, cinayeti, katilleri alenen övecek, bu nedenle televizyon televizyon dolaşarak hiçbir inandırıcılığı olmayan açıklamalar yapacak, gazetelerde boy gösterecek; ama ben ve benim gibi sanatçılar, savaşa, şiddete karşı çıktıkları için yargılanacak. ‘Katillere övgü, barış ve kardeşlik isteyenlere ise ceza ve tehdit’ mantığını kınıyorum.” asıl da yüreğimiz yanmıştı 19 Ocak günü... Hep birlikte, Osmanbey’e koştuk, duyduklarımız gerçek olmasın istedik. Hep birlikte, Fırat türküsüyle, dudukla uğurladık, katillere, arkasındaki güçlere lanet ettik. Birbirimizin elini daha sıkı tutmaya karar verdik. “Ah kardeşlerim” diye acısını paylaştı Rakel Dink ve “Çatağ”ına seslendi: “Kucağımdan ayrıldın, ülkenden ayrılmadın”. Hep birlikte aramızda böyle çocuklar yetiştirdiğimiz için utandık. “Güvercinleri vurmazlar” diyordu Hrant Dink. Güvercini bir kez daha vurdular. Notaları, mısraları kirlettiler, Karadeniz’i kararttılar. N tıramıyor: “Bir kere en can sıkıcı olan Karadeniz Bölgesi’nin şarkılarını, türkülerini söyleyen bir insanın ırkçı tutum sergilemesi. Aşırı sağcı bir politikacı olsa, ‘politikacıdır’ diye belki anlardık. Karadeniz türküleri özeldir, önemlidir. İfade özgürlüğü açısından bakarsak, insanlar düşüncelerini şarkıyla anlatabilirler. Ama sevgisizce yazılmış, sevgisizce okunmuş bir şarkı. Sanatın dili değil bu. Sanatçıların durması gereken yer, toplumlar arasında kin, öfke ve sevgisizliğe neden olacak şeyler söylemek değil. Irkçılık, sanatın çerçevesi içerisine sığmaz. Birbirimizi ve birlikte yaşamayı sevmeliyiz. Toplumların duygusal bağlarının kopmaması yalnızca sanatçıların değil herkesin görevi. Benim memleketim Kars’ta Türkler, Çerkeşler, Kürtler, Terekemeler, Ermeniler 72 millet bir arada yaşıyoruz. Sıvas, Maraş, Taksim’i kimler planladı? Bizim kalbimizde ise sevgi, kardeşlik dostluk planları var.” Kurban kim, cellat kim? asemin Göksu, iki yıl önce Beylerbeyi’nde yürürken bir duvarda büyük harflarla yazılı “Ermeni girer, ..spor giremez” ifadeleri karşısında irkilişini anlatarak bugünü değerlendirdi: “Sokaktaki en yalın ve gerçek yansımasıydı aslında bu basit cümle... Ve aynı zamanda da bugünkü kafatasçı zihniyetin çoktan basılmış bir fotoğrafıydı. İnsan duygusuna ulaşmanın en kolay yolu olan sanat dallarının ve özellikle de müziğin, bu vahşi oyunun dışında bırakılması düşünülmezdi elbette... Çeşitli sanatsal faaliyetlerin arkasına sığınarak acınası bir cehalet içersinde düşünme yetisini kaybetmiş insanları, ucuz şovenist söylemlerle kullanan, aslında kendi gerçek tarihini bilmekten aciz ve amaçları yalnızca göbek ve cüzdan şişirmek olan bu çıkarcıları affetmek olası değildir, olmamalıdır. Hrant Dink bu yolda kurban edilen ilk aydın değildi elbet. Bu karanlık oyun devam ettikçe son da olmayacaktır. Ama bu nasıl zehirli bir öfkedir ki, bir kez öldürmek yetmiyor bu insanlara?.. Bir daha, bir daha öldürüyorlar. Aslında ‘kurban’ kim ‘cellat’ kim bilmeden... sının hep ayakta tutulduğuna ilişkin gözlemlerini anlatan Karadenizli sanatçılar, 2002 yılında Trabzon milletvekili Şeref Malkoç’un verdiği bir soru önergesine dikkat çekiyorlar. Önergede, “8 yıllık kesintisiz eğitim ve misyonerlik ya da Pontusçuluk faaliyetleri arasında bir nedensonuç ilişkisi olup olmadığının” sorulduğunu anlatan sanatçılar, “Bizim görüşümüz, Doğu Karadeniz’de ‘bebekten katil’ yaratan kin ve nefret ortamının arka planında, ‘sanatsal’ meşrulaştırmaların ciddi bir katkısı olduğudur.” Türkülere kurşun Türkiye’nin görünmeyen sanatçılarını gün ışığına çıkarmak için yıllardır çırpınan bir yazar ve organizatör olan Akın Ok “Türkülere sıkılan kurşunlarla nereye varılmak isteniyor” diye soruyor. Akın Ok’un güzel kaleminden aynen aktarıyoruz: “Gerçek türkü direnişcileri mezarlarından kalksa ne der di ki! Mevlana’dan Pir Sultan Abdal’ a akan ve dalganan türkü bayraklarını iyi okuyup, iyi anlamak tarihsel bir vefadır ki artık türkü çocuklarına dokunmadan, rant eylemeyen bütün türkü aşıkları anadolu uygarlığına daha çok yakışır...” Y Tarih sayfalarında Türkiye’de rock müziğin önemli isimlerinden Nejat Yavaşoğulları ise müzik, yazarlık, sinema, tiyatro, gazetecilik gibi toplumun önünde olmayı gerektiren mesleklerle uğraşanların ürettikleri işlerde dikkatli davranmaları gerektiğini düşünüyor: “Meslekleri nedeniyle kitleleri etkileme durumunda olanlar bunun getirdiği sorumluluğun farkında olmalıdırlar. Din, dil, ırk ayrımı yapmak artık tarih sayfalarında kalmıştır. Savaşa karşı barışı, düşmanlığa karşı dostluğu, ölüme karşı yaşamayı savunmak günümüz uygarlık düzeyinin bir gereğidir bence. Fikir özgürlüğü var diyerek bu değerleri hiçe saymak ve intikam, nefret, düşmanlık dolu söylemlerde bulunmayı kabul etmek mümkün değil.” ‘Karadeniz’de ırkçılığa yer yok’ rabzonlu sanatçı Fuat Saka, Karadeniz ezgileriyle tanınsa da yıllardır Nâzım şiirlerini de besteler, Alevi deyişleri de okur, Güneydoğu türküleriyle coşturur. Sorumuzu “Anadolu’da ırkçı söylemlerde bulunmuş kaç tane ozan sayabilirsiniz bana?” diye karşıladı ve devam etti: “Eğer bir insan kendine ‘ozan’ diyorsa onun sorumluluğunu taşımak zorundadır. Bu aklı başında Karadenizlilerin onaylamayacağı bir durumdur. Karadeniz’in kültüründe ırkçılığa yer yoktur. Karanlık güçler tarafından fakir kesimden bazı gençlerin katil olarak yetiştirildiği ortada. Ama bu Karadeniz’in yeni kültürü değildir. Bu ülkenin birçok bölgesinde de sahneye konmuş eski bir oyunun, Karadeniz’deki yeni versiyonudur.” T Ayrımcılığa prim vermeyiz enç yaşta yitirdiğimiz Kazım Koyuncu’nun açtığı müzik anlayışından ilerleyen Erdal Bayrakoğlu, “Halkların kardeşliği yerine şiddet ve linç kültürüne çağrıda bulunan, toplumsal barış ortamına ciddi zarar veren bir şarkı olduğu düşüncesindeyim” diyor. Karadenizliyi şöyle anlatıyor: “Karadeniz birçok kültürü bir arada barındırmış ve ayrımcılığa hiçbir zaman prim vermemiştir. Karadenizliler bir arada yaşamı devam ettirerek buna en güzel cevabı vermektedir.” G Müzisyenler, şarkıcılar, bağlama, gitar tutan, ezgileri bize ulaştıranlara “Bu kin, bu ırkçılık, sanatla, müzikle, Karadeniz’i mavisiyle yeşiliyle bağdaşır mı” diye sorduk. “Plan yapmayın plan” diyenlere Yavuz Bingöl’ün yanıtı “Bizim planımız sevgi...” oldu. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Yavuz Bingöl bağlamasıyla, Ermeni duduk sanatçısı Civan Gasparyan Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’ndaydı. “Türküler kardeştir” diyorlardı. Gözyaşlarıyla hep birlikte Anadolu’nun ve tüm dünyanın kardeşliği için söylemiş, yitirdiklerimizin ardından gözyaşı dökmüştük. Kimsenin sevgi, barış ve kardeşlikten başka bir planı yoktu. Yavuz Bingöl, o duymaktan utandığımız sözleri Karadeniz’e de sanata da yakış Ozan sevgi insanıdır Sanatçı Gülay, şarkıdaki sözlerin ozan sıfatına yakışmadınığı anlatırken “Ozanlar gerçek sevgi insanlarıdır ve yaradılmış her şeyi yaradandan ötürü severler” diyor ve devam ediyor: “Hangi vatan haini fikrini söyledikten sonra öldürüleceğini bile bile ülkesinde yaşamaya devam eder? Bu ülkenin birçok zorluğuna rağmen hepimiz hep birlikte Atatürk’ün ‘ayrım gözetmeksizin, bölgelere ayırmadan’ hepimize emanet ettiği bu vatanda, bu topraklar üzerinde yaşıyoruz ve yine böyle yaşamaya da devam etmek istiyoruz, hangi fikirden, hangi düşünce bütünlüğünden olursak olalım… Vatan sevgisinin bölgesi yoktur ve bu ülke de, vatanını canı pahasına da asla satmayacak yürekli vatanseverlerle dolu.” Sanatsal meşrulaştırma Karadeniz’in kültürlerini derlemek, incelemek ve sunmak amacıyla 2000 yılında kurulan “Helesa Dans ve Müzik Grubu”ndan Ayşe Kolivar, Kadıköy’de ramazan etkinlikleri kapsamında kurulan bir stanttan “Plan Yapma Plan” şarkısının hoparlörlerle yüksek sesle çalındığını söyledi ve “Bir Karadenizli olarak ne kadar üzüldüğümü anlatamam” dedi. Önergeye dikkat çekiyorlar Grup Helesa ve Karadeniz’in çeşitli renklerinde müzik yapan Birol Topaloğlu, Dalepe Nena’dan Nilüfer Taşkın ve Hikmet Akçiçek’in “Yasin’i tersinden okumak” başlığıyla kaleme aldığı yazıda son on üç yıl içerisinde Doğu Karadeniz’de bölücülük, misyonerlik, Pontusçuluk yapıldığı propaganda BAŞKA TÜRLÜ ŞEY başka türlü bir şey benim istediğim ne ağaca benzer, ne de buluta burası gibi değil gideceğim memleket denizi ayrı deniz, havası ayrı hava.. Tepkiler çığ gibi KİRALIK EV ARIYORUZ (İki mimar bayanız) MecidiyeköyBeşiktaş civarı Tel: 0537 274 20 74 İ.D.M.M.A Harita ve Kadastro Mühendisliği Bölümü (19761977) GÜLDÜREN, DÜŞÜNDÜREN TELEFONUNU BEKLEYECEĞİZ... MASAYI KUR, BİZİ BEKLE HESABI BİRLİKTE SORARIZ... bir başka yolculuk dalından düşmek yere yaşadığından uzun bir tatlı yolculuk dalından inmek yere ağacın yüksekliğince dalın yüksekliğince rüzgarda ve bir yeni ömür vardığın çimen yeşilliğince nerde gördüklerim nerde o beklediğim rengi başka tadı başka.. CAN YÜCEL Ev işlerinde, yatılı olarak çalışmak istiyorum Tel: 0555 512 80 51 Cumhuriyet Mahallesi Çanta KöySilivri Bahçe içerisinde sıfır lüks villa, yazkış oturuma hazır 0532 416 35 19 Ali Kemal Karayel, Agah Topoğraf, Aydın Çömlekçi, Cengiz Demirağ, Cengiz Sayalı, Erol Köktürk, Ercan Kabail, Faruk Öztürk, Kadir Matiloğlu, Mesut Cihan, Mustafa Düzağaç, M. Zeki Tüysüz, Naci Ekin, Nurçin Ulusoğlu, Nurullah Erdal, Önder Çelik, Sedat Özkan, Süleyman Fırat, Şendoğan Kavak, Zeki Aysan Dosya No: 2007/884 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma, 17/10/2007 günü, saat 14.50 15.00’de, Dörtyol Sanayi Hanlı yolu üzeri Emniyet Garajı No: 34 Adapazarı’nda yapılacak ve o günü kıymetlerin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 22/10/2007 günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden % 18 oranında K.D.V.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilân olunur. Not: Fahrettin Özcan = Satış ilanı yerine kain olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Muhammen Kıymeti Lira: 30.000,00 Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri): Mitsubishi marka beyaz renkli 2007 model Canter FE 839 tipi, 4D34LI4487 motor, NLTFE83 P001000907 şasi nolu, kasanın muh. yerleri ezik ve çizi, arka stoplar kırık, 34 TY 9254 plakalı kapalı kasa kamyonet. (İc. İf. K. 114/1, 114/3) (Basın: 49854) ADAPAZARI 2. İCRA DAİRESİ MENKULÜN ACIK ARTIRMA İLÂNI üseyin Turan: Türküleri yakmaya devam ediyorlar. Toplumun bir kesimini hastalıklı bir şekilde ajitasyonlarıyla etkileri altına alan, diğer kesimini de aynı şekilde ötekileştiren bu bağnaz zihniyeti şiddetle kınıyorum. Sanat barışı isteyen ve özendirenlerin ayrıca yetmiş üç millete bir nazarla bakabilenlerin işi olmalıdır. Seyfi Yerlikaya: Son zamanlarda ülkemizde kutuplaşmanın ne kadar ciddi boyutlara taşındığını görüyoruz. Sanırım birilerinin ekmeğine iyi yağ sürülüyor. Sanat barıştan, kardeşlikten ve sevdadan yanadır... Savaştan, zulümden ve cinayetten yana değil... Yeni nesli bu tür faşizan zihniyetlerle kışkırtmanın ülkemizin geleceği açısından endişeli bir durum olduğunu belirtmek isterim. Kardeş Türküler Müzik Topluluğu müzisyenlerinden Fehmiye Çelik, İsmail Türüt’ün şarkı sözlerini ve internet ortamında youtube’da yayılan görüntüleri değerlendirdikten sonra şöyle devam etti: “Vahşet görüntüleri, zafer görüntüleri olarak H sunuluyor. Hrant Dink’in katilinin Türk bayrağı altındaki resmi, görüntüye giriyor. ‘Fatihalar, Yasinler/Bitmez Karadeniz’de’ sözlerini işittiğimizde de yine Yasin Hayal’in suratı çıkıyor karşımıza. Bu zihniyet, bir sanat eseri görünümünde ortaya çıkıp müziğin kuşatıcı gücü aracılığıyla paylaşıma sokuluyor; Plan Yapmayın Plan ve benzeri şarkılar popülerleştirilirken ırkçı, milliyetçi, cinsiyetçi söylem lerle işlenen suçlar da bu yolla meşrulaştırılıyor. Kendisine kültürel çoğulcu bir yaklaşımı eksen alan ve farklı kimliklerin, kültürlerin, inançların, cinsiyetlerin, bir arada özgürce, barış içinde yaşamasını savunan Boğaziçi Gösteri Sanatları TopluluğuKardeş Türküler projesinden müzisyenler olarak, bizler de bu şarkıyı kınıyoruz! CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle